Katalog

12TEMMUZ2005SALI CUMHURİYET Etektromk posta: denizsomecumhuriyetcom.tr Tefc 0.21£5t2 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 SAYFA 17 Değjşiklik Nurcan Tüfekçi: "Artık giderek daha çok midemi bulandıran 'Avrupa Birliği surecı deyımının, Avrupa Bıriığı soytarılığı olarak degıştınlmesını onerıyorum. - Turizm Bakanı, gazetecileri kovmuş. "Uykusunu mu bölmüşler!" w «a Ayda otel açılacakmış. Çoğumuz zaten ayda yaşamıyor mu? U6 Hamza Saykan: "Uluslararası Para Fonu ve Dünya Bankası'nın istediği yasalan bir bir çıkaran Meclis'in Başkanı Bülent Arınç, 'özgürlüklerin sınırını Meclis belirler, son sözü Meclis söyler' deyince bir fıkra geldi aklıma. Çevresinde kılıbık olarak bilinen biri herkese 'Bizim evde en son sözü ben söylerim' diye hava atıyormuş. 'De bakalım, en son sözün nedir' diye sormuşlar. 'Sen bilirsin hanım derim', demiş." SONUNDA Türk Telekom'u sattılar; rahatladılar. g ^ y,| jçjncje alacakları para 7.7 milyar dolar. Rekor para dedikleri Türkiye'nin borçlarının ancak iki aylık f a i z ödemelerini karşıhyor o kadar! Ankara Ticaret O d a s ı Başkanı Sinan Aygün, Telekom'un satış bedelinin Türkiye'nin toplam borç stokunun yüzde 2'sine denk geldiğıni söylüyor. Türk Telekom, borç canavannın dişinin kovuğunu bıle doldurmuyor. Peki, Türkiye'de "telgrafın tellerine konan" kargaların cebınden 7.7 milyar dolar para çıkacak mı? Sınan Aygün: "Telekom'un 2004 yılındakii .5 milyar dolarlık kânnı, önümüzdeki beş yıl tekrarlaması halinde elde edeceği net kâr toplamı 9 milyar doları bulacak. Buna göre Telekom'u alan grup, borçlannı her yıl elde ettiği kârlarla rahatlıkla ödemenin yanı s ı r a ' u s t u n e Pa r a d a kazanacak. Son 5 yıllık kârı 7.9 milyardolarolanve1 °-6milyard °|ar|ıkduran varlıklarına sahip bir kuruma, peşin 1.3 milyar dolara Ballı börekkondular. Taksitlerini de Türk tüketicilere ödetecekler." Başbakan iyi ki küçük yaştan beri ticaretten anlıyor; ya bir de anlamasaydı! Başbakan dünyayı geziyor ama dünyadan ne kadar haberi olduğunu kimseye söylemiyor.. Oysa Sinan Aygün, Avrupa'daki Telekom şirketleri içinde kamu payının Isviçre'de, Fransa'da, tsveç'te, Norveç'te yüzde 50'den fazla olduğunu söylüyor. Türk Telekom'un 19 milyon 125 bin abonesi bulunuyor. Aygün, Telekom'un yüzde 55 hissesinin toplam satış bedelinin abone başına 400.8 dolara denk geldiğini anlatıyor. Telekom halka arz yoluyla özelleştirilse bir abone 68.5 dolar vererek ilk taksiti, kalan 5 yılda da 332.3 dolan ödeyerek Telekom'a ortak olabilecek. Ayrıca ortak olmak isteyen bir abonenin yıllara sarih olarak ödeyeceği yıllık 75 doları aşmayan taksitlerine karşılık, Telekom ortak başına her yıl 78.4 dolar kâr edecek. Sinan Aygün, Başbakan kadar yurtdışına çıkmıyor ama dünyada ne olup bittiğini izliyor Telekom özelleştirmesini halka arz yoluyla yapan ülkelerde halka arz edilen hisse oranı, Ingiltere'de yüzde 100, Italya'da yüzde 83, Ispanya'da yüzde 79.9, Hollanda'da yüzde 68.7, Almanya'da yüzde 55, Avusturya'da 52.8, Norveç'te 46.81, Finlandiya'da 46, Belçika'da 38.9, Isviçre'de 37.3, Isveç'te 35.6. öte yandan gelişmiş Avrupa ülkelerinde Telekom şirketlerine yabancılar giremiyor. Girse de ancak çok küçük bir oranla giriyor. Ama Bulgaristan, Hırvatistan, Litvanya, Macaristan, Romanya, Slovakya gibi ülkelerde yağma Hasan'ın ballı böreği... Aynen bizdeki gibi. SESSÎZ SEDASIZ (!) UEA/ÜZ B&L -OAJ/MlJ MBmhLnJm COCUK \W2DII2.f. 'O ALAfiJ MAT'T/JZ BÜTÜN w Başbakana layık gazeteciler LONDRA'DAKİ saldınlan Ingiltere Başbakanı Tony Blair "barbarca" olarak niteleyip, Independent gazetesi yazan Robert Fisk de, "Irak'ta çocukların öldürülmesi barbarca değil mi? Onlar öldürüldüğü zaman savaş zayiatı oluyor, biz öldüğümüz zaman terör kurbanı oluyoruz. Bu nasıl bir mantıktır!" diye yazınca Konya'dan Dr. Hüsnü Bozkurt: "Kuzum bu Independent gazetesi patronunun, Başbakan ve hükümetle hiç işi yok mudur, bu adam hiç mi ihale kovalamaz ve o ne menem bir genel yayın yönetmenidir ki ülkesinin biricik Başbakanına bu üzüntülü günlerinde böyle sorular sorulmasına izin verebilmektedir? Yani diyorum, densizliğin bu kadarı, globalleşen dünyada birilerini uyandırsa da örneğin Tüpraş için ayırdıkları paranın kadevisi ile şu kefere gazetesini satın alsalar, başına da şöyle şaraptan anlayan ve bir Başbakanla nasıl konuşulacağını, nelerin sorulup nelerin sorulmayacağını bilen bir dönek (burada dönek sözcüğü olumlu anlamda kullanılmamıştır) atasalar, insanlar da böyle kendini ve haddini bilmez gazete ve yazarlardan kurtulsalar. Ne dersiniz?" Yüksek Yerilim Hattı erdincutku a yahoo.com Bir türiü diyete başlayamıyon Zayrfladığını tatlı uykulannda bile göremiyor! m Itirazı Olanlara.•• ERCAN YEŞtLYURT Eskiden bu toplumda insan- lar okuyarak, öğrenerek yani eğitimleriyle seviye buluyordu. Okuyan insan üretime de katkı sağlıyordu. Herkes çalışarak yaşamak zorundaydı. Eğitim- siz, köyden gelmiş insanlar bi- le iş öğrenerek, beceri kazana- rak meslek sahibi olup yaşam standardını yükseltiyordu. Ço- cuklarıni okutuyordu, okuyan çocuklar da meslek sahibi olup iş bulabiliyordu. Yani herkesın bir işi vardı. Sürekli fabrika te- melleri atılıyor, açılışlar yapılı- yordu. Üretimi nasıl arttırırız di- ye zihinsel çaba vardı. Aydınlar da bu konuda çaba sarfediyordu. Düşünce dünya- sı sürekli üretim faaliyeti için- deydi. Gelmişimiz geçmişimiz araştırılıyordu. Bilmek çok önemliydi. Artık fabrika açılışlarınınyeri- ni lüks alışveriş merkezleri aldı. Alışveriş kültürü sürekli pom- palanıyor. Keynes'in "Herhar- cama iyidir, harca zenginleş" görüşüne uygun olarak. Şakacı, askıcı hâlâ solcu ol- duklarını soyleyen profesörler televizyonlarda ekonomiyi tar- tışıyorlar. Tiyatrocular gibi se- yircilerinefaiz, döviz, borsaüç- geninde nasıl para kazanılaca- ğını anlatıp formüller veriyorlar ve alkışlanıyorlar. Üretim onları ilgilendirmiyor. Türkiye solcuları kendi hata- ları ve eksikleri yüzünden, ül- kenin geleceğine ilişkin kararlar üzerinde etkili olabilme nokta- sında, amaçlarına ulaşmaktan uzak kaldı. Bu yüzden ülkemi- zin geleceği hakkında alınan kararlar ve düzenlemeler tü- müyle liberal sağ politikacılar tarafından belirieniyor. Solculann kendi hatalarını görmesi şart. Türkiye'nin iç di- namikleri, Batı'nın sunduğu de- mokratikleşme paketlerinin çok ötesinde bir potansiyele sahip. Yeter ki bütün solcular, bu ge- rekliliğin ve potansiyelin bilin- cinde olarak, kendi güçleri üze- rinde yükselecek bir Türki- ye'nin kalkınma ve demokra- tikleşmesı projesinde birieşe- bilsin. Hazır Avrupa Birliği de suya düşmüşken. Once biz solcular olarak bir araya gelip projeler üretelim, bütünleşelim ki inandıncılığımız olsun. Bizim birgüç olduğumu- zu, yeni bir şeyler söylediğimi- zi toplum görsün, bize sıcak baksın. TİP milletvekilleri 196O'lı yıllarda Meclis kürsüsü- ne çıktığında bütün AP millet- vekilleri, yeni söylenen şeyleri dinlemek için Meclis'i dolduru- yordu. Yeni söylenen lafları an- lamak için de okumaya bile başlamışlardı. Meclis kürsü- sünde artık fikirler tartışılır ol- muştu. Inanmayanlar Meclis kürsü- sünde sosyalizmi savunan Çe- tin Altan'a sorabılir. Bu fikirtar- tışmaları Meclis dışına da taş- mıştı. Gazetelerde, dergilerde, üniversitelerde, sendikalarda, düşünce üretimi yapılıyor, her- kes katkıdabulunuyordu. Bunu yeniden başlatabilmenin tam zamanı. Çaresizlere ancak böyle ça- re olabilir, topluma yeniden u- mut verebiliriz. Devrimci sorumluluk bunu gerektiriyor. HARBİ SEMİH POROY semihporoyA yahoo.com HAYAT EPtK TtYATROSU MLSTAFA BÎLGIN hayatepik(âmynet.com SALDIRININ SORUMLULARININ tNSAN HAYATINM SAY6ILARI YOK!.. IftAICLILAR ÖLÜNCE "SAVAŞ ZAYÎATT'OLUYOR s, BÎZ OLÜNCE "BARBARCA TEROR'... SÎZCE HANGÎSÎ "ÎN6ÎLÎZ HASTA"?..} \' r T ~ ı ı ı ı L TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAI\ 12 TemmuB tcicu.mumtaz-arikan.com SULTANAZIZ LONDRA 'DA.. N,OSMANLI PAPİŞAHI SULJTİAJ AZİZ, LOA/DSA'YA 6İTTİ. AVeuPA'YA YOLCU- LUK EOEH İLK OSMANLI HüKiJMDABJ OLAA/ SULTAN A2IZ, ÖA/CS F&WSA 'YA S/7MİÇ, ORADAN /A/G/l7E/ee'YE GEÇMİÇTh DOVEB.' DA İNGiLJZ 1/ELiAMT/ rARAFIHDAN Meçi- LAAJAA1 SUUAN (SOLÖAKi B£SİM S \I BUCKING- HAM SAÜAY/'KfDA MtSAFİIS. £ûiUAİf, E£- resi eüN öe wfMbso£'A <s/oee£A: ı/rcrae/A'riA GöeüşMüçrü. çe- PÜZ£fJt£AJ£KJ SUL7&AJ ZfyAfiETİ 1İ GÜM BAKIRKÖY 8. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN MENKULÜN AÇIK AKTTIRMAİLANI DosyaNo:2005 l547Tal. Bir borçtan dolayı hacızli ve aşağıda cins, mıktar ve kıyetleri yazüı mallar satışa çı- kanlmıştır. Birinci açık arttuma 21.07. 2005 günü saat 09.30 ile 09.40 arasında Demet Sok. Ertan Apt. No: 5 D: 9 Yeşilyurt-Bakırköylst. adresinde yapılacak ve o günü kıymet- lerin yüzde 60'ına ıstekli bulunmadığı takdirde 26.07.2005 günü aynı yer ve saatte 2. arttırma yapılarak satılacağı. Şu kadar ki artırma bedelinin malın tahmın edilen değe- rinin yüzde 40"ını bulmasının ve satış isteyenin alacagına rüçhanı olan alacaklnıın toplamından fazla olmasının ve bımdan başka paraya çevırme ve paylann paylaştmna masraflannı geçmesinin şart olduğu. mahcuzun satış bedeli üzerinden % 18 oranında KDV'nin alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasında görülebileceği, masrafı verildıği takdirde şartnamenin bir örneğinin isteyene göndenlebıleceği. fazla bilgi almak isteyenlerin \-ukanda yazılı dosya numarasıyla dairemıze başMirmalan ilan olunur. 29.06.2005 Mubammen kıymeti Lira Adedi 500.00.YTL. 1 Tak. 400.00 1 tak. 3.000.00 1 500.00 1 350.00 1 100.00 1 200.00 1 300.00 1 300.00 1 350.00 1 1.000.00 1 600.00 1 250.00 1 Cinsi (mahiyeti ve önemli nitelikleri) Mavı renk güden 1 üçlü 2 ikili sentetik kumaş Pembe renk Vinlex kaplı koltuk bir üçlü, 1 teklı. Sony marka 113 ekran renkli TV W. \Müte Westınghouse Frost Frostfree çift kapılı buzdolap. Bosh Sres bulaşık makinesi. Shov 37 ekran renkli TV'. Miele marka fınn. Miele de Luxe fınn. Sony 55 ekran renkli TY. Miele marka çamaşır makınesi. Anıent Fahn Zeltz piano. Sony 84 ekran TV! Sonv 51 ekran TV Basın: Tashih ZEYTtNBURNU SULH HUKUK MAHKEMESİ'P^DEN HÜKÜM ÖZETİ İLAM Esas No: 2005 '429 - Karar No: 2005'656 Hâkim: Kemal Güzel 20998 Kâtip: Nuran Taşkıran Zeviinburnu Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından verilen 2005'429 Esas 2005 656 Karar sayılı 1.6.2005 tarihli karar ile; Av. Ragıp Cumhur Velibeyoğlu'nun Arslanlı Teks- til Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin temsıl ve ge- rekli mal varlığınrn tespiti ve duruma göre tasfiyeye hazırlanması için kayyum olarak şirkete tayımne, Karann diğer şirket ortaklanna tebliğ edılmesine, llgili şirketin defter kayıt ve belgelerinin kayyuma teslımıne, Dair kanun yollan açık olmak üzere kayyumun ve istemci taraf vekilinin yüzlerine karşı açıkça karar ve- rilmış olmakla işbu husus ilanen tebliğ olunur. 1.6.2005 Basın: 32601 CumhurİY'et. LKITAPLARI ATATÜHK BİR GÜN GELECEK Oktay Akbal Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. VEYSEL KOÇER Sağhk Karnemi kaybettim. Hükümsüzdür. VEYSEL KOÇER ÜSKÜDAR 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 2005 167 Esas Davacı Hasan Sunay vekilı Av. A. Alkrm Erbil tara- fından açılan gaıplik davasında. Gaıplığine karar ve- rilmesi istemlen dava dilekçesindeki bilgilere göre 8.5.2003 günü saat 12.00 sıralannda Beşıktaş-Üskü- dar arasında seyahat etmekte oldugu dolmuş moto- rundan, Kabataş açıklannda denize atlayan ve kendı- sinden haber ahnamayan Beşiktaş, Sinanpaşa, cilt 018-11, K. 1081, sayfa 12'de nüfusa kayıtb Mehmet Nuri ile Hav\a'dan olma 1957 doğ. Yaşargül Sunay'ın nerede olduğunu bılen ve kendısini tanıyan kişılerin gazete ılanmdan itibaren 6 ay içinde mahkememize bizzat bılgi vermeleri, belirtilen sürede haber alına- madığı takdirde adı geçen kışinın gaiplığme karar ve- rıleceğı teblıgat yerine kaun olmak üzere ilan olunur. 23.6.2005 Basın: 32784 \ f- "AtaHirk tncaldsrfla ı M M r . Orçnıiec kju^çnuş ,l,«il<Ur. Biaeiıule H#>raberfllr. fl<*r!ci kuçekların yıuııiHİafl Tlirkiye'yl ay.lııılı^» ({ötöreıı yolun Bn<-ü»ü<lttr. Atatii*4:*ii*a«>laiMaJıyxaB, du> r sun]ıyia, tatııııiolıyu. Onuı: x a m a n ı ft(<n gtlrttndetı y s r a r l a ı ı ı u a l ı y ı z Taplumumultda ixijnd«tkikijr« ço^^uun bağtıast kofaiara çıkarcılaro, her ftcyl üzel yafarları İçin harrayan çit-kl» |M»litiiluaeılara kıury 1 <sn bfiyük gpGvecıceıııiz, en ü»t Bilc-iimaz O'dur, Ataliû-V'tUr, KraulUt devriınin "Kvrt, luuiffi yüzle yjH— A ü k ' ü ? rt, ff y y . ( ^ Amtkafalr'de Atntüı-k'ün yanına? Ntutıl yfis-iiyecekjer o A«ianlı YoPu? llan^ci ivtenllkle. hatisi yür«>kle, banKJ inançUL* lıan^i bajilıllkla? Elleri naeıl vararak Atatürk sttzcttftiinii yaznıaya, elill.-ri naod vararak •Aytemryf>?" M u Tâ>lı<K«gı Cod. «.: 3*/41 Cojolofllu ISTANtUL - 1*1: O t l l 514 01 M Şafca InlHot lat Zonbdı M 4/1 Toküm İ S U M U I - lai : 0112 Î 5 2 M Sl Anfcara »loiürl (ulvan « « 125 «a* 4 k a m U d m - ^ K A I A • Tak 031J 4 1 * 50 JO ÖÜGÖRÜŞ BEDRİ BAVTCAM Adnan Hoca'nın 'Biiyük' -U- Dönüşii! Değerii okurlar, kafam bir hayli kanşık. Evet, dünya döner, fikirlerdeği'şir.DÜtün b u n l a r b i r ö l ç ü d e o l a b i l i r A n " cak eiimde öyle bazı belgeler var ki! 10 yıl önce bir ki- tap yayımlandr "Soykın"! Yalanı", yazan "Harun Yah- ya'ydı. Kitabın arka Kapağında; "2. Dünya Savaşı sıra- s/nda Alman işgalindeki topraklarda kurulan Auschwitz, Birkenau, Majdenek. Dachau gibi toplama kamplann- da iddia edildiğinin aksine bir'Yahudi Soykınmı' yaşan- mamıştır. Bu krail'i kurtarmak için, uluslararası kamu- oyu desteği arayan Siyonistler tarafından üretilmiş ve sahte delillerle desteklenmiş biryalandır" deniyordu. Kitap "Soykınm Yalanı"nı, kendine göre açığa çıkaran sözde kanıtlaria doluydu. Bakın ara başlıklar ne diyor. "ölüm gazı temize çıktı. Ziklon B gazı dezenfektan ola- rak kullanıldı." "Gaz odası dekorlannın teknik iflası", "Soykınma uğramayan 6 milyon Yahudi'nin savaş son- rasında sağ- salim ortaya çıkışı" gibi sayısız ara başlık! O günlerde, ben Siyah- Beyaz gazetesinde yazıyor- dum. 19 Mart 1996 tanhli makalemi bu konuya ayırmış- tım: "Yahudi Soykınmı Olmadı Diyenler..." 6 mityon insanın yaşadığı korkunç dramı "yalan" olarak nitele- yen bu kitaba karşı, son derece karariı bir çıkıştı. Ben Yahudi veya Iraklı değilim ama insanım. Başka toplum- lann dramlan beni ilgilendirir. Doğal bir vatandaş reflek- sidir bu. llginçtir, o tepkiyi benden başka hiç kimse ver- memiş, birtekbanadavaaçılmışt. Herhalde bütün söz- de demokrat-liberal, özde faşist- sansürcü yazariar o günlerde topluca kaplıcalara gitmişlerdi... Nisan 1996'da, hakkımda bir dava açıldı. "Harun Yahya" müstear ismiyle yazan kişinin esasmda kendi- si olduğunu iddia eden Nuri özbudak isimli bir şahıs adı- na, Av. Mehmet Şahin, aleyhime Kadıköy Asliye Hu- kuk Mahkemesi'nde bir dava açmıştı. Avukat, yazann, yani özbudak'ın, makalemdeki sert ifadelerden son de- rece karalandığını ifade ederek onun "kişilik haklannı, şeref ve itibannı ihlal eder mahiyette açık suç isnatla- n, hakaret ve iftira dolu beyanlarda" bulunduğumu id- dia ediyordu. Bu dava dışında bir de ceza davası açıldı. Uzun hu- kuki süreçler oldu. Hepsine katıldım. Aynca iki dava da yine şahsım ve Şalom gazetesinin sorumlusu Salamon Bicirano aleyhine açılmıştı. Ceza davasından beraat et- tim, hukuk davasından da hiçbir sonuç elde edemedi- ler. Aynca diğer davalarda sunduğum delillerle, Harun Yahya takma adının Nuri özbudak değil, Adnan Ok- tar'a ait olduğunu kanıtiadım. O aşamada avukatlanm Oktar'ın mahkemeye bizzat isticvabını isteyince, hâkim de bu talebi kabul etti ve davacı taraf birden davadan çekiliverdi! Yani Adnan Hoca, "Nuri özbudak" isimli bir yazar olmadığını ve bunun kendisi olduğunu ben kanıt- layınca, birden vazgeçip avukatına çekilme emri vermiş, o günden sonra da -benim gözümde- kayıplara kanş- mıştı... Şimdi eiimde bir kitap daha var... Bu defa kitabın adı "Soykınm Vahşeti". Yazar yine Harun Yahya Kitabın 3. baskısı 2003 yılında basılmış. Herhalde o günlerde CHP Genel Başkan Adayı olduğum için o koşuşturma- cada gözümden kaçmış. Kitabın ilk baskısının "Aralık 1995" olduğu belirtiliyor. Kitabın kapağı aynı. Hröer le beraber yürüyen Nazi subaylan ve yazann adı var. Ye- ni kitapta farklar şu: Arapça'ya benzeyen kelimelerden bir ufak damga ve...(sıkı durun) bir spot: "Naziler mil- yonlarca Yahudiyi, çingeneyi ve özürlüyü nasıl katlet- ti? Nazizrn ve Siyonizm arasında gizlianlaşma neydi?" Yani anlayacağınız "Harun Yahya" müstear ismiyle, ya- zanmız, bu sefer "Yalanı" sözcüğü yerine "vahşefı" ke- limesini kullanarak, çeşitli ara başlıklarda "Anti-semitiz- min KaranlıkKökenleri", "Savaş Yıllan ve Soykınm Baş- langıcı", "ölüm Kamplan" gibi başlıklarla, soykınmı kanrtJarryia beraber ortaya koyuyoıi Kitap, "milyonlarca masum Yahudi'nin Nazi kamp- lannda katledilmesine" karşı önemli bir duruş sergiler- cesine kaleme alınmış ve her Musevi, yazann boynuna sanlarak teşekkür edebilir! Şimdi ben ne yapsam ki? Acaba "Harun Yahya" 1995'te iki apayn zıt teoriyi kanıtlanyla(!) yayan iki kita- bı birden yazdı da, ben yalnız o günlerde "Soykınm Ya- /an/"na mı denk geldim? Yoksa davadaki açıklamala- nmdan çok etkilenen Adnan Oktar, "Yahu ben ne hata yapmışım" diye bu sefer, tam karşı görüşte bir kitap yaz- dı da, fazla masraf olmasın diye kapağı değiştirmeden mi yayımladı? Bunlan avukatlanm Sn. Esin Gence ve Sn. Köksal Bayraktar'a da soracağım. Adnan Bey, bu büyük -U- dönüşünü izah eden bir yazı yollarsa, onu da sizlerle paylaşacağım... e-mail: bedbay(5 tnn.net - Faks: 0212 227 34 65 B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: — — ^ ^ ^ — — 1/ Bir cıns ko- kulu sandal ağacı. 2/Görü- 2 nüşe göre ola- „ cağı sanılan... Iskambilde bir kâğıt. 3/ Sığır- 5 larda görülen bulaşıcı bir hastalık... Kaslann is- temsiz kasıl- ması. 4/ Ye- _ mek... tpliklerin bo- yanmak istenmeyen bölümlerinin sanla- rak boyaya batınlma- sı yoluyla uygulanan bir tür boyama tekni- ği. 5/Gemilerinmıza- na direğinin gerisin- 6 deki yelken... tspan- yollann sevinç ünle- 8 mi. 6/DoğuTimor'un 9 başkenti... tran'ın plaka işareti. 7/ Satrançta bir taş... Saz ya da kamış- tan örülmüş büyük sepet. 8/ "Biz kimseye kin tut- mayız/ — âlembırdirbize" (YunusEmre)... Kala- balık. 9/ Sövgü... Renyum elementinin simeesi YUKARTOAN AŞAGIYA: 1/ Yavrusu ölen bir hayvana, anası ölmüş bir yavru ahştınp besletmek. 2/ İyi terbiye edilmemiş vahşi bi- nek hayvanı... Binne dokunsun diye söylenen söz. 3/ Ege Bölgesi'nde taze san incire verilen ad... Neodim elementinin simgesi Kuzu sesi. 4/Bilinç... Uygur hü- kümdarlanna verilen unvan. 5/ Metal parlatmaya ya- raraygıt. 6/Panama'ninplaka işareti... Olduğundan bü- yük gösterme, abartma. 7/Yunan mitolojisinde, güzel sanatlann dokuz perisinden biri.. Yabancı. 8/ Gölge- de kalan yan... tçinde diri balık saklanan, denizden ay- nlmış havuz. 9/ Yayla çiçe^s