Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 12TEMMUZ2005SALI
HABERLER
DÜNYADABUGUN
ALt StRMEN
TeröreGerek Yok, Bizim
Düzenimiz Var Abicim
9 Temmuz Cumartesi öğlen üzeri, Burhaniye
ören'de, Set Kafeterya'nın geniş mekânında, kala-
balık bir dinleyici topluluğu ile birlikte, Hikmet Çe-
tinkaya ve Mehmet Faraç'ı dinliyordum.
"El Kaide Turka"r\\n yazan dostum Mehmet, kor-
kunç gerçekleri, Hizbullah'ın Türkiye'de nasıl palaz-
landığını, daha doğaısu palazlarıdmldığını, bizi bek-
leyen korkunç terör tehlikesini anlatıyordu.
Gözümün önüne geçmişin korkunç sahneleri gel-
di, terör kurbanlannı anımsadım, tüylerim ürperdi.
Ertesi günü aynı saatte aynı yerde, zaman zaman
denize bakarak çay içiyor, Ayvalık tostu yiyor ve ga-
zetelere göz atıyorum.
Çağdaş ülkeler için ilginç, belki bizim açımızdan
haber değeri bile oimayan bir haberi manşete çek-
mişler Radikal yöneticileri.
Aslında çok da iyi etmişler.
Başbakanlık tarafından hazırlanan ve Bakanlar
Kurulu'nda tartışmaya açılacak olan yönetmelik ge-
reğince, bundan böyle kapasitesi 30 tondan az
LPG istasyonu ile akaryakıt satış yerierinin etrafında
sağlık koruma bandı zorunluluğu kaldınlacak. Ge-
rekçe, bürokrasiyi azaltmak.
Bugüne kadar, bu gibi tesislerin çevresinde, iskân
dışı bir alan bulundurulması zorunluluğu vardı. Şim-
di bu koruma bandı kaldınlmak isteniyor.
• • •
Hemen belirtelim ki koruma bandı önlemi, geliş-
miş ülke örneklerinden hareketle getirilmişti.
Yeni yönetmelik kabul edilirse, kent içinde iskân
bölgelerinde bulunan kaçak LPG ve akaryakıt istas-
yonlannın 30 tona kadar olanlan yasallık kazanacak
ve faaliyetini sürdürecekler.
Haberi okurken güldüm. "Kulaklann çınlasın
Mehmet Faraç, bizim teröre ihtiyacımız yok, bir za-
manlar 'bişiiy olmaz abii' diye dillendirilen, şimdi-
lerde 'Allan Kerim' deyimiyle ifade edilen düzeni-
miz var, o bizi zaten her an bomba Cızerinde ya da
yanında oturtuyor" dedim kendi kendime.
Nitekim, İTÜ Kimya Metalurji Fakültesi öğretim
Üyesi Prof. Dr. Ismail Duman, 30 ton sınırının bi-
limsel açıdan hiçbir anlam taşımadığını, değil 30,10
ton LPG'nin bile bir mahaJleyi havaya uçurmaya ye-
teceğini söylüyor.
Evet, gerçekten teröre gerek yok, bugün Türki-
ye'nin birçok yerinde insanlar, bomba üstünde ya
da yanında oturuyorlar.
Istanbul'un Cihangir semtinde, Sıraselviler Cad-
desi üzerindeki LPG depolama ve dolum istasyc-
nunun kalıdınlması, semt sakinlerinin yaşamsal teh-
likeden kurtarılması için Cihangir'i Güzelleştiıme
Derneği'nin yaptığı girişimlerde karşılaştığı engelleri,
kimse istemi geri çevirmese bile, herkesin işi nasıl
yavaştan aldığını düşününce, insanlanmızın tehlike-
ler karşısında, devlet tarafından nasıl korumasız bı-
rakıldığını hatırlayıp tüylerim diken diken oluyor.
Evet sonunda, tesis kapatıldı ama aradan bir yıla
yakın zaman geçti. Şimdi yeni yönetmelikle tesisin
yeniden açılması da söz konusu.
• • •
Türkiye'deki düzen de, baştaki parti hangisi olur-
sa olsun, sebep-sonuç ilişkisini yadsıyan bir zihni-
yet egemendir. Islamcı parti iktidardaysa slogan
"Evellalah", "Allah Kerim"dir. Eğer iktidarda kendi-
sine laik yaftası yapıştırmış olan bir parti bulunuyor-
sa, bu kez tekerleme "Bir şey olmaz, halkı paniğe
sevk etmeyin!" olur.
Tehlikenin hedefi olan insanlanmız da, yalnız ce-
haletten değil, aynı zamanda işsizlikten, her yeni iş-
yerinde istihdam uman aramaktan, akıl almaz bir
duyarsızlık içindedir.
Yatağan'da ishal olan çocuklann öyküsünü okur-
ken de aklıma, yıllar önce oraya termik santralı ya-
pan iktidann, tesisin bulunduğu yerleşim bölgesin-
deki ilk yerel seçimi kazanması geldi.
Çok bilmiş bir ukalalığın etkisiyle "Cahil insanlar
efendim, ne olacak!" demek kolay, ama işsizlikten
kırılan insanların, sağlıklarını bile hiçe sayacak bir
umarsızlığın pençesinde olduğunu göremezseniz,
Türkiye gerçeğini kavramanız olanaksızdır.
ören'de, siyanürlü maden aramaya karşı yöre
halkının duyarsızlığından yakınan, ama yine de ilk
bakışta sonuç vermeyeceği düşünülen, yürekli ça-
balannı sürdürmekten vazgeçmeyen dostlarla, Club
Orient'te sohbet ederken de, konu dönüp dolaşıp
bu noktada odaklanıyordu.
Yoksulluğun ve umarsızlığın gözü kör olsun!
ÖZÜR: Pazar günkü yazım üzerine 'Salim Am-
ca'mn genç dostlanndan biri telefon etti ve yanlışı-
mı düzeltti. Gerçekten de yrtirdiğimiz yazar-yayıncı-
nın soyadı Şendil değil, Şengil'di. Göz göre göre
yaptığım bu yanlıştan dolayı hem okurlarımdan,
hem de Nezihe Hanım'dan özür dilerim. A.S.
asirmen@ cumhuriyet.com.tr
AVUKATLARDAN ÎŞKENCE ÎDDÎASI
Bayrak davasında
gözlemciye i&n yok
MERStV (Cumhuri-
yet)-Mersin'deki Ne\Tuz
kutlamalan sonrasında
Türk bayrağını yakma
girişiminde bulunan 6
çocuğun yargılanması-
na dün devam edildi. Du-
ruşmaya gözlemci ola-
rak katılmak isteyen In-
giltere ve Norveç büyü-
kelçiliklerinden temsil-
cilere izin verilmedi.
Mersin 2. Asliye Ce-
za Mahkemesi'ndeki du-
ruşmaya tutuksuz yargı-
lanan çocuklarVISİ,G&,
ER, S.T., \LA- ve E3.
katılmadı. Çocuklan
Mersin Barosu'na bağlı
7 avukat savundu. Du-
ruşmayı gözlemci ola-
rak izlemek isteyen Ingil-
tere'nin Ankara Büyü-
kelçiliği'nden Chris
Bradley ve Norveç 'in
Ankara Büyükelçili-
ği'nden Hakon AraJd
Gulbrandsen'i mahke-
me başkanı salona alma-
dı. Duruşma eksiklerin
tamamlanması için erte-
lendi.
Mersin Barosu avukat-
lanndan AB Bozan, du-
ruşma sonrasında yaptı-
ğı açıklamada, çocukla-
nn gözalnndayken işken-
ceye uğradığını öne sü-
rerek "Bu çocuklar su-
çun sanığı değil, bizce
mağduruydular. Zira ço-
cuklar gözaltuıa alınıp
cezaevinegötürûhne aşa-
masına kadar kendileri
de bunu mahkemedeifa-
de etmişlerdL Çocuklar
aynca bu süreçte işken-
ce ve körü muameleye
maruz kalmışlardır.
Mahkemeden suç duyu-
rusunda buhınulmasıta-
lebindebulundukn
dedi.
Muhalefetin denetiminden kaçınlan 26 yasanın inceleme süresi nedeniyle topluca gönderilmemesini istedi
Jet yasalara Sezer freniAYŞE SAYES
ANKARA-AKP'nin içtüzük degi-
şikliğine dayanarak çıkardığı ve mu-
halefetin denetiminden kaçırdığı "jet
yasa"lar, Cumhurbaşkanı Ahnıet Nec-
det Sezer'e takıldı. TBMM'de 3 gün-
de 26 yasa çıkınca, 15 günlûk sınırlı
inceleme süresi nedeniyle "zamana
sıloşan" Cumhurbaşkanlığı'nın yasa-
lann topluca gönderilmemesi uyansın-
da bulunduğu ortaya çıktı.
Bu uyan üzerine TBMM Başkanlı-
ğı, 4-11 Temmuz tarihleri arasında
Çankaya Köşkü'ne her gün 3-4'erli
gruplarhalinde olmak üzere toplam 19
yasa gönderdi. Sezer bu yasalardan
7'sini onaylarken Meclis'te bekleyen
7 yasanın da bugün ve yarm Köşk'e
gönderileceği bildirildi.
Cumhurbaşkanı Sezer, TBMM Ge-
• TBMM'de 3 günde 26 yasa çıkınca, 15 günlük sınırlı inceleme süresi nedeniyle "zamana sıkışan"
Cumhurbaşkanı Sezer, yasalarm 3'er, 4'erli gruplar halinde gönderilmesini istedi. Bu istem
doğrultusunda Çankaya Köşkü'ne 4-11 Temmuz arası her gün en fazla 5 adet olmak üzere toplam 19
yasa gönderildi. Geriye kalan 7 yasanın da bugün ve yann Köşk'e gönderileceği bildirildi.
nel Kurulu'nun 1,2,3 Temmuz tarih-
lerindeki toplantılannda kabul edilen,
aralannda 200 maddeli Bankacıhk Ya-
sası'nın da bulunduğu yasalardan bir
bölümünün incelemesini sürdürüyor.
Ancak her bir yasayı incelemek için
anayasa gereği 15 günlük süresi bu-
lunan Sezer'in hükümetin jet yasa
tt
cinüği''ne karşı, yasalan daha rahat
ve detaylı inceleyebilmek için ilginç
bir taktik geliştirdiği ortaya çıktı. Nor-
malde, TBMM'de kabul edilen yasa-
lar en geç 1-2 gün içinde Çankaya
Köşkü'ne gönderilirken, Cumhurbaş-
kanlığı Genel Sekreterliği bu kez, in-
celeme için zamana gereksinimleri
bulunduğunu belirterek TBMM Baş-
kanlığ'ndan her gün en fazla 5 yasa-
nın Köşk'e gönderilmesiricasındabu-
lundu. TBMM Başkanlığı da bu iste-
me uyunca, Cumhurbaşkanı Sezer,
kabul edıliş sırasına göre en geç 18
Temmuz'a kadar incelemek zorunda
olduğu yasalar için 28 Temmuz'a ka-
dar süre kazanmış oldu.
Bu çerçevede Sezer, kendisine 4 ve
5 Temmuz tarihlerinde gönderilen dü-
zenlemelerden özürlüler, dövizle as-
kerlik, öğretmen atamalan, 2 ulusla-
rarası sözleşme, Avrupa Imar ve Kal-
kınma Bankası ile SSK yasasında de-
ğişiklik yapan yasamn da bulunduğu
toplam 7 yasayı onayladı. Sezer'in
önünde bulunan diğer yasalarm Köşk'e
gönderiliş ve inceleme süresinin so-
na eriş tarihleri şöyle:
4-5 Temmuz: YOK Yasasf nda de-
ğişiklik yapılması, sözleşmeli başhe-
kim atanmasım öngören yasalar. (19
Temmuz)
7 Temmuz: Bankacıhk, Rekabeti
Koruma, SSK Yasası'nda değişikük ön-
gören yasalar (22 Temmuz)
8 Temmuz: Büyükşehir Belediyesi
Yasası değişikliği, U Özel Idaresi Ya-
sası değişikliği, Telsiz Yasası değişik-
liğine ilişkin yasalar (çalıntı cep tele-
fonlannın satışuıı engelleyen düzen-
leme) ile Belediyeler Yasası. (23 Tem-
muz)
11 Temmuz: Türkiye îstatistik Ya-
sası, Çocuk Koruma Yasası, Sağlık
Tesislerinin Kiralanması'na ilişkin Ya-
sa. (26 Temmuz)
Cumhurbaşkanlığı 'na bugün ve ya-
rm gönderilmesi planlanan yasalar da
şunlar:
GüvenJik güçlerine tek merkezden
telefon dinlemeye ilişkin yetkiler ve-
ren yasa, Özelleştirme Yasası deği-
şildiği, Türk Medeni Yasası değişik-
liği, Sendikalar Yasası değişikliği, Ge-
libolu Milli Parkı'nda alan rehberi ça-
lıştmlmasına ilişkin yasa, Denetimli
Serbestlik Yasası, Toprak Koruma Ya-
sası (27-28 Temmuz).
Yaıgıtay Başkanı'nı ziyaret eden DYP lideri Ağar, 'Demokrasinin güvencesi yargı bağımsızlığıdır' dedi
"Hiüvüıııet ımuilaıı dikkate abnah9
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP Genel
Başkam Mehmet Ağar, demokrasinin güvencesinin
yargı bağımsızlığı olduğunu vurguladı. Ağar,
yasama ve yürütmenin Yargıtay'ın uyaralannı
dikkatle izlemesinin doğru olacağmı belirterek
"Önümüzdeki yasama döneminde ikazlar
paralelinde defişiköklerin yapılmasınm yararb
olacağmı düşünüyoruz" dedı.
Ağar, Yargıtay Başkanı Osman Arslan'ı
makamında ziyaret etti. Görüşme, kısa süre görüntü
almmasuun ardından basına kapalı gerçekleşti.
DYP Genel Başkam Ağar, Yargıtay'dan aynlırken
yaptığı açıklamada, yargı konusunda görüş
alışverişinde bulunduklannı söyledi. Türkiye
Anayasası'nın rejim çerçevesinde yasama, yürütme
ve yargı arasmda kuvvetler aynhğını
benimsediğine, bunun yanında ku^etlerin
uzlaşmasının da önemli olduğuna işaret eden Ağar,
yargı teminatını, demokrasi açısından ve temel hak
ve özgürlükler açısmdan fevkalade önemli
gördüklerini ifade etti. Ağar, şöyle konuştu:
u
Buna çok dikkat
ediyonız. Yargrtay'm
bu konudaki iyi niyedi
mesajlanmn ve
ikazlarının yasama ve
yüriitme organı
tarafindan dikkatle
izknmesinin doğru
olacağmı
düşûnüyorum ve buna
uygun önemli ikazlann
yasama tarafindan
yerine getirilmesinin
doğru olacağmı
düşûnüyorum. Bu
yönüyle faydah bir
görüşme ohnuştur. Biz
hükümetin de bu
konuda gerekH
mesajlan çıkaracağma
ve önümüzdeki yasama
döneminde ikazlar
paraleunde
değişüdiklerin
yapılmasmııı yararb
ÎĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN
• DYP Genel Başkanı
Mehmet Ağar, yasama
ve yürütmenin
Yargıtay'ın uyanlannı
dikkatle izlemesinin
doğru olacağını
belirtti.
olacağmı düşünüyoruz.
Buradaki temel çerçe\«, demokrasi açısmdan yargı
hagım<i7İıgının mutlaka sağlanmagrfır. HâkÜHİer ve
Savcüar Yüksek Kurulu'nun yapısmdan tutun,
yargıdaki personelin özlük haklanna kadar geniş
bir çerçeveye işi oturtmak laznn." Mehmet Ağar,
ileride dış dinamiklerle değil, iç dinamiklerin
uzlaşmasıyla yapılacak bir anayasa değişikliği
içerisine mutlaka yargı bağunsızlığını sağlayacak
düzenlemelerin konulması gerektiğini belirtti.
Ağar, "Demokrasinin teminao yargj bağımsızlığıdır.
Yargı teminaü oimayan, hukuk devieti ilkeleri tam
manasıyla yerii yerine oturmayan bir Türidye'nin
demokrasisi sağlam zeminde değOdir" dedi.
AÜ ÖĞRETlM ÜYESİ ADEM:
Küçük beyinler
yıkanıyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara
Üniversitesi Eğitün Fakültesi öğretim üyesi
Mahmut Adem, Kuran kurslannm sayısm-
daki artışın "iküi öğretimi" hızlandndığına
dıkkat çekerek fküi öğretim hızlandınuyor,
öğretim bhüği rafa kalduThyor" dedi. Eği-
timbilimci Adem, bazı kurslarda daha fazla
ögrenci alabiknek için bisiklet, bilgisayar,
top gibi promosyonlann verihnesinin "ço-
cuklann istismar edilmesi" anlamma geldi-
ğini söyleyerek "Bu kurslarda siyasi amaç-
lan için çocuklann beyinlerini yüayotiar"
diye konuştu. Kuran kurslan nedeniyle il-
köğretim 8. sınıfta yer alan yönlendirme
dersinin anlamsızlaştığını belirten Adem
şöyle konuştu. "Bu ders, çocuklan ortaöğre-
timde gelecekte seçecekleri mesleklere yöne-
Kk alan seçmeierine yarduncı olmak için ko-
nuluyor. Eğer siz çocuğun ilköğretim çağuıda
Kuran kurslarmda beynini yıkarsanız bu
derskrin hiçbir anlamı olmaz, Bu çocuklar
zaten imam hatiplere yönjendirümiş olur. Bu
da giderek eğitimin dinseUeştirilmesi, Ksele-
rin imam hatipleştirilmesi anlamma gelir."
Kaçak kurs j
CHP
iptal için
başvuracak
ANKARA(Cumhuriyet
Bürosu) - CHP, Cumhiır-
başkam AhmetNecdet Se-
zer'in, onaylamak zorun-
da kaldığı kaçak Kuran
kurslanna verilen cezayı
sembolik düzeye indiren
yasayı Anayasa Mahkeme-
si'ne götürme karan aldı.
CHP'nin, yasanın iptali
için bugün Anayasa Mah-
kemesi'ne başvurması bek-
leniyor. Yasanın iptal
edilmesi durumunda, yeni
düzenleme yapdıncaya ka-
dar geçmişte "zina" su-
çunda olduğu gibi yasal
boşluk doğacak. Yeni ya-
sa çıkana kadar, kaçak Ku-
ran kursu açanların ceza-
landınlması olanaksız ha-
le geleceği için AKP'nin
yeni düzenleme yapma ko-
nusunda "aceleci olmaya-
cağı" dile getiriliyor.
'ERDOĞAN'IN 1Q'SU 30'
AKP'lileri
kızdıran espri
KONYA (Cumhuriyet) - Konya'nm Akşehir
ilçesinde sergilediği oyunda temsili Nasrettin
Hoca'yı canlandıran Ferhan Şensoy'un, Baş-
bakan Recep Tayyip Erdoğan'ın IQ'sunun sa-
dece ayakta durmaya yaradığını söylemesi
AKP'lileri kızdırdı. Tiyatro sanatçısı Şensoy,
"46. Uhıslararası Nasrettin Ho-
ca ŞenHkkri" kapsamında. dün
Akşehir Kültür Merkezi'nde
"Felek Bir Gün Salakken" adh
oyunu sergiledi. Belediye Baş-
kanı Mustafa Baloğhı ve bazı
partililerin de izlediği oyunda
temsili Nasrettin Hoca'yı can-
landıran Şensoy. "Erdoğan'm
30 IQ'su var. Zaten iki ayak Ustüne basan her-
keste bu IQ var. Abdullah Gül'de 50-55 civa-
nnda IQ var. Sadece konuşur, başka bir şey
yapamaz. Bende 180IQ var. Şizofren otmama
çeyrekkaldı'' şekünde espri yaptı. Oyun sıra-
smda Şensoy'u alkışlamayarak protesto eden
Akşehir Belediye Başkanı AKP'li Mustafa
Baloğlu ve bazı partililerin oyun sonrası
keyifsiz olduğu görüldü.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
Hava sıcak, güneş yakıyor. Yükse-
kova'dan Hakkâri'ye doğru bölge ga-
zetecileriyle birlikte yol alıyoruz. He-
defımiz, yörenin efsanevi yaylası Ber-
çelan.
Yaylaya, uzun yıllar çıkmak yasaktı.
Bundan dört yıl önce Hakkâri'ye geldi-
ğimizde Berçelan'a çıkmamıza güven-
lik açısmdan izin verilmemişti. Bu kez
çıkacağız. Hakkâri Valisi, bir gün önce
ziyaretimize geldiğinde, gerekli güven-
lik önlemlerinin alındığını, yaylaya çıka-
bileceğimizi söylemişti.
• • •
Tam bugünlerde ise yörede yine tat-
sız gelişmeler yaşanıyor. Gazetelenn
manşetlerine "Hakkâri'de kanlı pusu"
gibi haberler yansıyor. Hakkâri ile Ber-
çelan yaylasının arası 20 kilometre gibi
kısa sayılacak bir mesafe. Ancak sanki
bir minareye tırmanır gibi çıkıyoruz.
Söylendiğine göre 1500 metreye yakın
bir yükseklik daha çıkacağız. Tabii yol-
lara döşenen mayın haberlerini de
unutmadan.
Tırmanıyoruz. Yükseldikçe, çevrenin
renkleri değişiyor. Sarının bütün tonla-
Berçelan Yaylasının San Çiçekleri
nnda, mavinin, laciverdin, yeşilin deği-
şik tonlannda şimdiye kadar görmedi-
ğimiz rengârenk çiçeklerle karşılaşıyo-
ruz. Yükseldikçe karşıdaki Cilo Dağları
daha da güzel görünüyor. Vadilerin ara-
sında akan sular artık karlann yakın ol-
duğunu haber veriyor.
• • •
Aşağıda 40 dereceye varan sıcaklık,
karşımızda ise dağlann kuytu yerierinde
variığını koruyan kar kümeleri. Ayağımı-
zı karlann üzerine basarak fotoğraflar
çektiriyoruz. Berçelan yaylasındayız.
Yemyeşil bir ova. Arkadaşlanmız ayak-
kabılannı çıkanyoriar ve ayaklannı akan
suyun altına tutuyortar. Bazılan 20 sani-
ye sonra suyun soğuğuna dayanama-
yıp çekiyor. En uzun tutabilen 1 dakika
20 saniye ile rekor kınyor.
Berçelan'da bizleri Hakkâri'nin DE-
HAP'lı Belediye Başkanı Metin Tekçe
ağırlıyor. 3 bin metre yükseklikteyiz. Bu
yüksekliğe bizleri ağırlayabilmek ama-
cıyla çadıriar, seyyar mutfak, seyyar tu-
valet dahil her şey getirilmiş. Hoş geldin
konuşmalan için jeneratör eşliğinde ses
düzeni bile kurulmuş.
•••
Yüksekova Belediye Başkanı Salih
Yıldız da bütün gün bizimle birlikteydi.
Hakkâri Belediye Başkanı Metin Tekçe,
kentin çözülemeyen sorunlannı anlatı-
yor. Hâîâ kentte ihtiyaca cevap veren
bir hastane kurulamadığı için Van, An-
kara yollannda yaşamlannı yitirdiklerini
söylüyor: "Öğrenci seçme sınavlannda
çocuklarımız her sene Türkiye sonun-
cusu oluyorlar. Biz geri zekâlı mıyız ki
çocuklarımız bu kadar başarısız olu-
yorlar?"
Bölgenin en önemli sorunlanndan bi-
rinin eğitim olduğunu günlerdir dinliyo-
ruz. Yeten kadar ortaöğrenim okulu
yok. Yeteri kadar öğretmen yok. Hak-
kârililer ve Yüksekovalılar, bölgeye
gönderilen öğretmenlerin yeni mezun-
lar olduğunu, bunlann da acemiliklerini
burada geçirdikten sonra bölgeyi terk
ettiklerini anlatıyorlar.
•••
Konuşmalan dinlerken bir grup yanı-
ma yanaşıyor ve bazı sorunlarını ilet-
mek istediklerini söylüyorlar. Hemen
karşımızdaki dağın yamacındaki Konak
(Zavite) köyündenmişler. 30 haneli kö-
yün yollannın 9 ay boyunca kapalı ol-
duğunu ve dünyayla ilişkilerinin kesildi-
ğini aktarıyoriar: "Ne olur Oral Bey, bu
konuyu yazın. Valimiz, yetkililer ilgilen-
sinler. Kışın o kadar zor koşullar altında
yaşıyoruz ki... Hastalanmızı hastaneye
yetiştirebilmek için helikopter gereki-
yor. Topu topu 6 kilometrelik dere, yol
yapılsa bu çile bitecek." Yetkililerin dik-
katine sunuyorum. Hakkâri Valisi'nin
bilgisine ve ilgisine sunuyorum.
Belediye Başkanı Metin Tekçe, Kürt
sorununun hâlâ görmezden gelinerek bir
yere vanlamayacağını söyledikten sonra
şunlan ekledi: Türkiye'de adam başına
gelirin 4500 dolar olduğu söyleniyor.
Hakkâri'de ise bu rakam 600 dolar. Her
yerde olduğu gibi bu gelir de insanlan-
mız arasında eşit olarak dağılmıyor. Bu-
rada çoğunluk yıllık 100 dolar bir gelirte
yaşamlannı sürdürmek zorunda kalıyor.
Burası çok mağdur edildi. Olaylar nede-
niyle hayvancılık bitti. Meralar boş kaldı.
Ne yapacağız, burada bu yoksulluk için-
de nasıl bir düzen kuracağtz?"
•••
Hakkâri'nin bilge insanlanndan Ihsan
Çölemerikli, yörenin tarihini anlattıktan
sonra, "Insanlann ve topluluklann bir de
kültür kalbi vardır. Bu kültür kalbi çok
önemlidir. Kültür kalbi kazanılmadan
dostluk olmaz. Bizim kültür kalbimiz
cam gibi paramparça edildi" diyerek ya-
şadıklan ruh halini aktarmaya çalıştı.
Çölemerikli, Berçelan'ı ise bir kadına
benzetti ve şunlan söyledi: "Berçelan,
mayıs ayında gelinlik bir kzdır, haziran-
da gelin, temmuzda iki çocuklu bir an-
ne, ağustosta dul, eylülde ise pirejindir
(yaşlı kadın)."
Berçelan'dan elimde san çiçeklerie
Van'a dönüyorum. San çiçekler dertlerin
yanı sıra umudun de simgesi... Umudu
korumak gerekiyor.