25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 HAZİRAN 2005 CUMARTESİ CUMHURİYET EKONOMİ ekonomiia cumhuriyet.com.tr Benzine yine zam geldi Ekonomi Servisi - Benzınlerin rafıneri çıkış fiyatına, yanndan ge;erli olmak üzere zam yapıldı. Zammın pompa fmtlanna, yüzde 1 cîwında yansıması beiJeniyor. Edinilen bîlgıye gore, süper beszinin çıplak metreküp rafıneri çıkış fıyatı, yüzde 3-c oranında artarak 49120 YTUden 509.08 YTCye yükseldi. Dağıtım şiıketlerini ilgilendiren 'f c wgiir rafıneri çıkış fiyatı ise yüzde 1 oraıında artarak mareküpte 2 bın 204.48 YTL'den 2 bin 226.75 YTL'ye çıktı. Aynı şekilde kırsunsuz benzinin çıplak rafıneri çıkış fiyatı yüzde 3.? artışla, metreküpte 5CS.57YTL'den 525.21 YTL'ye yükseldi. KJırşunsuz benzinde zam, yüzde 1 1 olurken metreküp fiyatı 2 bin 229.27 YTL'ye çıktı. YARGI YERİ KİGEM'den özelleştirme eleştirisi Ekonomi Servisi - Kamu tşletmeciliğinı Geliştirme Merkezi (KlGEM) Vakfı Yönetim Kurulu. Özelleştirme Yasa Tasansı'yla öngörülen özelleştirme ışlemlenne karşı açılan davalarda yargı yerinin deâiştirilmesinin anayasaya aykın olduğunu açıkladı. KIGEM, tasanyı "AKP ilddannın hukuk ihlaUerinin açık itirafiT olarak nıtelendirdi. KlGEM, Özelleştirme Yasası'nda değişıklik öngören yasa tasansının, özelleştırmeye karşı yargı yolunu sınırlayıcı önlemler eetirdiğıni bildirdi. "Idarenin yoğun olarak muhatap olduğu hukuki ihtilaflaria ilgili harç giderlerinin yüksek miktarlara ulaşması ve dava sürelerinin zaman alması" gerekçesıyle yapılan değışıklıkle ilk derece mahkemesı olarak Danıştay"ın gösterildiği anımsatıldı. SERDENGEÇTİ Halk YTL'yi benimsedi VAN(AA)-Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti, yılbaşında tedavüle çıkan Yeni Türk Lirası'nın (YTL) benimsenmesinin beklediklerinden de iyi olduğunu söyîedi. Dünya Bankası ile Van Valiliği'nin katkılanyla Kültür Müdürlüğü Salonu'nda düzenlenen "ParaPoütikası" konulu konferansa katılan Serdengeçti. konuşmasının ardından sorulan yanıtladı. Bir katılımcuun, T ü r k ekonomisinin geieceği, Avrupa Birliği ve EVIF'de tni yoksa Türk cumhuriyetierinde mi" sorusu üzerine Serdengeçti, "Türkiye ekonomisinin geleceğj Türk insanındadır" dedi. Yüksekîstişare Konseyi 'nde konuşan Başkan Sabancı, hükümeti demokrasi konusunda sert ifadelerle uyardıTÜSİAD da hükümeteültimatomverdi*/ Avrupa kamuoyiınun Türkiye 'ye karşı ciddi bir çekincesi olduğu gerçeğini umıtmayalım. Ama asıl önemlisı, bizim sık sık, Avrupa kamııoyunda Türkiye 'nin olumsuz siyasi, ekonomik, demokratik vakalarla anılmasına yol açmamızdır. Ekonomi Servisi - Son gün- lerde iş dünyasından hüküme- te yönelik sert eleştirilere TÜ- SlAD'ın çıkışı da eklendi. 8 Mart'ta gösteri yapan kadınla- ra karşı güvenlik güçlerinin sert müdahalesini eleştirdıkten sonra hükümetle aralanna ka- ra kedi giren TÜSİAD Başka- nı Ömer Sabancı, Türkıye'nin Avrupa kamuoyunda "ohım- suz" siyasi, ekonomik. demok- ratik olaylarla anıldığını söyle- di. Ömer Sabancı, TÜStAD Yüksek Îstişare Konseyi (YÎK) toplantısırun açılışında yaptığı konuşmada. A\Tupa kamuoyu- nun Türkiye'ye karşı ciddi bir çekincesi olduğu gerçeğinin önemsenmesi gerektığım vur- gulayarak şunlan söyledi: "Bunun göçmen işci korkusu ve benzeri çeşjtii nedenkri var. Ama asıl önemlisi. bizim sık sık, Avrupa kamuoyunda Türki- ye'nin olumsuz siyasi, ekono- mik, demokratikvakalarla anıl- masına yol açmamızdır. Bunun f' Güvenlik güçlerinin aşırı güç kullanarak gösterılere müdahale etmesi, Anayasa Mahkemesi 'nin lağıedilmesi imasında bulunulması, bir yazarımııın kitaplarmın imha edilmesi girişimi bunun ciddi ömekleridir. TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi'nde Sabancı ve Koç, hükümeti eleştiri yağmuruna tuttu. en çarpıcı örneklerinin çeşhli ve- sflelerle sergilenmesi ise, telafısi güç sonuçlar doğurabiliyor. GüvenBk güçlerinin aşın güç kullanarak gosterilere müdaha- le etmesi, bu tutumun siyasi so- runüuluğunun hükümet tara- findan üsdenilmesinin gecikme- si ve ahnacak önlemkrdetered- düt edilmesi; anayasanın bir i/ Yeni TCY'nin ifade özgürlüğüne olumsuz etkileri ve yasadışı Kuran kurslanna hoşgörü gösterilmesinin laiklik anlayışında bir geri adım olup olmadığı da AB tarafmdan tarîışma konusu edilecektir. mesi imasında bulunulması, ciddi olumsuz ömekler olarak karşımızda. Uluslararası alan- da tanınmış bir yazanmızın ki- taplannmimha edilmesiyönün- de resmi talimat verilmesi, hü- kümetin resmi tavn 'Ermeni meselesini' bilimsel platform- larda tarüşmak olarak açıkla- nırken, bu konuyu ele almaya hazırlanan bilim adamlannuı "ülkeyi arkadan hançerlemek- le' suçlanması diğer örnekler." Sabancı, yasadışı Kuran kurslanna hoşgörü gösterilme- sinin laiklik anlayışında bir ge- ri adım olup olmadığının da AB tarafından tarhşma konusu edileceğinı ıfade etti. Fransızlann \ e Hollandalıla- nn 'hayır' oylannın Avrupa'da- ki Türkiye tartışmalanna hiçbir etkisi olmayacağını söyleme- nin olanaksız bulunduğunu di- le getiren Sabancı, ** İşdünya- sı olarak, tam üyelik hedefi dı- şmda bir formülü kabul et- mrvoruz" dedi. toplumsal uzlaşma metni ve TBMM'nin detoplumsaluzlaş- mamn fiilen vücut bulduğu bir kurumokhığu unutularakAna- yasa Mahkemesi'nin lağvedil- BABACAN: IMF'NİN YERİNİ AB ALAGAK KOÇ: RESMİN BÜTÜNÜ GÖZBEN KAÇIRIUYOR Ekonomi Servisi - Devlet Bakanı ve Başmüzakerecı Ali Babacan. TÜStAD YtK toplantısında yaptığı konuşmada, 3 Ekim'de başlayacak müzakerelerin 4'te 3'ünün ekonomi ile ilgili konulan kapsayacağını belirterek "Bundan sonraki dönemde Uluslararası Para Fonu. yapısal refornı ayağından yavaş yavaş çıkacak. En geç bu yılın sonuna kadar artik, IMF ile yapısal reformlan pek konuşmayaeağız. Para politikalan, bütçe politikalan tabii ki stand-by çerçevesinde... Onlar devam edecek. Yavaş yavaş LMF ile yapısal reform anlamuıda çahşmamız devreden çıkarken ,\B ile yogunlaşacağız 1 * dedi 17 Aralık'tan sonra bir rehavet gözlendiğini vurgulayan TÜSÎAD YtK Başkanı Mustafa Koç, "Son zamanlarda AB ile ilgili konularda resmin bütününün gözden kaçırüabildigini ve münferit olaylar etrafmdaki taruşmalann AB ile olan ihşkilerimue gölge düşürmesine tnn verikliğini gözkmliyoruz" dedi. Koç, "Bu bazen Kıbns, bazen AİHM'nin bir karan. Idmi zaman Ermeni meseksi veya herhangi bir tkari kısıtiama olabfliyor. Olayı kendi çerçevesi içinde çözüme kavuşfurmak yerine, ilişkinin tümünü tarbşmaya açmanın sağuktı tutum olmadığı ortadadır. Hele Avnıpa'daki baa çevTelerin tam üyelik yerine imtiyazh ortakhk önerisini yeniden gündeme getirdiği bir dönemde." tngiltere'yi örnekgösteren ttalyanlar, lirete dönme hazırhğında Avro'nun geieceği tehlikede mi? • AB'de anayasa krizinin ardından Avro krizi gündeme geldi. ttalyanlar, Avro'nun yanı sıra liretin de tedavüle girmesi için imza kampanyası başlatıyor. FRANKFURT (Cumhuriyet Bürosu) - Fransa"dan sonra Hollanda'da da AB Anayasa- sı'nın halkoylamasında reddedılmesi yalruzca politik alanda değil. ekonomik parametrelerde de sarsıntıya yol açtı. Avrupa Merkez Bankası EZB Başkanı Jean-Oaude Trichet önceki gün yaphğı basm toplantısında Avro'nun stabılitesı- nin yeniden sağlanması ıçın uyanlardabulundu. Faızlerin düşürülmeyeceğıni açıklayan Tnchet, politik alandakı behrsızliğuı ekonomik ve malı alana yansımaması içın uyanık olmak gerektiği- ni belirtti. ABD Dolan karşısında 1.22-23'lerde sabıtlendıği belırtılen A\TO"nun geieceği konu- sundakı belırsızlik sürüyor. Avrupa'nın önde gelen ekonomistleri Av- ro'nun ciddi bir sarsıntı geçırdiğini ve bazı ülke- lerde AvTo'dan \azgeçme eğiliminin güçlenebi- leceğını sa\-unuyorlar. Leuen Üniversıtesi öğre- tım üyelerinden ve Avrupa Merkez Bankası'nin eski başkan adaylarmdan Paul de Grauwe, Ta- gesspiegel gazetesine yaptığı açıklamada. "îtal- ya gibi baa ülkeler ulusal çıkarlanna zarar \w- digi gerekçesiyle AVTO bölgesinden çıkmak isteye- biHrler" dedi' Avrupa Uyum Merkezi (Bonn) uzmanlanndan Jürgen von Hagen ise AB ülkelerinin farklı ma- li politikalar ızlemesınin tehlikeyi arttırdığını, Al- manya, Fransa gibı ülkelenn mali polıtıkalannı bir süre sonra dığer ülkelerin ızlemek istemeyebile- ceğini öne sürdü. Hanover Üniversitesi'nden Ste- fan Homburg da bir malı krizin AvTo'nun sonu- nu getirebileceğinı. A\TO ülkelen arasında mali dayanışmanın sınırlı olmasının bunayol açacağı- nı savundu. Uzmanlar AB'nin önde gelen ülke- lerinin Maastricht kriterlerine uymamasının so- runu derinleştirdiği kanısındalar. AB'nin loko- motif ülkesi sayılan Almanya dış borç rakamla- nyla kriterlerin öngördüğü sınırı geçmiş bulunu- yor. Almanya'nın dış borçlannın yüksekliğine karşın kriterleri ihlal edenlerin uğrayacağı yaptı- nmlarla karşılaşmamayı siyasi baskı ile sağîama- sının bir dengesizlik yarattığı da belirtiliyor. İ ROBERTO MARONİ: Avro AB'nin gayrimeşru çocuğu İtalya Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanı Maroni, referandum isteyeceklermi söyledi (AÂ) - ttalya Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanı Ro- berto Maroni, Kuzey Birliği Par- tısi (KBP) olarak ltalyan Lire- tı'nin yeniden tedavüle girmesi için referanduma gidilmesini ta- lep edeceklerini söyledi. Maroni, La Repubblica gazete- sinde yayımlanan demecinde, AB' mn ortak para birimi Avro'yu eleştiri yağmuruna tutarak "Avro, kaygıyla iilasını izkmekteolduğu- muz Avrupa modehnin gayTİmeş- ru çocuğudur. ttalyan Lireti'ne ge- ri dönülmesi için referanduma gi- dihnesiniisteyeceğizn dedi. Maro- ni, İtalya'da Avro'nun yanı sıra li- retin tekrar teda\ r üle sokulması gerektiği tezlerinin temelinde iş- sizlik ve rekabet gücünün yitiril- mesinin yattığım söyledi. Merkz'den 15milyar ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Merkez Bankası (MB), döviz piyasasına alım yönünde doğrudan müdahale etti. Iç piyasada enflasyon verilen ve faiz indırim karan beklentısiyie Türk varlıklanna artan taleple, AvTO'dolar pantesındeb hızlı düşüşe karşm YTL'nin dolar karşısında değer kazanması, MB'nin döviz piyasasına bu yıl doğrudan yaptığı üçüncü müdahaleyi getirdı. Alım miktanrun sabah saatlerinde 1 milyar dolan aşması üzerine bankacılar, miktann 1.5 milyar dolan bulacağı öngörüsünde bulundu. Bankalar arası piyasada dolar kotasyonlan müdahale başladığı sırada ahşta 1.3375 YTL seviyesındeydi. tlk anda 1.36'yayükselen dolar YTL kotasyonlan, aralıklarla süren müdahaleyle 15.16 itibanyla 1.3640'a kadar yükseldi ve bankacılann \ erdiği bilgiye göre MB en yüksek bu seviyeden dolar aldı. MB'den yapılan açıklamada, döviz satışlan sonucu, döviz piyasasında tekrar aşın oynaklık gözlendiği ve bu aşın oynaklığı engellemek üzere müdahale karan alındığı ifade edıldı. İŞÇİMN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Yara Soğumadan Yara soğumadan çok can acrtmıyor. AB'den ge- len haber ve yorumlarda, styasilerin açıklamalann- da işin boyutlannın yeni yeni algılanmakta olduğu- nun altı çiziliyor. AB medyasının AB'nin geleceğine ilişkin, panik boyutlannda olumsuz başlıklannın ar- dından, Avro'nun önlenemez düşüşü yaşandı. Her ikisinde de 'hayır'\r\ ağır basacağı önceden bilinirken. referandum sonuçlannın yorumlanması, algılanmasında gün gün degişen, bozulan havala- ra sıra geldi. ilk günlerde AB'nin geieceği rotasının değişmeyeceğini söyleyen siyasiler, hayırlann bek- lenenin çok üzerinde çıkmasının dalga etkisinden söz eder oldular. Dün sabahın Avrupa basınından alıntı haber ve yorumlara baktığımda, AB'nin gele- ceğinin, gelişiminin, asla önceden planlandığı, es- kisi gibi olamayacağı görüşlerinde odaklanıldiğını fark ettim. Türkiye için, bizim Başbakanımız, Dışişleri Baka- nımız aksini savunmayı sürdürseler de görüşlerin bi- leştiği tek senaryo var: Türkiye'nin ortaklığına en şiddetli karşı çıkanlardan en güçlü savunuculara, birleşilen ortak senaryoda, bir tek önceden kabul edilmiş ve dönüşü olmadığı için görüşme tarihine bağlı kalınması eskisi gibi yerinde kalıyor. Tüm ta- raflar, zaten çok zoriu ve uzun süreçli olacağı eski- den de varsayılan görüşmelerin. olağan çizgisinde yürümeyeceğinde birleşiyorlar. Karşıtlar, ne yapıp yapıp sorun yaratacaklan yolunda kamuoylanna gü- vence veriyoriar. Yandaşlar, yeni gelişmeler karşısın- da çıkanlacak yeni engelleri önleyemeyeceklerini itiraf ediyorlar. Hayırların AB ölçeğinde algılanmasına gelince: Oylannın sahiplerine ulaşıldıkça, oylamalar öncesi önyargılan tümden değişiyor, dahası tersyüz olu- yor. Nedeni oylama kampanyalannı yürüten siyasi liderierin söylemleri ile oylannı kullanan seçmenler arasındaki yaklaşım farklılıklan elbette. Merkez sağ ve solda siyasi iideıier elbette anayasadan yana tezlerie kamuoyunun karşısına çıkmışlardı. Muha- lefet sağdan ve soldan yapılmıştı. Bire bir seçme- nin oy kullanma refleksinde ise farklı, altı çok çizil- mesi gereken önemli gerçekler var. AB medyasında yer alan kimi karikatürler bazen gerçekleri çok daha çıplak anlatabiliyor. Oylanan AB Anayasasf nın bütünü ile sermayenin, piyasanın Avrupa'sını güçlendirmeye yönelik olduğunu, ABD, küreselleşme rüzgârlannın belirleyiciliğini gösteri- yor. Karikatürlerin vurucu ortaya koyduğu bir baş- ka gerçek de beklenenin çok üstünde hayır oylann- da, işçi-köylü ittrtakının, refleksinin, siyasi partiler, ör- gütlenmeler üzerinde belirleyici rol oynadığı. Soru yöneltilen hayırcılann yanıtlarından çıkan gerçekler ise sanki biraz daha çarpıcı. Onlar anaya- sanın içeriğini o kadar da önemsememişler. Ama AB ile kendilerine vaat edilmiş cennetten ne kadar uzak- ta olduklanna duyduklan tepkiyi koymuşlar. 1980'ler sonrası AB'nin daha güçlü, Avrupalılann daha zen- gin olması üzerine yapılmış medyatik, siyasal, ide- olojik bombardımanda, önce ekonominin büyüye- ceği, sonra insanlara pay düşecegi anlatılıp durul- muş. Daha çok çalışmışlar, daha çok kemer sıkmış- lar. ısyan ede ede de olsa ağırlaşan çalışma koşul- lanna, emeklerinin ucuzlamasına, sosyal haklar ka- yıplanna katlanmışlar. Masalın sonu gelmemiş. "Biz Avrupalıyız. Amerikalılann bize de aynen uy- gulanan rejimi ile insan haklanmızdan, demokrasi- mizden, kazanılmış sosyal haklanmızdan, kimliği- mizden çok fazla şeyler kaybettik. Insanlığımızı unuttuk. Ekonominin güçlenmesine, sermayenin kazanmasına katkıda bulunduk. Ama bize pay düş- medi. Onlar büyüdü, bizim yaşam düzeyimiz dibe vurdu. Daha fazla kandınlmak istemiyoruz.." ben- zeri ne kadar çok, insanlann isyan etme hallerini yansıtan vurgulamalar var. Şu işin garabetine bakın ki, Fransa ve Hollanda her şeye rağmen AB'nin gelir düzeyi en yukanlar- da, sosyal devlet ilkelerinin hâlâ en fazla geçerli ol- duğu ülkelerinin ilk sıralanndalar. İnsanlann içini kor- ku sarmış. Her şeyden önce bir insan ömründe, en fazla iki kuşağın yaşamında gözle görülen çok önemli hak kayıplan söz konusu. Sosyal bilimciler der ki: "Hak bilinci, kavramı kul- lanabilme ile ilişkilidir. Eğitimsiz, çokyoksulveyok- sun kitleler, hiç kullanmadıklan haklannın eksikliği- ni duymazlar. Kaybedenlerin refleksi, tepkisi güç- lüdür." Yoksul güneydeki insanlar eskiden Avrupa- lılann yaşamından çok uzaktılar. Ancak AB'nin bü- yüme kapsama alanında, arka bahçesindeki ülke- lerin işçilerinin, köylülerinin halleri, küreselleşmenin sonuçlan.yeni dünya sömürü düzeni çarklan onlan çok fazla etkiler, yaşam düzeylerini hızla aşağı çe- keroldu. Kaybettiklerine isyanı, korkulannı, oylany- la göstermeye çalıştılar... sonena cumhuriyetcom.tr IMF heyeti bankacılarla görüştü Ekonomi Servisi - Türkiye Masası Şefi Lorenzo Giorgianni başkanlığnıdaki IMF heyeti, Ersin Ozince başkanlığındaki Türkiye Bankalar Birliği yöneticileri ile bir araya geldi. IMF heyetinin Istanbul'daki temaslan kapsamında Feriye Lokantası'nda gerçekleştirilen çalışma yemeği, yaklaşık 2 saat sürdü. IMF Türkiye Temsilcisi Hugh Bredenkamp da yemeğe daha sonra katıldı. RENAULT TRUCKS İODİALI Renault Trucks Türkiye Genel Müdürü Gina Costa, Türkiyepazanna büyükönem ver- diklerini belirterek "2005 yıhnda 2 bin I adedin üzerinde araç satmayı hedefli- yoruz" dedi. Türkiye'de halen 16 bayi ve 21 servis istasyonu bulunduğunu ve geçenyıl toplam 1864 adet kamyon ve TIR çekici satışı yaptıklannı söyleyen Gina Costa, "En küçükten en büyüğe kadar tüm sınıflarda aracı buhınan bir marka olarak, kendımize ıddialı hedefler koydıık " diye konuştu. F1 BAŞKANI MEMNUN tstanbulda 21 Ağustos 'ta ilkkez gerçekleştirilecek Formu- la 1 Türkiye Grand Prix si için Istanbul Speed Park Pis- ti 'nin yapım çalışmalannda sona doğru yaklaşılırken, Fl Başkanı Bernie Ecclestone, Istanbul 'a geldi. tstan- bul 'a çahşmaları kontrol etmek için gelmediğini söyle- yen Ecclestone, "Her şey yolunda ilerliyor " dedi. Ecc- lestone, "Burayayalnızcapara kazanmaya gelmedik. Ge- liş nedenimiz Türkiye 'yi biraz kucaklamak, Avrupa 'ya al- mak, yeni yerlere açılmak. Biliyorum ki olimpiyatlardan ve Dünya Kııpası 'ndan sonra en büyük aktivite olan Formula 1 projesi, Türkiye 'nin imajını yükseltip Avrupa da prestijim ve ismını daha yüksek düzeylere çekecektir " dedi. YAŞ ÇAY TABAN FİYATI ÇAYKUR Genel Müdürü Ekrem Yüce, 2005 yılı yaş çay ta- banfiyatım, kilo başına, 515 bin lirası tabanfıyat, 70 bin lira- sı destekleme primi olmak üzere 585 bin lira olarak açıkladı. Yüce açıklamasmda, "Ülkemizdeki tarımpolitikalan doğrul- tusunda seyreden enflasyon ve döviz hareketi ,i göz önünde bulundurularak ekonomik istıkra- nn bozulmamasına özen gösterilmiştir. Bura- da önemli olan üreticimizin enflasyona kar- şı mağdur edilmemesidir. Yani enflasyon 8.4 iken yaş çaya 11.4 artış sağlanmış- tır. Bıırada reel artış, bir başka ifade de refahpayı 3.0 olmuştur" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle