19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10NİSAN2005PA2AR 10 P A Z A R ifÂZELARI dishabfacumhuriyet.com.tr Utopyanın sesini yitirmiş kenti~F~ 7"topya kentler ve ada I I öyküleıini sever mısinız? V^-' Ben bayılmm1 Ne zaman Defoe'nin Robinson C'msoe, Verne'in Iki Yıl Okul Tatili veya Sırlar Adası ya da Wyss'in Isvıçrelı Robınsonlar öyküsu elıme geçse, ronıaıı kahıamanlanyla bırlıkte ıssız adalarda yenıden kentler kurar, korsan gemılerınden kaçar, çocuk düşlerıne dalarım. Ütopya kentlerı peşınde hâlâ dolaşanların olduğunu öğrendikçe, eskı çocukluk okumalanm depreşiyor, sonra yenmde duramaz oluyorum tşte böyle bir nüksedişi geçenlerde Amerika'da yaşadım! Yenıden toplum kurmaya yönelik öncu tasanmlardan birisi Güney Dakota eyaletinde gerçckleşıyor. 90 No'lu karayolu uzcnnde kurulacak Sağırlar yerleşkesıni "Bağdat'taki sağır sultan duydu"! Amerikalı 2 bin 500 civarında sağır-dılsız, bu kentin ilk oncülen olnıak içinpılıpırtılannı toplayıp oraya göçüyorlar. Sağırlar kentine Ingiltere'den, Avustralya'dan katılımcıların olduğu açıklanıyor. Ütopyayı, doğuştan sağır Marvin Miller adlı bir Amerikalı başlatmış. Miller ünıversıte eğitimindcn sonra sağırlara yönelik bir gazete çıkarmaya devam ederken geçen yıl ailesıyle Mıchıgan'dan Dakota'ya göç etıniş, bu işe kolları sıvamıştı. Eyalet yoneticılen de bir kente yetecek büyüklükte araziyi bağışladılar, altyapıyı hazırladılar. Kentin gınşınde tabclaya konulacak ad çoktan belliydi: Laurent! Miller, 33 yaşında bu ışe kalkışma cesaretını, 17. yüzyılda Amerika'da benzer ılk sağırlar okulunu açan Fransız eğitimci LaıırentClerc'den örnek almıştı. Laurent, Fransa'dan yeni kıtaya göç edıp ardına topladığı sağır-dılsız sömürgecilerle, Massachusetts kıyılarında, Martha'nın Üzümbağı adlı adaya yerleşmişti. Sağırlar horlandıklannı, e/ildiklerını düşünüyor, bir bağımsız alanda, tıpkı ada gıbı bir INDIANAPOLIS MAHMUTŞENOL yerde toplanıp ınutlu yaşamak ıstıyoılaıdı. Laurcnt'ın küçük toplumu çok uzun önıürlü olamadan dağılmıştı Şımdıkınin geleceği, bu örneğe bakıldığında pek umut vermiyor, ama utopya ütopyadır. 200 yü/yıldan bu yana toplumda pek bir şey değışmemiş olacak ki, bugünün sağırlan da kendılenne aıt bir dünyayı kuı maya goçuyorlar. Laurent'de postacıdan polıse, csnaftan çopciisüne kadar herkcs sağır-dılsız olacak. Sağır-Dılsizler Federasyonu da bu tasarıya destek sağlıyor. S.imdiden ınternet sohbet odaları, web sayfaları kıııulmuş. Sağırlar bırbırlenyle orada haberleşiyorlar. Sağır duymaz uydurur, diyc bir deyış vardır ya, size habcrın kayııağıın açiklamalıyım ki, ya/.ımı okuduktan sonra bu deyişi yakıştırmayın' "laurentsd.com"a bir göz atın, sağırlann mullu yaşanı kenlıni gorun. Aslında bunlardan tstanbul'da yaşayan ablamın haben olnıalıydı. 50 yıl önce 3 yaşındayken geçırdiği menenjitle duymaz oldıı Ablam, sağırlığın nasıl bir duygu olduğunu bana yaşamım boyunca tiim acıhğıyla kanıtlamıylır Gcçen yıl bir İETT otobusu, durakta bekleyen ablamın ayağını ezmiş, şoförse yolcuların dırenişi üzerine zorakı durup "Korna çalıyordıım ya! Sağır nusın bc kadın?" dıye bir de söylenmiş. Kadıncağız kangren nedeniyle az daha bir ayağından olacaktı. İETT'ye ailemizın konuşan üyelerince yapılan ba^vurulara yanıt bıle verılmemışti. "Olur böyle şeyler!" diye geçıştırmışler. Şımdi bunu anımsayınca, Philadelphıalı sağır Carolyn Brick'ın özlem dolu konuşması da anlam kazanıyor: "Postacısıyla, tezgâhtanyla, otobüs sürücüsüyle bizdcıı olan kent bir mucizedir!" Bu umut dolu sözlerı okuıken içım burkuluyor. Onları bir cüzamlılar kolonısıne terk eder gibi yalnız bırakmaya yol açtığımı/ ıçın utopyanın sessiz kentinden utanç duymalıyız... KÜLTÜR • SANAT Yılmaz Giiney VOLDA iiınnınanın • llilll M| ;,,,,., ALTUNİZAUb CAPİTOL. SPECTRUM14 B r 111 30 10 50 ATAKÖY OALERIA bfaU 11 fifi 11 1 î AVCIUR NEW AVŞAfi 4J1UB65 1130 UAâCIL AR SİTE 462 201\ 11 30 aAHÇELİtVLb(IHOU0AVPLEX 441 21 09 BAKIRKÖ' AVŞAH 563 48 03 11 11 B ÇEKMECF FAVORİ 862 08 64 1! 0ü BEYOÖLUFİTAŞ 3612020 1U60 BEYOĞLU MAJESTIC 244 37 07 1130 Ç TAŞ ŞAFAK MOVIEPLEK M <.(, l>0 1100 KAdlKflY KADIKÛY 337 74 00 11 1S PFNnlKOÜNPV 3641388 1100 1 tNUlK OBCAR 390 09 70 11 30 SİSLİMOVIEPLE)! ?îf t?60 11 OO-t •••••••. n ı ı ı ı ı o N h n n ı i D H Kiııı mıiüiiiı i ı »fiı ııııısıı uwı IIMI» » I M m\t • mnffl «sııııiHi »:••• fiuıııı ;:ıuı ınoiımı ,,;sııı ,;., 0BS£Z www.yoldirfllm.com , ....... |.™ı,r, Jeniz 2S0 315 3JÜ 330 315 ,»46 JOU 330 100 3 11 JOfl JJU 001i 500 5(5 5J0 5J0 515 4 30 610 630 500 51'i. 5M bJU 7 IU IS2Ü. 71519152 730 1130-? 73O-1B30? 71S1ÜÜJ 61S-1B00 7 20 1« JO ^ 7 30 Itf JU J 7 00-19 00 2 7 1*1915 î 70019152 / K) 10 Ml ? WIJ0O-1flÛÜ21 1 JOUJ/CTEtıL 1 1 15 130 130 15 i) 45 21 30 115 J0 100 15 30 «1 curTtsLjis » A N A AF1IPITX REŞAT6EY 0322 4b/ B1 « 11 4İ> ANKABA klZILAV BUYULU FENEfl 0J1Z «10100 1130 ANKARA Kl/ll IRMAK 0112 425 53 93 1116 ANKARA METROPOL 0312 426 74 /H 11 30 ANKARA TUZE ON 011? ?1 S ^4 00 11 40 DİYARBAKin TINEMALI 0412 252 62 34 10 46 DİYARBAKIR DIUAN 11 15 ESKİŞEHİRARI 1)227 2312412 İZMİR KARŞIYAKA 02323S1W'J6 1215 İZMİR PALMIYE AV&AH 0?3? ??H 177(1 11 1 "i İZMİT DULPHIN 0362 323 60 24 11 30- BMfTOUTLET \ } ^ J3S 33 39 1Î 00 KONVA MA^tHA 0337 241 4fl fifl 11 30 MER9lNMETRn U324 JJ1 HJ17 1200 SAPRANBOLU ATAMtRKEİ 11 45 İ2MİHSLMA 1215 JJU 310 31S 3 30 140 <M5- 4 30 1 1 ^ 3 30 43ü 330- 146 4(5- 4 JU b 15 1 •STO-1 51& 1 5 10 1 5 40 1 3 46 1 fi«1 '.1R-1 6 30 1 6 45 530' f ,J0 1 6 30 1 Ü4!) 1 mn lılııı / 00 19 00 21 00 7 30-19 30 2130 716-10 15-21 15 7 30 1930 21 30 7 40 19 40 21 40 44^15+5 174b 1945 21 11 9 0UP115 7 15-19 15 21 15 7 3U 1li 30 21 JD 900 21 15 7 30 1UJ02I JU f 15 1100-2100 S 00 21 30 JUt) LI Tb Mucizelerin adamı... M chıııel AIi mucizelerin adamıdır, ozcllıkle de kadınlar konusunda. En son muci/esını Vatıkan'da gerçekleştirdi, I'apa'nın dıyannda... Eskisi kadar olmasa da çok populer bir adamdır Mehmet AIi Belkı de bızım oralarda çoğu kışı Papa ıle ıkısını bir arada gorse, tıpkı şu meşhur fıkradaki gibı, "Yahu şu sakallı olan hi/im Mehmet AJi de yamndaki beyaz kııkuletalı adam kim?" dıye sorardı. Üyle dındar bin değildır Mehnıet Ali. Her şey bir ış ıçın gıttığı Roma'da kaldığı otcle bir turist grubunun gelmesıyle başlar. ürubun rehbcnne takılır gözü. Bu tur daha çok Hırıstıyanlar için düzenlenen dınsel temalarla süsleneıek Vatikan'ın tanıtıldığı özel bir turdur Hemcn bızım Mehmet Ali de yazılır rura; çünkü rehber PVançeska çok güzeldiı. Otcldekı akşam yemeğinde tura katılanlardan Françeska'nın eskı bir rahıbe olduğunu öğrenır ancak bu onu emelınden caydırnıak ^öyle dursun arzıılannı daha çok kamçılar. Sabahleyin 11 kişilik bir grup, otelııı lobisinde Françeska'yı beklemektedir. Mehmet Alı'nın son anda yetışmesıyle tam 12 kişi olurlar "Bir kadını tavlamak için öncelikle onu bcraberliğini/in bir mııcizc olacagına inandiracaksın!" der Mehmet Ali. Françeska'ya dcğıl tabıı kı, bana. "Aman Mehmet Ali, senin kadınlanna mııcize ıni dayanır?" "Sanıldıgındaıı bol bir şeydir mucize, yetcr ki bulmasını bil, bulamazsan da işin kolayuıa kaçarsın..." «Nasıl yani?" "Yaratırsuı bir tane, olur biler!" "Sen şinıdi o koyu Kalolik, üstelik rahibe eskisi Françeska'yı tavladığını mı söylüyorsun?" Sonra bıraz da alaycı ekledım: "Mucizelerinle..." Françeska kendismı kutsal bakire Meryem Ana sanaıı uhrevı bakışlı koyu bir Katolıktı. Gerei Katolik Katoliktir, ama âdet olmuş ya, baş.ına hep bir de koyu gclır, sankı kahveymi^ gıbı! Neyse, odası kuçuk kuçuk ikonalarîa doluydu, erraflannda yapma çiçekler, mumlar, kılıse içinde kilıse gıbı Sankı St. Paul Katedrali matruşka bebeklerinin en büyuğu, Françeska'nın yatak odası en küçüğiiydü, aradaki matruşkalan da gezmişjerdı gün boyu. Gün batarken kılıseler ufala ufala Françeska'nın yatak odası oluvermıs.tı1 Çatı katının daraeık penceresınden kılıse kulelerinin üzerine bınen tarçın rengi VATIKAN ŞANSINTÜZÜN kubbeler gökyiizunun onlara arnıağan ettiği bir buket gıbıydı. Françeska'nın yatağının başucunda asılı duran bir adet çarmıha geıilmii; İsa, sevışmekle ölmek arası bir şeyi anımsatıyordu, ya da her ikisinı Nasıl olduğunu anlamadan Françeska'nın yatağında buldular kendilerini. Burada dayananıayıp atıldım: u Çaıpılacaksmız Mehmet AJi!" "Her sevişmek çarpümaktır biraz da..." Sustum. Sonra tekrardan sordum: "Sizinki nasıl bir mucizeydi peki?" u FVançeska elindeki listeye bakar bakına/ ilk benim adıııı çarptı gö/üne... Mehmet Ali diyc mınldaııdı kcndi kendinc, sonra beni arandı heıııen; o an şöyle kıvamlı bîr bakışına oldıı aı anıızda...." "Mucize bunun neresinde?" "Benimle beraber 12 kişi olmuştuk ya, bir ara kulağına cğilip bi/iın de onun havarileri olduğumuzu fısıldadım. Gerçekten de FVançeska nereye giderse gitsin peşinden koşturan 12 şaşkın havari gibiydik." Baİcın, dıyordu, elinde anahtar tutan bir aziz görürseniz bilin kı o Aziz Peter'dir Arada bızı sınamak için hcykellenn önünden geçerken yavaşça soruyordu. Gözlerimi güneşe kısıp heykelin elinde ne ruttuğuna bakıyor ve anahtan görur gönııez: "Aziz Peter Françeska!" dıye haykınyordum Aziz Peter'i sevmıştım Elindeki anahtar herkese farklı bir kapı açıyordu belkı, benim için açmasını ıstedığım tek kapı Françeska'nın yatak odasıydı. "Sence Françeska inandı nu şu havari masalına?" u İnannıak da ııc kelime..." Yava^ça bana doğru eğıldı ve bir sır vereeekmiş gıbı, "Biliyor nıusun" dedı, "o kadar inanmıştı ki bana; gözlerinıizin hirlcştiği o anda, belinıdcn bir hançer çıkanp saplasaydım göğsüne, hiç şaşırmayacaktı. Sanki scvişmemiz boyunca hcp bunu, benden gclecck bir ihaneti bekler gibiydi. Ncdense İMiyle bir ihanctin onu yüceleştireceği sannsıııa kapılmıştı; yücelecek ve öylecc ınutlu öîecektL lştc o panltıyı apaçık gördüm gözlerinde..." Demek olumü beklerken aşkla yetınmek zorunda kaldı biçare. . Françeska'nın aşk çığlığıyla Vatikan'ın butun çanları çalmaya başladı. Bu da Memet Ali'nın Françeska'yı şaşkına çeviren üçüncü ve son mucizesıydi ' Kiraz mevsimi kapıda!onunda yavaş yavaş da olsa güneş yüzünü Almanya'da gösterdı... Aylardır yağmurların ve karanlık günlerin yarattığı can sıkıntılarından kurtulmak için kendılennı parklara atan Münihliler, nısanın ılk haftalannda bıle yorgun geçmiş. Paskalya tatılınin mahmurluğu ıçındeler... Hâlâ vitrinlerden kaldınlmayan paskalya yumurtalarıyla tavşan tasvirlerı kapıya dayanan baharın sımgesi gibi! Münıh'ın meıkezi sayılan Manonplatz'da kafeler masalarını kaldınmlara taşıdılar. Ve kent daha şimdıden tekrar ılkyazın büyüsünü yaşar gıbı oldıı. Göbeği açık bısikleth kızlar sabahları tsar boylarında pedal basıyorlar artık... Cumartesılerse kentin ortasına adeta bağdaş kurmıış sayılan dünyaca ünliı sebze-meyve pazarı Viktualien Markt'ta tezgâhlarda baharı kokluyorum ve eve saksılarla dönuyorum. Münıh'te Papa'nın ölümünden bir gün önce Neonazıler bir sokak gosterısı yaptılar. 1400 polis dazlaklara adım attırmadı. Aslında Berlın'de 8 Mayıs'ta Neonazilerin yapacağı dev bir göstennin bir provası nıtelığınde olan Münih toplantısındaysa "Meydanlan Neonazilere bırakmayalun" sloganıyla protesto eden çok sayıda karşı gösterıci de "polis koruması" altında yürüdü. Ilkyaz güneşının gülümsediği bugunlerde aslında ınsanlar can sıkıntıları içindeler... Bahar günlerinin o bilinen tembellığinden kurtulmanın yolu parklarda yürümek, konserlere gitmek ya da çiçekçi dukkânlanndan geçip Isar Nehn boylannda takılmaktan geçer. İşte ılkyazın bu ilk günlerinde eve bıtkı çaylan doldurup "Detoks kokteylleri"yle bahan karşılıyorum kendımce. Gıderek rengârenk çiçeklerle güzelleşen küçük balkonumdaysa Vivaldi tınılarıyla güne başlayıp kuş cıvıltılı pazar sabahlarında düşler kuruyorum. Çünkü ılkyazlar düş kurma zamanıdır.. Çok uzaklarda olsam da Assos limanım, Cunda'mn taş kahvesini vc Kazdağlan'nı nasıl hatırlamam? Küçük mutluluklardır belki dc insanı sevındıren, kim bilir?.. Almanlarsa sanıldığımn aksine ınutlu olmayı bılmeyen bırmıllet. Yapılan kamuoyu yoklamalarında bu gerçek ortaya çıkıyoı. Adeta mutsuzluğu yaşamaktan ve çoğalmaktan hoşlanan ve gülmeyi unutan insan yüzlerını görmek için metrolarda sabahlan yüzleri tek tek incelememz yeter. Günden güne artan pahalılık ve 5.2 mılyona dayanan ışsızlerle beraber nısan ayında başlayan vergıler ve zamlar en çok emeklılen düşündürüyor. Hele hele Münıh gıbı pahalı kentlerde yaşamsa hıç de kolay değil. Köpru altlannda yaşamını sürdüıen ya da çöplcn kanştırarak ayakta durnıaya çalışan yoksııl ınsan görünümleri kentin acıklı yüzü... Ancak yaşam öyle ya da böyle devam ediyor. Kiraz ağaçları çıçekleniyor. Kiraz mevsimi aslında u aşk mevsimi" demcktir Taze kesılmiş çimen kokan parklarda yannları düşünüyorum sürekli Ve uzaklarda bıraktığım kadınlan, eskı aşkları... Salaş deniz kenarı mcyhanelerınde tragedyalarla esrikleşmış zaman dılimlerini bir de MÜNİH EROLÖZKAN Charles ve Camilla evlendi lngütcrc Vcliaht Prensi ( harles ile 30 yıldaıı fa/la bir sürcdir evlilik dışı ilişki yaşadığı nişanlısı Camilla Parker Bowles dün evlendi. Wiııdsor bclcdiyesinde 20 dakika kadar süren rcsmi nikâh törenini belediyc çcvrcsinde toplanan yaklaşık 15 bin kişi izledi. Nikâha kafılan Pren$ VVilhanı ve Harry halkın sevinç gösterileriyle karşılandı. Hclediyedc nikâhı ıvddcden Kraliçe Eli/aheth Ue Prens Philip isc törcnc katılmadılar. Kraliçe, VVindsor şatosundaki Aziz George şapelinde kıyılan dini nikâh ve ardından 800 kişiyc verilen rcscpsiyona kanldı. Prens Charles, bolediyedc medeni nikâh kıyan ilk kraliyet ailesi veliahtı oldu. 28 kişinin davetli olduğu törenc, Camilla'nın 30 yaşındaki oğlu Tonı Parker Bowles da kahldı. Camilla, evlüiğiylc, aralarında Falkland adalanmn da bulunduğu Comvvall Düşesi ve Kraliçe Eli/abi'th'in ardından İngiliz monarşisinin ikinci cn güçlü kadını ımvanuıı u. (AP) Dişi maymunlar ve liderlik A menkaıı Yaratıcılık Derneğı / l Konfeıansı bu yıl 30 Mart- ^ T . 2 Nisan günlennde Austın, Teksas'ta yapıldı. Ben de konuşmacı olarak katıldım ve "YaraOcılıkveDclilik'' konusundakı çalışmamı sundum. 1970'lerden ben yaratıcılık ve psikolojı alanının en önde gelen uzıııanlarından biri olan Edvvard De Bono da konuşmacılar arasındaydı Bazı kıtapları Türkçeye de çevrilen De Bono, 62 kıtap yazmış (son kitabı şu anda basım aşamasında) ve Turkiye dahıl 52'den fazla ülkede konferans vermış. Tıp doktoru, ayrıca psikoloji ve fclscfe doktoraları var Yaratıcı düşunmeyı öğretılebılecek ve öğrehlmesı gereken bir hüner olarak görüyor. Profesör Dc Bono ile tanışma ve konuşma fırsatı buldum Katıldığım her etkinlik çok ılgınçtı ama en çok ilgimi çeken konuşmacılardan bin Cultuıal Studies & Analysıs (Kultur lnceleme ve Analız) adlı duşünce kuruluşunun analıstlerinden Janûe O'Boyle oldu. O'Boylc'un gorüşlennden biri şoylc "Algılama önce bilinçalrı sonra bilinç düzeyinde olur -ve sadecc birkaç nıilisaniycde-. Kararlanmızı büinçaltında alıı, sonra akıl- nıantık kullaıııp bu kararımızı gerekçelendiririz. Mantık ve olgulara dayanarak karar verdiginıizi sanınz ama aslında öyle değildir." Bir başka ılginç görüş ve bılgı kadın-erkck farkıyla ılgili... Beynın sol yarısı mantık, sağ yarısı bilinçaltıyla ilgılı calışıyor. O'Boyle, kadınlar ve erkekler üzerine yapılmış çalışmalara değındı; beyın topograf'ilerini göstererck beyınlerının farklı ışledığını, bu yüzden kadınla erkeğin bırbırini gerçekten anlamasının zor olduğunu belırttı Kadın ve erkeklenn değeı verdıkleri şeyler aynı olsa da öncelikler lıstesınde farklar olduğunu araştırnıalar tekrar tekrar göstermış. Yeni araştırnıalar, hayvanlar âlemınde -özellikle maymun, şempanze ve gorillercle- iktıdarın "all'a erkeğinde" (bir numaralı erkektc) olmasına rağmen aslında dışılenn alfa erkeğini yonettığını gösteriyormuş Cîündüz ıslediğini yapan alfa erkeğınin tüylcrı dışılerce temizleniyormuş Ama sürüsüne zarar venrse ya da TEKSAS dişilerden birine kötü davranırsa dişiler gcce herkes uyurken gidip alfa erkeğini dövüyor, böylece davranışlanm şeki1lendiriyormuş! O'Boyle, Amerikan kültüründeki aşjrı kapalı ve dıne yatkın düşıınce bıçımınden de bahsetti ve "Uünya siyasctçileri Irak savaşıyla ilgili politik yorumlar yaparken sadcce George Bush ve Saddam llüseyin değer yargılan kullanaı ak konuştu" dedı O'Boyle bılınçaltının ınsan hayatı ve kaıaılaıındaki gücünii vuıguladı. Uç günlük konfcransta yaratıcılık, psikolojı, sosyoloji ve Amerikan kültüruyle ilgili çok şey öğrcndım Gelecek senekı konferansı hcyecanla bekliyorum! (Bu yazıda değindiğim konu ve kurumlarla ilgili sitcler: Amenkan Yaratıcılık Derneği httpV/www.amcreativity assoc.org/; 2005 Konferansı. http.//www. fcelthefire.org/; Edvvard dc Bono: http7/www.edwdebono.com/debo no/bıograph.htm, Jamie O'Boyle vc kuramu: http.//www culturalanalysis.com/) bgıınerselia yalıoo.coııı ADALETBAR1Ş GLJNERSEL
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle