Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9 MART 2005 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
17
Kadınlar U Mart'ta
dayak yenıi-ş.
Bari o gün
dövmeselerdi!
Elektrorıik posta: denizsom@cumhuriyetcom.tr www.denizsom.com Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97
- AB, Ankara'ya yeni ev
ödevleri verrniş...
"Ya elektrikler kesilirse!"
YeşîlayAhmet Önen:
"Heryıl 1-7 Mart arası
kutlanan Yeşilay Hafta-
sı için bu yıl sahte rakı
ölümleri dışında bir et-
kinlik yapılmadı!"
SarıyerSarıyer'den Kilyos'a gi-
derken Çiftebakkallar
mevkiinde yani Boğazi-
çi'nin öngörünüm
^, bölgesinde büyük
jb'ır Kuran kursu in-
şaatı sürüyor. Tabe-
lası olmayan bu inşa-
ata Boğaziçi Imar Mü-
dürlüğü'nün nasıl ruhsat
verdiği ya da inşaat ka-
çaksa nasıl göz yumdu-
ğu merak ediliyor.
U
lusal eğitime destek için eski parayla 40 mil-
yar liralık ya da yeni parayla 40 bin liralık bir ba-
ğışın, eğitime sağlayacağı katkı nedir? Devle-
1 tin okulları meteliğe kurşun atsa da 40 bin lira,
tebeşir parasına bile yetmez! Ote yandan "damlaya
damlaya göl olur" hesabıyla bağışın azı çoğu olmaz di-
yebilirsiniz ama 40 bin liralık bağış üzerine Milli Eğitim
Bakanlığı'nın kılı bile kıpırdamaz
Gelin şimdi 40 bin lira verip hem Milli Eğitim Bakanlı-
ğı'nı harekete geçirelim, hem 40 milyon dolarlık reklam
yapalım, hem de iktidarın çizgisine uygun bir siyasi pro-
paganda ortamı yaratalım.
Bildiğiniz gibi kedigillerfamilyasından kedi, günümüz-
de hakaret unsuru sayılıyor olsa da aynı familyadan as-
lan gurur kaynağı olmaya devam ediyor. Örneğin, bazı
tüccarlar kendilerini "aslan" olarak tanımlayıp Anadolu
Aslanları Işadamları Derneği'ni kuruyor.
Bu dernek Istanbul'daki bütün ilköğretim ve ortaöğ-
retim okullarını kapsayacak şekilde bir kompozisyon ya-
Aslanlar
rışması düzenliyor. Fakat, okullara girmek kolay değil...
Milli Eğitim Bakanlığı'nın onayı gerekiyor. Dernek, Mil-
li Eğitim Bakanlığı'ndan onay almakla kalmıyor; Istan-
bul Milli Eğitim Müdürlüğü'nü de organizasyonun içine
katıyor. Böylece, Istanbul'daki resmi ve özel bütün okul-
larda yarışma duyurulabiliyor.
Yarışmada birincilere 3 milyar lira, ikincilere 2 milyar
lira, üçüncülere 1 milyar lira, dördüncüden onuncuya ka-
dar dereceyegirenlerede birer cumhuriyet altınıödülko-
nuyor. İlköğretim okulları iki kademeye ayrılıyor; birinci
kademede "mektup"; ikinci kademede "kompozisyon"
ve "şiir" yarışması yapıhyor. üse ve dengi okullarla mes-
lek eğitimi merkezlerinde "makale", "şiir", "animasyon"
dallarında yarışma açılıyor.
Sonuçta altı dalda toplam 71 öğrenciye ödül verilme-
si planlanıyor. ödüllerin toplamı 40 milyar lirayı buluyor.
Binlerce okulda, 100 binlerce öğrenciye yönelik bir "rek-
lam"ın faturası yeni parayla 40 bin lira tutuyor.
Ancak, öğretmenler de ihmal edilmiyor. llk üç dere-
ceye giren öğrencilerin okul müdürlerine ve öğretmen-
lerine birer cep telefonu ile okullarına birer bilgisayar ve-
riliyor. 36 cep telefonu ile 18 bilgisayar 30 bin yeni lira
tutsa, Anadolu Aslanları Işadamları Derneği'nin düzen-
lediği yarışmanın faturası 70 bin yeni lirayı ancak bulu-
yor.
Şimdi bir de birkaç ay boyunca Istanbul'un bütün
okullarında öğrencilere Mili Eğitim Bakanlığı'nın deste-
ği ile duyurulan bu organizasyonun getirisini düşünün!
Anadolu Aslanları Işadamları Derneği'nin "Kutlu Do-
ğum Haftası" münasebetiyle düzenlediği yarışmasının
konusuna gelince: ömek fnsan Hazreti Muhammed.
Diyanet Işleri Başkanlığı'nın etkinlik alanına bu yıl "as-
lan" işadamları sayesinde Milli Eğitim Bakanlığı da giri-
yor!
TestAydoğan Yavaşlı:
"Başbakanlık Ata-
türk Kültür, Dil ve Tarih
Yüksek Kurumu'na bağlı
Atatürk Araştırma Merke-
zi birdergi çıkartarak 'Ata-
türkçülük Test Merkezi'
kuracakmış. Işe, Ameri-
ka'dan 'test makinesi' ge-
tirerek başlasınlar!"
Kapmaca
, _ AkifKökçe:"Ame-
f $) rika'nın kapkaççı-
"" dan farkı ne?
Kaptıktan sonra
kaçmaz, yerleşir."
SESSİZ SEDASIZ (!) Acemi sarrafın bakışı ve fikir insanı
Fikir insanının, herhangi bir düşünce
alanında fikir üreten, görüşlerine değer
verilen kimse olduğunu belirtiyor
Kamil Acar ve Türkiye'de kendisini
fikir insanı yerine koyan pek çok
akademisyen, yazar, çizer, sanatkâr
ve politikacı olduğunu belirtiyor:
"Bunlan sınıflandırdığımızda
karşımıza; zamana ve mekâna göre
değişim gösteren ve buna gelişim
diyen döneklere, bir bedel karşılığı
egemen güçlerin çıkarlarını görüş ve
düşünce adı altında pazarlayanlara,
salça üretir gibi düşünce üretip
satanlara, gündeme oturma pahasına
gerçeklere sırt çeviren sivri akıllılara,
demagoji yapanlara, iktidara
yaranmak için maval okuyan
dalkavuklara, çıkar karşılığı dış güçleri
destekleyen papağan beyinlilere,
hedef seçtiği kitleleri kendi amacına
hizmet için çeşitli akıl oyunlarıyla
kandıranlara, kişisel hırs ve kinini
topluma şırınga edenlere ve daha
nicelerine rastlıyoruz.
Bugün bu türlerin pirim yapması ve
çoğalması nedeniyle gerçek fikir
insanları yetişmediği gibi mevcutları
ya öldürülüyor ya da çeşitli
yöntemlerle tecrit edilip halkla
bağlantısı koparılıyor.
Ülkemizin aydınlığa kavuşması için
gerçek fikir insanlarının önünün
açılması, halkla buluşturulması ve
gerçek fikirlerin çarpışmasından elde
edilecek sonuçların hayata
geçirilmesine ihtiyaç var.
Bunu bu ortamda kim
gerçekleştirecek bilemiyorum ama
bildiğim bir deyiş var:
Acemi sarrafın yanlış bakışı/
Mücevheri elmas görmez taş görür/
Şekli kıyafeti düzgün cahiller/ Kendini
bilginlere eş görür."
ÇED KÖŞESt
OKTAY EKINCI
IÜ Tıp Fakültesi'nde...
2 Mart 2005... Yani geçen çar-
şamba...
Gazetelerde bazı başlıklar şöy-
leydi;
"Sahte Rakıdan Ölümler Artı-
yor..."
Henüz "resmi rakamlar"
açıklanamıyor; ama, "rakının
anavatanı"nda insanlar rakıdan
ölüyorlar!
Acaba tngiltere'de viskiden,
Türkistan'da kımızdan ölen var
mıdır?
Türk Rakısı'nı içmeyen Tür-
kiye Başbakam'nın Afrika'dan
açıklaması ise sadece şu kadar:
"Bunun, fiyatı arttıran yüksek
vergiyle alakası yok..."
O halde rakının anavatanında-
ki bu "zehirlenme"lerin "başka
nedenlerle" alakası var!...
• ••
"Okul MüdürüneTürban Da-
yağı..."
Beykoz'daki Karlıtepe İlköğ-
retim Okulu Müdürü, kız çocuk-
larını türbanla göndermekte ıs-
rar eden ailenin "erkekleri" tara-
fından "makamında" dövülü-
yor...
Dişleri kı-
rılan müdü-
riin suçu,
"yürürlük-
teki"(!) kı-
yafet yönet-
meliğini gö-
zetmek.
Müdürü dö-
venlerin ge-
rekçesi ise
hem "mu-
hafazakâr demokraüann'' hem
de "özgürlükçü denıokratların"
ortak hedefi olan "başörtmeöz-
gürlüğü"nü sağlamak!...
Cumhuriyet gazetesinde bu
haber, Başbakan'ın tam 80 yazı-
ya kendi görüşlerine karşı diye
"tazminat davası" açtığı habe-
riyle aynı sayfada yer alıyor... Er-
doğan "dövmüyor" ama para is-
tiyor. Demek ki Başbakan'ı eleş-
tirmek için, cüzdanın dolu olma-
sı gerekiyor...
• ••
"Kalıcı Konutlarda Yolsuz-
luk..."
1999 depremindeki felaketin
en önemli nedeni "kurallara ay-
kırı" yapılan binaların çökme-
siydi. Meğer, sağ kalanlar için in-
şa edilen "kaücı konutlar"da da
benzer yolsuzluklar dizboyu i-
miş.
Kocaeli Cumhuriyet Savcı-
sı'nın iddianamesine göre, İller
Bankası'nca yaptırılan inşaatla-
nn yüklenicileri "yapmadıkları
işlerin" parasını da almışlar.
Ya bu binalar da çökerse?...
•••
"Arnavutköylüler Ata Binsin-
ler..."
Bu söz de Bayındırlık ve Iskân
Bakanlığı Müsteşarı Sabri Erba-
kan'aait...
Boğaziçi'nde 3. köprüye karşı
çıkanlara "Onlar yüzerek de ge-
çebilirler..." diyen bu "mimar"
müsteşara neyse ki gereken yanı-
tı ÇYDD Başkanı Prof. Dr. Tür-
kan Saylan veriyor. Bir "Arna-
vutköylü" olarak diyor ki;
"Halkla alayeden bir yönetim an-
layışının çağdaş dünyada yeri ol-
madığını birileri bu müsteşara
öğretmeli..."
Pekı, kim öğretecek? Aynı
köprüyü savunan "mimar" ba-
kanı mı?..
• ••
O gün işte böyle bir çarşam-
baydı...
Aylardır bana "haydi artık.."
diyen fıtığımın o sabah doruğa
çıkan isyanı karşısında soluğu
Çapa'daki Istanbul Üniversitesi
Tıp Faküllesi Hastaııesi'nde alır-
ken Cerrahi Özel Servis doktor-
larının, tüm bu haberlerin orta-
mında "Sizi acilen anıeliyatetme-
liyiz" sözü ne kadar umut vere-
bilirdi?
Buna rağmen "tam bir güven"
içinde hemen ameliyata hazırlan-
mamın tek nedeni ise yine Tür-
kan Say-
lan' ın dost-
ları olarak
da tanıştı-
ğım doktor-
ların "düze-
ne inat ay-
dınlık ba-
kışla-
n"ydı...
Ulkede
olan biten-
ler, bir ba-
kıma bu bakışlardaki aydınlığı
yok etmek isteyenlerin marifetle-
ri değıl miydi? Beni "ftükeden"
ne varsa, onlara karşı da adeta bir
yazgı birliği içindeydik...
•••
Sabahları altı buçukta hastane-
dehastalannınbaşındalar. Bu, ls-
tanbul için beşte uyanmak de-
mektir. Ameliyatlara her gün sa-
bahın sekizinde başlıyorlar; ak-
şama kadar sürüyor...
O gün de aynı çahşkanlık ve
insan sevgisi içinde "haberlerin
tam tersi" bir dünyayı bana da
yaşattılar; Prof.Dr. Veşim Erbil,
Prof.Dr. Selçuk Özarmağan,
Prof.Dr. AipBozbora, Op.Dr. U-
mut Barbaros, Op.Dr. İsmail Bo-
rucu, Op.Dr. Ahmet CemDurak
ile bu ekibin tüm yardımcıları,
Aynur (Çıtırçiftçi) Hemşire ve
hastabakıcılar...
Onlara en anlamlı teşekkür, yi-
ne onlar gibilerin yarattıklan de-
ğerleri ülkenin asıl gündemi kıl-
mak için "daha fazla çahşmak"
değil mi?
Onlar gibi, aklın ve bilimin
rehberliğinde, sabahları erken-
den, akşamın geç saatlerine ka-
dar...
Artık fıtığım da engel olama-
yacağınagöre!...
oekinci rcumhuriyet.com.tr
KİM KİME DUM DUMA BEHİÇAK behicaki'i turk.net
ÇİZGILİK KÂMİL MASARACI
I
i
kamilmasaraciı mynet.com
H A R B t SEMİII POROY semihporoyı yahoo.com
Bi YARIAİ
nrnrjl
OTOBÜSTEKİLER KEMAL URGENÇ
9îtffl$et(
k_
m
_urgenc(a yahoo.com
i
TARİHTE BUGÜN MÎIMTAZ ARIKAN 9 Mart www.mumtaa-arikan.com
TOKTO'YA BOMBA YAĞDI!
134S'7E 8U6ÜN, S. DÜNYA SAVAŞI İÇİUPE,AME-
RİKAN HAl/A KüVl/eTLERi'NE BA6U YÛZL&2CS
B-29 BOMBARDtMANÜÇAGItTDKYO'YU Y£2~
LE BİR ETTİ. JAPOM BAÇKENri, O ANA DE-
ĞİN GÖfiUİlMEPiK BÛYÜKlÜKrE BİR. HAl/A
SALPMJStYLA KARŞILAŞMIçn. 2ZOO BEY-
GİR. GÜCÛNDE OĞ2T BOEING MOTORU
OLAM S-23'LA/S,ir.PüMyA SAMf/'MA/
EN BÜYÜK- BOMBARPIMAN UÇAK-LA£.iyPt.
"UÇMI KALE " OiYB APlÂNPIfîlMN BU UÇAt-
LARsHDNLAGCA BO/UgA rAŞtYABrUYORPU.
SÖZ KONUSU SAU>/K.I SOMUCUMPA,
•VOKYO'NUN BÛYÜKL SİR kJSMl YlKILMIÇ,
YÛZ BİNİM ÜSnJMPE INSAM yAÇAM/HI
yjTİ/ZMİÇT/'/.
PANO
DENİZ KAVUKÇUOĞLU
Erkektir Ne Yapsa Yeridir
Dün, "Dünya Kadınlar Günü" kutlandı. Başta
kadın örgütleri olmak üzere çeşitli sivil toplum ku-
ruluşları vesiyasalpartilerbildirileryayımladılar, tö-
renlerdüzenlediler. 1 Mayıs Dünya Emek Günü gi-
bi 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nün de insanlığın
toplumsal savaşım tarihinden gelen özel bir yeri
var. Ama ne var ki, bizimki gibi yaşamın sulandı-
rıldığı toplumlarda insanlar bu tür önemli günlerin
içerdiği anlamı kavramakta zorlanıyorlar. Böyle
özel günlerde toplumun ezici çoğunluğunun ken-
di çıkarlarına ne değin yabancılaştığı/yabancılaş-
tırıldığı orta çıkıyor.
Toplumun kendi çıkarlarına yabancılaşmasında
hiç kuşkusuz geri kalmışlık kadar bu geri kalmış-
lıkta belirleyici rol oynayan Islamın da önemli pa-
yı var. öbür Müslüman toplumlarda olduğu gibi
nüfusunun büyük çoğunluğu Müslüman olan top-
lumumuzda da Islamdan kaynaklanan kadercilik
egemen. Emekçilerin sınıfsal savaşımının karşısı-
na "Beş parmağın beşi de bir olmaz" anlayışıyla
çıkan kadercilik, kadınların karşısına da "Allah ka-
dını erkeğine hizmet etsin diye yaratmış" anlayı-
şıyla çıkıyor.
•••
LaikTürkiyeCumhuriyeti'ninyasaları kadın hak-
larını büyük ölçüde güvence altına almış, fakat bu
hakların kadınlarımızın çoğunluğu tarafından içsel-
leştirildiğini, kullanıldığını söylemek olası değil. Ka-
derciliğin egemen olduğu toplumda devletin ya-
saları değil, inançlar, gelenekler, töreler belirliyor
kadınların yazgısını.
Salt Anadolu'nun ücra köylerinde değil, büyük
kentlerimizin "modern" semtleri de dahil ülkemi-
zin her yerinde her gün on binlerce, yüz binlerce
kadın erkek dayağı yerken, milyonlarca kadın bas-
kı altında tutulurken, Dünya Kadınlar Günü kutla-
maları ne yazık ki "törensel hoşluklar" olarak ka-
lıyor.
•••
Televizyonlarda onlarca dizi gösteriliyor, bu di-
zilerin çoğunda kadın onurunu ayaklar altına alan
dayak sahnelerine tanık oluyoruz. Yapımcılar, yö-
netmenler bu tür sahnelerin yer almadığı bir filmin
"hayatın gerçeklerini" yansıtmadığını düşünüyor-
lar. "Gelinim olur musun?", "Size anne diyebilir
miyim?" türünden evlilik yarışmalarında katılımcı
genç kızların yaşamları didik didik edilip eski er-
kek ilişkileri ortaya çıkartılıyor, metalaştırılıyor, gün-
lerce reyting malzemesi olarak kullanılıyor.
Gazetelerin magazin sayfalarını erkeklerden da-
yak yiyen ünlü kadınların serüvenleri dolduruyor.
Okurlar bu tür haberlere büyük ilgi gösteriyorlar.
Röportajlar yapılıyor, sorular yöneltiliyor, yanıtlar
üst üste konduğunda ortaya, "Erkektir ne yapsa
yeridir!" diye özetleyebileceğimiz bir ortak sonuç
çıkıyor.
•••
Geçen cumartesi gününden beri Kitap Fuarı ne-
deniyle Bursa'dayım. Bursa, hızlasanayileşmesi-
ne karşın aynı hızla da muhafazakârlaşan bir kent.
Fuarziyaretçileri arasındadatürbanlı, çarşaflı genç
kızların sayıları her yıl biraz daha artıyor. Bu genç
kızlar kitap satın alıyorlar, okuyorlar, bilgileniyor-
lar, fakat aydınlanma süzgecinden geçmeyen bil-
gi onların bireysel yaşamlarını özgürleştirmiyor.
özgürleşemeyen bireylerse çıkarlarının farkına
varamıyorlar, tam tersine karşı çıkmaları gereken
siyasal güçlerin aracı durumuna geliyorlar. Bu, bir
kısırdöngü ve bu döngüyü AKP şimdilik çok iyi kul-
lanıyor. Ama nereye kadar? Bunu zaman göste-
recek. Kısırdöngüyü kırmak ise bu ülkenin aydın-
lık insanlarına düşüyor. Yılmayarak, susmayarak,
örneğin 8 Mart Kadınlar Günü'nü yılın 365 günü-
ne yayarak...
(e-posta: dkavukcuogluCusuperonline.com)
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN
1 2 3
SOLDANSAĞA:
1/ Kolayca
alevlenen
renksiz ve
sarmısak ko-
kulu bir gaz.
2/ Istanbul'da
4
Bizans döne-
minden kal- 6
ma ünlü sar-
nıç. 3/ lyiden
iyiye. 4/ " —
deryasın boy- 9
layalım/Um-
mana dalmağa gel-
dim" (Pir Sultan
Abdal)...Tathbirbe-
sin maddesi. 5/Nazi
partisinin hücum kı-
tasını simgeleyen 5
harfler... İlgi çekici 6
ve değişik kimse... 7
Güzel sanat. 6/ Bü- 8
yük akarsu... Yün- 9
den dövülerek yapılan kahn ve kaba kumaş. 7/Is-
tenç zayıflığı... Serbest bırakma. 8/ Güçlü esen
yel. 9/Büyük zoka... Borudan kol almakta kulla-
nılan bağlantı parçası.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ "Uygun gitmeyen, ters, düzensiz" anlamında
argo sözcük. 2/Tavlada " ü ç " sayısı... "Meselabir
akşam üstüdür — / Bahçeler ve dağlar üzre hü-
kümran" (Ahmed Arif). 3/Maksat... "Akaju" da
denilen büyük bir ağaç. 4/ "Ölür ise — ölür / Can-
lar ölesi değil" (Yunus Emre)... Kendisini oldu-
ğundan büyük gösterip böbürlenme. 5/ "Çavuş-
kuşu" da denilen, güvercinden küçük bir kuş...
Yüz metrekare tutarında yüzey ölçüsü birimi. 6/
Takılmış ad... Kırkpınar güreşlerini düzenlemeyi
üstlenen kişiye verilen ad. 7/Uzun omuz atkısı...
Üye. 8/Eski dilde ekmek... Bolu ilinde turistik bir
göl. 9/ Çanakkale Savaşları sırasında, döktüğü
mayınlarla üç düşman zırhlısının batmasını sağ-
lamış gemimiz.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin yayınladığı
gynlük sivil toplum gazetesi
BİZİM GAZETE
tarafsız haberleri, ilginç röportajları, araştırmaları,
köşe yazıları ve ülke sorunlarını yansıtan
raporlarıyla 10 yıldır okurlarıyla el ele...
Tel: 02125119494- Abone: 0 212 513 83 00