23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 NİSAN 2005 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Devlet Denetleme Kurulu'nun Başbakanlık'a gönderdiği raporda, İslami holdingler mercek altma alınıyor Köşk'ten 'yeşilsermaye' uyansı• Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık'tan; Sermaye Piyasası Kurulu'na kayıt yükümlülüğüne uymaksızın halktan para toplayan şirketlerin yakından izleıınıesini ve gerekli önlemlerin zamanında almmasını istiyor. DDK raporunda, islami holdinglerin Türkiye ve Avrupa'da nasıl para topladıklan ayrıntılı bir şekilde yer alıyor. AYKUT KÜÇÜKKAYA Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Ku- rulu'nun (DDK) hazırladığı son rapor Baş- bakanlık'a gönderilirkcn; raporda Endüst- ri I lolding'e duzcnlcncn opcrasyonla yenı- den gündeme gelen "İslanıi holdingler" de "mercek altıııa" alınıyor. Cumhurbaşkan- lığı, Başbakanlık'tan; Sermaye Piyasası Ku- rulu'na (SPK) kayıt yukümluluğune uy- maksızın halktan para toplayan şırketlenn yakından ızlenmesını ve gerekli önlemle- rin zamanında almmasını istiyor. DDK ra- porunda, hükümelten vckâletlc yonctim uy- gulamasına son venlmesı de ıstenıyor. ÖM£WÜ AYRINTILAR Cumhurbaşkanlığı DDK'nin, SPK'nin son üç yılını masaya yatırdığı son denetle- me raporunda yüzbinlerce gurbetçinin pa- ralarını buharlastıran İslami holdınglerle ılgılı önemlı ayrıntılar yer alıyor. Raporda, "Deneümlcr sırasında, bazı şir- ketlerin kurula kayıt yükümlülüğüne uy- maksızın, çoğunluğu yurtdışında ycrlcşik vatandaşlardan; hisse senedi, ortaklık bel- gesi, kâra işrirakmakbıızıı gibi belgeler kar- şıhğında para topladıkları saptanmıştır" denilerek, bu kapsamda 67 şırketın denet- lendiğı, 11 şırketin de denetiminin sürdü- ğü bilgisine yer veriliyor. Kamuoyunun gündemine Kombassan, Yımpaş ve son ola- rak Endüstri Holdıng'e düzenlenen ope- ıasyonla gelen yeşil seımayenin Türkiye vc Avrupa'dakı işlcyişi Cumhurbaşkanlığı DDK raporuna özetle şöyle yansıdı: % Â Sezer: Vekâlete son veıin C umhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'le Başhakan Recep Tayyip Erdoğan arasmda yaşanan "vekâletle yönetim " sorunu da rapora yansıdı. Raporda, "Daire başkanlarından 57, daire başkan yardımcılarından ise 19'u vekâleten görevlendirilmiş kişilerdir" saptamasına yer verildikten sonra hükümete şu öneride bulunuldu: "Bu görevlerin etkili biçimde yürütümü açısından asaleten atama yapılması yararlı olacaktır. Kuruldaki daire başkan yardımcıhğı ve daha iist düzey görevlerin vekâleten yürütülmesi uygulamasma son verilmesigerektiği sonucuna ulaşılmıştır." etkili biçimde denetlenmeleri olanağı da bulunmamaktadır. İKİNCİL FIYASAYI KENDILERİ ÖLUŞTURUYOR Şirketlerin hisse senetlennın ıkıncıl piya- sası yıne kendılen tarafından oluşturulmak- ta; bu lıisse senetlerini alan yatuımcılara da- ha önce şirket tarafından bildirilen fiyattan alış güvencesi verilmektedir. KENDİ SİSTEMLERINİ YARATMIŞLAR Bu tür şirketler, yürürlükteki yasal düzen- lemelerın dışmda kendı gelıştırdikleri ve kurallannı kendılennın koydukları bir sıs- tem yaratmışlardır. İTTİFAK HOLDİNG BAŞKANIBUĞA: Her dönem kazandıracak birsistem değil GÖNULLULUK ESASINA DAYALI Cok ortaklı bazı şirketler; Kurul kaydına alınmaksızın, karşılıklı güven ve gönüllü- lük esasına dayalı bıçımde tasarruf sahip- lerinden para toplamaktadıılar. GKTAK SAYSLARI BILİNİVIIYOR Bunlara ılışkın bılgıler, paraların top- 'Yeşil sermaye' olarak adlandırılan İslami holdingler son olarak Konya mer- kezli Endüstri Holding'e düzenlenen operasyonla gündeme geldi. lanması ışini düzenleyen şirket yetkilıle- rınce tutulup saklanmakta, sermaye pi- yasalarında veya l'inans sisteminde ge- çerli bir kayıt dü/enleri olmadığından; ortak sayıları kesın olarak bıhnmemekte, malvarlıklannın envanterı çıkanlama- maktadır. Yatırımcıların hıssclerı, karşı- lıkh güven temelınde, herhangı bir yazı- lı sözleşmeye dayalı olmaksızın şirketle- rin üst düzey yetkilileri ü/erinde bırakıl- dığından, bunların genel kumlları, yöne- tim veya denetım kurulları aracılığıyla YATİRIMCI YERİNE TEMSİLCİ KİSİLER Ortaklık kayıtlarında genellıkle hisse sa~ hibi olarak asıl yatırımcı yerine, kurucu or- taklar veya temsılci durumundaki bazı ki- şıler görünmektedır. Toplanan paralar, ser- maye taahhüt borcu olarak ortaklar tarafın- dan şirkete getirilmiş gibi kayıtlara geçiril- mektedir. PARALAR KURYELERLE TUHKSYE'YE GETİRİÜYOR Şirketlerin yaşayabilmesi içın gereken para, şirketlerin "temsilcileri" olan ve ço- ğunlukla yurtdışında yerleşik kişiler tara- fından, yüksek kâr payı güvencesi verıle- rek toplanmaktadır. l'oplanan para kurye- ler aracılığıyla Türkiye'ye getirilmektedir. YONET1MLERİNE EKONOMI OIŞI ETKENİ.ER EGENIEN Kuruluş ve yönetimlerine ekonomi dışı etkenlerin egemen olması nedeniyle başa- n şansları bulunmayan bu tür ortakhkların yasalarauygun duruma getınlmelen ıçm za- manında etkm önlemler alınmamış; başa- rısızhklarının yol açtığı güven kaybı sonu- cu yeni kaynak bulamamaları, batışlannı hız- landırmış; yüksek kazanç payı ve ış beklen- tısıyle yatırımda bulunan pek çok kışı bu olaylardan zarar görmüştür. HUKUIVSETE ÖNERİ Raporun sonuç bölümünde, "Kurıüun, 2499 sayılı Yasamn 22/g maddesindeki izle- me, yasaklama ve bildirim görevlerini, za- manında ve eksiksiz biçimde yerine getirme- si"ne atıfta bulunuldu. Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık'a, "Kurula kayıt yükümlülü- ğüne uymaksızın halktan para toplayan şir- ketlerin yakından izlenerek gerekli önlem- lerin zamanında ahnması" sonucuna varıl- dığını bıldırdı. KONYA(Cumhuriyet)- Konya'daki en büyük hol- dinglerden biri olan tttıfak Holdıng Yönetim Kurulu Başkanı MehmetBuğa, sis- temlerinin her zaman kaza- nılacak bir sistem olmadı- ğı ıtırafında bulundu. Para- lannı gen ısteyen ortakla- rını suçlayan Buğa, "İçin- de bulunduğumuz duru- mu istismar edenler var. Ortaklıklannı banka mu- diliği sananlar var" dedı. Buğa, Türkiye genelinde- ki holding mağdurlan için de "Tamahkâriaria sahte- kâriarçabukbuluşur" yo- rumunda bulundu. Konya'da 24 bin or- takh İttıfak Hol- dıng'ın Yönetim Kurulu Başkanı Buğa da konuyk ilgilı çarpıcı açıklama- larda bulun- du. Buğa'nın açıklamala- n, ana hatlanyla şoylc: • Yastk altında duran parayı sermaye yaptık: lttifak Holding'i medyada diğer holdinglerle bir tut- tular Yastık altında duran servetler, sayemızde ser- mayeye dönüştü. Her güzel şey gibi güzelliklerin de zoılukları vardır. Böyle bir çalışmamn /orluklanyla, ıstısmarcılar karşımıza cı- kana kadar karşılaşmadık. Ancak bu güzel çalışmamn gizli birbankerliğe dönüş- türülmesıyle kâr-zarar sıs- temı olmaktan çıktı. • Tamahkâriarla sah- tekârlar çabuk bulu- şur Holdıng mağduru bır- çok kişınin bulunduğunun anımsatılması üzerine. Bir tarafta yüksek kazanç va- at eden, dığertarafta da bu- nun zarara dönüşebilece- ğini düşünmeyen bir ke- sım var. Tamahkârlarla sah- tekârlar çabuk buluşur • 'Durumu istismar ediyorlar' suçlaması: Birçok kişinin kendilerine verdıkleri parayı geri ala- madıklarından şıkâyet et- tığının anımsatılması üze- rine. Yönetenin de yöneti- lcnin de hukuka uyduğu sistem en güzeli lçınde bu- lunduğumuz durumu istismar eden or- taklara, ortaklık- lannı alacak se- nedı veya ban- ka mudiliği sa- nanortaklarave Bunlara ödedikleri paraverilsin' dıyenlen hak- îı görmek doğru değıl. • Muhasebe ne çıkı- yorsa o: Gcçen yıl ortak- larına kâr payı dağıtmadık- lannın anımsatılması üze- rine. Muhasebe değerleri ne çıkıyorsa onu yapacağız. Kân ben dağıtmayacağim kı, muhasebe neyı gerektı- rıyorsa onu yapacağım. • Hukuk bilmiyorlar: Ortaklık hukukubilmeyen ortaklanmı/ın sıkıntısını çekıyoruz. Bu her dönem- de kazandıracak bir sistem değil. Zarar ettiğin döneme katlanırsan, kâr ettiğin dö- neme de hazırlanırsın. • Güven çöktü: istan- bul Borsası nasıl çöktüyse, (bize olan) güven borsası da öyle çöktü. Prof. Dr. Fatih Hilmioğhı: Laiklik ilkesi olmazsa olmaz... MALATYA (Cumhuriyet) - İnönü Ünivcrsitesi Rektörü Prof. Fatih Hilmioğlu, kurultayın açılış konuşmasında, dını kışısel çıkarlar uğruna istismar edenlerın ne yazık ki toplumda yeterli oranda aldatabilccekleri bir kesim bulabildiğine dikkat çekti. Hilmioğlu, bunun temel nedenının küçük yaşlardan başlayarak çocuklara din öğıetimi adı altında verilen yanlış, yanlı ve belirli amaçlar doğrulrusunda çarpıtılan din bilgisiniıı olduğunu vurguladı. Hilmioğlu konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu nedenle laik eğitim sistemi içerisinde din öğretiminin ne olması, ne kadar olması ve ne içerikte olması yaşamsal bir önem taşır. Ancak bir o kadar İnönü Üniversitesi'ndeki kurultaym sonuç bildirgesinde, 'laik, çağdaş ve bilimsel eğitim' denildi: Diıı eğitimi başıboş bırakılınanıah Fatih Hilmioğlu. , . ... ,. . ,. . da bu oğreümın kımler taranndan yürütüleceğidir. Elbette ki bu soruların ccvabı, dcvlctimizin kuruluş felsefesini oluşturan Ahıtürkçii düşünce sistemi ile cumhuriyerin temel nitelikleri titizlikle gözetilerek ve ülkemizin tarihsel geçmişi ve günümüz koşullan da dikkate alınarak verilmelidir." Kurultayda profesörler İsa Eşme, Çetin Özoğlu, Bilal Dindar, Nur Serter, Ayla Oktay, Betül Çotuksöken, Alpaslan Işıklı, Osman Zümrüt'ün de aralarında bulunduğu çok sayıda bilim insanı bildıriler sundu. • Kurultayın sonuç bildirgesinde, imam hatip liselerinin, eleştirel aklı ve özgür düşünme beceri- lerini geliştirici öğrenme ortamlarını sağlamada yetersiz kaldıği vurgulanarak, "Bu nedenle imam hatip liseleri; niceliği, niteliği ve işlevi, öğretim birliği ve laik eğitim sistemi yönünden yeniden gözden geçirilmeli" denildi. SELAHATTtN GÖKATALAY MALATYA - Atatürkçü düşünce sisteminin Türkiye'de yaşayan her brreye eğitim ve öğre- tim yoluyla kazandınlması ve Cumhuriyet fel- sefesinin, din öğrctimi alanuıda da esas alın- ması gerektiği behrtildi İnönü Ünıversıtesı'nce 7-9 Nisan tanhlerı aıasında düzenlenen "Ülkemizde Laik Eğitim Sisteminde Sosyal Bilim Olarak Din Öğrctimi" kurultayınailişkın sonuç bıldirisi açıklandı. 18 otummdan oluşan ve 37 çağrılı bıldınnın yer aldığı kurultaya, 16 üniversiteden çok sayıda bilim insanı katıldı. Kurultayın sonuç bildiri- srnde, u Toplumumuzdaanne-babalann,çocuk- lannın din bilgisi almış olarak yetiştirUmeleri- ni istedikleri ileri sürühnektedir. Ancak bu is- tek, ııy.ıııı bir süreden beri, belirli toplunısalgüç- ler tarafından siyasal, ekonomik ve benzeri amaçlar için örgütlü bir biçimde, laik olmayan düşünce yapılaı ıııa gürc kullanılmaktadır 17 de- nilerek şu saptamalaıa yer verildi. "Cumhuriyerimizin temel niteliklerini değiş- tirmeyi hedefleyen bu durunı, laik ve çağdaş eğitim sisteminde yctiştirilmcsi gereken kuşak- ları, dolayısıyla toplumu olumsuz yönde etkile- mektedir. Kıırııltay bu konuyu bilimsel bir plat- formda irdelemek üzere düzenlenmiştir. Cum- huriyetünizin temellendirildiği Atatüı k ilke ve dcvrimlerine dayandınlan eğitim sistemi, top- Inönü Üniversitesi'nin 'Ülkemizde Laik Eğitim Sisteminde Sosyal Bilim Ola- rak Din Öğretimi' kurultayına 16 üniversiteden çok sayıda bilim insanı katıldı. lumda ıılıısal bilincin oluşturulmasını hedefle- nuşriı. Atatürkçü düşünce, bu coğrafyada ya- şayan her bireyc eğitim ve öğretim yoluyla ka- zandınlmalı ve Cunıhuriyctimi/in felsefesi, din öğretimi alanuıda da esas alınmalıdır." Din öğretuııınde, başta AB ülkelen olmak üze- re, bazı ülkelerde dini gıuplann söz sahibi ol- duğu belirtilen bildirgede, Türkiye'de tarihsel geçmış ve gerçekler dikkate alınarak din eğı- tunı-öğretımı, öğretun bııiığmı sağlayan ya- sayla devletin denetiın ve gözetimiııe alındığı- na dikkat çekıldi. Kurultayın sonuçlan şubaş- lıklar altında sıralandı: • Ne var kı, daha sonrakı süreçte bazı dını gruplar ve bunların siyasal alandaki destekçı- lerının ozel dil ve bakış açılanna dayalı yo- rumlannı öne çıkaran din eğıtımı-öğretımı uy- gulamalan, örgün ve yaygın eğitim alanlann- da gideı ek ağu lık kazanmıştır. Bu durum, çağ- daş Türkiye idealini ve toplumsal banşı boza- rak bugünkü noktaya gelinmesine yol açmış- tır. Bu nedenle, ülkemizde din eğitımi-öğretı- mi, kendılerini sivil toplum kuruluşu olarak görcn dine dayalı gruplara bırakılmamalı ve la- ik eğitim sıstemırun bütünlüğü ıçınde sosyal bı- lım öğretimi olarak şağdaş ve bilimsel biryak- laşımla ele ahnmalıdır. • Okulda ve okııl dışında verilen dini bilgiler birbiriyle çelişmektedir. Okııl dışında, din eği- timi adı altında, dcğişik dini gruplann idcolo- jik yorumlan toplunıumuza aktanlarak toplu- mumuzda zihniyet aynşması yaratılmaktadır. Bu da, toplumda en ılımlı görüşten en radikal göriişe kadar uzanan bir gnıplaşmaya nedenol- maktadn. Anılan gruplaşma ancak laik eğitim sisteminde, devletin denetim ve gözea'minde ve- rilecek din öğretimi ile giderilebilir. • Din öğretimi, sosyal ılışkılen gehştıncı, ka- tılımcı, özgüveni olan, kendini ifade etme ve eleştirel düşünme yeteneğine sahip bireylerin yetişmesini engellememelidir. Aksine, din öğ- retimi, çağdaş ve laik eğitim bütünlüğü içeri- sinde, bireylere bu özelliklen kazandmcı nite- lıkte olmahdır. • Din öğrctimi, sorgulayan, scçim yapabilcn, yeni bilgilere açık, dini bilgileri gcrçek kaynak- lanndan edinen ve araşhran, eleştiren ve bilim- sel verilerle çağdaş yorumlar getirebilcn birey- ler olarak yetiştiriİmcsine katkı yapacak şekil- de verilmelidir. • Dm öğretimi, korku ve baskı yöntemıyle değil; 'fikri hür, vicdanı hür, irfam hür' birey- ler yetiştirecek şekilde verilmelidir. Bu süreç- te, bireyin zihinsel, sosyal, duygusal ve davra- nışsal gelişımi gözetılmelidir Din öğretimin- de buhedef, laik eğitim sıstemırun; genelde bi- lnnin, özelde eğitim bilimleri ile sosyal bilim- lerin ışığında yerine getirilebilir. TARİİCATLAR CİKAR PE$İNDE • Dinin sosyal yardımlaşmaya ilişkin buy- ruklarına rağmen, ülkemizde din öğretimi nıad- di ve siyasal çıkar sağlama aracına dönüştürül- müş; cemaatvetarikatlar kendilerine özgüeko- nomik yapı ve kurumlar üretmiş ve bu durum önemli bir toplumsal sorun olarak ortaya çık- ııııştır. Bunu önleyebilmek için, din öğretimi, ÖğretimBirliği Yasasıvelaikeğitim sistemi için- de, herhangi bir çıkar grubuna hizmet etmeye- cek şekilde yapılandıı ılıııalıdır. • Son 20-30 yıllık gözlemlcr, çoğu imam hatip lisesının, eleştirel aklı ve özgür düşünme becerilerini geliştirici öğrenme ortamlarını sağ- lamada yetersiz kaldığını göstermiştir. Bu ne- denle imam hatip liseleri; niceliği, niteliği ve ışlevı, öğretim bırlığı ve laik eğitim sistemi yo- nünden yeniden gözden geçırılmehdır. • Yukandaki saptamalar ve dcğcı Icndinne- ler, din olgusunun öğretiminin ve cğitiminin, çağdaşve bilimsel niteliğine dayalıolarakele alın- masımzorunlu künıaktadu-. Bu doğrultuda din öğretimiokulprogranüannda,Cuııılıuıiyttimizin laik eğitim yapısınm hütünlüğü içinde 'sosyal bılım ögretımi olarak' ele alınmalıdır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle