Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 1 NİSAN 2005 CUMA
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKÎYE
Istanbul
Edirne
Kocaeli
Çanakkale
Izmir
Manisa
Aydın
Denizli
Y
PB
Y
Y
Y
PB
Y
Y
8
9
9
9
15
16
18
11
Sinop 7 Adana Y 20
Samsun
Trabzon
Giresun
Ankara
Eskişehır
Konya
Sıvas
K
Y
Y
K
K
>-
K
4
7
6
5
6
8
b
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
18
20
22
19
21
16
14
Zonguldak Y 5 Antalya Y 17 Kars K 6
Bütün bölgelerımız
parçalı çok bulutlu, Mar-
mara'nın batısı ve Kuzey
Ege kıyıları dışında kalan
tüm yurt yağışlı geçer.ek
Yağışlar yağmur ve sa-
ğanak, Batı ve Orta Ka-
radeniz kıyılannda karla
karışık yağmur, Marma-
ra'nın guneydoğusu, Iç
Egs, Karadeniz'in Iç ke-
simlerinde kar şBklınde
olacak- Hava sıcaklığı
tunı yurtla azalacak.
DIŞ MERKEZLER
Oslo
Helsinkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
B
B
B
PB
B
B
B
PB
8
3
12
16
15
16
1/
1b
Münih B 14 Zürih
Benın
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
ü
A
Y
B
B
B
Y
Y
11
13
21
12
14
11
18
13
B 14 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
B
B
B
B
Y
Y
K
B
3
24
-2
21
11
18
0
20
Y 22
0 Açık tP*^ Parçalı bulutlu Slsll ^ Çok bulutlu Yağmurlu Knrlı
GUNCEL CtNEYT ARCAYÜREK
H Btıştarafı 1. Sayfada
Izleyenleranımsayacaklardır; Güncel'degeniş-
leme protokolünün Güney Kıbrıs gemi ve uçakla-
rına koyduğumuz yasağı geçersiz duruma getire-
ceğini birçok kez yazdık.
Dışişleri Bakanı Gül, protokolü imzalayacağı-
mızı içeren mektubu Brüksel'e gönderdikten son-
raki açıklamalarında, Kıbrıs sorununa kalıcı bir çö-
züm bulunmadıkça Güney Kıbrıs'a liman ve ha-
vaalanlanmızı açmayacağımızı yineledi.
Bu açıklamanın üzerinden birkaç saat geçti geç-
medi. AB Komisyon Sözcüsü Kriszstina Nagy
verdiği demeçte, "Rum gemilerinin Türkiye'ye gi-
rişine zorluk çıkarılmasının Gümrük Birliği'ne 'ay-
kırı' bir davranış olacağını" söyledi. "Bu türlü ya-
saklar Türklye'nin kurallara uymadığını ve şartları
yerine getirmediğini gösterir" dedi.
AB Komisyonu kaynakları da protokolün yaşama
geçirilmesiyle başlayan süreçte "taraflann anlaş-
malardan doğan yükümlülükleriyerine getirmelerin-
deki" öneme dikkat çekti. Hükümetin protokolün
sadece mal ticaretini ilgilendirdiğini öne süren ge-
rekçesini "Ûdemeler ve nakliyat konusu mal ticare-
tinin ayrılmaz bir parçasıdır" diye karşıladı.
Kimi belirtiler hükümetin, protokol olayındaTürk
tezine AB'yi veya uluslararası kamuoyunu inan-
dırmaya çalışacağı yerde kamuoyumuzu etkile-
meyi ön plana aldığı izlenimi veriyor.
Brüksel'e gönderilen mektubun metni henüz açık-
lanmadı; ne ki, protokole Kıbrıs Cumhuriyeti'ni tanı-
madığımızı saptayan bir şerh koydurmayı başara-
mayan hükümet -bir habere göre- "imzalayacağı met-
ne GK'yi tanımadığımızı açıklayacak 'ayrı bir dekla-
rasyon' yayımlayacağına işaret eden bircümle" koy-
durmuş. Sadece Türkiye'nin konuyla ilyili tutumuna
hizmet edecek bu ifade AB'yi bağlamayacak.
• • •
Kimin kimi aldattığı veya hangi tarafın, Türki-
ye'nin mi yoksa ABD'nin mi, kamuoyuna doğru-
yu söylemediğini kestirmek giderek zorlaşıyor.
Geçen haziran ayında ABD'nin Incirlik'le ilgili
-Başbakan'ın "lojistik gereksinmeleri karşılayacak
ABD isteklerini büyütmemek gerek" dediği- "ta-
leplerinde" uzlaşmaya varıldığını sezinlendiren ha-
berler hükümet kanadından geliyor.
Evet ama Büyükelçi Eric Edelman, dün Hürri-
yet'te yayımlanan demecinde bizimkileri doğrula-
mayan, bizimkilerin konuya değinmekten fellik fellik
kaçtığı, ABD için büyük önem taşıyan, üstelik ana-
yasanın 92. maddesiyle doğrudan ilgili, duyarlı bir
konunun görüşmelerde ele alındığını şöyle açıkladı:
"Global olarak 'askeri güçlerin (tabii Incirlik'te) yeni-
den konuşlandırılmasmı' gözden geçiriyoruz".
Bugüne kadar müstemleke valisi gibi konuşuyor
diye eleştirdiğimiz Edelman'ın, bizimkilerin sakladık-
ları doğruları içeren ve resmi söylemlerimizin ipliğini
pazara çıkaran açıklamalarına inanmayacak mıyız?
SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN
"../Millî Şefliğin',
En 'Kestirme1
YoluL"
• Baştarafı Arka Sayfada
ferruatçı' olduğu halde, iş Ismet Paşa'nın cumhur-
başkanlığına seçilmesinde oynadığı role gelince,
dut yemiş bülbül! Acaba neden? Bilinen odur ki,
a/ O yıllarda 'menkûp' Ismet Paşa, Istan-
bul'da Heybeli'deki evinde oturmaktaydı; sık
sık da, Fahrettin Paşa ile buluşuyordu; ortada
bir 'telkin' olup olmadığı, bilinmemektedir, sa-
dece ihtimal sayılıyor.
b/ Buna mukâbil, aynı Fahrettin Paşa, Gâzi'ye
Izmir Suikastı teşebbüsü sırasında; olaya uzak
ve soğuk duran Ismet Inönü'nün, Mustafa Ke-
mal ile Çeşme'de buluştukları zamana dair şöy-
le bir hatıra naklediyor:
"...21 Haziran Pazartesi, Kurban Bayramı'nın
birinci günü, Atatürk, Başvekili Ankara'dan ça-
ğırtmış! 24 Haziran akşamı, Atatürk'ün sofrasın-
da toplandık. Biraz neş'eli idi; muhtelif bahisler,
tarihten misâller konuşuldu. Başvekile biraz faz-
laca iltîfatta bulundu ve şunları söyledi:'-... ço-
cuklar, ben ölürsem Ismet'in etrafında toplan-
malısınız ha! Fevzi Paşa'nın ancak beyninden is-
tifade edersiniz!' Gece, Atatürk'ün bu sözlerini
not defterime kaydettim..." (F. Altay / 'On Yıl Sa-
vaş ve Sonrası' / s. 419 Insel Yayınları, 1970)
Fahrettin Paşa, belki sonraki önerisini 'yukarı-
ya' aksettirirken, bu hatıranın etkisi altında idi; a-
ma, ne Mustafa Kemal Paşa artık o adamdı, ne
de Ismet Paşa; ikisi arasındaki ilgiler aynı 'seviye-
de' kalmamıştı, yönetim anlayışları çok farklıydı!
Bunu Dr. Necdet Ekinci, şöyle tesbit ediyor:
"...Inönü'nün cumhurbaşkanlığına gelinceye
kadar 'Millî Şeflik' Türk siyasal hayatının, bir
kurumu niteliğini kazanamamıştı. Siyasi tarihi-
mizde, bir tek kişiye 'Millî Şef denilmiştir, o da
Ismet Inönü'dür. (buraya dikkat!) Türkiye Cum-
huriyeti'nde görülen 'Dayanışmacı' Kemalizm,
İsmet Inönü'nün 'Millî Şeflik' uygulamaları ile;
ve onun kişiliğinde, Faşizm'i ve Nasyonal Sos
yalizm'i anımsatan bir 'totaliterliğe' dönüşüyor-
du." (bkz. Dr. Necdet Ekinci)
Efendim, anlayamadım? Bir şey mi söylediniz?
PKK'ye yardım davasında beraat
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MED TV'de
yaptıkları konuşmalarla, "PKK'ye yardım ettikleri,
propagandasını yaptıklan" iddiasıyla yargılanan Yük-
sekova Bclediye Başkanı Mehmet Salih Yıldız ile
avukatlar Irfan Dündar ve Mahmut Şakar'ın yargılan-
masına Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam
edildi. Düııdar, MED TV'de 1999'da katıldığı prog-
ramda, miivekkili Abdullah Öcalan ile lmralı'da yap-
tığı görüşmeye ilişkin sorulara cevap verdiğini kay-
detti. Mahkeme sanıklann beraatına karar verdi.
Hizb-ut Tahrir üyesi 8 kişi tutuklandı
• İstanbul Haber Servisi - Yasadışı Hizb-ut Tah-
rir örgütüne yönelik düzenlenen operasyonda gö-
zaltına alınan 10 kişiden 8'i tutuklandı. Örgütün ts-
tanbul sorumlusu oldıığu iddia edilen Haluk Özdo-
ğan ile Recep Kabak, Mustafa Güler, Ilakan Bolat,
Bülent Kurşun, Sefa Karslı, Isa Aydın ve Aydın
Adak "yasadışî örgüt üyesi olmakla suçlanıyor.
Incirlik talebine sıcakABD'ye, NATO ve insani yardım çerçevesinde destek verilebileceğini söyleyen
Başbakan Erdoğan 'Ancak bu konu Ermeni iddialanyla özdeşleştirilemez' dedi
9
|
Haber Merkezi - Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, AB-
D'nin Incirlik Üssü ile ilgili ta-
lepleri konusunda, "müttcfik
bir ülkeye, NATO ve insani
yardım çerçevesinde destek
verebileceklerini" söyledi.
Erdoğan, Kara Kuvvetle-
n Komutanı Or-
gencral Ya-
şar Büyü-
kamt'ın"I-
rak politi-
kamız
yok"
eleştirisi-
nın de
anımsa-
tılması
üzerine
"Bu-
nu söylemek kesinlikle yan-
Iıştır" dedi. Erdoğan, "Düğ-
meye basıldı" tartışmalanyla
ilgili olarak "Düğme değil
düğnıeler var" dedi.
Fas'ta gazetecilerle sohbet e-
den Başbakan Erdoğan, ABD
Kongresi'nde Ermeni iddiala-
nnın kabul edilmesi ve tncir-
lik'ın kullamma açılması ko-
nularının birbırinin alternatifi
olup olmayacağına ilişkin bir
soruyu yanıtlarken "Müttefik
olduğumuz bir ülkeye karşı
verilebilecck desteği, bir NA-
TO çerçevesinde, iki BM in-
sani yardım noktasında bu-
güne kadar verdiğinıiz gibi
bundan sonra da verebiliriz"
dedi. "Fakat her talebin kar-
şılanmasımn her zaman
mümkün olmadığını" söyle-
yen Hrdoğan, şöyle konuştu:
" Yani bu talepler az önce ifa-
de ettiğim çerçeve içinde ol-
duğunda biz bu destekleri
zaten veriyoruz, bundan son-
ra da vcririz. Fakat bunu süz-
dc Ermeni soykırımıyla öz-
dcş hale getirme istikametin-
deki bir gelişme, bizi üzer.Ya-
ni böylc bir şeyi Amerikan
Parlamentosu yapmadı, bun-
dan sonra da ben yapacağı-
na doğrusu inanımyorum."
'Düğme tek değil, çok
1
Erdoğan, bir gazetecinin
"Düğmeye basıldı" ifadesiy-
le neyi kastettiğini sorması
üzerine, "Düğme tek değil,
düğme çok. Yani kim ben
güç dengesiyim diyorsa onun
önünde bir düğme var ve bu
güç dengeleri de bu düğme-
leri kendilerine göre kulla-
nıyorlar. Çünkü şu veya bu
yok, şunlar veya bunlar var"
dedi. Erdoğan, Orgeneral Ya-
şarBüyükanıt'ın "Irakpoliti-
kamız yok" eleştirısınin de
anımsatılması üzenne "Bunu
söylemek kesinlikle yanlış-
tır" dedi. Erdoğan, "Türki-
ye'de Irak politikasım kimle-
rin nasıl oluşturduğu belli-
dir ve bunu Dışişleri Bakanı
da açıklamıştır, Hükümet
sözcümüz de açıklamıştır. Ve
bu konuda yani biraz gecik-
meli de olsa Sayın Genelkur-
may Başkanı da bu açıkla-
masını yapmıştır" dedi.
YAŞAR BUYÜKANIT
*Genç
subayhtr
en önemli
yotırımımız'
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Kara Kuvvetleri Komuta-
nı Orgeneral Yaşar Büyükanıt,
Türkiye'nin 21. yüzyıla jeopoli-
tik etkinliği ve önemi artmış,
vazgeçilmez bir ülke olarak gir-
diğini söyledi. Büyükanıt, gele-
ceğe yönelik en önemli yatırım-
lannın da "genç subaylar" oldu-
ğunu söyledi.
Orgeneral Büyükanıt, dün Ka-
ra Harp Okulu (KHO) Savunma
Bılımleri Enstitüsü 3. Dönem
DiplomaTöreni'nde yaptığı ko-
nuşmada, Harbıye'nin kararlı ve
tükenmeyen çabalanyla her tür-
lü engeli aşan, sağlam karakter-
li, Atatürkçü düşünce sistemınin
temel felsefesini yaşam tarzı ola-
rak benimseyen ve bu sisleme
göre hareket eden, karşıhklı sev-
gi, saygı ve mutlak itaatc dayalı
disiplin anlayışı içinde, üstün
hizmet anlayışına sahıp subayla-
rın yetiştiğini söyledi.
Türkiye'nin 2000'li yıllara je-
opolitik açıdan vazgeçilmez bir
ülke olarak girdiğini vurgulayan
Büyükanıt, şunları kaydetti:
"Birçok tehdit ve risklerin yo-
ğunlaştığı Balkanlar, Kafkas-
lar ve Ortadoğu üçgeninin
merkezindc yer alan Türkiye,
bu tehdit ve risklere karşı dik-
katli ve hazırhklı olmak zorun-
dadır. Bu nedenle, ne zaman,
nerede, ne olacağı belli olnıa-
yan karmaşık ve tehdit dolu
coğrafyada bekamızı sağlamak
için çok güçlü ve caydırıcı özel-
likte silahlı kuvvctlcre sahip ol-
mak mecburiyetindeyiz. An-
cak, güçlü olduğunuz müddct-
çe caydırıcı olabilirsiniz. Cay-
dırıcı bir silahlı kuvvetlere sa-
hip olmak aynı zamanda barı-
şın da büyük teminatıdır."
RessamAkyıldız:
HeykelinAtatürk ile
hiç ilgisiyok
kanıııoy ııııtla Atatürk ressanıı ola-
rak tanınan Ccmal Akyıldız, Lond-
ra'da Madam lııssaınl Müzcsi'ndc
sergilenen "Atatürk" heykelinin
Atatürk'e hiç benzemediğini bclirt-
ri. Akyıldız, konunun Cumhnrbaş-
kaııı Aluııet Necdet Sezer'e bildirile-
rek düzeltilmesini, bu konuda her
türlü göreve hazır olduğunu söyledi.
"Türklerin Bin Yıllık Tarihi"sergisi-
ni ziyaret için gittiği Londra'da, ta-
rihte iz bırakan kişilerin balmu-
mundan heykellcrinin bulunduğu
Madam Tussaııd Müzesi'nde Ata-
türk hcykclini görünce büyük bir
hayal kırıklığı yaşadığını ifade eden
Akyıldız, "Müzedeki fevkalade ba-
şarılı heykeller arasında Atatürk
heykelîni görünce sükût-u hayale
uğradım. Bu heykelin Atatürk ile hiç
alakası yok. Heykel Atatürk'c hiç
benzcmediği gibi zamanının en şık
ve en iyi giyinen lideri olan Ata-
türk'e giydirilen kıyafct de çok ya-
kışıksız." Yaklaşık 50 yıldır Atatürk
resimleri çizdiğini ve bunun için
devlet tarafından görevlendirildiğini
anımsatan Akyıldız, bu heykelin dü-
zeltilmesi için hcykeltıraşlarla işbir-
liğine hazır olduğunu vurguladı.
Yüzde 9O'ıABD'nin ya da eskiSovyetcumhuriyetlerinin elinde
30 bin nükleer silah varDış Haberler Servisi - Dünyada kullamma
hazır 25-30 bin nükleer silah bulunduğu ancak
bu silahlann yeni ülkelerin eline geçmesinin
uluslararası anlaşmalarla sınırlandırıldığı bıl-
diriliyor.
Nükleer silahlann dünyaya yönelttiği tehdit,
Soğuk Savaş dönemi kadar büyük olsa da an-
laşmalar sayesinde yayılması önleniyor. Dün-
yada halen kullamma hazır 25 ile 30 bin ara-
sında nükleer silah olduğu, ancak bunlann yüz-
de 90'ınınya ABD'nin ya da eski Sovyet cum-
huriyetlerinin elinde olduğu belirtildi. Nükle-
er tehdit Soğuk Savaş dönemine göre azalma-
sa da bu tehdit artık tek bir yerden değil, bir-
çok ülkeden kaynaklaıııyor. Ancak 1%0'larda
onlarca ülkenin nükleer silah yapacağından
korkulsa da, Nükleer Silahlann Yayılmasım
Önleme Anlaşması sayesinde nükleer silah sa-
hıbı olan ülke sayısı sınıılı kaldı. Yenı ülkele-
rin nükleer silah elde etmesinin yarattığı en
büyük tehlike ise bu ülkelerin komşularının da
nükleer silah elde etmeyc çalışması nedeniy-
le, nükleer silahlann yayılmasının önlenmesi
anlaşmalannın oluşturduğu denetim yapısının
çöknıesi olasılığı. Bütün bu sorunlan ve teh-
ditleri görüşmek üzere 180'den fazla devletin
temsilcileri mayıs ayında BM'de bir toplantı
yaparak 1968 tarihli Nükleer Silahlann Yayıl-
masım Önleme Anlaşması'na uygun davranı-
lıp davranılmadığını inceleyecek.
Sezer: Kuıtıdıışa uzanan yol
tkinci înönü Zaferi'nin yıldönümü nedeniyle mesaj yayımlayan Cumhurbaşkanı 'Bize düşen
görev Cumhuriyetimizi tüm kazanımlanyla sonsuza değin yaşatmak ve geleceğe taşımaktır' dedi
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer, bağımsızlık sava-
şının kritik bir döncminde kaza-
mlan "İkinci tnönü Zaferi"nin,
kurtuluşa uzanan yolda önemli
bir kilometre taşı olarak tarihte-
ki yerini aldığını söyledi.
Sezer, İkinci tnönü Zaferi'nin
yıldönümü dolayısıyla bir mesaj
yayımladı. Cumhurbaşkanhğı
Basın Merkezi'nden yapılan
açıklamaya göre Sezer, Kurtuluş.
Savaşı'nın, yurdunu, bagımsızlı-
ğını ve onurunu tüm değerlerin
üstünde tutan Türk Ulusu'nun,
yüce Atatürk önderlığinde yaz-
dığı büyük bir kahramanlık des-
tanı olduğunu vurguladı.
Bağımsızlık Savaşı'nın kritik
bir döneminde kazanılan İkinci
lnöııü Zaferi'nin, kurtuluşa uza-
nan yolda önemli bir kilometre
taşı olarak tarihteki yerini aldığı-
nı belirten Sezer, "Batı Cephe-
si'nde ismet Inönü komutasın-
daki ordumuzıın ikinci kez za-
fere ulaşması, ulusumuza ve
savaşı yürütenlere moral ve
güç aşılamış, yurtta coşku ve
sevinç yaratmıştır" dedi.
tçte ve dışta büyük yankı uyan-
dıran zaferin, yüce Atatürk'ün
vurguladığı gibi "Türk Ulu-
su'nun ters yazgısım yendiği-
ni, Ankara Hükümeti'nin gü-
cünü ve saygınlığını arttırdığı-
nı, birçok ülkenin politikaları-
nı değiştirmesine neden oldu-
ğunu" belirten Sezer, şöyle de-
vam etti: "Büyük Atatürk'ün
Samsun'a çıkışıyla başlayan
süreç, Amasya Genelgesi'nin
yayımlanması, kongrelerin
toplanması, Meclis'in açılma-
sıyla hız kazanmış, savaş alan-
larında eşine az rastlanır ba-
şarıların elde edilmesi ve tam
bağımsız Türkiye Cumhuriye-
ti'nin tarih sahnesindeki yeri-
ni almasıyla sonuçlanmıştır.
Bugün hepimize düşen en bü-
yük görev, bağımsız yaşamak
uğruna geçmişte verilen sava-
şımların ayırdına vararakyur-
dumuzu, bölünmez bütünlüğü-
ınüzü korumak, ulus olmamı-
zı sağlayan ortak değerlerimi-
ze sahip çıkmak, Cumhuriyeti-
mizi tüm kazanımlarıyla son-
suza değin yaşatmak ve gelece-
ğe taşımaktır. İkinci tnönü Za-
leı•i'nin yıldönümünde, Yüce
Önder Atatürk'ü, Batı Cephe-
si Komutanı İsmet tnönü'yü,
kahraman ordumuzun tüm şe-
hit ve gazilerini saygı ve gönül
borcuyla anıyorum."
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
Onlarca projenin altına imza atan, devlet katın-
da kıymeti Pakistan'da Türkiye'den daha iyi an-
laşılan Dalokay'ın, başlıca ilgi alanlarından biri
gecekondular ve şehirleşmeydi. Önceki gece
Türk Ceza Yasası fTCY) değişikliklerinin bu ko-
nuyla ilgili maddeleri görüşülürken büyük bir "an-
laşmazlık" çıktı. Başta Istanbul milletvekilleri ol-
mak üzere pek çok AKP'Iİ söz aldı, dedi ki:
"Bu yasa yapı izni olmayan binada kurulu işyer-
lerinin kapatılmasını öngörüyor. Sadece Istan-
bul'daki işyerlerinin yüzde 6O'ı bu durumda. Ya-
sa kesinlikle uygulanamaz!"
Sözü AKP'lilerin biri alıp öteki bırakırken Mec-
lis çalışması durduruldu. Dün de TCY'nin 1 Ha-
ziran'a dek ertelenmesi, o tarihe kadar eksiklik-
lerin giderilmesi kararlaştırıldı.
Yasa ne yazık ki gecekondu yöntemiyle hazır-
lanmıştı. Hükümet de çareyi ertelemede buldu.
• ••
Gelinen noktada AKP iktidannın olabilecek en
sağlıklı kararı verdiğini vurgulamak gerek. Yoksa
çok ciddi bir karmaşa süreci başlayacaktı.
Yasanın izinsiz yapılarla ilgili değişikliğin tartı-
şıldığı bölümde "erteleme" olasılığı doğdu ama,
gerçek nedenin farklı olduğunu düşünüyoruz. İki
temel şık akla geliyor:
1- Başbakan ve çevresini doğrudan-derinden
etkileyen bir durum ortaya çıktı.
2- Kamuoyundaki genel eleştiriler ciddiye alın-
dı.
Ikisinin karışımı bir durum da olabilir.
Adalet Bakanı Cemil Çiçek açık mikrofonlar
önünde, ne olursa olsun yasanın 1 Nisan'da yü-
rürlüğe girmesinden yana olduğunu söyledi. Bu
da ilginç bir durum. Yasanın omurgasını oluştu-
ran bakan, hükümetin kararıyla özdeş değil!
Başbakan Vekili Dışişleri Bakanı Abdullah Gül
ise aynen şu açıklamayı yaptı:
"Erteieme tamamen teknik!"
Bakalım yasa bakımdan çıktıktan sonra nasıl
olacak!
•••
Bundan sonra ne olur?
En sağlıklısı hükümetin kamuoyu baskısının
başladığı günlerde yasanın yürürlük tarihini erte-
lemesiydi. Bu aşamadan sonra yasayla ilgili her
kesim isteklerini sıralamaya başlayacak.
Yeni hatalaryapılmaması için yarındantezi yok,
başta hukukçular olmak üzere toplumun konuy-
la ilgili bütün kesimleriyle diyalog kurulması ge-
rekiyor. Bugüne kadar gelen tepkiler ciddiye alın-
malı, Adalet Bakanlığı'nda ya da Meclis'te özel
bir çalışma grubu oluşturulmah.
Çıkarılacak olan yasa toplumun bütün kesim-
lerini doğrudan ilgilendiriyor. En küçük bir doğ-
rultu sapması yeni sorunlan beraberinde getire-
cek.
Hükümete kısa bir anımsatmada bulunalım:
Daha önceki hükümetlerin hemen tümü T-
CY'nin değişmesi, günümüz koşullarına uyarlan-
ması gerektiği görüşünden hareket ederek tas-
laklar hazırladı. Kendilerini ve kamuoyunu tatmin
edecek bir sonuca ulaşamayınca vazgeçtiler. Be-
nim elimde iki tanesi var. llki Oltan Sungurlu dö-
neminde hazırlanmış, kara kaplı. Taslağı o gün-
lerde hukukçuların değerlendirmesine sunduğu-
muzda bir dizi eksiklik fazlalık sıralamışlardı. On-
ların yaklaşımı doğrultusunda bir yazı kaleme alır-
ken şu başlığı kullanmıştık:
T-ürk Ceza Yasası!
ankcumc/ cumhuriyet.com.tr
CHP'den alkollu icecekler raporu
'ÖTVzammı
gelir amaçlı değiV
tstanbul Haber Servisi - TBMM CHP Grup
Başkanlığı'nca oluşturulan "Bağcılık ve Al-
kollü tçecekler Araştırma Komisyonu"nun
hazırladığı raporaçıldandı. Florya Atatürk Köş-
kü'nde, köşe yazarlarına yemek veren komis-
yonun başkanı Orhan Dircn, Ankara, Denizli,
Izmir, Istanbul veTrakya'da üzümüretıcilen ve
alkollü içecek ürcten firmalarla görüştüklerını
söyledi. Hükümetin yükselttiği özel Tüketım
Vefgisı (ÖTV) nedeniyle alkollü içecek sektö-
rü ve bağcıların moraİinin bozulduğunu belir-
ten Diren, Türkiye'nin, sulanamayan kıraç ara-
zilennin bağcılık ve şarapçılık açısından ciddı
bir potansiyele sahip olduğunu belirtti.
"Şaraba sıcak bakmama meselesi1
Türkiye'nin, dünyanın en kalıteli şaraplarını
yapma olanağına sahıp olduğuna işaret eden
Diren, hükümetin ÖTV arttınmının gelir getir-
me amacı taşımadığını savunarak "Tekel ve
özel sektörün şarap üretim kapasitesi 60 mil-
yon litre. Bu kadar küçük ve cılız sektörden
ne kadar vergi alırsanız alııı, bugünkü kamıı
maliyesinin rakamlan yanında devede tüy...
Ekonomik bir karar olduğunu güçlendiren
unsurlar yok. Bclki inanç, şaraba sıcak bak-
mama meselesi gibi görüyoruz. Bunu des-
tekleyen bir sürü olay var" diye konuştu.
Kişi başına 0.9 litre tüketim
Diren, Türkiye'de ÖTV alkollü içkiler üzerin-
de arttınlırken "Alkolizme karşı da bir mü-
cadele unsuru olarak koyduk" gibi birtakım
gerekçeler açıklayanların olduğunu ifade ede-
rek şöyle konuştu: "Fransa'da kişi başına 58
litre şarap tüketiliyor. Bizde tüketilen rakam,
kişi başına 0.9 litre şu anda. 60 milyon litre-
nin 20 milyon litresinin turizm sezonıında
yabancı konuklar tarafından tüketildiğini
düşünüı seııiz, I iiı k halkının tükettiği rakam
kişi başına 0.4-0.5 litre seviyesinde. Bunun al-
kolizmle bağdaştırılabilccek bir tarafı yok."