19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1-2TEMMUZ2005SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER ABDÜLCANBAZ TURHAN SELÇUK Kansere yenik düşenNTV Spor Yayınlan Koordinatörü, geniş katılımlı cenaze töreniyle son yolculuğuna uğurlandı Spor dünyası Oraık'a aghyorHaberMerkezi-NTV Spor Yayınlan Koordinatörü Ke- nan Onuk (51), uzun süredir mücadele ettiği kansere dün sa- bah yenik düşerek yaşama ve- da etti. Kenan Onuk'un cena- zesi Teşvikiye Camisi'nde kı- lınan cenaze namazının ardın- dan toprağa verildi. Tedavi gördüğü özel hasta- nede dün yaşamım yitiren NTV Spor Yayınlan Koordi- natörü Onuk için ilk tören NTV'de düzenlendi. Onuk'un cenazesi, buradaki törenin ar- dından Teşvikiye Camisi'ne götürüldü. tkindi vakti kılınan namazın ardından Onuk'un cenazesi Zincirlikuyu Mezar- hğı'na götürülerek toprağa ve- rildi. Teşvikiye Camisi'ndeki törene Onuk'un ailesi ve ya- kınlannın yanı sıra, Istanbul Valisi Muammer Güler, Be- ledıye Başkaru Kadir Topbaş, Kenan Onuk için ilk tören ıızun yıüar gö- revyaptığı NTV'de düzen- lendi. Kenan Onuk için Teşvi- kiye Camisi'nde düzenlenen ce- naze törenine spor, siyaset ve medya dünya- smdan çok sayı- da isim kaükta. (Fotoğraf: AA) Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, Şişli Belediye Baş- kanı Mustafa Sangül, CHP Milletvekili Berhan Şimşek, UEFA Asbaşkanı Şenes Er- zik, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Başkanı Tbgay Ba- yath, eski Devlet Bakanı Meb- met AM Yılmaz, Futbol Fede- rasyonu Başkan Vekili Şekip Mosturoğlu, Beşiktaş Kulübü Başkanı Yıldınm Demirören. Galatasaray Kulübü Başkanı Özhan Canaydın ile Fener- bahçe Kulübü Asbaşkanı Mab- mut Uslu'nun da aralannda bulunduğu spor, siyaset ve medya dünyasından isimler kaüldı. Törende Onuk'un spor dünyası ve Türkiye'ye yaptı- ğı katkılar anlatıldı. Türk basınının önemli isim- lerinden biri olan Onuk, 1954 yıhnda tzmir'de doğdu. An- kara Üniversitesi Siyasal Bil- giler Fakültesi'ni bitiren Onuk, gazeteciliğe 1974 yıhnda TRT'de muhabirolarak başla- dı.l992'deShowTv, 1993 yı- hnda da atv'de görev alan Onuk, 1996'dan bu yana NTV'de görev yapıyordu. Ev- li ve bir kız çocuk babası olan Kenan Onuk, futbol, atlerizm, buz pateni branşlanndaki uz- manlığıyla tanınıyordu. BREZİLYALI MİMAR DE AGUIAR'DAN GECEKONDUU\RA FARKLI BİR YAKLAŞIM: Gecekondununruhu varÖZLEMALTUNOK Brezilyalı mimar Dougjas\leira De Aguiar'ın 22. Dünya Mimarlık Kong- resi'nde ele aldığı konu, Porto Aleg- re'nin popüler yapılan haline gelen *fe- vela"lar, yani gecekondulardı. De Aguiar, şehircilik anlayışuıın, Brezil- ya'daki bu yoksul yerleşim alanlany- la birlıkte yeniden ele alındığını be- lirtiyor. Politikacılann kaotık buldu- ğu gecekondu yerleşimlerinin sosyal konutlardan çok daha "yaşayaı^ruhu olan yerler" olduğunu söylüyor. - Favelaları popüler mekânlar hali- ne getiren sebepler neler? DE AGUİAR - Favelalann geçmi- şi 40-50 yıl öncesine dayanıyor. Nü- fusu 500 bini geçen kentlerde ortaya çıkan bir yapılanma türü. Ben örnek olarak Porto Alegre'nin güneyindeki birbölgeyi seçtim. Kendi kendine ge- lişen bu yerleşim alanlan, daha önce- leri kentsel disiplin açısuıdan sorun- lu bulunsa da bugün ilgi görüyor. Çünkü zamanla ilginç, hoş yaşam alanlanna dönüştüler. Sebebi ise bu kontrol edilemeyen yayıhnanın do- ğal sonucuydu. Sonuçta insanlar bu yerleşim mekânlanndakendileriiçin uygun yaşam ortamlarmı kendileri behrliyor. Küresel zaferin ilan edildi- ği bugünlerde kentsel gelişim ya da şehircilik üzerine pek söz söylenemi- yor. Oysa şehirciliğin karmaşık bir gerçekhği var. Favelalar da gelenek- sel şehirlerin yansıması gibi. - Konuşmanızda -yeni şehircilik'' kavramından bahsettiniz. Favelalan bu anlamda alternatif mekânlar ola- rak mı görüyorsunuz? DE AGUİAR- Şehircilik, düzenle- me misyonunubirkenarabıraktı. Bu da yeni şehirciliği dogurdu. Favelalarbu ba- kımdan kentsel sağduyuyu oluşturan unsurlar taşıyorlar. Geleneksel şehir kavramını sorguladığımızda da favela- larla benzer pek çok özellik görüyoruz. - Nedir bu ortak noktalar? DE AGUİAR-Gerçek kentsel me- kân ohnanın koşullannı sorgulamak gerekir. Bunlardan bıri ekonomik ko- şullardır. Çünkübirkentte aktifbir do- laşım, alım-satrm, yeni binalann ya- pımı gibi bir hareketlilik ohnası ge- rekir. Oysa favelalara alternatif yapı- lan sosyal konutlann gayrimenkul de- ğeri düşük. Bu- diğer koşul da sosyal boyut. Favelalarda mahalleler arası ilişki, ahşveriş vardrr, dolayısıyla ekonomik çeşitlilik de söz konusudur. Aynca gerçek kentsel çevrelerdeki bu çeşit- lilik, estetiğe de yansır. Farkhhk ve can- lılık, estetik deneyimi güçlendirir. Bu mekânlarda, yaşayan, ruhu olan bir dünyayla karşılaşırsınız. Bu da nesneleşmeye alternatif sunar. Ger- çek kentsel ortamı sağlayan şey, sağ- duyuda, prank nedenlerde yatar. Çün- kü sokağı, hayatı odak alır. Kısacası yıllar önce saklanması, kaldınlması ge- rekenyerler favelalardı, yerine sosyal konutlara ağırhk verihrdi. Şimdiyse halka inme süreci yaşanıyor. - Favelalann kentie organik bir iüş- kisi var ıru. yoksa kentten kopuk mu? DE AGUİAR- Favelalar kentın çev- resindeler ve kentin avantajlanndan faydalanıyorlar. Şehirden kopuk de- ğıl. şehrin içinde gibiler. - Kentie favelalar arasuıda bir geri- lim yok mu? DE AGUİAR - Tam tersi, kentie ekonomik ve sosyal anlamda aktifbir ilişki kuruyoriar. Şehrin parçası ol- duİdan için kentli orta sınıf insamnı da içlerine çekiyorlar. Çünkü çeşitli- lik orada daha çok, daha ucuz ahşve- riş olanaklan var. NE DEDİLER? 'Onu çok arayacağız' Haber Merkezi - NTV Spor Yayın- lan Koordınatörü Kenan Onuk'un Tür- kiye için "büyük bir kayıp" olduğu vurgulandı. Onuk'un meslektaşlan ile meslek örgütleri, yayımladıklan me- sajlar ve yaptıklan açıklamalarda, "Ke- nan Onuk'un yerinin doldurulamaya- cağuu" belirttiler. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başka- nı Orhan Erüıç'e başsağlığı telgrafı çekti. Türkiye OdalarveBor- salar Birliği (TOBB) Baş- kanı RifatHi- sarakboğhıda yaptığı yazılı açıklamada, Onuk'un vefa- hnın, nitelikli spor yazarhğı ve yayıncıhğı- nın seçkin bir temsilcisinin kaybı olduğu- nu ifade etti. Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı ve Gazeteciler Cemi- yeti Başkanı Nazmi Bügin. spor ya- yıncılığında kalite ve sağduyu kriter- lerinin öncülerinden biri olan Kenan Onuk'u kaybetmenin derin üzüntüsü içinde olduklannı bildirdi. Türkiye Spor Yazarlan ve Spor Ku- lübü Derneği (TSYD) Başkanı Onur Belge de Onuk'un Türkiye için çok büyük bir kayıp olduğunu söyledi. Bursa Gazeteciler Cemiyeti (BGC) ve Çağdaş Gazeteciler Demeği (ÇGD) Bursa Şubesi, yaptıklan açıklamalar- la Onuk'un ölümü nedeniyle büyük üzüntü duyduklannı belirttiler. BGC Başkanı ve Türkiye Gazeteci- ler Federasyonu 2. Başkanı Nuri Ko- layh, açıklamasuıda, Onuk'un, insan- hğı, mesleğine saygısı ve güvenilir ha- berciliği ile yeni nesillere örnek oldu- ğunu belirtti. Çağdaş Gazeteciler Der- neği (ÇGD) Bursa Şubesi Başkanı Öz- can YazKi da Türkiye'de, bugün 30 ya- şın üzerindeki hemen herkesin, Onuk'un TRT'deki atletizm, buz pa- teni gibi birçok spoı branşında büyük başanyla gerçekleştirdiği yayıncılığı- nı annnsayacağına dikkati çekti. Spor yazarlan Haşmet Babaoğlu ve Doğan Koktğhı, Onuk'un "gerçek anlamda spor gazetecisi" olduğunu söyleyerek kendisıru çok arayacaklannı belirttiler. Kenan Onuk bir sü- reden beri kanser tedavisi görüyordu. E1NTERNET / MEHMET SUCU mehmet@ cumhuriyet.com.tr Londra'yı ve dünyayı sarsan metro saldırısı geçen haftanın en çok konu- şulan konusuydu. 11 Eylül saldınlarının ardından El Kaide örgütünün Ispanya ve Türkiye'de gerçekleştirdiği kitle kı- yımlannın en büyüğünü Ingilizleryaşa- dı. Ingiltere'nin başkenti Londra, terör vahşeti ile karşı karşıya kalmadan uzun süre önce Büyük Birader ile tanışmış- tı. Londra, özeltikle geçen yıllarda ön- ce kentin belli bir bölümüne sonra da neredeyse tamamına yakın bölümüne yerleştirilen güvenlik kameralanyla dün- ya gündemine kendini taşıyan bir kent. Bu kameraların olası bir eylemi önce- den saptamada büyük rol oynayacağı hem Ingiliz medyasında hem de dün- ya basınında yer almıştı. Ancak bir grup aklı evvel (!) bu ka- meraların sadece orada yaşayan in- sanların izlenmesine yarayacağı ve ki- şisel özgürlükleri sınırlamaktan başka , hiçbir işlevi bulunmayacağı konusun- da pek de mantığa sığmayan (!) eleş- Sayın Muhbir Vatandaş veya Büyük Birader tirilerde bulunmuştu. Londra'nın dört biryanında bulunan ve bir kez gördüğü insanın yüzünü bel- leğine kaydeden bu akıllı polis kame- raları ne yazık ki 80'e yakın masum in- sanın yaşamını yitirmesini engelleyeme- di. 5 bombanın patlatıldığı eytemde her bomba için bir kişi ve onun lojistik des- teği için de 7-8 kişinin kullanıldığını var- sayarsak yaklaşık 40-50 kişilik bir grup Londra'yı gözetleyen Büyük Birader'in gözlerinin önünde elini kolunu sallaya sallaya bu eylemi gerçekleştirdi. Şimdi Ingiliz polisi hanl harıl görün- tüleri tarayarak suçlulan bulmaya ça- lışıyor. Ama ne yazık ki bir sürü insan canını yrtirdikten sonra... Çokacı bu deneyim bize Londra'nın bemen her köşesine kuoılan kameralı g zetleme sisteminin insanların gizlilik hüdannı ihlal etmekten başka bir işe ya- ramadığını gösterdi. Söylendiği gibi caydıncı bir unsur olamadılar. Aynı sistem Türkiye'de Istanbul'da da kullanılıyor. Adı da Mobese. Kentin değişikyerierinekonulan kameralar24 saat boyunca bizi izliyor. Amaçlan po- tansiyel suçlu olarak gördüğü hepimizi gözaltındatutmak. IşinTürkçesi şu: Bü- yük Birader Istanbul sokaklarında bizi izliyor. Amacı ise olası suçları önlemek değil "potansiyel suçlu olarak görülen tüm yurttaşlan" gözetim altındatutmak. Istanbul'da 570 tane olan kamera sayısının bir yılda 4 bine ulaşması he- defleniyor. Ingiltere'de 3 milyon gözet- leme kamerası bulunuyor. Bu biraz da Tom Cruise'un oynadığı Minority Re- port adlı filmi anımsatıyor. Henüz her- hangi bir suç işlemeden suç işlemeye yatkın insanlann tutuklanması konu- sunu isleyen fılm gösterildiği ülkelerde geniş'yankı bulmuştu. ABD Savunma Bakanlığı Penta- gon'un Amerika'da yaşayan herkesin hayatı hakkında mümkün olduğunca çok bilgiyi toplayarak bir araya getir- mek için çalışmalara başladığı biliniyor. Pentagon'un topladığı belgeler; dok- tor kayıtlarından banka hesabı bilgile- rine, e-posta mesajlarından seyahat biletlerine, telefon konuşmalarından dergi aboneliklerine kadar geniş bir yel- pazeye yayılıyor. Aslında insanlar "gözetlenebilir" ko- numda oldukları sürece ortada bir suç- lu psikolojisi ve coğrafyası olacak. Gö- zetleyen mantık, gözetlenenin konu- muna açıklık getirmek gibi bir kaygı ta- şımaz. O gözetlenendir, gözetlendiği- ne göre suçludur. Istanbul'da da http://izleniyo- ruz.Onyx.com adresinde bir araya ge- len bir başka grup aklı evvel bu kame- ra sistemine karşı eylemler düzenliyor. Haftada bir kez Mobese kameraları- nın önüne geçen bu gençler polislere el sallıyor ve çeşitli tiyatral gösteriler ya- pıyor. Sanınm Mobese sistemini izle- yen polislere de neşeli anlaryaşatıyor- lar. Kendileıine Nobese diyen bu genç- ler bu haftaki eylemleri sırasında, gös- teri yaptıklan alanlardaki esnafın tep- kisi ile karşılaşmışlar. Gençlere karşı çıkan bölge esnaf\ göstericilere neden gözetlenmekten rahatsız olduklarını sormuş. Yanrt ise basit: "Istemiyoruz." Yine de bu yanıttan tatmin olmayan bölge esnafı eylemi engellemeye çalış- mış ve zaman zaman göstericilere mü- dahale etmiş. Kısacası belki de Trab- zon'daki insan hakları derneği üyeleri- ni linç etmeye çalışanlardan pek de farkları yok. Buradan bakınca Osman- lı'dan kalma bir alışkanhk karşımıza çı- kıyor: "Sayın muhbir vatandaş" varken Türkiye'de Mobese'ye gerek yok de- nebilir mi acaba^ DUZYAZI ORHAN BtRGİT Kafalar Karışmaz mı? "Yabancı Sermaye Demeği (YASED) Başkanı Şa- ban Erdikler, Türk Telekom'u özelleştirmenin yaban- cı sermaye girişi açısından çok önemli olduğunu be- lirterek 'Bu, özelleştirmenin yanı sıra yabancı sermaye girişi bakımından da tarihirekor'dedi". (Yeni Şafak, 11 Temmuz 2005). Sevinelim mi? Haberin devamını okursanız, YASED Başkanı'nın se- vinmemizi istediğini öğrenirsiniz. Başkanın görüşüne göre, finansmanı dışandan gelecek diye gocunmanın âlemi yok. Madem global dünyada yaşıyoruz, işadam- lanmızın başka ülkelerde şirket satın almaları ve şirket evlilikleri ne kadar makul ise yabancılann da bizim şir- ketleri almalan o kadar makul kabul edilmelidir. YASED Başkanı Erdikler, sevinmemizi öğütleyenler- den. Başbakan dayabancı sermayeye çok olumlu bakan- ların başında geliyor. öylece cari açıklarımızın önemli bir bölümünü yabancı sermaye yatnmlan ile kapat- mamız için başında bulunduğu hükümetin harcadığı çabayı yeteıfı görmediğini de bilıyoruz. önceki gün döndüğü ABD gezisinde çok büyük şir- ketlerin yöneticilerine Türkiye'de yatınm yapmalan için dildökmeklekalmadı. Gidişyolunda, medyada yaban- cı payını yüzde 25'le sınırlayan yasanın parlamentodan geçirilmesine de "çok kızdığını" uçaktaki gazetecilere söyledi. Erdoğan, yurtdışındayken arkadaşlannın bu yüzde 25'liktavanı kendisine danışmadan belirlemele- rini hata olarak nrteliyor. Hatayı düzetteceklerini de söz- Ierine ekliyor. önümüzdeki yasama döneminde AKP'li milletvekil- leri, medyada yabancı sermaye payının yüzde 25'ten genel başkanlarının istediği şekilde yüzde 100'e çıka- nlmasını isteyen yeni bir değişiklik tasansı için kuzu ku- zu parmak kaldıracaklar mı? Şener alarm zili çalarsa... Yoksa, dünkü Milliyet'te Erdoğan hükümetinin eko- nomik işlerden sorumlu Başbakan Yardımcısı Abdül- latif Şener'in çaldığı tehlike ziline mi kulak verecekler? Şener, gazetenin Ankara bürosundan Ahmet Erhan Çelik'e yabancı sermayenin gross market, elektrik, üre- tim-dağrtım, bankacılık, telekom ve iletişim gibi geli- rin yurtiçinde yaratldığı dört sektörde yoğunlaşma- sının tehlikeli olduğunu söylüyor. "Yapı değişmezse, yabancılaryurtiçinde üretilen gelirya da tasarnıfu ala- rak kendi merkezlerine aktaracaklardır" diyor. Aktaramazlar mı? Ya da aktarmalılar mı? Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcımızın, Ar- jantin'de yaşanan ekonomik krizlerin, bu yöntemin iz- lenmesi sonucunda ortaya çıktığını da söz konusu de- mecinde belirtmesi dikkat çekiyor. Şener'in dünkü de- mecini okumayanlar içinden bazılan diyeceklerdir ki: "Bu ne biçim bakan? Böyle bir tehlike varsa, bunun haber kaynağı medya mı olmalıdır? Bakan bey, uyan- sım hükümet platformunda niçin yapmıyor?" Soruyu Abdüllatif Şener'e yöneltmekte acele etme- den, Erhan Çelik'in dünkü haberinin son paragrafını ak- tarayım: "Şener, bizdeki yabancı sermaye beklentisinin mo- da şeklinde kavrandığını ifade ederken, 'Ben şimdiden uyanyorum. Ama bu görüşlere karşı kimse bana ne evet ne de hayır yanrtını verebiliyor. Yabancı sermaye- ye yasal sınır gerekiyor. Kimse tehlikenin farkında de- ğil' dedi." Başbakan Yardımcısı'nın uyarılan karşısında, ilgili ve sorumlu kişiler, yani üyesi olduğu hükümetin öteki ba- kanlan ve bürokratlan ne "hayır" ne de "evet" yanrtını veremiyorlarsa durum daha da vahim demektir. Bu ko- nuda demek ki, ilgili ve sorumluların da kafalan tam ka- nşmıştır. Sade vatandaşın kafasının karışmış olmasının yabancı sermaye konusunda özellikle ekonomimiz açı- sından fazla önemi olmadığını düşünebilirsiniz. Ama kafa karışıklığı, bizi yönetenlerde ise ne yapa- caâız? özellikle ya yarın ya da öbür gün ERDEMİR in özel- leştirilmesi vura kıra gündeme gelecek. Başbakan satın diye bastıracak. Başbakan Yardım- cısı "yazıktır" diye endişelerini aktaracak. Ne dersiniz ey ümmeti Muhammed. Bİ2 şimdi hangi imama uyacağız? Imamlardan küçüğü çark ederse? Gazeteye o demeci veren Başbakan Yardımcısı, be- nim bu yazıyı yazdığım dün öğle saatlerinde CNN Türk TV'ye çıkmış, bu kez tam tersi görüşleri savunmuş. "Ya- bancı sermaye cari denge üzehnde hiçbir olumsuz et- kiyapmaz" demiş. Bu iki görüşü de savunan, aynı Baş- bakan Yardımcısı. Sadece o kadar da değil, bilimsel kim- liğinin önünde maliye alanında doçent doktor yazılı bi- risi, aynı günde ekonomik açıdan iki ayn demeç vere- biliyor. Nedeni, koltuğunu korumak olmalı. Onun da kafası bu nedenden kanşmış. Faks: 0 212 677 08 21 obirgrt<« e-kolay.net GENÇLtK VE ÖĞRENCİ FESTtVALİ Emperyaliztn karşıtları Venezüella 'da Istanbul Haber Servi- a- Dünya gençüği, "kü- reselsavaşa,ırkçıhğa.cin- sivet avTimcıhğına. özel- leştirmelere, küreselkş- meye, işçi haklanna sal- dıralara ve doğanın yok edilmesine karşı" dene- yimlerini paylaşmak için 7-15 Ağustos tarihleri arasuıda Venezüella'da buluşacak. Dünya Demokratik Gençlik Federasyonu CvVTDY) tarafindan dü- zenlenen "16. Dünya Gençlik ve Oğrenci Fes- tivali"ne, 120 ülkeden 20 binin üzerinde anti- emperyalist genç katıla- cak. "Emperv"alizme ve savaşa karşı banş ve da- yamşma'* ortak çağnsıy- la örgütlenen festivale Türkiye'den ilerici, em- peryalizm karşıtı, banş- tan yana güçler katıla- cak. tkinci Dünya Sava- şı'nın sona ermesinin ar- dnıdan banş umutlany- la bir araya gelen genç- ler 1945 yılının yazında Londra'da dünya çapuı- da bir gençlik konferan- sı düzenlediler. Buradan doğan Dünya Gençlik Federasyonu, düzenli olarak dünya çapında gençlik festivalleri dü- zenliyor. Türkiye'de festivale katüımı örgütlemek üze- re Türkiye Komünıst Partili öğrencilerin çağ- nsıyla Jose Marti Dost- luk Demeği, Banş Der- neği, Üniversite Konsey- leri ve Nâzım Hikmet Kültür Merkezi'nüı kat- kılanyla hazırlık komi- tesi oluşturuldu. (Bilgi için: www.genclikfes- tivalL org. Tel: 0216 414 22 39)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle