Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 29 HAZİRAN 2005 ÇARŞAMBA
14 Ul\ kultur@cumhurtyet.com.tr
Şengil pek çok genç yazarın ilk öykülerini 'Seçilmiş Hikâyeler' ve 'Dost' dergilerinde yayımlamıştı
Oylairnüz 'Amca'snn yitirdiMUZAFFER İLHAN ERDOST
Ece, Salim Şengil'in toprağa düş-
tüğü habennı ılettiği an, içimden el-
li beş yıllık bir ırmak akıverdi san-
kı.
Öykü odağında yumaklanmış, bir
yanıyla Anadolu'dan derlenmış, bir
yanıyla kümelendiğı Istanbul'dan
kotanlmış, Ankara'da. Seçilmiş Hi-
kâyeler dergisinde kucaklaşmış
1950'li yıllann dünyasıydı içimden
akan.
Seçflmiş Hikâyeler dergısinin, bu
küçük dergının kocaman dünyasın-
da ılk öykümü okuduğum zaman
duyumsadıklanm. benı, adına "Rüz-
gârh Sokak" denen nehirle buluştur-
muş. yayımladığı öykülerimle bırlik-
te tanınuştım Salim Şengil'i.
Son kez Birinci Şube'de, Edebiyat-
çılar Demeği Başkanı adıyla karşı-
ma çıkanlmıştı Şengil.
'Zamanı kaydırıyorum'
3 Kasım 1980. Benı ahkoydukla-
n odada, masamın üzennde kâğıt-
lardan bır yığınak. Komiser yardım-
cısı, üstlerden seçtiği bir kâğıdı alı-
yor. Bana, Edebiyatçılar Derneği'nin
Vetennerve Ziraat Fakültelen öğren-
cı demekleriyle birlikte düzenledi-
ği etkınlikte okuduğum şıiri okuyor.
Geceyi, Sunullah Ansoy sunuyor.
Şengil öyküsünü okurken araya gi-
riyor Ansoy, CahitSıtkıTaraııa'nuı
hastaneye kaldınldığını, onun için etkinlik-
ten aynlacağını duyuruyor.
Zamanı kaydınyorum. Rüzgârh Sokak'tan,
Salim Şengil, Sunullah Ansoy ve ben, bir
araçla Esenboğa'ya gidiyoruz. Isvıçre'ye
(sanınm Zürih'e) hareket edecek uçakta,
kaptan kabinine yakın bir sedyede, Cahit
Sıtkı Tarancı'yı öperek uğurluyoruz. Kımıl-
dayamıyor Tarancı, konuşamıyor, gözbe-
bekleri ıslanıyor, gülümsüyor bize ve gidi-
yor.
Öykü kitabımın gırişine yazdığım yazıya
şöyle başlamışım:
"İlkin Seçflmiş Hikâyeler dergisini ve Sa-
lim Şengil'i (Salim Amca'yı) anmak iste-
rım. Öykülerimı yayımladığı için. İlk öykü-
lerimle birlikte başlayan sıcak dostluğu ıçın.
Sürekli öykü yazmaya isteklendirdiğı için.
Ama ben öyküde de ihaneti seçrim."
Bu "ihanet", biraz da Salim Şengil'e "iha-
net" gibıdir. Cezaevleri, işkenceler. ıdam-
lar arasında koşuşturmaktan beklentilerine
yanıt veremediğim için.
Seçilmiş Hikâyeler dergısinin yerine
"Dost"u çıkarmaya başladığıru anımsıyorum.
"Dost", Vüs'atBener'ın kitabının adıydı, sa-
nınm ilk kitabıydı ve Salim Şengil yayım-
Cenaze töreni yarın
Kültür Servisi- Yayın dünyamız degerlı bır
insanını daha yitırdı. Yayıncı ve öykücü Sa-
Knı Şengil, dün sabah saatlerinde evınde ya-
şama veda etti. Şengil, 20 gün kadar önce kalp
yetmezliği nedenıyle Memorial Hastanesi'nde
tedavi alnna ahnmış. üç gün önce de evine don-
müştü. ŞengıFın cenazesi yann Bebek
Camisi'nde kılınacak öğle namazımn ardından
Zincırlıkuyu Mezarlığı'nda toprağa verilecek.
Lise öğrenimı sürerken (1935 - 36) Tan gaze-
tesınde muhabirlık yapan Şengil, 1938 yılın-
da lıseyi bıtırdıkten sonra Ankara Radyo-
su'nda tıyatro sanatçısı olarak çalışh. Yeni
Edebiyat, Servetifünûn-Uyanış, Ses, Yenı Ses,
Oluş, Ülkü, Varlık, Yürüyüş, Büyük Doğu, Pı-
nar, Gün, Yığın gıbi dergılerde öykülerini ya-
yımladıktan sonra Seçilmiş Hikâyeler dergi-
sini kurdu ve yönetti (66 sayı, 1 Ekım 1947 -
Temmuz 1957). Ankara'da çıkardığı dergıde
ağırlıklı olarak öykü ve öykü üzerıne yazılar
yayımlayarak 1950 kuşağı öykücülerınin or-
taya çıkmasında etkın oldu. Daha sonra Dost
dergisini ve Dost Yayınlan'nı kurup yönetti
(102 sayı, Ekim 1957 - 73). Dergıde çeşitlı sa-
nat dallan üzerine yazılann yanı sıra, îkincı
Yeni şairlerine de büyük ölçüde yer verdı. Bu
ikı dergı. Türk öykucülügünde ve şıırinde be-
lırleyicıyayınlaroldu Şengil"ın 'KafasmıTör-
püleyen Adam", 'Es Be Süleyman Es", *Güzd
Bir Oyun' gibi öykü kıtaplan ıle 'Anüarüa
Kalan Portreler' adlı anı kitabının dışında,
•BirRüzgârEsti" adlı bıroyunla •PerşembeYağ-
muıian' adlı öykü seçkısi, Şengıl'ın başhca
:
yapıtlan arasında. . t
lamıştı. ErginGünçe'nın "Gençölmek" şı-
ir kitabuıı, Can Yücel'ın "Her Boydan
r>
ını,
Nâzun Hikmetın "YeniŞiirler"ıni ve Nezi-
he Meriç'in yazıışleri müdürü olarak yargı-
lanışını. Şengil'ın yayıncı kimliğini duyum-
satması açısından anımsatabılırim.
Her zaman aklımdan geçmıştir, yolculu-
ğa çıkacak olursa yanında olacağun diye. Ol-
madı. Gönlüm sende Salim Amca.
Salim Şengil'i uğurlarken...
TARIK DURSUN K.
tkinci dönem genç Türk hikâyesinin hem ku-
rucusu hem de bir tur 'keşşaf'ı idi. Bem. Vüs'at
Beoer'i, Erhan Bener'i. Orhan Dunı'yu, Fahri
Erdiııç'ı, Muzaffer Buyrukçu'yu, Şahap Srtkı'yı,
Muzaffer Erdost'u \e sıl baştan Memduh Şev-
ketEsendal'ı hikâyemıze kazandırmıştır. (Daha
niceleri de vardır, ama üzüntüm büyük, hatırla-
mıyor olabihrim.) Benım için dergisinde bır özel
sayı yapmıştı. tlk kıtabımı o yayımlamıştı. tlk te-
lif hakkımı o ödemışti. Koluma taktığım ilk sa-
atimı onun verdiği telıfle almıştım. Nasıl unutu-
rum 'Satim Amca'mı ben...
AHMET OKTAY
Salim Şengil, yıllardır söylediğımiz biçimde
anarsam, Saüm Amca, Türk edebiyatının aynl-
maz bir parçasıydı. Salim Amca, dergiciliğinin
yanı sıra bir öykücü olarak da, genç kuşaklar bil-
mez ama, emek vermiş bir insandı. 'Kafasım
Törpüleyen Adam' adlı öykü kitabının yanı sıra
oyunlar da yazmıştı. Ama kuşkusuz Türk dergi-
ciliğinin önde gelen adamlanndanbiri olarak anı-
lacaktır. Dergicıliğin giderek ticarileşip görsel-
leştiği bir dönemde, daha uzun yülar yeri doldu-
rulamayacak biridir. Sevenlerinin ve dostlannın
başı sagolsun.
NAİM TİRALİ
Türk öyküsüne büyük çapta desteği olan bır
yazanmızdı. 50Tı, 6O'lı yıllarda yayıncılığa baş-
ladı. 'SeçflmişHikâyeler' dergısinin zamanın genç
yazarlanna büyük hizmetı olmustur. Son yıllar-
da rahatsızlığı yüzünden faaliyet
gösteremedi ama hızmetleri ve ken-
di yazdığı öykulerle edebiyatımı-
za katkısı unutulmayacaktır. Allah
rahmet eylesin.
HULKİ AKTUNÇ
Salim Şengil'i ben önce uzak-
tan tamdım. 'Seçilmiş Hikâyeler'
dergısı Türk öykücülüğünün atılım odaklanndan
bınsi. Daha sonra 'Dost' dergisi de "Ankara'da
iyi dergi çıkmaz" dıyenlere iyi bir yanıt olmustu.
Onun öykülen aynı kendisı gıbi babacan ve ' Sa-
lim Amca' öyküleridir Nezim'in başı sağolsun.
Hepimizin başı sağolsun.
SELİM İLERİ
Hem bir edebiyat adamını, hem de Türk yayın-
cılığına edebiyat adına çok büyük hızmetleri ol-
muş, önemlı bır ınsanı kaybettik. Çok üzüldüm.
ADNAN ÖZYALÇINER
Salim Şengil öykücülüğümüze büyük katkıla-
n olmuş bir yazar, yayıncı. Uzun yıllar çıkardığı
Seçilmiş Hikâyeler' dergisinde, hem 40 kuşağı-
nın seçkın yazarlarımn, özellikle toplumcu-ger-
çekçi yazarlann öykülerine yer vermiş; hem de
öykücülüğümüzde yeni bir atılımı gerçekleştı-
ren 50 kuşağı öykücülerınin öykülerini dergisin-
de ılk kez yayıinlayarak öykücülüğümüzün ge-
lişıp serpilmesine katkıda bulunmuştu. Aynca
kendi öykülerinde sıradan insanların günlük ya-
şam içındekı serüvenlenni an bir dıl, yahn bır an-
latımla yansıtmıştır. Insanın toplumla ilişkileri-
ni, ılişkılerindeki çelişkileri gerçekçı bir bakış
açısıyla. alaysı yam ağır basan bir tutumla orta-
ya koymuştur.
Edebiyat tarihi onu hem öykücülüğümüze, hem
de öykürnüze yapoğı olağanüstü katkılanyla ana-
cakrır. Edebiyatımızın başı sağolsun.
SULHİ DÖLEK
Sadece öykücülüğüyle değil, 'Seçilmiş Hikâ-
yelerTe, 'DostTa, öykümüze ve şürimıze yaptı-
ğı hizmetlerle de büyük birdeğerdi. Kuşkusuz ölü-
me çare yok. Ama sanat değerlerimizi yıtinnce
anımsama alışkanlığımıza el birliğiylebirçare bul-
malıyız. Salim Şengıl"in son öyküsü nerde çık-
mıştı?.. 'KaCasmıTörpüleyenAdam'ınenyeniba-
sımı hangi tarihi taşıyor?.. Bilmiyorsamz, sız de
benim kadar suçlusunuz.
NECATİ TOSUNER
Bugün 'editör' için bir tanım arandığı oluyor.
îşte. 'Seçilmiş Hikâyeler'.. Işte Salim Şengil.
EMİRDAĞ İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN GAYRİMENKUL
AÇIK AKTTIRMA tLAM
2004205 Tal.
Satılmasına karar verilen gayrı menkulün cınsı, kıymetı, evsafı: 194.273.000 000.-
TL 'sı değennde tapunun Emırdag merkez Yenıdoğan Mah. Ünver sk. 177 ada 11 par-
sel sırasuıda kavıtb 178.00 m2 mıktanndaki arsa üennde 4 kath betonarme, tuğla du-
varlı, sıvah ve boyalı, çatısı kıremıt kaph zemın kat depo dığer 3 katı konut olarak
kullanılan 3. sınıf A grabu bır yapı mevcut bınanın zemın katı 11x13= 143 m2, dığer
katlar 12x13= 156 m2'dır. Bina zemın ve 3 kat olmak üzere toplam 611 m2 olup arsa
değen 21.360.000.000 TL'sı büıa değen 172.913 000.000.-TL Uır.
Imar durumu. Bıtışık nızam 3 kat ızınlı 9.50 mt. bına yüksekliğı. y-üzde 33 çatı
meyh, 0 50 mt. saçak gemşliği vardır.
Saüş şartlan: 1- Satış, 12.08.2005 günü saat 10.00-10.10'a kadar Emirdağ Hükü-
met Konağı 1 kat ıcra mudürlüğü önünde açık arttırma suretıyle vapılacaktır. Bu art-
nrmada tanmin edilen kıymetin yüzde 60'ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklan
mecmuunu ve satış masraflannı geçmek şartı ıle ıhale olunur Böyle bır bedelle ahcı
çıkmazsa. en çok arttırarun taahhüdü baki kalmak şartıyla 22.08 2005 günü aynı yer
aynı saatlerde de ikıncı arttumaya çıkanlacaktır Bu arttırmada da bu mıktar elde e'dı-
lememışse gaynmenkul en çok ârttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma ilanın-
da eöstenleh muddet sonunda en çok arttırana ıhale edılecektir. Şu kadar kı arttırma
bedelinin malın tahmın edilen kıymetınin yüzde 40'ını bıüması ve satış isteyenın ala-
cağına rüçhanı olan alacaklann toplamnıdan fazla oknası ve bundan başka paraya çe-
virme ve paylaştırma masraflannı geçmesı lazımdır. Böyle fazla bedelle ahcı çıkmaz-
sa satış taleoı düşecektu. 2- Arttırmaya ıştırak edeceklenn, tahmnı edilen kıymetın
yüzde 20"sı nıspetinde pey akçesı veya bu mıktar kadar milli bır bankanın temınat
mektubunu vermelen lazundıı Satış, peşın para ıledir, ahcı ıstedığınde 10 günü geç-
memek üzere mehıl venlebıhr Tellahye resmı, ıhale pulu, tapu harç ve masraflan ah-
cıya aıttır Bınkmış vergiler satış bedelınden ödenır. 3- Ipotek sahibı alacaklılarla di-
ğe'r ılgılılenn (*) bu gaynmenkul üzenndekı haklannı hususıyle faiz ve masrafa dau"
olan ıddıalannı dayanağı belg«len ıle on beş gün ıçınde dairemize bıldirmelen lazım-
dır. Aksı takdirde haklan tapu sıcilı ıle sabıt ohnadıkça paylaşmadan hanç bırakıla-
caklardrr. 4- Ihaleye katüıp daha sonra ıhale bedelıni yatırrnamak suretiyle ihalenın
feshıne sebep olan tüm alıcılar ve kefillen, teklif ettıklen bedel ıle son ıhale bedelı
arasındakı farktan ve dığer zararlardan ve aynca temerrut faızınden müteselsılen me-
sul olacaklardır. Ûıale farkı ve temerriit faızı aynca hükme hacet kahnaksızın daıre-
mızce tahsıl olunacak. bu fark, varsa öncelıkîe temınat bedelınden alınacaktır. 5-
Şartname, ılan tanhınden ıtıbaıren herkesın görebıhnesı ıçın daırede açık olup masrafı
venldığı takdirde ısteyen alıc ıya bu- ömeğı göndenlebihr 6- Satışa ıştırak edenlenn
şartnameyı gormüş ve mündefecatını kabul etmiş sayılacaklan, başkaca bilgı almak
ısteyenlefın 2004'205 T sayıü dosya numarasıyla mudürlüğümüze başvurmalan ılan
olunur 20 06.2005
(*) llgıhler tabınne irtıfak hakkı sahiplen de dahıldır. Basuı: 30354
"Osmanlı ve Avrupa
Saraylarında Müzik"
30 Haziran 2005, 20.30
Aya irini Müzesi
Batının ve doğunun otantik
enstrümanları, 17. yuzyılın saray
muzikleri, Avrupa'nın barok ve Türk
müziği müzisyenleri ve daha önce hiç
yayımlanmamış eserier...
Proıe Usdrımmı soprano ve müzıkolog
Çımen Seymernn gerçekleştırdığı bu
konserde Fıkret Karakaya'nın müzık
yönetmenliğmı yaptığı Beznârâ ve jean
Gaıllard'ın yoretmenlığını yaptığı Suonare
e Catıtare Pans Mıllı Kutuphanesı'ndekı
elyazrnası kaynaklardan derlenen bu özgün
projeyle festivalın geleneksei muzik
bolümune onemlı bır katkıda bulunuyor
www.ilnw.aii
DEFNE GOLGESt
TURGAY FİŞEKÇt
Turgut Çeyiker
Dergiciliği
Gönjünüz mü bilmem, 'Yemek ve Kültür' der-
gisini?
Ikinci sayısı çıkmış.
Yayın yönetmeni Turgut Çeviker olmasa dö-
nüp bakmazdım.
Onu tanıdığımdan bu yana, elinden çıkan her
şeyin hep önemli bir kültür olayı olduğunu gör-
düm.
Daha geçen yıl 'Posta Kutusu' dergisini ya-
yımlıyordu. Edebiyatımızın, tarihimizin birbirin-
den ilginç olaylarını, tanıklıklannı, mektup ar-
şivlerini yıllar boyu aralıksız süren insanüstü
çabalarla biriktirmiş, bu dergide okurlarla pay-
laşıyordu. Her sayfasını okumaya, değerli fo-
toğraflanna bakmaya doyamadığım bir dergiy-
dı. Yanı sıra sürdürdüğü mizah kültürü dergisi
'Güldiken'i ıse 1993'ten beri sürdürüyordu.
'Yemek ve Kültür' bir murfak, sofra ya da
yemek dergisi değil, bu konularçevresinde bir
yaşam küttürü dergisi. llksayısının başyazısın-
da Ferit Edgü'nün seçtiği başlık da bu anlayı-
şı yansıtıyor: 'Görsel Sanatlardan Biri Olarak
Yemek Sanatı'.
Deneme, inceleme, araştırmayazılarıyla, "bi-
Iimsel ve kültürel olanı edebiyat ile kuşatmak
ve bütün bunlan görsel sanatlarla donatmak"
amaçlanmış.
Bu yapısıyla 'Yemek ve Kültür', özellikle ede-
biyat okuruna seslenen bir dergi. Yazarlarımn
çoğunu edebiyatçıların oluşturması da bunun
birgöstergesi.
Dergiyi okudukça yemek kültürü denen ala-
nın, insanlıktarihinin başlangıcına dek uzanan
ne denli uçsuz bucaksız zenginlikleri olduğu-
nu da ayrımsıyorsunuz. Ilk sayıda yer alan Ant-
hony Bryer'in, 'Bizans Mutfağından Bir Bu-
lamaç: Tarhana' başlıklı yazısı. bu ulusal çor-
bamızın ne denli yaygın bir kültürün ürünü ol-
duğunu ta antikçağa dek uzanan öyküsünü
anlatıyor.
'Yemek ve Kültür'ün önemli bölümlerinden
biri de 'Unutulmuş Halk Yemekleri'. Çiya Lo-
kantası ustası Musa Dağdeviren'in derlediği
bu bölümde yemekler yanında bir o kadar da
bilinmeyen ya da unutulmuş yöresel brtkilerle
tanışıyorsunuz. Sanki yüzyıllar öncesinin bir
sebze bahçesinde dolaşır gibi. Yemek adlan de-
ğil, sanki şiir sözleri: Mırmılık Çorbası, Müba-
rek Dikeni, Cennet Çamuru, Leylek Giliği, Ke-
şir Dolması, Uğut, Zillop Taplaması...
Hayranlık duyduğum tiyatro oyuncularımız-
dan Ani Ipekkaya ile Yıldız Cıbıroğlu'nun
yaptığı yirmi dört sayfalık söyleşiyi de zevkle
okudum.
Işte o söyleşiden, size eski Istanbul'un Ba-
kırköy semtinine ait birkaç izlenim:
"Deniz o kadargüzel vepınlpınldı ki, yaz gün-
lerisabahtan akşama kadardenizden çıkmaz-
dık."
"Bakırköy'ün sahilleri genellikle kırmızı balık
cennetiydi. Istakoz ve karides çok boldu. Bar-
bunya, tekir, mercan çekirdekgibiydi. Ben çok
iyi hatııiıyorum ablamın eliyle balık çıkardığı-
nı. Denizi iliklerimize dek tam anlamıyla yaşar-
dık, deniz kültürümüz vardı."
"Gökyüzü simsiyah ve parlakyıldızlı olurdu.
Gece saat on birde bisikletlehmize binerdik,
mahallenin bütün gençleh pedal çevirirken
şarkılar söyleyerek ömür Yoğurdu'na gider,
dondurma alır ve ailemize getirirdik. Incirli as-
faltında tek tük ışık vardı fakat çok güvenilirbir
yerdi."
Yeniden Turgut Çeviker'i düşünüyorum.
Birbirinden ilginç dergilerin yanında, karika-
tür sanatımızın kazıbilimini gerçekleştirerek
Cumhuriyet öncesi karikatürsanatımızı gün ışı-
ğına çıkaran dev çalışmasını: Gelişim Sürecin-
de Türk Karikatürü (Adam Yayınları) adını ver-
diği üç ciltlik dev yaprtının yanı sıra dönemin
önde gelen sanatçılarından on tanesinin de ay-
rı ayn albümlerini yayımlamıştı.
Sonra da doğup büyüdüğü yer olan Sam-
sun'un Çarşamba ilçesini yine dört başı ma-
mur bir çalışmayla selamladığı Çarşamba Ki-
tabı.
Dinmek bilmeyen enerjisi ile kültürümüze
unutulmaz yaprtlar kazandıran Turgut Çeviker'in
aşçı ağzıyla söylersek, ocağı daim olsun.
turgay n fisekci.com
K Ü L T Ü R • Ç l Z İ K
K A M t L M A S A R A C I
TURKCELL « V