19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 TEMMUZ 2005 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA KULTUR kultur(S cumhuriyet.com.tr 15 UYCARLIKLARIN İZİNDE OKTAY EKİNCİ Dünya Mimarlık Kongresi'nde İstanbul ve Türkiye 'mimarlık kültürünü' anımsıyor Gündemde 'mimarlık'varUluslararası Mimarlar Birliği'nin (U1A) Tür- kiye Mimarlar Odası ev sahiplığınde 100'e ya- kın ülkeden katılımla îstanbuTda düzenlediği "22. Dünya Mimarlık Kongresi" bugün sona eriyor.. Yaklaşık 8 bin kışinin katılımıyla gerçekleşen Dünya Mimarlık Kongresi'nin 100'den fazla sergisi ile kültür ve sanat etkinlikleri ise yann başlayacak 3 günlük "23. UIA Genel Kurulu" süresince pazar gününe kadar devam edecek. Kongre ve Genel Kurul'un "dünyaya sesle- nişi" anlamına gelen ve 21. yüzyılın ilerleyen dönemlerine ait dünya mımarlannın ortak di- leklenni içerecek "tstanbul Bildirgesi"nin de bugünlerde ilan edilmesi bekleniyor... Rekor katılımlar UIA Başkanı Jaime Lerner, 2002 yılındaki Berlin Kongresi'nde seçilmesinin ardından ilk resmi açıklamasmda, mimarlığm 21. yüzyıl gündeminde "kentler" olacağını vurgulamış ve îstanbul-2005 Kongresi'ninde "Kentler ve Mimarlık" konusunda ilk büyük buluşmayı sağlayacağını belirtmişti. Lerner'in bu dileği, 1000'e yakın bildiri baş- vurusunda ağırlıklı konuyu oluştururken, Bı- lim Komitesi'nin bunlar arasından kongreye ta- şıdığı yaklaşık 600 konuşma, poster bildiri, ser- gi ve sunumda da hemen tüm yönleriyle irde- lendi. Yaklaşık 2000 başvuruyla Dünya Mimarlık Kongreleri'ndeki geleneksel öğrenci yanşma- lanrun da rekoru kınlan UIA istanbul doruğun- da mimarlann ortak dilekleri, "mimarlığın kentlerle olan tarihsel bağlaruu yeniden güç- lendirmek"ti. Ancak bunun için sadece mi- marlann istekliliğinin yetmediği, yerel ve mer- kezi yönetımlerle bırlikte uluslararası kurum- lann da "uygarca bir dünya" için bu hedefı benimsemeleri gerektiği, kongredeki sayıstz konuşmada dile getirildi... Sezerin dilekleri Nitekim, 3 Temmuz 2005 Pazar akşamı Ye- dikule Zindanlan'ndaki açılış törenine rahat- sızlığı nedeniyle katılamayan Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer de dünya mimarlanna gönderdiği mesajında şunlan söyledi; "Mimari yapılan, tarihsel ve kültürel de- ğerleri, çevre düzenlemeleri ile kentler, top- lumların gelişmişlik düzeyinin önemli gös- tergesidir. Özgün kimlik ve estetik boyut kattıklan yapüann, doğal ve toplumsal çevreyle uyum- lu olmasını gözeten mimarlar, kent biüncini zedeleyen kişiliksiz yapılar yerine, zamanı ve mekânı aşan, kültürel değerleri yansıtan, dünyayı güzelleştiren seçkin yapılar ürete- rek uygarbğa yaptıklan katküan sürdürme- lidir..." Erdoğan deflerlendlrecek' Aynı törende Başbakan Recep Tayyip Er- % * * > • • MtMARLARIN KÜLTÜR VE SANAT ÇIKARMASI Dünya Mimarlık Kongresi nedeniyle İstanbul'da yûzlerce sergi açddı; kültür ve sanat gösterileri sürüyor. Solda, Elif Çimen'in Tarık Zafer Tunaya'daki"ÇizikKent" resim sergisinden "Meydan" adlı çalışması; altta, 2 Temmuz gecesi Cemal Reşit Rey'de düzenlenen "Bir Tatlı Huzur Almaya Geldik tstanbul'dan" gösterisinin Ceren Oykut imzasını taşıyan afış resmi... doğan'ın yaptığı konuşma da kentlerdeki "mimarsız" ve "mimarisiz" büyümeden duyulan kaygılara katıldıklan mesajını veri- yordu. Başbakan, dünya mimarlannın istanbul bu- luşmasından çıkacak sonuçlan "dikkatle de- ğerlendireceklerini" söylüyor ve bu ev sa- hipliğinin en önemli yarannın da "kent ve mimarlık konulannda üretilecek görüşler" olduğunu belirtiyordu. Kongreye yaptığı destekle övgüler topla- yan tstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ise öncelıkle bir "mimar" olarak dile getirdiği görüşlerinde; "Bu kong- re sadece mimarlann değil, umutlann da buluşmasıdır. Çünkü İstanbul ve tüm kent- ler mimarlıkla var oldular; mimarhkla me- deniyetler tarihine imza atüar; şimdi yeni- den mimarlığı özlüyorlar..." diyordu... 'Küresel' yanılgılar Dünya Mimarlık Kongresi'nde gündem oluşturan konuşmalann ve sunumlann ço- ğunda, "küreselleşme"ninkentlere dayattı- ğı ve tüm coğrafyalarda birbirine benzeyen "finans mimarisi"nin yerel ve bölgesel ka- rakterleri göz ardı etmesine değinildi. Sadece Türkiye'de değil, dünyadaki özel- likle geri kalmış ülkelerde yaygın olarak gö- rülen "tek tip kent yapılaşması"nın sorum- lusu "çağdaş mimarlık" olamazdı. Çünkü mimarlık tarihinde tüm "dönemini yansı- tan" ürünler, aynı zamanda o dönemin "çağ- daşları"ydılar; ama geçmişi tümüyle redde- den bir "yeni" hiç olmadılar. Günümüzde gözlenen "tavır farkının" temelinde ise küresel kültürün kimliksizli- ğine "çağdaşhk" diyebilenlerin yanılgıla- n ve tarihsel bırikimleri "gelişmenin enge- i :4a \ \y\ li" saymalan yatıyor. Barınaklar' ve kuleler' Yeryüzünün tüm yörelerinde binyıllara daya- lı çeşitlilıği giderek ortadan kaldıran. dünyanın mimarisini yoksullann "bannaklan" ile var- sıllann "kuleleri" ikilemine dogru sürükleyen küresel imar politikalan, özellikle geri kalmış ülkelerdeki "doğal afetlere" dayamklı yapı kültürünün de unutulmasma neden oluyor. Bu sürecüı "dramatik sonuçlan", kongre gündemine Türkiye Mimarlar Odası'nin tale- biyle aluıan "Güney Asya'da Tsunami ve Gerçekler" forumunda da dile getirildi. Her yöreye özgü farklılıklar gösteren gele- neksel yapı kültürünü günümüz teknolojisiyle de gelıştirmenin, "afetlere karşı kendi önlem- lerini almış" bir mimarlığı yaratacağı vurgu- landı... Mlmarlığın sanat'sal özü Bu konunun, yann başlayacak "23. UIA Ge- nel Kurulu"nda da ele almması bekleniyor. Çünkü Genel Kurul gündemindeki önemli ko- nular arasında UNESÇO ile birlikte yürütülen "Mimarlık Eğitimi Gurubu" çalışmalan da var. Mimarlığın öncelikle bır "sanat" ve "ya- ratıcılık" olduğunu anımsatan ve geleneksel ile çağdaşlık arasında " yaratıcılık birikimle- rine" dayalı kültürel bağlar kurulmasını hedef- leyen bu çalışmamn Türkiye açısından önemi ise ülkemizdeki mimarlık eğitiminde Avrupa Birliği sürecine bağlı yeni düzenlemelere de ışık tutacak olması... Şehir planlamacısı Johnson, Düzce'de 6 yıl önce oluşturulan yaşam alanlarındaki kirliliğe ve belirsizliğe dikkat çekti Geçici konutlar 'kalıcı' olmasınMimarlar Odası Başkam, İBB'nln dağıttığı rehbere tepkJ gösterdl 'Cumhuriyetin kazanımlarını kimse örtemez' tstanbul Haber Servisi - Mimarlar Odası Genel Başkanı Oktay Ekinci, 22. Dünya Mimarlık Kongresi'nde istanbul Büyükşehir Belediyesi'nce (ÎBB) dağıtılan ve Cumhuriyetin ilanımn Istan- bul'la ilgili sonuçlannın eleştirildiği rehberdeki bilgilerin yanlış ve yanlı olduğunu belırterek "Cumhuriyetin kazanımlarını kimse örtemez" dedı. Ekinci, kongreye katılan delegasyona tBB taranndan dağıtılan lngilizce istanbul Kent Reh- berTyle ilgili basın toplantısı düzenledi. Kongreyi destekleyen kurumlann dağıttığı dokümanlan, "bir yayın komiseri" gibi incelemelerinin müm- kün ohnadığım ifade eden Ekinci, "Kadir Top- baş'ın, bu rehbere siyasi bir hamle olsun diye, kasten onay verdiği izleniminde değiliz. Sanı- nm, belediye kadroları içinde bu kadar mima- nn bir araya gelmesini fırsat bilip onlara Tür- kiye Cumhuriyeti hakkında farklı görüşleri ak- tarmak için böyle bir kitap aracı olarak kulla- mlmıştır" diye konuştu. Ekinci, Türkiye Cumhu- riyeti ve onun ilkeleri obnasaydı bu kongrenin ya- pılamayacağına dikkat çekerek şöyle devam etti: "Türkiye'de kentlerin planlaşmasının başlangı- cı Cumhuriyet dönemi ile olmuştur. Osmanlı'da Cumhuriyete dek kent planı yoktu. Rehberde- kilerin tam tersine Cumhuriyet döneminde, ta- rihsel mirasın korunması devlet güvencesi altı- na ahnmıştır. Cumhuriyet olmasaydı Osmanlı mirası kalmayacaktı. Bu rehber, onay ve görü- şümüz dışında dağıtümıştır. Esef vericidir." ÖZLEM GÜVEMLİ GÖKÇE UYGUN 22. Dünya Mimarlık Kongre- si kapsamında şehirplanlamacı- sı Cassidy Johnson, "1999 depreminden sonra yapdan prefabriklerin uzun süreli gerçekliği" konulu bir sunum yaptı. Johnson, 1999'da Mar- mara Bölgesi'nde yaşanan iki büyük depremden sonra Düz- ce'de kurulan prefabrik yapüa- nn geçici olarak yapılmasuıa karşın süreklilik kazandığma dikkat çekerek bu konutlann sü- reklilik kazanmasının uzun va- dede olumsuz sonuçlar doğur- duğunu söyledi. Johnson, 17 Ağustos 1999 depreminden sonra Türkiye'ye gelerek Düzce bölgesınde çeşit- ü dönemlerde incelemeler yap- tığını, prefabriklerde yaşayan in- sanlarla, bakanlık yetkilüeriyle görüşmeler yaptığını anlattı. Ge- çici konutlann siyasi ve ekono- mik sistemle ilişki içinde oldu- ğunu belirten Johnson, "Kızıl- haç'ın ve Kızılay'ın 2001 Fela- ketler Raporu'nda. kahcı ko- nutlar felaketten 1-1.5 yıl son- ra yapılabiliyor ve afetzedeler bu süreyi çok uzun buluyor. Çünkü insanlar felaketten 1- 1.5 saat sonra hayatını tekrar kurmak istiyor" dedi. John- son, devlet ve sıvil toplum kuru- luşlan tarafından yapılan geçici konutlann ömrüne göre çok pa- halı olduğu yönünde eleştrnler bulunduğunu anımsatarak "Prefabriklerin inşası bazen Cassidy Johnson, "1999 depreminden soara yapılan prefabriklerin uzun süreli gerçekliği" konulu bir sunum vaptı. uzun sürüyor. Kahcı konutla- nn kaynağı da buraya aktan- labiliyor. Geçici konutlar ba- zen iyi. bazen olumsuz sonuç- lar doğurabiüyor" diye konuş- tu. Johnson, incelemeler yaptı- ğı Düzce'dekı geçici konut böl- gesinde şu an yoğun bir kirlilik olduğuna dikkat çekerek pre- fabrik evlerin ne olacağının hâ- lâ bilinmedigıni söyledi. Gökdelenlerde yaşam îstanbul'dakı dıkey yerleşun alanlan konusunda bir sunum yapan şehir plancısı Aliye Ahu Gülümser de kentteki gökde- lenlenn kontrolsüz şehhieşme- nin çözümü olarak görüldüğü- nü söyledi. Bu tür dikey kulele- rin, içinde yaşayanlan, adeta şe- hirden tecrit ettiğini belirten Gülümser. "Bu korumah yer- leşimler yeni sosyal sınıfın ih- tiyaçlanna yönelik hazırlanı- yor. Şşehrin ortamını radikal değişimlere uğratıyor. Kentte yaşayanlar, insanlar arasın- daki ilişkiye sınır kovTiyorlar. Bunun yanı sıra bu binalann idarecileri belediyeler gibi ça- lışarak çevrelerine altyapı Blldlrge açıktanacak 22. Dünya Mimarlık Kong- resi'nin uluslararası kamu- oyuna dönük iletisi bugün "İstanbul BUdirgesi" adıyla dünyaya duyurula- cak. 21. yüzyılın kent, mi- marlık, kültür, çevre, yerel yönetimler, kimlik değerle- ri konulannda ulusal ve ev- rensel önermeler içeren bildirge, bugün kapanış fo- rumunda tartışıldıktan son- ra açıklanacak. Mimarlar Odası Genel Başkanı Ok- tay Ekinci, Kongre Bilim Komitesi Başkanı Prof. Dr. Doğan Kuban ve Kongre Başkanı Suha Özkan'ın birlikte açıklayacaklan bil- dirge üzerindeki görüş- meleri Uluslararası Mimar- lar Birliği Başkanı Jaime Lerner yönetecek. hizmeti sunuyorlar" dedi. Kongre kapsamında Bahçe- şehir Universitesi'nde "Smırı Olmayan Kentleşme; Topra- ğın Sahibi Kimdir? Kentin Sahibi Kimdir?" başlıklı pa- nel düzenlendi. Yunan mimar Vassillis Sgoutas, şehir planla- ması kararlannm politık oldu- ğunu vurguladı. trlandalı mi- mar Justin Kilcullen de BM Milenyum Hedefleri arasında 2020'ye kadar varoşlarda ya- şayan 100 müyon insanın haya- tınrn düzeltılmesinin yer aldı- ğmı söyledi. ODAK NOKTASI AHMET CEMAL MileUi ya da Troyalı Olabilmekd) Her cumartesı gazeteyle birlikte verilen 'Cum- huriyet Bilim-Teknik', resmen tiryakisi olduğum ve okunmadık yerini bırakmadığım ender dergi- lerden biri. 'Zümrûtten Akisler' köşe başlığıyla her hafta Prof. Dr. A.M. Celal Şengör'ün imza- sıyla çıkan yazıların her biri ise benim için hem ülkemize hem de dünyaya açılan en değerli pen- cereler niteliğinde. (Değerli pencere: Eğer bir pencere ondan bakmak için her yaklaştığınızda sizi kendi pencerelerinizi açmaya zorluyorsa, bi- lin ki o, değerli bir penceredir!). Prof. Şengör'ün geçen haftaki yazısının başlı- ğı şöyleydi: "Milet Keçilere Kaldı! Ya Türkiye?" Prof. Şengör, bu yazısında Ege'deki antik Milet kentinin müze ve binalannın ziyarete kapandtğı- na, kentin artık bir keçi ağılına dönmüş olduğu- na ilişkin ve 30 Mayıs tarihli Milliyefte çıkan ha- beri çıkış noktası alarak kültüre bakışımıza ve vardığımız noktalara ilişkin gerçekten çok dü- şündürücü saptamalarda bulunmuş. Değerli bilim adamımız, önce Milet'in neresi ol- duğuna ilişkin bilgi verirken şöyle diyor: "Milet neresidir, bilirmisiniz, sevgili okuyuculanm? Eğer yetmişli yıllardan sonra bir Türk okulunda oku- duysanız bu soruya olumlu cevap verme şansı- nız sıfıra yakındır. Zira bir sürü zırvalığın öğretil- diği tarih ve coğrafya derslerinizde Milet'ten bah- sedilmemiştir. Onu ders kitaplarınızda da bula- mazsınız. Bilkent'ten biröğretim üyesi Milet'i Mi- las olarak çevirmişti Ingilizceye. Ağlar mısınız, güler misiniz?" Prof. Şengör, Milet'in yalnız Anadolu uygarlığı açısından değil, fakat tüm insanlığın ortak uygar- lığı açısından taşıdığı önem konusunda da şu bilgileri veriyor: "Halbuki Milet, bilime dayalı in- san uygarlığının doğduğu yerdir. Orada iki bin- beş yüz yıl önce yaşayan insanlar dini dogmala- rı bir kenara atıp kendi gözlem ve akıllanyla bu- gün bildiğimiz anlamıyla bilimsel düşünceyi kur- muşlardır..." Milet, antikçağ Yunan felsefesinin doğum ken- tidir. Çünkü Miletli Thales, bundan iki bin beş yüz yıl önce o kentte, bugün felsefeyi başlattığı kabul edilen ünlü sorusunu sormuştur: Evrenin ilk maddesi nedir? İnsanlar, Thales'ten önce de yüzyıllardır o evrende yaşamaktaydılar, daha doğrusu yaşayıp gitmekteydiler. Ama Thales, sadece yaşamakla yetinmeyip, Prof.Dr. Nermi Uygur'un deyişiyle felsefenin kurucu sorusu "Nedir? "\ evrene yöneltmiş, böylece de felsefe düzlemindeki eleştirel sorgulamanın temellerini atmıştır. Bu türden bir felsefe sorgulamasının başlamasıyla birlikte, o zamanlar yanıtlarını he- nüz bilimde bulamayan pek çok soru da birer fel- sefe sorusu olarak ortaya çıkmıştır. Ancak deği- nilen aşamada felsefe sorgulaması, aynı zaman- da bilimsel düşünceye dayalı insan uygarlığıyla da eşanlamlı olmaktadır, çünkü felsefenin baş- lattığı eleştirel düşünce olmaksızın bilimin doğup gelişebileceği düşünülemez. Selahattin Hilav, aynı gerçeği "Yüz Soruda Felsefe" adlı eserin- de şöyle dile getirir: "Bilimler de kendi araştırma alanlarında doğrvluklara u/aşma amacını güder- ler. Demek ki amaç bakımından felsefeyle bilim- ler arasında fark yoktur. Nitekim, bilimlerin ba- ğımsızlaşıp kendi başlanna ortaya çıkmalarına kadar felsefe, en gemiş anlamıyla 'akla dayanan bilgi' olarak anlaşılmıştı ve bütün bilimleri kap- sıyordu..." Bu nedenle, Prof. Şengör'ün: "(Bu- gün) kendinizi onun bunun kulu olarak değil de hür insanlar olarak mı hissediyorsunuz? Bu Mi- letlilerin eleştirel düşünce geleneğinin bir sonu- cudur. - Milet, kısaca, insanın ilk kez gerçekten insan olduğu yerdir.." söylemi, insan uygarlığı- nın en güçlü temellerinden birini çok açık dile ge- tirmektedir. Prof. Şengör'ün ders kitaplarında bulunmadı- ğını belirrtiği Milet, yine onun deyimiyle, işte bu kutsal kenttir ve bu kent, Anadolu topraklannda- dır. Bugün okullarda öğrenciye verilen tarih kitap- larında, örneğin bir zamanlar Orta Asya'da ku- rulmuş tüm hanlıklar Türk tarihinin bir parçası- dır; buna karşılık, sadece Milet değil, fakat Ber- gama, Efes, Troya, Homeros, lliada... Anadolu tarihinin ve kültürünün bilinmeye değer öğeleri değildir. Peki, neden? Ve, nasıl? Bu sorulann kültür ve uygarlık bağlamında bu- günkü hazin durumumuzu aydınlatmayayaraya- bilecek yanıtları üzerinde haftaya duracağım. e-posta: ahmetcemal« superonline.com acem20'j hotmail.com Madrid'de Stıoji Ueda sergisi • MADRÜ) (AFP) - 2000 yılında yaşamını yitiren Japon fotoğrafçı Shoji Ueda'nın 150 siyah beyaz ve sepya fotoğrafı Madrid'deki La Caixa Vakfı tarafından sergilenecek. 'A Subtle Line: Shoji Ueda, 1913-2000' adlı sergi Ueda'nın kişişel ve sanatsal gelişimine odaklanan yedi bölümden oluşuyor. Fotoğraflannda gerçeği kendine göre yeniden kuran Ueda'nın çalışmalan ülkesi dışmda daha önce Paris'teki Georges Pompidu Center ile New York'taki Modern Sanatlar Müzesi'nde sergilenmişti. Madrid'deki sergi 24 Temmuz'a kadar sürecek. Ueda'nm yapıtlan Madrid'den sonra Mayorka ve Malaga'da da sergilenecek. CAZ FESTİVALÎ'NDE BUGÜN • CEMİL TOPUZLU AÇIK HAVA SAHNESİ'nde 21.00'de David Sanborn Band konseri. • SEPETÇtLER KASRI'nda 22.00'de Paris Salsa AJJ Stars konseri. • BABYLON'da 23.00'te Muvaffak Maffy' Falay Quintet konseri. (0 212 334 07 00) BUGÜN • NÂZIM HİKMET KÜLTÜR MERKEZİ'nde 21. 15 te Macid Maddi'nin 'Cennetin Çocuklan' adlı filminin gösterimi. (0 216 414 2-2 39)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle