09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 MART 2005 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 'Aleviler laikliğin güvencesi' • ANKARA (Cumhuriyet Bttrosu) - DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, Alevi- Bektaşi topluluğunun laikligin güvencesi olduğunu vurguladı. Türkiyc Cemevleri Birliği'nin düzenlediği geleneksel aşure gününde konuşan Sezer, herkesin nasıl ibadet etmek istiyorsa bunu yerine getirmesi gerektiğini söyledi. "Alevi Bektaşi kültürü bu topraklarda aydınlanma yaratmış, kadın erkek eşitliğini getirmiştir" diyen Sezer, toplumun bu unsurlardan geri götürülemeyeceğine dikkati çekti. Sezer, "Insanlar bir, iri ve diri" oldukça toplumu geriye götürmek isteyenlerin başanlı olamayacağını kaydederek Alevi- Bektaşi topluluğunun laikligin güvencesi olduğunu dile getirdi. Öğrencilerden protesto • VAN(AA)-Van Yüzüncü Yıl Ümversitesi Öğrenci Derneği (YÖDER) ve çeşitli sivil toplum örgütü üyeleri, üniversite yönetimince 395 öğrenci hakkında açılan soruşturmalan protesto etti. Cumhuriyet Caddesi Sanat Sokak'ta toplanan yaklaşık 300 kişilik grup adına konuşan Mesut Uçer, üniversitelerin, bilimsel çalışmalann ve araştırmalann yürütüldüğü kurumlar olduğunu belirterek "yan aydın kabul edilen öğrencilerin, demokratikleşmedeki sorumluluklarını yerine getirmeyi ilke edindiklerini" söyledi. Yapı Yol-Sen'den eleştiri IÂNKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yapı Yol-Sen Genel Başkanı Cengiz Faydalı, kamu personel rejiminin yeniden düzenlenmesini öngören yasanın çıkması halinde, atama yönetmeliklerinin yok sayılarak, kamu çalışanlannın iş güvencesi ve alacaklan ücretlerin "partizanca iş başına getirilen AKP kadrolannca belirleneceğini" söyledi. Yapı Yol-Sen'in 2. Olağan Genel Kurulu dün yapıldı. Genel kurulda konuşan Faydalı, "Hükümetin dışa dönük yönü demokrat, içe dönük yüzü baskıcıdır" dedi. ANAP'tan sert açıklamalar • Haber Merke/i - Anavatan Partisi (ANAP) lstanbul il yöneticileri Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın son günlerde yaptığı açıklamalan "tutarsızlık" olarak nitelediler. Yapılan yazılı açıklamada şöyle denildi: "Bir şiir okııduğu için düşünce suçundan cezaevine giren Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan olduktan sonra düşüncesini ifade eden ve kendisini kedi görüntüsü ile çizen karikatürist Musa Kart düşündüğünü çizdiği için Başbakan tarafından bizzat suçlanıyor." Partiden yapılan bir diğer açıklamada da hükümetin alkollü içeceklere uyguladığı yüzde 40 vergi artışıyla içkı satışını dolaylı olarak yasakladığı savunuldu. Erdoğan, parti değiştirmeyi engellemek için düzenleme yapılacağınm sinyalini verdi 'İstifacıya yapünm'CAPE TOWN/ANKARA (Cumhuriyet) - Başbakan Re- cepTayyipErdoğan, istifa eden milletvekillerinin başka parti- ye geçmesinı engelleyecek ya- sal düzenleme hazırlığının sin- yalini verdi. Erdoğan, Güney Afhka ziya- reti sırasında Türk gazetecile- rin sorulannı yanıtlarken katıl- dığı televizyon programında da önemli açıklamalarda bu- lundu. Erdoğan, partiden istifalan engellemeye yönelik çalışma- lar içinde bulunmadıklarını, parlamentoda devamlılığı esas almaya çalıştıklannı, bunu da CHP'den teklif gelmesi halin- • Erdoğan, gelecek seçimlerden sonra uygulanmak üzere tartışmaya açtığı öneri- sinin gerekçesini "Meclis'e devamlılığı sağlama"ya dayandırdı. Erdoğan, milletve- kilinin istifası, ölümü ya da ihracı durumlan için "yedek milletvekilliği" sisteminin getirilmesini, istifa eden milletvekiline de "müeyyide" uygulanmasını istedi. de beraber yapabileceklerini söyledi. Erdoğan, devamsız milletvekillerinin üyeliğinin düşmesine yönelik düzenle- meyle ilgili şu görüşleri dile getirdi: "Hiçbir siyasi parti eksilme- yi göze alamadığıiçino devam- sızlıgı yapanları partiden ihraç etmiyor. Benim bildiğim devam- sızlık nedeniyle partiden ihraç edilen olmamışnr.Millet bir yet- ki verdi, ne dedi 'ben sana par- lamentoda haftada 3 gün çalış- ma görevi veriyorum. Haftada 3 gün, 4 gün bunun dışındasm. Salı, çarşamba, perşembe çalı- şacaksın'. Ama bakıyoruz bir- çok arkadaş Mecfis çahşmala- nnı ciddiye alnııyor, gebniyor, her siyasipartiseçimlerdeyedek listesini ilan etsin. Devamsızlık, istifa, ölünı halinde yedek liste- den oraya geçiş sağlansm." Bir milletvekilinin devam- sızlığının belli bir oranın üze- rine çıkması durumunda parti- nin yetkili kurullan tarafından ihraç edilebileceğini dile geti- ren Erdoğan, "İhraç kararou al- dığı anda milletvekilliği düşer. Peki ne olacak? İşte o anda ye- dek liste olacak ve onun yerine listedeki nıille(vekili gelir. Bele- diye mecttslerinde bu uygula- ma var. Bu yapddığı anda ina- nıyorunı ki Parlamentodevam- lılik noktasında çok iyi bir ko- numa gelecektir" şeklinde ko- nuştu. Başbakan Erdoğan, par- tili bir milletvekilinin "ben oyunıla geldim" diyemeyece- ğini savunarak "Kendioylany- la gebnek istiyorlarsa o zaman bağunsız aday olarak seçimle- re girmeleri gerekir" dedi. 'AB çalışmalan' Hükümetin, 17 Arahk tarihin- den sonra AB konusunda hız kestiği eleştirilerinin doğru ol- madığını belirten Erdoğan, baş müzakerecinin de siyasi alt- yapısının, ekonomikbilgisinin, dil bilgisinin olmasuun şart ol- duğunu, ikili münasebetlerde başanlı ve girişken olması ge- rektiğini vurguladı. HUKUKÇULAR: ÇELİŞKİLÎ Yeni TCK'ye 'aşure' benzetmesi • Eski Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı rCanadoğlu, yeni TCK'nin aceleye getirildiğini belirterek yürürlük tarihinin 1 yıl ertelenmesi gerektiğini söyledi. Prof. Artuk "Felsefesi olmayan derleme yasa" derken Prof. Yarsuvat, yasanın 'aşure gibi karışık' olduğunu belirtti. tstanbul Haber Ser- visi - "Yeni Türk Ceza Kanunu" konulu sem- pozyumda, hukukçu- lar 1 Nisan 2005 tari- hinde yürürlüğe gire- cek yeni Türk CezaKa- nunu'nu eleştiri yağ- muruna tuttu. lstanbul Barosu, Türk Ceza Hu- kuku Derneği, Galata- saray Üniversitesi ve Yeditepe Üniversite- si'nin işbirliğiyle dü- zenlenen "Yeni Türk Ceza Kanunu" konulu sempozyum, Yeditepe Üniversitesi 26 Ağus- tos Yerleşkesi'nde ger- çckleştirildi. Kanadoğlu, sempoz- yumda yaptığı konuş- mada, yeni Türk Ceza Kanunu'nun "hatah sollaınanın bir sonucu" olduğunu ifade ederek "Yeni TürkCeza Yasa- sı,AB Komisyonu Üer- leme Raponıile 17 Ara- hk doruğuna yetiştiril- mesi için aceleye geti- rilnıiştir" dedi. Bu ya- sanın bugünün Türk toplumuna layık olma- dığını kaydeden Kana- doğlu, "Türk ceza hu- kuku öğretisi ile Yargı- tay kararlaruun bir ke- nara itildiği, dilinde özensiz, sistematiği var olduğunu iddia ettiği felsefeye ters, cezaları orantısız, kuram, ku- ral ve kavramlan çeliş- kili, gerekçesi yetersiz bir yasadır. Yürürlüğe ghiştarihi en az 1 yıl er- telenmelidir." Marmara Üniversi- tesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emin Artuk ise ye- ni Türk Ceza Kanu- nu'nun Polonya, Ital- ya, Almanya, Rus- ya'daki kanunlarından yapılarak hazırlanan "felsefesi olmayan der- leme yasa" olduğunu ifade etti. Galatasaray Üniver- sitesi Rektörü Prof. Dr. Duygun Yarsuvat da, yeni Türk Ceza Kanu- nu'nu "Aşure gibi ka- rışık" diye niteleyerek bu kanunun reform ola- rak takdim edilmesini çok yanlış bulduğunu söyledi. Yasada birçok yan- lış ifade ve eksiklik bu- lunduğuna dikkati çe- ken Yarsuvat, "Esasın- da bu kanunu kokladı- ğmızda bazı kokularge- lebüir. Mesela kanun- da çok evliliği yasakla- yan hiçbir madde yok- tur" dedi. Yeni kanun- da "töre" kavramının da yer aldığına işaret eden Yarsuvat, "Eğer töreyeyer verirseniz bu- nu kabul etmiş olursu- nuz" diye konuştu. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART 1 Nisan'da yürürlüğe girecek TCK, gazetecilere hapis cezası getiriyor. SÖRVJLMÜŞTÜ1Î [email protected] DYP lideri Mehmet Ağar'ın Avrupa Birliği'ne uyum takvimi: 6 Dk adım hükümetten kurtıılmak" ANKARA (CumhuriyetBürosu) -DYP Genel Başkanı MehmetAğar, AB yolunda atılacak ilk adımın "vurdumduymazAKP hükümetin- den kurtuhnak" olduğunu belirte- rek, "AB'ningereğiniyapmayanla- ra elbette milletgereken karşılığı ve- recektir" dedi. Ağar, yaptığı yazılı açıklamada AKP iktidarının "AB konusuyokmuş gibi vurdumduymazhk içinde oldu- ğunu" bildirdi. Aylardır baş müza- kerecinin kim olacağmın tartışıldı- ğını kaydeden Ağar, hükümetin "za- yıf bir koalisyon görünümüyle ata- mayı gerçekleştiremediğini" vurgu- ladı. Ağar, "Hükümet kendi içinde- ki çekişme ve çatışmalara son vere- rek ülke çıkarlannın emrvlliği işi ye- rine getiremiyor" diye konuştu. AB hedefini ucuz polemiklere, popülist siyasetlere kıirban etmeye kalkışmanın millete yapılacak en büyük kötülüklerden biri olduğunun altını çizen Ağar, Türkiye'nin bu iktidarla AB'ye tam üyelik yoluna devam etmesinin mümkün olmadı- ğını dile getirdi. Diplomasiyle atılamayan adımla- rın gereksiz şov ve restleşmelerle "hiç attlamayacağmı" vurgulayan Ağar, AB'nin yakın tarihin en önem- li projesi olduğunu kaydetti. Ağar, bu yolda atılacak ilk adımın da bu hükümetten kurtulmakla gerçekle- şeceğini bildirdi. J\. TALAY'IN GEREKÇESİ ZAMAN DARLIĞI AKP, yoksullara yardımı imamlara emanet etti ANKARA (ANKA) - AKP hüküme- ti, yoksullara yardımı cami imamlany- la yaptı. Sosyal Yardımlaşma ve Daya- nışma Vakfi'nın 170bin520YTL'likyar- dımını 1705 aileye imamlar götürdü. CHP Ankara Milletvekili YılnıazAteş'in yazılı sorıı önergesini yanıtlayan Dev- let Bakanı Beşir Atalay, Ma- mak Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Mütevelli Heyeti tarafından Kurban Bay- ramı nedeniyle, vakıfta kayıt- lı yardıma muhtaç aileler ara- sından yaklaşık 2 bin aileye nakdi yardım yapılmasının kararlaştınldığını bildirdi. Atalay, bu karar doğrultu- Beşir Atalay. dirildiğini açıkladı. Bakan Atalay, yar- dım dağıtım organizasyonunun her vak- fın kendi mütevelli heyeti tarafından belirlendiğini, Mamak Sosyal Yardım- laşma ve Dayanışma Vakfı 'nın uygula- masının da Türkiye geneli için örnek ol- madığını kaydetti. Atalay, Müftülüğe bağlı ça- lışan kamu personeli din gö- revlilerine bundan önceki her- hangi biryardım dağıtımında görev verilmediğini, ancak bu kez zaman darlığı nedeniyle böyle bir uygulamaya gidildi- ğini bildirdi. Atalay, ihtiyaç sahibi ailelerin, Mamak Sos- sunda, zamanın kısa olmasından dola- yı yardımların ihtiyaç sahibi ailelere daha çabuk ulaşılabilmesi ve yurttaşla- nn evine rencide edilmeden bizzat ulaş- tınlabilmesi amacıyla bir dağıtım ko- misyonu oluşturulduğunu, Müftülük personelinin de bu dağıtımda görevlen- yal Yardımlaşma ve Dayanış- ma Vakfı'nda kayıtlı 32 bin 950 yurt- taş arasından mütevelli heyetin kara- nyla belirlendiğini, dağıtım komisyo- nunda görevlendirilen Müftülük perso- nelinin yardımlann kimlere verileceği konusunda herhangi bir yetkilerinin bulunmadığını kaydetti. AKANAKSU'YA DERT YANDILAR Kapkaççılar vekillerin de gözünü korkuttu ANKARA (ANKA)-Büyükkentler- de son günlerde artan kapkaç ve hırsız- lık olaylan milletvekillerinin de korku- lu rüyası haline geldi. AKP Ağn Milletvekili MehmetMe- ük Özmen, kapkaççılann bıçaklı teh- didine uğradı. CHP Genel Başkan Yar- dımcısı Mustafa Özyürek'in cep telefonu ve cüzdanı, eşi- nin de çantası kapkaççılar ta- rafından çalındı. Özmen, Plan ve Bütçe Komisyonu'nda 10 bin polis alımına ilişkin tasa- rının görüşmeleri sırasında Içişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'ya başından geçen kap- kaç olayını anlattı. Hırsızlık Abdülkadir Aksu. ve kapkaç olaylannm artık alenen ve kentin en kalabalık olduğu saatlerde de yaşandığını dile getiren Özmen, bu olaylann yaşanmaması için caydırıcı önlemleralınmasını istedi. Özmen, Kı- zılay'da Konur Sokak'ta akşam saatle- rinde yürürken bir kapkaç olayına ta- nık olduğunu anlattı. Özmen, dört gen- cin sokağın en işlek olduğu saatlerde iki genç kızı sıkıştırarak çantalarını al- maya çalıştıklannı aktanrken kendisi- nin olaya müdahale etmek istediğini, an- cak bunu anlayan gençlerden birisinin "sustah bıçak" çekmesi üzerine mü- dahale edemediğini söyledi. Özmen, "Eskidengözüka- ra bir insandım. Böyle şeyler- den korkmazdun ama ne hik- metse bu kez çekuıdimve ola- ya müdahale edemedim. Kap- kaççılar da lıı/la uzaklaşü" di- ye konuştu. Bu arada CHP Genel Baş- kan Yardımcısı Mustafa Öz- yürek de kapkaç olayı ile en çok karşı karşıya kalanın kendi ailesi olduğunu anlattı. Komisyon toplantısında yaptı- ğı konuşmada Özyürek, kendisinin cep telefonu ve cüzdanının, eşinin ise çan- tasının kapkaççılar tarafından çalındı- ğını anlattı. POLİTİKA GÜIVLÜĞÜ HtKMET ÇETİNKAYA H/lonmon Tarikatı... Emin Çölaşan'ın yıllar önce yazdığı "Turgut Ne- reye Koşuyor" kitabını önceki gün yeniden okur- ken tarikat-siyaset ilişkilerinin ABD tarafından yön- lendirildiğine bir kez daha tanık oldum... Oysa ABD'nin 2004 yılı Dünya Insan Haklan Ra- poru'nda Türkiye'deki siyasilerin tarikatlarla olan ilişkilerinden söz ediliyordu... ABD'nin işine geldiğinde tarikatlara kucak açı- lıyor, işine gelmediğinde ise tarikatlar yerin dibine sokuluyordu... Fethullah Gülen birtarikat lideri deCıil miydi? Gülen'in yakın çevresinden Utah Üniversitesi Siyaset Bilimi öğretim üyesi Hakan Yavuz, Fethul- lahçı örgütlenmeyi anlatırken şöyle diyordu: "Hocaefendi'nin karizmatik bir manevi lider ol- duğu kesindir. Aynı zamanda birfikirönderidir. Fa- kat Türk-lslam içindeki klasik şeyh anlamına gir- mez. Çünkü önderliğini yaptığı hareket bir tarikat değildir. Eğitim hedefli, dini duygulardan besle- nen bu hareketin düşünce alanındaki yapı taşla- rını hoşgörü, diyalog ve dayanışma oluşturuyor..." Hakan Yavuz'un açıklaması Fethullah Gülen'in amaçlarını açık-seçik ortaya koyuyor... Gülen, dini duyguları laik eğitim sistemiyle altüst etmek istiyor... Fethullah Gülen, elbet klasik birtarikat şeyhi de- ğil. Tam ABD'nin 'llımlı Islam'ı için biçilmiş bir kaf- tan... Amaç da belli: "Laik eğitim sisteminin altını oyarak, altın nesil yaratmak..." • • • Altı yıl önce Türkiye'de yargılanmaktan kaçan Fet- hullah Gülen ABD'de yaşıyor... Ama ABD Fethullah'ı laikliğe zarar veren tarikat şeyhi olarak görmüyor... Kuzey Kıbrıs'ın Lefke kasabasında oturan Nak- şi şeyhi Nazım Kıbrısi nin damadı Şeyh Hişam Kabbani de on bir yıldır ABD'de yaşamıyor mu? Yaşıyor!.. Kabbani, VVashington'da Recep Tayyip Erdo- ğan'la görüşmemiş miydi? Görüşme otuz dakika sürmüştü. Erdoğan daha sonra Bush'la buluşmuştu... Emin Çölaşan "Turgut Nereye Koşuyor" kitabın- da nakşi Korkut Özal'ın ABD'ye gittiğini (DSl'de çalışıyor o tarihte), orada Mormon tarikatıyla tanış- tığını anlatır... ABD'deki Mormon tarikatı tıpkı Nakşiler, Nurcu- lar ve Süleymancılar gibi içkiyi haram, sigarayı mekruh sayar... Paraya ve siyasete çok önem veren Mormon ta- rikatının sloganı şudur: "Bağlı olduğun dinsel hareketin güçlenmesi ve yayılması için mutlaka paraya ve siyasal güce sa- hip olacaksın. Aksi halde başarılı olamazsın..." Moon tarikatı da aynı düşünceye sahiptir... Fethullah Gülen de bu iki tarikattan esinlenerek 1980 sonrası paraya ve siyasal güce sahip ol- mak için okullar, yurtlar, finans kurumları açmış, ga- zete ve televizyon kurmuştur... Bugün Türkiye Cumhuriyeti'nin önemli kurum ve kuruluşlarını Fethullahçılar ele geçirmedi mi? Türkiye'yi yöneten siyasal iktidar Nakşi- Fethul- lahçı-eski Milli Görüşçü ortaklığı değil de nedir? Nakşiler ve Fethullahçılar hem parasal hem de siyasal olarak güçlüdürler... AKP'nin aralarına 'Milli Görüş 'ü almaları Anado- lu'daki il ve ilçe örgütlerinin gücünü, daha doğru- su RP'nin oy tabanını kendilerine yönlendirmek içindir... • •* ABD, Türkiye'deki siyasetçilerin tarikatlarla ilişkilerini açıklarken Kuzey Kıbrıs'ta yaşayan In- giliz pasaportlu Nakşi şeyhi Nazım Kıbrısi'nin In- giltere ve ABD'yle olan yakınlığını, Fethullah'ın, Kabbani'nin yıllardır hangi amaçla ABD'de yaşa- dığını da açıklamalıydı... Bizim tarikat şeyhi, ABD'nin 'llımlı Islam Pro- jesi'ne sımsıkı sarılmış, yedi villadan oluşan, çok sıkı korunan bir mekânda sultanlar gibi yaşıyor... Bir eli yağda bir eli balda!.. Mürşidi Said-i Kürdi Nursi'nin başlatıp da ba- şaramadığı 'şeriat devleti'ni günün koşullarında 'llımlı Islam'a çeviren Amerikalı dostlarıyla gerçek- leştirmeye çalışıyor... Arada sırada da Amerika'ya övgüler yağdırıyor: "Amerika dünya gemisinin kaptanıdır, onunla iyi geçinmek zorundayız..." hikmet.cetinkaya(<'cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 İHD Güneydoğu raporu 'İlk iki Liydcı 2855 hah ihloliyaşandı 9 DİYARBAKIR (CumhuriyetBürosu) - İHD Diyarbakır Şube- si'nin verilerine göre Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde ocak ve şubat aylarm- da 126'sı işkence ve kö- tü muamele olmak üze- re toplam 2 bin 855 hak ihlali yaşandı. İHD Genel Başkan Yardımcısı Reyhan Yal- çındağ, Doğu ve Gü- neydoğu Anadolu Böl- gesi ocak ve şubat ay- lan hak ihlalleri rapo- runu dün dernek bina- sında düzenlediği ba- sın toplantısıyla açık- ladı. Son iki ayda bölge genelinde yaşanan en önemli ihlallerin başın- da çatışmalardaki ya- şam hakkı ihlali oldu- ğunu, bunun ardından gösteri ve ifade özgür- lüğüne yönelik baskıla- rın geldiğini belirten Reyhan Yalçındağ "Bölgemizde son iki ay içerisinde gösteri yap- nklaniçin 80 kişi gözal- tına ahnmış, 109 kişi de yaralanmıştır. Yine 1886 kişi hakkında, devletin hoşuna girmeyecek dü- şünceier ifade ettikleri için soruşturmaaçılmış- ür" dedi. AB'yu uyum kapsa- mında yapılan yasal dü- zenlemelerin uygula- maya geçmediğine dik- kat çeken Yalçındağ, "Hükümetin söylemle- ri ile pratiği arasmda ciddi bir çclişki bulun- maktadu*. Bölgemizde gerçekleştirilen ciddi ih- laller, atılan olumlu adımları gölgelemekte- dir. Bu nedenle hükü- metin bölgemize yöne- lik özel bir izleme biri- nıi olııştunnasını, bu iz- leme birimi ile insan haklan örgütlerinin di- yalog içerisinde olma- sını talep ediyoruz" di- ye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle