23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 HAZİRAN 2005 SALI CUMHURİYET SAYFA SAGLIK TTB 2. Başkanı Bakkalcı, AKP hükümetinin sağlık politikalannın iflasa gittiğini söyledi 'AKP sağlığıticarüeştiriyor' SSK'li hastaya ilaç darbesi tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - SSK hastanelerinin Sağlık BakanlığTna devri ve serbest eczane uygulamasına geçilmesinin ardından, SSK depolannda kalan bınlerce ila- cın, süresinin dolma tehlike- siyle karşı karşıya olduğu bil- diiildi. Pahah ilaç ve hbbi mal- zemelerin, üç aydır sağlıksız koşullarda bekletümesine kar- şın hasta yurttaşlann aynı ilaç- lan serbest eczanelerden da- ha fazla bedel ödeyerek aldık- lan da öne sürûldü. AKP'nin, duyarlı kesimle- rin tepkilerine karşın SSK has- tanelerini bakanlığa devret- mesi, sorunlan da beraberin- de getirdi. Edinilen bilgilere göre, gerekli altyapı oluştu- rulmadan yapılan devir son- rası, SSK hastane depolann- da çok sayıda ve değerli ilaç, tıbbi malzeme kaldı. 3ayaradan sonra farkına vanldı Sağlık Bakanlığı, aradan ancak 3 ay geçtikten sonra bu ilaçlann fariana vardı ve inter- net sitesinde listeleri yayım- layarak gereksinim duyan has- talara bunlann verilmesini is- tedi. Aylardır ilaca ulaşmak için çaba harcayan hastalar ise bu 3 ayda üaçlannı serbest ec- zanelerden ve daha yüksek bedelle almak zorunda kaldı. tzmir Eczacı Odası Tüncay Sayükan. söz konusu ilaçlar- dan, 10 Şubat 2005 tarihin- den önce satın alınanlar oldu- ğunu belırterek "10 Şubat'a kadar yapüan ilaç atamlan ve miktanyia ilgili olarak ülke gendindekidepoJarda bir araş- ürmayapdması gereltiyor. Bu ilaçlann saklanma koşullan ve son kullanma tarihlerinin gözden geçirümesi gerekiyor. Biz bu konuda elimizden ge- len desteği vermeye haHnz" diye konuştu. Sayılkan bu ilaçlann kulla- nılabilir olanlanna yeni etiket yapıştınlınası gerektiğini vur- gulayarak "Bu şekilde hem SağhkBakanhğL hem eczane- ler hem de yurttaşlar kazanç- h çıkar. Ortada çok ciddi bir rakam söz konusu. Büyük bir kayıp yaşanmaması için bir an önce harekete geçihnesige- rekiyor''diye konuştu ANKARA (CumhuriyetBürosu) - TürkTabipleri Bırliği (TTB) 2. Baş- kanı Metin Bakkalcı, AKP'nin sağ- lığı "yap-boztahtası'' haline getirdi- ğini söyledi. AKP'nin doktorlar için zorunlu hizmet uygulamasını geri getirmeye çalıştığına dikkat çeken Bakkalcı, u Zorunlu hizmet, AKP hükümeti- nin poütikalannın ne kadar eksik, hazuiıksız ve altvapıdan yoksun ol- duğunun göstergesidir" dedi. TTB 2. Başkanı Bakkalcı, zorun- lu hizmet uygulamasının doktorlann ülke dağılımındaki eşitsizliğine çö- züm olmayacağını belirtti. Bakkal- GELECEKGÜVENCELERİKALMAYACAK Türk Tabipleri Birliği 2. Başkanı Metin Bakkalcı, AKP'nin doktorlara zorunlu hizmet uygulamasının doktorlan 'gelecek güvencesinden" mahrum edeceğini vurguladı. cı şöyle konuştu: "Sorun, hükumetin ortadaki soru- nu bilimsel bir yöntemle çözmeye ça- hşmamasından kaynaklamyor. Mev- cut hükümet henüz iki yıl önce büyük bir mutlulukla Biz mecburi hizmeti kaldınyoruz' dedikten sonra uygula- mayıtekrargetirmeye çahşıyor. Hükü- metin tip ortamıru yap-boz tahtası. doktorlan ve sağlık çalışanlannı da deneme-yanüma piyonlan hatine ge- tinnesi kabul edilebilir değjL" Hükumetin sağlığı "ticarüeştirme- ye* çalıştığını belirten Bakkalcı, "Hü- kumetin, sağhgıticarileştirmealtin- daki uygulamalan, sağhğa ilişkin po- Htikalannın iflasa gittiğini gösteriyor. Bir yandan serbestieştirmeden bah- sedeceksin, diğeryandan zorunluluk getireceksin. Bunlar hükumetin sağ- hk poKtikalannın ne kadar eksik ol- duğunun göstergeteri" diye konuştu. Uygulamanın doktorlar için gü- vensizlik ortamı yaratacağını kay- deden Bakkalcı şöyle konuştu: "Doktorlar, Doğu ve Güneydoğu Anadohı bölgelerinde hizmet verme- ye karşı değilkr. Sözleşmeh' çalışma- ya karşı çıkryoruz biz. Bugün, mec- buri hizmetin geri getirflmesine gerek- çe olarak sunulan. sözleşmeli çahş- ma moderinin doktoriarca kabul gör- memesinin tek nedeni ış-gelecek' güvencesinden yoksun olmasıdır. Uy- gulamayla doktorlann iş güvencesi tamamen yok edifiyor." ÖKmderhı nedeni enfeksiyon Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde yaşamını yitiren bebeklerin sayısı 7'ye yükselirken yapılan ilk incelemeler ölümlerin nedeninin 'bakteıiyal enfeksiyon' olduğunu ortaya koydu ECE\ÎT KDJÇ 12. Uluslararası Diş Hekimliği Kongresi Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda başladL (Fotoğraf: ŞULE KÖKTÜRK) 'GSS, beklentileri karşılamıyor' tstanbul Haber Servisi - Türk Diş Hekimleri Birliği Başkanı Cdal Kor- kut Yıkhnrn, TBMM Sağlık Aile Ça- lışma ve Sosyal Işler Alt Komisyo- nu'nda görüşülen Genel Sağlık Sigor- tası Yasa Tasansf nın (GSS) beklenti- leri karşılamadığını belırterek "Hü- kumetin GSS'ye ayıracağı pay, devle- tin ne kadar sosyal bir devlet olduğu ve küreseUeşmeye karşı ne kadar direne- bileceğinin göstergesidir*' dedi. 12. Uluslararası Diş Hekimliği Kong- resi Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sa- rayı'ndabaşladı. 25 Haziran'a dek sü- recek olan kongrenin ilk üç gününde mesleğin sorunlan tartışılacak. Diğer günlerinde ise diş hekimliğinde bilim- sel ve teknolojik alanda son gelişme- ler ele alınacak. Kongrenin açılışında Türkiye'deki diş hekimliği ile ilgili so- runlara değinen Yıldınm, Meclis Alt Komisyonu'nda görüşülmekte olan GSS ile ilgili sıkıntılara dikkat çekti. Yıldınm. "Sağhkalanmdatekefleşme- yiönkyen düzenlemeterinyapıhnama- sı hem halk sağlığı açısmdan hem de sağhk çahşanlan açısından büyiik bir tehlike oluştunnaktadır'' dedi. Yıldınm, diş hekimleri arasında da- yanışma değil, birbirini yok etmeye yönelik yanş ile tıbbi uygulamalarda kalitesizliğin ve suıistimallerin arttığı- nı söyledi. îstanbul Diş Hekımlen Oda- sı Başkanı RifatYüzbaşıoğlu da diş he- kimliği açısından dönüm noktası sa- yılabilecek önemlı adımlann yer aldı- ğı yasa taslaklarına, kongrede yapıla- cak tartışmalann sonuçlarında yön vermeye çalışacaklannı belirtti. AKP, SAĞLIK KURUMLARINDA 'TAŞERON' UYGULAMASINA GEÇlYOR Ozel hastaneler kiralamyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genel Sağlık Sıgortası (GSS) uygula- masıyla, yurttaşlara verilecek sağlık hizmetini "katkı payı ve prim ödenme- si" koşuluna bağlayan AKP hükümeti, ikinci adım olarak da sağlık kurumla- nnda "taşeron" uygulaması başlatmak için harekete geçti. AKP Bursa Milletvekih Altan Kara- paşaoğhı tarafindan TBMM Başkanlı- ğı'na verilen yasa önerisiyle, devletin sağlık tesisi yapımından da çekümesi öngörülüyor. SağlıkBakanlığı aynca ye- ni bir "ihale paylaşunı''nın da arenası haline dönüşecek. Yasa önerisiyle getirümek istenen düzenlemeler özetle şöyle: • Yapılmasının gerekli olduğuna Yüksek Planlama Kurulu tarafindan ka- rar verilen sağuk tesisleri. Sağlık Bakan- hğı'nca verilecek ön proje ve belirlene- cek temel standartlar çerçevesinde, iha- le ile belirlenecek gerçek ve özel hukuk tüzelkişilerine 49 yılı geçmemek kay- dıyla behrli süre ve bedel üzerinden ki- ralama karşıhğı yaptınlabilecek. • Bu amaçla Maliye Bakanlığı "nca özel sektöre bedelsiz arsa veya arazi tahsis edilebilecek. Arsa veya arazinin tahsisi halinde kiralama süresi sonun- da arsa veya arazi üzerindeki tesisi ba- kanlık bedelsiz olarak geri alabileceği gibi, girişimcıye de devredebilecek. • Sağhk Bakanlığı'nın kullammın- da bulunan sağlık tesislerinin yenilen- mesinin yanı sıra sağhk dışındaİd temiz- hk, yemek vs. gibi tıbbi hizmet dışın- daki alanlardaki işler, sözleşmeyle özel sektör girişimcilerine yaptınlabilecek. • Bu şekilde gerçekleştirilecek yatınmlar, 36 aylık süreyi geçme- mek ve sözleşmede belirlenecek in- şaat yapım süresi ile sınırlı ohnak kaydıyla, Sağlık Bakanlığı ile gerçek ve özel hukuk riizelkişileri arasında yapılacak bütün iş ve işlemler nede- niyle harç alınmayacak. • Kıra bedeh' ve kiralama süresinin tespitinde; bedelsiz arsa tahsis edilip ediîmediği, yatınmın maliyeti, tıbbi do- nanımın özel girişimci tarafindan sağ- lanıp sağlanmadığı, kira konusu bina- daki tıbbi hizmetler dışrndaki hizmet- ler ve alanlann işletıminin girişimciye verilip verilmediği ve kiralama sonun- da tesisin Hazine'ye intikal edip etme- yeceği konulan dikkate alınacak. EDÎRNE - Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde ölen bebeklerin sayısı 7'ye yükseldi. Hem hastane hem de îs- tanbul Adli Tıp Kurumu'nun yaptığı ilk tetkiklere göre bebekler "bakteri- yalenfeksiyon''dan öldü. Ancak, enfek- siyonun kaynağı henüz belirlenemedi. Bebeklerini kaybeden Çahş ailesi de hastane yetkililennin iddia ettiği gibi çocuklanmn solunum sorununun bu- lunmadığrnı söyledi. Hastane Başhekimi Doç. Dr. Arma- ğan Altun, cumartesı günü alman kül- tür öraeklerine göre ölümlere "bakte- rKalenfeksiyon*un neden olduğunu be- lirtti. Daha önce rastlamadıklan bır enfeksiyonla karşı karşıya bulunduk- laruıı anlatan Altun, "Enfeksiyonun kaynağmı bulmaya yönelik çahşmala- nmız sürüyor" diye konuştu. Ölen bebeklerden 6'sınm doğum ağırlığının 1.5 kilodan az olduğunu ve bebeklerin solunum güçlüğü çektiği- ni savunan Altun. enfeksiyonun küma- lardan kaynaklandığına yönelik iddi- alann gerçeği yansıtmadığını söyle- di. "Ünitede 9 çocuk daha var. Klima- dan kaynaklansaydı bu çocuklarda da sorun çıkardı'' diyen Altun, büyük bir olasılıkla enfeksiyonun dışardan gel- diğnıi ifade etti. Altun, hastanenin son derece hijyenik olduğunu ve diğer bi- rimlerde enfeksiyon nskinin bulun- madığrnı savundu. Altun, dün ölen be- beğin prematüre ohnadığım, ancak metabolizmasında ciddi sorunlar bu- lunduğunu iddia etti. Sağlık Bakanlı- ğı'nın başlattığı soruşturma kapsamın- da 3 bebeğin cesedi otopsi için îstan- bul Adli Tıp Kummu"na getirildi. Be- beklere yapılan ön otopsi raporuna gö- re Uluğ, Crvkuı ve Bügin soyadlı be- bekler hastaneden kaphklan enfeksi- yon sonucu yaşamını yitirdi. Uzman- lar, bebeklerin klimadan kaynaklanan mikroplardan zehirlenip zehirlenme- diğini öğrenmek için iç organlanndan kan ve idrarlanndan örnek aldı. Bebeklerini kaybeden Nadi ve Ha- tice Çahş çifti, çocuklannın ölüm ne- deniyle ilgili hastane yetkililerinın ken- dilerine bilgi vermedığini belirtti. Na- di Çahş, "Eşim 31 Mayıs'ta doğum yapüktan sonra bebeğimizi yeni doğan ünitesine aldılar. 17 Haziran Cuma ak- şammadek her şey normaklL Cuma ak- şamı bebegunizin öldüğünü bize bil- dirdfler. Bize bebeğimizm solunum so- runu bulunduğunu söy lediler. Ancak, böyle bir şey voktu" diye konuştu. Başhekim Altun'un hastanenin son derece hijyenik olduğu iddiasına kar- şm, bir süre önce ikiz bebekleri olan Tuna ailesi ise yeni doğum ünitesin- de gör^'ülerin, çöp kutulannı eldiven takmadan boşalttıklannı anlattı. ENTERNET / MEHMET SUCU mehmet(g cumhuriyet.com.tr Oturduğu sandalyede ellerini önün- de tuttuğu bastonun üzerinde birleş- tirmiş, başında kasketi, pos bıyıkla- nnın üzerinden Cumhuriyet Yazıişle- ri'ni süzüyordu. Kucağında bir des- te kâğıt duruyordu. Mehmet Ali Aybar hakkında hazır- ladığı yazı dizisini getirmiş beni bekli- yordu. Biraz gecıkmiştim. Aksi bakış- larla baştan aşağı beni süzdükten son- ra "Işte Aybar dizisi" dedi. Teşekkür ettim. Kısaca bir gözden geçirdikten sonra beraberinde getirdiği disketten yazıyı bilgısayara aktardım. Bu sırada hiç sesini çıkarmadan beni süzüyor- du. Getirdiği fotoğrafları da bilgisaya- ra aktardıktan sonra yazı dizisinin ya- yımlanacağı sayfanın mizanpajını ha- zırlamaya başladım. O hâlâ karşımda oturuyor basto- nunun üzerinde birleştirdiği ellerinin üzerinden aksi aksi yaptığım işi izli- Sanal Dünyamn İnatçı Sosyalisti yordu. Dizinin yayımlanacağı sayfa 1.5, 2 saat içinde bitti. işte o zaman sayfayı eline aldı, ıcığına cıcığına ka- dar inceledı. Sonra "Peki" dedi ve kalktı gitti. Herhalde bizi sınamıştı. Yazdığı dizinin nasıl değeriendiriie- ceğini görmek istiyordu. Ertesi gün geldiğimde onu görmedim. Daha sonraki gün de gelmedi. Anlaşılan onun gözünde sınıfı geçmiştik. Bu aksi bakışlı, pos bıyıklı adam geçen haftayitirdiğimiz UğurCankoçak'tı. Sınavı başarıyla geçtikten sonra yakın tarihimizin bu dev adamıyla iyi bir dostluk kurduk. Artık haftada iki kez sabah kargalar kahvattı etmeden açılan telefonlardan haber değerien- dirmemiz hakkında fırça yemeye baş- ladtk. Hani çok saygı duyduğunuz ama sesinizi çıkaramadığınız insan- lara ara sıra karşı koymaya çalışırsı- nız ya; ara sıra "Yahu Uğur Abi, ta- mam ama bak şurda da iyi bir şey yapmışız" dediğimiz zaman "O se- nin zaten görevin. Benim görevim deyanlışlan söylemek" derdi. Dost- luğumuz ilerledikçe Uğur Canko- çak'ın aslında aksi aksi bakmadığı- nın, tersine soruşturan ve sevecen baktığının ayırdına vardım. Dostları, arkadaşlan ardından onu anlatan çok güzel yazılaryazdılar. 65 yaşından sonra internetin önemini kavramış ve o güne dek elyazısıyla yazdığı yazılannı bir kenara bırakıp bir internetsitesinin nasıl yapıldığını öğ- renmişti. İnatçı bir sosyalistti ve ge- leceğin dünyası iletanışmak için inat etmişti. Sitesinin adını da "inadi- na.com" olarak koymuştu. Siteyi aç- tığınızda "Inadına Bağımsızlık De- mokrasi Sosyalizm" sözleriyle kar- şılaşıyorsunuz. Sitesinin girişine şöyle yazmıştı: 'Dün- yanın halimalum, Türkiye'nin halima- lum, sosyalist solun hali malum. Dünyanın halinden, Türkiye'nin ha- linden, sosyalist solun halinden rahat- sız olan, bu gidişe dur demek gerek- tiğine inanan birkaç arkadaş, birinter- net gazetesi çıkarmaya karar verdik. Elbette Donkişot değiliz. Ama, çorbada tuzumuzun bulun- ması da önemli değil mi? Sosyalizmin işçi sınıfının ideolojisi olduğunun bilincindeyiz. İşçi sınıfının demokratik öncülüğûnde tüm emek- çi sınıf ve tabakaların örgütlenerek ve- recekleri mücadele sonucu, kapitaliz- mi tarih sahnesinden silerek sosyaliz- me ulaşacağını ve bunun gerçekleş- mesi için de bütün olanaklanmızı zor- lamamız gerektiğini biliyoruz. Bu gerekçeyle, toplumun dinamik unsuhannın ilgi aianını, onlara ger- çekleri sunarak, olayları yonımlaya- rak, bilgilendirerek sosyalizm doğrul- tusunda genişletmeyi öncelikti hede- fımiz olarak çizdik." Her ne kadar kendi aksini söylese de bu çağdaş Donkişot yaşamı bo- yunca dimdik ayakta durdu. Bir ar- kadaşının dediği gibi bu dünyanın kapılarından eğilmeden geçti gitti. Şimdi yakın dostları "inadina.com" adli sitede bu yaman sosyalistin anı- sını yaşatıyor ve katkı bekliyoriar. Keşke aramızda olsaydı, keşke bu yazı yazılmasayd^, DUZYAZI ORHAN BİRGİT İstanbul İşgal Altına mı Alımyor? Haydarpaşa çevresini parselleyerek ranta dönüş- türmek isteyenler önce, 17 Eylül 2004 tarıhli 5234 sayılı yasanın geçici 5. maddesine "Haydarpaşa li- man ve gar alanlannın TCDD'ye terk edildiğini ve burada her ölçekte imar planı yapmaya Ba- yındıriık Bakanlığı'nın yetkili kılındığı" hükmünü yerleştirmişler. Ardından bir başka yasa daha. O da 5335 sayılı. Bu yasanın 32. maddesiyle de özelleştirme programına alman Devlet Demiryolla- n'na Haydarpaşa'daki alanlann satış ve devir yetki- si veriliyor. Et Balık Kurumu'ndan Harem iskelesi'ne kadar uzanan 1 milyon metrekarelik bu alana aynı yasa ile yerel yönetimlerin müdahale yetkisi de ta- nınmıyor. Türk Mühendis ve Mimar Odalan Birliğı'nin de belirttiği gibi Haydarpaşa yeni kullanıcılanna açılırken, ülkeye ve insaniara kapatılmak iste- niliyor. Nasıl mı? İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nın "Dr. mimar" unvanlı başkanı KadirTopbaş, önce Can- nes'daaraştırmayapıyor. Daha sonraÂlmanya'dan birileri duruma el koyuyor. 1 milyon metrekarelik alan için 3 yoğunluk öngören bir proje üretıliyor. öy- lece 4 milyon metrekarelik bir inşaatın vaziyet pla- nı hazırlanıyor. Adeta bir kapalı üs O planda 44 katlı iki blok bınanın yapımı var. 7 gök- delenin yanı sıra, çeşitli apartmanlar, villalarla Kadı- köy ve Usküdar'ın önüne yüksek bir duvar çekılmiş olacak. Tasarlanan, "Dünya Ticaret Merkezi ve Kruvaziyer Liman" adı altında tarıhı kentın içinde I milyon nüfusa açık, ama onlann dışında her- kese kapalı ayn bir ülke adeta. öyle ki, hazırianan projede yeşil alanlar bile ka- muya terk edilmiyor. Yeşil alanlann kapalı olacağı özel- likle vurgulanmakta. Tarihi Haydarpaşa mendıreği iki yanlı yat limanınadönüştürülüyor. Haydarpaşa'nın, özellikle Harem çevresinin bugünkü boş vermışliğe terk edilişınden, bakımsızlığından şikâyet edenlerin başında ben de varım. özellikle otogann daha baş- ka bir bölgeye nakli elbette gerçekleşebilir. Kentin dok lımanı da Marmara dışına götürülür. Ama o ta- rihi gar silueti gökdelenlerin nöbetçi kapı kulübele- rine dönüşecek şekilde horlanamaz, perdelenmez. Bölge, bır sanat ve kültür merkezinın tüm istekleri- ne yanıt verecek hale getirilir. Anadolu yakasının ya- şamsal ihtiyacı olarak öne çıkan kongre merkezle- rı yapılır. O silueti bozmayacak otellerin yapımı özen- dirilir. Tarihi banliyö trenlerinin kapısı açık tutulur. Nerede bir yeşil alan görseler, kırmızı göımüş bo- ğalargibi o alanlan öldürmek için koşan bu ılkel zih- niyetin, üstelik modemlik adına giriştiklen kaçıncı kat- liam girişimidir bu tasarlanan plan? Yıne Anadolu ya- kasında ve Kadıköy'deki özgürlük Parkı-Meteoro- loji Alanı'nı Adalet Sarayı ıçın düşünen bürokrasinin bir ayağının, nefes almak için çıkanların yürekleri- nı ağızlarına getirircesine bu yörede olduğu bilini- yor. Benzer ihtiraslar Bağdat Caddesi'ndeki Tanm II Müdüriüğü'nün bulunduğu arsayı taciz etmekten acaba vazgeçti mi? 1980 öncesinde Göztepe'deki 100. Yıl Parkı'nın bulunduğu park aianını bir ulusal bankanın emekli- leri için büyük iş merkezi ve apartmanlarla kapat- mak amacıyla o tarihlerde para sıkıntısı içinde olan İstanbul Belediyesi'ni kafa kola almak istemesini, ken- tin o dönemdeki milletvekillerinden birisı olarak ön- lemış olmayı, başardığım en zor işler arasında sa- yıyorum. İstanbul nefes almakta zorluk çekiyor. Dün- ya Ticaret Merkezi ve Kruvazyer ümanı maskesini takan rantçılar, o zorluk çekme durumunu apaçık bo- ğulma haline getirmek mi istiyorlar? Biz ne güne varız? Meslek odalanmız. Sendıkalanmız. Sivil toplum ör- gütlerimiz. Halkın gözü, kulağı ve ağzı olmayı unut- mamış sıyasal partilerimız.. Hele siz İstanbul mil- letvekillerimiz. Belediye meclıslerinin üyeleri. Muhtartarımız! öncü kuruluşlar, bugün saat 12.00'de Haydarpa- şa Gan önünde toplanıyorlar. Ama sadece o top- lantı ile kalmamalı buluşmalar. Etten bır mendirek ol- mayı ve pariamentonun oldubittıye getirdiği bu iki ya- sanın altına gızlenmiş ışgal gihşımıni püskürtmeyi görev edinmeli Istanbullular. Bu zorbalığı durdurma kampanyasına omuz vermezsek söyler misiniz? Biz ne güne varız? Faks: 0 212 677 08 21 obirgit« e-kolay.net İNGÎLİZ BÎLÎM AD.\MLARI AÇIKLADI Kök hücreden sperm üretildi DışHaberler Servisi-tngilizbi- lim adamlan emb- riyonik kök hüc- relerden, sperm ve yumurtahk hücre- İerinin başlangıç formunu üretme- \ yi başardılar. Bu gelişmenin kısırlık so- runu olan çiftlerin teda- visinin ve tedavi edici klonlamanın yolunu aça- cağı belirtildi. nıgıltere'deki ShefFı- eld Cniversitesi'nden üreme biyoloğu Profe- sör Harry Moore konu- ya ilişkin yaptığı açık- lamada, "Temel başlan- gıç hücrelerini üretebile- ceğimizi gösterdik. Bu hücrekr daha sonra kök hücreieri alman kişinin cinsiyetine göre sperm vey'a yıunurtabğa dönü- şürler" diye konuştu. Araştırmayı yaptıkla- n kültürde, embriyonik kök hücrelerini kullana- rak bu hücrelerin bazıla- nnm gelişme- lerini sürdürerek sperm gelişiminin di- ğer bir aşamasına ulaştıklannı göster- me>d başardıklannı kaydeden Moore, bir- likte çalıştığı bilim ekibinın henüz kök hücrelerden bir sperm türetmediklerini, ancak bunu başarmaktan çok da uzak olmadıklanm ifade etti. Avrupa msan Üreme ve Embriyoloji Kuru- mu'nun. Danimarka'nın başkenti Kopenhag'da- ki toplantısında, söz ko- nusu bilimsel araştırma- yı sunan Sheffield Üni- versitesi biHm ekibinden BehruzEflatunyan,kay- dettikleri başannın kı- sırlığın nedenlerini ve çevredeki kımyasallann üreme gelişimi üzerin- deki potansiyel zararlı etkilerini anlamak açı- sından da önemli oldu- ğunu vurguladı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle