09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 MART 2005 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kars'ı gezen heyette Estonya Büyükelçisi'nin 2 kız çocuğu da vardı. Konuklar Ermenistan sınırında, Arpaçay kenarında kurulu Ani antik kentini de gezme fırsatı buldu. •- », //< • isi Kars'ı ziyaret eden 36 ülkenin Türkiye büyükelçileri uygarlıklann bıraktığı kültürel izleri gezdi Kafkasya'nın banşadasıHATİCETUNCER Türkıye'nin doğusu, doğunun batıdaki ucu Kars geçen hafta telaşlı günler yaşadı. Avru- pa Komısyonu Türkiye Temsılcısi Hansjoerg Kretschmer'le bırlikte Fınlandıya'daıı Yenı Ze- landa'ya, Meksika'dan Afganıstan'a 36 ülke- nin Türkiye'deki büyükelçilennı eşleriyle bır- likte ağırladı. Kars Beledıye Başkanı NaifAlibeyoğlu üç gün boyunca konuklannın yanından ayrılmadan "Anadolu'dakiKaflas kentini" gezdııdı. Fes- tıvaller, kongreler, kurultaylarla sesını duyur- maya çalıştığı Kars'ın "Kafkaslar'ınDavosu" olabıleceğinı anlattı. Konuklar, Doğu, Batı, Kıızey ve Güney'ın kavuşup bıraktığı izleri kar altında takıp et- tiler. Konuklar 9 bin yıldır gehp geçen ııygarlık- ların bıraktığı mimarı dokuyu, Anadolu-Kaf- kas karışımı kültürel zengınlığı ve soğuk ha- vayı koklarken dıplomasiyı bırakıp sömestr ,*•*, • Kars Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu, büyükelçileri aileleriyle birlikte üç gün boyunca gezdirdi. Kafkasya'da bir savaşın Ortadoğu'dakinden daha kanlı olacağını anlatan Kars Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu, uygarlıkların kavuşma noktası Kars'ın "Kafkasya'nın barış adası" olması için öncülük edebileceğini söyledi. tatılınde hep birlikte kampa gıtmiş çocuklar gı- bi üç günün tadını çıkardılar. Buyükelçılerin gezisı Kars Kalesı'nın ya- maçlarında bulunan ve 1998'den itibaren Küm- bet Camıi olarak kullanılan 12 Havanler Kıli- sesı'nden başladı. Belediye Başkanı Naif Ali- beyoğlu, burada büyükelçılere yaptığı konuş- mada çarpık yapılaşma nedeniyle tarihten özür dıledıklennı ıfade ederken tarihı binanın Kü- resel Mirası Koruma Vakfı'yla ortak bır pro- jeyle restore edıleceği habenni verdı. Rus mimari tarzında yapılmış, 2 yıl önce bır ışadamı tarafından aslına uygun şekılde resto- re edılen tarihı Kars evlerinden bınni gezen bü- yükelçılere Kars'ın ünlü kaşar ve civıl peyni- rı ıle Rus votkası ıkram edıldi. Kars Müze- si'nden sonra Kent Konseyı bınasında konuk edilen büyükelçılere "Kars Kaleiçi Osmanlı Mirasını Canlandırma Projesi" tanıtıldı. Anadolu Kültür tarafından Osman Kava- la'nın desteğıyle yapılan Kars Sanat Merke- zi'ndekı konserı ızleyen konuklar sabah erken saatlerde Anı harabelenni ziyaret ettiler. Erme- nistan sınınnda, Arpaçay kenannda kurulu Anı antik kentınde büyülenen konuklara Büyük Katedral gezisı sırasında Gürcü Kutaisi müzık grubu kılise şarkılan söyledi. Daha sonra Ardahan'a götürülen konuklar Çıldır Gölü kenannda kuyruk oluşturup atlı kı- zaklara bındiler Zaman zaman kızaklardan düşüp yenıden binen büyükelçilere gölden buz kırılarak tutulan sazan balığı sunuldu Büyukelçıler Kars'ın Selım ılçesindekı atlı tur uzun yol yanşı ile cırıt gösterısını protokol- dekı yerlerını bırakıp pıstın kenarından ızledı- ler. Kars Valısı NevzatTurhan'ın da izledığı yanşma sonucunda 20 cırıtçıye venlen altın- larbüyükelçılenneşlen tarafından takıldı. Bü- yükelçiler, daha sonra Sarıkamış'a geçerek ka- yak keyfı yaşadılar Kars Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu ko- nuklarını uğurlarken rahat bır nefes aldı ve "Kars'ı, Doğu'nun Davos'u yapma yolunda önemli bir adım atök" dedi Kafkasya 'da sınır- ların Kars Antlaşması'yla çızıldığını, bugün de "Kalkasya'nın banş adası olması için" Kars' ın öncülük edebileceğini anlatan Alibeyoğlu, bü- yükelçılenn gezısini "Amacımız Avnıpa Bir- liği sınuiannın başladığına inandığınıız Kars'ın çağdaş ve aydınlıkyüzünün Avrupa'ya ve dün- yaya tanralnıasıydı. Bu amacınuza ulaşük" söz- leriyle değerlendırdı. İstanbul'daki konferansta ortak sorunları bulunan insanlarm birbirine destek çıkması istendi 'Azınlık hakkı insan hakktdır' Lozan Mübadilleri Vakfı'nın Istanbul'da düzenlediği konferansta konuşan araştırmacı yazar Herkül Milas "Şimdiye kadar azınlıklar, içinde yaşadıkları topluluğun piyonu gibi hareket ettiler. İsterdim ki Rumlar Batı Trakya Türklerinin haklarını savunsun, ya da Batı Trakya Türkleri aynı şeyi Rumlar için yapsın. Ama bu noktaya varmaktan çok uzağız" dedi. LEYLATAVŞANOĞLU Geçen hafta sonıında İstan- bul'da konusu ve önemı açısın- dan mutlaka ızlenmesı gereken bir toplantı vardı. Hele de son yıl- larda moda oldu diye Türk-Yu- nan yakınlaşmasına "sözüm ona" destek veren kişi ve kimı basın kuruluşlarının bu toplan- tıda hazır bulunmamaları benı epeyce düşündürdü. Söz konusu toplantı Yunanıs- tan tarafından "Yurttaşlık Yolun- da" (KEMO) adh bızdeki Lozan Mübadilleri Vakfı'nın üç konfe- ranslık ortak projesinın ikıncısıy- dı. "Yurttaşlık Yolunda" progra- mının 2004'te Gümülcıne'de "AzınukEğitimi" başhğıyla yapı- lan ilk konferansından sonra bu ıkincısinin konusu "Medya ve Si- vilToplunı"du. Üçüncusu ıse önü- müzdekı aylarda "Din Özgürlü- ğü" başlığı altında yine Gümülcı- ne'de yapılacak. Bu program şimdiye kadar so- runlarını tartışmak ıçın hiçbır za- man bir araya gelmemış olan ıkı azınhğın üyelerinı, Türk-Müslü- man ve Rum - Ortodokslan uz- man bıhm ınsanlarıyla birlikte, yurttaşlar toplumu mantığı çerçe- vesınde açık bır tartışma ortamın- da buluşturmayı amaçhyor. Programın temel ılgi alanını da her ıkı azınlık için her zaman önemli tartışma konusu olmuş ve halen de olmaya devam eden ınanç özgürlüğü, azınlık eğıtımı, azınlık üyelerınin her ikı ülkede yerel ve ulusal kitle ıletışım araçlarındakı algılanması oluşturuyor. Toplantıda çarpıcı bır sunum Batı TrakyaAzınlığı Düşünce Der- neğı temsilcisı avukat Halil Mus- tafa'dan gelıyor Mustafa diyorkr " Baö Trakya'da örgüüenmeye git- mek, ya da sivil toplunı kuruluşu kurmakzor iş. Üstelikbir sivil top- lunı kurulıışunda Tiirk kelimesi- niıı olması hâlâ ciddi tepki topla- yabiliyor." Mustafa, hem Türkiye hem de Yunanıstan'ın Lozan Antlaşma- sı'nın gereklerını uygulamadaye- terlı özenı göstermedığıne de dik- kat çekiyor. Bu görüşlerle örtüşen bır su- num da Prof Dr. TurgutTarhan- lı'dan gelıyor. Tarhanlı özet- le,"Azınlık hakkı insan hakkıdır. O zaman Lozan AnÜaşmasrnı bu başlık altında düşünmek lazıııı- dır" dıye sozlerıne başlıyor ve şun- lan eklıyor "Lozan çerçevesinde mütekabiliyet vardır, diyenler de doğruyu söylemiyorlar. Çünkü yoktur. Yapılan ise kötü bir müte- kabiliyettir." ANAVATAN DAYATMASI Yunanıstan'dan antropolog An- tigoni Papanikolau, şu özeleştın konuşmasıyla toplantıya daha ıl- gınç bır boyut getırıyor: "Dünyadaki bütün azınlıklar gettolar halinde yaşarlar, içinde buluiKİukları topluluklarla cnteg- re olmazlar. Ama luıııu kendi iste- dikleri için değil, anavatanlan da- yattığı, içinde yaşadıkları devletve toplunı dayattığı için böylc dav- ranmak zorunda kalıyorlar. Ve azınlıklarözneolmalarıgerekirken nesne olarak karşımıza çüayor." Araştırmacı yazar HerkülMilas ıse Türkiye'de doğup büyümuş bir Rum azınlık temsılcısi olarak ge- hştırdığı gerçekçı felsefenın bazı noktalanna şoyle değıniyor. "Azınlık konusunda ulusçu pa- radigmamn dışına çıkılamıyor. 'Bız' denildiğinde bu sözcük her iki azuılıgı da kapsıyor. Bu da ye- ni bir kinılik, söylem, anlayış. İyi bir başlangıç. Bu açıdan yeni bir sivil toplum söylemi." Milas şunlarıda eklıyor. "Şim- diye kadar azınlıklar, içinde yaşa- dıkları topluluğun piyonu gibi ha- reketettiler. Bu işleri aşan toplum- lar daha çağdaş oluyor. Ne vazık ki bu açıdan hem Yunanistan hem Türkiye geri iki toplum. İsterdim kiburalı RunıIarBaü TrakyaTürk- lerinin haklarını savunsun ya da Batı Trakya Türkleri aynı şeyi Rumlar için yapsın. Ama bu nok- tî« •» varmaktan çok uzağız." Hastane gemilerine yaralı nakliyesi. anakkale: Acı îlaç Müttefik güçlerinin yaralıları taşınıyor. Deva Holding, Çanakkale Savaşı'nın 90. yıldönümü do- layısıyla savunmanın özellikle "tıp cephesini" ortaya çıkarmak amacıyla "Çanakkale: Acı ilaç" adı altında kitap hazırlayarak yayımladı. Yarbay Mustafa Kemal'in 1915'te Conkbayırı'nda söylediği, "Size ben taarruz emretmiyo- rum.ölmeyiemrediyorum. Bizölünceye kadar geçecek za- man içinde yerimize başka kuvvetler ve kumandanlar ka- im olabilir" sözleriyle başlayan kitap, 94 sayfadan oluşuyor. Savaşın ilaç ve malzeme yokluğuna karşı verilen bir savaş olduğunu da ortaya koyan, Türk ve Anzak askerlerinin cep- helerdeki durumlarını fotoğraflarla belgeleyen kitap, cep- he gerisindeki tıbbi şartları, çadırları ve ameliyat imkânla- rını da gözler önüne seriyor. (Istanbul Haber Servısı) GELİBOLU İÇİN PROJE HaberMerkezi-Bırıncı Dünya Savaşı'nda- kı rolü ıle bugünku dünyayı şekıllendıren Çanakkale Savaşı'nın yapıldığı tarihı Geli- bolu Yanmadası'nın tanıtım ve geliştınl- mesıne yönelık çalışmalar suruyor. Çevre ve OrmanBakanlığı'nca sürdürülen çalış- malar kapsamında Çanakkale Zaferı'nın 90. yıldönümünde halka etkın sunum sağ- lamak amacıyla Bakanlık tarafından "Ge- libolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı Tanıtım ve lletişün Stratejisi Geliştirme ve Uygulama- sı" konulu yanşma Ocak'ta sonuçlandı Çok sa- yıda kurumun projelenyle katıldığı yanşmada Ma- vı Medya Reklam Pazarlama Ltd Ştı. tarafından ha- zırlanan proje, bınncılığe değer göruldu. Onümüzde- kıgünlerdeuygulamayabaşlanacakprojede, # Ger- çek Şehıtlıklerın thyası # Ulaşım Anayolları Planı 0 Çevre Düzenlemelerı 9 Seddülbahır Kalesı De- nız Muharebelerı Tanıtımı Merkezı ve Forum Alanı • Müzeler Ana Planı # Alçıtepe Tanıtım Merkezı, Çocuk ve Gençlık Köyu gıbı toplam 22 ana çalışma sürdürulecek. Bakanlığın yüruttuğü etıkınlıkler kap- samında bır de logo yarışması gerçekleştırıldı Yanş- maya katılan 416 eser arasından Ayşen Tuğba Do- ruk'un yaptığı logo bırıncı seçıldı Doruk'un logosu bundan sonra Çanakkale'nin yenı logosu olacak. GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERtNÇ Ha Bugün, Ha 128 Yıl Önce... "Türk'ün aklı sonradan gelır" atasözünün doğ- ruluğuna inananlar, Adalet Bakanı Cemil Çi- çek'ın yeni Türk Ceza Yasası'na eleştiriler yönel- ten gazetecilik meslek örgütlerinin "daha önce- len nerelerde olduğunu" sormasına hak verebi- lirler. Ama yapılan açıklamalar "kazın ayağının öyle olmadığını" kanıtlıyor. Yeni Türk Ceza Yasası'nın 1 Nisan'da yürürlü- ğe girecek olmasının tedirginliği Türkiye Gaze- teciler Cemiyeti'nin 2004 yılının mayıs ayından bu yana sürdürdüğü çabaların sonuç vermekte ol- duğunu gösteriyor. Avrupa Birliği'ne girebilmek amacıyla iki kez ha- zırlanan Ulusal Program'a, Avrupa İnsan Hakla- rı Sözleşmesi'ndeki ifade özgürlüğü tanımlarına ve iktıdar sözcülerinin "Türkıye'nin üzerindekı ayıplan kaldırıyoruz" demelerine karşın gerçeğin öyle olmadığı geniş kesimler tarafından da algı- lanıyor. • • • Türkiye'nin yazgısı, Osmanlı Imparatorluğu'ndan Cumhuriyete geçilmiş ve aradan 81 yıl geçmiş olmasına karşın, sıyasetçileryüzünden hâlâ da- ha 128 yıl öncekine benzer bir nitelik taşıyor. Bu köşenin okurları 16 Mayıs 2002 günü "Ha Bugün Ha 125 Yıl önce" başlıklı yazıyı anımsa- yacaklardır. (Demokrasıye Kitakse - Remzi Kita- bevi. Şubat 2005, Sayfa: 144) O yazıda, şimdi yürürlükte olan ama o günler- de tartışmaya açılan Basın Yasası Tasarısı ile ge- tırilmek istenilen sınırlamaları, 1877 yılının Mec- lisi Mebusan'ında gündeme getirilen benzerleri ile karşılaştırmaya çalışmıştım. Bugün de mizah ve karikatür konusundaki yak- laşımı aktarmak istiyorum. Ayrıca o dönemin ga- zetecılerini, kendilerıni anlayan milletvekilleri bu- lunduğu için kıskandığımı da vurguluyorum. • • • Zamanın Matbuat Müdiri (Basın Müdürü) Ma- cid Beyefendi, gazetelerin yayımlanması için aranan koşullartartışılırken mizah dergilerinin ya- saklanmasını önermiş. Konu, Meclisi Mebusan'ın 8 Mayıs 1877 gün- lü 25'inci bırleşiminın 1 'incı oturumunda ele alın- mış. Işte bir mebusun (milletvekili) sözlerinden bir bölüm: "Matbuat ne kadarserbest olursa o kadar fay- dalı olacağına hiç şüphe edilmemelidir. Yirmi sene evvelki halimizle şimdiki halimiz kıyas edi- lirse, şimdiki halimiz pek yüksek görülür. Vakıa bugün deAvrupa'ya nispetle gerideyiz. Lakin es- ki halimize nispetle çok ilerledık. Bu da matbu- at sayesindedır, binaenaleyh ben mizah gazete- lerinde hiçbir zarar görmem." Matbuat ve mizah gazeteleri ile ilgıli bölümle- ri çıkarırsak, konuşmanın çeşıtlı çevrelerde yine- lenmekte olduğunu yadsıyabilir miyiz? • • • "Solidi Efendi (Istanbul) - Mizah gazetelerinin lüzumu malumdur, kesindir. Ciddi gazeteler icat olunmadan önce mizah gazeteleri ıcat olunmuş- tur. Dünya'dan komediile mizah kalkarsa, fena- lığı tepelemek için elımızde bir silah kalmaz. 'Bunlara lüzum yoktur' diyenlere şaşılır. Ciddi gazetelerin yapamadıkları şeyi mizah gazetele- ri yapar." O döneme ılişkin önemli bır gelişmeyi vurgu- lamak isterim. Mizah ve dolayısıyla karikatür, ar- tık sadece mizah dergilerinde kalmıyor. Gazete- ler her gün karikatür başlıkları gibi olayları mizah yönünden ele alan köşeler de yayımlıyorlar. • • • "Mustafa Efendi (Kozan) - Bizim şeriatimizde bunlara dair bahis vardır. Bunlar şer'an yasak- tır; amma denilecek ki bu yasak hocaca yasak- tır; fakat işte Mucid beyin dediğine bakılırsa bun- ların yasaklanması gereğini aklı başındakiler da- hı ıspat ediyor. Bır takımları bunun faydalarından bahsediyorlarsa da ben şer'an değil aklımla di- yorum ki, bunların lüzumu yoktur." • • • Iç açıcı bir durum değil ama, siyasetçilerimizın hoşgörüden pek de nasip almamışlığı, görüldü- ğü gibi yaşamını sürdürüyor. oerinc(o)cumhuriyet.com.tr İLAN ANKARA 15. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ EsasNo 2004/533 Davacı Şukni Yurdakan vekılı Av O Faruk Sıraka- ya tarafından davalı Ayşe Sımın Balcı aleyhıne açılan alacak davasında venlen ara karan gereğınce, Davalının butun araştırmalara rağmen adreslerı tes- pıt edılemedığınden davalıya dava dılekçesı ve duruş- ma gününün ılanen teblığıne karar venlmış olup HUMK'nun 213-377 maddesı uyannca duruşma gu- nü olan 14 04 2005 günü saat 9 50'de bızzat veya kendısını bır vekılle temsıl ettırmesı, aksı halde du- ruşmanın yokluğunda devam edeceğı ve buna gore karar venleceğı davalı Ayşe Sımın Balcı'ya dava dı- lekçesı ve duruşma günü yerıne kaını olmak üzere ıla- nen tebhğ olunur 28 02 2005 Basın: 9318 ADANA 4. SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN İLANEN DAVETtYE 2004/1423 Davacılar Remzı Sanrı vekılı tarafından davalılar Bılal Uzal ve dığerlerı aleyhıne açılan ıza)e-ı şuyuu davasının yapılan yargılaması sırasında venlen ara karar gereğınce, Davalı Bılal Uzal adına çıkartılan davetıyelerın teb- Iığ edılenıedığı zabıtaca da adreslerı tespıl edılemedı- ğınden ılanen davetıye çıkartılmasına karar venlmış olmakla, duruşmanuı atılı olduğu 29.3.2005 gunu saat 10 30'da duruşmada hazır bulunmalan veya kendilerı- ni bır vekılle temsıl ettırmelerı, aksı halde gıyaplann- da duruşma yapılarak karar venleceğı hususu H UM K 'nun 509-510 nıaddelen gereğınce davetıye yerıne geçerlı olmak üzere davalı Bılal Uzal'a ılanen tebhğ olunur 25 2 2005 Basın: 9368
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle