25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 24 NİSAN 2005 PAZAR 14 KULTUR kuttur(g cumhuriyet.com.tr Uluslararası Ankara Müzik Festivali Emma Kirby - Londra Barok Dörtlüsü konseriyle sürüyor Festival vemüzik pazarıERHA.N KARAESMEN Uluslararas Ankara Müzik Festi- vaB uygar ve hoş bır kültür olayıdır. Başkentin bahar aylannı renklendiren ve şenlendıren bır güzel sanatsal etkin- lıktır. Bunun ötesınde sosyal bır bo- yutu da buluntnaktadır. Çabuk unutu- luyor; ama sadece birkaç yıl öncesi- nin çok sevımsız politık anlayışından kaynakJanmış sosyo-kültürel koreltme girişimlen döneminde, Ankarahlar görkemli bır festival açüışı çerçevesin- de "'bizkültürevebutopluınun uygar sosyal değeıierine sahibiz" drye hay- kırân anlamlı bir yurttaşlık ve Ata- türk başkenti hemşenliği tavn sergi- lemışlerdı. Bu yıl yırmi ikd yaşına var- tnış olan festrvalin nice yıllara daha, ızleyenlennı akştırdığı kalıteyı koru- yarak ulaşmasını dıliyoruz. SCA Vak- fi'nın bu sevimlı oluşumda sergüeye- geldiğı özverilı ve ömek çabalannın da bu vesileyle, bir kez daha sempa- tiyle altını çiziyoruz. Sıkça duşen Ankara dışı kayboluş- lar yüzünden, bu yıl festıvalin sürek- li izleyıcisı olamadım Irih ufaklı et- kınlikler arasında, yakalayabıldikle- rimden Venedik Madrigaküeri üe Har- lem'in bilınen bır muzık okulunun se- vımlı genç öğrencılerının şov-müzık kanşımı sunulan, en taze, güzel izler olarak kafamda yer alıyor. Ancak, 22. festivalın ağırhkh olayını. bu satırla- nn yayımlanacağını tahmin ettiğim günlere rastlayan bir konser oluşturu- yor. Kjsa bir süre önce, Istanbul'daki bir konsennde hayranlıkla ızlediği- mız Barok ve öncesi dönem müzığı- nın büyük sopranosu Emma Kirkby. bu kez Ankara'da boy gösteriyor. ts- tanbul konsennde de bırlikte oldukla- n London Baroque Quartet eşlığınde. Zamanla sesın küçülmeye, uç tızler- de ve peslerde zorlanmaya başlaması kaçınılmazdır. Ancak, büyük soprano- lar miizikJe öylesıne yoğrulmuşlardır kı. hatıçereden kulağa en şınltıh me- sajı göndermenin yolunu doğal biçı- mıyle bulurlar Ankaralı müziksever- lere Büyük Leydi Emma'yı kaçırma- malannı hararetle salık veririm. Belirslz vetoşalanlar Dürryada yülardır dennlemesine tar- tışılıyor. Bılgısayar denen tılsımlı ku- tu, zarnan ıçınde plak ve disk endüst- risıni gölgesıne alacak mı 9 Nasü ala- cak? N e tür kültürel-sosyal ve huku- ki problemlenn gögüslenmesı gere- kecek? Çok yakınlardaki bır dış seyahatte raslantılarla, aynı günlerde ayn ülke- lerdeki farkh basın organlannda bu konuya geniş yer aynldığını gözledim (Washington Post ve Le Monde). Ül- kemızdekı aşın yaygın küçük ışlerde ucuz beceriklılik ve pragmatızm olgu- su, insanlan "Günü geldiğinde düşü- Festivalin ağırhkh olayını, 26 Nisan Salı akşamı MEB Şûra Salonu 'nda izleyeceğimiz konser oluşturuyor. Kısa bir süre önce, Istanbul'dahayranlıkla izlediğimiz Barok ve öncesi dönem müziğinin büyük sopranosu Emma Kirkby, bu kez Ankara 'da boy gösteriyor. lstanbul konserinde de birlikte oldukları Londra Barok Dörtlüsü eşliğinde. Ankaralı müzikseverlere Büyük Leydi Emma 'yı kaçırmamalarını hararetle salık veririm. nûrüz" rahatlığına goturuyor. Bu rahathk. aslında hazırlıksızlık ve plansızlık anlamına da gelır. Yani, konu Türk insanının, şımdılık, dışın- da gehşıyor gıbı. Ama buralarda da dertleneceğımız gun, sanıldığından çabuk geleceğe benzer. Olayın ılk kendını göstenşi klasik CD satışlannda dünya ölçeğınde bır azalmanın saptanmasından kaynak- landı Dunyada(dahadoğrususürek- h müzik dınleyen, seslerin algılanma- sından ve duyumsanmasından zevk alabilen insanlann yaşadığı ülkelerde) konsere gıdenlerin sayısı azalmadığı halde, CD satışlannda birbırinı ızle- yen yıllarda anlamlı azalmalar gözlen- meye başlandı. 2004'te bu azalmala- nn önünün alınarak Avrupa ve Ame- rika toplamında yüzde 3'lük bır satış fazlalığına vanlması, son beş yıldakı toplam yüzde 20'yi aşan genye düşü- şün yarattığı umutsuzlukla bırleşrniş belırsizliğı gıdermeye yetmedi. Cç beş yıl önce, konuya, ses kayıt, basım ve yayın endüstrisırun müzik dünya- sı dışından büyük şirketlerin eline geç- mesı ve sanata-kültüre saygısız yenı bır iri holdingleşmenin ortaya çıkma- sı penceresinden bakılıyordu. Yeni ku- şaklardan yorumlan heyecan vencı orkestra şeflen, sopranolar-tenorlar, pıyanistler ve dığer solistlenn çıkma- yışına da bıraz fatura kesıbyordu. "Me- ralddar evierinde mevcut yorumiara ek ve seçenek olarak yeni pİak edinme dUrtülerini ve hırslannı daha kontrol- hi götürmeye başhyoriar" dıye düşü- nülüyordu. Ancak, son ikı yılın geliş- melen, olaya, bır de bilgisayarların ıçıne depolanmış dıjital kayıtlann git- ükçe daha fazla dınlenir oluşu soru- nunu ekledı. Ses kalitesıne fazla önem vermeyen, ama bir ış yaparken ar- kada fon müziğı olarak bır şeyler dinleme alışkanlığında olan merak- lılar için, bilgısayara kolayca yükle- nebılen, standardı tartışmalı ses ka- yıtlanyla sabah akşam müzik dınle- mek çok kolaylaşt. Bu tür dınleyıci- ler bilgisayara yüklenmış ve kaütesı yanm yamalak da olsa, sonuçta kula- ğa bır ses akışı sağlayan mekanızma- ya ek olarak gıdip yeni plak ya da CD almaktan vazgeçebilırler ve zaten vaz- geçmektedırler. CP kaydında sorunlu yıllar Popüler müzikte bır on yıl sonra bu- günkünün sadece yansı kadar yeni CD kaydı ve pazarlanması yapıla- bileceği anlaşıknaktadır. Buna kar- şılık, klasik mıizığin dinleyicileri arasmda yükses ses standardı me- raklılan sayıca ve oranca daha yük- sek olduğundan, bu alandaki CD kaydı ve pazarlaması işlemlerin- deki düşüşün daha sınırh kalması beklenmektedır. Ancak yıne de son beş yılda tanık olunan düşüşün bı- raz daha süreceğı öngörülmektedır. Bu konular müzik kayıt, basın ve yayın endüstnsini dünya ölçe- ğinde ciddi şekılde tehdit eden ve yakından ilgilendiren sorunlar ni- teliğini taşunaktadır. Zaman için- de, klasik kayıt kurumlan ve pazar- lama-dağıtım markalan ve şirket- leri aracılığıyla müzıği, CD yen- ne doğrudan bügisayarlara geçır- menin yaygınlaşması kaçırnlmaz gözükmektedir. Burada, ulusal ve uluslararası telıf haklan sorunlan ve bununla ilgili zaten yetennce karmaşık olup giderek daha da arapsaçına dönmesi beklenebile- cek hukukı meselelerle karşı kar- şıya kalmacağı düşünülmektedir. Dünyada müzik dinleyiciliğinin gelecek on yılının bu sorunlann tartışılmasıyla dolu geçeceği an- laşılmaktadır. Yarın aksam is Sanat'ta Operaya mı kabareye mi? Kültür Servisi - Opera ve kabareyi büyük bir la sahnelediği 'Opera Kabare'de A. L. Web- hünerle birleştiren, sevgi'aşk temalanru farkJı ber'ın 'Phantom ofThe Opera' Müzikalı, E. bır bakışla sunan 'OperaKabare' adlı göstenya- Kabnan'ın 'Çağdaş Prenses Opereti', J. Brel, P. rın akşam saat 20.00'de Iş Kulelen Konser Sa- Abraham, K- Munro, G. Rossini, R. Stolz, C. lonu'nda sanatseverlerle buluşacak. Gardel,A.Messager,F.Alonso,P.Nikitma,J.Of- Opera Kabare'de, Türk müziğinden dünya mü- fenbach, W. AfanasiefT, V. Ranzato ve Cemal Re- zığıne uzanan geniş bir repertuvar, Ankara Dev- şit Rey" m operet ve müzıkallen, vals ve tango- let Operası ve lstanbul Devlet Opera ve Balesı lar yeir alıyor. sanatçılan tarafmdan sahnelenecek. Türk Müzı- Gösterınin yaşayan tek Türk bestecisi Pmar ği bestecisi Pmar Köksal'ın, düzenlemesinı Bu- Köksal. Köksal, 'Opera Kabare'de, çokseslı mü- jorHoinic'inyaptığıbesteleri, opera sohstlerita- ziğe uyarlanmış 'Yanımda Kal', 'Öp Beni', rafindan seslendırilecek. Çok sayıda opera reper- 'Şarküar Söyiöjorsan' ve 'Çifteteffi' adlı ya- tuvanna da alman bu özel gösten, opera, operet, pıtlanyla yer alıyor. müzıkal, vals ve Türk müziğinin en güzel örnek- Etkinliğin gelin, TED lstanbul Koleji Vak- lerini çağdaş bir yorumla bir araya getiriyor. fı Burs Fonu'na aktanlacak. YönetmenGürçilÇeliktaş'ınfarklıbiryorum- (0 212 327 84 86) 0VO / YCO Vftnitef A "g fatapı Racing with the Mo- on (Ay'la Yanlmak)/ Yön: Richard Benjamin/ Oyn: Sean Penn, Eliza- beth McGovem, Nico- las Cage/1984, renkli, 104 dakika/Paramount- Palermo. HarryPotter'lann sena- risti Steven Kloves'in öz- gün senaryosundan çeki- len film, bizi ABD'nin bır zamanlar masum olduğu bırdöneme, 1940'laragö- türüyor. Savaşa gidecek olan gençlenn savaşa kar- şı olan saf ba- kışlanyla ilgili bu çok başan- b dram-kome- dikanşımıya- pım, gerçek yaşamınetkı- len, bedeller ödemek, dostlukların iniş çıkışlan, küçük kasa- balardakiso- yutlanmış ortam, masumıyetin ve etik değerlerin yıtinlişi üstüne California'nin Poınt Muır kasabasında yaşayan 17'sindekı Henry üe arka- daşı Nicky'nin denız pı- yadelenne katılmalanna az bir zaman kalmıştır. Bir gün kasabaya onlann de- yimiyle bır 'Gatsby çocu- ğu' olan zengın(!), güzel genç kız Cad- dıe gelir. Henry, Cad- die'yi görür görmez ona tutulur. Duy- gulu ve etkı- li anlatımın- dan, sınema- daki ılk dene- yımlerim ya- şayan Sean Penn'le Nico- las Cage'ın, çoktan ünlen- mış EErabethMcGoscrn'ın yorumlanndan güç alan, tecımsel kaygılar taşımaya- rak 80'lenn gençlik film- lerinden aynlan, yitık bır zamanı etkıleyıcı bir bı- çimde vurgulayan bu er- genlik öyküsünün Özel Bö- lümler'inde yarahcı ekibın anlatımıyla yapım sürecı, ön hazırlık, oyuncu seçi- mi, çekim amlan, döne- min atmosferini ve kasaba- nın genel dokusunu yarat- mak, çekım hileleri, çahş- ma koşullan, fılmin iletı- sı, yönetmenınbiçemı. mü- ziğin yapımı, ilk gösterim- ler, ekıbin düşüncelen, öy- künün evrensel boyutu yer ahyor. Filmi, yönetmen Richard Benjamin" in il- ginç açıklamalanyla ızle- me seçeneğıniz de var. Marilyn Monroe: The Final Days (Marilyn Monroe'nun Son Gün- leri)/ Yön: Patty Ivins/ Oyn: Mariiyn Monroe, Cyd Charisse, Dean Marb'n/2001, renkli, 90 dakika I 20th Century Fox-Tıglon. Sinemanın efsane yıldı- zı Marflyn Monroe, Nisan 1962'de otuzuncu fılmı 'So- mething'sGot To Gh«' ıçın kameralann karşısına ge- çıyordu. 'Cleopatra'nın borçlannı şirkete en çok para kazan- dıran Mon- roe ılekapat- mak ısteyen Fox. Holly- vvood'un en büyük mıtı- nmsonsuzge- cıkmelen,de- ğışkenruhha- lı, üst üste ışe gelmemesıyü- zünden 8 ay sonra Mon- roe'yu, anlaş- masını feshederek setten kovdu. Bu olayla son fil- mının çe\Tesinde, yaraöcı kadronun yorumlanyla Manryn Monroe'nun kışi- lığini, yakın çevTesiyle ıhş- kisıni, psıkolojık sorunla- rmı, Actort Studio deneyi- minı, Monroe'yu deneti- me alan kadınlan, unlü er- keklerle olan dişkılenni, ev- lilıklenni, acı deneyımlerle dolu çocukhı- ğunu, yönet- men George Cukor'la gergınlığinı, ekibın des- teğını yitir- mesını, set- ten atılma- sının şoku- nu,kışıselta- nıûm kampanyasına gınşı- mını, trajık ınnhannı(!) çar- pıcı tanıklıklar, etkıleyici görüntüler eşlığınde izlı- yoruz. Belgeselın ıçınde 37 yıl boyunca Fox'un ar- şninde bekleyen 'Somet- hing's Got To GKe'in 1999'da yenılenerek elde- ki malzemeyle kurgulanan, yıldızın bu en çok konuşu- İan filmı de \ r ar. Sinema- nın en ışıltıh, en trajik akt- risı, beklenmeyen ölümüy- le bır ıkona dönüşen Ma- rilyn Monroe'nun göz ka- maşöncı görüntüsünün ar- dındakı düşündürücü, hü- zünlü portresı JamesCo- burn'ün anlatımıyla kar- şımızda Mo\ietone Ha- berlen'nde sinemaskop formatın gelışımiyle il- güı ılginç birbelgesel var. www.perareklam.com.tr • (0212) 293 89 78 BOLLUK ULKESI "ArkaPtnctrt'yt jspılmış kanka bir NOTTING HILL VECHANGING LANES FIUII«INW YÖNETMININDEN SSKMİTH4 MOITON IAYANILMAZASR A Beklenmedık Sasırtıa Kontrol edılemez bir sapknu dışarda bcklîyor. *» 1 UV M<:ETA> !S COK SATAN IOMANINDIN ITUJANMIŞT11 •9TV.-VI bırfilm com www panmountcbıssıcs com, cnduraıglove BevoguEMEK 2495092 12D0-14!5-1630-'34j-2115 Ete AFM UPTOWN 3522980 12«M42!-1650-i920-2HO-CmQs241» At*O)fiALLEHAPRESTlGE 5607266 1145-1345-1545-1745-19-45-2145 AlturcaxCM>1T0LSPECTBUM14 &513330 '2-3C-16-50-1910-2120 3360112 •345-1245-151M-17ffl)-19-15-2< 15 Beyoğlu ALKAZAR 293 24 66 12:00- 14:00-16:30-19:00-21:15 ® sbjc ^2TIEml£ fe * JEAN LUC GODARD FIIMI A1AJNSASK BUTHW SUNAR OYUNCUIAR SARAHADIEİ NADEDIEU RONYKSAMB! J-CH BOUVÜ JUANG0YTBCH.0 MAHMOUD DARVflCH GfORGÎ A6UILAR LFnCIA GUT1ERRE RtLYNBCASS J-P CURNIER HB8£ BERQOUNIOUX GILLESPECQUEUX W • MÜZİGİMIZNOTRE MUSIOUE uı mONNTVBRUtA «*MJ tOmtMA.- HIAHCtaCMtMA CAMA1 M H VCSAfUI TM omcncm Arnsnouc A-M tatvtü hİMoaı EJAS SAMM çtnm »&t MAUWK SMUUEVO M M JHUBIMEICN SON RANÇOS HU5V DOUV» UH - C* Beyoğlu MJUZAR 2932466 1145-13:30 • 15-00-17-00-19"00- 2100 AftnzaoeCAPirOLSPKTOMU 6513330 10-45• 1450-2105 KadKÖyBROHMAY 346148' 1130-1350-1530-1730 KfflhyBÛYÛLÜFENER 425 0100 1130-1530-1730-1930-2130 ; TOKTO FILMK [01U OZEL ODUIU (Sl S*N SE«AÎT1AN\ ^ S 3 lElUNFlLM^ A j 4 ROTTIHDAM^ { 40 CHICAGO X f ; FILMFKT1VMİ M \. FESTIVAll M 1 FILM FESTIVU] i l FILMFESTI\MJ • 1 L ENtYIHLM JW %_IMIS0ZR0OOUJ-^ %_ iWlCfaiC<XJtt j f ^ ™ 0 « S O l » U I j # ^ KAPLUMBAĞAIAR DA CARy (TURTLES CAN FLY) 6 MAYIS'TA SINEMALARDA • • • • • • • • • • • • • • • llanlartnız İçin : (0212)293 89 78 peronklam@penmklam.com.tr perxmklam@tuperonllne.com www.perartklam.eom.tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle