Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 5 NİSAN 2005 SALI
OLAYLAR VE GORUŞLER
EVET / HAYIR
OKTAYAKBA1,
Hiçbir Kitap Yok Edilemez!
"Kapıyı açtılar, beni karanlık bir
odaya soktular. Bir yer aradım.
Zorlukla, oturacak bir sandalye,
o da yok! Elimle orayı burayı yok-
ladım, bir kâğıt yığınının üstüne
uzandım. Sabah olunca baktım,
altımdakiler kitapmış! Toplatılmış,
sakıncalı bulunmuş.... Birini çek-
tim, ne görsem, Sait Faik'in ün-
lü 'Medar'ı Maişet' romanı..."
Bu olayı ünlü bir şairden dinle-
miştim. Cebinden para ödeyerek
yayımlatmıştı Sait bu kitabı! Han-
gi düşünceyle toplatılmıştı, bil-
mem! Daha önce, "Kestaneci
Dostum" öyküsüyle başı derde
giren Sait Faik ne yapsın, roma-
nın yeni baskısında adını değiş-
tirdi: "Birtakım Insanlar" yaptı.
'Kestaneci Dostum'u da 'Mahal-
le Kahvesi'...
Şu günlerde soruyorlar: 'Kitap
yakılırmı?' hemen akla, Hitler'in
Propaganda Bakanı Dr. Go-
ebels'in kitap yakma gösterileri
geliyor. Bir üniversite bahçesine
yığmışlar, Freud'ları Mann'ları,
Remarque'ları, Gide'leri vb. ya-
pıtları. Bağırarak, şarkılarsöyleye-
rek, ilkel kavimlerdeki gibi dans-
larla yakıp külünü havaya savur-
muşlar!
Orhan Pamuk'un kitapları her
yerde apaçık satılıyor. Ama, biri çık-
mış toplatmaya kalkmış, bir ta-
nesini bile bulamarnış!
Kimi zaman öfke, çok aşırı duy-
gusallığa kendini kaptırış, böyle
ters işleryapar. Pamuk, öteden be-
ri kendini tanıtmasını, kitaplarını
sattırmanın yolunu iyi bilen birya-
zanmız. Böyle bir olay, işine de gel-
miştiriŞimdi 'neyazmış, neetmiş'
diye okurlardaha da meraklanmaz
mı?
Zaman zaman ülkemizde kitap
düşmanlığı gündeme gelir, getiri-
lir. Listeleryayımlarlar, şu şu kitap-
largenel kitaplıklardan, okul kitap-
lıklanndan kaldırılrnalı, derler! Yal-
nıztoplumsal gerçekleri duyuran-
ları değil, aşk romanlarını bile ya-
saklamak isterler... Bir de 12 Ey-
lül'lerdeki gibi toplumun karma-
şık günlerinde yaşananlar var. Sa-
bah karanlığında evleri basıp ki-
tap aramak, toplatmak.. o kitap-
ları, evine, kitaplığına alıp koyan-
ları suçlamak!..
O günleri yaşayanlar bilir. Nice
aydınımız, hatta profesörümüz,
kitapları sobada yaktı, denize at-
tı, toprağa gömdü, makasla par-
çaladı! Bir emekli albay dostum an-
latmıştı, Mao'nun, Nâzım'ın ki-
taplarını almış, okumuş, sonra bir
de bakmış ki "haziran harekâ-
f/"ndaevleraranacak, gitmiş kar-
şıki harap çeşmenin arkasındaki
kör kuyuda saklarnış...
Salim Şengil'in yayımladığı ki-
taplar basımevinden alınmış, bir
depoda saklanmıştı. Muzaffer
Erdost'un başına da geldi böyle
birşey; onun kitapları datoplatıl-
dı, yakıldı, yok edildi. Hangi biri-
ni saymalı?..
Bir kitabı beğenmezseniz, dü-
şüncesini zararlı bulursanız, onu
yok ederek ortadan kaldıracağı-
nızı sanırsanız, yanılırsınız! Saldı-
rıya uğrayan her kitap okurda da-
ha büyük ilgi uyandırır. Yapacak
tek şey, o kitabın karşısına yeni bir
kitapla çıkmaktır. Bir insanı yak-
makla eştir bir kitabı yakmaya kal-
kışmak... Abdülhamit dönemin-
de toplatılan 'zararlı' kitapları ya-
kacak yer bulamamışlar, Çem-
berlitaş Hamamı'nda yakarak yok
etmişler! Okuyun Hıfzı Topuz'un
'Basın Tarihi'ni, görün!..
Ne zaman bir kitaba haksızca
saldırılırsa, o kitabın değeri artar!
Bugün kitap, gazete, dergi oku-
yucusu ülkemizde utanılacak bir
sayıda ise suç, kitap düşmanla-
rınındır. Bir halkı, karanlığa, ilkel-
liğe mahküm etmeye kalkışanla-
rındır.
îstinaf ve Yargıtay
Ömer FARUK EJVltNAĞAOĞLU Yargıtay CumhuriyetSavcm
1
876 yılında (her ilde) kurulan,
ilk derece nıahkemclcri ile Yar-
gıtay'ın arasında görev yapan is
tinaf mahkemeleri, "hukuk dev-
rimi" kapsamındaşer'i nıahke-
melerie hirlikte 1924yılında kaldırılmış-
ur. Îstinaf yolıınun kaldınlmasindakı te-
mel gerekçe, sadece çalıştırılacak kad-
ronun bulunamaması ya da bu mahke-
melerin, yargılama sürecini uzatmasi
mıdır? Yazı, bu soruya yanıt aramakta-
dır!
Yargıtay, kurulduğu 1868 yılından be-
ri temyiz mahkemesi kımliğiyle "yük-
sek mahkeme" görevini yerine getir-
mckte olup; 1922'ye kadar tstanbul'da,
1920-1923 arasında başkentın dışında
Sıvas'ta görcv yaparak, 1923 yılında ise
Eskişehir'e taşinmıştır. "Siyasetin etki
iilanı dışında ve anında ilclişnıı kııı-aıııa-
yacagı bir oıtanıda çalışmak" düşünce-
siyle, siyasetin yoğun yaşandığı Anka-
ra yerine Sıvas ve Eskişehır'de çalışan Yar-
gıtay, düşünülen endişelerin gerçekleş-
memesı iizerine, 1935 yılında Ankara'ya
taşııımıştır. Bu durum devletı kuran iıa-
denin, yargıya bakış açısı yönünden dik-
kat çekıcidir.
BilimscL, siyasal vc yargısal çevreler-
deki tartışmalar, bölge adliye (istinaf)
mahkemelerikonusunusürekligündem-
de tutmuştur. TBMM'de kabul edilen
26.9.2004 tarih ve5235 sayılı yasa ile lek-
rar kurulan bölge adliye mahkemeleri-
niıı, anılanyasanın 01.62005 olanyürür-
lük tarihinden sonraki îki yıl içerisinde
göreve başlaması öngörülmüştür.
îstinaf, ilk derece mahkemeleri (yanı
yerel mahkemeler) ile temyiz mahke-
mesi arasmda söz konusu olabilen bir ya-
sa yolunun adıdır. Bu yasa yoluna bak-
makla görevlı malıkemelere de, istinaf
mahkemeleri adı verilmektedir. 5235 sa-
yılı yasa ile "istinafyasayolu" getirilnıek-
te vebu işle görevli olanmahkemeleriçin
de "bölge mahkemelcrT adı kullanıl-
maktadır.
Kararlarının önemli bir bölümfi Yar-
gı(ayincelemesineaçılmayan,nıaddi(olay)
denetim de yapmak üzere "yeni bir dö-
nemin başlangıcı" nitelemesiyle kurulan
bölgemahkemelcriyle(veçıkânlandiğer
yasalarla), başlayan ya da kapanan han-
gi dönemdir? Kaldîrılan istinaf, şiımli
neden kurulmaktadır?
Idari yargı alanında 1983 yılında, ida-
re ve vergi mahkemeleriyle birlikte, "böl-
ge idare mahkemeleri" de kurulmuştur.
Kurulan bu yapıda "asılhukuksal dene-
tim organı", üanıştay olup, bölge idare
mahkemelerinin yetkileri dar, iş sayısı ise
düşük oranlıdır. Ancak adli yargıda fark-
lı bir yapılanmaya gidilnıektedir.
Ülkemizde "bir hukuk siyasetininge-
reğJolarak", kararların kesinlik sının ile
suç ve ceza siyasetine yönelık ılkeler
konulamamış, ilkesiz söylemler ise ya-
salaşmıstır. Ancak önem derecesi düsük
suçlara ilişkin kararların, kesin olması,
tnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi'nin
ekı olan (ülkemizde henüz uygulamaya
sokulmayan) 7. protokoleuygundur. Ce-
za yargılaması için söylenenler, genel-
de hukuk yargılamalan için de geçerli-
dır. Yargıtay'da inceleme siircsinin uza-
nıası,bölgemahkemelerinin kunılmaıııa-
sından değil; temyizi olanaklı işlerin iyi
saptanmamasından, rıüfusla birlikte so-
runlaruı da zamanla artnıasına paralcl
olarakişyiikiinündebüyümesindenkay-
naklanmaktadır. Bu durum kuşkusuz
Yargıtay'ın "içtihat mahkemesi" kiınli-
ğini gölgelcmektcdir.
İstinafmahkemeleri,ülkemizde yargı-
dakisorunlarıçö'/ecek"yenibiryapılan-
ma" gerekçesiyle$avunulurkcn,analitik
birincelemeden uzakdurulmaktadır.İs
tinafı öneren AB, önerisiyle de yetin-
meyerek bu mahkemelerın kurulacağı
yerler arasmdaAnkara, Diyarbakır ve Er-
/urum'u ismen söylemektedir. 5235 sa-
yılı yasanın kabulü beklenmeden, 2004
yılı Teınmuz ayında Diyarbakır ve Er-
zurum bölge adliye mahkemelerinin ar-
Adınız?.. Adresiniz?.. Mesleginiz?..
İşte hediyeniz!Akbank'taki bilgilerinizi 1 Mart - 31 Mayıs 2005 tarihleri arasında güncelleyin.
Böylece biz size daha iyi hizmet verelim, siz de birbirinden değerli hediyeier
kazanma fırsatını yakalayın.
Bilgilerinizi nasıl güncelleyeceksiniz?
01 Mart-31 Mayıs 2005 tarihleri arasında,
> En yakın Akbank şubesıne uğrayarak,
> Veya Akbank Telefon $ubesi 444 25 25'i arayarak,
> www.akbank.com adresindeki formu doldurarak,
> veya Akbank internet Subesi'ne tıklayarak.
Hıı ktmp«nyB, Akbdiık T.AS tarofmdan Mtllı Pıyanqo Idaresrnın BÛ7 I.MPI.O 1300 ()?/?/.! 919 sayı ue 2\ 02.2005 tslihll îzni ilfi gprcfklpçttnlmpktedıı 01 Ü3 2005 31.05 2005 tafihleri nr.i'iinflfl Akbank 9ubet«nndf, www.akbank com da vp Int^rnet '^ube^ı rıdt- buiunvn bılgı gunccllrmr fnrml^rmı
dnlriunmk veya juh*tarde buluıidit ınüvtari tamslfcllfiıi ya da çâqrı mtrkril artcılt^ıyla dogrudnn bllgtatyar bıstemı üifrindf rnüster bllgılcnrıı gıınc^llfypn gerçek kı>ıler, adı geçen kanaltdrda '.nruljn sorulars y-iml veıeıek şu bılgı dldiıldMnı doldurduklnn takdird* ç«kıli9« katıtdbılüi.ükter(Jır
MutUka dolduıulfiıa';] gorekenler od/söyad, düğum tirillı, Sflcllsn bplgc numara'it, MÇİLvr ı[etı&ını adrMİns baglı olarak pv/ış ndrps bılqi5i, m*fttk> unvan. ID türu Fn a? hırının Etoldurulntası g»rek«nl« MDStsri No/Akkart Nn/Krpfiı Kartı Na/Şub* Adt-HMıp NÜ. Kımlık Tıpı llıîHsım Arirpsı, ralafon
T.ı;helerH n Mdyii 2005 yürıü nıcaai hıtımmf rtek qelen ba>vuı uldr; çtğn m»rkKİ. İnternet iııhesn/t> www dkbdnk.tuın'd ıse 3t MoyıG 20CS naat 24.00>dek g#i»n gün«lltm«l«rcBkllise tiahıl edileeektir Hermu»t»ri bılgı guntellcmf.' kanabndan vc ^ayi'iina boğlı olmtdtn y»tni2C8 bıı kuıa numaraa
alabilır ?? 0d ?00b larıhınde iddl 11 OO'do Egıtim Mah Kaîap l5
maıl 'jok , Sadıkoğlu < İC Merkn?l. No 15. Kadıkny, kldrıbul ddresınd» ydpıldcak cckllıîtc" 1 kışıyc ^oııy marka ÜAV-5A30 S 1 modcl E» Sınüma '.ı^lcmı. 3 kışıy» Sony nidi kd NS 360 llıodcl DVD Pl.iycr 3.1 kıjıyı. Nokid mdikd «40
Modet Bcyd^ Renk Ccp telptnnıı Ihat harıçl, XU kıtıy* Ndlıuıidl Gcugmphır rurkıye Dprgısının 1 Yıllık AbuML'lıgı hodıyo Pdılprektır lalıhiıler 27U6 20US yunu Mıllıyüt go?f>to
r
.l Tıırkıyp baskısında ıldn edtluCüklıı. Ayrıca kaZanan a^ıl yp y^dek tallMttenn ddıvilönne PTT yolu tle laahhıırlu fjondenler
yapılaraktır Son bdsyuı u tdi Ihttrl aoil tallhlılpr ıcın 12 Temmuz 200b. y«dek lalıhlllor ıcin 27 Temrnu! 2UÜİ l,r çe
kılı4
e Akbonk T A S calısanlan. DMı; Dnğruddtı Pjıarlama H'armUlri A.S calcanları yp IByajıodan kutuklm kalilamMİar. kalılmıs nlsalar dahı karanmalan bdlıııde. bu ıkramıyc
kuııdılürırıe vrnlmcyprcktır KDV ve 0IV haııı. uİFrıik üzcrc dıgpr vprgı. harg, yasal yüküııılülük ve harcamaiartalıhlılere aıttır Hıydngoyd ılııa^ldl ıtııı ıkramıyp. wn leîbm tanhınden ıtıbdien !b yutı ıvuıısındc MPI /p basvunılmalıdır Bu pıyangoy* ı>lndk eden herkC5 bu sanları kabu! etınış sayılu
444 25 25
www.akbank.com AKBANK
sa iş,lemlerine başlanılnıası ise yasayı
çıkaran iradeniıı hukuksal kimliğı yönün-
den önem taşımaktadır.
AB'nin isteği ile istinaf kurunıu be-
nimsenirken, AB Anayasası'ndan da ha-
reketlc "ülkebaşsavcılıgı^kurulması dü-
şüncesüıe ise nedense aynı duyarlılık
gösterilnıemektedir.
Ceza yargılaması alanındaki yeni dü-
zenlemclere göre lıalen temyiz yolu açık
olan işlerin ortalama yüzde 80'i ıstınaf-
ta sonuçlanaeak, Yargıtay'uı ış yükü de
azalacaktır. İslinafın ancakçok sınıriık*»-
nudagççerliolması düşünülebilecekken,
bölge mahkemelerinin bu kadar geniş
yetkileriedonaülnıasL,sislemi baştan aşa-
gı değiştirccektir. Adli denetiıni yapan
"asıl organ",yüksekmahkemeyerine böl-
ge mahkemesi olacaktır. Üstelik (emel
yasalann değiştirildiğı birdönemde Yar-
gıtay'ın ikinci plaııda bınıkılmasıyla, ye-
ni sistcnı nasıl oturtıılacaktır?
Bölge mahkemeleri, yüksck rnahke-
melerin güvencelerinden yoksun olarak,
ianı bircoğrafi teminata bağlanmanıak-
ta ve Adalet Bakanlığı (i'ettiş Kurulıı
BaşkanlığVnın) denctiminc sokulınak-
(adır. Bu bağlamda yeni sistemi gözeten
Adalet Bakanlığı 2004 yılı sonıında (4000
yargıç ve savcı kadrosu yanında) 100
müfettiş kadrosu daha alarak, "yaklaşık
150müfettişi bulunan Teftiş Kurulu Baş-
kanlığı'nın bakanlığa hağlı olmanıası-
na" yönelik AB'nin isteğını yeriııe ge-
tirmemiştir. Çok geniş yetkilerie donatı-
lan "biryargısal denetim oıganının" yii-
rütmenin denetinıinde görcv yapması
hukuksal nudır?
Avrupa Konseyi Değeriendirmc Kı>ııli-
tcsi, tnsan Hakları Avrupa Malıkeme-
si'ıuleki aşınişyükünün gidcrilmesi için
bölgemahkemelerinin kurulmasıdüşün-
cesini,2001yılındakiraponında "içtihat
aykırıhklan yaratacağı ve yeni sorunlar
doğuracağı" gerekçesiyle ycriııde bul-
mamıştır.
lstınati beninıseyen ülkelerde, bu sis-
temle ilgili sorunlar vc tartışmalaı can-
lılığını korumaktadır. Bölge mahkeme-
lerinin, "tbderal veya ben-
zeri" yönetimlenlekiııygu-
laması örnek alınmamalı-
dır. İ Ikemizdekihiçbiraraş-
(ırmaveincelcnıcde,islinaf
ilekapsamw uygulandığı ül-
kelerin "yönctım modeli"
arasındaki bağlantı, açıkça
irdelenipyorumlanmanuş-
tıı:
Cuınhuriyetle birlikte
"merkezi-ıılııs devlet" dü-
şüncesınden hareketle, ya-
sama, yüıiitme vc (yüksek)
yargı organlan tek ve bütün
halinde bir merkezde top-
lanmıştır. Yaıgıtay'ın iş yü-
künün azaltılması biçimin-
deki yapay gerekçelerle ku-
Rilan yeni sistemin doğura-
cağı sorunlar, "hukuk dev-
rimimiz" ile
tt
devletveyö-
netim modelimiz" ışığında
bujgiinden göııjlebilmelidir.
"Üç kuvvctten (-yüksek-)
yargı, AB'nin özel istegiyle
'bölges6l' halemigelmek-
tedir? Yasanıa ve yürümıe
için dcgelccekte benzeri du-
rum söz konusu olacak mı-
dır?" soruları açık yanıtla-
rını bûlanıiınıaktadır.
1954'ten sonra bazı Yar-
gıtay başkan, başsavcı ve
üyelerinin re'sen emekli
edılmeleri, 1969 yılında ise
Yargıtay Başkanı İnıran
Öktem'in cenazesinde ya-
şanan olaylar, gevmiijte iz bı-
rakan yargı dünyasıyla da
ilgili bilinen konulai'dır. Gü-
nümüzde ise kurumsal bo-
yutta sunulan bazı olaylann
sistemde iz bıraktığı, Yar-
gıtay'ın ve yargmın korun-
masına yönelik refleksi or-
tadan kaldırdığı gözardı
edilmemelidır.
Bugünsiyasiiradeniıı ba-
kış açısı nedcniyle Anka-
ra'da "üç ayn bınada" ça-
•ışmalannısürdüren Yargı-
tay'ın, "demokratik biryön-
temle" 5l15sayılıyasaileiş-
levselliği azalacak, bölge
mahkemeleri nedeniyle
önemli orandaki kadro ve
görevleri elinden alınacak-
lıı. Biııa sorunu da ancak
bu yolla çöziilerek, "tek bir
binaya sığacak" yapılan-
maya gidilccekl ir.
tstinafla birlikte Yargı-
tay'ın iş yükü azalırken,
öngörülemcyen sorunlar
ortaya çıkacaktır. Ne yapı-
lırsa yapılsın uygulamada-
ki biıiik bozulacaktır. Yar-
gı, sorunlann çözüm mer-
kezi olanıayacak, "kanııa-
şa bir görüntü" sergileye-
cektir.
Hızla yapılan yasalann
sonuçlarını "uygulamayla
görmek yerine", bölge ad-
liye mahkemeleri göreve
başlamadan konu üzerinde
düşünmek gerekmektedir.
PENCERE
Soros Denen Marifetli
Ben dünya kadar gazetenin yalancısıyım..
Yugoslavya'da bir şeyler oldu; medyada bir ad
dalgalandı:
- Soros!..
Gürcistan ayağa kalktı, yine aynı isim manşet-
lere geçti:
- Soros!..
Ukrayna'da aynı hikâye..
Son olarak Kırgızistan'da da bu Soros denen kar-
şımıza çıkmaz mı?..
- Kim bu?..
- Bir "finans spekülatörü"[.
- Ne demek o?..
- Sermayedar; ama, o biçim!..
- Ne iş yapar?..
- Dünya coğrafyasında iktidar devirir, yerine ıs-
marlama iktidarı oturtur!..
•
İktidar dünyanın bu vaktinde sermaye demek!..
Zaten 'Küreselleşme'nin gerçek patronu Baş-
kan Bush değil, Amerika'ya yan gelmiş bir avuç
tekelci sermaye değil mi!..
George Soros da bunlardan biri; ama, hem dün-
yaya yayılmak, hem de gezegensel iktidar borsa-
sında oynamak bakımından adı çok duyuluyor.
George'un, son yıllarda yaşanan, çoğu demok-
ratikleşme" devrimine imza attığını ben söylemi-
yorum; gazeteleryazıyor; uluslararası çapta med-
ya, Soros'un gizli gündemini "uyuşturucu, sıcak
para, siyasal iktidar" diye betimliyor...
Gerçek mi?..
Vebali bütün bunları yazıp anlatanların boynu-
na; ama, niye yalan olsun?
•
Geçen gün biri dedi ki:
- Soros Yugoslavya'nın defterini dürdü, Gürcis-
tan'ın icabına baktı, Ukrayna'yı benzetti, Kırgızis-
tan'a da 'Amerikan usulü demokrasi' ihraç etti; şim-
di sıra kimde?..
- Türkiye'de mi?..
- Yok canım!..
- Neden?..
- Türkiye'nin işini çoktan bitirdi Soros, neden al-
baştan yapsın?..
-DemeL
- Soros çoktan Türkiye'ye postu sermiş, örgüt-
lerini kurmuş, adamlarını mimleyip saptayarak
kendine bağlamış, desteklediği parti de belli de-
ğil mi!.. Başkan Bush'un şemsiyesi altında koltu-
ğa oturan ılımlı Islam iktidarı nenin nesi oluyor?..
-Hem kayıtlı seçmenin yüzde 25'iyleTürkiye gi-
bi bir ülkede Meclis'in yüzde 65'ini ele geçirmek
devrim değil mi?..
- Evet, karşıdevrim!..
- Soros'un fişteklediği bütün devrimlere ad ta-
kılıyor; kadife devrim, pembe devrim, vs... Bizim-
ki de yeşil devrim olsun!..
•
Kırgızistan'da ne olur, ne biter... Ülkeye demok-
rasi mi gelir, yoksa Amerikan usulü çok partili re-
jim mi? Yakında görülecek!..
Ancak Soros'a helâl!..
Adam tuttMğuntiaHarra dönüştürüyor...
Peki, Türkiye'dekî Soros takımını halkımıza ta-
nıtacak 'derin' bir gazeteciliğe, hele şu günlerde,
gerek yok mu?..
I ••,;
BİLGİ YAYINEVİ
Cüneyt Arcayürek
BİR ZAMANLAR ANKARA
Türk baüinının ba.şanlı köşe yıı/iirı, yöneticisi,
gazetc tenısilcİM ve yazar Cüneyt Arcayürek, tüm
başarılarının kaynağını oluşturan ebedi
muhabirliğiyle Ankara'nın yakın tarihini anlattyor.
iı içc Uaı, tarih, kaç tilm!.. Kaç nıekân, kaç hayat!..
İ ns;tni;trı, sevgileri, bir milletin kaderini belirleyen
olaylarıyla bir /amanlar Ankara!..
. Yayınovl: O 312.434 49 99 / Faks;Q.312.«t31 77 56
• Dagıtım : 0.212 522 52 01 / Faks;0.212.S27 41 19
Kitabavl: O 312 434 41 06 / Faks:0.3i2 433 19 3$
www.bMglyayln0vi.com.tr
SAKARYA AİLE MAHKEMESİ'NDEN
DosyaNo: 2003/172 F,.
2005/122 K.
Davacı Suat Ildız taral'ından davalı Marie C'laude
Debaıı aleylıine açılan tenfiz davasımn vcrılen kararı
gereğinoc; Davalı Marie Claude Beban'ın tüm arama-
lara rağmen adresinin tespil edılmcdiği anlaşılmakla
mahkemenıizce; Davanın kabulüne, Sakarya ili llen-
dek ilçesi Yanca köyü (': 70 H: 21'de NK bulunan
Cevat ve Tülay'dan olma Bakırköy 1964 doğumlıı Su-
at Ildız ile aynı hanecle kayıtlı Fransız uyruklıı 1947
doğumlu La Soulerraınc (23) Marie Claude Beban II-
dız'ın boşajunalarına ılışkın Naanterre S. Asliye llu-
kuk Mahkemesrnın 95/10733 Esas ve 12 Eylül 19%
tarihli vc 30 Mart 2000 tarihinde kesinleşen boşanma
kararımn MÖHUK'un 40. maddesi geregince tenfra-
ne, davacı ve vekilının yüzüne karşı davahnııı yoklu-
ğunda 15 güıılük yasal temyiz süresi ıçinde Yargıtay
incelemesine tabı olnıak üzere 07.12.2004 tarihinde
karar verıldiği, kararın ilanından 7 gün sonra kesin-
leşmiş oldıığıı llanen teblığ olunur. Basın: 14577