17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10 NİSAN 2005 PAZAR 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul PB 25 Sirtop PB 15 Edirne PB 26 Samsun B 21 Kocaeli PB 24 Trabzon PB 17 Çanakkale PB 23 Giresun PB 17 Izmır PB 25 Ankara B 24 Manisa PB 25 Eskişehir PB 25 Aydın PB 26 Konya B 23 Denizli PB 27 Sıvas B 20 Zonguldak PB 18 Antalya PB 27 Kars Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van B B B PB PB PB Y Y 26 27 23 26 24 22 14 12 Yurdun doğu ve batı ke- sımlerı parçalı bulutlu, Doğu Anadolu'nun doğusu yağ- mur ve sağnak yağışlı, diğer yerler az bulutlu geçecek Hkıvn sıt:aklıf|i, ıjuney ıg vo batı bolgelırmızde bıra2 ar- tacak, kuzeydoğu bolgelen- mızdo biraz azalacak Ruz- yar, Mararrıara ıle Ege'de guney yonunden, dıger yer- lerde kuzey ve kuzeydoğu yonunden hafıf arasıra orta kuvvettte asecok DIS MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Bruksel Parıs Bonn PB PB PB PB Y PB PB PB 9 8 11 16 12 13 15 8 Münih B 2 Zürih Berıın Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Y Y PB B Y PB Y PB 13 13 16 14 23 22 16 20 B 11 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tiflis Kahire PB PB PB PB B PB Y PB 18 17 7 18 18 12 7 26 B 28 Parçalı bulutlu : sısiı , Bulutlu k Çok bulutlu . Yağmurlu ^ > Karlı lurultulu GUNCEL CUNEYT ARCAYLKEK • Baştarafı 1. Sayfada görüşmeleri tazelediğimiz ayak üstü sohbetleri olarak niteleyebilirim" diyor ve içeriğini saptıyor: "Ama biliyorsunuz ki siyasi liderlerin bu tür soh- betleri de bir değer ifade eder." RTE'nin bu yorumu Başkan Bush'la yaptığı ayak üstü sohbet ile kanıtlanabilir. Bizimki Bush'a, küçük kızı Sümeyye'nin dip- loma töreni nedeniyle önümüzdeki mayıs sonu veya haziran başında ABD'ye yapacağı ziyaret- ten söz ediyor ve -herhalde- Beyaz Saray'da ka- bul edilme isteğine değinince Başkan Bush, "Çok memnun oluruz. Geldiğinizde mutlaka görüşmek için beklerim" diye karşılık veriyor. Bu açıklamalar RTE mantığına uygun; örneğin Bush'la RTE'nin "geçmişten bugüne gelen dü- şünceleri, aralarındaki görüşmeleri nasıl tazeledi- ğini" (mi) gösteriyor ve "bu tür sohbetlerin ne öl- çüde önemli değer taşıdığı" (mı) böylece kanıtla- nıyor. • •• Oysa, hazretin Başkan Bush'la buluşabilmesi Dışişleri Müsteşarı Ali Tuygan'ın bu hafta büyük bir heyetle gideceği VVashington'da ABD Dışiş- leri Bakanlığı ile yapacağı müzakerelere (pazar- lıklara) bağlı. Anımsanacak mıdır bilemem; eski müsteşar Uğur Ziyal'ın ABD ile yaptığı "uzun ve verimli" görüşmelerden sonra RTE'nin VVashing- ton'a gideceği tarih belirlenmişti. Tuygan heyetinin ABD ile aramızda gerginliğe neden olan kimi sorunları "tatlıya bağlamasın- dan" ve hükümetin Incirlik'te vereceği ödünler saptandıktan sonra RTE'nin Bush'la söyleşme- sine bir engel kalmayabilir. • •• Dış siyaset iç siyaset kadar renkleniyor. Acaba Arınç, casus belli tartışmasını hangi nedenlerden açtı? Birinci neden: Başkan, kadın konusunda fevkalade duyarlı. Yunan Meclis Başkanı Bayan Benaki'nin TBMM'nin casus belli kararı nedeniy- le Ankara gezisine soğuk baktığını öğrendi ve Baykal'ın dediği gibi "şirinlik yansıtan açıklama- lar" yaptı. Ikinci neden, Dışişleri Bakanı Gül'ün önünü açmak istedi. "lcrai fonksiyonu" olmayan Arınç bu girişimi yaparken -Yunan Dışişleri Bakanı Ankara'ya gel- mek üzere- Türkiye'nin elini zayıflattığının ayırdın- da mı? Kimileri Yunanistan artık karasularını 12 mile çıkaramaz, RTE ile Karamanlis arasındaki dostluk zinciri buna engeldir, diyor ama bir gün gelir devir de olanaklar da degişir, Karamanlis gi- der. Türk düşmanlığına hizmet eden bir başba- kan (örneğin Andreas Papandreu) gibi bir siya- set adamı gelir... 12 mili yine gündeme taşırsa.. Bir Yunan (12 mil) oldubittisini engelledi casus belli. Başkan gibi sorunları derinliğine bilmeden hariçten gazel okumak mı olay. Yoksa doğal ola- rak birsoru akıllaratakılıyor: Casus belli sorunu- nu Arınç, Dışişleri Bakanı Gül ile anlaşarak orta- ya atmış olmasın? Yunanistan, bize casus belliden vazgeçin, biz de bugün yarın karasularımızı 12 mile çıkarma- yacağımızı taahhüt edelim, demiyor, diyemiyor. CHP'den Topbaş'a eleştlrl 'Kentirant merkezi yaptdaf Istanbul Haber Servisi - CHP Istanbul il Başkanı Şinasi Öktenı, Istanbul Büyükşe- hir Belediye Başkanı Kaılir Topbaş'ın ça- lışmalarını değerlendirerek "Son 1 yılda İstanbul'a yönelik hiçbir şey yapılmadı. Istanbul kinıc cnıanct?" diye soıdu. Şina- si Öktem, CHP Büyükşehir Meclis Grubu Başkanvekili Kemal Akar ve CIIP'li bele- diye başkanlan, yerel ıktıdarı değerlendir- me toplantısı düzenledi. Taksim'deki CHP II Örgütii binasında düzenlenen toplantıda konuşan Öktem, "AKP anlayışı tstanbul belediye yönetiminde 11. yılını doldurdu. lsimler değişti ama anlayış hep aynı. Bu anlayış, kcntin sorunlarına çöziiın ycrine yeni sorunlar yumağı sundu" dcdi. Ök- tem, "Ben bu kentin patronuyum" zıhni- yeti ile hareket eden Topbaş'ın göreve gel- diği zamandan bugüne tstanbul'un büyük bir rant merkezi haline getirildiğini bclirtc- rek AKl''nin 5216 sayıh Büyükşehir Bele- diye Yasası'nın yürürlüğe girdiğini, ancak îstanbul'un bu yasaya hazırhksız yakalan- dığını söyledi. Öktem, Topbaş'ın en büyük iddiasının lstanbul'u turizm kenti haline getirmek olduğunu, bu amaçla sayısını ken- dinin bile unuttuğu kadar yurtdışı gezisine çıktığını anımsatarak bu iddianın gerçek- leşmesi için pek bir şey yapamadığını an- lattı. Öktem, kentin en önemli üç sorunu olan ulaşım, deprem ve güvenlik konuların- da da çözüme yönelik çalışmalar yapılma- masını eleştirerek "Sayın Topbaş ulaşım ve deprem konularında 'benim yapacak bir şeyim yok' ifadesini kuüanıyor. O za- ıııaıı ne diyelim, tstanbul Allah'a ema- net" görüşünü dile getirdi.lstanbul'daTop- baş yönetimi süresince 41 tane benzin is- tasyonuna izin verilerek kentin tehlikeye atıldığını anlatan Öktem, imar uygulamala- n ile de îstanbul'un "yamalı bohça" gibi planlannıasına dıkkat çekti. Şinasi Öktem, şöyle devam etti:"Topbaş kenti adeta yıırtdışından yöneliyor. 365 günliik baş- kanlığı döneminde 14 kez yurtdışına çık- mış. Önümüzdeki3 aylıkprograma göre de lstanbul'u asıllar ycrinc vckillcr yö- netecek. Başkan Topbaş'ın hir yılı ıııa- alesef konıışarak, açılış yaparak, proto- kol görevlerini yerine getirerek geçti." İran Cumhurbaşkanı Hatemi'nin danışmanı Fard, SP Genel Merkezi'ni ziyaret etti 'Türkiye Islamdünyasınadöndü 9 ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - İran Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi'nin danış manı ve iran Partiler Merkezi Konseyi Başkanı Chafur Fard, son dönemde Türkiye'de Islami hareketin yükseldiğini belirterek "Şu anda Türkiye ve tran, ts- laııı dünyasında tekrar kuıııım- larını bulmuşlardır" dedi. Fard, AKP'yi lran'da düzcnlcnecck Is- lam Ulkeleri Siyasi Partileri Konferansı'na davet ettiklerini de vurguladı. Fard dün SP Genel Merkezi'ni ziyaret etti. Iki ülke halklan ara- sında da sıcak bir yakınlık bulun- duğunu dile getiren Fard, İran ve Türkiye yönetimlerinin yanı sıra, iki ülke partilerinin arasındaki ilişkileri de geliştirmek istedikle- rini söyledi. Fard, bu çerçevede lran'da, Islam ülkelerindeki par- tilerin katıldığı bir konferans dü- zenlemeyi kararlaştırdıklarını bildirerek AKP ve SP'yi de bu konferansa davet ettiklerini kay- dettı.Fard, İran ve Türkiye'nin bölgede çok önemli ıki Islam devleti olduğunu belirtti. Her iki ülkenin de yüzünü geçmişte Ba- tı ve ABD'ye döndüğünü ıfade eden Fard, "Şu anda her ikisi de Islam dünyasında tekrar konu- munu bulmuşlardır. İran, Is- lam inkılabından sonra tanıa- nıcn İslaıni bir yönctinıc ka- vuşmuştur ve İslaııı ülkelcri ile ilişkileri geliştirmcyi hedcfle- mişlir. Sevindiricidir ki sun yıl- larda Türkiye'de de İslami eği- limli partiler faaliyet göster- mektedirler" diye konuştu. SP Genel Başkanvekili Recai Kutan SP'den önceki partileri döneminde, Müslüman ülkelerle ılışkilere özel bir önem verdıkle- nnı bıldirdı. "Türkiye'nin gözünün, geç- mişte hep Batı'da olduğunu" belirten Kutan, ilk defa 1974'te iktidar olduklarında Müslüman ülkelerle ilişkilerini herboyutuy- la geliştirme gayreti içinde ol- duklarmı söyledi. lran'da Şah dönemindeki durumun hiç de iç açıcı olmadığını kaydeden Ku- tan, Islam inkılabının ardından meydana gelen gehşmelerı tak^ dirle izlediklerini söyledi. Lagendijk, Kıbns Rum tarafını AB'ye üye yapmanın hata olduğunu söyledi Tapadopulos, oyunason ver' Joost Lagendijk, Serdar Denktaş'la görüştü. (Fotoğraf:AA) DENKTAŞ: İTİRAFVAR OZUR YOK LEFKOŞA (AA) - KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, "Rumların, EOKA'mn Kıbrıslı Türkle- re yaptığı katliamı itiraf ettiğini, ancak özür dile- yen ve la/.miııal ödeyen olmadığını" söyledi. Denktaş, Rumların bu açıklamalarının iyi değerlen- dirilmesi gerektiğini kaydetti. Kıbns Türk Banş Kuvvetleri Komutanlığı'na veda ziyaretinde bulu- nan Denktaş, Başbakan Mehmet Ali Talat'ın, "Ar- kasında halkdesteğiolsaydı, Türkiye'ye bayrak açardı" sözlerıne de yanıt verdi. Denktaş şunlan söyledi: " Kinıse Türkiye'ye karşı bu memlekette bayrak açmaz, açamaz, açmayı düşünemez." LEFKOŞA (AA) - Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eş- başkanı ve Avrupa Parlamentosu Ye- şiller Grubu Milletvekili Joost La- gendijk, Kıbns Rum tarafını Kıbns sorunu çözüme kavuşturulmadan AB'ye üye yapmanın hata olduğunu söyledi. Lagendijk, Güney Kıbns Rum kesimi lideri Tasos Papadopu- los'a, "Oynamakta olduğun oyuna artık son ver" çağnsında bulundu. KKTC 'de beraberindeki heyetle te- maslarda bulunan Lagendijk, Serdar Denktaş'la göriişmesının ardından Rum kesımıne yönelik sert açıklama- lalarda bulundu. Lagendijk, Rum ta- rafının, Annan Plam'nda yapılmasını istediği değişiklikleri bir an önce BM Genel Sckretcri Kofi Annan'a bildir- mesi ve oyun oynamaktan artık vaz- geçmesi gerektiğini vurguladı. Rum yönetimi lideri Tasos Papadopulos'a, "Oynamakta olduğun oyuna artık son ver" çağnsı yapan Lagendijk, AB üyesı ülkelenn de Papadopulos'u kar- şılarına alarak "Bizimle yeterince oynadın, artık yeter" demesi gerek- tiğini söyledi. Lagendijk, Kıbrıs soru- nunun çözümünün büyük bir çıkınaz- la karşı karşıya bulunduğunu, bu çık- mazın aşılmasında sorumluluğun ço- ğunun Rum tarafında olduğunu dile getirdi. Lagendijk, "AB, 1999'daYu- nanistan'ın baskısıyla Soruna çö- züm bulunmasa dahi Kıbns birliğe üye olacaktır' kararını aldı. Bu as- lında açıkça Kıbns Türklerine yö- nelik bir baskıydı veTürklere Kıb- rıs'ın üyeliği konusunda sizın veto hakkınız yok. (Çözüm konusundaki) Fikrinizi değiştirmezseniz Kıbns gi- recektir' denilmişti. Ancak bu hata yapılırken Kıbrıslı Türklcrin fikir- lerini değiştirmelcri halindc nc ola- cağı düşünülmemişti. Daha sonra referandumda KıbrıslıTürkler çö- zümden yana tavır takınırken bu kez Rumlar, hiç beklemediğimiz bir şekilde fikir değiştirdi ve plana 'ha- yır' dedi. Benim dileğim, çözümden sonra birleşik bir Kıbrıs'ııı AB'ye üye olmasıydı" diye konuştu. Rumlara baskı yapılsın Lagendijk, başka bir soruya karşı- lık da, AB'nin bu hatadan ancak Rum tarafına baskı yaprnakla dönebilece- ğini söyledi. AB'nin doğrudan ticaret başta ol- mak üzere KKTC'ye verdiği sözleri yerine getirmesi gerektiğine işaret e- den Lagendijk, Serdar Denktaş'la as- ker çekme konusu dışındaki çoğu ko- nuda mutabık kaldıklannı söyledi. Lagendijk, Türkiye'nin çözüme bağ- lılığını göstermesi açısından adadan asker çekmesinin önemli sembolik bir jest olabilecegini savundu. Büyükşehir Belediyesi'nin yeni projeleri 'özenti' ve adeta 'ürkütücü' Telaşlan^ ey Istanbul! TAN ORAL tstanbul Belediyesi'nin veonun yeni başkanının yeni girişimleri, yeni projeleri son günlerdebasındaart arda tanıtılıyor. Bu haberler, kentin ih- mal cdildiğini ve unutulduğunu düşü- nenlcr için sevindi- rici, yozlaştığını ve bozulduğunu düşü- nenler için ise endi- şe kaynağı olmalı. öysa anlatılanlar dikkatle okundu- ğunda ise ürkütü- cü!.. Çünkü, yapımına niyet edilen işlerin hemen hepsi özenti. Buııun böyle olduğunu, yani bir yerlere özendikleriııi, proje sahipleri de övünerek ve gözleri parlayarak söylüyorlar zaten. Olabilir. Ancak acı olan, yanlış bir yerlere özeni- liyor olunması. Yanlış, bu yerlenn seçiminde. Ve Prof. ÛğurTanye- li'nin deyişi ile bu da lstanbul'u okuyamamaktan kaynaklanıyor. lstanbul'u doğru okuyamamak- tan. lin çok ımrcnilcn yer, her ne- dense Dubai'nin Yelken Oteli. Çünkü deniyor kı, herkes onu ko- nuşuyor. Konuşulstın, bız düşüne- lim; çölün kıyısındakı bir coğraf- yada ve tarihsel mirasm anıtsal simgelerinden yoksun bir yerde sözü edilenYelken Otel, doğru se- çımdır ve konuşulmaya değer bir yapıt. Ama el ınsaf, tstanbul gibi tarihı ıle, coğraryası ıle sımgeler zenginliğı ıçındekı bir kent, eğer doğru okunabılseydı, çöl kıyısın- dakı bir otele hiç özenılir miydı? Sürdürelim. Sanki hizmet etmek sevdasın- dan daha çok, şan olsun, konuşul- sun dürtüsü ile davranılıyormuş izlenimi veren diğer girişimlere gelince. Bunlarİmaj Kuleleri! Beş taneler vc hepsinin de ismi Ingi- lizce üstelik, To- vver'lar. Bu kez öze- nilen yerler Avrupa kentleri ve yine ls- tanbul'u, kendi ken tini doğru dürüst okuyamamanın yeni bir ıstırabı. Avrupa kentleri genellikle düzdür. lçindeyken kentin tümünü algı- lamak imkânsızdır. öralarda televizyon anten kuleleri, doğal olarak, bu ıhtıyaca cevap vermek üzere tasarlanmışlar ve üstlenne de birer lokanta kondurulmuşrur. Böylece oradan kenti kuşbakışı görebılırsınız, kule de uzaktan ve kentin her yerinden görülerck simgeleşir. Yine cl insafl Yedi te- pelı, ıçınden deniz geçen, simge- ler zengını bir kent Istanbul. Her köşesinden, her an beklenmedik bıçımdc kcntin bambaşka uzak bir yerini dahi görürsün. Çamlıca za- ten bir tepedir, Îstanbul'un en yük- sektepcsi üstelik. Orayaçıkıncata Karadeniz'e kadar tüm kenti gö- rür algılarsın. O ncdcnle insanlar Çamlıca' ya gitmeyi seviyorlar. Bir dc daha yukarı çıkma zahme- tine nc gcrck var? Zaten oradaki TV kulesine yapılması düşünülcn lokantaya yıllardır bu ncdcnle ih- tiyaç duyulmadı. Düzayak Pa- ris'in Eyfel Kulesi herhalde tslan- bul'a örnek olmamalı. Avrupa kentleri düz oldukları kadar, dü/gündür de. Caddeler, kavşaklar, birbirine benzer. Kcnt- tc dolaşırken nerede olduğunuzu algılama kolaylığını sağlanıak ih- tiyacı ile kent heykeller, kavşaklar- da büyük objeler, havuzlar vb. şey- lerle doldurulmuştur. Yine bir za- manlar, benzer özentilerle Îstan- bul'un da orası burası, içtenlikten uzak heykellerle, havuzlarla dol- durulmaya çalışılmıştı. Sonuç, bunların pek çoğu kendı yalnızlık- ları ve görünmezlıkleri ıle kalakal- mışlardır. Oysa bu kentin hiçbir yeri dığerine benzemez. 1 ler nok- tası şaşırtıcıdır ve şaşırtıcı şeyler- le doludur. Sevgılı yönetıcılerımız ille de şan istiyorlarsa, onlara özentiden sıynlıp, lstanbul'u dik- katle okumalannı önermek iste- rinı. Kentin her köşesı terk edıl- mış, vazgeçıhnış, unutulmuş, artık fark edılmeyen tarihı çeşmelerle doludur. Çeşmeler! iddia ederim ki, bir büyük proje ıle tstanbul çeş- melerıni, ama aynmsız hcpsini, ayağa kaldıracak bir yönetici her zaman şanla anılacaktır. I laliç üzerinde ya- pılması düşünülcn ve Belediye Başkanı Sayın Kadir Top- baş'ın projesini çiz- diği söylenen mctro gcçişi için yine insa- nı gerçekten dehşete düşürecck gerekçe- ler ileri sürülüyor; Anıt Köprü, Sanat Eseri, Cumhuriyet Simgesi, Yeni Sem- bol ve Allın Boynuz Biçimi gibi düşün- meyi, tartışmayı kcsnıck vc czmek istercesine ortaya atılan gerekçeler bunlar. Bu konuda fazla söze gc- rck yok. Sayın Semavi Eyicc, Sa- yın Eyüp Çullıa va Sayın Metin Sözen'in uyanları yayımlandı. Ya- pılması gereken, herhalde fazla dikkat çekmeyen, işlevsel ve say- gılı bir geçiş olmalı. Ama herhal- de bu tarihi kentc böyle önemli bir müdahale yapılacaksa bu Sayın Belediye Başkanımız kadar hepi- mizi de ilgilendirecektir, ilgilen- dimıelidir de. Bütün bunların yanı sıra ayrıca, cıddi hiçbir sorunu olmayan bir yerde, sorun çözmek adına ciddi ışlere gınşme nıyetı açıklandı. Bu- rası TaksimMeydanı. Meydanlar- la uğraşmak, onları değıştırmek merakı, her yeni ıktidann ılk he- veslennden bıri olmıış ama genel- likle onlara pek de hayır getirme- miştir, doğal olarak kentlılere de. Doğrusu ınsanın aklına, ıktıdarlar meydan sevmez, insanlar toplan- sın istemez, gibi deyışler gelıyor Taksim'de trafik yeraltına indirilc- cek, deniyor. Düşünün, ginş ve çı- kışlar için, o güzelim meydandan ısınlarak kopartılmış iki yada da- ha çok karanlık mağara ağızlarını. Neden? Araçlardaki- ler rahat etsin diye. tnsanlar vc araçlar hep birlikte, birbirlc- rine saygılı, sakin ve tclaşsız yaşayıp gidi- yorlar orada. İlle de alışkanlığınız üzere Avrupa'dan örnek la- zımsa, Londra'ya bakın, Piccadilly Meydanı'na. Araçta- kilcr ve yayalar kar- deş kaıdeş yaşayıp gidiyorlar orada. Lülfcn bir daha düşünün, birlik- te bir daha düşünelim. Çok değcr- li bir kent burası. Çok da acı çek- miş, nicelerinin hâlâ kimi meydan- larda kapanmamış yaralan duru- yor. Bir süredir işler iyi de gidiyor- du oysa... lstanbul'u telaşa verme- yin, lütfen... GUNDEM MUSTAFA BALBAY I Baştarafı 1. Sayfada Beyinlerinden hiç eksik olmasın, beş on ur. • lcraatta üstümüze yok, bırakmayız mangalda kül, Dinin sahibi biziz, bırakmayız tespihte püskül. Kimse yormasın, gerçek nerede diye çenesi- ni, O da bizdedir, bırakmayız edebiyatta fasikül. • Saymakla bitmez, neler büyütmedik memle- kette, Iktidarımız önde çıkıyor, yapılan her ankette. Tek korku hazmedemeyenlerin düğmeye bas- ması, önlemini aldık, düğme bırakmadık hiçbir ce- kette. • IMF bizi övüyor, bundan ötesi vız gelir, Kapkaç doğal, servet olan yere hırsız gelir. Halkımız krizden, afetten hiç endişelenmesin, Imdada kimse yetişmezse, kadrolu hafız gelir. • Açıyoruz Türkiye'nin önünü Ege'de, Kıbrıs'ta, Iktidarımız ticarette, alışverişte de usta. Diplomasiyi ekonomiye katan ilk iktidar biziz, Bunu anlamayanlar için en iyi duruş, susta! • Ekonomi iyidir, dengedeyse döviz, faiz, borsa, Herkese yerimiz var, iktidarın ardında dekor- sa. Eleştiriden söz eden kendini mahkemede bu- lur, Hele ortaya istemediğimiz bir rakam da kor- sa. • Koltuklar dolu, varsın boş kalsın tarla, Istemeyen çekip gitsin tutmuyoruz zorla. Işsizlik, durgunluk, borç hepsi bir arada, Alt alta koyduk rakamları, büyüyoruz rekorla. • Doldursun ülkemin sokaklarını al bayraklar, Kazansın ülkemin ihalelerini albayraklar. Hiçbir şeyden korkmadan yürürüz biz, Üzerimize gelen olursa meclis bizi aklar. • Hiç kimse eleştiremez, iktidar kutsaldır, Aykırı sesler lazım değil, hepsi masaldır. İktidarın önünü onlar tıkıyor, ey halkım, Hiçbiri iflah olmaz, bu huyları kalıtsaldır. • İktidar devlette güçleniyor, işte size büyüme, Muhalefetin sesi yükseliyor, alın size çürüme. Büyüme topluma yansımıyor diyenler halt et- miş, Kiler biraz daha dolsun, çok az kaldı çözüme. • Ülkenin ne önemi var, mühim olan iktidar, Büyüme rakamları ok gibi, çizelgeler dar. Bastık gaza tüm hızımızla büyüyoruz, Işık hızıyla büyürdük, yolda olmasa radar. • Içte-dışta büyüt bizi ey iktidar, küreselsin, Yaptıkların sayfalara sığmaz, tarihselsin. Artık bu ülkeye başka iktidar gerekmez, Gürül gürül büyüyen en büyük sel, sensin! ankcumiccumhuriyet.com.tr AL GÖZÜJVI SEYREYLE IŞIL ÖZGENTÜRK Vurun Kahpeye! • BaştarafıArka Sayfada Her yerde, her alanda bir şiddet dalgası. Kay- seri'ye giden Galatasaray kafilesini kalabalık bir taraftar grubu karşılıyor ama o da ne, teknik direktör Hagi, adeta çevresini düşmanlar sar- mış gibi taraftara bağırmaya başlıyor: "Hırsız- lar, hırsızlar!" Taraftar şaşkın. Hagi telefonu- nıı kaybetmiş, taraftarı hırsızlıkla suçluyor ve az sonra telefon kendi paltosunun cebinden çı- kıyor. Ama taraftar bir anda deliriyor, şiddet şid- deti çagırıyor ve az sonra bir cinayet rahatlıkla ışlenebılir. Evet, sanki yeniden ülkenin her yerinde bir- denbire bir "Vurun Kahpeye!" filmi oynama- ya başlıyor. Bu fılmi defalarca izledık ama bu ne bereketli, ne başarılı bir senaryoymuş ki, ta- rih kadar eski ve hiç şaşırmadan dünyanın her yerinde defalarca fılme çekıliyor. Bu filmin yö- netmenleri kimler? Hiç kuşkusuz buna hemen bir yanıt vermek mümkün, özellikle ülkemiz için. Bizi bölmck ve parçalamak isteyen çok, pek çok ülke var. Bu topraklarda gözü olan pek çok büyük şirket var! Ama biz de masum de- giliz. Gızli işsizliği bir yana bıraktık resmi işsizli- ğin 12 milyon kişiyi bulduğu ve üniversile geııç- lcri dc dahil pek çuk gcnç insanın kendileri için hiçbir gelecek umııdıı görmediğı bir ülkede, bu tarih kadar eski senaryoyu sahneye koymak çok kolay oluyor. Bir yerlerde dört çocuk bayrak ya- kıyor, ardından hurra herkeste bir isyan. Kime?.. O dört çocuğa. Peki, neden kimseler işsizlik için ıneydanlarda dcğil?.. Neden banş mitinglerine sen, ben, kocaoğlandan başka kimseler katılmı- yor?.. Neden bayrak asan büyükler, üniversite- lilcrin en haklı protestosunda -üstelik protesto- cular içinde kendi çocukları da vardır- sokakla- ra dökülnıüyorlar? Bu senaryoyu önlemek, bayrak asmakla ol- muyor. Bayrak asmak kadar dört gcncccik insa- nı Trabzon'da lınç etmeye kalkan insanları da, sokak çocuklarını linç etmek isteyenleri de pro- tcslo etmek gcrckiyor. Nc oluyoruz? İsiluzgcntürk(o>supcronline.coın
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle