23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 ISAN 2005 ÇARŞAMBA CUMHURİYET H j J v U i l UIVJJ. ekonomi@cumhuriyet.com.tr • Pi)f. Kepenek'e göre, DİE'nin hesabında yöntem yanlışlığı nedeniyle işsiz sayısı olduğundan çok daha düşük çıkıyor Işsidik oranı SELTÖRLERDE DARBOĞAZ Anadolu uısanı ış a Yirt Haberieri Servisi - Ekonomik dar- boğî. özellıkle tekstil ve otomotiv sektör- lerüıe büyük darbe vurdu. Ekonomi- si bu sektörlere dayanan kentlerde işsiz sayısı on binleri bulurken Antalya. Mersin gibi kentler- ' de de yoğun göç, sıkıntılann 'büyümesine yol açtı. Bursa'da 15 bln işslz AİP'nin iktidara gelışinden bu yana kents değişik sektörlerde işten çıkanlan- lannayısı 15 bıne yaklaştı. Özellikle teks- til votomotiv sektorü derin yara ahrken en ycaın işten çıkarmalann görüldügü ku- rurnlnn başında AKP'li belediyeler yöne- timinfeld Belediye Iktisadı Teşekkülleri (BtTgeliyor. Ithaat, K.Maraş'ı vurdu He yıl gıderek artan tekstil ithalatı, Kahnnanmaraş'ta ıplık ve kumaş sektör- lerint büyük darbe vurdu. Ekonomideki darb*az, icra dosyalanna yansıdı. İcra dosjaan bir öncekı yıla göre yüzde 77 oranDda artarak 1100 dosyaya yükseldi. ErzuTjm'da 40 bln klşl işslz Keatte 2004 yılı Kasım ayı ıtibanyla res- rni işiz sayısı 14 bin 180 kişi olarak belır- lenirbn kayıt dışı işsiz sayısının yaklaşık 40 bu olduğu belirtildı. Ekonomik knzle bırlike 19u Organize Sanayi Bölge- sı'nd:23 ımalatçı tesis kapanırken inşaa halindeki 10 tesis de ta- rnamanamadı. Bu tesislerin ka- panrrasıyla birlikte yaklaşık l' baı ksi işsiz kaldı sansun'da ürün var, tesls yok Altnkaya ve Suat Uğurlu barajlannm suladğı ovalarda her türlü tarun ürünü ye- tişmeıine karşm bu urünleri işleyecek sa- ruvTnn bulunmaması kent ekonomisini sı- kntıu sokuyor. Karaderuz Bakır tşletme- sı (K3Î) özelleştirildıkten sonra üretim dırdu Samsun Gübre Fabrikalan da iha- \eyc çkanldı. Ihale sürecı. Tekel'e ait Bal- lca Sıgara Fabrikası ıçin de başlatıldı. Czellîştirme kapsamına alınan son devlet kırulışu olan TCDD'ye ait Samsun Li- nıanı sırada bekliyor. Karadenlz'de kriz bltmedl Trabzon, Rize, Gıresun, Artvuı ve Gü- nûşhane'de 5 Nisan 1995'te yaşanan bü- yik krizın sanayi kesimı üzerinde yarattı- g ortam hemen hıç değışmedi. Tanmsal aandakı erozyon ise hem bölgesel gelirin biyük ölçülerde düşmesıne hem de ışsiz- Iğin daha vahim boyutlara ulaşmasuıa ne- cfcn oldu. Özellıkle Guesun, Ordu ve Trab- z>n açısmdan yaşamsal önemı bulunan fndıkta desteklemenin tamamen kaldınl- nası. ardından geçen yıl yaşanan don ola- y nedeniyle sadece Doğu Karadeniz'de 3M) bin tona yakın üründen zarara uğran- d. Trabzon Organize Sanayi Bölgesi'nde 2M)3'te 2 bin 300 kışı istüidam edilirken gsıçen yıl bu rakam 2 bin 900'e çıktı. T3SB *de kapasıte kullanımırun yüzde 25- 3> arasında olduğu açıklandı. Wcrsin de işsizHK çığ glbl __. ^ Yetişkin nüfusun yüzde " 7 ^ ^ 20'sinin işsiz olduğu Mer- sin'de, 20O4'te işsiz sayısı ^ resmirakamlaragöre50bi- nibuldu2004'tel2bin612 kapanırken bunlann büyük kısmını <to tamircileri oluşturdu. Son 15 yılda ya- şaaan işsızlık sorununun, yoğun göçle Tür- kye genelinin üzennde se>Tettiğinı belir- tti Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Baş- knı Kadri Şaman. meslek edindirme ba-slan açtıklannı, ancak bunun da yeter- -sz: olduğunu belirtti. ntalya'nın can slmldi turlzm Ekonomisinın jıizde 70"ıni turizme da- ?ıyan Antalya bu açıdan pek çok kente gö- r«laha şanslı. Turizmdeki yeni yatınmlar, Esraat sektörünün canlanmasını sağlarken <-elleT de pek çok kışırun ekmek kapısı. .r»calc 2004'te Antalya Ticaret ve Sa- vy\ Odası'na üye 1474 işyeri ka- p«ıırlcen Antafya Esnaf ve Sa- ııKkâjrlar Odalan Bırliği'ne n«e 2 bin 445 esnaf da ışye- turi terk ettı Buna karşuı . fcım 653 işyeri ATSO ' jesi,, 7 bin 7 esnaf da Esnaf ve Sanatkâr- s Odalan Birlıği üyesi olarak çalışmaya ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- CHP Ankara Milletvekili ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi Ekonomi Profesörü Yakup Kepenek, Devlet Istatıstık Enstitüsü'nün (DtE) işsiz- lik rakamlannı değerlendirirken "DİE işgücünün hesaplanmasında metodolojiyiyanlışyapryor.Eğeran- kete kaülanlara "lş irnkânı olsaydı çalışırmıydınız?' diyesorsao zaman görün işsiz sayısuu. Türkiye'de böy- leişgücü içinde neden sayümadığı an- laşılmayan 4-5 mihon kişi var" dedi. DlE tarafından öncekı gün açıkla- nan ve "Araük 2004 ile Ocak-Şubat 2005" dönemıni kapsayan işsizlik anketi sonuçlarına göre "Türkiye'de- ki işsizlik oranı >1izde 11.5, işsiz say> sı 2 mihon 697 bin kişi" olarak açık- landı. Buna karşın DÎE'nin önceden • CHP milletvekili Kepenek, DlE'nin işsizlik rakamlannda yaptığı yöntem hatası yüzünden 4-5 milyon işsizi "işsiz saymadığını" söyledi. Kepenek, DİE Başkanı Demir'in "Bu rakamlan geçen yılın ilk çeyreğiyle karşılaştınn" açıklamasını da "İyice yanlış" diye niteledi. açıkladığı ve Başbakan Recep Tay- rum \apilmamasuu'" istedi. Demır yip Erdoğan ile kurmaylan tarafin- dan kullarulan 2004 geneli rakamla- nna göre "2004 yıh genetindeki işsiz- lik oranı yüzde 103, işsiz sayısı ise 2 mihon 498 bin kişi" olarak gerçek- leşmişti. DtE Başkanı Ömer Demir, önce- ki gün yaptığı açıklamada, yeni açık- lanan işsızlık rakamlannın Başba- kan tarafindan kullarulan rakamlar- açıklamasında, "Üla bir karşılaşür- ma yapdmak istenirse buna en \ akın dönemin geçen >ılın ilk çe\Teği oldu- ğunu, geçen vılm ilk çeyreğinde iseiş- sizlik rakamınm yüzde 12.4 olarak gerçekleştiğini" söyledi. tlk 3 ay martta biter la "dönemleri örrüşmediği için kar- şılaştınlmaması gerektiğini" ifade ederek 'işsizlik artü şeklinde bir yo- Prof. Kepenek ise "tlk üçay mart- ta biter. Son yapüan araşürmada dö- nem şubatta bittiyse o zaman iyice yanlış var" dedi Prof. Kepenek, DİE Başkanı'nın işgücü hesabında da ya- ruldığını ve sayüarın ölçümünde cid- di bir soru işareti olduğunu belirte- rek şunlan söyledi: "İşgücü, çalışan va da çahşmak is- teyen kişilerdir. DİE. anketlerde iş aramakiçin başvııruda bulunmamış denekleri işgücünün dışuıda sayıyor. Anketlerde soru sorulan kişi anketö- re açıkça 'Ben geçen hafta gidip bir iş bulma yerinde ış aramadnn" di- yorsa bu kişi işgücü içinde sayılnu- yor. Türkiye'de böyie işgücü içinde neden sayümadığı anlaşılmavan 4-5 mihon kişi var. DİE'nin tanımlama- yı düzgün vapması lazım. Eğer de- neklere "tş imkânı olsaydı çalışu" mıydınız0 ' di\e sorsa o zaman gö- rün işsiz sayısını. DİE metodolojiyi yanlış yapı>or. Yöntemde düzettme yapmak lazım." Petrol-îş Sendikası: AKP, halka arz adı altında hileyoluyla aslındayabancılaştırmayapmaktadır TÜPRAŞ'ın üçte biri yabancılarda Ekonomi Servisi - Petrol-tş Sen- dikası, TUPRAŞ'takı >üzde 14.76'lık kamu hissesinin 3 Mart tarihınde yapılan halka arzla "kün olduğu bilinme>en 6 yabancı fona " devredildiğine dıkkat çekerek "Bö\1ece TÜPRAŞ'ın topûm ser- mayesinin üçte biri\abanalanneb- negeçmiştir. AKP hiikümeti. adına halka arz' diyerek hile yoluyla as- hnda yabancüaştırma yapmakta- dır" uyansında bulundu. Özelleştirme Idaresi Başkanlı- ğı'nın (ÖlB) sahip olduğu >-üzde 51 oranındaki TÜPRAŞ hissesuıin blok satışı için ikinci kez açacağı ihalenuı satış ilanının bu hafta ve- rilmesı beklenirken Petrol-Iş. han- gi fiyat ve koşulda olursa olsun sa- tışa karşı olduklannı. hukukı yol- lar da dahıl olmak üzere gereken her şeyı yapacakjannı söyledi. TÜPRAŞ'm ÖtB'ye aıt yüzde 14.76'lık hissesinin mart ayında Toptan Satışlar Pazan'nda satılma- sının ardından şirketin halka açık- lık oranı yüzde 34.24'ten ş-üzde 49'a çıktı ve ÖİB'nin TÜPRÂŞ'ta- ki payı da 65.76'dan yüzde 51 "e düştü. Petrol-tş sendikasrnın Ge- nel Başkanı Mustafa Oztsışkın dün tstanbul'da düzenlediği toplantıda TÜPRAŞ Raporu'nuaçıkladı. Bu- na göre, TÜPRAŞ'm yeniden edinme değeri 7.5-8 mıh/ar dolar seviyesinde bulunuyor. Aynı rapor- da şirketüı piyasa değerinin ise 3.5- 4 milyar dolar seviyesinde olduğu belirt'ildi. TGS'den teşmil boşvurusu lstanbul Haber Servisi - Türkıye Gazeteciler Sendikası (TGS), Anadolu Ajansı (AA) ile imzalanan toplu ış sözleşmesinın, Türk basınındaki 27 işyerinde uygulanması için teşmil başvurusu yaph. TGS'nin teşmil (yetkili bir sendika tarafından imzalanan bir toplu ış sözleşmesinin. o ışkolunda toplusözleşme bulunmayan işyerlennde de uygulanması) isteği ile ilgıli dün bir toplantı düzenlendi TGSGenel Başkanı Ercan Ipekçi, TGS'nin AA ile 1 Ekım 2004-30 Eylül 2006 arasını kapsayan bir toplu iş sözleşmesı imzaladığını anımsatarak teşmil başvurusunun şu an Başbakanlık'ta olduğunu Rafineri 'de eylem TÜPRAŞ ve ÎGSAŞ iş- çileri dün yarım saat geç işbaşı yaparak özelleştirmeprotestosu düzenlediler. "TÜP- RAŞ'ı sattırmayacak- larını" belirten işçile- rın eyleminde sendika yöneticileri İGSAŞ 'ta- ki işten çıkarmalara da tepki gösterdi TÜP- RAŞ'm Kınkkate, Alı- ağa rafinerilerinde de eylemyapıldı. Alkışlar- la hükümeti protesto eden işçiler, 1 saatlik eylemin ardından işba- şı vaptılar. (AHMET KÜRT) söyledi tpekçı. "Bakaniar Kurulu'nun bunu en kısa sürede yürüriüğe sokmasını beküyoruz. Bu, hükümet açısuıdan da bir sınav olacak. Hükümet çalışanlan koruyacağını sövlemişti" dedi. îpekçı. amaçlannın basın emekçileruun sendikal haklardan yararlanmasıru sağlamak olduğunu vurguladı. Türkiye Gazeteciler Cemıyeti (TGC) Başkanı Orhan Erinç de teşmil başvurusunun olumlu sonuçlanmasını ve bunun Türkiye'dekı gazetecilenn kaybettikleri kimlik ve kışilik haklannı yemden kazanmalannın bir başlangıcı olmasmı dilediklerini belirtti. JMALÎYE BAKANI KEMAL UNAKITAN: Ticari araçlar binek gibi vergilendirilmemeliANKARA (AA) - Maliye Bakanı Kemal Unakıtan. geçir- diği alerjik rahatsızlık sonrası işbaşı yaptı. Unakıtan, ticari araçlarla ilgili tanım değişikli- ği sonrası ortaya çıkan vergi yükü konusunda, "Hakikaten ticariobn araçlann,binekaraç gibi vergilendiribnesinden ta- rafdeğfliz. Bir de binekgibi kul- lanıianlar var kt onbn da göz ardı eönemdiyiz" dedi. Unakı- tan, evde dinlendiği dönemde gündeme gelen istifa söylenti- leri için ise "Böyleyerlerdeolu- nunca, birtakmırivayerlerçıkı- yor demek ki" yorumunda bu- lundu. Unakıtan özetleşuaçık- lamalan yaptı: Telekom iyi gidivor - Ticari araçlarla ilgili tanım değişikliğinin ardından ortaya çıkan vergi yüküne ilişkin ola- rak bugün Maliye Bakanlığı, Gümrük Müsteşarlığı ve özel sektör temsilcileri bir araya gelecek. - 2-B Türkiye için önemlı bir kaynak. Burada kim otu- rursa otursun, hangi parti olur- sa olsun, 2-B Türkiye içın önemli bir bütçe dışı ka>Tiak- tır. Bir defa bunu kimse ınkâr etmesin. - Türk Telekom gibi büyük ihalelerde çekilmeler olabilu". Telekom özelleştirmesi gayet iyi gidiyor. - TÜPRAŞ'ın özelleştiril- mesi ihalesine ilişkin takvim yakında açıklanacak. Bir süredir rahatsız olan Unakıtan işbaşı yapb. (AA) Gİ TOPLUMUNA DOĞRU/ ÖZLEM YÜZAK ozleiTLyuzak(â cumhuriyetxom.tr Hasat zamanı ya da bağ bozumu gi- bi... Belki de tarihin ironisi... Gelibolu yanmadası ve Çanakkale sakinleri için çek ve senet tarihleri, borç alacak iliş- kileri, satın alınacakyeni eşyalar, taksit- ler, her şey 90 yıl önce bu kıyılara çıkar- ma yapan ve savaşta ölen atalannı anan Anzaklann getişine endeksli. Az buzde- ğil her yıl on binlerce (son derece spe- külatif sayılar söz konusu, 10 bin ile 25 bin arasında degişiyor) Avustralya ve Yeni Zelandalı birkaç günlüğüne de ol- sa buralara geliyor, yiyip içiyor, alışye- riş yapıyor. Buna bir de mart ayı başîn- dan itibaren Türkiye'nin her yerinden gelen otobüsler dolusu öğrenci ve yer- li turisti ekleyince ciddi bir ekonomik devinimin yaşandığı ya da böyle bir po- tansiyelin varlığı kolayca anlaşılıyor. Bu potansiyel yeterince degerlendiriliyor mu değerlendirilemiyor mu tartışılır an- cak Eceabat'a 10 yıl önce yerleşen ve küçük bir turistik işletmesi olan Atilla Bey'e göre bölge yabancı turistin geti- nsınden yeterince yararlanamıyor. Tö- renler ve şafak ayininin bitiminde turist- Anzaklann Gelişi ve Hasat Zamanı ler hemen Efes ve Selçuk'a götürülüyor ve kendi komisyonlan dogrultusunda halı, kilim alışverişine yönlendiriliyoriar. Atilla Bey'in anlattıklan akla hemen. birçok sektörel sorunda olduğu gibi bi- linçli bir politikanın olmamasını getiri- yor. Ve Gelibolu bölgesel ve kapsamlı birturizm politikası oluşturulmasını çok- tan hak ediyor. Üzerine basılan her bir toprak parçasının altında hem Türkle- rin hem de Anzaklann gencecik yaşta solan yaşamlan, anılan, umutfar. yasa- namamış aşklar yatıyor. Her iki tarafın da gençleri cepheden analanna, yakın- lanna gonderdikleri mektuplarda dağ- lann, tepelerin güzelliğini, denizin ren- gini, büyüyen başaklan anlatıyorlar. Ta- rihin doğa ile bütünleştiği bir mekân Ge- libolu. Burayı bir hac mekânı gibi kabul eden Anzaklar işin fazlasıyla bilincinde- ler. Yüzlerce intemet sitesi Anzak asker- lerinin öyküleri ile dolu. Öğrenciler için eğitim srteleri, öğretmenler içın tamam- layıcı bilgilerle, bu konunun ders olarak nasıl anlatılacağına ilişkin yöntemlede dolu. Buraya gelen Anzaklar, Türkleri ve Türkiye'yi de tanıyıp severek geliyorlar. Yani Gelibolu'nun turist çekme gibi bir derdi yok. Sorun, katma değer ya- ratabilmede, çeşitlilik kazandırmada, farklılıkyaratabilmede. Köyler, kasaba- lar, şehitlikler, abideler her yer hediyelik eşya satan tezgâhlarla dolu. Hepsi de birbirinden kötü, kalitesiz, özensiz, üze- rinde Çanakkale ya da 'Gelibolu hatı- rası' yazan onlarca döküntü. Anzakla- ra hitap eden en küçük bir parça bile yok. özellikle son 2-3 yıldan beri yerel halktan önemli bir kesimin elinde av- cunda ne varsa hediyelik eşyaya yatır- dığını ve satış yaptığını öğreniyoruz. Ne bir nizam, ne denetim ne de yaratıcılık, hiçbiri söz konusu değil. Anzaklann ya- nına yaklaşmadığı tezgâhlar ise yerli tu- ristin gözdesi. Otobüslerden inerek şe- hitJikleri gezenler anlann kovana üşüş- melen misali tezgâhlara hücum ederek yakınlanna 'gönülalma' hatıralıklan sa- tın alıyorlar. Talep böyle olduğu için ar- zı değiştirme gibi bir girişim de söz ko- nusu olmuyor böylelikle. Yağmuryöre insanı için 'bereket' de- mek ama bundan 'mahsul' bereketini anlamayın. Yağmur sonrasında ava çı- kıyor insanlar. Kıyılara vuran ya da yu- kanlardan kayan toprakJan eşeleyerek savaş döneminden kalan boş kovan, mermi, saçma ve bilumum eski eşya parçalannı toplayıp satıyoriar. Tabii de- netimsiz. Seddülbahir, Abide'nin yakınlannda Ertuğrul Koyu'nda şiprişin küçük bir köy. Köyün Cenevizlerden kaldığını, o dönemden kalma denizden yukan doğ- ru bir öküz arabasının geçeceği büyuk- lükte bir tünel olduğunu tesadüfen öğ- reniyoruz. Evet Gelibolu gelişiyor ve kal- kınıyor ancak ne yazık ki bu gelişim kit- le turizmi yönünde. Oysa farMı politika- lar üretilip farklı bir turist kitlesinin yara- tılması ıçin hertürlü ortam mevcut. Eğer zihniyetler de değişebilirse... EKONOMİ POLİTtK ERİNÇ YELDAN Dış Borçlanma Temposu 2004 yılına ait veriler tamamlandıkça ekonomik dengelerin ne kadar hassas ve tehlikeli boyutlar- da kınlganlıklar içerdiği daha net olarak görülmek- tedir. Dış borç stokuna ait veriler, 2004'ün yüksek büyüme konjonktürünün ardında yatan ana kay- nağın yüksek dış borçlanmaya dayalı olduğunu çok açık biçimde ifade etmektedir. Türkiye'nin dış borç stoku, bir kriz yılı olan 2001 sonunda 113.6 milyar dolar tutannda idi. Bu ra- kamın 2004 sonunda 161.8 milyar dolara ulaştığı görülmektedir. Yani Türkiye ekonomisi son üç se- ne içerisinde dış borç stokunu net olarak 48.1 mil- yar dolar daha arttımnıştır. Aşağıdaki tablo dış borçlanma ile ilgili verileri sunmaktadır. Dış Borç Stoku (MHyar Dolar) Dış Borç Stoku (1+2) (1) Kısa Vadeli Dış Borçlar TCMB Teari Bankalar Diğer Sektörtef (2) Orta-Uzun Vadeli ûşBûfç (2.1) Toplam Kamu Konsolide Bütçe TCMB (2.2) Özel Sektör 2001 113.651 16.403 752 7.997 7.654 97.248 46.169 38.759 23.591 27.488 2004 161.748 31.910 3287 13.805 14.818 129.838 73.790 68.490 18.114 37.935 2004-2001 Artş 48.097 15.507 2.535 5.808 7.164 32.590 27.621 29731 -5.477 10.447 Kaynak Hazine Müsteşarlığı (www.hazme.gov.tr) Dış borç stokundaki söz konusu 48 milyar do- larlık artışın 30.1 milyar dolannın kamu sektörünün borçlanmasından kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Bu süreçte konsolide bütçe dış borçlan 29.7 mil- yar dolar artış gösterirken Merkez Bankası toplam borç stokunu 2.9 milyar dolar azaltmış gözükmek- tedir. IMF, hükümet çevreleri ve kimi iktısatçı-ya- zarlar, kamu sektörünün dış borçlannın milli geli- re oranla bir gerileme içinde olduğunun sıkça al- tını çizmektedir. Gerçelcten de kamu dış borç sto- kunun milli gelire oranının son üç sene içinde yüz- de 15'lik bir gerileme içinde olduğu hesaplanmak- tadır. Aslında ucuz döviz kurunun bir yanılsaması olarak karşımıza çıkan bu olgu, dış borçlanmada- ki yüksek temponun tehlikelerini gözlerden sak- lamaktadır. Nitekim, senelik ortalama olarak he- saplandığında, dış borçlann dolar bazındaki artış hızı yüzde 12.5'i vermektedir. Oysa söz konusu dönemde milli gelirin reel artış hızının ortalaması yüzde 7.7'dir. Dolayısıyla, 2001 sonrasında Türki- ye'nin dış borçlanma temposu, bir rekor olarak ad- landırılan milli gelir büyümesınin neredeyse 1.5 mislidir. Bunun ötesinde, dış borç kompozisyonunda da tehlikeli bir birikim olduğu ve kısa vadeli dış borç- lanmanın hızlandığı gözlenmektedir. 2001-2004 arasında Türkiye'nin kısa vadeli dış borç stoku 15.5 milyar dolarlık bir artış göstererek 31.9 mil- yar dolara ulaşmıştır. Bu rakam 2001 stok değe- rinin üzerindedir. Uluslararası iktisat yazınında kısa vadeli dış borç stokunun, Merkez Bankası rezervlerine oranı önemli bir kınlganlık göstergesi olarak nitelendiril- mektedir. 2002 yılında yüzde 60'a değin geriletil- miş olan bu oran, 2004 sonunda tekrardan 2001 sonu düzeyi olan yüzde 83'e ulaşmış durumdadır. Türkiye 2001 sonrası dönemde hızlandırmış ol- duğu dış borçlanma temposunu ve derinleşen kı- nlganlık göstergelerini bertaraf edebilmek ıçin ulus- lararası finans piyasalannda sürekli olarak yüksek faiz ödeyici konumda olmaya koşullandırılmakta- dır. Yüksek faizler öte yandan da sıcak para giriş- lerini uyararak Türkiye'yi yeni bir borçlanma sarma- lına sokmaktadır. Izlenen ekonomik programın sü- rekli olarak kınlganlıklar ve dengesizlikler yaratan kısırdöngüsü de işte burada yatmaktadır. Yabancı yatıpımcılar: Türkiye'ye inanıyoruz • İSTANBUL (AA) - Economıst Konferanslan kapsamında düzenlenen "Türk Hükümeti ile 14. Iş Dünyası Yuvarlak Masa Toplantısı"nda konuşan Economist Corporate NeUvork Birinci Başkan Yardımcısı Danıel Thorniley, Türkiye'yi övdü. Akbank Genel Müdürü Zafer Kurrul da ekonomide pozitif gelışmeler yaşandığım belirtti. Ilaç şırketi Eli Lilly Üst Düzey Yöneticısi Richard Pünik, Türkiye'nin geleceğine inandıklannı ifade etti. Toplantıya, HP. Goodyear, Oracle. Diageo, Pfizer. Nike, Johnson & Johnson, Fnto Lay, Siemens, Pepsico Internatıonal. Turkcell. AC Nielsen. Nestle, Roche. Merck Sharp&Dohme, Procter&Gamble, gibi devlerin temsilcileri katıldı. Devlet Bakanı Alı Babacan, yabancı yatınmcilara Türkiye'deki yatınm ortamnıı anlattı. Fransa da tekstilde Çin'e karşı harekete geçti • Ekonomi Senisi - Fransa, AB Komisyonu'na ilettiği resmı başvuruda, Çin tekstil urünleri ithalatına karşı koruyucu önlemlerin en kısa zamanda başlatılmasını istedi. AB Komisyonu sözcüleri Fransa'nın yazılı baş\ r urusunda, 9 Çin tekstil ürününe karşı acil koruyucu önlemler alınması talebinin dile getirildiğini bildirdi. Tekstil ve Hazır Giyim Ticaretinde Haksız Ticarete Karşı Eylem Koalisyonu'nun (GAFTT) Türkiye Kurucu Başkaru Süleyman Orakçıoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, AB Komisyonu Ticaretten Sorumlu üyesi Peter Mandelson'un, Çin'e yönelik soruşrurma açmasının uluslararası kuruluşlarda büyük memnuniyet yarattığını belirtti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle