Katalog

T TEMMUZ 2005 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER ABDÜLCANBAZ TURHAN SELÇUK EFEHD*. DE^İLKİ, M£ HAtfVAN', KOTLALW K MtDifi-, Ishal sonucu hastaneye başvuran çocuk sayısı 335'e ulaşırken yetkililer birbirini suçladı Vali,Yıtağan'ı savundu • Yatağan'da çocuklardan sonra yetişkinler de ishal ve kusma şikâyetleriyle hastaneye başvurdu. Yatağan Belediye Başkanı Haşmet Işık, salgının içme suyuyla ilgili olmadığını söyledi. Işık, ""Bunun altında başka bir şey yatıyor. Iki gündür yağan yağmurun ardından bu hastalıklar görülmeye başladı. Asit yağmuru olabilir" dedi. ÖZCANÖZGÜR MUĞLA - Yıllardır termik santrahn bacalanndan savrulan kûl ve gazlarla ze- hırlenen Yatağan'da ortaya çıkan ateş- lı ıshal ve kusma olaylan artıyor. Ne- deni kesin olarak belırlenemeyen salgın sonucu Yatağan Devlet Hastanesi'ne başvuran çocuk sayısı 335'e ulaştı. Bunun yanı sıra ilçe merkezindeki ve köylerden gelen ailelerin pek çoğu- nun çocuklannı Aydın'daki sağlık ku- ruluşlanna ve özel doktorlara götür- düklen belırtiliyor. Hafta başında kendini gösteren is- hal salgınının etkilen sürüyor. Acıl ser- vis önünde toplanan yurttaşlar, "Çocuk- lann neden hastalandığını bize anlata- cak bir yetkiK yok mu" dıye tepki gös- terirken ilçedeki sağlık görevlilerinin büyük bölümü acil servise kaydınldı. Çocuklardan sonra yehşkinlerin de ay- nı şıkâyetlerle hastaneye başvurdukla- n gözlendi. îlçe merkezıyle birlikte Turgut beldesı, Doğanköy, Gökpuıar, Kadıköy ve Kozağaç köylerınden çok sayıda hasta geldi. KAYMAKAMA TEPKI Yatağan Belediye Başkanı Haşmet Işık, hastanedeki yurttaşlarla ilgilenir- ken Kaymakam ErolÖzkan'ın iki gün- dür ortada gözükmemesi yurttaşlann tepkisini çektı. "Bizim içme suyumuz temiz" diyen Işık şunlan söyledi: "Salgm, içme suyuyla ilgili oisa köy- lerden buraya hasta gelmez. Biz bu köy- iere içme suyu vermiyoruz. Bunun alün- da başka bir şey vatryor. tki gündür ya- ğan yağmurun anhndan bu hastahklar görütaneye başladL Asit yağmuru olabi- lir. Bazı yerierde bahklar dahi öldü." Muğla Valısi Hüseyin Aksoy ise yurt- taşlann panik yapmasuıa gerek olma- dığmı söyledi. Şehir içme suyundan kuşku duyulduğunu ıleri süren Aksoy, "Şuanda Muğla'daki hastanelerimizde 21, Yatağan'da ise 4 çocuk tedavi alün- da. Ayakta tedavi görüp taburcu olan- lar da oldu. Abarülacak bir durum yok. Sanryorum yurttaşlar kuşku ile basta- nelere başvuruyorbr" diye konuştu. Yağmur sırasında fosseptiklerin iç- me suyuna kanşmış olabüecegine dik- kat çeken Vali Aksoy, "Salgımn termik santrafla kesinlfldeOgisi yok. l zman ar- kadaşlannuz santral nedeniyle sadece so- hınıım ynhı rahafOThgı nhhflprpgini <iny- lediler. Kesin olarak şudur demiyoruz, ama içme suyu üzerinde duruyoruz. Şehrin degişikyerkrinden ahnan su ör- nekleri tahül ediüyor. Tahtil sonuçlan en sağhklı şekilde 72 saat sonra ortaya çıkabüiyor. Sonucu bektiyonız" dedi. 31 YATAKLI HASTA Valilik tarafindan yapılan açıklama- ya göre, ilk gün hastaneye başvuran 120 kişiden 10'u Yatağan Devlet Has- tanesi'nde, 10'u Muğla Devlet Hasta- nesi'nde ve ll'i de Muğla Menteşe Devlet Hastanesi'nde olmak üzere top- lam 31 kışi hastanelerde yataklı teda- viye alındı. Geri kalan çocuklar ise ayakta teda- vileri yapılarak evlenne gönderildi. Aynca, enfeksıyon tespit edilen ço- cukİann dışkılanndan ömekler ahnarak tahlillehne başlandı. Mardin Dargeçifte çatışma • MARDtN/SÜKT(AA)-Mardin'in Dargeçit ilçesındeki çatışmada, l terönst ölü ele geçirilirken, l 'i bayan 2 terörist sağ yakalandı. Teröristlerle birlikte bol mıktarda C-4 patlayıcı madde ve bombanın da ele geçırildiği bildirildi. Bu arada Siirt'ın Baykan ilçesindeki yol kontrol noktasına teröristlerce açılan taciz ateşinde 2 er hafif yaralandı. Trene sataknda bir şehit daha • ELAZIĞ (AA) - Bingöl'deki tren salduısmda bir güvenlik görevlisi daha yaşamıru yitirdi. Bingöl'de Elazığ-Tatvan seferini yapan yolcu treninin geçişı sırasında meydana gelen patlamada yaralanan güvenlik görevlisi Gürhan Bilgiç hayatını kaybetti. Bilgiç'in ölümü ile şehit sayısı 6'ya yükseldi. Yezidiler geri dönüyor • DİYARBAKIR (Cumhuriyet) - Terör olaylan nedeniyle 20 yıl önce terk ettikleri Şırnak'ın îdil ilçesine bağlı Sanköy'e yerleşen Süryanilerden sonra, Avrupa ülkelerine göç eden 9 Yezidi ailesi de Idil ilçesine bağlı Magara köyüne yerleşti. Idil Kaymakamı Hasan Tannseven, Yezidi yurttaşlann köylerine geri dönebilmeleri ıçin ellerinden gelen her türlü çabayı gösterdiklerini söyledi. Bmgörde şarbon korkusu • Haber Merkezi - Bıngöl Sağlık Müdürü Selahattin Sandağ, karantina altına alınan Çukurca köyü dışuıda da şarbon vakalannm olabileceğini söyledi. Buıgöllüleri bir süre kırmızı et almamalan konusunda uyaran Sandağ, sağlık müdürlüğü ekiplerinin ildeki kasap ve şarküterilerde süa bir denetim başlattıklannı vurguladı. Sandağ, şarbon nedeniyle hastanelerde tedavi gören hasta sayısının 14 olduğunu söyledi. Gurbetçi knın acı sonu •BALIKEStR (Cumhuriyet) - Almanya'nın Münih kentinde Hırvat arkadaşı tarafindan Alman kız arkadaşıyla birlikte başlanna şişeyle vurulup öldürüldükten sonra, cesetleri samuray kılıcıyla parçalanıp torbalar içinde çöp tenekelerine atüan 20 yaşındaki Büge Çeçen, ölümünden iki hafta sonra memleketi Balıkesir'de toprağa verildi. Bilge'nin ailesi, kızlan için gözyaşı dökerken, Hırvat zanlıya yarduncı olduğu öne sürülen babasının serbest bırakılmasına tepki gösterdi. 65gence yurtdışında eğitim olanağı Türk Eğitim Vakn (TE V), bu yd yurtdışında eğitim olanağı sağladığı 65 başanh genci basına tamtü. TEV Yönetim Kuruhı Başkanı Rona Yırcah, "Bugün TEV'in gurur günüdür" dedi 2005-2006 eğitim- öğretim yıhnda Danimarka, Fransa. Almanya ve tngütere'de yüksek Hsans ve üst ihtisas eğitimi alacak 65 başarıta gencin eğitim gereksinimleri bu ülkelerdeki TEV'in anlaşmab olduğu British Chevening, DAAD Almanya gibi vakıflar ve büyükelçiliklerce, yaşam gereksinimleri ise TEV tarafindan karşılanacak. eğitimlerine (Fotoğraf:EMEL KILIÇ) Küresel ısınma önlenmezse Türkiye 100 yıl içinde Kuzey Afiika gibi olabilir Kurakgünleruzakdeğil ANKARA(Cumhuri\«Bü- rosu) - Ankara Ticaret Oda- sı'nca (ATO) hazırlanan "Kü- resd Ismma Kıskacmda Tür- kiye'' başlıklı raporda, ıklim değişikliğinin olumsuz etki- len açısından risk grubundaki ülkeler arasında yer alan Türkiye'nin, önlem al- madığı takdirde "100 yd içinde Kuzey Afri- ka"ya döneceği bil- dirildi. ATO'nun raporundabu noktaya dık- kat çekilerek, küresel ısın- ma nedeniyle kuraklaşmaya başlayan Tür- kiye'de selle- rin arttığına, içme sularının ise azaldığına dikkat çekil- di. Rapora göre. son 70 yılda, 70 istasyon- da kaydedilen sıcaklık verileri, Türkiye'nin yıllık ortalama sıcaklıklannın artma eği- hmınde olduğunu gösteriyor. Dünya Yaban Hayatı Koruma Fonu"nun (WWF) raporuna göre, Akdeniz ha\-zasın- da bulunan Türkiye'de 40 dereceye yakın sıcakhklar mevsım normali olacak. Tanm alanlannın ise yüzde 40'ı kuruyacak. ALANIAR! TEHLIKEDE Küresel ısınma önlenemezse, Türkiye'nrn 100 yıl içuıde Kuzey Afrika gibi olacağı ön- görüsünde bulunan bilim adamlanna göre oluşacak tablo şöyle: • Yağışlar azalınca başta GAP bölgesi olmak üzere, tüm nehirlerin taşıdığı su mik- tan düşecek. i/ Baraj göllerinın su seviyesi azalacak, hidroelekrrik enerji üretimi ciddi oranda aksayacak. ı/ Yüksek basınç kuşağuıın kuzeye kay- masıyla Türkiye'de hâkım olabilecek tro- pikale benzer bir ildim; düzensiz, anı ve şid- detli yağışlar, seller, hortum, kasu^a, he- yelan ve erozyona yol açacak. Kasu^ga ve firnnalann tetikleyeceği seller can ve mal kaybma neden olacak. • Isınmayla birlikte denizlerdeki su akınnlan ve sıcaklık rejimleri değişecek. Ba- lıklann göç yollan bozulacak. tf Kuru kesimlerde yüksek sıcaklıklar- la birlikte orman yangınlan ile tanmsal hastalık ve tanm zararlılannda büyük ar- tışlar görülecek. ^ Ka\-urucu sıcaklar ve kuraklık tanm- sal ürünlerin hem çeşidinın hem de mik- tannın azahnasına neden olacak. •* Kar yağışı giderek azalacak. Hatta kış mevsimi ortadan kalkacak. ^ tklim değişiklikleri, göçlere neden olacak. Türkiye'de yaşayanlar kuzeye yer- leşmeye çahşacak. • Daha sık ve uzun süreli kuraklıklar olacak. • GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHANERİNC SiyasetçfcrDeğişmiyop... Türkiye'de yerieşik olan demokrasi anlayışının içerdiği yanlışlıklar, çoğu kesim tarafindan dile ge- tiriliyor. Söz konusu kesimler arasında doğal olarak siyasal partiler de var. Ancak onlar şikâyetlerini muhalefette olduklan süreçte dile getirmekle yetiniyorlar. Çünkü ikfdar ol- duklannda, muhalefetteyken eteştirdikteri yetkileri kul- lanma hakkını da ele geçirdikleri için sus pus olu- veriyorlar. Ya da milletvekili genel seçimlerinin beş yılda bir yapılıyor olmasına karşın, verdikleri sözleri birkaç se- çim sonra gerçekleştirme niyetinde olduklannı or- taya koyan bir yaklaşım sergiliyoriar. Türkiye'ye gerçek demokrasiyi getirme savıyla iş- başına gelen partilerin, önce kendilerini demokra- tik kurallara uydurmak zorunda olduklan, nedense akıllanna gelmiyor. Gelse bile ülke istikrannı bozacak(!) böyle tehlike- li fikirteri zihinlerinden kovmanın yolunu bulmayı ba- şanyorlar. • • • Parti içi demokrasi kavramı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, Adalet ve Kalkınma Partisi'ne (AKP) yolladığı uyan yazjsıyla bir kez daha tartışma konu- su oldu. Birkaç siyasal partiyi bir yana ayınrsak, partilerin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) temsil edilme olasılığı bulunanlannda genel başkanlann hem tek seçici hem de tek karar organı konumun- da olduklan görülüyor. Biryandan Siyasal Partiler Yasası'nın üyelerin par- ti yönetimine katılma hakkını sınırladığı ileri sürülü- yor, öte yandan tüzüklerle sınırlamanın daha da ağır- laştınlması geleneğinden vazgeçilmiyor. Cumhuriyet Başsavcılığı'nın söz konusu uyansı, AKP'nin bilinen, ama yöneticilerince yadsınan du- rumunu vurguluyor. • • • AKP, 3 Kasım 2002'de yapılan genel seçimlerde Seçim Yasası'nın kurallanndan yararlanarak ezici bir çoğunlukla iktidara geldi. Aynntlanna girmeden anımsatalım, önce genel başkanlan milletvekili ol- madığı için Abdullah Gül başkanlığında 58'inci, ara seçimler sonrasında da Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında 59'uncu hükümet kuruldu. Her iki hükümet de hazırladıklan programlarda, bir bölümü değişik cümlelerie de olsa aynı görüşleri yansrttılar. Işte size 57'nci hükümet programında verilen ve klasik deyişle günümüzün anlam ve önemine denk düşen sözlerden bir demet: "Mevzuatımızdakipek çokyasakçı hükümler ne- deniyle, ülkemiz hukuk devletinden çok kanun dev- leti görünümü vennektedir. Iktidanmız süresince tüm çalışmalanmız, ülkemiz hukukunu evrenselhu- kuk ilkelehne uygun hale getirmek, temel hak ve öz- güriüklerrejiminievrensel standartlara çıkarmak, ül- kemizi gerçek anlamda bir hukuk devleti yapmak, hukukun üstünlüğünü hâkim kılmak ve uluslarara- sı camiada saygın bir yer kazandırmak olacaktır". • • • "Hukuk ve adalet anlayışımız gereği, hukukun üstünlüğü içinde devletin topluma ve bireylere dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep aidiyeti gibi sebeplehe aynm gözetme- si söz konusu olmayacaktır." "Anayasa ve yasalardakiyargı bağımsızlığı ve hâ- kimlik teminatı ile bağdaşmayan hükümler değiş- tirilecek, hâkimlenn tarafsızlığını ve hukukun siya- sallaşmasını engelleyen önlemler alınacaktır." Tabii siyasal partilerve seçimle ilgili yasalarda unu- tulamamış. "Siyasi partileri halka açmak, halkın partiler üze- rindeki denetim ve etkinliğini arttırmak, parti içi demokrasi ve şeffaflığı sağlamak ve istikran boz- mayacak şekilde temsilde adaleti sağlamak üzere Siyasi Partiler Kanunu ve Seçim Kanunlan, tüm ke- simlerin üzerinde mutabakatı aranarak değiştirile- cektir." • • • Verilen sözler böyle ama, yapılanlar ya da yapıl- mayanlar ortada. Sıra galiba umudu fakirin ekmeği olmaktan da çı- karmaya geliyor. oerinc(g cumhuriyet.com.tr 40YAŞÜSTtJNEYÖNELlKARAŞnRMA ' Türk erkeği, cinselliği sorunlu olsa da mutlu' tstanbulHaber Servi- si - Türkiye'deki 40 yaş ve üstü erkeklerin cin- sel sağlıkprofüini çıkar- mak için yapılan araş- tırma, katüan erkeklerin yüzde 49'unun "sertieş- me sorunu" yaşadığını ortaya koydu. Ancak bu tabloya karşın erkekle- rin yüzde 89'u cinsel ha- yatından memnun ol- duklannı belirtiyor. HTP Exclusive ve Cerrahpaşa Tıp Fakül- tesi işbırliğiyle Türki- ye'nin 14 şehrinde 40-65 yaş arası 1527 erkekle görüşülerek gerçekletiri- len anketin sonuçlan Çı- rağan Sarayı'nda düzen- lenentoplanüda açıklan- dı.Anket sonuçlarına gö- re, erkeklerin yüzde 49'u "serdeşme" sorunu ola- rak bılınen erektil dis- fonksıyondan (ED) şi- kâyetçi. ED sıklığına bakıldığında en yüksek oranlar yüzde 58 ile Or- taAnadolu, yüzde 57 ile de Doğu-Güneydoğu Anadolu'da görülüyor. Bu bölgelerde ED'nin fazla görülmesi sosyo- ekonomik sorunlara bağ- lanıyor. Erkeklerin yüz- de 70'inin cinselliği ken- dilerinin başlatüğının be- lirlendiği araştırmaya gö- re, ortalama cinsel iliş- ki sıklığı ayda 7.4'ken, ED'lilerde bu oran 6.4.ED'lilerde doktora başvuru oranı sadece yüzde 7. Araştırma so- nuçlannı değerlendiren 1Ü Cerrahpaşa Tıp Fa- kültesi Üroloji Anabi- lim Dah Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emre Akkuş, Türkiye'de sertleşme so- runu yaşayan çok ciddi bir hasta potansiyeli bu- lunduğunu söyledi. Araştırmada çelişkili sonuçlar ortaya çıktığı- nı vurgulayan Akkuş, bunun nedeninin erkek- lerin cinsellikleriyle ilgi- li doğru bilgi vermeme- .•Jeri olduğunu söyledi.