Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 28 TEMMUZ 2005 PERŞEMBE
OLAYLAR VEGORUŞLER
EVET / HAYIR
OKTAY AKBAL
ZOP Bir Yan!
"ömür biter,
Biz hâlâ söylehz"
(Behçet Necatigil)
Gençtiler, yaşları ne olursa olsun, gençtiler...
Çünkü yaşamın içindeydiler, yazıyorlardı, konuşu-
yorlardı, savaşıyorlardı. Dosttular, dostlan, seven-
leri vardı. ölüm çekip aldı götürdü. Haziran 2005
ne zalim bir aydı: Tek tek aııp götürdü. Her biri için
bir kitap yazılsa değer! Nuri'ler, Recep'ler, Ali'ler,
nice dostlar!..
En zor yazı türüdür, sevilen bir ölünün arkasın-
dan bir şeyler karalamak, karalamaya çalışmak...
Inandırmaz, inandıramaz! Kendiniziçindiranlattık-
lannız, o kişiyle ilgili de olsa!.. Hepimiz şu yeryüzü
sahnesinde bir role çıkmışız! Oyun ne kadar, kaç
perde? Nasıl başladıysa öyle bitecek! Ağlanır, gü-
lünür. Sonra herkes çekip gider yoluna evine...
Gidenler unutulur mu? O kadar çoktur ki giden?
Hele siz, belli bir yaşam sürecini epeyce aşmışsa-
nız. Çevreniz onlarla doludur. Durup dururken ak-
lınızagelir. "Buraya gelecekti, geç kaldı, Cemiyet'te
buluşacaktık, gidememiştim. Oyununu seyretmek
istemiştim, olmamıştı. İyi kı o resim sergisini gez-
mişim, resimler capcanlı duruyor belleğimde.."
Böyle dostlann günün bırinde çekip gidecekle-
ri hiç aklımızagelmez. Biryolculuktadırlar, görme-
sek de vardırlar... ölüm sessizce alır şairleri, sa-
natçıları da, bakmadan yeryüzüne ne kattıklanna,
ne zenginlikler kazandırdıklanna...
Yazmak, anlatmak, tanıtmak gerekir hepsini ay-
n ayn. Zaman geçer, yapamazsınız. Belki içinize
sindiremediğinizden... ölüm kolay benimsenirşey
değil. Düne kadar biriiktesıniz, bugün bir düş gör-
müş gıbisiniz.
Dağlarca ne demiş "ölüm yaşadığımı değil, ya-
şayacaklanmı alır." Doğmak, büyümek, ölmek. Üç
perdeli bir dram ya da komedi! Bir düş mü, bir ya-
nılsama mı? Düşün dur, senın de sıran gelip düş
olduğunda birileri seni de böyle anacaklar...
ölmekle her şey biter mi? Sözler, yazılar, şiirler,
dostluklar!.. Behçet Necatigil 'Söylehz' şiirini son
günlerinde neden yazmıştı da yayımlamamıştı?
Neden ölümünden sonraya bırakmıştı? Büsbütün
yok olmadtğını, olmayacaöını anlatmak için mi?
"Ne gördükse iyi kötül Omür biter
biz hâlâ/ Söyleriz.
Ne varsa şu dünyada/ Türtü görüntüler/
Gelsek de sonuna/ Söylenz
Bazan boş günler/ Geçer birden dolunca/
Söyleriz/
Ne biter
Ne kalırgeçmiş kitaplardal
ölümden sonra da/
Söyleriz."
Günümüzdeki Güç Dengesi ve Türkiye...
Doç. Dr. Hüner TUNCER
U
luslararası ilişkilerin temel ilke-
lerinin en başında "güç dengesi"
gelir, hiç kuşkusuz. "(îüç denge-
si'' ilkesi, dünyada banş ve ıstik-
rann geçerli kılınabilmesı için,
devletlenn güçleri arasında bir dengenın ku-
rulmasını öngörür. Başka bir deyişle, ulusla-
rarası toplumu oluşturan devletlerden herhan-
gı birinin, uluslararası ilişkilerde var olan güç
dengesini kendı lehine bozması ve öteki dev-
letlere kıyasla, gücünü büyük ölçüde arttır-
ması, dünya banşını ve istikrannı bozucu öğe-
lerin başında gelir.
Tarihten de çok iyi bilmekteyiz ki, dünya dev-
letleri arasında bir "güç dengesi" sağlanmadı-
ğı sürece, kendıni ötekılerden daha güçlü gö-
recekbir devlet daima ortaya çıkacakve bu dev-
let, kendi istekleri ve amaçlan doğrultusunda,
dünya politikasına bir biçim vermeye çalışa-
caknr. On dokuzuncu yüzyıkn ilk yansında Fran-
sa'nın ünlü Iroparatoru NapoKon Bonapart Av-
rupa'ya egemen güç dengesini bozmuş ve Av-
rupa haritasını altüst etmişti. Bunun üzerine,
Avrupa'nın öteki büyük güçleri olan îngilte-
re, Rusya, Avusturya ve Prusya aralannda bir
"Güç ffirtiği" oluşturarak 1814-1815 Viyana
Kongresi'yle, Avrupa'da bozulan güç denge-
sini yeniden kurmuş ve kıtada, 1853 yılına de-
ğin sürecek olan banş ve huzur dönemini baş-
latmıştı. Benzerbiçimde.yirminciyüzyılınor-
talannda Almanya'da ortaya çıkan Hider, Av-
rupa'daki güç dengesini bozmaya yeltenmiş;
ancak, öteki Avrupalı devletler, Hitler'i durdur-
mayı ve onu bozguna ugratmayı başarmıştı.
îkınci Dünya Savaşı'nın ertesınde, dünyaya
egemen olan Soğuk Savaş dönemınde, iki ba-
şat güç olarak savaştan çıkan ABD ile Sovyet-
ler Bırlığı arasında güç dengesi kurulmuş ve
uluslararası ılışkılere ikı-kutupluluk egemen ol-
muştu. Ancak, ABD ile Sovyetler Bırlıği ara-
sında kurulmaya çalışılan güç dengesi, 1989'da
Sovyetler Birliğı'nin yıkılması ve SB'nın de-
netimi altındakı Doğu Bloku'nun dağılmasry-
la bozulmuş ve dünya politikasına, arüktek sü-
per güç konumunda olan ABD yön vermeye
başlamıştır. Başka bir deyişle, ABD, dünyada
hegemon güç olarak ortaya çıkmıştır.
Kendinı dengeleyecek başka bir gücün bu-
lunmadığının bılincinde olarak, ABD, ulusla-
rarası ilişkilen kendi istekleri ve amaçlan doğ-
rultusunda bıçimlendırmeye başlamış ve ken-
disim durduracak başka bir gücün bulunma-
masının rahatlığı içinde, istediği devletlenn
içişlerine kanşma yetkisini de kendisinde bul-
muştur. Işte, dün Afganistan'da, bugün de
Irak'ta yaşananlar, dünyadaki güç dengesinin,
ABD lehine bozulmuş olduğunun somut ka-
nıtlandır.
Bilindiği gıbi, BM Şartı'mn temel ilkele-
rinden biri, bağımsız ve egemen devletlerin içiş-
lerine kanşılmaması ilkesidir. ABD, Afganıs-
tan'ın ve Irak'ın içişlerine pervasızca kanşmak
suretiyle, bu uluslararası ilkeyi göz göre göre
çiğnemiştir. Peki, ABD'ye, bu haksız ve yer-
siz girişiminde 'dur' diyen herhangi bir dev-
let olmuş mudur? Ne yazık ki, hayır! Bu du-
rum, bizlere, açıkça uluslararası ilişkilerde ge-
çerli olanın, ilkelerin değil de; devletlerin ulu-
sal çıkarlan olduğunu bir kez daha kanıtlama-
makta mıdır?..
Güç dengesini kendi lehine bozmuş olan
ABD, bağımsız ve egemen devletlerin içişle-
rine kanşmayı kendıne bir hak olarak görmek-
te; bu devletlerin içişlerine güç kullanmak yo-
luyla kanşmakta; yanına Avrupalı "uygar"
olarak varsaydığımız diğer müttefiklerinı de
aJmakta; dünyanın tüm öteki devletleri ıse, bu
duruma seyırcı kahnaktadır.
ABD'nın gücünü dengeleyecek diğer güç
odaklan kısa sürede oluşturulamazsa, dünya
banşı ve istıkran açısından, son derece sakın-
calı ve tehlikelı bir döneme girmekte olduğu-
muz öngörüsünde bulunabilinz. Tarihte yaşa-
nanlar, bu öngörünün doğruluğunu kanıtla-
maktadır.
Bugün iktidarda bulunan AKP hükümeti,
ABD'ye ve AB 'ye bağımb ve bu iki güç mer-
kezinin güdümünde bir dış politika izleme yo-
lunu seçmiştir. Bu da, doğaldır ki, tam bağım-
srz Atatürkçü, laik, Cumhuriyetçi rejimimiz-
le kesinlikle bağdaşmayan bir dış politika çiz-
gisidir. Ve ne yazık ve acıdır ki, hükümetimi-
zin yanı sıra, bu tuzağa düşmeye dünden razı
olan kendini "aydın" olarak tanımlayan insan-
lanmız da, devletimizin tam bağımsızlığı kar-
şısında yer alan odaklan oluşturmaktadır! Oy-
sa, Türkiye, bugün öncelüde ABD'nin ve
AB'nin, yeni emperyalist yüzünü görmek ve
tanımak zorundadır!
TRT dahil, tüm özel televizyon kanallann-
da "boygösteren" sözde konunun uzmanı olan
ünıversite profesörleri, ülkemizin ABD ve AB
ile olan üişkilerini değerlendinrlerken, eleşti-
rel görüş belirtmekten özelükle kaçınmakta;
hükümetin görüşlerini yineler niteliktekı gö-
rüşlerini dile getirmekte ve kamuoyumuzu ger-
çekler konusunda yanıltmaktadır. "Kanaat ü-
derieri" konumunda olması gereken akade-
misyenler ve yazılı basının "köşe yazaıian",
genellikle, "Atatürkçü" olmayı "modası geç-
miş"lik olarak nıtelendirmekte ve ülkemizin
gerçekleriyle yüzde yüz bağdaşan Atatürkçü-
lük düşünce sistemini yadsımaktadır.
Iç ve dış politikasında "tam bağımsız" ol-
mayı hedefleyen ve bu politikayı uygulayan bir
Türkiye Devleti, bazı egemen çevrelerce iddia
edildiği gjbi "küresefleşme" olgusuyla ters dü-
şernez, çünkü "küreseBeşme". aslında ABD'nin,
hegemonik güç olma konumunu tüm dünya dev-
letlerine kabul ettirmesinden başka bir şey de-
ğildir. Bizimbu gibi oyunlara gelmememiz ve
devletimizin temel ilkelerinden biri olan tam
bağımsızlıgımızdan kesinlikle hiçbir ödün ver-
mememiz gerekmektedır!
Türkiye'nin, bugün her şeyden çok, dış po-
litikasını ABD'nin ve AB'nin güdümünden
çıkartmayı amaç edinecek ve ABD'nin dün-
yadaki güç dengesini bozmaya yeltenme giri-
şimlerine "dur" diyebilecek 'Güçkr'in arasın-
da yer almasını sağlayabilecek bir hükümete
gereksinmesi vardır...
Satılmışlar Bu Yazıyı Okumasın!
Burhan ÖZBEY Eski SEKA Teftiş Kurulu Başkanı
DİDİM CUMOK ÇAĞRISI
Cumhuriyet okurlannın örgütlenmesi;
laikliğin, bağımsızlığın, aydınlanmanın.
örgütlenmesidir.
29 Temmuz 2005 Cuma günü,
saat 19.00'da, Parlamenterler
Sitesi - Kumsal Kafe'de buluşalım,
örgütlenelim.
Dileyenler için yemek seçeneği de var.
Bilgi/tletişim: Mehmet Soysalan
Tel: 0 532 586 40 60
B
unca yıldır basın camiası içe-
risinde, ağırlıklı olarak yerel
başında, zaman zaman da
ulusal başında çoklukla Cumhuri-
yet'te yazılan yayımlanmış, 10 yı-
haşkmbir süre büyük birkentin (Ko-
caeli'nin) yerel televizyonlannda
kesintisiz her hafta "Serbest Kür-
sû" adlı açıkoturum programlany-
la izleyicilerin karşısına çıkmış,
programlannda ülke çapında tanın-
mış çok sayıda ünlüyü ağırlamış,
ömriinün 25 yılıru kamuda müfet-
tişlik hizmetlerine vermiş eski birbü-
rokrat ve bugünün basın mensubu
olarak şunu içtenlikle söylemek is-
teriz ki; mesleğimizde bugünkü ka-
dar ağır baskı, gözdağı ve nkanıp kal-
mış özgürlük sancısını hiçbir dö-
nemde yaşamadık.
Şükrediyoruz ki, önceden bürok-
raside üstlendiğimiz müfettiş-baş-
müfettiş ve teftiş kurulu başkanı gi-
bi görevlerimizi AKP döneminde
yapmak talihsızlığıne uğramadan, bu
yıllan geride bırakıp erken yaşta da
olsa emekliliği seçerek, yaşadığı-
mız her günü kahır içerisinde geçir-
mekten kumümuşuz. Ne yazık ki..
bu kurtuluşu, basın mensubu olarak
görev sahamızda şimdilerde yaşa-
yamıyoruz! Üzülerek söylemek du-
rumundayız ki; gerek ulusal ve ge-
rekse yerel başında çok sayıda mes-
lektaşımız; talihsizlik gırdabı ıçen-
sinde; geçimlerini sağlamak, çoluk
çocuklanyla namerde muhtaç ol-
mamak yüzünden basın patronian-
nın ve tabiı ki bugünkü ıktıdann
kuklası olmak durumuna düşmek-
ten kendilerini kurtaramamışlardır.
Şunu da biliyoruz ki, içlerinde
defolu olanlar dışında. mevcut du-
ruma çaresızlık ıçınde düşmüş olan-
lann içleri kan ağlamaktadır.
Kim ne derse desın, AKP'li be-
lediyelenn işbaşında olduğu kent-
lerde yerel basının çok büyük bö-
lümü, belediye pastasındanpay kap-
mak için tam anlamryla yerel yöne-
timlerin uydusu durumuna gehniş
bulunmaktadırlar...
Ben özgürlükçüyüm, demokra-
üm, tarafsızım, objektifım diye kah-
ramanlık yapanlara AKP iktidan
döneminde, belediye reklam ve ilan
pastasından nemalanmak yolunun ya
büyük ölçüde ya da tamamı ile ka-
pandığını birçok kentimizde göz-
lemlemek olanaklıdır. Tabıı ülkede
kaç yerel gazete ve televizyon pat-
ronu böyle bir kahramanlığa soyu-
nabümiştir o da başka!
Ulusal gazete ve televizyonlann
büyük bölümünün durumu ise or-
tada... Onlar için bu yönde bir şey
söylemeye gerek yok. Millet olanbı-
tenı zaten bütün çıplakhğı ile görü-
yor. AKP içerisinde demokratolan-
lann çoğu, parti yönetimlerinin her
konudakı tutum ve icraatlanna kar-
şı tavır alamadıklarından, ne yazık
ki yaşanan gerçekler karşısında ses-
siz kalmaktan öte bir şey yapama-
maktadırlar.
Bir de bu parride Başbakan'a ya-
kın olmak, ya da "Başbakan'ın geç-
mışte veya halihazırda arkadaşı ol-
The Povver of Dreams
Honda Civic için
en uygun zaman!
Seçiminizi etkileyecek
herşey Yeni Honda Civic'te!
.6 It. 110 PS VTEC II
lotoruyla yiiksek performans
Amerikan NHTSA-NCAP ten
5 üzerinden 5 yıldız alan
güvenlik önlemleri
Kullanım kolaylığı sağlayan
eniş iç hacim
00 km'de 5.5 It'lik düşük
yakıt tüketimi**
Yeni optitron gösterge tablosu
O'nu sınıf lideri yapan zengin özellikleriyle Honda Civic, 29.015 YTL*'den
başlayan kaçırılmaz fiyatlarıyla Honda Plaza'larda sizi bekliyor.
'Cw\c 1 6 IS düz vrtes mode'ın önen'en Deşın ındınmlı pe
r
aker<öe satış fı>atıdir *-tor>da otomobıllennn "nodef te*n k ûzeMık ve renklerınde de^ış klık yapma
hakKn saKlı 'utar 01 0ı 2000 tarhınder ıtıtaren satttan tum Honda model en 3 >ıH0COO0 kn garantısr'e safiıotır Tesl T "a!-*- röekı 'avsiye ed ler perakende
satış fıyatı geçerlıd r Araç jzennde«ı tum /ergılef ve ./ergı mevzua'ında o uşar ;jm oeğışıklmter a'aç fesl rraımca r>-uş*e' tarat ndan -varştlanacarttır
"199^100/tC yeni Ölçüm metoouna gûre şehır dıy ve -deaı şaniarda elde edıfen rest değef-enöır
HONOA TÜRKİYE A.Ş.
www.nofKM.cofn.tr
makgörüntüsü ile ortaya çıkatdarvar.
Bakıyorsunuz bir kentin AKP'li be-
lediye başkanı, il başkanı, ılçe baş-
kanının çalımından yanına yaklaşıl-
mıyor. Neden
0
Çünkü zatı muhte-
rem Sayın Tayyip Erdoğan'ın arka-
daşı ımiş. O kentteki başta basın
patronlan, üst düzey devlet görev-
lileri, işadamlan, Tayyip Bey'in ar-
kadaşının çevresınde, yanında yö-
resinde o zata karşı her daım aUaş
içerisindeler. Ne yazık ki böyle bır
konumda ohnayı, yani Tayyip Bey'in
arkadaşı ile birkaç saat birlikte ol-
mayı, biryerde oturmayı bir onur say-
dıklannı açıkça söyleyen beyefen-
dilervar...
Köşe yazarlanna şunu açıkça söy-
leyen ya da mesaj olarak ileten ba-
sın patronlannı görüyor, işitiyoruz:
" AKP ik iyi geçineüm, çünkü
devletgücüvepara onhrda,kaleıni-
niri ona göre oynatm»"
Ne yazık kı, kepazelik bu boyut-
lara gelmış durumda. Bu yöndeki
kimliği açıkça bilinir duruma gel-
mış kimı köşe yazarlannın, toplum-
sal duyarlıhğı fazla vatandaşlan-
mızca hiç okunmadığı da
bir gerçektir. Sürekli vatan
millet nutku atanlann, ön-
ce kendilerinin gerçek an-
lamda vatana ve millete
saygılı olmalan gerekir!
Sen gazete ya da televizyon
patronu olarak, bile bıle,
topluma gerçekdışı yaldız-
lanmış haber ve yorumlan
çıkarlann ugruna vitrin ya-
parsan. hiç "•şerePten. "na-
mus^tan *hakvehukuk"tan
söz edebilirmisin? Edersen
de kaç kişi sana inanır ve
saygı duyar
9
Vahkivah!.
Adam "Gazete benim",
"Tefevizyon beninu istedi-
ğimi yapanm, size ne" di-
yecek küstahhğa ve kişilik
zaafina düşmüşse doğrusu
ne yapabilırsınız ki? An-
cak... Şu da gerçek ki; ke-
ser dönecek sap dönecek
ve hesap masası bir günku-
rulacak; benim gazetem,
benim televizyonum diye
bugünün hava atıcılanru bu
toplum, bu millet işte o za-
man ibretle görecek...
Sonuç olarak; tçte ve
dışta geüşen türlü olumsuz
olay ve yaptınmlara kar-
şın, buradan ruhunu ve ka-
lemini satmamış gazeteci-
lere, köşe yazarlanna. tele-
vizyon program yapımcısı
ve sunuculanna, sayılan az
da olsa vatanseverliği ben-
liklerinde her zaman taşı-
maktan onur duyan basın
patronlanna sesleniyoruz! ..
Lütfen şerefle yürümekte
oldugunuz yoldaki onurçiz-
gınizden sapmayın! umut-
suzluğa ve yeise kapılma-
yın, ulu önder Atatürk'ün
tarihte yaratmış olduğu
muhteşem zaferlerin esin-
tisine açacağınız yelkenle-
nnize dolacak "Mustafa
Kemalruhu". sizi de bu ül-
keyi de hak etnğı yere er geç
taşıyacaktır.
PENCERE
üygap Insan'ın
Açmazları...
Insan ister uygar geçinsin, ister ilkel olsun, kimi
zaman anlayamadığı olgular karşısında ne yapa-
cağını bilemez konuma düşebilir.
Çoğu Amerikan filminde hem kovboylann, hem
Kızılderililerin altında at görürüz; ama, çoğumuz
bu güzel hayvanı Avrupalının keşfertiği kıtayagö-
türdüğünü bilmeyiz...
ö>gerçek öykü anlatılır bu konuda...
Mayara'nrc^Tripn TİCUSTI, Güney Amerika'ya ilk'
çıkan beyazlann önderi Pedr"de Âl'varedo.i'p^l?-
vüşürken at ile binicısini tek yaratık sanıyormuş.
Mızrağını ata sapladığında düşmanını öldürdüğü-
ne inanmış.
At devrilmiş, ama Tecum'un şaşkınlık ve korku-
dan büyüyen gözlerinin önünde Pedro ayağa kalk-
mış...
Bir 'an' geçmiş geçmemiş..
Sonsuzluğa vurgulanan bu 'an'da, donakalmış
Tecum'un göğsüne Pedro kılıcını saplamış...
•
Maya ve Aztek uygarlıklannın düzgün yerleşim
yerteri, sulama kanallan, mimaıian, heykelcileri,
gökbilimcileri, mühendıslerı vardı; ama, üç şeyi
bilmiyorlardı:
Tekerlek, at, demir..
Hıristiyan dıninden beyaz insan Kızılderiliyi yen-
di, hayvandan saydı, icabına baktı, köleleştirdi,
alıp sattı..
Amerika'da bütün bunlar olurken Türkler Istan-
bul'u fethedıyorlar, Osmanlı, Müslümanlarla Hı-
ristiyanlann bir arada uygarca yaşamasını sağlı-
yordu...
17'nci yüzyılda Rahip Gregorio Garcia Kızılde-
rililerin Yahudi soyundan geldıklerıni ılan etti; ama,
tutmadı. Avrupalı Hınstıyanlar KJzılderilılenn Âdem'le
Havva soyundan geldiklerine inanmıyoriardı; Kı-
zılderili hayvandı, alınır satılırdı...
Oysa yine 17'nci yüzyılda Avrupa 'Aydınlanma
Çağı'na da hazırlanıyordu...
Güney Amerika'da "uygarbeyaz bayanlar" may-
munlanylaKızılderilikölelerinetasmatakarlarken,
Avrupa'da "uygar beyaz bayanlar" Vottaire, Di-
derot, Rousseau'nun yapıtlannı okuyoriardı...
Insanlık, çağlan tek çağda yaşıyordu.
•
Bugün nasıl yaşıyoruz?..
Beline bağladığı bombanın fitilini çekip masum
insanlan, kadınlan, çocuklan öldüren Müslüman
nasıl bir yaratık?..
Hangi çağda yaşıyor?..
Tecum atla binicisini tek canlı sayıyordu..
Gerçeğı öğrendiği zaman iş işten geçmişti...
Insan gerçeği öğrendiği zaman iş ışten geçme-
miş olmalı!..
Bu kural yalnız ilkeller için geçerli değil, kendini
uygar sanan beyaz insanlann metropollerindeki ce-
rtalet, Müslüman coğrafyasındakinden daha be-
terL
Üstelik bu kez beyaz insan tehlikeye daha açık
bir konumda!.. Kıtalar ve insanlar artık iç içe geç-
miş, bir arada, birlikte, omuz omuza, diz dize ya-
şıyoriar...
Uygar insan, hangi dinden olursa olsun, beline
taktığı bombanın fitilini çeken insanın çözümleme-
sini yapmak zorunda!..
Yapamıyorsa, uygar insan değildir.
MERStS 4. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
TAŞINMAZEV AÇIK AKTTIRMA
SATTŞILANI
Dosya No 2(XM 4948 E.
Ipoteklı olup satılmasına karar \enlen Mersın ılı. Mesudıye
Mahallesı, Bozkun Cad. 241 ada. 4 parsel. 4 kat. 8 bağımsız bö-
lüm no'lu 198 2241 arsa pa\lı büro vasıflı taşınmazın Mersın 4
tcra Müdürlüğü'nde açık artirma suretı>le sanşı vapılacaktır
Taşınmazın halihazır durumu \e kıymeti: Mersın ılı. Mesu-
dıye Mahallesı. Bozkun Cad 241 ada. 4 parsel. 4 kat. 8 bağımsız
bölûm no'lu 198 2241 arsa pavh büro vasıflı taşjnmaz Akdenız
Beledıvesı sınırlan ıçensınde Ku\a\ı Mıllıye Caddesı uzennde
yer alan 5103 Sokak. 28 kapı no'lu Cumhun'yet Iş Merkea ısımlı
apartmanın 4. katında günev ve batıya cephelı 8 kapı no'lu ışyen
olarak kullanılmaktadır Metropol bınasına |52 katlı). vergı daıre-
sı ve defterdarlığa 150 mt mesafede şehnn tıcaret merkezınde yer
almaktadır Günün hemen her saatınde yoğun olarak çalışan toplu
taşıma araçlan ile ulaşım mümkün olup ulaşım planlaması ta-
mamlanan yerlerdendır Büro. brüt yaklaşık 120 m2. 4 oda. 1 ant-
re, mutfak ve WC'den mûteşekkıldır Büronun bulundugu bına
betonarme kargas olarak ınşa edılmış. asansörlü. metal yangın
merdıvenlı Zemın katı. dükkânlar ve ışyerlen Normal katl'an be-
her kaü 2'şer adet bürodan müteşekkıldir Bınanın üstü çansız ge-
zılebılen teras Dış cephesı zemm kat ve bına gınşı renklı mer-
mer. normal katlar düz sıv a üzerı dınv a hazır sıva dış cephe kap-
lamasıdır Bına gınş kapısı renklı alümınyum doğramadır Bına
gınş holü duvarlan sıva üzen plasnk badana, zemın döşemesı \e
merdıvenlen renklı mermerdır Kat merdıvenlen ve sahanlıklan
yer kaplaması. 1 sınıf renklı mermer kaplamadır Merdıven kor-
kuluklan, yaglıboyalı demır boru profildır Duvar ve tavanlan düz
sıva üzen saten alçı ve saten boya. alçı. kartonpıyerdır Zemuı
kaplaması seramık kaplamadır Islak hacımlenn zemın kaplaması
seramık kaplama tmalatlardan mamul olup taşınmaz, belediye
hızmetlennın tamamından yararlanmaktadır.
Büronun muhammen değeri: 65 000 YTL'dır
Taşınmazın imar durumu: 1 1000 ölçeklı ımar plam ıçensın-
de olup. bölgesel kentsel ış merkezı alanına ısabet etmekte bıtışık
nızam 5 kata ımarlıdır
Satış şartlan: 1- Satış 05 09 2005 günü saat 10 00 ile 10 20
arasında Mersın 4 tcra Müdûrlügü'nde açık artirma suretıyle ya-
pılacaknr Bu artırmada tahmın edılen kıymetın "oöO'ını ve rüç-
hanlı alacaklılar alacagını ve satış masraflannı geçmek şartı tle
ıhale olunur Böyle bır bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın ta-
ahhüdû bakı kalmak şartıyla 15 09.2005 günü saat 10 00 ile 10 20
arasında Mersın 4 tcra Mûdürlûğü'nde ıkıncı artırması vapıla-
caktır Bu artırmada da rüçhanlı alacaklılar alacagını, tahmın edı-
len bedelın
O
o40'ını ve sanş masraflannı geçmesı şartıvla en çok
artırana ıhale olunur
2- Amrmaya ıştırak edeceklerın. tahmın edılen kıymetın
%20'sı nısbetınde pey akçesı veya bu mıktar kadar mıllı bır ban-
kanın temınat mektubunu v ermelen lazımdır Satış peşin para ıle-
dır. alıcı ıstedığınde 10 günü geçmemek üzere mehıl venlebılır.
venlen süre ıçmde ıhale bedelı nakden ödenmek zorundadır Tel-
lalıye. resmı thale pulu. tapu harç ve masrafian ile mevzuaün ön-
gördüğü oranda KD\' ıhale alıcısına aıttır Bınkmış v ergıler satış
bedelınden ödenır
3- tpotek sahıbı alacaklılarla diğer ılgılılenn (*) bu taşınmaz
üzenndekı haklan hususıjle faız ve masrafa daır olan ıddıalannı
dayanagı belgeler ile on beş gün ıçınde daıremıze bıldırmelen la-
zımdır .\ksı takdırde haklan tapu sıcılı ile sabıt ohnadıkça pay-
laşmadan hanç bırakılacaklardır
4- thaleye katılıp daha sonra ıhale bedelını yatırmamak sure-
üyle ıhalenın feshıne sebep olan tüm alıcılar ve kefıllen teklıf et-
tıklen bedel ile son ıhale bedelı arasındakı farktan v e diğer zarar-
lardan ve aynca temerrüt faızınden müteselsılen mesul olacaklar-
dır thale farkı ve temerrüt faızı aynca hükme hacet kalmaksızın
daıremızce tahsıl olunacak. bu fark. varsa öncelıkle temınat bede-
lınden alınacaktır
5- Şartname ılan tanhınden ıübaren berkesm görebılmesı ıçın
daıre açık olup masrafı venldıgı takdırde ısteyen alıcıya bır ömegı
göndenlebılır
6- Satışa ışnrak edenlenn şartnameyı görmüş ve münderecatını
kabul etmış savılacakları. başka bügı almak ısteyenlerın
2004 4948 esas sayılı dosva numarasıyla müdürlûğümüze başvur-
malan. aynca ttK'nun W maddesı geregınce ışbu satış ılanının
tapuda adresı bulunmavan ve adlı teblıgatı ıade olan diğer ılgılıler
hakkında da teblıgat venne kaım olmak üzere ılan olunur (*) tl-
güıler tabınne ınıfak hakkı sahıplen de dahıldır Basur 35624