Katalog

SAYFA + CUMHURİYET 1 AĞUSTOS 2005 PA2ARTESİ HABERLER Başkan adayı Altan Öymen'in taraftarlarının salona girişi engellenmek istenince tartışma yaşandı CHP'de olayhkongreTARKANTEMUR CHP Istanbul 31. tl Olağan Kong- resi 'nde muhalefetin adayı Altan Öy- men'i destekleyenlerin salona alın- mak istenmemesi gerginlik yarattı. Kongre sırasında il başkan adaylan AJtan Oymen ve Şinasi Öktem taraf- tarlan arasında karşılıkiı yuhalama yaşandı. Kongrede divan başkanlığı- na seçılen Mustafa Özyürek, CHP'li- lerden bırbırlenyle kavga etmemele- rini isteyerek "CHP1flerin,Tüıidye'yi şeriatagötürmeyiisteyenAKPflemü- cadde eönesi gereki>or" dedi. Kongrenin düzenlendıği Beşiktaş Mustafa Kemal Kültür Merkezi'ne ilk gelen il başkan adayı eski CHP GenelBaşkanı Öymen, "İsteörgüt,iş- te başkan" sloganıyla karşılandı. Bu sıradâ, salona giriş öncesine kurulan güvenlik paravanlan ve giriş bölümü bazı partiîilerin yüklenmesiyle yıkıl- dı. Salona daha sonra, başkanlığa ye- niden adayhğını koyan CHP Istanbul fl Başkanı Oktem geldi. Öktem ile Öymen, tokalaşarak bırbirlerine şans dılediler. Kongrede partililere sesle- nen CHP Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Sevigen, delegelerin oturma- lannı istedi. Sevigen, bazı partililer- ce yuhalanması üzerine, "bu partide kavgaya yer obniMbğını" söyledi. Kongrede divan başkanlığına seçi- len Ozyürek, CHP'lilerden bırbırleriy- le kavga etmemelerini isteyerek "CHP'lflerin, Tûrkiye'yi şeriata gö- tûnneyi isteyen AKP Ue mücadete et- CHP tstanbul tl Kongresi, Beşiktaş'taki Mustafa Kemal Kültür Merkezi'nde yapıldL Toplanü salonuna giriş sıra- sında yaşanan gerginlik. salon içinde de devam ettL Başkan adayı Oktem'in açıhş konuşması sırasında muhalif grup kürsüye arkasını dönerek protesto stoganlan ato. (AA) mesi gerekrvor" dedı. Kongrede konuşma sırası için kura çekilirken kürsüye ilk gelen Öymen oldu. CHP'nin en büyük sorununun antidemokratik tüzük olduğunu vur- gulayan Oymen, Anayasa Mahkeme- si'nin tüzük nedeniyle CHP'ye ihtar verdiğini anımsattı. Oymen, tüzüğün gizli oyu kaldıran bu maddesi nede- niyle genel başkan ve il başkanı kar- şısında adav olmanın zor olduğunu behrterek "fşteAltan ÖvmengSbi par- tide her görevi yapmış bir adam, bu- na karşı bir şey yapmak lazun diye aday ohıyor" dedi. Tüzüğün, "Yaben- den yanaolacaksın,ya olmavacaksur dedığını vurgulayan Oymen şunlan kaydettı: "Eğer kurultaylarda parti yönetimine karşı m kullanan varsa 15- 20 gün sonra görevden ahnıyor, suçu da gendmerkeze,gendbaşkanaoyver- memekotuyor.Budemokrasidenuzak- laşmanın arük durması lazun." Oymen, 2003'te yapılan kurultay öncesi Genel Başkan Deniz Baykai'a tüzükkonusundamektup yazdığını, an- cak dıkkate alınmadığım söyledi. Öktem de konuşmasında, CHP'nin onurlu çatısı altında aşılamayacak en- gel olmadığını belirterek Türkiye'nin tarihini yeniden değiştirme ihtiyacı bulunduğunu savundu. Öktem, "CHP'nin misyonu, önümüzdeki dö- nemde Türkiye'nin tarihini yeniden vazmakür'' dedı. Öktem, partının tü- züğüne ve programına bağh CHP ör- gütünün, partiye zarar verenJere kar- şı kararlı duruşuna devam edeceğini söyledi. Öktem, partiye genel başkan seçilmesi için o dönem Oymen'e oy verdiğini, o dönemde üzerine atılan şi- şe ve sandalyelere göğsünü siper et- tiğini belirtti. Konuşması sırasında bir partilinin kendisine seslenerek kür- süye yürümesı üzenne Öktem, "Hiç- birCHP'ü.Ubaşkanuıasaldırmaz.30 vdhk CHP'hyim, onu bu partide gör- medim" dedi. Bu sırada söz konusu kişi, görevlilerce salondan çıkanldı. Öktem, Türkiye'nin, Büyük Ortado- ğu Projesi'nin bekçisi yapılmak is- tendiğini belirterek bunun ıçuı Türkı- ye'de "üımh tslam devieti modeü tesis edüroekistendiğinr söyledi. Öktem'ın konuşması, muhalifgrup tarafından sık sık *Iştegençlik,işteCHP'\ -Şinasigi- decek, demokrasi gdecek" sloganla- nyla kesildi. Grubu uyaran Öktem, "vurmak, kumak yerine tahanunül eönek" gerektiği yönünde uyardı. Kongrede konuşan DlSK Genel Başkanı Süleyman Çefebide AKP ik- tidannın emekçilerin kazamlan hak- lannı ellerinden almaya çalıştığını be- lirterek Cumhuriyetin değerlerinin bi- linçli olarak tabrip edildiğıni vurgu- ladı. SHP Istanbul tl Başkanı Eöıem Cankurtaran da CHP içinde büyük bir güven bunalımı olduğuna dikkat çek- ti. Salona Deniz Baykal imzalı, "Sü- per güce karşı çıkrvorsun, sana bede- Bni ödetiriz dhorsanız, bedeüni onu- rumuzla ödemeyi bihriz. Ama bilinsin Id asla tesfim obnayız" yazılı pankar- ün asılması dikkat çekti. Kongrede Divan Başkanı Özyürek, Oymen ve Oktem'in il yönetimi ve ku- rultay delegeleri adaylanrun listesüıi okudu. Daha sonra listelerin basımı ve sandıklann hazırlanması için kong- reye ara verildi. Kongre seçimlerine saat 23.30'da başlanırken oy sayımı ge- ce geç saatlere kadar sürdü. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr Cem Yılmaz'ın ünlü reklam filmin- de söylediği "eğitim şart" sözcükleri aslında bir klişeye dikkat çekiyor. Her türlü soruna, ilaç gibi çözüm olarak gündeme geliyor "eğitim şart" söz- cukleri. Bu basmakalıp sözcükler, ge- rekii gereksiz hemen her yerde kulla- nılıyor. "Eğitim şart"\ duyduğum an içimden gülmek geliyor. Biz Türkler böylesine kolay ç^zümlerden pek hoşlanınz. • • • Geçen hafta Büyükada'da Adalar Su Sporlan Kulübü'nde yaşadığımız korkutucu bir olay bu klişe sözcüğü aklıma getiriverdi. Adalar Su Sporlan Kulubü'nün Başkanı Adnan Demir'in babası, eski adalı Mustafa Demir, by-pass'ın ardından felç geçirmişti, yaz günlerinde deniz ona ilaç gibi ge- liyordu. Mustafa Demir, kendisini iyi hisset- meye başlayınca bu kez açık denizde yüzmeye niyetlendi ve olanlar oldu. Denizde poyraz patlamış, dalgalar kı- yılan dövüyordu. Sahilden biraz uzak- laşan Mustafa Demir, dalgalann heye- canına kapıldı. Bu heyecan giderek korkuya dönüştü. • • • Demir, bir süre sonra korkudan ba- yıldı. Artık ölüm yanı başındaydı. An- cak Mustafa Demir'in şansı yaver git- ti. Biraz ötesinde bir grup Isveçli yü- züyordu. Stockholm'e bağlı Nakka Belediyesi'nin yüzme takımı Skuru- sim'in Başkanı Björn Olof Sûder- holm, kızlan Emmeli ve Elin, Musta- fa Demir'in çırpındığını görünce ona doğru yüzdüler. Diğer Isveçli arkadaş- lan da yardıma geldi. Isveçliler Mustafa Demir'e daha su- da iken nefes almasını sağlayacak müdahaleyi yaptılar. Yuttuğu sulan da çıkanp onu yaşama döndürecek adı- mı atblar. Mustafa Demir baygın şekil- de karaya çıkanldıktan sonra, çevre- sinde biriken kalabaiık yine Isveçliler tarafından dağıtıldı ve vücudu yan döndürüldü. Kulübün cankurtaranlan- na gerek kalmadan Isveçliler müda- 'Eğitim Şart' haleyi başarmışlardı. Bu sırada kulü- bün doktoru Ahmet Tannverdi gel- mişti. Suni teneffüsün ardından hasta karşı tarafa hastaneye götürüldü. • • • Mustafa Demir kurtulmuştu. Hasta- neden çıktı ve Büyükada'daki evinde yaşama yeniden dönmenin sevincini ailesiyle ve Adalılarla paylaşıyor. Büyükada'da son günlerde en çok konuşulan konulardan birisi Isveçlile- rin bilinçli müdahalesi sayesinde bir insanın yaşama dönmesi. Kimdi bu Isveçliler, nereden gelmişlerdi? • • • Isveç Parlamentosu'nup etkin mil- letvekiîlerinden Sermin Özürküt'ün eşi yazar Yaşar Özürkût, uzun yıllar- dır Büyükada'da yaşıyor. Sermin özürküt, milletvekilliğinden önce Stockholm'a bağlı Nakka Belediye Meclisi'nin üyesiydi. O dönemde Nakka ile Büyükada arasında çeşitli projeler oluşturuldu, iki kentin betedi- yesi birbirlerini kardeş şehir ilan ettiler. Bu kardeşlik, Büyükada'dan Nak- ka'ya, Nakka'dan Büyükada'ya bir köprü oluşturdu. BüyükadaJı sporcu- lar, sivil toplum örgütünün temsilcileri Nakka'da eğitim ve kültür gezilerine gittiler. Nakka'dan gelen Isveçliler Bü- yükada'yı kendi kentleri gibi gördüler. Adalann, çokkültüriü, demokratik ya- pısı onlan cezbetmişti. • • • Yazları Büyükada'ya geldiğinizde ellerinde çifte yürüyüş bastonlanyla bir grup görürseniz bilin ki onlar ls- veçlilerdir. Her yıl artan sayıda Isveçli, yazlan Adalar'a tatile geliyor. Büyüka- da Su Sporlan Kulübü de olanaklannı onlara açıyor. Yüzme havuzundan ve denizden yararianıyorlar. Su Sporlan Kulübü Başkanı Adnan Demir bu ilişki için şunlan söylüyor "Buraya gelip, buradaki çokkültürlü yaşamı gören Isveçliler, ülkemizin gö- nûllü propagandacılan haline dönü- şüyortar. Onlar en çok kilisenin, sina- gogun, caminin bir arada varlığını sürdürmesinden etkileniyortar. Ada- larda değişik din ve inançtan insanla- nn bir arada banş içinde ve dostça yaşaması onlan mutlu ediyor. Sürekli bilgi, kültür alışverişi, deneylerimizin paylaşması şeklinde bir ilişki artarak sürüyor." • * • Mustafa Demir'in denizde yaşadığı üzücü olayın mutlu sonla noktalan- ması, Isveçlilerin eseri sayılabilir. Gör- gü tanıklannın ortak inancı, Isveçliler olmasaydı Demir'in yaşaması müm- kün olmazdı. Isveçliler bunu nasıl ba- şardılar? Işte asıl sorun bu... Skuru-Sim Yüzme Kulübü Başkanı Bjöm Olof Süderholm, aynı zamanda bir eğitimci. Okullarda, çocuklara itfa- iyecilik ve can kurtarma dersleri veril- diğini anlattı. Aidıklan bu eğitim nede- niyle Demir'e bilinçli bir müdahalede bulunduklannı söylediler. Doğru eğitim, hayat kurtardı. Cem Yılmaz'ın "eğitim şart" klişesi bu kez tam yerine oturdu. EMİZ TOPLUM HAREKETÎ 'Dokunulmadık insan Iıaklan ihUdidir' ^AIRFEL Herkes için son teknoloji MERStN (Cumhuri- yet) - Mersin Temiz Top- lum Hareketi Derneği Başkanı MustalaMüder- risoğlu, TBMM Başkan- hğı ve siyasi partüerin ge- nel merkezlerine mektup göndererek milletvekili dokunutaıaz- lıklannınkal- dınlmasmı is- tedi. Müder- risoğlu mek- tubunda, mil- let\ekillerinin de diğer sıra- dan yurttaşlar gibiifedever- me.yargılan- ma ve savun- mahaklan ol- duğunu vur- guladı. Mustafa Müderrisoğ- lu, mektupta, milletveküle- rinin de va- tandaşlar gi- bi trafik suçu işleme, dü- ğünlerde ha- ' vaya ateş et- me, kamu görevlilerini darp etme gibi suç sayı- lan olaylara kanştığma dikkat çekti. Vatandaşla- • Mersin Temiz Toplum Hareketi Derneği Başkanı Mustafa Müderrisoğlu, TBMM ve parti merkezlerine gönderdigi mektupta, dokunulmazlıklann smırlandınlmasını isteyerek, milletvekillerinin de diğer sıradan yurttaşlar gibi ifade verme, yargılanma ve savunma haklan olduğunu vurguladı. nn bu tür olaylara kanş- tıklannda, "tfade verme, yargüanma, kendini sa- vunma, mahkûm olma, cezasmıçekme \eyz bera- atetme" haklanrun oldu- ğunu ifade eden Müder- risoğlu, şunlan dedi: «Mılletve- kiUerimizin her insanın sahipokluğu lık ve insan haldarmdan mahrum oluşubirhak ihlali niteli- ğindedir. Dünyadabir örneğidaha bulunmayan tûrden bir dokunul- maznk ku- rumununsı- nırlandınl- ması. miDe- tin vekflkri- nin vatan- daşnkve in- san haklan- nın iadesini takp ediyoruz. Milletve- IdlHgi riokıınıılma/tıgının siyasi faaliyetkrle sınır- landıntmasmı istivoruz." Üstün teknoloji Sessiz çalışma Estetik tasarım Enerji tasarrufu Yaygın satış ve servis ağı Klima teknolojisinden beklediklerinizin hepsi ve daha fazlası Airfel'de. İyi Bir Karar İdn me Düsünün AIRFEL DEM 20009 Lİ YHLARDA ERDAL ATABEK Eğitimin Günümüzdeki Durumu... KOOP-C'nin düzenlediği "Cumhuriyet Mahallesi Yaz Buluşmalan"r\\r\ ikincisinde konu buydu, konu- ğumuz da değerli Prof. Isa Eşme idi. YOK üyeliği- ne yeni seçilen Prof. Eşme, bu toplantı için Anka- ra'dan geldi; doğrusu, katılanlann çok yararlandığı, katılamayanların da kaçırdığı çok önemli bilgiler verdi. Kendisi Köy Enstitülü olan Sayın Isa Eşme, milli eğitimin durumunu sayısal verilerle açıklarken ülke- nin içine düşürüldüğü acı durumu gözler önüne ser- di. Günümüzde YÖK'ün siyasal iktidaria yapmakta olduğu mücadelenin nedenlerini de açıkladı. YÖK Başkanı Sayın Prof. Erdoğan Teziç, Galatasaray bünyesindeki çalışmalarından tanıdığımız değerli bir hukukçu ve eğitimcidir. Kurum olarak karşı olduğu- muz YÖK, son durumu ve kadrosuyla yeni bir işlev kazanmış durumda. Şu anda laik eğitimin savunucu- su YÖK'tür. Siyasal iktidar ise her tutumuyla eğitimi laik özünden uzaklaştırmaya, eğitimi dinselleştirme- ye çalışıyor. Bunun birçok belirtisi var. Kaçak "Kuran kurslan"rur\ cezalannın kaldınlması bu niyeti çok gü- zel açıklıyor. Kaçak kurslar bile, "Millet Kuran'ı öğ- renmesin mi?" demagojisiyle karşılanıyor. Din ders- lerinin zorunlu olması yetmiyor, "yerinde öğrenim" örtüsüyle öğrencilerin camilere götürülmesine çalışı- lıyor. Meslek liselerinin katsayı konusu "katsayı zul- mü" sloganı ile büyük bir haksızlık olarak sunuluyor, oysa amaç imam hatip liselerinin üniversitenin her dalına girme hakkına sahip olması. Oysa "meslek li- seleri", adından da anlaşılacağı üzere, bitirenlere bir meslek dalının öğretildiği liseler. Meslek liseleri, üni- versite eğitimine gerek kalmadan mesiek formasyo- nu veren eğitim kurumlan. Kuruluş amaçlan bu. On- lan da üniversiteye giriş kurumlan yapacaksanız var- lıklanna gerek yok demektir. Eğer yüksekeğitim ya- pacaklarsa da kendi amaçlanna uygun dallarda ya- pabilsinler. Meslek lisesinde elektrik dalında eğitim gören bir öğrencinin hukuk fakültesine girmesi elbet- te yanlış olacaktır. Bunun anlaşılması zor değil. Ama siyasal iktidann amacı, bütün lise eğitimini dinselleş- tirmek olunca, imam hatip liselerinin üniversitenin her dalına girmesini zorlamak gerekiyor. YÖK buna izin vermeyince "katsayı zulmü" diye ortalık kanştın- lıyor. TÜBİTAK siyasal iktidann yetkisiyle oluşturulu- yor, kadrolanna kendilerine yakın kişiler atanıyor. Ay- nı konu yargı organlan için de geçerli. Prof. Isa Eşme'nin verdiği sayısal veriler arasında şunlar da vardı: • Bugünkü işgücümüzün: Yüzde 7'si okuryazar değil, Yüzde 70'i ilkokul/ilköğretim okulu mezunu, Yüzde 15'i ortaöğretim, Yüzde 8'i yükseköğretim mezunu. Bu eleman eğitim profili ile dünya ülkeleriyle reka- bet edilebilir mi? • ÖSS 2004'te 1.200.000 lise öğrencisinden 850.000 öğrenci hiç fen sorusu çözemedi. Türki- ye'nin fen sorusu çözme ortalaması 45 soruda 3.8 soru. Fen cahili yetiştiren lise eğitimiyle karşı karşı- yayız^ • ÖSS 2004'te srfır ve altında sonuç alan öğrenci sayısı: Matematikte 1.200.000 lise öğrencisinden 364.385'i, yüzde 29.4. 468.500 meslek lisesi öğrencisinden 216.079'u, yüzde 46.1. Fende 1.200.000 lise öğrencisinden 850.000'i, yüzde 65.5. 468.500 meslek lisesi öğrencisinden 282.522'si, yüzde 60.3. Toplam 1.668.500 öğrencinin yüzde 33.9'u mate- matikten, yüzde 64.1 'i fenden puan aiamamışlardır. • Sonuçlan bu yıl açıklanan PISA araştırmasında, uluslararası karşılaştırmada Türkiye, matematikte 30 OECD ülkesi arasında 29. sırada (sondan ikinci), okuduğunu anlamada 41 ülke arasında 34. sırada yer alabilmiştir. Eğitimin bu içler acısı durumunda bile siyasal ikti- dar kadrolaşmayı ön plana alıyor. Konya Milli Eğitim Müdürü, ilköğretim müdürlüklerine yeni atamalar ya- parken 7 fen öğretmeni, 7 tarih öğretmeni, 3 Türkçe öğretmenıne karşı 20 din dersi öğretmenini, 31 imam hatip mezununu müdür olarak atıyor. Eğitim-Sen Ga- ziantep Şube Başkanı bu bilgileri veriyor, milli eğitim- deki kadrolaşmaya yeniden dikkat çekiyor. Türkiye laik eğitimi yeni baştan savunma zorunlu- luğu içindedir. Başta muhalefet olmak üzere, bütün sivil toplum kuruluşlarının, bütün öğrenci velilerinin ve bütün va- tandaşların dikkatine sunulur. DUYURU: KOOP-C'nin bir sonraki toplantısı 7 Ağustos 2005 Pazar günü, Cumhuriyet Mahalle- si'nde (Çanta-Silivri) Prof. Izzettin önder'in konuk- luğunda "Kapitalist Süreçte Türkiye Ekonomisi" konusunda yapılacaktır. e-mail: erdalatak << superonline.com erdalatak ; gmail.com faks:0212 513 90 98 BÎR PARTÎLÎ FENALIK GEÇtRDl Manisa'da da kavga çıktı demirsogutmaiîimynet.conrı DEMİR SOÖUTMA TEL: (0212) 635 63 23 Soğutma San. ve Tic.Ltd.Şti. YUKSELGORDES MAıNİSA-CHPMani- sa îl Başkanlığı seçimin- de gergnılik yaşanırken VehbiKöse yeniden il baş- kanı seçildi. Manisa Belediye Kül- tür Merkezi'nde 501 de- legenin katılımıyla yapı- lan CHP Manisa tl Baş- kanlığı Kongresi'nde, di- van başkanlığını TBMM Idari Amiri ve CHP Ma- nisa Milletvekili Erdoğan Yetenç yaptı. Kongrede konuşan CHP Manisa Mil- letvekili Hasan Oren, par- ti içı yapdanmayı eleştire- rek "merkez yoklaması- nın parti içi kardeşüği ve demokrasiyi engeilediği- ni" söyledi. Ören'iyanıt- layan ve aynı zamanda di- van başkanlığı yapan Ye- tenç ise Ören'i destekle- yenlerin partideki kardeş- üği ve huzuru bozduğunu ileri sürdü. Yetenç'in ya- nıtuıın ardından delegeler arasında kavga çıktı. Yumruklaşmalann ol- duğu kavgada bir partili fenalaştı. Hastaneye kal- dmlan partilinin sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. Seçimlerde Vehbi Köse 271 oyla ye- niden ıl başkanı seçilirken Kadri Başoğhı 225 oyda kaldı. Seçimlerde 5 oy geçersiz sayıldı.