Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SYFA CUMHURİYET 3 TEMMUZ 2005 PA2AR
leyla.tavsanoghi@cumhuriyetcom.tr
Alman Hıristiyan Birlik Partileri'nin AP milletvekili ve AB-Türkiye
Parlamentolararası Komisyon Eşbaşkanı Renate Sommer:
Türkiye çok büyük bir
ülke. Bölgelerin
koşulları birbirlerinden
çokfarklı. Çokfazla
kalkınma gereksinen
geniş bir kırsal alanı var.^j
Romanya kısmen hazır
olabilir. Ama
Bulgaristan f
ın hiç
kuşkusuz daha çok
zamana ihtiyacı var.
(§ AB Türkiye'den
orduyu iç politikadan
çekmesini istedi.
Bir çeşit kısırdöngü gibi
bir durum.
Türldye'ninAB'yeüSÖYLEŞİ
LEYUMAVŞANOĞLU
Türkiye'nin AB yolunda işı epeyce zor
görünüyor. Gerçi 3 Ekim için müzakerele-
rin başlaması tarihi verildi, ama... Bunun
önemli bir aması var. Çünkü önümüzdeki
eylül ayında Almarrya'da yapılacak genel se-
çimlerde Hıristiyan Demokratlann iktidara
oturmalanna neredeyse kesin gözüyle ba-
kılıyor. Türkiye'ye ve AB üyeliğine bakış
açılan ise apaçık ortada. Türkiye'nin Avru-
pah olmaya hazırlıkJı olmadığını, imtiyaz-
h ortaklıkla yetinmesi gerektiğini söyleyip
duruyorlar. Bundaki amaçlan "Imnvazhor-
takhktan ne kastedryorsunuz" sorusuna ver-
dıklen cevapla ıyıce açığa çıkıyor. Türki-
ye'den bekledikleri sadece güvenJik ve is-
tihbarat işbirliği. Yani Türkiye'nin askeri
gücünden yararlanmak onlar ıçın en önde
gelen hedef. Yoksa, AB üyeliğini unutun, de-
meye getiriyorlar. Türkiye'nin tam üyeliği
için verebildikieri tarih ise 20-30 yd sonra-
sına... 0 zamana kadar bugünkü AB bu ha-
liyle kalabilırmiş gibi... Alman Hıristiyan Bir-
lik Partileri'nin AP milletvekili ve AB-Tür-
kiye Parlamentolararası Komisyon Eşbaş-
kanı Renate Sommer'le konuşurken bu
gerçekler iyice açığa çıkıyor. Nasıl mı? Buy-
nınokuyun...
- Alman Hıristiyan Birlik Partileri'nin
Avrupa Parlamentosu (AP) milletvekili ve
AB-Türkiye OrtakParlamentolararasıKo-
misyon Eşbaşkanı olarak Türkiye'nin
AB 'ye tam üyelik olasdıklannı nasıl de-
ğerlendiriyorsunuz?
SOMMER-Görüşüme göre Türkiye'nin
AB 'ye tam üyeliği önümüzdeki 15-20yıl son-
ra gerçekleşebilir. Çünkü AB, Türkiye gibi
bu kadar büyük bir ülkeyi bünyesine daha
önce alma olanaklanndan yoksundur.
- Neden peki?
SOMMER-Bunun çeşitli nedenleri var.
Anlatayım. Öncelikli bir neden parasal so-
runlar. Türkiye çok büyük bir ülke. Bölge-
lerin koşuUan birbirlerinden çok farklı. Çok
fazla kalkınma gereksinen geniş bir kırsal
alanı var. Nüfusu kalabahk. Genç nüfusun
oranı çok yüksek. Dolayısıyla da Türkiye,
AB'ye geçen yıl tam üye olan 10 ülkeden
çok daha pahalıya mal olacak. Ama bu sa-
dece bir neden. fkıncı neden entegrasyon.
Geçen yıl biliyorsunuz, AB'de büyük bir
genişleme yaşadık. Şuanda 25 üye ülkeyiz.
Üti yıl sonra ise 27 ülke olacağız. Bunun da-
ha geç gerçekieşmesini umuyorum. Çünkü
iki yıl sonra iki yeni üye daha alınrnasına
karşıyım.
- Romanya ve Bulgaristan 'ın katûunıy-
la mı?
SOMMER-Evet. Romanya ve Bulgaris-
tan' ın iki yıl sonra AB üyeliği çok erken bir
tarih. Bu iki ülke çok daha fazla kalkınma
gereksiniyor.
zaman tanımak lazım
- Yani sizin görüşünüze göre Romanya
ve Bulgaristan henüz AB üyeliğine hazır
değilmi?
SOMMER-Kesinlikle değil. Belki Ro-
manya Bulgaristan'dan daha çok hazır...
Belki onlara daha fazla zaman tanımahyız.
Şöyle... Romanya kısmen hazır olabilir
Ama Bulgaristan' ın hiç kuşkusuz daha çok
zamana ihtiyacı var. Biliyorsunuz bu ülke-
de yolsuzluk inanılmaz boyutlarda yaygın.
Ama bu sadece nedenlerden binsi.
- Peld,ya kültür konusu? Onlann da da-
hafazla Avrupalı zihniyetiözümsemeye ih-
tiyaçları mı var?
SOMMER- Muhtemelen. Ama bu süreç
o kadar çokuzun zaman gerektiriyor ki... An-
cak o zaman bir ülke AB'ye tam üye olabi-
lir. Kültür konusunda, bıliyorsunuz bız AB
olarak üye ülkeleri kesinlikle asimile etmek
istemeyiz. Çokkültürlü ohnakla gurur du-
yuyoruz.
-Anladığım kadanyla AB içineüye alır-
ken sizeyük olacaklan değil de kath sağ-
layacaklan istiyorsunuz. Oyle mi?
SOMMER- Tabii ki. Bu da doğal bir is-
tek değil mi? Biz entegrasyona. istikrara
önem veriyoruz. O nedenle de üye ahrken
çok dikkatli davTanıyoruz. Bazen de bir ül-
kenin üyehğini erteliyor ve bir süre düşü-
nüyor ve onu bekletiyoruz.
Türkiye'nin önündeki engellere döner-
sek... Parasal konudan söz ettik. Bir de en-
tegrasyon konusuvar. Geçen yıüa büyük ge-
nişleme nedeniyle şimdi birkaç yıl beklemek
durumundayız ve söylediğim gibi srradaki
iki ülkeyi entegre etmek zorundayız. Biz
on beş üyeyken pek fazla sorunumuz yok-
tu. Ama şimdi 25 üyeyiz. AB bu nedenle bi-
raz toparlanmaya, bu yeni üyeleri doğru
yönlendirip bir arada doğru biçimde çalış-
maya kanalize etmeye ihtiyaç duyuyor
- Genişlemeden söz ettik, ama ortada bir
de derinleşme sorunu var. ÖzellikleFran-
sa ve Hollanda 'daki referandumların so-
nuçlanmn ardından bu daha belirgin bi-
çimde ortaya çıktu Üstelik tngiltere ülke-
deyapılacak ABAnayasası referandumu-
nu ertelerken A Imanya içinde derinleşme
karşıtı sesleriyükseliyor. Bunu nasıl kar-
şılıyorsunuz?
SOMMER - Derinleşmeye karşı sesler
yükseldiğini hiç sanmıyorum.
- Belki hem daha fazla genişleme, hem
derinleşmeye karşüar, demek daha mı doğ-
ru?
SOMMER-Evet, doğru. Çünkü ekono-
mi baş aşağı gidiyor. Almanya hep AB 'nin
ekonomik motoru olmuştur. Ama şu anda
ekonomide en sondayız Bunun nasıl böy-
le devam edebileceği sorgulanıyor. Sosyal
güvenlik sıstemimizde sonınlanmız var.
Emekhlik giderleri sürekli artıyor. Nüfus
yaşlaruyor. Ama bu çoğu AB ülkesi nüfu-
SOMMER-Tavnmız belli olduğu için za-
ten Türkiye'ye imtiyazlı ortakhk önerisin-
de bulunduk. Hatta daha öte özel komşuluk
ve özel işbirliği önerisinde de bulunduk.
Bunun Türkiye için doğru ve hakça oldu-
ğunu düşünüyorum. Çünkü önümüzdeki
20-30 yıl boyunca Türkiye'nin AB'ye tam
üyeliğini kaldıramayız. tmtiyazh ortaklık
çok bsa bir zaman içinde hayata geçirile-
bilir. Ama kimse imtiyazlı ortakhğın anla-
mını bilmiyor. "Türkiye'ye ildnd sınıf üye
statüsümü verümek isteniyor" sorusu soru-
luyor.
- Türkiye'debu konudaAB 'yebüyüktep-
kiler var. Hükümet kanadı imtiyazlı ortak-
lığın kabul edilemez olduğunu söylüyor...
SOMMER-Evet, tabiı. Bunusöyleme-
leri gerekiyor. Bakın, AB Komısyonu'nda
da imtiyazlı ortaklıktan söz eden yok. Ama
giderek bunu daha fazla düşünmeye başla-
dıklan görülüyor.
- Peki, imtiyazlı ortaklık nedir?
SOMMER- Şu anlama geliyor:
Parasal destek, Türkiye'nin pek çok AB
programında yer alması, güvenlik... Tabii bu
programlann neler olacağı da saptanacak-
tır. Ömeğin eğıtim, kültür, altyapı, çevre
programlanna ek olarak pek çok siyasi alan-
da işbirliği... Güvenlik ve isrihbarat servis-
lerinin işbirliği programlan çok önemlidir
yorum Ben Alman olarak yurtsever oldu-
ğumu söyleyebilirim. Ama karanhk tarihi-
miz nedeniyle Almanlann bu konularda çok
dikkatli davranmalan gerektiğini biliyorsu-
nuz. Türkiye çok özel bir ülke. Izlenimime
göre Başbakanınız Erdoğan, evet, Türki-
ye'yi AB üyesi yapmak istiyor. Ama Tür-
kiye'ninbuhaliyle AB üyesi olmasını amaç-
lıyor. Ama bu ne mümkün, ne de bizim açı-
mızdan kabul edilebilir. Türkiye değişmek
zorunda. Aksi halde AB'nin yapısına ve
anlayışına uygun olmaz.
- Beni çok şaşırtan bir durum var. AKP
seçimleri kazandığı ilk dönemlerde gerek
AB, gerekse ABD tarafından büyük bir
memnunlukla karşılanmış, özellikleErdo-
ğan hakkında sayısız övgüler düzülmüş-
tü. Ama daha sonradan Batılı ülkeler
AKP 'nin gerçekyüzünü görünce,yani İs-
lami kimliğini netlîkle anlayınca tedirgin
oldular, hatta korktulargibL. AKPhükû-
metialtında Türkiye'ningünün birindeşe-
riatçı bir ülke haline gelmesi endişeleri-
nin giderek arttığını da duyuyoruz. Bu
konuda ne söyleyeceksiniz?
SOMMER - Evet. yanılmıyorsunuz. Bu
konu AB içinde çok konuşuluyor ve düşü-
nülüyor. Erdoğan'ın davranışlan, Erdoğan
ve öbür bakanlann eşlerinin başlannın ör-
tülü oluşu bu kaygılan doğuruyor Özellik-
Renate Sommer, AB'nin Türldye'den bekledikleri sadece güvenlik ve istihbarat işbirliği Yani Türkiye'nin askeri gücünden yararlan-
mak onlar için en önde gelen hedef. Yoksa AB üyeliğini unutun, demeye getiriyorlar diye konuşuyor.
sunda böyle. Sosyal sigorta sistemi de işle-
vini yapamaz oldu. Çünkü Ahnanya'da bu-
gün o kadar çok sayıda ışsiz var ki. Tek ba-
şına işsizlik sorunu Ahnarrya'yı zorluyor
ve insanlan korkutuyor. Şimdi, "Daha faz-
la öye iilkpnin ahmrian nanl kalkahüirfr" SO-
rusu soruluyor.
Zaten Almanya, iki Almanya'nın birleş-
mesinin acı deneyimini yaşadı. Hâlâ bunun
bedellerini ödüyoruz. Evet, Doğu Alman-
ya çok güzel görünebilir, ama orada hiçbir
şey işlemıyor. Doğu Almanlar bölgeyi terk
ediyorlar.
- Esas sorun nedir?
SOMMER - Bir kere orada büyük sana-
yi yok. tşyerleri yetersiz. Özellikle gençler
iş bulamadzklan için Doğu Almanya 'yı terk
etmek zorunda kalıyorlar Günün birinde
doğu bomboş bir bölge haline gelecek. Ora-
da bir gün sadeceyaşlınünısunkaldığını gö-
receğiz.
- Birleşme umulanı vermedi, öyle değil
mi?
SOMMER - Hayır, vermedi. Tabii siya-
si açıdan amaca ulaşıldı. Bundan da hepi-
miz memnunuz. Zaten Alman Anayasa-
sı 'nda da birleşme hedef olarak konubnuş-
tu. Bugün bu yaşananlar inanılmaz boyut-
larda. Bütün bu anlattıklanm nedeniyle Al-
man halkının büyük kısmı bugün AB'nin
daha fazla genişlemesine kuşkuyla bakıyor.
Bir de yeni üye ülkelerin işçileri var. Bun-
larrn Almanya "da iş bulabilmeleri mümkün
değil.
- Lideriniz Angela Merkel Türkiye 'nin
AB 'ye tam üye olarak alınmasmın müm-
kün olmaâığını söylüyor. Hatta sizin desöy-
lediğiniz gibi 2007'de üye almacak iki ül-
keye de karşı çıkıyor. Partinizin genelde bu
yeni genişlemeye yaklaşımını açıkça an-
latır mısıntz?
Evet, AB ve Türkiye olarak bugün güven-
lik işbirliğini NATO çerçevesinde yapıyo-
ruz. Ama bence Türkiye'yle güvenlik ala-
nında daha çok işbirliğine ihtiyacımız var.
Aynca başka alanlarda da AB ve Türkiye
olarak çok sıh işbirliğimiz olabilir. Bütün
bunlan yapmak için tam üyeliğe gerek yok
ki. Bana kahrsa bu yol Türkiye için de da-
ha iyi.
-Neden?
SOMMER - Çünkü Türkiye'nin daha
uzun bir süre kalkınmaya ihtiyacı var. Ay-
nca Türkiye'de zihniyetin de değişmesi ve
gelişmesi gerekiyor. Kabul edersiniz ki bir
toplumu 24 saatte değişririp dönüştüremez-
siniz. Insanlann davranışlannı da değiştir-
mesi lazım. Eskı yapılann üstesinden gel-
melisimz. Bütün bunlan eğitim ve ekono-
mik düzeyinizi yükselttiğinizde zaten başa-
nrsınız. Kadınlann eğıtimi de çok önemli.
ama sadece kadınlar değil, erkeklerin de, ta-
bii ki... Türkiye içinde bölgeler çok farklı-
lık gösteriyor. O nedenle de bu ülkenin
AB'ye üye olmak için çok daha fazla zama-
na ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Ayn-
ca Türkiye AB'ye üye olduğunda egemen-
liğinin o kadar büyük bölümünü Brüksel 'e
teslim etmek zorunda kalacak ki anlata-
mam. Türkiye için alınacak kararlann ço-
ğuAB 'nin ortakkararlan olmakzorundaka-
lacaktır.
- Yani Türkiye böylesine fazla sayıda
egemenlik hakhndan feragat etmeye ha-
zır değil mi, sizce?
SOMMER-Hazır değil. Türkiye'nin çok
farklı bir karakteri var; çok gunırlu bir ül-
ke. Milliyetçiliğine sıkı sıfa bağh.
- Bunun milliyetçilik değil de yurtse-
veriik olduğunu söylemek daha doğru de-
ğilmi?
SOMMER - Tabii ki bunu çok iyi anlı-
le Almanya için bu kritik bir durum. tJeri-
de ne olacağını bilmiyoruz, ama durumu ya-
kından takip ediyoruz.
-Ama Islami kimliklerini ve eşlerin baş-
lannın kapalı olduğunu bilmeden mi on-
lan desteklediniz?
SOMMER- Erdoğan ilk seçıldiğinde ta-
bii ki Avrupa tarafından desteklendi. Güç-
lük çıkaracak bir koalisyon yerine her za-
man tek parti hükümeti tercihtir. îstikrarlı
bir Türkiye hem AB için önemlidir hem de
Türkiye'nin kendisinin çıkannadır.
Gelişmelenn takipçisiyiz. Umanz kork-
tuğumuz o derece büyük değildir.
Türkiye çok dikkatli olmalı
-Sizce önümüzdeki dönem Türkiye 'nin
demokratik, laik kimliğini kaybedip şeri-
atçılığa kayması tehlikesi var mı?
SOMMER - Dilerim böyle bir şey ol-
maz. Bunu düşünmek bile istemem. Geç-
mişte böyle bir şey olmamasının nedenı or-
duydu. AB Türkiye'den orduyu iç politika-
dan çekmesini istedi. Bir çeşit kısırdöngü
gibi bir durum. Ama Türkiye'de demokra-
si sağlamlaştıkça istikrar da daha fazla sağ-
lanacaktır. Ama bugün Türkiye çok dikkat-
li olmahdır. Demin de söylediğim gibi du-
rumun çok yakmdan takipçisiyiz.
-AKPtstanbulİlBaşkanıMehmetMü-
ezdnoğlu, "Şimdibeşibiryerdeyiz.2007'de
Cumhurbaşkanlığı seçimi dönemi geldi-
ğinde de onu bir yerde olacağız " gibi bir
söz söyledL. Siz bu sözleri nasıl değerlen-
diriyorsunuz?
SOMMER - Dediğim gibi AB Türki-
ye'deki gelişmelenn yakmdan takipçisi.
Böyle bir şey demokrasiye ve eşitliğe aykı-
n olacağı için AB tarafindan kabul edilemez.
Böyle bir gelişme AB'nin Türkiye'yle mü-
zorzakere sürecini durdurmasına sebep olabi-
lir. Bu arada şunu da belirtmem lazım: Tür-
kiye'de seçim yasasınm değiştirümesi şart-
rır. Bu seçim yasasıyla Türkiye'deki siyasi
eğilimler yeterince temsil edilmiyor. Dola-
yısıylada demokratik olmadığını gösteriyor.
Bir kere yüzde 10 barajı seçmenın çoğun-
luğunun Meclis'te temsil edilmediginin bir
göstergesi. Böyle demokrasi olmaz.
Türkiye'nin yüzü Batı'ya dönük
- AB kendisini çokkültürlü bir birlik
olarak tanımlıyor. Müslüman kültürü ise
her zaman Batı ve Avrupa tarafından so-
ru işarethie karşüanmıştır. Siz Alman Bir-
lik Partileri ve AB olarak Huntington 'ın
medeniyetler çatışması savına inanıyor
musunuz?
SOMMER - Bakın, sözü nereye getir-
mek istediğinizi anhyorum. Türkiye Müs-
lüman ülkelerden çok daha fazla AB 'ye ya-
kındır. Atatürk'ten beri de Türkiye'nin yü-
zü hep Batı'ya, Avrupa'ya dönüktür. Tür-
kiye hep Avrupalı olmayı amaçlamıştır. Şu-
nu da söyleyeyim: AB bir Hıristiyan kulü-
bü kesinlikle değildir. AB bünyesinde çe-
şitli dinler, inançlar bulunmaktadır. Ama
sorun AB içinde pek çok Müslüman göç-
menin entegrasyonu engellemeleridir. Müs-
P O R T R E
Dr. RENATE SOMMER
1958 BochumJAlmanya doğumlu.
Yükseköğrenimini Bonn Üniversi-
tesi Ziraat Fakültesi 'nde tamam-
ladı. Doktorasını aynı üniversite-
de uluslararası beslenme ve tüke-
tici davranışlan alamnda yaptı.
Bonn Üniversitesi Ziraat Fakülte-
si 'nde asistan oldu. 1993 'tepoli-
tikava atıldı. Hıristivan Demokrat
Birlik Partisi (CDU) Herne Böl-
gesi Örgütü 'nde Avrupa ve Çevre
Politikaları sorumluluğunu üst-
lendi. Herne Belediye Meclisi
üyeliği ve Belediye Meclisi CDU
Grubu Başkanvekilliği yaptı.
1999 dan beri Avrupa Parlamen-
tosu üyesi. Aynı zamanda da AB-
Türkiye Parlamentolararası
Komisyon Eşbaşkanı.
lümanlar, Türkler Avrupa toplumlanna ade-
ta paralel yayıhyorlar. Onlarla kaynaşmı-
yorlar. Benim seçim bölgemde Türklerin
toplu halde ofurduldan kendi kasabalan,
mahalleleri var. Mesele, onlardan korktuğu-
muz için sokağa çıkamamamız değil. Böy-
le bir şey yok. Mesele Türklerin kendi baş-
lanna, toplu halde yaşamalan.
- Ama ülkenizde yaşayan 2.5 milyon
Türkün arasında Alman toplumuyla çok
iyi kaynaşmış, topluma entegre olmuş
Türkler de yokmu ?
SOMMER-Var tabii. Ama onlar Alman-
ya'daki Türk toplumunun çoğunluğunu oluş-
turmuyorlar. Dolayısıyla da bizim Alman-
lann arasında, bu mahalleleri gördükleri za-
man yerleşen kanı, "Evet burası Türkrye"
oluyor. Ama oralan Türkiye değil. Çok iyi
biliyorum, bunu. Türkiye'nin gerçeklerin-
den çok uzak bir durum. Onlar, genelde ül-
kenin doğusu ve güneydoğusundan Alman-
ya"yapara kazanmakiçin gelen göçmenler.
Hiç kimse tabii ki vatanını bırakıp da baş-
ka bir ülkeye keyfl için goç etmez. Ama bu
kişilerin çoğu çok az eğirimli. Ama ne ya-
zık ki genç kuşağın çoğu da büyükleri gibi
az eğirimli. Çoğu okulu bitirmiyor. Pek ço-
ğu Almanca bilmiyor, hâlâ. Dolayısıyla ge-
lecekleri yok. Alman toplumu içinde eşit du-
rumda değiller. Bu meseleyi çözmeye çalı-
şıyoruz. Ama çok zor. Uzun süre Avrupa ül-
kelerinde oturup varlıklannı sürdürecekler
gibi görünüyor. Umanm yanıhyorumdur.
Bu meseleyi çözemezsek vatandaşlanmıza
Türkiye'nin AB üyeliği tezini anlatmakta gjt-
tikçe daha fazla güçlük çekeceğiz. Ben Tür-
kiye'nin 20 ya da 30 yıl içinde üyeliğe ahn-
masının daha olanaİdı olduğuna inamyo-
rum. Ama bu arada Türkiye'nin imtiyazh
ortak ohnası birinci çözümdür. Üyelik on-
dan çok sonra gelebilir.
Günün birinde tam üyelik konusu gündeme gelebilir
Türkiye, Avrupa
müktesebatım ele
alacaktır. Muazzam bir
yasalar manzumesidir, bu.
90 bin sayfa. y
- Yani önümüzdeki 10 yıl Türkiye için
tam üyelik şansı görünmüyor, öyle mi?
SOMMER - Belki sonuçta tam üyelik
olur. Belki de sonunda Türkiye tam üyeli-
ği hiç gereksinmediğine ve imtiyazlı ortak-
lığın kendisinin çok daha fazla işine geldı-
ğine karar verebilir. Egemenliğini tam ola-
rak Brüksel'e teslimetmek istemediğine, ken-
di iç kararlannı kendisinin almasını, dış si-
yasetini kendi başına şekülendirmeyi tercih
ettiğine karar verebilir. "Her seferinde ba-
na ne yapmam gerektiğini AB'nin dikte et-
mesini istemhorum" dıyebilır. Ama gü-
nün birinde de tam üyelik konusu ele alına-
bilır.
- İyi de, siz şimdi 20-30yıl sonrasından
söz ediyorsunuz. Sizceo tarihlerdeAB bu-
günkü gibi mi kalacak? Ya da AB 'ye siz-
ce o zaman neler olabilir?
SOMMER - Bu derinleşme işlemezse
gelecek AB için çok zor olacaktır. Derin-
leşme AB üyesi ülkelerin birbirleriyle çok
sıkı biçimde siyasi alanda çahşmalandır.
Bu alanda hatta iç içe çahşmalandır. Bunun
amacı da gelecekte Avrupa ülkelerinin bir-
birlerinin aleyhıne davranışlar içinde bu-
lunmalannı önlemektir. Böyle bir şansın
önünü kesmektır. Tarihte birbırimizle sa-
vaştık. Gelecekte bunun olmaması için de
derinleşme sürecini gereksiniyoruz. Derin-
leşme için de AB Anayasası'na ihtiyacımız
var.
- Acaba Türkiye tkinci Dünya Sava-
şı 'na katılmadığı için mi AB dışında bı-
rakılmak isteniyor?
SOMMER - Hayır. Özür dilerim, ama
bu çok garip bir fikir.
- Benim zaman zaman böyle garip fi-
kirierim vardır.
SOMMER-Hayır, hayır. AB 'de hiç kim-
se böyle düşünmüyor. Hiç ilgisi yok.
- Siz imtiyazlı ortaklıkta ısrar ediyorsu-
nuz. Bu ısrar sizce Türkiye'yiABD'ye da-
ha çok yaklaştırmaz mı?
SOMMER - Neden olsun ki? Ben böyle
düşünmüyorum. Çünkü Türkiye, imtiyaz-
lı ortaklıkla AB'ye, çok, ama çok yakın ola-
caktır. Bu yıl 3 Ekim'de müzakereler baş-
layacaktır.
- Emin misiniz?
SOMMER-Evet, eminim. Türkiye, Av-
rupa müktesebatım ele alacaktır. Muazzam
bir yasalar manzumesidir, bu. 90 bin sayfa.
Düşünebiliyor musunuz? Bunu ulusal ya-
salanna uydurmak zorundadır. Bu süreç ay-
nı zamanda imtiyazlı ortaklığın da başlan-
gıcı olabilir.
Çünkü Türkiye bu süreçte diyelim ki Av-
rupa müktesebatının yüzde 70'ini benim-
semeyi yeğlemiştır. Buna ek olarak istihdam
ve parasal konular için yardım alabilecek-
tir. Bu da Türkiye'yi AB'ye çok yaklaşö-
racaktır. Dolayısıyla Türkiye neden ABD'ye
daha fazla yaklaşsın ki? Aynca hepimiz
ABD'yle birükte hareket ediyoruz. Ayak-
ta kalabilmek için ABD'ye ortağımız ola-
rak ihtiyacımız var. Tabii ki ABD kendi çı-
kannın peşinde olacaktır.
- Bir deABD 'nin Genişletilmiş Ortado-
ğu Projesi'nde Türkiye'nin oynayacağı
bir rolyok mu?
SOMMER-Vartabii. Aynca Türkiye'nin
özkaynaklan da var.
- Askeri gibi mi?
SOMMER-Evet.