Katalog

SAYFA CUMHURİYET 26 NİSAN 2005 SALI 14 [email protected] TİYATRO DÜNYASINDAN DİKMEN GURÜN Çocuk tiyatanuz 70 yaşında1935-2005- "Çocııktiyatrosu,benceyaşa- mın temel taşıdır. tnsan yavnısunun, ana sü- tünden sonra baş besinkür. Okul öncesi eğhimin tek totıumu. biricik köküdür. Yaratma gücü- nün gflrül güriil kaynağıdır. Hayal evreninin sonsuzluğa açılan cömert kapısı, apaçık pence- residin.. Tiyatro çocuk için, tek bir sözcükle ya- şamm ilk sayfasıdır" diyen Muhsin Ertuğrnl (*) tarafindan 1935 yılında Istanbul Şehir Tiyatro- su bünyesinde tohumlan atılan çocuk tiyatro- su bu yıl yetmişinci yaşını doldurdu. Seylrcl yetlytlrmek Şehir Tiyatrosu sanatçısı M Kemal Küçiik. 'Çocuklara tlk Tiyatro Dersi' adlı oyıınla bu önemli gırişimLn yazan ve yönetmenidir. Muh- sin Ertuğrul, çocuk tiyatrosunun ilk gösterimi- ni şöyle anlatır; "1934te öğrenciyi ilkokul ça- ğmdan itibaren tiyatro>"aahşürma\ı düşündüm ve ilk çocuk tiyatrosunu 1935 yıbnm 3 Ekfan Cu- martesi günü başlattun. Bu temsile biitün bü- yük sanatçılanmız katıbyordu. Giriş parası al- mıyorduk; yalnız tiyatroya nasıl girileceginL na- sıl oturulacağuıu nasıl se\ redüeceğini ve thatro- nan ne olduğunu öğreten ÇocukTiyatrosu adın- da bir dergi çıkarmışük. Onun kuponuyla tiyat- roya girüeburyordu. flk çocuk temsiBne 15 ka- dar çocuk gelmîşti; sahnede ve orkestrada 45 ki- şi vardL Bugünün en büyük sanatçı ve şöhretö orkestra üyeleri bu temsik kaülmışü. Temsii bit- tikten sonra bu büyük sanatçüar bana karşı bu- ruldular. lSçocuğaoyıUKniıamakağırtannagit- mişti.Bu temsflde Öğretmen roHmü oynaryanNey- yire Neyir haüra defterine o gün için, 15 ço- cuk vardı... Bir rezalet! dryeyazmjşür. Benbu adunın ilerley eceğine enıindim; biç iimit ve ce- saretim kınlmadı. Dayandık.J' tzleyen yıllar- dada HadiHün'den SüaviTedü ye NecdetMah- fi Ayral'dan Cahîtlrgat'a. Nevin Seval'den Mu- fitKiper'e, Sami Ayanoğta na, döneminpekçok ûnlü sanatçısı çocuk oyunlannda rol alacaktı. Muhsin Ertuğrul. 1963 'te en çok özlemini çektiği şeyin her gün çocuk oyunlan gösteren ayn bir binada çocuk tiyatrosu kurabilmek ol- duğunu belirtiyordu: "Anlayışu bir belediye reisi çıkar da İstanbul çocuklanıun kolayca ge- lip gideceği bir semtte bir çocuk tiyatrosu ku- rarsa veorada ilkokul öğrencflerine her gün tem- siller verüirse, ancak o zaman bu memleket gençligine sanat zevki aşılanır; kafalar yine iş- T Semaver Kumpanya nın 'Varvemez' adlı oyunu. lemeye başlar. Konuşma konusu toptan, pos- taldan edebiyata ve sanata yükseür." Ne yazık kı (1966'larda Necdet Uğur'un belediye baş- kanlığı sırasında harcanan olumlu çabalara karşın) Muhsin Bey'in bu hayali çeşitli bürok- ratık engeller \e ayak sürümeler nedeniyle gerçekleşemedi. Daha sonra, 1974'te, çocuk tiyatrosu alanında hayata geçirmek isteyip de bir türlü gerçekleştiremediği projelere değine- cektır sanatçı... Yarının gençHği Aslında, söz konusu projeler günümüzde de üzerinde titizlikle durulması gereken temel so- runlann çözümüne yöneliktir. Muhsin Ertuğ- rul'un otuz yıl önce sorguladığı hususlar ve ge- tirdiği öneriler şimdilerde yaşanmakta olan se- yırcı krizine göndermeler ıçenr sanki. "Bugü- ne dek çocuk tiyatrosu konusu MilH Eğitim Ba- kanhğumza giremedi ama. son lark ydda dün- ya ünjvershelerinde çeşitli bflim koDannda kök sakh. AntropolojL, pedagoji sosyoloji, psikoloji bölümlerinde kendisine büyük yer ayırüyor. Çünkü tiyatro, çocuğun yaraücı gücünü en ko- lay geliştiren biricik etkili sanat alanıdır. Çocuk beyni, çocuk zekâsı ancak thatro havasında, alabüdigine sınırsız ve engelsiz uçar. Ben o ka- nıdayim ki her mahallede bir çocuk tiyatrosu, her ilde bir gençlik tiyatrosu kurulmadıkça, siz isterseniz bin bir kalkınma planı yapın, o plan- lan uygulayacak aydın genç bulanıazsınız! Bi- zim kafa düzeyimiz de bir santim yüksebnez! Ço- cuk dediğim zaman ben. onda yannın gençliğj- ni görüyorum. Hani şu, Atatürk'ün, emanetini onlardan başka bırakacak Idmselere güvene- mediği has gençliğe!.. Işte onun için dönüp do- laşıp çocuk tiyatrosu üstünde direnrvorum." Bugün neredeylz? Dünden bugüne gelindiğinde çocuk tiyatro- muz artılan ve eksileriyle hangi noktadadır? Yet- miş yıl önce atılan temel üzerine kurulan yapı iyatro, çocuğun yaratıcı gücünü en kolay geliştiren biricik etkili sanat alanıdır Çocuk beyni, çocuk zekâsı ancak tiyatro havasında, alabüdigine sınırsız ve engelsiz uçar. Ben o kanıdayım ki her mahallede bir çocuk tiyatrosu, her ilde bir gençlik tiyatrosu kurulmadıkça, siz isterseniz bin bir kalkınma planı yapm, o planlan uygulayacak aydın genç bulamazsınız! Bizim kafa düzeyimiz de bir santim yükselmez! günümüzde bu önemli yükü taşıyabılmekte mi- dir? Popülist kültürün toplumlan giderek içıne aldığı bir ortamda çocuk tiyatrosunun konumu nedir? Nereden nereye gelmiştir? Türkiye'nin eğitim planlamasında çocuk tiyatrosunun yeri nedir, ne olmahdır?... Onümüzdeki haftalarda, yine bu köşede çeşitli kurum ve kuruluşlarla ya- pılacak değerlendirmeler çocuk tiyatrosunun bu- günü ve yannlan bağlamında önemli satırbaş- lan oluşturacakhr kanısındayım. Ve yine Muhsin Ertuğrurdan tiyatroya, ço- cuk tiyatrosuna yönelik bir son söz: u ._. Kaba- bğı yenmek, kaobğı yumuşarmak, hoyrathğı at- nıak. hödüklükten sıynlmak. hamlığı olgunlaş- nrmak, kabnhğı mcettmek, çiğüği pişirnıek, sert- üği tathlaştırmak. srvrfliği yuvarlamak, hırthğı bıraknıak. pürüzleri törpülemek. dalkavııkluk- tan iğrenmek. çıkarcıhktan annmak!.. İNSAN OLMAK!» İştetij-atro,gerçek eğitici thatro,se- yirdsine bütün bunlan çabucak aşdarL" *Muhsin Ertuğrul'a ait alıntılar sanatçının "Gerçeklerin Düşleri" adlı kitabından yapıl- mışnr. Yedi yıl aradan sonra düzenlenen etkinlik kapsamında konserler verilecek, film gösterimleri yapılacak Altın Koza festivali yeniden başhyor G®leri • Sergi • Atelue BİR BİLANÇO 8O'li Yıllarda Türkiye'de Sanat Üretimi Sergi Konsepti: Beral Madra 8 Nisan - 31 Mayıs 2005 Sergi Pazar gunleri dışında hergün 11:00-19:30 saatleri arasında açıktır. KARŞI ISTIKLAL CADDESI ELHAMRAHAN N0:258 SEYOĞLU TEL: (212) 24515 08 www.karsi.com SAVAŞKÜRKLÜ ADANA - Alün Koza Film, Kül- tür ve Sanat Festivali 7 yıl aradan sonra yeniden başhyor. Festivalin bu yıl 31 Mayıs - 5 Haziran tarihle- ri arasında yapılacağını açıklayan Adana Büyükşehir Belediye Baş- kanı Aytaç Durak, "Bir kentin çağ- daşhğu yaşanabüir olması, altyapısı kadar kültürve sanata verflen önem- le de kendini gösterir. Bu nedenle, 7 yükk aradan sonra Alün Koza'yı ye- niden başlanyoruz" dedi. Koza AŞ Yönetim Kurulu Başka- nı Fevzi Acevit, Genel Sekreter Ha- san Gülşen, Tiyatro Müdürü tsmail Tunuçin'in de katıldığı toplantıda, festı\r alin film agırlıklı yapılacağını söyleyen Durak, şöyle konuştu: "Uzun biraradan sonra Aton Koza'yı yeniden başlaayoruz. Amacımız, sa- natçının emegini halkla buluştur- mak. Bu nedenle etkinükteki >"anş- ma böiümierini artunnk, Ulusal Uzun Metrajh Film YanşmasTıun yanı sı- ra Oğrenci Filmleri Yanşması'nı da yinelejeceğiz. Bu arada, 'Türk Sine- masının Altın Kozalılan', 'Belge- sel' ve 'Dünya Sınemasf ndan fîlm gösterimleri de sunulacak." Bu yıl 12. kez yapılacak festival- de, Türk sinemasına büyük emek veren sanatçılara yine "Yaşam Bo- yu Onur Ödülü" verileceğini söy- leyen Durak, bu yılkı odüllenn Ek- rem Bora. Hüha Koçyigit trfan Ata- soy, Sevda Ferdağve Yıbnaz Köksal'a sunulacağını belirtti. Durak, "Festi- val boyunca konser ve gösteriler üc- retsiz izknecek. sinemalara ise bilet- legirikcek. Sinemalarda giriş ücret- lerini yarna indirmeye çahşıyonız. Sponsor bulursak halk filmleri dü- şük fıyatla izJeyebikcek" dedı. Illa 1969'da düzenlenen Altın Ko- za Film Şenliğınde Metin Erksan en iyi yönetmen. filmi "Kuyu" ise en iyi film ödüllerini alırken Fatma Gi- rik "Ezo GeBn", Yümaz Güney de 'Seyit Han" adlı fılmlenyle en iyi oyuncu seçilmişlerdı. 1973 'e dek sü- ren şenlüc ekonomik nedenlerle ve- rilen 18 yıllık aradan snra 1992"de ye- niden başladı, ancak 1998'deki dep- remın ardından yeniden ara venldi. 1999'da yıla yayılan kültür sanat et- kinlikleriyle süren Altın Koza'nın yeniden başlayacak olması, sanat çevrelen arasında olumlu karşılandı. Dofiruou Beden Dili'nin Yazarı Ercan Kaşıkcıdan DuygılırııiKi Dokuncık Yeni Bir Kitap... "Bir gün tüm sesler kesilirse, yüreğinizin sesine kulak verin. Birgûn güç kullanmanız gerekirse yüreğinizir» gücünü kullanın; çünkü yürekdairrıa bilekten güçlüdür..." Kita ayatör www.hayatyayinlari.com TÜM KİTAPÇILARDA GOLCUKICRA MUDURLUGU'NDEN GAYRİMENKUL AÇIK ARTTIRMA İLANI 2005 1 Satış Satılmasına karar verilen gayrimenkulün cınsı, kıjineti, adedı ve evsafı: Gölcük ılçesı, Degırmendere köv-ü, 348 ada 12 parsel sayılı 622.02 m2 miktarlı arsa vasıflı gayrimenkulün tamamıdır. Czennde'herhangı bir yapı yoktur. Kuzeyınde 2 nolu parsel, güneyınde 4 ve 45 no'lu parsel, doğusunda imar yolu, batısın- da 7 ve 8 no'lu parseller bulunmaktadır. Doğusunda bulunan ımar yoluna göre. batıya doğru gittıkçe arsa kodu düşmekte- dir. Söz konusu arsa Değırmendere belde imar planı ıçerisindedır. Bu plana göre % 30 yoğunlukta 3 katlı, her katı 187 m2 alanlı yenı yapı inşa edılebilır. Çe\Tesınde daha zıyade dubleks veya tnpleks yapı tarzmda yapı inşa edihnış veya edilmek- te olan konut yapılan vardır. A>nca belde ımar planına göre çe\Tesine park, çocuk bahçesı ve konut dışı kentsel çalışma alan- lan yapılacaktır. Devlet karayoluna taknbı 150 metre mesafedekı bu arsanrn ulaşım sorunu yoktur. Denız manzarası mev- cuttur. Elektrik, su, kanalizasyon gıbi altyapısı mevcuttur PTT ve beledıye hızmetlennden faydalanmaktadır. Yukanda cın- si ve mıktan yazılı bulunan gayrimenkulün tamaıru takdir olunan 46.651.50 YTL değerden aşağıda yazılı gün ve saatlerde açık arttırma sureti ile satışa çıkanlacaktn- Satış şartlan: 1. Satış 27.05 2005 günüsaat 13 30ıle 13.40 arasında Gölcük lcra Müdûrlüğü odasında açık arttırma suretiyle yapılacak- tır. Bu arttırmada tahmm edılen kıymetin % 60'ının rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve satış masraflannı geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 06 06 2005 günü aynı yer ve saatlerde ıkıncı arttırmaya çıkanlacaktır. Bu arttırmada da bu mıktar elde edılememışse gaynmenkul en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma ılamnda göstenlen müddet sonunda en çok arttırana ıhale edılecektir. Şu kadar ki arttırma bedelinın malın tahmın edılen kıymetının % 40'ını bulması ve satış ısteyenin alacağına ruçhanı olan alacaklann toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflannı geçmesı lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 1. Arttırmaya iştırak edeceklerin. tahmm edılen kıymetin % 20 si nispetinde pey akçesi veya bu mıktar kadar mılli bir ban- kanın teminat mektubunu vermesi lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı ıstediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil venle- bilır. KDV, damga, tellaliye ihale alıcısına aıttır. Tapu harcının 1 2'si ihale alıcısına. 1/2 si satıcıya aittir. Ga>Tİmenkulün ay- nından doğan vergı borcu satış bedelınden ödenecektır. 2. lpotek sahibı alacaklılarla diğer ilgılılerin (*) bu gaynmenkul üzerindekı haklannı hususıyle faiz ve masrafa daır olan iddialannı dayanağı belgeler \e on beş gün ıçinde daıremıze bıldırmelen lazımdır. Aksi takdırde haklan tapu sıcılı ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 3. thaleye katılıp daha sonra ihale bedelıni yatırmamak suretiyle ıhalentn feshine sebep olan tüm ahcılar ve kefillen tek- lif ettiklen bedel ile son ıhale bedeli arasmdaki farktan ve diğer zararlardan ve aynca temerrüt faizınden müteselsılen me- sul olacaklardır. Öıale farkı ve temerrüt faizi aynca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa ön- celikle teminat bedelınden alınacaktır. 4. Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildığı takdirde isteyen alıcıya bir örneğı göndenlebılır 5. Satışa iştırak edenlerin şartnameyı görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacaklan, başkaca bilgi almak isteyenle- rin 2005 1 Satış sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmalan ilan olunur (*) llgılıler tabırine irtifak hakkı sahıplen de dahıldır Basm: 18859 YAZIODASI SELİM İLERİ Resimlerdeki Yollan Yahya Kemal, Istanbul'la ilgili bırsevgı yazısın- da, eski semtlerimizin her birınde ayn bir ülke ve mevsim coğrafyası yaratılmak istendiğine değinir. istanbul, birbirinden o kadar farklı. hatta birbiri- nin karşıtı bu semtler aracılığıyla birçok mimariyi yan yana, iç içe sunar kentlisine. Göz daima oya- lanır, yenilikle karşılaştıkça duyuş ve düşünüş kı- pırdaklaşır. Gönlün duyarlığı o semtten ötekine boyuna can- lanırmış... Şüpbesiz çok bilinçli birseçimle bu aşamaya ulaş- mamıştır semt mimarimiz. Daha çok görenek kı- lavuzluk etmiştir. Istanbul'da semtler kendilerini buluncaya kadar, git git tıkışırlar, hele, mutlaka 'bahçe içindeev' mi- marisi de işin içine girince, yol ve sokak zorunlu- ğu en aza indirgenir. İstanbul asıl yaşama alanında daima eski kent havasını korur. Tarihi doku daima duyumsanır. Bu ortamda yollar dardır; çünkü mahaJJelı yeni bir evin yapılmasına, yeni bir maceranın semte katılması- na sevecenlikle yaklaşırmış. Hoca Ali Rıza'nın bir resmini görmüştüm: Kar- da Üsküdar. Yüksekten betimlenmiş bu manzara- da şehir artık büyümüştü. Üsküdar, camileri, ah- şap ve kâgir evleri, taş yapılarıyla karlar altınday- dı. Mavi bir beyazlıktı gözü alan. Bu resimde en çok dikkatimi çeken ise, yığma mimari ve yollann az- lığı, darlığı olmuştu. Yinminci yüzyılın handiyse ikinci yarısına kadar, İstanbul, birkaç büyük meydanı dışında, iç içe gir- miş, birbirine sokulmuş semtler bucağıdır. Nitekim aynı ressamın, sonbahar güneşinin ren- ge gerçek degerini veren pussuz ışığıyla bezedıği bir başka Üsküdar peyzajında, üç ahşap ev öyle- sıne birbirine yapışıktır ki, resme baktıkça, bir ev- de yaşananları öteki evde bütün ses ayırtılanyla ışi- tebileceğınizi hıssedersinız. Bununla biriikte, evlerden bin gülkurusu, diğeri beyaz, üçüncüsü de cilalı ahşap alacalanyla ken- di ayn dünyalarını söyler. Zaten o mimarinin en il- ginç özelliği, iç içelikte ayn olabilmektir. Nazmi Ziya'nın sonra bir daha göremediğim bir resmini takvim yaprağında görmüştüm. Unutama- dığım bir resim: Eğti büğrü taşlı, yokuşumsu sokağa dıkey kunt duvar ve duvardan yola taştıkça taşmış, sarktıkça sarkmış mor salkımlar! Sokak kimsesızdır. Istanbul'un o sokakları genellikle tenha olur ve yürürken ayak sesleriniz yankır. Salkımlar bu ak- şam saatinde öylesine buğulu eflatun ki,resmebak- tıkça baygın kokulannı duyabilırsinız. Nazmi Ziya'dakı sokagın tenhalığına karşılık, Şe- ker Ahmet PaşaYıın Erenköyü'nün açıklıklarını betimleyen, bugün İstanbul Resim ve Heykel Mü- zesi'nde bulunan eseri, uçsuz bucaksız kırian, eki- ni kaldınlmış toprağı, bir iki ulu ağacı, bostanları, uzakta bir iki çiftlikevini 'belgeler'. Erenköyü o zamanlar bir apartman mezarlığı de- ğil; geçmiş günlerin Istanbul'una sebze, meyve, çift- lik ürünleri sağlayan bir yörekenrtır. Hemen hep ye- şerti... Bir başka bostan da yine Nazmi Ziya'nın gönlü- nü çelmiştir: Langa Bostanı resmi bize bütün bir baharduygusunu getirir. Bakmaya doyamazsınız. Yıldızlar Altında Istanbul'un sayfalanna aldığım Langa Bostanı sebzelerin ne müthış resim objele- ri olduğunu söyleyip duruyor... Nazmi Ziya birçok resminde Istanbul'u sokak- lan ve yollanyla yansıtmıştır. Çardaklı semt kahve- leri, evlere bayrak asılmış bayram günleri, yolun or- tasındaki simitçi, ev önüne fırlayıvermiş kıfmızı ibikli horoz... Kırk yıl öncesinde böylesi görüntüler gündelik ya- şamın görüntüleriydi. Şimdiyse eski güzel resim- lere bakarak hayallerini yaşatmaya çalışıyoruz. Gerçeklikten yola çıkmış bu resimler yarın büsbü- tün hayal gibi kalacak. Öneriler. Kitap / EdebîPortreler, Hakkı Süha Gezgin, Ha- zırlayan: Beşir Ayvazoğlu. ötüken Neşriyat, 2005. (Birbirinden renkli pek çok portre.) Behzat Ay Yazın Ödülü açıklandı • Kültür Servisi - Bu yıl 'inceleme" dalına ayrılan ve konusu Türk dılı olan Behzat Ay Yazın Ödülü sonuçlandı. Emin Özdemir, Yusuf Çotuksöken. Ahmet Özer, Öner Yagcı ve Elgiz Pamir'den oluşan seçici kurul, ödüle değer bir yapıt bulamadı. Seçici kurul, Behzat Ay'ın yazınsal kımliği ve Dil Derneği'nin Türk dilinin anlaşarak bağımsızlaşması konusundakı çabalannı göz önüne alarak anılan ödülün Dil Derneği'ne verihnesinı oybırlığiyle kararlaştırdı. Ödül. bu yıl Akdeniz Belediyesi'nin desteğiyle düzenlenecek olan bir törenle Dil Derneği Başkanı Sevgi Özel'e plaket eşliğınde sunulacak. Yazann doğum günü olan 2 Mayıs'ta Mersın'de düzenlenecek olan törende Se\ gı Özel ve Yusuf Çotuksöken, 'Türk dilinin sorunlan' konusunda bir söyleşi yapacaklar. Işık Üniversitesi'nde klasik müzik • Kültür Servisi - Işık Üniversitesı, Andrei Diev (piyano) ile Aiman Mussakhajayeva (keman) tarafindan verilecek konserle bahan karşılıyor. Yann saat 20.00'de Işık Lisesi'nin Nişantaşı kampusunda gerçekleşecek bahar konseri tüm müzikseverlere açık olacak. Sanatçılar. konserde, T. Vitali"nin "Charlie- Chaconne', C. Frank'm 'Sonate', Chaussonın 'Poeme". C. Saint-Saens"in 'Inroduction' ve 'Rondo Capnccioso'sunun da yer aldığı bir seçki sunacaklar. (0 212 258 47 17) Joan Miro heykeli Selanik'te • EDtRNE (AA) - Geçen yıl 'Avrupa Müze Ödülü'nü kazanan Trakya Üniversitesi (TÜ) Sultan II. Bayezid Külliyesi Sağlık Müzesi'nde bir yıldır sergilenen Joan Miro heykeli, 2005 yılının Avrupa Müze Ödülü'nü kazanan Selanik Bizans Kültür Müzesi'ne teslim edilecek. Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Emer Duran Başkanhğı'ndaki heyet. Joan Miro heykelini ödülün yeni sahibine devretmek üzere dün Fransa'nın Strasbourg kentine gitti.