28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 28 TEMMUZ 2005 PERŞEMBE Serbülent Gökcan Ems: "Bülent Ecevit, Vahdettin'i savunurken 'M. Kemal'in istihbarat-ı muazzamayı f atlatması söz konusu olamaz1 buyuruyor. Öte yandan Hook, 'Irak'ta işgali öngöremedik' diyor. Majestelerine soımalı: Atatürk'ün indinizde Irak direnişçisi kadar da mı değeri kalmadı!" Bektronik posta: - Türkiye'nin en büyük şirketleri yabancı sermayeliymiş... "Partileri gibi yani!" Atilla Koç: "5 saatten fazla uyumam." Gün içinde mi? AYRILIKÇI teröre karşı "Türk aydınları" ve "Kürt aydınlan" ımzalanyla yayımlanan bildirileri anımsıyorsunuz. Özetle her iki grup da "taraflar"ın uzlaşıp anlaşmasını istiyor ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bir terör örgütüyle masaya oturması düşüncesi sıradanlaştınlıyordu. _ Istanbul Barosu Genel Sekreteri avukat Hüseyin Özbek birilerinin kendilerine bır yandan "aydın" sıfatını yakıştınp bir yandan da etnik kimliklerini öne çıkarması üzerine şu yorumu yapıyor: "Bizdeki 'aydınlar'ın düşün evreni ve davranış biçemlennin daha iyi tanınması için emperyalizmin günümüzde ulaştığı aşamanın göz önünde tutulması gerekmektedir. ABD emperyalizmi tüm dünyadaki doğal kaynaklann ve her türlü zengınliğin kendisinin hakkı olduğuna inanmaktadır. AB emperyalizmi bu kaynaklarda kendisinin de payı olduğunu ileri sürse de siyasal ve askeri gücü OyuncaklarABD ile baş edecek durumda değildir. Emperyalizmin bu aşamasında ulusötesi şirketler, ABD ve AB'nin siyasal karar organlannı etkileyecek bir konuma kavuşmuştur. Bu şirketler dünyada heıtıangi bir ulusal otorite ve ulus devlet mevzuatının karşısında adeta kudurmaktadır. ABD ve AB'nin ulus devletlere karşı düşmanca tutumunun nedeni budur. Vaıiığını sürdürmek isteyen ulus devletlerin ekonomik değerlerini ele geçirmenin yanında, toplumuyla ortak yön duygusunu kaybetmiş, ulusundan ayn düşüp ulusötesine ruhunu teslim etmiş 'aydınlar'a ihtiyacı vardır emperyalizmin. Adeta klonlama yöntemiyle imal edilen bu tür aydınlara dünyanın her yerinde bu yüzden rastlıyoruz. Bunlar dün Yugoslavya'da, Ukrayna'da, Gürcistan'da epeyce iş yaptılar. AB'nin kapısında beklettiği Türkiye'ye dikte ettikleriyle, son dönem bildirileri arasındaki tuhaf benzertikler, bizim aydınlann ilham kaynaklan konusunda ilginç ipuçlan vermektedir. AB desteklediği, banndırdığı terör örgütünü dağdan indirip Türkiye'nin diplomatik muhatabı konumuna getirme konusunda hayli yol aldı. Aynı küresel imalatın ürünü klonlanmış aydınlar, dünyanın her yerinde aynı şeyleri söyleyip aynı davranışlarda bulunmaktadırlar. Çünkü kurgulanmış oyuncaklann, yazılımlannın dışında hareket etmeleri mümkün değildir. Aydınlann belirleyici özelliği olan derinliğine düşünmeyi, eleştirelliği, akılcılığı, ezilenın yanında olmayı, zulme karşı savaşımı bunlardan boşuna beklemeyin. Mankurtluğun çaresinin olmadığını söylemiyor mu Aytmatov." Jest Hamza Saykan: "Ecevit'e yeni makam otomobili alınması ^k için Başbakan H talimat vermiş. W Vahdettin armağanı olmasın!" Okunak Akif Kökçe: "Sağlık Bakanlığı doktor reçetelerinin daha okunaklı yazılmasını istemiş. En azından vizite ücreti kadar okunaklı yazılmalı!"f SESStZSEDASIZ(l) Peru'daki üniversite öğretim üyeleri GEÇENLERDE Peru'da yüzlerce üniversite öğretim üyesi, maaşlarına zam yapılması talebiyle ülkenin orta kesimindekı Pasco bölgesinde bir yerel yönetim binasını işgal edince Ankara'dan Ismail Kılınç Türkıye'deki öğretim üyelerıni düşünmeden edememiş: "Üniversıtelerin bütçeleri kısılır, kınanz. TÜBlTAK'ta oyunlar oynanır, bıldin yayımlarız. Rektörün evine baskın yapılır, senato bildirisi yayımlarız. öğretim üyesi, başkasının araştırmasından çalıntı yapar, şiddetle kınanz. YÖK ile uğraşılır ki yıllarca eleştirilen, kaldırılması istenen YÖK şimdi savunulur, bir demeçle geçiştiririz. ÖSS katsayısı ımam hatipler lehine değıştırilmek istenir, öğretim üyeleri derneğinden bir bildiri yayımlanz. Ve saıre ve saire. Bir gün cüppelerini giyseler, cesaretlerinı toplayıp, demokratik haklannı kullanarak yürüseler (Peru'daki gibı ışgalden söz etmeyelim), tüm üniversite kentlerinde, öğrencilerın eşliğinde. Belkı bır şeyler değışir bu ülkede. Bildirilerie değişen bir şey varsa o zaman başka!" Yüksek Yerilim Hattı erdincutku a yahoo.com Lozan kutlamalan coşkulu geçti: Sevrciler, loZAN altında kaldı! HedefNoktaVanmı? NEŞE DOSTER Yıl 1927. Gazi Mustafa Ke- mal Van'ı bir kültür merkezi olarak görmek istediğini söy- ler ve incelemeler yapmak üzeredönemin Milli Eğitim Ba- kanı Mustafa Necati'yi Van'a gönderir. Aradan 55 yıl geçer, Gazi'nin bu düşü ancak 1982'degerçekleşir. Van'da artık bir üniversite vardır. Yıl 2005. Ülkenin doğusun- da, dağlann arasında abartı- sız, gösterişsiz, sessiz sedasız çalışan bir bilim yuvası haline gelir bu üniversite. Yönetimler gelir geçer, akademik ve idari personel gelip geçer, hatta Van 100. Yıl Üniversitesi Anka- ra'ya bir de bakan gönderir. Nerden nereye! Mustafa Ne- cati'den Hüseyin Çelik'e... Derken Prof. Dr. Yücel Aş- kın önce dekan, sonra rektör olarak Van'da göreve başlar. Çevresine de yüreklerini ve el- lerini birteştiren alçakgönüllü bilim insanlannı toplar. Van bu yüce gönüllü kadronun elinde ulaşılmaz ölçülerde bir kültür ve sanat merkezi, bir bilim merkezi, bir açık hava müzesi haline gelir. Bitlis'ten Hakkâ- ri'ye, Muş'tan Kars'a, Anado- lu'nun her yerinden koşup ge- len gençler ışık ve umut dolu gözlerini bu yuvaya dikerler. Gün oluro gençlere Prof. Dr. Ayşe Yüksel burslar bularak, işler bularak, aydınlık kapılar açar. Gün olur Rektör Yücel Aş- kın'ın ziraat fakültesinde öğ- retim üyesi olan eşi Oya Aş- kın, bir anne sıcaklığıyla öğ- rencilerini evlerinde ağırlar. Gün olur Prof. Dr. Zühre Şentürk öğrencileriyle biriite oyunlar sergiler. Ve gün olur halkbilimci Prof. Dr. llhan Başgöz rektörün çağrısına uyarak ABD'den Van'a koşar. Bu öyle büyük, öyle gör- kemli, öyle az bulunur bir u- mut öyküsü ve destanıdır ki aydınlık gözler kamaşmaya, kem gözler de kaşınmaya başlar. Van 100. Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın ziraat mühendisi. Ama mimar gibi, arkeolog gibi, heykeltıraş gibi, ressam gibi. Biz kendisi- ni ve eşini üniversitenin çağn- lısı olarak konferans vermek üzere Van'a gittiğimizde tanı- mış ve dostluğunu kazanmış- tık. Rektöriük konutunu sanki bir müzedeymiş gibi gezmiş, Urartu dönemine ait takıları, paleolitik dönemden kalma kalıntılan, Gürcü pipolarını, Av- şar kilimlerini, Kayseri'ye özgü konak kapılarını, Konya'ya ait çinı sobaları, gümüş ağızlıkla- rı, şahmaranlan, sılah yağdan- lıklarını, tabloları ve onların özenle seçilmiş çerçevelerini ızlerken dalıp gitmiştik. Bir de Rektör Aşkın'ın koleksiyoncu- luğunun dışında dağcılık, ma- ğaracılık, doğa yürüyüşü gibi özel meraklanna yönelik iki bin dolayında geziye katıldığını da duyuncaşaşınp kalmıştık. He- le bir de eşi Oya Aşkın'ın mü- zik bilgisini ve mutfak kültürü- nü görünce de hayran olmuş- tuk. Ve bu tarih kokan evde esertere bakmak, müzığı din- lemek, yapılan açıklamaları kaçırmamak, slayt gösterisini izlemek, olağanüstü ikramlann tadına varmak arasında gidip gelmiştik. Sonsuz bir emek ve çabay- la oluşturulan bu koleksiyonun Rektör Yücel Aşkın'ı uluslara- rası koleksiyonerierin arasına taşıdığını, dünya katalogların- dayeralmasınısağladığını, ül- kemizin kültürel kimliği adına şans, Van ve 100. Yıl Üniver- sitesi adına iki kez şans haline getirdiğini görmüştük. Bu ara- da insanlar Van'a gelmiş, sa- natçılar Van'a koşmuş, yapı- lan heykeller, resimler, yapıtlar üniversiteye hediye edilmiş ve böylece bir açık hava müzesi oluşturulmuştu. Eğer Van'ın kültürel ve mi- mari kimliği bir nehirse, bu ne- hirdeki milat Prof. Dr. Yücel Aşkın'la başlar. Aşkın'ın görev süresince Van ve üniversite farklı algılanmış vefarklı görül- müştür. Çağının nabzını da- marlannda, memleketinin gü- zelliklerini yüreğinde hissede- rek geçmış ve gelecek bağ- lantısını bu denli köklü, sağ- lam ve özenle kuran bir rektör iabii ki dünyayı gezen, ama dünyadan haberi olmayanlan rahatsız edecektir. Tüm değerlerin altüst oldu- ğu birtoplumda, çıkariann her şeye egemen olduğu ülkemiz- de tabii ki yapılanlar bilimsel kaygısı ve bilime saygısı olma- yanlan ürkütecektir. Doğu'nun yoksulluğunu ve yalnızlığını görsel bir şölene dönüştüren, tarihin ve kültü- rün değerierinin korunmasına öncülük eden, geçmişin gör- kemini günümüzetaşıyan, ka- yıt altına alan ve tüm bunlan da bir üniversiteye bağışlayan Prof. Yücel Aşkın, Batı'da ol- sa idi devlet nişanıyla ödüllen- dirilirdi. Bizde ise kaçakçılara, bölücülere, katillere bile uygu- lanmayan on dört saatlik bir operasyonla ödüllendiriliyor. Biz mi AB'ye girecektik? AB mi bizi alacaktı? Pardon! KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicakdı yahoo.com.tr HAYAT EPÎK TtYATROSU MISTAFA Btwis hayatepik <ı mynet.com 42 BİN SOKAK COCUSüNUN %8t MADDE BA5IMLISI OLARAK yASr/ORMUSL NE YAPALIM?'.. BİZ B A Ğ I M L I BİR ÜL<ENİN . ÇOCUKLARIYIZ!.. TARİHTE BUGUN MVMTAZARIK±\ 28 Temmuz mnc.mumtaz-arikan.com K4MU OYU YOKLAMAS/ 1934'TEBUSÜN, ÜNUİ AftAŞT7XMAa G e e GALLUP(GeLUP~) , 82. i&ÇfMM ÖLDÜ. 133S'TS ÜK£SNDe G e R J ^ E K ĞGeRJ^EKLEŞrRClĞl AMBG.CAU OF PUBUC offutou*(AiPö) ADU UUJŞLA , çeşirtJ KONUIAR. we SOKIJN- t üze&uoe HAUCMJ DÜÇÜA/GES/MI,£SJU- M/fi/İ ÖĞRENBIZEK YAYIkJ ORSAKJLAR.INA YERMByi Deueoi. SAŞAetU OtUUCA, ÇAUÇ- MALARI G£A//fLerrr. 6Eueu/ıaj&, pouneA, SosyAL ve Ek&uouı/e £OAJULA& U.ZE/SIMD£ YoâuNCAŞAU A/lAÇriRMALAIZ., A8P 'De -fOO'Ü AİHIKI GA2ETBOB yAY/MCAHP/. KEUDİ ADtY- LA DA ANtLAU EUSTİTU, Gı&£IZEK £LLİ ÜLKBDe £TKINLİie. GÖSTEtZMErrB SAÇlAyACA TC ADALAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo:2005'53 Karar No. 2005 81 Mahkememizin 6.7.2005 tarih ve 2005 53 esas. 2005 81 karar sa- yılı ilamı ile Mehmet ve Münire'den olma 12.8 1974 d.lu Sabn Tür- koğlu'nun Sabri olan isminin Sabn Baran olarak düzeltıldiğı ılan olunur Basın: 35938 ÜMRANtYE 1. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN MENKULÜN AÇIK ARTIRMA İLANI DosyaNo 2005 1009 Tal Bır borçtan dolavı hacıziı \e aşağıda cıns. mıktar ve degerlen \azıh mallar satı^a çıkanlnuş olup. Bınncı ar- tırraa 5 8 2005 günü saa: 11 10-11 20 arası Y Dudullu Şahın Cad. Cumhur Sokak 40 \ Omrarave'de vapılacak ve ve o günü kıymetlenn °o60'ına ısteklı bulunmadıgı lakdırde 10 08 2005 günü a>m )er ve avru saatte 2 artır- ma vapılarak satılacağı Şu kadar kı aranna bedelırun malın tahırun edilen kı\Tnetının °o40'ını bulmasının ve sa- tış ıstevenın alacağına rüçhanı olan alacakimm toplamından fazla olması ve bundan başka paıaja çevınne ve pa>laştırma masraflannı geçmesının şart olduğu. mahcuzun saıış bedelı ûzennden % oranmda KD\ "nın. ıhale damga vergısının alıcıva ait olacağı ve satış şartnamesının ıcra dosyasında görülebılecegı. masrafı venldıgı tak- dırde şartnamenın bır ömeğının ıstejene göndenlebıleceğı. fazla bılgı almak ıstevenlerın vTikanda yazılı dos>a numarası ile daıremıze başvıırmalan ılan oiunur 15 O7 2005 Muhammen kıvmeti 1.000.00 \TL ' 300.00 XIV 1.000.00 YTL 800.00 YTL 250,00 YTL 4 000.00 YTL 800.00 YTL 1000.00 YTL 7 000.00 YTL 9 500.00 YTL 1 500.00 YTL 1 500.00 YTL 1 500.00 YTL 1500.00 YTL ^50.00 YTL ^50.00 YTL 750 00 YTL 300 00 YTL 300.00 YTL 300.00 YTL 400.00 YTL 3 000,00 YTL 750.00 YTL Adedı 1 1 1 1 1 1 1 1 19 2 2 1 1 1 1 1 1 1 2 î Cinsi (Mahiveti) HP TW 23732376 sen no'lu laptop HP Deskjet 350 laptop vazıcısı Makelsan Povver Pack gûç kav-nağı Studrovvarks Ekran. LG kasa. klavye v e maustan oluşan toplama bılgısayar Epson C 46 vazıcı Stream Jet 180 çızım tahtası ve makınesı LG Studovvaris ekran, Everest P 4 kasa, klavje ve maustan oluşan bılgısavar takımı Komsan Pres makması Jukı marka ov erlok makınası Jukı marka düz dıkış makınası Jukı marka çıft ığne Jukı marka Puntorez makınesı Brother duz dıkış makınası Brother çıft ığne dıkış makınesı Brother ılık Brother dugme makınesı Typıcal çıft ıgne dıkış makınası Lzaı marka köprü makması Canon marka faks cıhazı Epson C 43 U X >azıcı Bosch marka \V FG 1660 çamaşır makınası Yıgıtsan 90 L 380 Kv Kompresör Kansaı Specıal kemer makınası Basın 35666 ÇACIN MOTEL fefeefe deı^am ed/yor.. er, tefTTİz denizi. her öğûn bdığı. katabalıkJardafi «e kabafakJarüan uzak sessiz tstili öziediysernz... 1 kişi TR 45 YTL ASSOS Bektaş Köyü Sivrice mevkii Tel: (0286) 723 44 60/ (0286) 723 44 61 Kullanmakta olduğumuz sen: A-002414-002450 No'lu faturalanmız kayıptır. Hükümsüzdür BERFİNBASIN YAYIX VE TİC.LTD.ŞTt Hocapaşa V.D. Sicil A»; 165 004 8424 Kimliğimi kaybettim. Hükümsüzdür. KUR TUL UŞ A TASE VER DÜZ ÇtZGİ ÜMİT ZİLELİ Yeni Halife Kim Olacak?! Arkadaşım telefonda hiddetle kanşık bir merak- la sordu: - Bu da ne demek oluyor? - Ne, ne demek oluyor? - Alay etme! Biraz önce radyoda anlatıyordun; petrolcü Suudi'nin düğününü ve de arkasında ya- tanları soruyorum... - Gayet basit; "Yeni Osmanlı Modeli" yoluyla hilafetegeçiyoruzü! Telefonun diğer ucundaki derin iç çekiş ve ardın- dan söylenenleri maalesef burada tekrarlayamam ama gelen mesajların aynı yönde ve aynı duygu- laria dolu olduğunu söyleyebilirim... Aslında bu haber benim için yeni değildi... O ke- simlerden iyi haber alan bir dostum, Zeki Yama- ni'nin kızını evlendireceginı, hem de Çırağan Sa- rayı'nın bahçesınde evlendireceğini, Ortadoğu ül- kelerinin en önemli simalarının bu düğünde bulu- şacağını ve bu buluşma için milyonlarca dolann gözden çıkarıldığını kulağıma fısıldamış ve sor- muştu: - Zeki Yamani Arap, kızı da Arap, damat de- sen o da Arap... Bu düğün niçin Istanbul'da ya- pılıyor?! • • • Ben büyük bir merakla olayı araştırmaya başlar- ken, meğer Akşam gazetesı yazan sevgili Güler Kömürcü, son paragrafı bitinp, manşete çıkmaya hazırianıyormuş! Eh, ben de hazıra konmanın re- haveti ile (ve de biraz kıskançlıkla!) Güler'i sütunu- ma ortak edecegım.. Akşam'ın manşeti şöyleydi: - Osmanlı zirvesi toplanıyor. Güler Kömürcü, petrol piyasalarının efsane ismi Yamani'nin, 5 Ağustos'ta Çırağan Sarayı'nın bah- çesinde gerçekleşecek, kızı Sara ile Arap damat Malik Dahlan'ın düğün törenine yukarıdaki sıfatı uygun bulmuş. Çok da haklı! Çünkü düğüne Ür- dün Kralı Abdullah dışında Ortadoğu politikaları- na yön veren 20 civannda bakan ile çok sayıda dip- lomat, işadamı ve siyasetçi katılıyor. Ve tabii ki Tay- yip Bey ve Abdullah Gül de.. Düğün davetiyesini Yamani bizzat kaleme almış.. Güler'in "derin ma- nalı" olarak ısimlendırdiği mesaj aynen şöyle: - Nur ve iman beldesi Mekke tepelerinden geldik, Osman oğlu tepelerinde sevincimizisi- zinle paylaşmaya... İyi mi?! Güler, bu tanımın kendisine nedense bir anda "Büyük Ortadoğu ProjesT'nı (BOP) çağrış- tırdığını söylüyor ve yukarıdaki soruyu tekrariıyor: - Niçin Istanbul? Yanrtını da bir uzman dostundan almış: - BOP'un omurgasında yer alan belirleyici stratejinin, hızla terörize olduğuna inanılan Müslüman dünyasını, "llımlı Islam Modeli" ile törpülemek olduğunu artık hepimiz biliyoruz. VVashington'ın efendilerinin bu planında şim- dilik kilit ülke, AKP üzerinden Türkiye. Yani "Yeni Osmanlı Modeli" adı altında hilafetin ye- niden dirittilmesi ve uzlaşılarak seçilecek ye- ni halife ile tüm Müslüman dünyasının Istan- bul üzerinden yönetilmesi... Plan bu! ılımlı îslama geçış yapacak Türkiye, ha- Irfelik makamını diriltecek ve yeni Türk halife, efen- dilerinin belirlediği şekilde Müslüman dünyasını yönetecek... Bu uzlaşmanın en önemli aşamalann- dan biri de Yamani'nin düğünü... - Nasıl, beğendiniz mi?! • • • Alın Yamani'nin düğününü, koyun Vahdettin'in "kahramanlık masa//an"nın üstüne, onun üstü- ne de Aykut Kansu gıbıierin "Atatürk diktatördü, 1908-1920 en özgüriükçü dönemdi" zırvalarını ekleyin... Bitmedi; tüm bunların üstüne de Başbakanlık Müsteşarı ömer Dinçer'ın Türkıye'yi parça parça edecek "Kamu Yönetimi Reformu" düzenleme- sini koyun... yanına garnitür olarak Kurtuluş Sava- şı ve Atatürk aleyhine kampanyalan ekleyin. En te- peye de Tayyip Bey ve kurmaylannın "başkanlık sistemi" arzulannı tüy niyetine dikin... O zaman tabloyu kör bile olsanız görürsünüz, hiç kuşkunuz olmasın! - Sahi, halife kim olur dersiniz?! e posta: umttzileli(o gmail.com 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 ı ıİmm\ IIILJ m m Mn 11 B U L M A C A SEDATYAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1/ Gül, asma, incir gibi yıl- da bırkaç kez çiçek ya da meyve veren bitkiler için kullanılan sözcük.2/ Ja- ponlara özgü çiçek düzen- leme sanatı. 3/Hoşagıden duygulanım... Hava ve gaz akımlan oluş- 1 turmakta kullanılan 2 aygıt. 4/Yunanmito- 3 lojisine göre uçmayı 4 başaran ilk insan... 5 Bir soru sözü. 5/ 6 Tantal elementinin 7 simgesi... "—Bezir- 8 ci": Yazar ve eleştir- 9 menımiz. 6/ "Ey, hey" anlamında kullanılan ün- lem... Haberleşme hızmetlennde kullanılan hızlı ve hafif bir gemi. 7/Temize çıkarmak. 8/Bir şey- den kalan kötü iz... Islandığı zaman kolayca bi- çimlendirilebilen yumuşak ve yağlı toprak. 9/ Tahtada zıvana deliği açmakta, kilit ve menteşe yerlerini oymakta kullanılan çelik uçlu kalem. YUKARTOAN AŞAĞIYA: 1/Eskiden esnaf loncalarının kararlannı yüriiten kimse. 2/ îlave... Demirli betonla yapılmış yapı. 3/însan zekâsının erişebileceğı en yüksek kerte... Dağkeçisi. 4/ Bir düşünce anlatan bir ya da bir- kaç tümcelik söz... Kalın ve kaba bir kumaş. 5/ Içine çiçek konulan kap... Türlü bitkilerin yaprak ve kabuklanyla kokulandınlmış acımtırak bir iç- ki. 6/Hayvanlara vurulandamga... Müjde. 7/Ser- gen... Hayvanlan bağlamak için çakılan demir ya da ağaç kazık. 8/Ekin biçildikten sonra toprakta kalan köklü sap... Vilayet. 9/Ruhçave vücutçada- yanıksız olanlar için kullanılan bır alay sözü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle