18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 MAYIS 2005 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER TBMM Başkanı^ Başbakan ve bakanlann gezilerine eşlik ederek 500 günde 66 ülkeye gittiler VeMlerin dünya turuEMİNE KAPLAN ANKARA - 3 Kasım seçimh lerinden Şubat 2005 'e kada TBMMBaşkanı Bülent Arıııc Başbakan Tayyip Erdoğan ve bakanlarla birlikte yurtdışına çıkan 265 nıilletvekili, 66 ülke ye gitti, 500 gün (1 yıl 4 ay 1' gün) yurtdışında kaldı. En faz • la resmi ziyarette bulunulan ül ke Belçika oldu. Belçika'yı Al manya, Suriye, Iran ve lsviçn izledi. En fazla yurtdışına gidet ı milletvekili sıralamasınd; AKP'li Egemen Bağış, Ömeı Çelik ve Şaban Dişli ilk üç sı rada yer aldı. TBMM Başka: lığı, milletvekillerine yurtdii gezileri için ne kadar ödem • Yurtdışı gezilerine katılan 265 milletvekilinin 193'ü AKP'li, 62'si CHP'li, 6'sı ANAP, 3'ü DYP, 1 'i de bağımsız milletvekillerinden oluştu. Yurtdışı gezilerine en fazla katılan milletvekilleri ise Erdoğan'ın yakın kurmaylanndan AKP'li milletvekilleri Egemen Bağış, Ömer Çelik ve Şaban Dişli oldu. Danıştay, yön EsldANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Danıştay İdari Da- va Daireleri Kurulu, öğren- cılere verilen burslann, "ke- sinhükümlemahkûmolma" ve "anarşi ve terör olayları- na kanşma" durumunda ke- silmesini düzenleyen yönet- melik hükümlerinin yüriit- mesini durdurdıı. Eğiüm-Sen, 24 Ağustos 2004 tarihli Resmi Gaze- te'de yayımlanan Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar KurumuBurs-Kredi Yönet- meliği'nin 2,14,29,30,34. maddeleri ile 18. maddesi- nin "Araşürma sonucunda, öğrencinin belgelerinde ve durıımunda hakikate aykı- n bir husus tespit edildiğin- de bursıı kesilir" şeklindekı son cümlesi, 24. maddede yer alan "...ve tekrar burs verilmez" ile 27. maddesin- de yer alan "...bir daha burs verilmez" ibarelerinin ipta- li ve yürütmenin durdurul- ması istemiyle dava açtı. Yürütmeyi durdurdu Danıştay 8. Dairesi, yö- netnıeliğin "kesin hükiimle mahkûm olma halinde bur- sun kesilmesi" başlıklı 29. maddesinde yer alan "bir daha burs verilemez" hük- münün yürütmesini durdur- du, diğer maddelerin yürüt- mesinin durdurulması iste- mini ise reddetti. Milli Eği- tim Bakanhğı 29. madde, Eğitim-Sen de diğer mad- deler yönünden bu karara itiraz etti. ttirazı görüşen Da- nıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, yönetmeliğin 29,30 ve 34. maddelerine yönelik itirazları kabul etti ve bu maddelerin yürütmesini dur- durdu. Yürütmesi durduru- lan maddeler şöyle: • "Kesiııliükümle Mah- kûm Olma Halinde Bursun Kesilmesi" başlıklı ve "Her- hangi bir suçtan dolayı hak- larında 6 ay ve daha fazla hapis, ağır hapis cezası ile kesiırieşmiş mankûıniveti bu- lunanların(cezasıteciledilen- ler hariç) burslan kesilir.Bir daha burs verilmez" hük- münü düzenleyen 29. mad- yapıldığını ise açıklamaktan kaçındı. TBMM Başkanvekili Isma- il Alptekin'in CHP Balıkesır Milletvekili Orhan Sür'ün so- ru önergesine verdiği yamt, 3 Kasım seçimlerinden Şubat 2005'e kadar TBMM Başkanı Arınç, Başbakan Erdoğan ve bakanlarla birlikte yurtdışı ge- zilerine katılan milletvekilleri- nin toplam 1 yıl 4 ay 15 gün (500 gün) yurtdışında kaldıklarını ortaya koydu. Sür, TBMM Baş- kanlığı'ndan mılletvekillerinin kiminle beraber, kaç giinlük ge- zilere katıldığını, her gezi için milletvekillerine ne kadar öde- me yapıldığını sordu. TBMM Başkanvekili lsmail Alptekin'in yanıtında, yurtdışı gezilerine katılan milletvekille- rinin hangi bakanla birlikte han- gi ülkeye gittiği belirtildi ancak bu milletvekillerine ne kadar ödeme yapıldığı sorusu yanıt- sız bıraİcıldı. Alptekın, yalnız- ca TBMM Başkanı Arınç'ın yurtdışı ziyaretlerine katılan milletvekillerine yasal harcı- rah ve yolluk ödendiği, bakan- larla yurtdışına giden milletve- killerine ise TBMM tarafından herhangi bir ödeme yapılma- dığını bildirmekle yetindi. Alptekin'in yaruhna göre 265 milletvekili, TBMM Başkanı Annç, Başbakan Tayyip Erdo- ğan ve 18 bakanla birlikte 2.5 yıl boyunca toplam 1 yıl 4 ay 15 gün (500 gün) yurtdışında kaldı. Söz konusu milletvekil- leri 66 ülkeye ziyarette bulun- du. Yurtdışı gezilerine katılan milletvekilleri, ağırlıklı olarak AKP'lilerden oluştu. 265 mil- letvekilinin 193'ü AKP'li, 62'si CHP'li,6'sı ANAP,3'üDYP, l'i de bağımsız milletvekillerin- den oluştu. Yurtdışı gezilerine en fazla katılan milletvekilleri ise Başbakan Erdoğan'ın ya- kın kurmaylanndan AKP'li mil- letvekilleri Egemen Bağış, Ömer Çelik ve Şaban Dişli ol- du. En fazla ziyaret edilen ül- ke ise 10 kez gidilen Belçika ol- du. Belçika'yı, 8 kez ziyaret edilen Almanya, 6'şar kez zi- yaret edilen Suriye, Iran ve Is- viçre izledi. tmelik hükümlerinin bazı maddelerinin yürütmesini durdurdu ııahkıim da bıırs alacak 4 ı/ "Anarşi ve Terör Olay- i Sebebiyle Bursun Kesil- mesi" başlıklı ve "Öğrenim gÖrmekte olduğu öğretim kuı ıımlarııula veya eklenti- lerinde, kalmakta olduğu yıirtta, öğretim kurumu ve- ya banndığı yurdun dışm- da, münferiden veya toplu- ca her ne şekilde olur ise ol- sun anarşi ve terör olaylan- ııa karışan, öğrenim özgür- lüğünii ihlal edici davranış- laı "da bulunan, bu (iillere ek- sik veya tam teşebbüste bu- lunan, üzerinde veya kendi kı ıllanumna bırakılmış yer- lerde ateşli silahlar, paüayı- cımaddeler, bıçaklar vs. liinı kesici. delicL, yakıcı, boğucu, ezici, parçalayıcı, eza ve cefa vepici olarak salt saldırı ve savunmada kullamlmak iizere,özel nitelikteyapılmış olan her türlü suç aletlerin- deıı birini veya birkaçını bulunduran öğrenciler ile belirtilenfiillereistinadenöğ- retim kurumlarının disiplin kııi'iıllarıııca herhangi bir ceza verilmiş olan öğren- cilerin burslan kesilir" hükümlerini ıçeren 30. mad- de 5İ. / "Hükünı Bulunmayan HJdler" başlıklı ve "Bu yönemıelikle ilgili hususlann açıklığa kavuşturulmasuıda Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Yönetim K.ı^ruluyetkilidir" hükmünü ıçtjren 34. maddesi. CHP heyeti Mardin Kırklar Kilisesi'ndeki Paskalya Bayramı kutlamalanna da katıldı. (ADNAN AVUKA) CHP heyeti Nusaybin'deki mayınlı arazilerde incelemede bulundu 'Amzilerköylülereverilsin' MARDtN (Cumhuriyet)-CHP GAP'ın Durumu ve Geleceğini Inceleme Komisyonu dün Mardin'in Nu- saybin ilçesindeki mayınlı arazilerde incelemelerde bu- lundu. CHP TBMM Grup Başkanvekili AliTopuz, Su- riye sınırı boyunca uzanan mayınlı arazilerin koope- ratıf eliyle ya da toprağı olmayan köylülere verilme- si yolunda teklifte bulunabileceklerini söyledi. Topuz başkanlığındaki heyet üyeleri, dün Mardin'e geçti. Kırklar Kilisesi'ndeki Paskalya Bayramı kut- lamalanna katılan CHP'liler Süryani cemaatin bay- ramını kutladılar. Komisyon üyeleri daha sonra Nu- saybin ilçesine geçerek Suriye sınınndaki mayınlı ara- zilen inceledı. tlçe Kaymakamı ErsinEmiroğlu'ndan bilgi alan heyet başkanı Ali Topuz, mayınlann temiz- lenmesınin ardından verimli topraklann nasıl değer- lendirileceği konusunda hükümetin net bir tutumu ol- madığını ifade etti. Hükümetin tavn ortaya çıktıktan sonra kesin bir görüş açıklayabileceklerini belirten Topuz, "Arazilerin mayınlardan anndınlmasımn ar- dından sınıı boyunca kurulacak kooperatifler eliyle işletilmesini veya toprağı olmayan köylülere verilme- siniteklifedebiliriz" diye konuştu. 71 ülkeden 53 bine yakın yabancı uyruklu kişi genellikle yazlık ev satın aldı şınmaz alımında Almanlar birinciİNKARA (Cumhuriyet Bürosu) -Tfırkiye'de 71 ülkeden 52 bin 818 yabancı uynıklu kişinin, toplam 49 biri 567 adet taşınmazı bulunurken öz^llikle yazlık sahibi olmayı tercih ettjklerı dikkati çekiyor. Taşınmazı bujunan ülkeler arasında Almanya, Yutıanistan, Suriye, Avusturya, Ingil- ter£, ABD, lrlanda, ltalya ve KKTC vatjandaşları başı çekiyor. Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Yabancı Işler Daire Başkanlığı'nın veıjilerine göre bugüne kadar yaban- cıların Türkıye'den aldığı gayrimen- kııllerin toplam alanı 272 milyon 511 bin 493 metrekare Bunlardan bi- nalı/meskenli alanlann büyüklüğü 1 milyon 994 bin 598 metrekare, ar- sa/arazi büyüklüğü 267 milyon 423 bin 858 metrekare, bağımsız bölüm alanı da 3 milyon 93 bin 37 metre- kare olarak ölçüldü. Türkiye'de gayrimenkulü bulunan yabancılann öneınli bir bölümünü ise Yunanlılar ve Almanlar oluşturuyor. Halen Türkiye'de 14 bin 340 Yunan vatandaşının 12 bin 508 adet mülkü bulunuyor. 13 bin 144 Alman va- tandaşının da 12 bin 413 adet taşın- mazı sahil kesimleri başta olmak üzere Türkiye'nin çeşitli illerinde bulunuyor. 14 Temmuz 2004 tarihli verılerde yabancıların Türkıye'den aldığı gay- rimenkullerin toplam alanı 273 mil- yon 408 bin 392 metrekare idi. 15 Nı- san 2005 tarihi itibarıyla ise bu ra- kam 272 milyon 511 bin 493 metre- kareye düştii. üeçen yıl söz konusu tarih itiba- rıyla Türkiye'de yabancılara ait ar- sa/arazi büyüklüğü 269 milyon 412 bin 197 metrekare ıken, bu yıl bu ra- kam 267 milyon 423 bin 858 metre- kareye düştü. Geçen yıl söz konu- su tarıhle Türkiye'de meskenli/bına- lı alanlann büyüklüğü 1 milyon 664 bin 693 metrekare, bağımsız bölüm alanı 2 milyon 331 bin 492 metre- kare ıken, bu yıl bu sayılar sırayla 1 milyon 994 bin 598 metrekare ve 3 milyon 93 bin 37 metrekareye çıktı. KURULUŞIjyUN 85. YILDÖNÜMÜ Dışişlerikutlamayı yurttaştarlayapacak \ ANKARA (Cumhuriyet Büjosu) - [ Dışişleri Bakanhğı, kurulugunun - 85. yıldönümünde kapılarını halka ı açıyor. Dışişleri Bakanhğı'nın Balgat'taki yeni ek binası, bugün düzenlenecek resmi törenle hipnetc girecek. 85. yıldönümü kutlaıjıaları çerçevesinde ilk kez halka adık bir r dizi etkinlik de gerçekleştirilecek. Bakanlık binasında açılacak olan Türk resim ve heykel sanatçıl&rının eserlerinden oluşan sergi, 20 iViayıs 2005 tarihinc kadar zîyaret j edilebilecek. Etkinlikler kapsammda, Prof. Dr. İlber Ortayü tarafından 4 Mayıs 2005 Çarsjamba günü saat 13.00'te bakanhkta "Dışişleri Bakanhğı'nın Tarihçesi" konulu konferans verilecek. DMEDD (Dışişleri Mensupları Eşleri Dayanışma Derneği) ve Sevda-Cenap And Müzik Vakfı işbirliğiyle Orfeon Oda Korosu, Uzel Ametist Klarnet Beşlisi ve harp sanatçısı Çağatay Akyol tarafından verilecek konser 5 Mayıs 2005 Perşembe günü saat 20.00'de Milli Eğitim Bakanhğı Şûra Salonu'nda yapılacak. 7 Mayıs 2005 Cumartesi akşamı da Bilkent Üniversitesi Konser Salonu'nda Güher-Süher Pekinel kardeşler tarafından konser verilecek. 'İSVİÇRE SAYG1NL1Ğ1NA LEKE SÜRÜYOR' DYP'den Halaçoğlu somşturmasına tepki ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP Genel Başkan Yardımcısı Nüzhet Kandemir, Zürih Kanton Savcılığı'nın Isviçre'deki bir konuşmasında Ermenilere soykınm yapılmadığını söyleyen Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yiısuf Halaçoğlu hakkında soruşturma açmasına tepki gösterdi. Kandemir, durumun "hayret ve ibret verici" olduğunu vurguladı. Olayın Ermeni diasporasınm uluslararası düzeyde sürdürdüğü "yalan kanıpanyasma" kendisini kaptıran siyaset erbabmm öteden beri demokrasi, insan haklan ve özgürlükler alanında örnek olarak gösterilen Isviçre'yi hazin bir duruma düşürebilmesi açısından örnek olduğunu vurgulayan Kandemir, "Baa Avrupa iilkelcri yoğun Ermeni propagandasının tuzağına düşerek bu yalan kampanyasıyla sadece milli gururlarını, haysiyetlerini ve denıokratik ilkelcrc olan inançlanm zedelemekledir" dedi. Isviçre'de bugün kanton düzeyinde ortaya çıkan bu üzücü durumun yann AB içinde, ülkeler düzeyinde ortaya çıkabileceğine işaret eden Kandemir, "Böylece, demokrasi, insan haklan, fikir ve ifade özgürlüğü alanlannda başkalanna akıl öğreterek örnek olmak iddiasında olan ülkelerin inandıncılık ve saygmhğma kara bir leke sürülmüş olabilir" dedi. Türbanı kim çözecek? TBMM'de geçen hafta 10 bin dolayındaki vekil imama kadro verilmesine ilişkin yasa önerisi görüşülürken söz döndü dolaştı Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin'in son açıklamasına geldi. Bu tartışmayı tutanaklardan aktarıyoruz: Mehmet Çiçek (AKP, Yozgat): (...)Hiç kimse ve hiçbir kurum, ülkemiz insanını Allah'la kanun arasına sıkıştırmamalıdır. Insanlarımız, bir tarafta Allah'a ibadet maksadıyla uygulamalarda bulunmak isterken önüne farklı engeller konulmamalıdır. Bugünlerde durup dururken başlatılan türban tartışmasının çözümüne muhatap, kesinlikle Diyanet Işleri Başkanhğı Din Işleri Yüksek Kurulu'dur. Anayasa Mahkemesi'nın içtihatları neyse, dini konularda anayasal bir kuruluş olan Diyanet Işleri Başkanhğı Din Işleri Yüksek Kurulu'nun içtihatları da odur. (...) Anayasa Mahkemesi'nin, kendisini parlamentonun üzerinde görmesinin de gereği yoktur. Devletimizin üst yönetiminde görev almış yöneticilerin, giderayak fetva verip, ortalığı karıştırıp gitme geleneği bir kere daha tekrar ediliyor galiba. Feramüs Şahin (CHP, Tokat) - Kim, kim onlar? Ali Kemal Kumkumoğlu (CHP, Istanbul): (...)Eğer burada kurumlarımızı, rejimimizin esasını, sistemimizin temelini tartışma konusu yapmaya kalkarsak, devletin Diyanet Işleri Başkanhğı gibi bir kurumunu ve onun başında bulunan devletin memurunu, rejimimizin, sistemimizin nasıl yürümesi gerektiğine dair en önemli anayasal kuruluşumuz olan Anayasa Mahkemesi'nin önüne geçirmeye, önüne çıkarmaya çalışırsak... gerçekten, çok zor işimiz var. (...)Şu konuda söz söyleme hakkı, cumhuriyet adına söz söyleme hakkı, cumhuriyetin temel niteliklerini belirleme adına söz söyleme hakkı Anayasa Mahkemesi Başkanı'na ait değil, Diyanet Işleri Başkanı'na aittir noktasına kadar gidebilen istismarlar, bizim... (AKP sıralarından gürültüler) Bir yasa 4 bakan TBMM Genel Kurulu'nda, Mer- kez Hakem Kurulu'nun atamay- la belirlenmesine ilişkin yasa önerisinin görüşmeleri sırasında Devlet Bakanı ve Başbakan Yar- dımcısı Mehmet Ali Şahin'in yurtdışında olması nedeniyle hükümet sıralarına farklı bakan- lar oturdu. önerinin görüşmele- rine Tarım ve Köyişleri Bakanı Sami Güçlü ile başlandı, diğer maddelereyse sırasıyla Devlet Bakanı Beşir Atalay, Sağlık Ba- kanı Recep Akdag, Bayındırlık ve Iskân Bakanı Zeki Ergezen ile devam edildi. önerinin gö- rüşmeleri, Devlet Bakanı Atalay ile tamamlandı. Bu duruma tep- ki gösteren CHP'li Ahmet Er- sin, "Bugün çok ilginç bir gün yaşıyoruz. Şimdi sporda, fut- bolda yeni düzenlemeler geti- ren bir yasa tek lifini görüşüyonız; ama yasa teklifinin görüşmeleri Tarım Ba- kanı'yla başladı, sonra TRT'den sorumlu Devlet Bakanı'yla de- vam etti ve şimdi de Sağlık Ba- kanımız burada" dedi. AKP'li Alim Tunç, "Spor, bütün bakanlarımızı ilgilendiriyor" de- yince, CHP'li Harun Akın, "Spor geniş kapsamlıdır, sağlık, spora yakın" diye tepki göster- di. CHP Grup Başkanvekili Ke- mal Anadol ise "Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur" diye- rek AKP'lilere laf attı. CHP'li Er- sin, diğer bakanları da görüş- meye davet etti: "İlginç bir durum, her maddede başka bir bakan. Su içmek için kulise çıkıyorum, döndüğümde bakıyorum bakan değişmiş. Bir de Kültür Bakanı gelirse; eğer gözleri açıksa onu da bek- liyorum. Tam rahatlarız, güzel bir görüşme yapanz." Kutlu'dan ağzı yananL. AKP Adıyaman Milletvekili Hüsrev Kutlu, olay yaratan çıkışları ve esprileriyle partinin en renkli isimlerinin başında yer alıyor. AKP yöneticileri, sık sık tartışma yaratması nedeniyle Kutlu'nun parti adına konuşmasını pek istemiyor. AKP Grup Başkanvekili Faruk Çelik, bu duyarhhklarını bir anısını anlatarak özetledi: "Cumhurbaşkanı'nın veto ettiği biryasayla ilgili olarak konuşacak birini arıyordum, Hüsrev Bey yanıma geldi. Sıkıntımı anlatınca 'Sayın Başkan, bu benim konum ben konuşurum' dedi. Ben de, 'Fazla uzatma, bir iki cümleyi geçmesin' dedim. Konuştu konuştu, konuşmanın sonunda bir fıkra anlattı. Genel kurul birbirine girdi, yarım saat ara vermek zorunda kaldık." Çelik, geçen günlerde yine Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in veto ettiği bir yasayla ilgili grup adına konuşacak bir milletvekili arıyordu. Kutlu yanına geldiğinde "Vetolu yasayla ilgili grup adına konuşacak milletvekilini belirlemeye çalışıyorum. Ama bu kez olmaz, sen aklından bile geçirme" dedi... Türk mahkemesînde Amerikan yeminî! TBMM Dilekçe Komisyonu, geçen hafta gündemine kimi televizyonlarda reyting rekorları kıran gelin kaynana programları ve aile içi sırların, kirli çamaşırların milyonlarca insanın önüne döküldüğü kadın programlarıyla ilgili şikâyetleri aldı. Elbette, ölen dizi kahramanlarının ardından gazetelere "ölüm ilanları" verilmesine neden olan mafya dizileriyle ilgili şikâyetler de komisyon gündemindeydi. Komisyonun bilgisine başvujduğu Psikolog Ferhunde Öktem televizyonun insanı "etkileme gücü"nü çarpıcı örneklerle anlattı. öktem, özellikle çocukların televizyonda izlediği film ya dizi ahramanlarına öykündüğünü, "Çocuklar artık büyüyünce polis, öğretmen, doktor değil, film kahramanı olmak istiyorlar" diye açıkladı. Artık günümüzde büyüklerin de kendilerini televizyonda izledikleri karakterlerle "özdeşleştirdiğini" vurgulayan Öktem, ilginç bir anısını da anlattı: "Türk dili konusunda oldukça yetkin bir hocamızla bir dava nedeniyle bilirkişi seçilmiştik. Mahkeme duruşma salonunda hâkim, yemin etmemizi istedi. Hocamız bir anda Amerikan filmlerindeki gibi sağ elini kaldınp yemin etmeye başladı. Tabii uyan üzerine bu durumu düzeltti. Aslında hocamız tamamen farkında olmadan bu davranışa yönelmişti." Türey Köse, Ayşe Sayın, Emine Kaplan, Bülent Sarıoğlu rbmmeuın «ttnetnettr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle