Katalog

SAYFA + CUMHURİYET 10 NİSAN 2005 PAZAR HABERLER 'Uluburun II' Ataköy'de • lstanbul Haber Senisi - 360 Deıece Araştırma Grubu'nun, dünyanın bilinen en cski deniz batiğı Uluburun'dan esınlenerek yaptığı "Uluburun II" yelkenlısi, ılk seyrını gerçekleştirerek lstanbul Ataköy Marina'da demirledi. Grup kurucu üyesi arkeolog Osman Erkurt, yaklaşık 3 bin 400 yıl önce, Kaş açıklannda batan Uluburun yelkenlisinin, dünyanın bilinen en eski batığı olduğunu anımsatarak kendılerinin de bu yelkenlıden yola çıkarak "Uluburun ir'yıınşa ettiklerini söyledi. Erkut, Uluburun IT'nin, Kaş, Anamur, Girne, Mcrsin, Suriye, Lübnan, lsrail, Mısır, Gint ve Bodrum'daki linıanlan ziyaret edeceğini daha sonra bir nıüzeye hibe edileccğini bildirdi. Fischer: Göçmen ihtîyacımız olacak • BERLÎN(AA)- Almanya Dışişleri Bakanı Joschka Fischer, ülkesının gelecek yıllarda göçmenlere ihtiyacı olacağını söyledi. Fischer, Birlik 90/Yeşiller Partısı'nın Gelsenkırchen kentinde düzenlediği küçük parti kurultayında yaptığı konuşmada, "Almanya'nın gelecek yıllarda göçmenlere ihtiyacı olacak. Bu ihtiyaç, engeç2010 yılında ortaya çıkacak" dedi. Fischer, çoğunlukla yabancılann çahştığı bazı alanlardakı eksıklıklenn gözden kaçırılmaması gerektiğini söyledi. Maden ocağında BPizu patlaması • Yurt Haberleri Servisi - Çorum'un Dodurga ilçesinde, Alpagut Dodurga Linyit îşletmesi'ne ait maden ocağında gaz sıkışması nedemyle patlama meydana geldi. Grizu patlamasında, ocakta çalışan 10 işçi yaralandı. Dodurga Devlet Hastanesi'ne kaldınlan ve burada yapılan ilk müdahalelerin ardından Çorum Devlet Hastanesi'ne sevk edılen işçılenn bazılannda birinci ve ikinci derecede yanıklar olduğu öğrenildi. Düzeltme veöziir • Gazetemizde diin 7. sayfada yayımlanan 'Amacımız okuma öğretmek' başlıklı yazıda Uluslararası Rotary Derneği Başkanı Glenn Estess'in fotoğrafı yanlış kullamlmıştır. Estess'den ve okurlarımızdan özür diler, düzeltiriz. Kültür-sanat emekçileri, sanatm siyasetin arka bahçesi olacağmdan kaygı duyuyor: Özerkleştirmeistiyoruz • Kültür-Sanat Sendikası lstanbul Şubesi, üyelerinin ekonomik mağduriyetlerinin giderilmesini istiyor. Eğitime göre ücretlendirme talep edeıı emekçiler, "Kültür ve sanatm özerkleştirilmesi için Türkiye özerk sanat kurumu kurulsun. Eğitimi ve uzmanlığı olmayanlar işe alınmasm, kayırmacılığın önüne geçilsin" diyor. lstanbul Haber Servisi - Kultur ve sanat kurumlarında çalışanlar, mev- cut sorunlarının giderilmesini umut ederkcn hükümct tarafmdan çıkarıl- maya çalışılan Kamu Yönetimi Yasa Tasansı ıle Persunel Rejimi Kanu- nu'nun yasalaşması halınde mağdu- riyetleıinin artmasından ve sanatın siyasetin arka bahçesi haline gelme- sındcn endışe edıyor Personel Rejımı Kanunu ıle sanat- çıları diğer kamu çalışanları gibi per- formansa göre ücretlendirmenin sa- Kültür Sanat-Sen lstanbul Şubesi yönetimi, gazetemizi ziyaret ederek üyelerinin sorunlarını aktardı. (Fotoğraf: SERKAN YILDIZ) natı baltalayacağına dıkkat çeken Kültür Sanat-Sen lstanbul Şubesi yö- netimi, Kamu Yönetimi Yasa Tasa- nsı ile kültür vc sanat kurumlarının yerel yönetımlere devredılerek özel- leşeceğını ve siyasetin miidahalesı- ne açık hale geleceğinı öne sürüyor. HüKÜMETTİN BEKLENTİ Cumhurıyet gazetesıni ziyaret ede- rek üyelerinin sorunlarını aktaran Kültür Sanat-Sen tstanbul Şube yö- netimi, hükümetten beklentilerini şöyle sıraladı: "Kamu Personeli Ya- sa Tasansı'nda sanat kurumlan be- ledlyeler ve il özel idarelerine bağlan- nıası ycrinc bu tasandan ınual turul- sun. Çalışaıılan arasındaki cşit işe larklı iicretlendirmedeki eşitsizliği or- tadan kaldıracakeşit işe eşit ücret uy- gulansın ve statü biıliği sağlansuı. Sanat ve kültür emekçileri ile diğer bakannklar çalışanlan arasındaki eşit- sizligin ortadan kaldınlması için kül- tür ve sanat tazminatı verilsin. TRT kurumu çalışaıılannın enısal alına- rak sanat kurumlan emekçilerinin ek göstergeleri yükseltilsin. Sanat ku- rumlan tcknik çalışaıılannın malı- keme kararı ile kesinleşmiş kişisel ka- zanımlan bütün tcknik çalışanlara uygulansuı. Sanat kurumlan idari ça- lışanlan yasalardaki 'diğer sözleş- melılcr' maddesindenyararlansınve sözleşmeli statüye kavuşturulsun. SANATCIEVI KURULSUN Üyelerimizin yararlanabileceği lo- kal, sanatçıevi, dinlenme tesisleri ku- rulsun. Eınekçilerimiz egitimine gö- re ücrctlendirilsin ve eğitiıııindcn fark- lı alanlarda çalıştınlanlaruı mağdu- riyetleri önlensin. Eşitvergiveren yurt- taşlanmızın eşit kültür ve sanat hiz- metindcn yararhınnıası sağlansın. Eğitimi ve uzmanlığı olmayanlar işe alınmasm, partizanlığın ve kayır- macılığın önüne geçilsin. Kültür ve sanat politikalan oluşturulurken ırk, din, etnik köken baz alınmasın. Çıka- nlması planlanan 'Personel Rejimi Kanunu' ile kültür ve sanat kurum- laıımn çalışanlannda, diğer kamu ça- lısanlan gibi performans ölçütlcri baz alınmasın. Kültür ve sanatın özerkleş- tirilmesi için Türkiye özerk sanat ku- rumu kurulsun." Semra Sezer, hâlâ 7.5 milyon yurttaşın okuma-yazma bilmediğine dikkat çekti Eğitimcle cinsiyeteşitsizliği 0 ağlıklıyaşam içinyürüyüş lstanbul Haber Servisi- TürkKalp Vak- fi "17. Kalp Haftası" etkinlikleri kapsa- mında siyasiler, belediye başkanları ve futbolcuların da katıldığı "Sağlıkh Ya- şam Yürüyüşü " düzenledi. Behek Parkı'nda başlayan yüriiyüse, Beşiktaş Belediye Başkanı Ismail Ünal, Beşiktaş Kaymakamı Nilıat Nalbant, AKP Bahkesir Milletvekili Turhan Çömez, Be- şiktaş TeknikDirektörü Rıza Çalımbay,fut- bolcular AhmetDursun, TayfurHavutçu ve Ronaldo ile yurttaşlar katıldı. Türk Kalp Vakfı Başkanı Ilayati Babuoğlu, et- kinliği toplumu kalp ve damar konusun- da bilinçlendirmek için gerçekleştirdikle- rini söyledi. Sağlıkh yaşamda 4 ana unsurun siga- radan uzak dıırma, sağlıkh beslenme, stres ve endişeden uzak yaşam ilefıziksel ha- reketidik olduğunu anlatan Bahaoğlu, "Sporun önemine dikkat çekmek için her yıl bu tür etkinlikler düzenliyoruz" dedi İstanİHil Haber Servisi-Cumhur- başkanı Ahmet Necdet Sezer'in eşi Semra Sezer, "Toplumdaki tüm bireylerc çağdaş eğhim olanakla- nnın sıınulması, demokrasi, sosyal adalet, insan hak ve özgürlükleri gibi kavranılann benimsenmesi- ni ve uygulanmasını kolaylaşnra- cak, demokratikleşmesürecini hız- landıracaktır" dedi. Uluslararası Rotary'nin 100. yı- lı nedemyle Istanbul'da Ceylan In- tercontinental Ote- li'ndc "Uluslararası OkııryazarhkKonfe- ransı" düzenlendı. Uluslararası Rotary Başkanı Clenn E. Es- tess, toplantının açı- lış konuşmasında dünyada etkilı olan yoksulluk, açlık ve hastalıklann okurya- zarlığm olmamasıyla bağlantılı bulunduğu- nu söyledi. Konferansa "onur konuğu" olarak katı- lan Semra Sezer, konuşmasında uluslann kendilerini eğitimsiz yö- netemeyeceğini ifade ederek eği- tımın cumhuriyetı kuranlann ve cumhuriyet yönetımının üzennde öncmle durduğu konuların başın- da geldiğini ammsattı. A Y D İ N L A N M A DEVRİMİ Sezer, Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Keınal Atatürk'ün Türk aydınlanma devnmının başanya ulaşnıası yolunda eğıtıme özel ıl- gi gösterdiğıni belirterek "Okur- yazarlığın toplum ve birey için ta- şıdığıöneme inananyüce Atatürk, Semra Sezer. öncülüğünü yaptığı çağdaşlaşma hareketinde okuryazarlığııı yay- gınlaşmasına ayrı değcr vcmıiş- ür" dıye konuştu. Atatürk'ün önderlığınde başla- tılan ve sonraki dönemlerde sür- dürülen eğitimde çağdaşlaşmaya yonelik atılımlar önemli bir başa- nyı yansıtsa da, bulunıılan düze- yın yeterlı olmadığını ifade eden Sezer, uygulanan kampanyalara karşın yurttaşlann eğitim düzeyi- nın yükseltılmesı so- rununun ülke günde- mindeki yerini koru- duğuna dikkat çekti. Araştırmalann, bu- yük çoğunluğu kadın- lar olmak üzere 7.5 milyon yurttaşın oku- ma-yazma bilmediği- nı gösterdığıne dikkat çeken Sezer, bunun yanı sıra eğitim ola- naklarına ulaşma yo- nünden eşıtsızlık ya- şandığuıı ve eğitimde cinsiyet sorununun onemını koruduğunu kaydetti. "UN1CEF verilerine göre, Tür- kiye'de eğitim alanındaki cinsiyet eşitsizlikleri, ülkenin özcDiklc Gü- neydoğu ve Doğu bölgelerinde hâ- lâ önemli boyutiardadır" dıyen Se- zer, 3.5 yıldır sürdürülen Ulusal Eğitime Destek Kampanyası kap- samında 4 milyon 173 bin yurtta- şın eğitim gördügünü anlattı. Uluslararası Okuma Bırlığı Ge- lişim Direktörü Janıes Wile ise konuşmasında dunyada 850 mil- yon kışının okuma-yazma bılme- dığını, bunlann 3 'te 2 'sının de ka- dın olduğunu vurguladı. 1)1 Nl/J SEVIM 1R1 II (,l\( ÖYKÜI.ER, TEKNİK KONULAR. ••DEKGtSl «SAN'2005 ^ SAYI. 252 KİRALIK BİR TEKNENİN SEZONA HAZIRLANMAS1 BÖLGELERE GÖRE Q ^ GÜVENLİK İÇİN DEĞİŞEN HAVA ŞsHl TEKNELERDE TAHMİNİ *** EMNİYETTABLOLAR1 DİZEL MOTORLARDA "BOSCH" TİPl YAKIT POMPALARI Demirciler Sltesi, 8. Codde, No 71 Zeytinburnu- İSTANBUL Tel (0212| 664 16 94 • 510 28 71 Faks. (0212) 558 67 85 RtHiSıKiLTtRVE SANAT VAKFI RUHISU SANATGECESİ "Operadan Türkülere" KÖRFEZ tCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN MENKULÜN AÇIK ARTTIRMA tLANI DosyaNo: 2004/1122 Tal. Bir borçtan dolayı hacızlı ve aşağıda cms, mıktar ve kıymetlerı yazılı mallar satışa çıkarılmıştır. Birinci arttırmada 29 04 2005 günü saat 11 20-11 30 Belde Garajı Kör- fez'de ve o günü kıymetlenn yüzde 60'ına ısteklı bulunmadığı takdırde 04.05 2005 günü aynı yer ve saatte yüzde İcırkına 2 arttırma yapılarak satilacağı. Şu kadar kı art- tırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetınin yuzde kırkını bıılmasının ve satış iste- yenin alacağına riiçhanı olan alacaklının toplamından tazla olmasının ve bundan baş- ka paraya çevırme ve paylann paylaştırma masraflarıııı geçmesinin şart olduğu, mah- cuzun satış bedelı üzerınden yüzde 18 oranında KDV'nın alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasında görülebileceğı, nıasrafı verıldığı takdırde şartnamenın bir örneğinin ısteyene gonderilebileceğı, fa/la bılgi almak ısteyenlerin yukarıda yazılr dosya numarasıyla dairemize başvurmalan ılan olunur 28.03.2005 Muhammen kıymetilira: 15.000.00 -YTL Adedi: 1 Cinsi (Mahiyeti ve önemli nitelikleri): 34 ZM 5922 plakalı 2003 model, Levend markalı, BMC beyazı, açık sac kasa kanıyonet Basuv 15365 PROGRAM * Ruhi Sü'nun Sesmden "Merhaba" * Ruhi SU "AvustmlyaBelgeseli" * Ufuk KARAROÇ (Opera Sanaîcısı)"TûtMler" * "Fırat'a Ağıt" (Reji ve Koreogtafi: Merih ÇİMENCİLER Mûzik. Geleneksel Türk Halk Miizigi • Selva ERDENER (Sopram • ömerYlLMAZ (Tenor) * Tuacer ÎERCAN (Batılon) * Sabri KARABUDAK (Bas] • ArtemMAKAROV(Ppo) • SanaiYonelmem Ruştu ASYAU • Sunanlar Berin ÖTENEL - Rüştü RUHI SUKLLTUVF SANAT VAKFI Vakfımızca, başta araştırmacı gazetecilik olmak üzere, sürdürülen eğitim programlarının yürütülmesinden sorumlu olacak EĞİTİM MÜDÜRÜ aranmaktadır. Adaylarda aranılan özellikler: • Üniversite mezunu olmak, • En az 3 yıl benzer bir konumda çalışmış olmak, • 45 yaşını geçmemiş olmak, • Erkek adaylar için askerlik görevini tamamlamış olmak, • Yabancı dil bilmek (tercihan Ingilizce). İlgilenenlerin, fotoğraflı özgeçmişlerini referansları ile birlıkte, 18 Nisan 2005 günü saat 18.00 e kadar Vakfımıza ulaştırmaları rica olunur. , Başvurular gizli tutulacaktır. : |JQUİARASTIRMACI i mumcu ;îi: ' iParis Caddesi No: 14 Kavakhdere - Ankara Faks:(0312)417 57 46 e-posta:[email protected] www.umag org.tr PAZAR <»RHAN BURSALI Çokuş Tam bir sürprizdi benim için, Hitler'in Berlin'deki karargâhında geçirdiğı son 12 günü anlatan Çöküş (Der Untergang-Dovvnfall) fılmı.. Sürpriz, çünkü biz- zat Almanlar ilk kez, en büyük travmaları olan Hitler ve Nazizm üzerine böylesine "gerçekçi" bir başya- pıt ortaya koydu. Kendilerı bile bu tür bir filmin sa- deceHollyvvood'dan "ge/eö//eceö/n/n"bekleyişi için- de olduklarını ıtıraf edıyor. Film, ülkemizde Hitler'in "Kavgam" kıtabının ba- sılması ve üstüne üstlük "çok okunması"n\n bir kı- sım çevrede yarattığı dehşetin tam da uzerıne gel- di.. Film, Hitler'i insanıleştiriyormuş. Yerin altındaki karargâhında adeta "kıstmlmış" Hit- ler'le 2.5 saat boyunca kucak kucağa yaşıyoruz. Fil- min, senaristin, yönetmenin, oyuncunun en büyük han- dikapıydı bu.. İHıtler nasıl sunulacaktı? 6 milyon Ya- hudinin katili ve bütün dünyayı esiralmaya (*) soyun- muş Nazizm ve Nationalsozialismus (Milliyetçi sosyalızm!) ideolojısının lıderını nasıl gösterecekti? Hitler, arkasında bıraktığı insanlığın yakın tarihinin en büyük travmasının, ıçerığine ve betımlemelerine uygun olarak, olamaz ve anlatılamaz bir canı idi. Onun bu "insanlık dışı" olarak kategorileştirilmesi, aslındagıderekyaşayanlarıntravmasınadönüşmüş- tü.. Insanların arasından böyle bir canavar nasıl çı- kardı vs... Oysa Adolf Hitler bir ınsan, bir polıtıkacı, bir lıder, bizden, aramızdan biri! Tarihi koşullar onu türünün en büyüğü yaptı.. Ama yıne tarihi ve kişisel koşulla- rı nedemyle o kadar büyüyememış türünün yüzler- cesi bütün ülkelerde yok mu? Bu nedenle, 2.5 saat ıç ıçeyaşadığımız Hitler'in hem "insani" yönlerini görüyoruz ("Sarışın" -Blondie isim- li köpeğine olan sevgisi, kadın sekreterlerine olan nezaketı vb); hem de karşımızda hâlâ gürleyen, ya- kın arkadaşları için idam fermanları yazdıran, Yahu- dılere nefretını kusan liderlığinin tartışılmaz olduğu- nu haykıran, yenılgılerden bütün generallerını sorum- lu tutan, son ana kadar kuyruğunu titretmemeye ça- lışan bir ınsan seyredıyoruz! Film, "/nsancf/ş/" birmitosu, nihayet insan dereke- sine indirerek onu konuşulur kılıyor. Almanlar şimdi Hitler'lerini daha özgürce tartışabılırler! • •• Fılmın en çarpıcı sahnelerı, bacakların testere ile kesildiği "reel sayaş" sahneleri değildi benim için.. Onlar hatta üzerimde dekoratif ve sıkıcı etki yarattı bile diyebilırim. Benim için, fılmın ana eksenlerıni ba- zı konuşmalar oluşturdu. Bunlardan biri, Hitler'in 6 milyon Yahudıyı yoketmektegösterdığı kararlılıktı. Bu kararlılığının köklenni düşündüm. Avrupa'da Hitler ön- cesi de "Yahudi sorunu" vardı. Hitler'in yetiştiği Vi- yana ve çevresı Yahudi düşmanlığının başkenti gi- biydi.. Hitler ile birlikte Avrupalıların "Yahudi soru- nu" daçözüme kavuşmuştu. Bu bakımdan, Hitler bi- raz da Avrupalıların kara vicdanı değıl miydi? Ikincisi, Magda Göbbels'in, 6 çocuğunu şiyanür- le zehırleyerek oldurmesı ve buna gösterdiği gerek- çe: "Çocuklanmın da nasyonal sosyalızm dışında bir toplumsal sistemde yaşamasını istemiyorum!" (**) Magda, büyük bir soğukkanlılıkla ve çok sıradan ve mekanik günlük bir iş yapar gibi çocuklarını öldür- mektedir! Naziler, Yahudileri, Romanları ve kendi dı- şındakı bütün ınsanları da tıpkı Magda Göbbels gi- bi, mekanik, sıradan, günlük bir iş yapar gibi öl- dürmüşlerdır! Bunun arkasında, Hitler'in, Magda Göbbels'in, Na- ziliğin "Nationalsozialismus"ao\ar\, katı, bağnaz, din düzeyindeki ideolojik inançlan ve yaptıkları her işin doğruluğuna olan sarsılmaz inançları yatmaktadır. Ideolojıler, din dahil, çevre ve zaman ile süreç için- de gelışen düşüncelerden ve ınsanların ürettiklerin- den etkilenmelere "kapalı oldukları" sürece, sade- ce Nazizm, Stalınızm (***) ve benzeri insanlık trajedi- leri üretir. Ama etkilenmelere "açık ideolojf'lerin hem gelişme, hem yaşama hem de uygarlığa katkı- ları söz konusu olabılır. Üçüncüsü, Hitler'in, çöküşünün nedenini ideolo- jisinde değil de generallerin "yeteneksizliğinde" görmesidır. Generallerı emirlerine uysalardı ve ihanet etmeselerdi, bu yenilgi de olmayacaktı! Dördüncüsü, Hitler ve Göbbels'in, yenilgiden ay- nı zamanda Alman halkını sorumlu tutmalarıdır! O hal- de, bu halkın da yaşama hakkı yoktur! Tıpkı "zayıf- lann doğada yok olmaya mahkûm olmalan gibi". Zaten iyilerin (Nazilerin!) hepsi ölmüştür ve geriye kalan da süprüntüdür! O halde her şey yakıhp yıkıl- malıdır. Göbbels, "Bizi seçtıklerine göre sonuçlan- na da katlanacaktır bu halk" diyecek kadar, halk ve insanlık düşmanı yüzlerını sergıleyecektır. Çöküş'ü görün... (*) "Dunya bızım onu ele geçırmemızı beklıyordu ve bü- yuk bir tarihi fırsatı kaçırdık"- Hitler (**) Kocası, Nazilerin Propaganda Bakanı PaulJosef Göb- bels ıle, bırbırlerını vurarak ıntıhar ederler ve cesetlerını yak- tırırlar. Göbbels, hayatı boyunca Hitler'in hiçbir emrine kar- şı gelmedığını soyleyecektır, son emrı harıç. Hitler karısı ve çocuklarınıalarakkarargâhtankaçmasını ıstemıştır Göbbels, Hitler'in ıkizi gibi, ona en sadık ınsandır. Öyle ki, ona ıthafen bir fıkra anlatılır Gorıng (Içışlerı, hava kuvvetlerı, SS kıtaları kurucusu), Gobbels'e der kı: "Fark ettım kı insanlar Hitler'i eskısı gıbı Heıl Hitler! dıye selamlamıyor. Acaba arada sıra da bız de Guten Tag (Merhaba) desek nasıl olur?" Göb- bels'in yanıtı. "Olamaz! Sevgılı lıderımızyaşadığı surece as- la Guten Tag olmayacaktır!" (*") Hitler son saatlerinde, yanındakılere Stalin gıbı acımasız davranmadığı ıçın hata yaptığını söyler! obursalirtcumhuriyet.com.tr VEFAT Esra, Dr. Reşit, Şerife Yener, Mihrican Bolat'ın biricik babaları, Dr. Oya Yener'in 47 yıllık hayat arkadaşı Doktor UĞUR YENERi kaybettik. Cenazesi 10 Nisan 2005 Pazar günü (bugün) öğle namazını takiben Antakya Ulu Camii'nden kaldırılacaktır. ÇOCUKLARI, EŞİ