22 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 MAYIS 2005 PAZARTEM CUMHURİYET SAYFA DIŞ BASIN ABD'de, Kuzey-Güney çatışması sonrasında ve günümüzde Irak'ta yaşananlar arasında önemli benzerlikler var • ABD'de 19'uncu yi zyılın sonunda yaşanan sivil sayaş sonrasında, Güney'deki yeniden yapılandırma sürecı ırk ayrımından 'taynaklanan nefret nedeniyle hüsranla sonuçlandı. Bugün, Irak'ı yeniden üsavaştan çıkanlacak dersler yapılandırmak isteyenler, ülkedeki Şii-Sünni çatışmasının tarihin yifrıelenmesine neden olmasına izin v^rmemeli. DAVIP İGNATUS A merika'nın sivil sajaşının en ünlü cephe- si ilk bakışta Irak kjonusunda ders almak için uygun bır metyân gibi görünmüyor. Ancak tarihçı Janıes McPb,erson'un liderliğinde bir grup Pentagon yetkilisinin başlattığı savaş sonrası yeniden yapılandır|maya ilişkin tartışma Irak ve Gettysburg'un orta;k yanlarını ortaya çı- kardı.Geçen hafta bir gru)p Pentagon yetkilisi "Kriz Sonrası Geçiş SürecJ" başlıklı bir konfe- ransta Gettysburg'da bir afaya geldı. Toplantıyı "Highlands Forum" adlı, s|avunma bakanhğı ve bakanlığın araştırma kolu olan Savunnıa Araş- tırmaları Proje Dairesi'nin sponsorluğunu yap- tığı tartışma grubu düzenl$di. Grubun düzenledığı toplantılar genellıkle na- no teknolojisi ve benzeri teknolojilerin ve yeni tekniklerin sayesinde askerf alanda kat edilen ge- lişmelere ilişkin oluyor. Ancak bu konferans, toplumları askeri güçle na^ıl yenilgiye uğratabi- leceğimiz konusunda deği, nasıl yeniden yapı- landıracağımıza ilişkındi. ıski Dışişleri Bakanı Colin PovvelT ın "çanakkını ıa kuralı" gözden ge- çirildi. Kırdınız. Şimdi sahibi sizsiniz peki nasıl yeniden parçaları bir araya getireceksiniz? Ikl savaşın ortak yanları Savaş sonrasında, 'demokratikleştirme ve lıalkı özgürleştirme' aınacıyla başlatılan yeniden yapılandırma sürccindeki Irak'ın Musul kentinde bir evde patlayıcı madde olup olmadığına ilişkin arama sırasında objektiflere yansıyan bir görüntü.. üzerlerine silahını doğrultan ABD askerini dehşetle izleyen çocuklar... (REÎITERS) McPherson, tartışmalaıla temel oluşturması açısından hazırlık yapmak|amacıyla generallere ve Pentagon'un sivil yetkililerine Gettysburg'da çetin çarpışmalann yapıldığl kayalık alanda "açık- lanıair bir tur attırdı. Tur sonrasında ise McPherson ve yanındaki- ler savaş sona erdığinde nder olduğunu konuş- tular. Sonuçta da savaş sonrası Irak'ta ve ABD'nin "güneyinde" savaş sonrasışda yaşananlar arasın- da paralellıkler olduğu sonucuyla karşılaştılar. Sivil savaş, Irak'ın işgalinde olduğu gibi zafer kazananlann, yenılenlerin sıyasi kültürünü yeni- den şekillendirmeyı umduğu bır "dönüştürmesa- vaşı"ydı. Ancak McPherson'un da işaret ettiği gi- bi yeniden yapılandırma sürecınde çok ciddı ve beklenmedik sonuçlarçıktı ortaya Işgalci Kuzey- liler ölümüne savaşan asılerle karşılaştı. Bu dı- renişe 2003'te Bağdat'ta Gecici Koalisyon Hü- kümeti'nin olduğu kadar hazırlıksızlardı. Kuze- yın işgalci Birlık Ordusu küçüktü ve güneyde des- tek aldığı yerel müttefıklen de ıyı organıze edil- miş durumda değil veya hilekârdı. Yeniden yapılanma, geçış sürecı stratejisi ve rast- gele üretılen, günlük taktıkler arasındakı uyum- suzluk nedeniyle yara aldı. Kuzeyli radikaller kölelen üzerinde egemenlik kurmayı kaldırmak ve Güney'den geçmişteki kölelerın ve yoksul be- yazların tarımla uğraştığı bir yenı New England yaratmak ıstiyorlardı. Ancak Abraham Lincoln'ün öldürülmesinden birkac hafta sonra Başkan And- rew Johnson eskı rejımdekı öncelik ve haklan ko- ruma yoluna gıttı. Bir süre yeniden yapılandırma ıçin hâlâ umut olduğu sanıldı. 1988'de kaleme aldığı "Battle Cry of Freedonı"la Pulitzer kazanan McPher- son'un da dedıği gibi 187O'te işler ıyi, en azın- dan umut vaal eder şekilde gıdıyordu. Bır sıyah, ABD Senatosu'nda görev yapıyordu ve Kuzey- liler "Yeni Güney" olarak kafalannda tasarladık- lan Güney'e yatınm yapıyorlardı. Ancak, dire- niş güçlüydü. Binden fazla cana mal oldu. Asi beyazlar Memphıs ve New Orleans'da kanlı ey- lemler düzenlediler. Yeniden yapılandırma sürecine zehir tohumla- n atan şey ırk aynmından kaynaklanan nefretti. Beyazlann elit kesimi, yoksul beyazlan, özgür- lüklerine yeni kavuşmuş olan siyahların onlann ortağı, işbirlıkçisi değıl, düşmanı olduğuna ikna etti. îşte Irak 'la olan benzerlik burada. Irak'ta sa- vaş sonrası başlayan yeniden yapılandırma süre- cini ıse Sünni-Şii aynmı zehirhyor. Başka deyiş- le ırk olmasa da mezhep aynmı. Nefret barışa engel olmamalı ABD'nin güneyindeki yoksul beyazlar "sıkı" durduklan takdirde Kuzey'in yenı ve "çok ırk- lı" bir Güney yaratmaktan vazgeçeğini düşünü- yorlardı. Ve, sonuca bakılırsa haklı çıktılar. Ku- zey 1877'depesetti. 1873'teki ekonomik kriz ne- deniyle demoralize olan Kuzeyli yatınmcılar Gü- ney'deki projelerinden çekildi veya uygulamaya konulmayanlardan tamamen vazgeçti. Batı'ya odaklandılar. Güney'deki birliklerini çektiler. Gü- ney'de 80 yıl süreyle ırkçılık kol gezdi. Ekono- mi bozuldu, Güney dışlandı. Irak'taki ABD gücleri buradan ne ders alabi- lir? Ilk ve en önemli ders düşmanlıklardan, savaş- lardan hemen sonra yapılanlar, atılan adımlar çok önemli. Çünkü bu hassas dönemde yapılan hata- lann telafisi olmayabılir. lkinci ders ise eğer eli- nızde yeterlı derecede askeri ve siyasi gücünüz yoksa başka bir toplumdan temelden, tamamıy- la apayrı bır toplum yaratmaya çalışmayın. Hepsınden önemlisı din, mezhep, ırk ve etnik köken farklılıklarından kaynaklanan nefretin ABD'de Güney'de olduğu gibi demokratik siya- si kurumlara zarar vermesine izin vermeyin. ABD'de, Güney'de yeniden yapılandırmadan vazgeçılmesi neredeyse sonuçlan bir yüzyıl sü- recek ekonomik ve sosyal bir felakete neden ol- du. Bu kimsenin yinelemek istemeyeceği, en azından Iraklı direnişçilerin yinelemek is- temeyeceği tarihi bir gerçektir. (YVashington Post, ABD, 4 Mayıs) usya nın süpergüç hayalleri F ilistin ve tsrail arasında kahcı banşm sağlanrr ası için tasarla- nan yol haritapnın "destekçi dörtlüsü"nde yer alaıtı Rusya, bölge- deki rolünü arttırmalc istiyor. ABD, Birleşmiş Milletler, Awupa Bırliği'yle birlikte yol haritasına destek veren Kremlin, iki taraf aras nda barışın sağ- lanmasında etkin rol oynamak istedi- ğini sonbaharda bir konferans düzen- lenmesini önererek vurguladı. Rusya Devlet Başk^nı Vladimir Pu- tin, tarafların görüşme aşamasına ge- lene kadar üzerlerine düşeni yapma- lannı hızlandırmayı vp bir masada bu- luşabilmelerıne olahak sağlamayı amaçlayan banş konferansının Mosko- va'da yapılmasını önerdi. Nisan aymın son günlerinde Israıl \[e Filistin'e yap- tığı üç günlük ziyaretlo de ülkesınin ko- nuya verdiği önemı viurgulamış oldu. Ortadoğu basını Puttn'in ziyaretine geniş yer ayırdı. Geççn hafta, gazete- lerde çıkan köşe yazıllarından bazıla- nnda şu görüşlere yer verildi: -Jerusalem Post(ts- rail): Putin'in tsraıl'e gelişi ziyaretin "tari- hi ve büyükönemi"nin vurgulanması ve ben- zeri klişelerle yansı- dı basına. Ondan ev- velki hiçbir devlet baş- kanı bu ziyareti yap- mayı uygun görme- mişti. Bu nedenle onun ziyareti çok memnun edici bir karar, bir umut be- lirtisi ve Moskova'daljd geleneksel dış politikanın kırılma noktasıdır. Putin. imaj tazeliyor Pcki Kremlin, geleıjeği haline gelen pohtikadan neden vaizgeçti? Putin'in yeterli derecede ciddiye ahnması ko- nusunda imaj sorunu var. Bu da ona ve hükümetıne büyükzajrarveriyor. Rus- ya'da, çoğunluğu Mufeevi olan ekono- mik olıgarşilere uyguladığı baskıcı tu- tum yurtdışında basına olumsuz ola- rak yansıdı. Demokrisiye olan bağlı- lığı sorgulanıyor. Ve, hatta anti- Semi- tist olmakla suçlanıyor. Bu nedenle burada lıderler arasındaki dostça el sı- kışma pozları ona yöneltilen eleştiri- leri biraz olsun azalt(abilır. Batı'daki zedelenmiş imajının düzelmesi ve Rus- ya'nın süper güç olrrja tutkusuna yö- nelik eleştirılerın azaltılmasında ya- rarlı olabilir. YediotAharanot(İsrail)-tsrail Dev- • NVashington, Putin'in Ortadoğu banşına ilişkin konferans çağrısı konusunda çekincelı bir tutum sergiliyor. ABD, bu girişimin Rus diplomasisi tarafından uluslararası siyasete denge gelmesi amacıyla yapılmış bir kontratak olmasından çekiniyor. leti sıze "Hoşgeldin" diyor ve size kal- bini açıyor. Bize gelerek athğınız önem- li adımdan nasıl memnuniyet duyma- mız gerektiğinı ıyi biliyoruz. Ve, geç- mişteki liderler buraya hiç gelmeyerk bu fırsatı kaçırdığı için üzüntülerimi- zi belirtiyoruz. Ama yine de hiçbir za- man gelmemekten iyidir. Inanıyoruz ve umuyoruz ki bizim aramızda oldu- ğunuz sürece devletimiz ve komşula- rımızla barışı sağlamaya ilişkin rüya- mız hakkında bilgi sahibi olacaksımz. Elinizi içten bir sıcaklıkla sıkıyoruz ve hepimiz için en iyisinin olacağını umuyoruz. El Kuds (Filistin) - Putin'in bölgeye yaptığı ziyaret Rusya'nın barış süre- cinde etkin rol almak konusundaki is- teğinin bariz ve somut bir kanıtıdır. Araplarla ilişkiler güçlenir Ziyaretin Rusya'nın banş sürecinde oynayacağı bu roldeki etkisini arttıra- cağı ve bu ülkenın Arap Dünyası'yla ilişkilerini güçlendire- ceği kesindir. Çünkü Arap Dünyası tüm dünyaya egemen olan tek bir süper gücün var olduğu düzene ulusla- rarası anlamda denge gelmesini yürekten ıs- tiyor. ElAkbar(Mısır)- Fı- lıstinlıler Putin'in Moskova'da barış için konferans düzenlemesıne ilişkin öne- risini memnuniyetle karşıladılar. îsrail de her zamanki tavrını yinele- yerek öneriyı ne reddetti ne de kabul etti. Böylece bir orta yol denedi. An- cak, Ortadoğu'nun "anasponsoru" ve dünyanın diktatörü olan ABD, konfe- rans planının reddedilmesi konusun- da üvey evladından daha net bir tavır takındı. El Vatan (SuudiArabistan)- Washing- ton'un Putin'm Ortadoğu banşına iliş- kin konferans çağrısı konusundaki çe- kinceli tutumu yenı gelişen bir şey de- ğil. ABD, Rusya'nın bu girişimınin Rus diplomasisi tarafından uluslarara- sı siyasete denge gelmesi amacıyla ya- pılmış bir kontratak olmasından çeki- niyor. ABD ve lsraü'in Putin'in öne- risini reddetmesi de bu kontratağı dur- durmak için atılmış bir adım ve Rus- ya'nın Sovyetler Birliği'nin geçmişte zede alan imajını düzeltmek amacıy- la siyasi bır zafer kazanmasını engel- lemeyi amaçlıyor. (NükleerSilahlannYayılınasınıÖnlemeAnlaşınası 7'nci Gözden Geçirme konferası başladı.) Neo-Nazi'ye yediyıl hapis M1CHAEL MIELKE B avyera'nın en yük- sek eyalet mahkeme- sı, şiddete meyilli olan, kendilerini "Güney YoldaşüğT olarak adlandı- ran aşırı sağcı grubun önde- n olarak nıtelendirdiği Neo- Nazı Martin VViese'yi yedi yıl hapis cezasına çarptırdı. Bu, Almanya'da bır katılin göze alması gereken ceza. Elbette daha da ağır bır ce- za verılebılirdi. Hapis cezası Wiese gibi bır adam için 15 yıla kadar çıkabilirdi.9Kasım2003'te, Musevi Merkezi'nde düzen- lenen tören sırasında bom- balı saldırı düzenlemek gi- bi korkunç planlar göz önü- ne ahnarak yapılabilirdı bu. Sıyasiler daha ağır bir ceza- dan yanaydı. Yargıçlar dengeyi yakala- dı. Karar eleştirilmiş olabi- lir, ancak hukuken doğru bır karar aldılar. Çünkü eyle- min düzenleme aşamasına gelinmemiş, kesin planı ya- pılmamış cinayet planlany- la son derece kesin ve so- mut olan, hazırlıklan yapıl- mış, hatta eyleme dökülmüş cinayet planlannı bırbırin- den ayırabildıler. Hukuk üstün geldl Kararı açıklarken başka aşırı sağcı örgütleri örnek veren yargıç, daha kesin, so- mut planlar yapılmış olsay- dı cezanın ağırlaşabileceği- ni söyledı. Sonuçta hukuk siyasetten üstün geldı. Ve, ceza aşın sağcı lıde- rin mahkemede şovunu yap- masını engelleyemedi. Wi- ese, duruşma sonrasında da ınternettekı sayfasında pro- pagandaya devam edıp, yaz- dığı mektupta "HeilHitler" ifadesini kullandı. (Die Weh,Âlmanya, 6Mayıs) Kadın, 2'nci sınıf yurttaş sayılıyor ZÜBEYDE MUSTAFA N üfusun ekonomik duruma etkısın ınceleyen "NWFP" Dairesi, önümüzdeki üç yılda Pe- şaver Bölgesı'nde yüzde 2.19'luknüfus artı- şını yüzde 1.84'e indirmek için alelacele bır plan ha- zırladı. Bu girişım, yabancı bağışçılann İslamabad'da nüfus artışını kontrol altına almadan Pakıstan'ın hiç- bir gelişme kat edemeyeceğini söyleyıp baskı uygu- laması sonucu oldu. Yabancılarm söylediği herkesın bildiğı basıt bir gerçek. Burada bazı somut verilen göz önünde tut- mak gerekıyor. Her yıl 3.14 mılyon çocuğun nü- fusuna eklendiğı Pakistan, kışı basına düşen milli geliri bugünkü 492 dolar seviyesınde tutabılmek ıçin toplam mıllı geliri 1.55 mil- yar dolar arttırması gerek. Venlere göre okuma-yazma bilmeyenlerın oranı yüzde 35.4. 1998'de ulkede dört yaşında ve altın- da 3 milyon çocuk vardı. Bu sayı üç yılda 3.2 milyona çıktı. Her yıl sayıları artan çocuk- ların eğitimini sağlamak için 19 bin ekstra okul gerekiyor. Ancak ülkede, yılda ortalama bin ilköğ- retim okulu açılabılıyor. Bu tabloyla nasıl ekonomik gelişme sağlanabilir? Peşaver'de nüfus planlaması adına atılan adım çok önemli. Bu adımdan, bölgedeki dın adamlanmn kü- çük aile kavramının önemıni kavradığı anlamı çıkı- yor. Ancak adım atmak kadar planı uygulayabılmek de önemli. Plan uyannca sağlık ocaklan 14 binden 17 bine çıkıyor, gezgin sağlık birimleri 19'dan 30'a, jinekologlar da 2 bin 210'dan 2 bin 260'a. Plana ılışkın yayımlanan rapordan anlaşıldığı ka- darıyla bu hükümet de geçmişte nüfus planlaması uygulamaya çalışan hükümetlenn düştüğü tuzağa dü- şüyor. Genellikle sağlık uzmanlan aracıhğıyla doğum kontrolüne ilişkin hap, kondom benzeri şeylerin ra- hatlıkla erişilebılir olması soruna çare olarak görülü- yor. Ancak gerçekten böyle mi? Doğum kontrol yön- temlerinin kolay enşılebilir olması küçük bir kesim üzennde olumlu etki yapar. Ancak doktorların telkin- ^eşmir'de okula gönderilen şanslı :..(REUTERS) lerı ne kadar etkileyicı olursa olsun toplumun büyük bölümünün direnişını kırmaya yetmez. Genel kanı- nın aksıne yapılan araştırmalarda bu dırcnışın nede- ni olarak ideolojik ve ınanca bağlı gerekçeler göste- renlenn sayısı çok az. Başka deyişle toplumun büyük bölümü sanıldığı gibi İslami inanç nedeniyle karşı çık- nııyor doğum kontrolüne. Nüfus planlamanın önun- deki en büyük engel kadınlann toplumda hak ettikle- ri sosyal statüye sahıp olmamalannda kaynaklanıyor. Kadının adı yok Kadınlann ikinci sınıf insanlar olarak kabul edil- dıklerı bır toplumda aileler neden kız çocukla yetin- sın? Oğlu olan kadın ıçin bu durum bir onur mesele- si. Kızı olup oğlu olmayanlar için ise aksi durum söz konusu. Bir de kadının eğitimli olması büyük etki ya- pıyor çocuk sayısına. Kızı da oğlu da olsa eğitimli ve çalışan kadının daha az çocuğu olduğu göze çarpı- yor. NWFP bu unsurlan gözardı etmişe benzi- yor. Böyle bir kurumun, kadının toplumda- ki konumunu hesaba katmaması da ne ka- dınlann geleceği için ne de nüfus planla- ma programı için umut veren bir tablo çi- ziyor. Kız çocuklann çoğunun okula gön- derilmedıği, bazı bölgelerde kadınlara oy hakkı verilmeyen, bazılannda sokağa çık- masına ve çalışmasına izin verilmeyen -ki bunlar tslama dayandınlan kısıtlamalardır- bir top- lumda nüfus artışının düşmesi beklenebılır mı? Doğum kontrolü konusundaki direnişin doğrudan İslami inançla ilgisi olmasa bile kadının toplumdaki konumunun radikal Islamcı bakış açısıyla yakından ilgisi var. Bu nedenle Islamcı partiler kadına lörşı bakış açılannı köktenci bir anlayışla değiştirmediklen tak- dirde nüfus planlaması veya başka sosyolojik konular- da başan kazanılması beklenemez. (Dawn, Pakistan, 6 Mayıs)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle