Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9 MART 2005 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
H i J v U i l V / I T J J . ekonomi(&cumhuriyet.com.tr 13
Güçlerini birleştiren 8 şirket, 25 milyon dolarlık bilişim ihracatını üçyılda 100 milyon dolara çıkarmayı hedefliyor
Soldan sağa: GVZ Şirket Müdiirü
Scılim Büge, Mobilera Satış
Müdürii Selçıık Kumbasar, Nelsis
Genel Müdürii Murat Ihlamur,
Obase Genel Müdiirü Bülent
Dal, Koç Sıslem Genel Müdiirü
Gökhan Akça, Infotech 'len
Selçuk Ilıkcan, Prizma Genel
Müdürii Tunccıy Kökscıl, Soft
Genel Müdürii Erdal Kılıç,
Platform 360 Sözcüsü ve Koç
Sistem Çözüm ve Iş
Geliştirmeden Sorumlu GMY
Cihan Esassolak.
Gelecek içingüçbirliği• Platform 360 adıyla yeni bir
oluşumda birleşen 8 bilişim
şirketi, yurtiçinde istihdam,
ihracat ve ekonomik büyümeye
katkı sağlamayı hedeficrken
entelektüel sermayeyi de
yurtdışına açmayı planlıyor.
Ekonomi Servisi - Bilgi teknolojileri
alanında faaliyet gösteren yüzde 100
Türk sermayeli 8 şirket, stratejik işbirli-
ğine giderek, bılgi birikimi, deneyim ve
teknolojik güçlerini "Platform360" adı-
nı verdikleri yeni bir oluşumda birleştir-
diler. Bilgi sistemleri gereksinimlerine
tiim yönleriyle çözüm bulmayı hedc-
fledikleri için adını 360'tan alan, Plat-
form 360 çatısı altında, GVZ, Infotech,
KoçSistem, Mobilera, Netsis, Obase,
Prizma ve Soft şirketleri yer alıyor.
Türkiye'nin bilgi teknolojilerinde sa-
hip olduğıı entelektüel sermayeyi yıırt-
TÜRKİYE KAZANÇLI ÇIKACAK FAALİYET ALANLARI FARKLI
Irlanda, tsrail ve Hindistan örneklerini veren Akça'ya
göre, yazılım sektöründe 'yeni yüzyılın kahvesi' olarak
adlandınlan Kostarika örneği çok etkileyıci. Nüfusu 4
milyon olan ülkede 4 bin kişi 150'nin üzerindeki
bilişim sektörü şirketinde çalışıyor. Ülke bilişim
ihracatını 5 yılda 500 milyon dolara çıkarmayı
hedeilıyor. Türkiye de bilişimi ulusal stratejik sektör
olarak ilan edebilir. Devletten alacağı cesaretle
Platform 360 gibi daha çok sayıda girişim Türkiye'nin
istıhdamına, ihracatına katkı sağlayabilir.
Platform 360 çatısı altında işbirliği yapan kuruluşlardan
GVZ, ses teknolojileri, Infotech haritacılık alanında uz-
manlaşmış bir şirket KoçSistem, iş gereksinimlerine yö-
nelik çözüm ve hızmet sağlıyor Mobilera, mobil tekno-
loji ürünleri geliştiriyor. Netsis, 20 bıni aşkın müşterisine
kurumsal çözümler sunuyor. Oba.se, perakende ve akıllı
e-iş çözümlerinde öne çıkıyor Prizma, radyo frekanslı
tanımlama sistem çözümlerı gerçekleştiriyor ve sistem
entegratörlüğü yapıyor. Soft ise lojistik ve taşımacılık
sektörüniin eıı büyük bilgi sistemleri şirketlerınden
dışına açmak vizyonuyla yola çıkan Plat-
form 360, sektöre örnek bir işbirliği mo-
deli oluşturuyor. Platform, 25 milyon do-
lar olan ihracatı üç yılda dörde katlama-
yı planlıyor. Ortaklarının toplam bıni aş-
kın çalışanı ve 170 milyon doların üze-
rinde cirosu bulunan Platform 360, ulu-
sal ya da uluslararası pazarda faaliyet
gösteren her sektördekı müşterisinin tüm
bilgi sistemleri ihtiyaçlarını tek noktadan
karşılamayı hedefliyor
AB ve Dünya Bankası fonlu projele-
re verecekleri teklifler ve kazanacakları
projelerle bilişim ihracatının artmasında
öncülük yapmayı planlayan Platform
360'ınihracattahedeflediğiöncelikliül-
keler arasında Rusya, Kazakıstan, Azer-
baycan, Ukrayna, İran, Sııudı Arabistan,
Mısır, Israil, Bulganstan, Romanya, Yu-
nanistan, Hollanda, KKTC, Afrika ül-
keleri ve ABD yer alıyor.
KoçSistem Bilgi ve tletişim Hızmet-
leri AŞ Genel Müdürü Gökhan Akça,
tyaptığı konuşmada, ekonomik ve siya-
si istikıarla bırlikte esen iyimser havanın
tüm sektörler gibi bilişim sektörüne de
olumlu yansıdığınr söyledi.
2004'te 2.2 trilyon avroya ulaştığı tah-
min edilen dünya bilişim pazannın bu yıl
yüzde 6 büyüme ile 2.3 trilyon avroluk
bir hacnıe ulaşmasının beklendiğini kay-
deden Akça, Türkiye BT pazar hacmi-
nin de 2.2 milyar dolardan 2.7 milyar
dolarlık büyüklüğe ulaşmasının öngö-
rüldıiğünü anlattı. Yazılım sektörünün
gelışmekte olan ülkelerde büyümeyi
sağlayabılmek için yeni stratejilere ihti-
yaç duyduğunu dile getiren Akça, ülke-
nın rekabet avantajıyla uyuşan niş alan-
larla dünya pazarlanndan daha fazla pay
alabılmek için "gelecekte düşünmek"
kavramının ilk tohumlarını Platform 360
oluşumuyla attıklannı vıırguladı.
Metin Yurdagül, Kalbim Yağ'ı (anıttı.
Ülker'denyeni
ürün: Kalbim Yağ
Ekonomi Servisi - Kısa
bir süre önce 'Terem' ve
'Bizim Yağ' ile margarın
pazarına giren Ülker,
önümüzdeki günlerde pi-
yasaya çıkacak yeni ürii-
nü 'Ülker Kalbim Yağ'ı
basına tanıttı. Çırağan
Sarayı'nda düzenlenen
törende konuşan Ülker
Gıda Grııbu Başkanı Me-
tin Yurdagül, margarinde
çesitli sağlık formülleri
geliştirerek kalp sağlığı-
nı etkilemeyen bir ürün
çıkardıklarını söyledi.
Ülker Kalbim'in temel
besın değerinin ötesinde
faydalar sunan bir ürün
olarak tasarlandığını söy-
leyen Yurdagül," içinde-
ki Omega 3 ile Omega 6
yağ asitleri ve doy mus. yağ
oranı diişük fornıülü ile
Kalbim ycdiden yetmişe
tüm ailc fertlerinin kalp
ve damar sağlığımn ko-
runnıasına yardimcı ola-
cak" dedi. Türkiye piya-
sasında paket margarin-
de birinci olduklarını ha-
tırlatan Yurdagül, "Kâse
margarinde ikinciyiz. Bu
nedenlc şu anki hcdefi-
nıiz Kâse margarindcki
pazar payımızı arttırmak
ve birinciliği ele geçir-
mektir" dedı.
'Ülker Kalbim Yağ'ın
250 gramı 95 kuruş, 500
gramı ise 176 kuruş ola-
rak belirlendi.
OCAKTA ARTIŞ YÜZDE 6.8
Sanayi 2005 'e hızlı girdi
ANKARA (ANKA) -
Sanayi sektörü, geçen
yılki hızlı üretim artışın-
dan sonra 2005 yılına da
üretimini büyüterek baş-
ladı. Ocakta üretim, Kur-
ban Bayramı tatili nede-
niyle verilcn araya rağ-
men geçen yılın aynı ayı-
na göre yüzde 6.8 artış
gösterdi. Ocakta, maden-
cilik sektörünün üretimi
yüzde 16.1, imalat sektö-
rü üretimi yüzde 7.1 artış
kaydederken elektrik,
gaz ve su sektörünün iire-
tıminde ise yüzde 1.3
oranında artış yaşandı.
Geçen yıl ocakta ma-
dencilik sektörünün üre-
timi yüzde 10.2 azalmış,
imalat sanayiinin üretimi
yüzde 5.6, elektrik, gaz
ve su sektörüniin üretimi
ise yüzde 7.1 oranında
artmıştı.
" AB'DEN TÜRKİYE'YE:
GB 'nin engellerini kaldırın
Ekonomi Servisi - AB,
Türkiye'den iki taraf
arasındaki gümrük bir-
liğinin sorunsuz bir şe-
kilde işlemesini engel-
leyen kısıtlamaları kal-
dırmasını istedi.
AB Komisyonu'nun
genişlemeden sorumlu
üyesiOIHRehn, "Genel
olarak gümrük birliği-
nin sağladığı başanya
rağnıen.. ne yazık ki
Türk tarannın halen ye-
rine getirmediği taah-
hütler bulunmaktadır.
Bunlar kabul edilemez"
dedi. Rehn, fikri hakla-
rayönelik ihlalleri, tele-
komünikasyon sektö-
ründe lisans ithalini sağ-
layan gereklilikleri ve
AB'den ihraç edilen se-
ramik, tekstil ve et ürün-
leri üzerine konulan kı-
sıtlamaları eleştirdi.
'Enflasyonu -0.6'ya indirdik' diyen Tansaşyönetimisektördeyabancılara şans tanımıyor:
Herkes evinde güçlüdürEkonomi Servisi - Yabancı
perakende zincirlerinin Türki-
ye pazarında faaliyet göster-
melerinin organize perakende
sektörünün gelişmesi açısın-
dan olumlu olacağını belirten
Tansaş Yönetim Kurulu Baş-
kanı Aclan Acar, ancak pazarı
ele geçirmelerinin mümkün ol-
mayacağını, çünkü herkesin
kendi evinde güçlü olduğunu
söyledi.
Tansaş'ın 2004 bilançoları-
nın açıklandığı basın toplantı-
sında konuşan Acar, "Organi-
ze perakendenin payı hâlâ yüz-
de 36'larda ve çok küçük. Ya-
bancılann gelmesiyle organize
perakende sektörünün pazar-
daki payı büyüycccktir. Keşke
NValmart da gelse, başkalan da
gelse" dedi.
Ancak yabancüarın pazara
hâkim olmalannın güç olduğu-
nu kaydeden Acar, "Herkes
evinde güçlüdür. Carrefour
Fransa'da, Walmart ABD'de,
Tesco tngiltere'de güçlü.
1980'lerde yabancı bankalar
gelmeye başladığında da piya-
salara hâkim olacaklanndan
korkuldu. Anıa bugün hâlâ ilk
dörtte yerli bankalar
var" diye konuştu.
Yabancı firma-
Tansaş Yönetim Kurulu Başkanı Aclan Acar ve Genel Müdürü
Servet Topaloğlu, toplanuda şirketin 2004 bilançosunu açıkladüar.
ların Türkiye'de büyüyebilme-
lerinin tek yolunun yerli firma-
larla işbirliği yapmak olduğu-
nu kaydeden Acar, "Gelip pa-
zar payı almaya çalışacaksınız.
Alırsınız anıa bedeli çok olur"
dedi.
Asya ve Doğu Avrupa'nın,
uluslararası perakendeciler ta-
rafından 10 yıl içinde ele geçi-
rildiğini söyleyen Tansaş Ge-
nel Müdürü Servet Topaloğlu
ise "Türkiye'de de böyle bir pa-
zar var zannediyorlardı anıa
yok. 3 bin yıklır ticaret yapıhyor
bu ülkede" dedi.
'TEMETTÜ
DAGITABİLİRİZ'
Aclan Topaloğlu, 2004 'te TÜFE
yüzde 9.3 artarken Tansaş 'ta
fıyatların yıızde 0.6 düştüğünü
söyledi. Dolar hazında satışların
yüzde 48 artışla H01 milyon
dolaru ulaştığını ifade eden
Topaloğlu, şu bilgileri verdi:
^ Net salışlar yüzde 25 artışla 1
milyar 75 milyon YTL'ye ulaştı.
\/ Faiz, amortisman ve vergi
öncesi kâr 50.1 milyon YTL'ye
çıktı
*/ Son 2 senede operıısyonel kâr
dolar bazında 5 'e katlanarak
37 4 milvon dolar oldu.
}/ 2004 te giinlük ortalama
müşteri savısı yüzde 18 artışla
212 bin 812 oldu.
\/ Tansaş 'ın metrekare başına
j giinlük cirosu yılda reel yüzde 33
artış gösterdi.
*/ 2005 sonunda büyük ihtimalle
temettü dağıtmava başlayacağız.
%/ Son 2 yılda 24 bin metrekare
satış alanına sahip 32 veni
mağaza açıldı ve toplam 46.1
milyon dolar vatırım vapıldı.
Aynı dönemde 25 bin metrekare
satış alanıysa verimsizlik
nedeniyle kapatıldı.
SELO, PAKİSTAN TELEKOM'A EL ATTI YAPI KREDİ FAİZİ İNDİRDİ VADEYİ UZATTI
Ekonomi Servisi - Turkcell, Pakıstan
Telekom'un özelleştirilmesi
. • - ihalesinde ön eleme aşaması
~ '-^ yeterlilik başvurusunda
bulundu. Turkcell'den
iMKB'ye gönderilen açıklamada,
şirketin telekomünikasyon alanında
yatırım potansıyellerini
değerlendirmek üzere çevre
ülkelerde oluşan fırsatları takip ettiğı
belirtildı. Açıklamada, "Şirketimiz
potansiyel yatırım firsatlaruıa yönelik
gerekli takip, incelcme ve
çanşmalan tamamlayıp, ilgili projclcri
yönetim kurulu nezdinde de
değerlcndirdiktcn sonra oluşabilecek
öncınli gelişnıcleri kamuya duyurmaya
devam edecektir" denildi.
EKONOMİ POLİTİK
ERİNÇ YELDAN
Sıcak Pana Akımları, Dış
Borçlar ve Reel Kur
'Sıcak para' (kısa vadeli yurtdışı finansal serma-
ye) neden Türkiye'ye akıyor? Geçen haftaki yazı-
mızda, Türkiye'nin bir "yeniyükselen piyasa" ola-
rak yurtdışı finans piyasalarına yüksek oranlı spe-
külatif finansal arbitraj geliri sunduğunu ve böyle-
ce büyük hacimli sıcak para akımlarını çekebildiği-
ni vurgulamış idik. Bu yazıda bu tür akımların içer-
diği istikrarsızlık unsurlarını teknik düzeyde tartış-
maya devam etmek istiyorum.
Uluslararası finans piyasalarında en yüksek ge-
tiriyi elde etme arzusunda olan bir yabancı finansal
yatırımcı açısından konuyu düşünecekolursak önü-
müzdeki hesap kabaca şu şekildedir: Eldeki 1 do-
larlık dövizi dönem başında ulusal paraya (Türk Li-
rası'na) verili döviz kurundan çevirip TL bazında en
yüksek getiriyi sağlayan finansal araçlarda değer-
lendirdikten sonra, vade sonunda elde edilen geli-
ri tekrardan dövize çevirip Türkiye dışına çıkıldığın-
da "net" kazanç ne kadar olacaktır?
Bu işlem boyunca uluslararası spekülatörün fi-
nansal geliri Türkiye'deki faiz haddi yükseldikçe ar-
tacak, TL'nin yabancı para karşısında değer kay-
betmesi durumunda da gerileyecektir. TL bazında-
ki faizoranını R, döviz kurundaki (TL/Dolar) artış ora-
nını da E olarak gösterirsek, finansal arbitraj oranı
[(1 +R)/(1 +E)]-1 olarak tanımlanmaktadır.
Bu şekilde uyarılan yurtdışı kökenli kısa vadeli fi-
nansal sermaye (sıcak para) hareketleri, Türkiye'nin
sağladığı finansal arbitraj getirisi korunduğu müd-
detçe ulusal mali piyasalara akmaya devam ede-
cektir. Ancak bu tür sermaye akımları özü itibarıy-
la mali piyasalarda kırılganlıklar yaratan unsurlar
içermektedir ve zaman içinde ulusal ekonomide
yeni risklerin doğmasınayapısal zemin hazırlamak-
tadır. Söz konusu kırılganlıkların en önemli göster-
gelerini ise artan dış ticaret ve cari işlemleri açıkla-
rı ile "kısa vadeli dış borçlann merkez bankası dö-
viz rezervleri karşısındaki yükselen oranları" oluş-
turmaktadır.
Aşağıdaki tabloda, Türkiye'de 2001 sonrası dö-
nemde yukarıdaki formüle göre hesaplanan finan-
sal arbitraj geliri ile dış borç stoku ve kısa vadeli dış
borç stokunun Merkez Bankası brüt döviz rezerv-
lerine oranı verilmektedir. Son sütunda da toptan
eşya fiyatlarıyla indirgenmiş olan reel döviz kuru
değeri sunulmaktadır.
2001
2002
2003
2004
Finansal Getiri Oranlan, Dış Borçlarve Reel Kur
Kısa Vadeli
Spekülatif Kısa Vadeli Dış Borç Stoku,
Finansal Getın Dış Borç Stoku Dış Borç Stoku Merkez Bankası Bmt Reel Dove Kuru'
!%l (MılyaıJı iMılyar Sj Doveteeraenj».) ıTL'$ 2000-100j
7.0 113 9 16.4
31.8 130.3 164
45.3 145.8 23.0
33 3 153.2' 29.3°
Kaynak T C Merkez Bankası Ven Darjıtımı Sıstemı |www tcn
a Yıl sonu değeri
b 3 Çeyrek ıtıbarıyla
86.8
60 7
68.2
81.4
b gov tr)
100.0
83.1
66.3
55.4
Hesaplarımıza göre, Türkiye 2001sonrasında
uluslararası finans piyasalarına yıllık bazda ortala-
ma yüzde 30-45 arasında spekülatif kazanç sun-
muş durumdadır. Söz konusu spekülatif arbitrajın
bir ayağını yüksek reel faizler oluştururken bir diğer
unsuru da TL'nin yabancı paralar(özellikle ABD do-
ları) karşısındaki reel degerlenmesinden kaynak-
lanmaktadır. Eğer döviz kurunun 2001 sonu reel
değeri 100 kabul edilirse 2004 sonu değeri 55.4'e
gerilemiş gözükmektedir. Yani ABD'de yaşanmak-
ta olan enflasyonu göz ardı edersek, 2001'den
2004'e doların TL karşısındaki reel değeri neredey-
se yarı yarıya azalmış konumdadır.
öte yandan söz konusu dönemde Türkiye'nin dış
borçları 113.9 milyar dolardan 153.2 milyar dolara
yükselmiştir. Bu arada kısa vadeli dış borç stoku da
neredeyse iki misline ulaşmış, merkez bankasının
döviz rezervlerine oranı olarak da tekrardan yüksel-
me eğilimine girmiştir. 2001 sonunda yüzde 60.7
düzeyinde olan bu oran, 2004 sonu itibarıyla 20
puan yükselerek yüzde 81 'e çıkmıştır. Bu oranın
yüksekliği uluslararası spekülatörler tarafından
önemli bir kınlganlık göstergesi olarak kabul edil-
mektedir.
Türkiye son üç yıldır uluslararası finans piyasala-
rında giderek artan hacimlerde kısa vadeli dış borç
biriktiren bir ekonomi görünümündedir. Sürekli ola-
rak yüksek finansal arbitraj getirisi ile uyarılan sıcak
para akımları, ulusal mali piyasaların kırılganlığını
arttırmakta ve ulusal ekonomi için potansiyel istik-
rarsızlık unsurlarını beslemektedir.
Ekonomi Servisi - Yapı
Kredi Bankası, otomobil
ve konut kredisi faiz
oranlarını indirdi. Banka,
konut kredilerinin faizini
yüzde 1.7'den yüzde
1.6'ya düşürürken
vadesini 60 aydan 84 aya
çıkardı.
Yapı Kredi'den yapılan
açıklamaya göre, 3-36 ay
vadeli YTL otomobil
kredisi faiz oranı yüzde
1.75'ten 1.70'e düşürüldü.
Banka, 3-60 ay vadede
yüzde 1.70 olan YTL
konut kredisini ise 7 yıla
kadar çıkararak 3-84 ay
vadede yüzde 1.60 olarak
belirledi.
İLGİ TOPLUMUNA DOĞRU/ ÖZLEM YÜZAK oztem.yuzak@cumhuriyetcom.tr
8 çocuklu bir ailenin çocuğu Nur-
can... 17yaşında. "Öte/c/Beyoğ/u"nda
yaşıyor. O cıvıl cıvıl, vitrinleri "Kadınlar
Günü'ne özel indirim" yazıları ile süs-
lenmiş Istiklal Caddesi'nin bir arkasın-
da, Tarlabaşı'nın o yoksul, hem Afri-
ka'dan hem Güneydoğu'dan göç
edenlerin bir arada yaşamaya çalıştığı
daracık sokakların birinde.
Ben Nurcan'ın Dünya Emekçi Ka-
dınlar Günü'nü kutluyorum. Direnci
için, okuma azmi için. Çünkü Nurcan
okuyor. 7. sınıfta. Nüfus kâğıdı geç çı-
kartıldığı için kendinden küçük çocuk-
larla aynı sıraları paylaşıyor, okuldan
çıkar çıkmaz eve koşup annesinin ye-
ni doğurduğu kardeşinin bakımını ve
ev işlerini üstleniyor. Baba çoğu za-
man işsiz, çoğunlukla doğru dürüst bir
şey pişmiyor evlerinde. Nurcan kendi
okumakla kalmıyor kendinden küçük
kardeşlerinin okumaları için de direni-
yor. Birzamanlar Beyoğlu'nda mendil
satardı Nurcan. Horlanırdı, dayak yer-
di. Oralarda kalsaydı, büyüyüp serpil-
dikçe horlamalar, itiklemeler; tacizlere,
ellemelere belki de tecavüzlere dönü-
şecekti. Dönüşemedi, çünkü tam o sı-
ralarda bir "abla" tutuverdi elinden.
"Okumak istermisin" diye sordu. Ka-
fasını salladı Nurcan, gözleri parlaya-
rak. "Abla" gitti Nurcan'ın evine, aile-
si ile konuştu, nüfus cüzdanı çıkartma-
larına yardımcı oldu, hem ona hem de
kardeşlerine.
Okula başlattı Nurcan'ı. Sonra da
kesilmedi iletişimleri, kimi zaman abla
aradı Nurcan'ı telefonla, sıklıkla ise
Nurcan, çünkü ablası onun için güven
sözcüğüyle eşit anlamlıydı, kısacası tu-
tunacak bir daldı.
Nurcan şanslıydı. Çünkü birkaç yıl
sonra yaşamına bir abla daha girdi.
Nurcan Beyoğlu'nda gönüllü bir sivil
toplum kuruluşunun açtığı çocuk evi-
ne giderdi sık sık. Oyun oynadığı, eğit-
Keşke Kadınlar...
sel faaliyetlehn öğretildiği, çocukların
derslerıne, ailevi sorunlarına çözüm
arandığı bir kurum. Işte orada tanıştı
ikinci "ablasıyla".
"Deniz Abla" Anadolu'nun bir taşra
kentinde yetişmiş, Boğaziçi Üniversi-
tesi Psikoloji Bölümü'nü kazanmış pı-
rıl pırıl bir genç kız. önce staj kapsa-
mında gittiği kurumda Nurcan'la ılgi-
lenmeye başladı. Staj hatta okul bittik-
ten sonra bile sürdü ilgi ve desteği. De-
niz şu anda özel bir şirkette çalışıyor,
pazar günleri ise mutiaka bir iki saati-
ni Nurcan'a ayırıyor. Kimi zaman ders-
lerine yardım ediyor kimi zaman so-
runlarını çözmesine...
Düşünün, 20'li yaşlarının başında,
daha kendisi yaşama tutunmaya çalı-
şan, aılesinden uzakta bir genç kız.
Kendi sorunları, beklentıleri, kurmaya
çalıştığı dostluklar, yaşadığı hayal kırık-
lıkları içinde... Kendısinden birkaç yaş
küçük, ama desteğe muhtaç bir diğer
kıza uzatıveriyor elini.
Ben Deniz'in Dünya Emekçi Kadın-
lar Günü'nü kutluyorum. Bir genç ka-
dının, gözlerinin içine bakan bir hem-
cinsıne, üstelik kardeşlerini de kucak-
layarak destek verdiği için. Nurcan ve
Deniz, Dünya Emekçi Kadınlar Gü-
nü'nün iki anlamlı somut örneği. Şöy-
le bir etrafınıza bakın, nice Nurcan'lar
görmeyecek misiniz yanı başınızda.
Oyle paralar saçmanıza da gerek yok.
İlgi ve destek yetiyor Nurcan'ların ha-
yata biraz daha güçlü tutunabilmeleri-
ne.
Bir yanda, Dünya Emekçi Kadınlar
Günü'nün içinden emekçi sözcüğünü
atarak "özel günler" kapsamına alıp
derhal ticarileştirme olgusu. Alışveriş
merkezlerinin, restoranlar ve otellerin
bugüne özel indirimler ve programlar
sunması. Sürprizler, fitness salonların-
dan, güzellik merkezlerinden promos-
yonlar... "Bizkadınlaradeğerveririz...",
"Kadın kutsaldır, anadır" şablonları
içinde yapılan sahtecilikler... Kocaman
yalanlar...
Diğer yanda kendi halinde küçük da-
yanışmalar... Kıyıya vuran on binlerce
küçük denizyıldızının elle tek tek top-
lanıp denize atılması gibi... Neoliberal
politikalardan en fazla zarar gören ke-
sim olan kadınlar buna karşı mücade-
leyi ancak dayanışma ile verebilirler.
Keşke 8 Mart, yıl boyu sürdürülen da-
yanışmaların, atılan irili ufaklı adımların
bir araya getirilip dev bir dalgaya dö-
nüşebildiğibirkutlamagünüolabilse...
Keşke 8 Mart'ta tüm kadınlar, bütün
alt kimliklerini, siyasi yelpazenin solu
olsun, sağı olsun, türbanlısı olsun, tür-
bansızı olsun, işçisi olsun, işvereni ol-
sun bir kenara bırakıp yalnız "kadın"
kimliği ile meydanlara toplansalar, ka-
dınailişkin her türlü sömürüye karşı ol-
duklarını haykırabilseler....