Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 15 MAYIS 2005 PAZAR
HABERLER
Turizmcilerih çabası Almanya'dan gelen charter uçaklannm başka ülkelere gitmesini engelledi
Mi izni skandalıönlendi_,..[.. f _ _ „ _AYKUT KUÇUKKAYA
Hollanda ve Almanya'ni|n ardından
lsviçre ve Fransa da "bakıtn yetersiz-
liğüıi" gerekçe göstererek Ö2fel Türk ha-
vayolu şirketi Onur Air'e h^va sahası-
nı kapatırken birbırı ardında gelen ya-
saklar Türk sıvil havacılığjnın sorgu-
lanmasına yol açıyor.
Hükümet, yann Lahey'de yapılacak
Hollanda-Almanya ve Türkıye heyet-
leri arasındaki toplantının' sonucunu
bekleme karan alırken baz^ yetkililer-
den sert mesajlar gelmesi, tlurizmcile-
ri kaygılandınyor. UlaştırmajBakanı Bi-
nali Yıldırını, "Ankara'nın, Almanya
ve Hollanda charter scferlerinc bir en-
gelleme gctirdiği" yönündekı ıddiala-
n yalanlarken yaşanabilecejk bır skan-
dalın son anda önlendıği de prtaya çık-
tı. Türk Sivil Havacılık Kıufıunu'nun,
ılave seferlerle gönderilen J\lman tu-
ristlerin Türkiye'ye inmesipe bir süre
izin vermediğı, bıınıın üzenne Ispan-
ya'dakı bazı turızm bölgelenyle Yu-
• Türk Sivil Havacılık Kurumu, ilave seferlerle gönderilen Alman turistlerin
Türkiye'ye inmesine bir süre izin vermedi. Bunun üzerine Ispanya, Yunanistan ve
Kıbrıs Rum kesimi devreye girdi. Almanya'daki Türk turizmciler ve Kültür ve
Turizm Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ali Alp sorımu son anda çözdü.
nanistan ve Kıbns Rum kesimi yöne-
timi bu uçaklara ıniş iznı verebılecek-
lerini bildırdı. Ancak devreye Alman-
ya'daki Türk turizmciler ıleKültür ve
Turizm Bakanlığı Müsteşar Yardım-
cısı Ali Alp girerek ucakJarın diğer ül-
kelere inmelennı önledi.
Turizmciler tepklll
Türkıye Seyahat Acentaları Bırliği
(TÜRSAB) Başkanı Başaran Ulusoy,
yaşanan olayın uluslararası temayülle-
re sığmadığını ve alınan bu yanlış ka-
rann bır an önce düzeltılmesinı bek-
lediklerini söyledi. Avrupa- Türk Tu-
rizm lş Konseyi Kurucu Başkanı Hü-
seyin Baranerde OnurAır havayolu şir-
ketının seferlerinin durdurulmasının
AB normlarına uygun olmadığını söy-
ledi. Baraner, "Yolculann uçağa bin-
dikten sonra uçaktan indirilmeleri bu-
günekadargörülmüşşey değil. Her şe-
yin bir yöntemi var. Burada bu şekilde
şov yapılması hoş değU" dedi.
Baraner aynca, Türk Sıvil Havacı-
lık Kurumu'nun, ilave seferlerle gön-
derilen Alman turistlerin Türkiye'ye in-
mesine bır süre izin vermedığini, bu-
nun üzerine Ispanya'dakı bazı turizm
bölgelenyle Yunanistan ve Kıbns Rum
kesimi yönetimının bu uçaklara inış
ıznı vercbıleceklerini bildirdiklerinı
belırterek, Turk tunzmciler olarak Kül-
tür ve Turizm Bakanlığı Müsteşar Yar-
dımcısı Ali Alp ile birlikte devreye gi-
rerek uçakların diğer ülkelere inmele-
rini önlediklenni kaydetti.
Almanya'da önemlı bır turizm şirke-
ti olan FTİ Tounstik şırketinın sahıbi
Dietmar Gunz da, Türk turızmıne za-
rar verilmesinin önlenmesı gerektığı-
ni belirterek "Türk turizm ve havayo-
lu şirketlerinin adlannın korunması
için koordineli çalışmalı ve birlik olma-
lıyız. Aksi takdirde güvenin yeniden
kazanılnıası yıllar sürer" dedi. Gelış-
melerın gelecekte ne yönde olacağını
bilemedığinı ıfade eden Gunz, "Geliş-
meler medyanın tutumuna bağlı. l ma-
nm siyasetçiler de aptallık edip olayı
abartmazlar" dıye konuştu.
Buarada, OnurAır'denyapılanaçık-
lamada, "Havalimanlarında kalan 40
bin yolcunun taşınması için, yasağı ko-
yan Hollanda ve bu yasağa katılan Al-
manva, Fransa veIsviçre'nin kendi ha-
vayolu şirketleri adına istedikleri uçuş
iitinleri I ürkiyetaranndanreddedildi.
Yolcular ağırhklı olarakTürk şirketle-
ri taranndan taşınıyor" denildı.
Devlet Hava Meydanlan Işletmele-
n Antalya Havalımam Başmüdürü Os-
man Serdar, Onur Air'e uygulanan
uçuş yasağının tamamen tıcari kaygı-
lardan kaynaklandığını öne sürdü. Ser-
dar, "Bunun alrında yatan sebep şu-
dur; Onur Air, o ülkelerin kendi bay-
rağınıüjşıymıuçaklanlan daha fazlavoİ-
cu getiriyor. Tamamen ticari amaçlı ve
kasıtlı ahnmış bir karardır" dedi.
Ulaştırma Bakanı Yıldınm ıse di-
ğer açıklamalann aksıne "Ankara'nın,
Alıııanva ve Hollanda charter selerle-
rine bir engelleme getirdiği" yönünde-
kı ıddıalannı dün yalanladı. Yıldınm
konuyla ilgili şunlan söyledi: "Hiçbir
sebep olmadan bizinı böyle kafadan
bir engelleme, bir karşı uygulama ge-
timıenıiz söz konusuolmacü. Herzaman
bizim rutin denetimlerimizbütün uçak-
lara devam ediyor."
'DAHA ÇOK GÜYEN VERİYOR'
Avrupalı
turistsilahlı
poliş istiyor
CAN HACIOĞLU
ESKİŞEHİR- Hatay Mus
Üniversitesi'nden Doç. Dr
araştırma görevlisı Yasin liilim taranndan yapılan
araştırma, Avrupalı turistlcrm Türk polisini silahlı
görmek istedığını ortaya koydu. Araştırmaya
katılan turıstler, "Türk polisi silahlı daha güven
veriyor" dediler. Anadolu
afa Kemal
Cevat Tosun ıle
Ünıversitesi'nce
düzenlenen "Türkiye'de Havayolu Ulaştırması ve
Turiznide Yeni Ufuklar" sempozyumunda Yasın
Bilım, "Avrupalı lüristlen|n Gözüyle Türk Polisi ve
Türk Poüsinin GüvenUk Hfzmetleri" konulu
çalışması hakkında bilgı verdı. Çalışma
kapsamında Antalya'ya ge,len çeşitli ülkelerden
413 kişiyle görüştüklerini |belirten Bilim, turistlerin
yüzde 50'sının Türk polisifti kendi ülkelerindeki
güvenlik görevlilerine bentzettiklerinı söyledi.
Turistlenn yüzde 30.2'sinıiı Türk polisini pozitıf
bulduğunu, yüzde 5O'sinıntde kararsız olduğunu
ifade cden Bilım, şöyle konuştu: "Turistlerinyüzde
48.3'ü Türk polisinin silah taşımasının daha iyi bir
güvenlik algılamasını sağladığı tikrini savundu.
Orneğin tatil amacıyla Türkiye'ye gelen bir İngiliz
polis memuru ile yapılan mülakalta, tngiltere'de
polis memurlarının üzerlerinde silah taşımadığını,
fakat turist olarak yabancı bir ülkede daha iyi
koruma sağlaması açısından silahlı polis varlığının
olunılu olduğunu, silahlı bir polisin birçok suç
unsurunu suç işlenıeye hazirlamadan önce öıüeyici
bir etkisinin olabilcceğini ifade etmiştir. Yinc yapılan
nıülakat çalışmalarıııda bayan turistler silah taşıyan
polise daha çok güvendiklerini ve polisin silah
taşunasının gerekli olduğunu ifade etmişlerdir."
Çevrelerinde polis gören tıjıristlerin daha mutlu
olduğunu belırten Bilım, "Turistlerin sadece yüzde
3'ü çevrede polis gördüklerinde 'Bir şey mi var?'
diye korktuklannı söylediler. Turistlerin Türk
polisini sevdiği ve saygı duyjduğu görülüyor" dedi.
SARIGERME'DE ALARM
<tarettaiar
tehdit altlnda
DENİZLİ (AA) - Pamukkajle Üniversitesi (PAÜ)
Fen Edebıyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim
Üyesi Yrd Doç. Dr. Yakııp Kaska, Muğla'nın
Sarıgerme beldesi sahılındp artan yapılaşmanın,
caretta carettalar için tehlike oluşturduğunu
söyledi. Dalyan ve Sarıgerme'deki
denizkaplumbağalanyla ılgilı 4 yıldır çalışma
yapan ekibin başkanı olan Kaska, çalışmaların bu
yıl PAÜ'nün desteğiyle öğretim üyeleri ve
öğrencilerden oluşan 10 kişilik bir ekip tarafından
yürütüleceğini belirttı. Caretta carettalar için
Dalyan'da çok fazla sorun bulunmadığını, ancak
aynı şeylerin Sarıgerme içikı söylenemeyeceğıni
ifade eden Kaska, "Buradâ 4 yeni tesis yapılnıakta.
Dolayısıyla bu bölgedeki sahil şeridinde bir
yoğunluk oluşmakta. Yeni yapılan tesisleı;
denizkaplumbağalan için büvük tehdit
oluşturuyor" dedi. Sarıgertne'de 100 dolayında
yuva bulunduğunu, artan insan yoğunluğunun
yuvaların vc caretta carettalların bıraktığı
yumurtalann tahnbıne yol açacağını kaydeden
Kaska, şöyle konuştu: "Tiirkiye'de turizm sadece
deniz, kıım ve güneşten iba ret değil. Eko tıııizmi de
öne çıkarnıalıyız. Bunun için Sangerme
bölgesi uygun yerlerden biri. Buradaki biyolojik
zenginliği turizmin hizıııetine sunabiliriz.
Turizmden gclir elde edeceğiz' diye, çevreyi ve
dünyanııı üzerinde önenıle durduğu caretta
carettalann geleceğini tehlikeye atnıamahyız. Yanlış
yapılaşmayla bozulacak ekolojik dengeyi hiçbir
nıaddi değerle ölçemeyiz."
Antalya'da hava sıcaklığuun artmasıyla turistler denize akııı etti. Sahilleri dolduran turistler güneşin altında güzel bir gün geçirdi.(Fotoğraf:AA)
•• •*
Oger Tur Başkanvekili Nina Oger: 1 milyon 400 bin turist getireceğiz
Tatil için tercih TürkiyeANTALYA (AA) - Oger Tur Yönetim
Kurulu Başkanvekili Nina Öger, bu yıl
Türkiye'ye 1 milyon 400 bin tunst
getireceklerini söyledi. Nina Öger, geçen
yıl Türkiye'ye 1 milyon 250 bin tunst
getirdiklerine dikkat çekerek "Bu yıl
Türkiye'ye 1 milyon 400 bin turist
getireceğiz. Türkiye'nin yanı sıra
Almanya'dan Öger olarak Küba, Dominik
Cumhuriyeti, Mısır, Tayland, Sri Lanka,
Malta, KKTC ve Güney Kıbrıs'a 100 bine
yakın turist götüreceğjz" dedi. Türk
turizmınin iyi konumda bulunduğunu da
ıfade eden Oger, Alman turistlenn Ispanya
ve Italya'dan sonra en fazla Türkiye'ye
tatıle geldıklerıni belirttı. Türkiye'nin
Avrupa'da tatil için bir numaralı ülke
konumuna geldığinı de kaydeden Öger,
tspanya ve îtalya'nın bölgesel olarak
pazarlandığı için daha başarılı olduğunu,
Türkiye'nin ise hâlâ bir bütün olarak
pazarlandığını, en kısa sürede Türkiye'nin
de bölgesel olarak (Antalya, Fethiye gıbi)
pazarlanması gerektığini vurguladı. Oger,
Türkiye'nin tanıtımını her şeyın üstünde
tuttuklarını da belirterek "Türkiye'nin
tanıtunına büyük önem veriyoruz. Bu yıl
için 1 milyon 200 bin adet 8 ayn Türkiye
kataloğu bastırarak dagıttık. Hemen
hemen her getirdiğimiz turist için bir
katalog bastırdık. Öger olarak özellikle
bölgesel tanıtıma ağırlık veriyoruz" diye
konuşlu. Antalya'da tatil anlayışının
gıderek değışmeye başladığını da
vurgulayan Nina Öger, yaz aylarında tatile
çıkanlann genellikle haftalık veya iki
haftalık sürelerle geldiklerinı, son
zamanlarda hafta sonlarını birleştirerek 3-5
gün sürelı "kaçamak tatirierin
yaygınlaştığını, uçakla 3 saat mesafede
olan Antalya'ya bu şekilde tatıle gelenlerin
sayısının arttığını kaydetti.
Kayıtlara göre bugüne kadar Türk turistlerden Moğolistan'a giden olmadı
Bozkırda keşfedilmemiş ülke3 3
Moğolistan tabiat ve kültürel zenginlikleriye dikkat çekiyor. (Fotoğraf:AA)
ULAN BATOR / AJNKARA
(AA) - Orhun Anıtlan'ndan
Gobı Çölü'ne, step ıklımıne
dayanıklı kısa boylu
prezavalski cınsı atlanndan
nadır bulunan kar leoparlarına,
Buda heykellenne, hâlâ
koruııan kıl çadırlarına,
koyunlarına kadar birçok
tabiat ve kültürel zengınliğe
sahip olan Moğolistan,
umudunu turızme bağladı.
Moğolistan hükümeti 2005
yılını "MoğoUstan'ı Ziyaret
Yıh" ılan ederken, ülkenın
bakır doğasının turizm
faalıyetleriyle ıyı dövız
kazandınlabıleceğını düşünen
Ulaştırma ve Tunzm Bakanlığı
yetkilılen, Moğolistan
turizmınin çevreye ve doğaya
dayandırıldığını, bu ülkeyi
ziyaret eden turistlere at
binme, balık tutma, orman
safarisı, dağcılık turları, kar
leoparlarını ızleme-gözleme
turlan, bozkırlarda gezınti
imkânları sunulduğunu
belirtıyorlar. Ulaştırma ve
Tunzm Bakanlığı yetkıhleri,
"Diğer ülkelerde insan eliyle
yapılmi'} her şeyi görebilirsiniz.
Ülkemizde ise yüzyıllardır
özelliği bozulmamış kıl
çadırlarda kalahilir, deveye
biner, çöllerimizde ve
ormanlanmızda dolaşabihr,
berrak sulanmızdan
içebilirsiniz" diye
konuşuyorlar. Özellikle at ve
kuş türleri bakımından zengin
olan ülkede, Ulan Bator'dan
cıplerle çıkan turistlere
yollann olmadığı uçsuz
bucaksız yan çöl bozkır
alanlannda vahşi atlar eşlık
ediyor. Edınilen Türk tarıhinde
önemlı bir yen bulunan
Moğolistan topraklarına,
kayıtlara göre bugüne kadar
hıç Türk tunst gelmemiş.
Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan'ın önümüzdeki
temmuz ayında bu ülkeyi
ziyaretinde iki ülke arasında
turizm konusunda somut
adımlar atılacağı da öğrenildı.
Moğolistan'ın TürkJer için
ayn bir önemı bulunuyor.
YakJaşık 280 yıl önce
bulunduklannda bütün bilim
çevrelennin dikkatini çeken ve
Türkçenın ilk yazılı kaynakJarı
olan Orhun Abidelen, Türk
adının geçtığı ılk Türkçe
metinler bu ülkede bulunuyor
PAZAR
ORHAN BURSALI
Atatürk,
Devletçilik, Erdemir
Genelkurmay Başkanlığı, "Bilgi Çağında ve Tek-
nolojik Gelişmeler Işığında Toplum, Yönetim, Yöne-
tici ve Lider Yaklaşımları" konulu uluslararası sempoz-
yum düzenledi. Dünyayı değiştiren teknolojık gelişme-
lerirı yarattığı yeni ilişkiler ve özellikler, uzmanlarca
tartışıldı. Genelkurmay, çağı belirleyen yeni ana kav-
ramları ve çok yönlü etkilenmeleri yakından izliyor.
Sempozyumun ev sahipliğini Genelkurmay II. Baş-
kanı Orgeneral llker Başbuğ yaptı. Sayın Başbuğ, kap-
samlı konuşmasında, bilgi toplumu kavramını tartış-
tı ve sorular yöneltti. Aynı şekilde, liderliğin tanımı
üzerinde durdu. Burada şimdilik, Atatürkçü Düşünce
Sistemi'nin ilkeleri arasında saydığı devletçilik kav-
ramıyla, bugünkü güncel gelişmeler arasındaki ılişki-
ye değineceğim.
• • •
Sayın Başbuğ'a göre, akla ve pozitif bilime dayalı
laiklik, ulusal egemenlik, ulus devlet ve tam bağım-
sızlığın yanı sıra, "Devletçilik" de Atatürkçü Düşün-
ce Sistemi'nin ilkelerinden biri.
Atatürkçü Düşünce Sistemi, Mustafa Kemal dö-
nemine ait, geçmişe ilişkin ilkeleri mi anlatıyor, yoksa
günümüzde uyulması önerilen bir ilkeler bütünlüğü-
nü mü? Başbuğ'un konuşmasında "Devletçilik", bu
soru çerçevesinde gri alandadır ve tartışılmayı bek-
lemektedir.
Devletçilik, Atatürk'ün sermaye birıkımi ve burjuva-
zisi olmayan ülkenin çözümüdür. Burjuvazi de geliş-
tırilmeye çahşılmaktadır. Başbuğ, Atatürk'ten alıntılı-
yor: "Türkiye'nin uyguladığı devletçilik sistemi... Sos-
yalizm kuramcılarının ilen sürdükleri fikirlerden alına-
rak tercüme edilmişbirsistem değildir. Bu, Türkiye'nin
ıhtiyaçlarından doğmuş bir sistemdir."
Ve Başbuğ bugün için bir sonuç çıkarıyor: "O'nun
bu sözlerinden de devletçilikanlayışındakihâkim fak-
törün, Türkiye'nin ihtiyaçları olduğu görülmektedir."
Yeniden sorarsak: Devletçilik, o zamanki ülke ihtı-
yaçlarının zorunlu kıldığı ve bugün için gündemde ol-
mayan bir konu mu görülmekte? Kısa tartışmamızda
gerçi bu konu pek açıklığa kavuşamadı, ama Genel-
kurmay Ikinci Başkanı, devletçiliğin sosyal devlet
yönüne vurgu yaptı...
Başbuğ, aslında tamamen katıldığım birtanım ya-
pıyor: "Atatürkçü Düşünce Sistemi çağdaş uygarlık
düzeyinin üzerine çıkılmasını temel hedefalan, bu he-
defe ulaşmakiçin akıl ve bilımin yol göstericiliğini ka-
bul eden, dinamik bir dünya görüşüdür."
Mustafa Kemal de, zaten, "Manevı miras olarak
hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bı-
rakmıyorum. Benim manevi mirasım bilim ve akıldır.
Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel
istikamette aklın ve bilimin rehberliğini kabul eder-
lerse, manevi mirasçım olurlar" sözleriyle, dinamik bır
dünya görüşünü miras bırakmıştır. Çünkü hertürlü "ka-
lıp düşünce" zamana karşı duramayacak ve yıkılıp gi-
decektir. Mustafa Kemal ise sonsuzluğu ve süreklili-
ği aramaktadır...
"Dinamik bir dünya görüşü", şüphesiz çağını an-
lamaya çalışır, doğmalardan arınmıştır. Bu görüşe gö-
re, devletçilik, bir miras olamaz...
• • •
Ama, Mustafa Kemal'in devletçiliğinden, bir miras
vardır. Başbuğ'un da vurguladığı gibi "Türkiye'nin ih-
tiyaçları".. "Türkiye'nin ihtiyaçları", dinamik düşün-
cenin itici gücüdür.
Dinamik düşünce ve ülke ihtiyaçları, "izm "lerin
"donmuş kalıplarını" reddeder, onları süregenleştir-
mez, ama onlardan işine gelenleri "araç" olarak kul-
lanır, kullanması gerekır. Devletçilik bir "izm" ise, libe-
ralizm ve neoliberalizm de bir diğer uçtaki "/zm"dir.
O zaman, "dinamik süreçten" bakarak şunu tartış-
malıyız: Ülke ihtiyacı, orta vadeli olarak neyi gerekti-
riyor? Ekonomik alanda, temel yönlendirici nitelikle-
re sahip olabilecek örneğin Erdemir, Tüpraş gibi çok
önemlı potansiyellerin üstelik "yabancılara" satılma-
sını mı?
Bu, "Türkiye'nin ihtiyacı" mıdır?
Hiçbir ulusal-uluslararası ayrım yapmayan ve her
şeyi satan ekonomik anlayış "Türkiye'nin ihtiyacı"
mıdır ve bu bakış ülkeyi "muasır medeniyetin üzeri-
ne" çıkartırmı?
Yoksa, orta vadeli bakıldığında, bugün dinamik
düşünce, birkaç ekonomik "tekeli", ülke yararı için
dünyaya karşı bir "savunma" ve "saldırı" burcu ola-
rak kullanmayı mı gerektirir? Ulusun genel çıkan için?
Bir başka soru: Günümüz dünyasında, devletin se-
çıcı alanlarda akılcı yönlendıriciliği olmadan, Türkiye,
"öndekilere" yetişebilır mi? (Düşünmek ve kıyaslamak
için: Çin, Hindistan, Güney Kore, Malezya, Tayland...)
Günümüz Türkiye'sınde devletçilik, ülkeyi bir yere
götüremez. Yurttaşının yaratıcılığını öldürür.. Ama, hü-
kümetlerin ekonomide birçok konuda iticiliğı, yönlen-
diriciliği olmadan, elinde bazı temel araçlar olmadan,
şu vahşi rekabet dünyasında ülke hiçbir yere varamaz...
Bir Erdemir'i bile alacak sermaye büyüklüğünün ol-
madığı ülkede, tam serbest piyasa kapitalizmi veya
neoliberal anlayışla "köşeyi dönebileceğimizi" dü-
şünmek, bizim değil, yabancının, gelişmişin bize da-
yattığı düşüncedir... Dinamik düşünce, burada nere-
de?
"Salı" yazısında bu açıdan Babacan'ı ve hüküme-
ti tartışacağım...
obursali@cumhuriyet.com.tr.
Okumoyazmanın yaşıyok
Beyoğhı ve Şişli Halk Eğitim Merkezi ile 21. Yüzyıl
Eğitim Kültür Vakn (YEKİJV) taı alından düzenle-
nen okumayazma ve çeşitli kursları bitirenlere dip-
lomaları törenle verildi. YEKÜV Nilüfer Gökay Eği-
tim ve Kültür Merkezi'nin bulunduğu Kallavi So-
kak'taki törene YEKÜV Yönetim Kurulu Başkanı
Gülbin Sözen, Beyoğlu Halk Eğitim MUdürü Ahmet
Yılmaz, halk eğitim öğretmenlcri ve kursiyerler ka-
tıldılar. Sö/en, masörlük kıırsıında 15 kişinin başa-
rılı olduğunu, okumayazma kıırsııııclavsa 35 kişinin
başanlı olduğunu belirtti. (SERVET ALÇ1NKAYA)