Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
TEMMUZ 2005 PERŞEMBE CUMHURİYET
Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97Etekfronik posts: denizsorn«cumhuriyetcom.tr
SAYFA
17
Bartın Gazeteciler
Demeği'nin açılışında
"Allahım Bartınlı
gazetecileri yeni ceza
kanunundan ve
cezaevlerine
girmelerinden hıfzı
muhafaza eyle" duası
yapan Bartın Müftüsü
Zeki Sanlar'ın,
AKP'lilerin hışmına
uğrayarak Osmaniye
Müftülüğü'ne tayin
edildiğini biliyor
musunuz?
- Istanbul kadınsı
kentmiş...
"Hemen tesettüre
sokalım!"
Abant Platformu
eğitimi tartışmış.
Neresini ele
geçiremedik
diye mi?
BURSA'DA camilere asılan "Kım Allah ıçın bır
mescit yaparsa, Allah da ona cennette bır yer verir"
afîşı üzerine avukat Vedat Atabek ve Yener Atabey
Bursa Müftülüğü'ne bir yazı yazıp, cennette yer
duyurusu doğru ise bir yer edinmek için asgari gıda
gereksınimleri dışında tüm malvarlıklannı cami
yaptırmaya harcamak istediklerini belirterek
kendilerine cami yeri gösterilmesini istiyor.
Yanıtı Bursa Müftüsü yerıne Bursa Valisi Oğuz
Kağan Köksal adına Bursa Valı Yardımcısı Ahmet
Ertürk veriyor:
"Dilekçenizde bahsedilen hadis-i şerrf
Peygamber'in (SAV) sahih hadisidir. Peygamber
(SAV) boş söz söylemez, onun bütün sözleri vahye
dayanır. Dilekçenizde, 'duyuru doğru ise' diye bir
ifade kullanılıyor. Bir Müslüman'ın ayet ve hadis-i
şerifler karşısında tereddüt göstermesi doğru olmaz.
Ayeti kerimelerde yüce Allah tarafından 'iman edip iyi
İşte şeriat
davranışlarda bulunanlar içın firdevs cennetlerinin
hazırlandığı (Kehf 107), iman edip güzel davranışlarda
bulunanlann, güzel işler yapanların ecirierinin zayi
olmayacağı (Kehf 30-31)' beyan edildiği gibi hadis-i
şeriflerle de insanı cennete götürecek davranışlar
açıklanmıştır. Imandan hemen sonra salih amel
işlemek gelmektedır. Cami yapmak da salih
amellerden bir tanesidir. Meseleye bu şekilde
bakmak gerekir."
Ibretlik bir yazı. Türkiye'de şeriat düzeni kurulursa
bir vali yardımcısı aynen bu tür çalışmalar yapacak.
Aynca, ayet ve hadisler karşısında tereddüt.
duyanlann kırbaç cezalannın ınfazını
gerçekleştirecek! Avukat Vedat Atabek, bu yanıt
üzerine bu kez Bursa Valisi Oğuz Kağan Köksal'a bir
yazı gönderiyor.
Laik ve demokratik bir ülkede bir vali yardımctsının
birdin görevlisi gıbi dinsel telkinde bulunamayacağını
ve Anayasa'nın 24. maddesinin üçüncü fıkrasına göre
kimsenin kimseye dinsel baskı uygulayamayacağını
anımsatarak Anayasa ve Türk Ceza Yasası
hükümlerini çiğneyen Bursa Vali Yardımcısı Ahmet
Ertürk hakkında idari ve adli soruşturma açılmasını
istiyor. Vali bir yanıt verebilmiş değil... Avukat Atabek,
valiye gönderdiği yazıda bir konunun altını özenle
çiziyor; "Kamu görevi, süre ile sınırlıdır. Siyasi
iktidarların mutlak hâkimiyeti de olamaz. Her ne
kadar, çoğunluk desteğinin kendilerine güç verdiğini
sansalar da bu gibi savların doğru olmadığı yaşamda
sık görülen olgulardandır" diyor. Türkiye'yi şeriat
düzenine hazırlayanlar, kibar uyanlardan ne anlıyorlar
onu da zamanla göreceğiz!
Demece
^ Süleyman Ekim:
• "Memlekette
W önce, yargı
siyasallaştınlır.
Sonra, 'yargıda
siyasallaşmaya
karşıyız' denir!"
Bilet
Erol Işisağ:
"Londra'ya gidip
geldikten sonra
emekliliğini isteyen
Izmir Valisi 'maç daha
bitmedi' demiş.
Anlaşılan vali,
VVashinghon'a gidiş-
dönüş uçak bileti
bulduktan sonra
siyasete atılacak."
SESSÎZ SEDASIZ (!) Mehdiyi bilen muhterem, her şeyi bilir
MALTEPE Universitesi Hukuk
Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aydın
Aybay diyor ki:
"Bay Akif Beki (her kimse) Ankara
Universitesi Rektörü'nün, üniversite
konusundaki tartışmada
parasızlıktan yakınmasına,
Başbakan sözcüsü sıfatıyla
yanıt veriyor: Rektör, böyle
konuşmamalıymış; Sayın
Başbakanın uyanlanndan ders
çıkarmalıymış. Galiba başımıza
Marmaris'te meskun, ünlü fahri
hukuk profesöründen sonra,
profesöriere de ders verecek bir
yenisi çıkıyor.Önceki, hiç olmazsa,
'profesöriük tacı' giydiği tören
sonunda, 'Merak etmeyin ders
vermeyeceğim' demek ferasetini
göstermişti. Sözcüsünün beyanına
bakılırsa bu yeni 'aday'ın ise böyle
bir niyeti yok. Kendisinde, şimdiden,
herhalde, rektör dahil herkese ders
vermeye yetki ve donanım
bulunduğunu sanıyor."
Sevgili Aydın Aybay, sanınm bazı
gerçeklerin farkında değil. Dinci
televizyonculardan biri olan zatı
muhterem, mehdinin kim olacağını
bilecek kadar donanımlı biridir ve
zaten mehdiyi bildikten sonra, onun
yanında işe başlamıştıri
Yüksek Yerilim Hattı
erdincutku - yahoo.com
Bayrağımıza 11 yıldız daha eklesek
AB'ye alırlar mı?
Atatürk'ün Kızları Olmak
İ.GÜRŞENKAFKAS
Atatürk devrimlerinin en
önde gelenlerinden biri, Türk
kadınına verilen haklardır. Ata-
türk, ulusal birlik içinde kadı-
nın bulunduğu yeri ve önemi-
ni düşünerek, kadın hakları
konusunu öne çıkardı. "Dün-
yada gördüğünüz güzel olan
her şey kadının eseridir" öz-
deyişinde Atatürk, Türk kadı-
nını yücelten, onuriandıran gö-
rüşüyle destek verdi. O, "Türk
ulusunun yücelmesinin bilim-
le ve fenle olabileceğini" ileri
sürerek dinsel ve ideolojik
bağnaz düşüncelerden uzak
durulması gerektiğini belirt-
mişti. Türk kadınının doğru,
düzgün ve dürüst davranış bi-
çimi olan eğitimle hak ettiği
yerde olabileceğine inanıyor-
du.
81 yıllık cumhuriyet kaza-
nımlarımızın temel ilkelerini
tartışmaya açmak, zedele-
mek, örselemek yerine onlan
daha da güçlü kılacak, gelişti-
recek çağdaş açılımlara ulaş-
tırarak yaşama geçirmeliyiz.
Toplumsal gelişmemizin, uy-
garlaşmamızın ana kaynağı
bilim olmalıdır. Ulusunda ger-
çekleştirdiği devrimlerie yaktı-
ğı meşale, çağdaşlığı, yenilik-
çi ve aydınlatıcı toplumu yarat-
tı. Atatürk, "Aydınlar gidecek-
leri çevrelerde başlı başına bir
dünya yaratırlar" özdeyişiyle
kendisini ve onu örnek alan
aydınlan işaret etti. Bugün kü-
resel fırtınanın estiği dünya-
mızda, bilgi paylaşımının tüm
insanlarca ulus farkına bakıl-
maksızın uygulanıriığı, çağdaş
düşüncenin önemini öne çıka-
rıyor.
Laik ve demokratik yapısıy-
la ulusumuz insanı, akılda, dü-
şüncede ve bilimde hak ettiği
önemi kavramalıdır. Yaz eğ-
lenceleri çerçevesinde düzen-
lenen plaj voleyboluna katılan
ülkelerin genç kızları, ülkemiz-
den katılan sporcu kızlanmı-
zın giysilerini yadırgamış ol-
malılar ki; "6u giysilerie oyna-
mak inançlannıza ters değil
mi" diye sormuşlar. Atatürk il-
ke ve devrimlerini benimse-
miş, çağdaş ve yenilikçi dü-
şüncedeki voleybolcu kızları-
mızın yanıtı, soranlara laiklik
dersi verecek niteliktedir. "Biz
Atatürk'ün kızlanyız" ve "Tür-
kiye laik bir ülkedir" şeklinde-
ki genç kızlanmızın yanıtı, biz-
leri tanımayan ya da yanlış ta-
nıyanlara laiklik dersi verilişi ni-
teliğindedir. "Bütün ümidim
gençliktedir. Geleceğin ışık
saçan çiçekleri onlardır" öz-
deyişinde, gençlere övgüsün-
de haklılığını kanıtlayan sav-
lardır. Iç yapımızdaki ve yöne-
tim erkimizdeki farklı duruş,
dışarıdaki görüntümüzü yanlış
şekillendiriyor ve tanıtıyor.
Büyük emekler verilerek, dış
tanıtımın, kültürümüzün, sa-
natımızın veturizmdeki atılımı-
mızın çıtasını yükseltme giri-
şimimiz ne yazık ki istenen ye-
re ulaşamıyor. Genç kızlanmı-
zın; "Türkiye'de hiç kimse,
kimsenin inancıyla uğraşmaz
ve herkes çok rahat bir şekil-
de inancıyla yaşar. Spor da,
hangi kıyafetle yapılıyorsa, biz
de onunla yanşırız" diye ver-
dikleri yanıt kısa ve anlamlıdır.
Son yıllardaTürkiye ile ilgili ön-
yargılı söylem ve eylemlertop-
lumumuzu rahatsız etmekte-
dir. Türkiye Cumhuriyeti kuru-
luşundan bugüne; modern,
çağdaş, laik ve demokratik
yapısıyla Avrupa Bitiiği üyesi
olmayı hak etmiştir. Nüfusu-
nun yarısı kadın olan ulusu-
muzda, Türk kadınının Atatürk
ilke ve devrimleri ışığında ye-
tişmesi ve bu düşünceyi be-
nimsemesi kaçınılmazdır.
Çünkü kadın toplumun teme-
lidir. "önemli işleri yaratan er-
kekse, erkeği yaratan da ka-
dındır" özdeyişiyle Romain
Roland, kadının yaratıcı gü-
cünü ve analık hakkının öne-
mini anlatıyor. Cumhuriyetimi-
zin önemli kazanımı olan de-
mokrasimizle, kulluk dönemi
bitmiş ve birey kavramı iyice
şekillenmiştir. Ulusumuz uy-
gar dünyaya bilimsel katılımıy-
la girmelidir. Atatürk'ün baş-
lattığı uygarlık projesiyle bir-
çok Türk kadını eğitim, sağlık,
ekonoTii, bilim, sanat, sosyal
yapı ve sporalanlannda ulusal
ve uluslararası düzeyde çağ-
daş görünümleriyle önemli atı-
lımlara imza attı. Rejimi Islam-
laştırmak, eğitim, sağlık, hu-
kuk ve kamu yönetimlerini di-
ni kurallara göre düzenlemek,
kadrolaşmak, yanlıştır. Siyasi
yönetimin kadınlanmızla ilgili
ilginç görüşleri de kaygı veri-
cidir. Ancak, ulus olarak nice
kaygıları aştık. Bu da geçe-
cektir. Güç de olsa yaşanası
bir süreçtir. Ülkenin karanlığa
duruşunu önlemek, aydınlığa
yönelerek yücelmesini sağla-
mak temel görevimizdir. Top-
lumu kadın, erkek ayrımı ile
bölmek yerine bütünleştirici,
paylaşımcı ve bilgi donanımla
düzeye taşımalıyız. Içte ve dış-
ta görünümümüz aydın ve
çağdaş olmalıdır. "Kararmış
gökyüzü I sarmış heryanı ka-
ra bulutlar. I Aydınlığa mey-
dan okudular I Düşlerim ağzı-
ma vurmuş I Tutsak beyinler-
de kuşkular I Ak sayfaiar ka-
rarmış I siyahlara bulanmış I
Yüreği güzel kadınlarl Düşün-
celeh tutsak I Dilleri kelepçe-
li I Bakışlan durgun I Biz Ata-
türk'ün kızlarıyız I Diye bağır-
dılar..." şiirimle kızlarımızı al-
kışlamak istedim.
KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇ AK behicaki' turk.net
HARBÎ SEMİH POROY semihporoywyahoo.com
HAYAT EPİK TİYATROSU MLSTAFA BILGÎIS hayatepik u> mynet.com
G-8 ZEN6ÎNLERT
YOKSUL ÜLKELERE
"YARDIM StZIN YARDIMINIZA ICARSILIK
BU DA BtZÎM
TARİHTE BUGÜN MLMTAZARIKAIS 7 Temmuz icttu.mumtaz-arikan.com
BİR TENİS USTASl: BJORN BORG!
1373 'DA BU6ÜH,ÜNLÜ TEA1İSÇİ BJVRN BOR.6
WIMBLEOON TEMİS TueHuvASIUDA 4-.KE2
yOM OLOU. İ334-, 1336, İ93* YILLA&NDA TEM
KBKLBRDE BİRİMCİ OLAM İM6İLİ2
&EKO&U 42 Y/L S&V/&t KIRILIYO#;İSY£ÇÜ
AMERİKALt RAKİBİ #OSCO£ TANNER'ij PİMAL
sZ^sŞ 6-1,3-6, 6-3
VE 6-4 ALARAK
KUPAYI
y/c (ys8o)
8OR&,KUPAY/ 8/A
KEZ &4HA ALARAK ULA-
$ILMAS/ 6ÛÇ BİfZ
SAİP OLACAKT//
SAHİBlNDEN
SATIUK 0T0M0BİL
Renault Scenic-Dynamic.
2005 model. Gümüş rengi.
20.000 kilometrede. Çok temiz.
Telefon: 0 532 326 54 89.
İSTANBUL 13. İCRA DAİRESİ'NDEN TAŞINIR AÇIK AKTTIRMAİLANI
DosşaNo 2005 9161
Bır borçtan dola\ı rehınlı \e aşağıda cıns, mıktar ve değerlen vazılı bulunan mallar satışa çıkanlmıştır
Bınncı arttırmanın 15 07 2005 gunu saat 09 30-09 45'de Istanbul 13 lcva Daıresı'nde vapslacağı ve o gün kıvmetlenn yüzde 60'ma ısteklı çıkmadıgı takdirde
20.7 2005 gunu avnı >er ve saatte 2 arttırma vapılarak satılacağı, şu kadar kı artırma bedelının malın tahmın edılen değennın vıızde 40'ını bulmasının ve satış ıste-
venın alacağına rüçhanı olan alacaklarının toplamından fazla olmasının ve bundan başka parava çevırme ve payların paylaştırma gıderleımı geçmesuıın şart olduğu,
mahcuzun satış bedelı üzennden °o oranında KD\'"nın alıcıva aıt olacağı ve satış şartnamesinın icra dosyasında görülebileceği, masrafı venldığı takdirde şartname-
nın bır örneSını ıstevene göndenlebileceğı. fazla bilgi almak ıstevenlerın vukarıda vazılı dos>a numarası ile daıremıze başvurmalan ılan olunur. 04 07.2005
Takdır edılen değerı VTL:99 800 00 AÖedi: 7992 Cinsi: Hısse Niteliği ve önemli özellikleri: Adana Haddecılık Metal Sanayı ve Tıcaret
AŞ'nın nama \azılı hıssesı Basın' 32052
DÜZ ÇİZGİ
ÜMtT ZtLELl
'Yalanın da
Bip Ömrii Var!'
Kaldığımız yerden devam...
Bilgi Universitesi öğretim Üyesi Doçent Aykırt Kan-
su, geçen hafta Radikal'de Neşe Düzel'in sorulannı
yanıtlamış, bir gazete sayfası konuşmayla yakın tarihi
baştan aşağı silmiş, yeniden yazmıştı! O söyleşinin
sunuş yazısında Neşe Düzel şöyle diyordu:
- Ne kadar baskı yaparsanızyapın yalanın da bir
ömrü var. Ömür tamamlandığında, nasıl olduğu-
nu hiç anlamadan toplum gerçeği merak etmeye
başlıyor. Yalanlar tartışma masasına yatınlıyor...
Neşe Düzel çok ama çok haklı! Yalanlar, yutturma-
calar bir gün mutlaka masaya yatınlıyor. Biz de tek bir
kaynak göstermeden esip savuran tarihçi Aykut Kan-
su'nun ileri sürdüğü tezleri masaya yatıralım...
• • •
Tarihçi Kansu daha söyleşinin başında diyor ki:
- Bize 1908, Ikinci Meşrutiyet'in ilanı diye anla-
tılıyor. Yeni bir devrin açıldığı, Türkiye'de anaya-
sa) düzenin kurulduğu, ekonomi ve sosyal politi-
kalann liberalleştiği anlatılmıyor. Çünkü aslında
1923, bütün bu özgürtüklerden, parlamento üs-
tünlüğünden birgeriye dönüştür.
Mantığa bakın! Kansu'nun "özgüıiük ve parla-
mento üstünlüğü" dediği döneme kısaca bir göz
atalım: Meclisi Mebusan 1918'e kadar Ittihat ve Terak-
ki Partisi'nin tam bir ablukası altındadır. özellikle Ba-
bıâli baskınından sonra tam anlamıyla bir baskı rejimi
kurulmuştur. Muhalefet susturulmuş, siyasi suikastlar
dönemi açılmıştır. Tarihçi Kansu da bunu hemen alt sa-
tırlarda itiraf ediyor, daha biraz önce söylediklerinden
keskin bir dönüş yaparak "1914-18'de liberal niyet-
lerden sapmış biriktidar döneminden" söz ediyori
Hani partamento üstünlüğü, nerede özgürlükler! De-
vam edelim; Meclisi Mebusan ittihatçıların kontrolün-
den çıkar çıkmaz bu kez fırsatı ele geçiren padişah ta-
rafından kapatılıyor. Tarih, 21 Kasım 1918. Meclis 12
Ocak 1920'ye kadar kapalı kalıyor. Sonra ne oluyor?
Istanbul ingilizler tarafından 16 Mart 1920'de işgal edi-
liyor ve iki gün sonra Meclisi Mebusan sizlere ömür!
Zaten milletvekillerinden bir bölümü de İngilizler tara-
fından Malta'ya sürülüyor. Bir bölümü ise Ankara'ya
gidiyor, 23 Nisan 1920'de kurulacak olan Türkiye Bü-
yük Millet Meclisi'ne katılmak üzere... Kansu'nun öz-
gürlük yılları, parlamentonun üstünlüğü diye kutsadı-
ğı yıllar, bir imparatorluğun çöktüğü, ekonomisi-
nin Düyunu Umumiye ve Reji Idaresi'nin ellerine
terk edildiği, milli siyasetinin Alman ve Ingiliz em-
peryalizminin emir ve komutasına verildiği, mec-
lisin ise yalnızca görünürde var olduğu, neredey-
se sömürge yıllandır. Bakın, işbirlikçi Refıi Cevat
Ulunay, 13 Nisan 1920'de Alemdar gazetesinde ne
diyor:
- Mebusan Meclisi, layık olduğu akıbete uğra-
dı. Nihayet gittiler, uğuıiar olsun!
Bu satırlar yazılırken Istanbul sokakları işgalci Ingi-
liz, Fransız, Habeş askerieri tarafından çiğneniyordu.
28 Mayıs 1920'de ise ihanetin odağı Peyam-ı Sabah
gazetesinde Ali Kemal isimli işbirlikçi Ankara'da ku-
rulan Meclis'i kastederek şöyle yazıyor:
- Büyük Millet Meclisi, küçük heıiflerin eseridir.
Tam da bu sıralarda Yunan işgali Batı Anadolu ve
Trakya'da olanca vahşeti ile sünüyordu. Şu satırlar 13
Ağustos 1920 tarihli Edime Te'min gazetesinden:
- Dün öğleden sonra saat beşte, Genel Vali Be-
yefendi hazretleri, Yunanlı generaller, askeri ve
mülki ileri gelenler ve Metropolit Efendi hazret-
leri, Selimiye Camiini şereflendirmişler ve Müftü
Hilmi Efendi ve yanındakiler tarafından karşılan-
mışlardır. Hürriyet ve adaletin saygıdeğer temsil-
cisi olan Başvekil Venizelos hazretlerinin sağlığı
için Müftü Efendi tarafından güzel bir dua okun-
muş ve hazır bulunanlar şükran duygulannı be-
lirterek duaya katılmışlardır...
Nasıl, beğendiniz mi özgürlükçü dönemi... Anladı-
nız mı parlamentonun üstünlüğünü! Tarihçi Aykut Kan-
su'nun, "1923, bütün bu özgüriüklerden, paria-
mentonun üstünlüğünden bir geriye dönüştür"
dediği dönem budur işteü!
Maalesef yerim yine bitti. Ama Tarihçi Kansu ve o-
nun gibilere verilecekyanıtlar bitmedi. Kısayoldan bir-
takım iç ve dış çevrelerin gözüne girebilmek uğruna
bilim adamı sıfatını bile hovardaca harcayanlar, bu iş-
lerin bu denli ucuz olmadığını bilmeli, öğrenmeliler...
- Biz, bu görevi de seve seve yapanz...
e posta: umitzileliC" gmail.com
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
1 2 3 4 5 6 7
SOLDANSAĞA:
l/XVII.yüz-
yılda yaşamış
ünlü bır halk
ozanımız. 2/
Tavır, davra-
nış... Sakat
kimse. 3/ To- 5
run sahibi ka-
dın... Büyük
tepsi. 4/ Hay-
vanlara \nru-
lan damga...
tnce ve yu-
varlak kesilerek kı-
zartılmış patates. 5/
1
Bir çeşit parlak yüz-
2
lü ipekli kumaş. 6/ 3
Aruz ölçüsünde kısa 4
okunması gereken 5
bir heceyi, kalıba
uydurmak için uzat-
ma... Verme. ödeme. 8
II Yok sözcüğünün 9
karşıtı. 8/Cana yakın, uysal... Silisyum elemen-
tinin simgesi. 9/Aydın'ın bir ilçesi... "Ben bir -
- gibi dağdan dağa kaçsan da yine ' Seni aşkım
canavarlar gibi takip edecek" (F.N. Çamlıbel).
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/1970'li yıllann ünlü bir Ingiliz rock müzik top-
luluğu. 2/ Sahip olma, kazanma.. Bir soru eki. 3/
Bir ilimiz... "Çamaşırcı ajı" da denilen ve Ame-
rika'da yaşayan bir hayvan. 4/"— büke belimiz /
Söyletmeye dilimizi < Hasta iken halimizi / So-
ranlara selam olsun" (Yunus Emre)... Bir soru
sözü. 5/İlaç, merhem... Hıristiyan. 6/Demiryada
tahta yüzeylerdeki boya, pas gibi şeyleri çıkart-
makta kullanılan çelik araç... Fotoğraf duyarhğı-
nı belirtmekte kullanılan sayısal değer. II Süz-
geç, kevgir. 8/Öğütülmüş tahıl... Bir gıda mad-
desi... Kenar süsü. 9/ "D Grubu"nun kurucuların-
dan olan ünlü ressamımız.