18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 MAYIS 2005 PAZARTESİ DIS BASIN İngiltere Başbakanı, 1930'larda görev yapan Neville Chamberlain'den sonra ülkeyi yöneten en kötü lider TonyBlair savaş suçlusu...• ingiltere'de perşebıbe günü yapılacak seçim öncesinde "Blair gitmeli" sloganı yankılanıyor. Çünkii o, seçıme katılma hakkı olmayan, demir parmakhklar arkası la konulması gereken bir savaş suçlusu. RICHARDGOTT Tle Chamberlain'den ony Blair, karakteristik özellikler açısın- dan birçok ortak noktayı paylaştığı Nevil- îonraki en kötü baş- bakan. Chamberlain son derece kendini beğen- nıiş ve kendine güvenen bir politikacıydı. Mü- kemmel bir hatip ve inaııçlı bir adanıdı. Parlamen- toda ezici bir çoğunluğa salıipti. Halkın gözün- de popülerdi ve özelliği "hiçbir şey olnıak" olan bakanlann bulunduğu bir k^bineyi yönetiyordu. Dış dünyadan fazla habeıfdar olmadan kendi- si gibi etrafını umursamaz âdamlar olan danış- manlannın yardımıyla kendine has, felaket dış politikasını uyguluyordu. Başbakanlık yaptığı dönemde dünya barışının en büyük düşmanı olan Almanlara karşı "suyüna gkme" politika- sı uygulayarak barışın sağpnacağını düşünür- ken bu girişimleri sadece /^lmanya'nın, yayıl- macı ve şiddet yanlısı polijikasını uygulaması konusundaki iştahını kabalrttı. (1938'de, Hit- ler'le yaptığı anlaşmayla banşın garanti altına alındığını açıkladı. Ancak Hjitler, ımzalanmasın- dan altı ay sonra anlaşmay hiçe sayarak savaş açtı.) Yaptığı hatalar tkinci Dünya Savaşı'nın baş- lanıasında pek de önemsiz sayılmayak bir rol oy- nadı -ki bu savaş tO'nci yü^yılın trajedisiydi. Utanç salonunda yeri hazır A T" Blair de onun ayak izlerini takip etti. Ve ta- rihteki "utanç salonu"nda onunla aynı yeri al- maya kararlı. Chamberlain ğenmiş, inançlı ve ödün ver ;ibi o da kendini be- :n bir siyasetçi. Gü- nümüzde 1930'larda Almaaya'nın olduğu gibi, küresel bir tehdit oluşturarj ülkenin müttefiki. Bu yeni tehlikeye karşı Av rupalılar, Ruslar ve Çinlilerin de yer alacağı bir I )üyük ittifakın oluş- turulmasından yana olacağına şeytani impara- torluğun yanında yer aldı. Ingiltere'yi bu ülke- nin savaşlarında katılımcı c lmaya zorladı. Bla- ir'in başkanı olduğu İşçi Pkrtisi, ABD'nin tek taraflı politikasında işbirlikçi oldu. Tıpkı 1930'lar- da Muhafazakâr Parti'nin yaptığı gibi. Blair'in "savaş partisi" seçimlerde yenilgiye uğramalı. Günümüzdeki en popüler slogan, "Blair git- meli". Bu mesaj sadece Muhafazakâr Parti ve diğer partilerin kulislerinde değil, İşçi Parti- si'nin Avam Kamarasf ndan oturduğu sıralarda da yankılanıyor. Bu söylem İngiltere'de halkın çoğunluğu tarafından destekleniyor. Blair seçi- me katılma hakkı olmayan, demir parmakhklar arkasına konulması gereken bir savaş suçlusu- dur! Bu durumda onu sevmeyen İşçi Partisi yan- daşlarınm yutmalan gereken acı bir hap var. Çünkü liderlerinin savaş suçunu tüm parti ve ses- siz kalan hükümet paylaşıyor. Blair'in getirdiği "Yeni İşçi Partisi" söylemi iyi olmayabilir ama eski İşçi Partisi'nin de daha iyi olduğu söylenemez. 1970'lerdeneredeyseçöküş aşamasına gelmişti. Maliye Bakanı Gordon Brown'un önderliğinde dinamik bir parti oluna- bileceğine ilişkin düşünce de pek umut vaat eden "eville Chamberlain, 15 Eylül 1938 de, Hitler le huluşmak için Almanya ya gitmek üzere başbakanhk ofisinden aynldı. Dünya ondan savaşı önleyecek bir anlaşma bekliyordu. Anlaşma imzalandı ancak Almanya 'nın suyuna gitme politikası işe yaramadı. Hitler altı ay sonra silaha sarıldı ve 2.nci Dünya Savaşı 'nı başlattı... Bııgünkü Başbakan Blair ise Chamberlain den daha ilen giderek lrak 'a karşı açılan ve haklı gerekçesi olmayan bir savaşta ABD nin müttefiki oldu. Ve, belki de îngiliz halkımn bu konııda öfkeli olduğunu bildiği için savaşta ö'len çocukları unutturmak amaayla seçım kampanyasında çok sayıda okula uğradı. Bolton daki okulda çocuklarla sohbet etti. Londra daki bir okulda ise konuşması bitince konferansı sırasında ağladığı için dışarı çıkarılan minik Rogan 'ı, yamna giderek sevdi. (AP) bir düşünce değil. İşçi Partisi kendisinin gölge- si olan bir parti. Sendıka hareketinin gördüğü ka- dar zarar gördü ve silinmeye yüz tuttu, 21'inci yüzyılda oynayacağı başka bir rol yok. Tabii Muhafazakârlann daha iyi durumda ol- duğunu söyleyemeyiz. Onlar da savaş suçlula- rı tarafından yönetiliyorlar. Onlann savaş konu- sunda takındıklan pasif tavır, partinin, tıpkı İn- giltere Kilisesi, monarşi ve BBC gibi daha faz- la kan kaybetmesine neden oldu. 20'nci yüzyıl- daki seçimlerde elde ettikleri parlamento ço- ğunluğuna sahip olmaları bir hayal. Çok farklı kazanılmayan bir Muhafazakâr Parti zaferi de 12 ay ancak sürer. Halk hükümete kızgın Ben son seçimde "çekimserlikpartisi T 'ni seç- tim ve bu parti eve zaferle döndü. Seçenekler o kadar kötü kı birçok kışı yıne bu partiyi destek- lemek zorunda kalabilir. İngiliz siyasetinin de- jenere olması ve milletvekillerınin savaşı en- gelleyememesi, çekimser kalmayı cazip bir se- çenek haline getirdi. Kamuoyu araştınnalan bu seçim öncesinde kamuoyunda egemen olan ruh halini net bir şekilde yansıtmayabilir. Blair Hü- kümeti'ne karşı çok derinlerde bir kızgınlık ve öfke var, hatta bazılarının nefret ettiği bile söy- lenebilir. Bu ruh hali de insanların çekimser kalmayıp 5 Mayıs'taki seçimde oylannı İşçi Par- tisi 'nden başka bir partiye kullanmalarına ne- den olabilir. Bu yılki genel seçimde küçük ama gerçekçi bir değişim şansı var ülke için. Seçim sonucu sadece Blair Hükümeti'ni yıkmakla kalmayıp yeni bir siyasi tablo yaratabilir. Tüm bireyler parlamentoda savaş karşıtı bir çoğunluk oluşmasını garanti edecek şekilde oyu- nu kullanmalı. Bu da Liberal Demokratlar, Ye- şiller veya Respect'e (Saygı) oy vermek anla- mına gelıyor. Kımse, temelde savaş karşıtı bir parti olmasalar da lrak savaşı oylaması yapıldı- ğında parlamentoda savaş karşıtı oy kullanan Mu- hafazakârlara oy vermekten de utanmamalı. Ütoplk bir senaryo En ideal sonuç, bir parti başkanına değil, ye- rel milletvekiline oy vermeyi öngören seçim sistemi uyannca Avam Kamarası'ndaki millet- vekilliklerinin, her biri yüzde 30 civannda oy olan üç parti arasında paylaşılması olur. Böylece İs- panya'da olduğu gibi İngiltere'de de seçimle de- ğişen parlamento Irak'taki birlikleri geri çeke- bilir. On yıllardır çoğunluğun ya İşçi Partisi'nin ya da Muhafazakârlann elinde bulunduğu siya- si tablonun değişmesi, siyasete ilgisini kaybet- miş olan seçmenlerin de yeniden ilgi gösterme- sine neden olabilir. Tabii bu senaryo pek olası gibi görünmüyor. Ancak bana göre ülke için yazılabilecek en olumlu senaryo. (TJıe Guardian, İngiltere, 26 Nisan) Takvim, belirlenmesi bartş sürecine hız kazandırır R usya Devlet Başkanı Vla- diıııir Putin, Ortaîdoğu'da barış konusunda ıjıluslara- rası bir konferans çağnsi| yaparak iyi bir düşünceye hizmet etti. Rus- ya'nın önerisinin amacıtlsrail ve Filistin arasında barışırj sağlan- masını öngören yol harilası pro- jesindeki, tarafların bir graya ge- leceği ikinci aşamaya geçebilmek. Putin konferansın Moskova'da düzenlenmesini önerdi. Ancak Rusya Devlet Başkanı'nıın bu yı- lın sonbahannda yapılniasını is- tediği toplantı öne- risindeki en dikkat çekici nokta, o za- mana kadar yol ha- ritasının öngördü- ğü birçok önemli noktanın uygulan- mış olacağına iliş- kin inancı, güveniy- di. Buna "iyi niye- tiydi" de diyebili- riz. Bu çok iyimser bir düşünce. Ancak, ' Filistin ve İsrail'in bakanı Ariel Şaron için aynı şeyi söyleyemeyiz. Şaron yol haritası- nın finalinde yapılacak görüşme- lere zemin hazırlamak için yeter- li çabayı sarf etmedi. Bu da İsrail'in, Putin'in konfe- rans önerisini neden soğuk bir la- vırla karşıladığını açıklamak için yeterli. şaron'un tutumu güven vermiyor Sonbaharda iki tarafı bir araya getirecek bir konferansın düzenlenmesine carar verilmesi, Filistin ve lsraü'i zerlerine düşeni pmak konusunda ıızlandıracaktır. Ariel Şaron'un önemli yerle- şim birimlerini Filis- tin toprakları üze- rinde tutma konu- sundaki ısrarı kar- şılıklı güven kazan- ma için doğru bir yöntem değil. An- cak belki de her şe- ye rağmen Filistin toprakları Mosko- va'nınönerdiği kon- feransın eylül veya ekimde yapılması- nı sağlayacak duru- Charles, tahtiçin\ daha çok bekler \ D üşünün 56 yaşındasınız ve | ünlü bir işsizsiniz. Anneniz hayatını işine adamış, üst düzey bir İcadın. Babanız 19'uncu yüzyıl geleneklerini sürdüren ka- tı bir adam. llk evliliğiniz bir fa- ciaydı, boşandınız. llk eşiniz tra- fik kazasında öldü. Ve, evliliğiniz süresince metresiniz olan kadınla evlennıe şansını yakaladmız. Eşi- nizin ölümünden yedi yıl geçtikten sonra anneniz ikinci evliliğinizi onayladı. Ve Papa'nın cenazesi ne- deniyle bir gün gecikmeli de olsa hayatımzın aşkıyla evlilik düşünü gerçekleştirdiniz. Ancak kral olma şansını yakala- yabileceğinize şüpheli gözle ba- kanlar var. Ya da tahta çıktığınız- da krallığın tadını çıkaramaycak durumda olacağınızı düşünenler... Tahtın birinci veliahtı Charles, birçok adamın emekli olduğu yaş- ta. Ancak hâlâ kral olma sırası gel- medi. 78 yaşındaki annesinin tah- tı bırakmak gibi bir niyeti de yok gibi görünüyor. Yaşlı bir kral olacak Kraliçe'nin 103 yaşında ölen annesini anımsarsak kendisinin de, bir 20 yıl daha yaşayacağını var- sayabiliriz. Bu da Charles tahta geçme sırası geldiğinde, özel hemşirelerinin yardımıyla yürür- ken durumun anlam ve önemini pek kavrayacak halde olmayabi- lir anlamına geliyor. Tüm bunla- ra ek olarak İngiliz halkı onu hiç- bir zatnan sevmedi. Kraliyet ai- lesinin fertlerinden çok daha faz- la modern olan ilk eşi Prenses Diana, modenı çağın şartlarına uyan bir kadındı. Kraliyet ger- çeğinin çoktan geçmişte kaldı- ğının farkındaydı. Oğullan Wil- liam ve Harry'nin de annelerinin bilincinde olduğunu umuyorum. Ancak zavallı Charles hâlâ kra- liyetin gerçek olduğunu sanıyor. (WashingtonPbst, ABD, 28Nisan) flıanet eden kukla devlet: Belarussonunda aynı pa- sada oturmalarını, görüşmelere başlayabilecek duruma gelmele- rini sağlayacak aşamanın kat edi- lebileceğine ilişkin işare tler var. Filistin yönetimi militan grup- ları kontrol altına alma [ve yasa- lann uygulanması konusılında cid- di anlamda çaba sarf ec iyor. Fi- listin Devlet Başkanı Mahmut Abbas, kendisi ve ülkesini İsrail'le ciddi görüşmeler yapabil ecek ko- numa getirmek için verliği söz- leri tuttu. Bu oyunda ondan daha fazlası beklenemez. Çinkü yol haritasının öngördüğü c iğer ön- lemleri alması, uygulamaları ya- pabilmesiiçinkilitkonu ardage- lişme sağlanması gerekryor. Filistin açısından bak^ldığında yol haritasının "ikitarafinbirma- sa etraûnda buluşnıasuu sağlaya- cak aşaması"nagelinmesi içinbu ülkenin üstüne düşeni yaptığını söyleyebiliriz. Ancak İs "ail Baş- (Jordan Tiınes, Ürdiin, 30Nisan) ma gelmiş olur. Aslında konferansın mekânı çok önemli değil. Ancak, toplantının Rus başkentinde düzenlenmesi, Moskova'yayol haritasındaki des- teğini arttırmak için şans vermek adına iyi ve yerinde bir karar olur. Her şeyden önce Rusya'nın yol haritasını destekleyen dörtlünün -AB, BM, ABD ve Rusya- önem- li bir ortağı olduğunu unutmama- lıyız. Bu ülkenin barış için girişi- len yol haritasının uygulanmasın- da daha etkin rol almak istemesi çok olumlu bir adını. Sonbaharda iki tarafı bir araya getirecek bir konferansın düzen- lenmesine karar verilmesi, Filis- tin ve İsrail'i üzerlerine düşeni yapmak konusunda hızlandırmak adına da olumlu bir karar olur. Bir takvim belirlenmesi, barış sü- recini hızlandıracaktır. YULİA LATtNİNA A BD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice Vil- nius'ta Belarus'unmu- halefet liderleriyle görüşrü ve ülkeyi "Avrupa'nın son dikta- törlüğü" olarak nitelendirdi. Belarus Devlet Başkanı Alek- sander Lukaşenko ise Rice'ın bu açıklamasının ardından ül- kede Batılı serserilerin finan- se ettiği "renkli" bir devrim ol- mayacağını vurguladı ve Rus- ya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le buluşınak üzere uça- ğa bindi. Lukaşenko'nun Belarus'u, 40 yıl öncekı Sovyetler Birli- ği'ni andırıyor. Devlet başka- nının muhaliflerinm arkaların- da hiçbir iz bırakmadan yok olduklan birKGB ülkesi. Rus- ya'da Putin tarafından tutuk- lattırılan Yukos yönetim kuru- lu başkanı meselesini anımsa- tan bir şey yok. Çünkü ülkede Yukos benzeri şirketler yok. Ülkedeki en varsıl kurum, dev- let başkanlığı mülkiyet daire- si. Lukaşenko'nun Rusya'nın desteği olmadan yönetimde kal- ma şansı yok. Rusya ona yarı f iyatı- na gaz veriyor. Güm- rük konusundaki yasal boşluklar sayesinde Be- larus Rus- ya'ya çok sa- yıda mal gön- deriyor. Tüm bunlara rağmen Lukaşen- ko Rusya'nın da ba- şını ağrıtıyor. O, küs- tahlık ederek Rusya'nın Be- larus'u ticari anlamda sindirip yuttuğunu iddıa etti. Putin'in Belarus'la birleşme önerisini, Stalin ve Lenin'in bi- le aklından geçmeyen bir haka- ret, korkunç bir düşünce olarak nitelendirdi. Lukaşenko ayrı- ca Rus şirket Gazprom'a Belt- ran gazı verme sözü verdi ama sözünde durmadı. Birleşme sö- rııtin ve Lukaşenko Kıx'mlin'dc bir arada. zü verdi, bu sözünü de tutma- dı. Bu Rusya'nın Belarus'a kar- şı bağlılığına yapılmış en bü- yük ihanetti. Düşmanları bir imparatorluğu aşağılayabilir. Ancak imparatorluğun kukla devletleri böyle bir şey yapma hakkına sahip midir? Asla. Yanlış adama destek Rusya aynı hatalan yapma- ya devam ediyor. Putin, Ukrayna'da Viktor Ya- nukoviç'i destekledi. Yanukoviç kaybe- düıce de suç CIA'ya yüklendi. Rusya şimdi de bize burun kıvıran Lukaşen- ko'yu destekliyor. Ve, Lukaşenko koltuğunu kaybettiğinde de bu du- rumdanyine ABD'lilersuç- lu olacak. Bunlar olurken Rice'ın gö- rüştüğü muhalefet liderlerinin uzun zamandır Kremlin'den destek arayışı içinde oldukla- rını unutmamalıyız. Muhale- fete destek verilseydi, Luka- şenko gönderilip yeni, demok- ratik bir hükümet kurulabilir- di ve bu hükümet Moskova'ya teşekkür borçlu olurdu. Rusya bu tarihi fırsatı neden kaçırdı? Bunun sadece bir mantıklı açıklaması var: Lukaşenko'nun yüklü miktarda parası var -sa- dece mülkiyet dairesinin 1 mil- yar doları var- ve bu parayı Moskova'da tutmanm daha gü- venli olduğunu düşünüyor. Belki biri, Putin'i biraz da- ha beklediği takdirde Lukaşen- ko'nun köşeye süaşacağı konu- sunda ikna etmiştir. Ve bu durumda da Rusya'yla birleşebilir. Bu da Rusya'da anayasanın değiştirilmesini ko- laylaştırarak Putin'in üçüncü bir dönem daha devlet başkan- lığı koltuğunda oturmasını garanti altına alacaktır! (Moscow Times,Rusya,27Nisan)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle