22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 5 MART 2005 CUMARTESİ 10 dishabfacumhuriyet.com.tr Hükümeti kupma görevi Talat'ın • LEFKOŞA(AA)- KKTC Cıımhurbaşkanı Rauf Denktaş, hükümeti kurma görevini, 20 Şubat seçimlerinden birinci parti olarak çıkan Cunılıuriyetçi Türk Partisi'nin (CTP) Genel Başkanı Mehmet Ali Talat'a verdi. Denktaş, meclisteki yemin löreninin ardından Talat ıle meclis şeref salonıında bir araya gelerek, hükümeti kurma görevini Talat'a verdi. Denktaş, yaptığı açıklamada, halkın yıl içinde demokratik imtihanını başanyla verdiğini, bunda partilerin de gayreti olduğunu belirterek, CTP'yi ve diğer partileri kutladı. C'FP Genel Başkanı Talat'ın seçim gecesi yaptığı açıklamada, tüm halkı kucaklayacağını ve şımarmayacağını söylediğini anımsatan Denktaş, "Biz de kendi- sine güveniyoruz" dedi. Çin'den savunma hamlesi • PEKİN(AA)-Çin'in askeri bütçesini bu yıl yüzde 12.6oranında arttıracağı bildirildi. 10. Çin Ulusal Halk Meclisi (ÇUHM) 3. Toplantısı'nın sözcüsü Ciang Enju, Çin'in 247.7 milyar yuanı (29.9 milyar dolar) bulan askeri bütçesinin esas olarak askerlerin maaşlarına, askeri sosyal güvenlik fonuna, yeniden yapılanmaya, eğitime ve 2.3 milyon askerden oluşan Çin Halk Kurtuluş Ordusu'nun modernizasyonuna harcanacağını belirtti. Ciang, başka ülkelerle kıyaslandığında Çin'in askeri bütçesinin çok düşük olduğunu savundu. Emniyet müdürü öldürüldü • BAKUBA/VARŞOVA (AA)-Irak'ın orta kesimlerindeki Budeyr kentinin emniyet müdürü Geyb Hadab Zarib, dün ıığradığı silahlı saldında öldü. Bölgedeki Polonya komutasındaki koalisyon güvenlik gücü, Zarib'i saldırı tüfeğiyle vuran saldırganların, araçla olay yerinden kaçtığını açıkladı. Irak'ın başkenti Bağdat'ın kuzeyindeki Bakuba'da bomba yüklü araçla düzenlenen saldında bir Iraklı öldü, 3'ü yaralandı. Papa'yı öldiiren haber • ROMA(AA)-Isveç devlet televizyonu SVT'nin, teknik bir hata nedeniyle resmi internet sayfasında yayımladığı bir haberde, İkinci Jean Paul'ün ölümünü ilan ettiği ortaya çıktı. "Papa İkinci Jean Paul öldü" başlığıyla sunulan haber, tam 5 saat yayında kaldı. SVT sözcüsü Johanna Niemi, üzüntülerini belirterek haberin inter- net sayfasına yansımasının teknik hatadan kaynaklandığını söyledi. Bu arada, Vatikan Sözcüsü Joaquin Navarro-Valls, pazar günü Vatikan'da Aziz Petrus Meydanı'nda düzenlenecek geleneksel Angelus duası sırasında, Papa'nın hastanedeki pencere camlannın ardından kendini göster- erek Katolikleri kut- samasının mümkün ola- bileceğini söytedi. Rum Bakan Theodoru: Kıbns sorunundaki çaba çözümü engellemekti. 3 Ekim'e kadar görüşmeden kaçınacağız Çözihnsüztük' itirafiDış Haberler Servisi - Kıbns Rum yönetimi Adalet ve Kamu Düzeni Bakanı Doros Theodoru, Rum yönetiminin bugüne kadar Kıbns sorununun çözümünü engel- lediğini itiraf etti. Güney Kıbrıs'ta yayımlanan Alit- hia gazetesinin habenne göre, New York'ta bulunan Theodoru, bura- da yaptığı açıklamada, "şu anda çö- züm için acele etmcdiklerini, Kıb- ns sorununu Avrupa hukukuyla çözmeyi amaçladıklannı" söyle- di. Theodoru, "Referandumdan çıkan 'hayır' yanılı bir başanydı, çünkü 'hayır' yanıtımı/la devlet • Alithia gazetesi, Kıbrıs Rum yönetimi Adalet ve Kamu Düzeni Bakanı Theodoru'nun, Rum yönetimi lideri Papadopulos'un Kıbrıs sorunundaki "bugüne kadar örtbas edilen" taktiğini açıklamaya karar verdiğini yazdı. Gazete, Theodoru'nun sorunun BM ekseninden çıkarılarak AB içinde hukuki ve siyasi bir konıı haline geldiği yönündeki sözlerine yer verdi. olnıaya devam ettik. Böylece bir devlet olarakAB'ye üyeyiz. AB'de sesûnizvar veoynayacakrole sahi- biz" dedi. "Theodoru'nun,Rumyö- netimilideriTasos Papadopulos'un Kıbns sorunundaki bugüne kadar örtbas edilen' taktiğini açıklama- ya kararverdiğûıi" yazan Rum ga- zetesi, Theodoru'nun şunları doğ- ruladığını yazdı: "Bugüne kadar- ki çaba, çözümleri engellemekti. 3 Ekim'ekadarnıüzakerelerden ka- çınmaya çalışacağız. Sorunun çö- zümü, zamana yayılarak ve AB hukukıı içinde aranacak." Rum bakan, "Biz acele etmiyo- ruz, Türkiye ediyor. BizTürkiye'yi kontrol edecek ve rol sahibi olaca- ğız. Bu, Avrupa çözümüdür. Avru- pa çözümü dediğimizde kastetti- ğimiz budur. AB çerçevesi içinde, 'işgalle' alakalı olan bütün bu kü- çük ve çok sayıdaki somn, AB or- ganlannda ve Türkiye'nin üyelik müzakerelerinde göğüslenecek ve çözüm bulunacak" dedi. Theodo- ru, "çabalannın, dikkaüeri3 Ekim'e çevirmek ve müzakere prosedürü üzerine yoğunlaşürmak yönünde olduğunu" söyledi. Rum bakan, Güney Kıbns'ın AB üyeliğiyle, sorunun BM ekseninden çıkanla- rak, AB içinde hukuki ve siyasi bir konu haline getirildiğini kay- detti. Rum bakan, Papadopulos'un çözümü zamana yayarak, AB hu- kuku içinde aradığını belirtti. Ga- /ete, "hükümetin mantığının, Gü- ney Kıbns'ın AB'ye üye olduğu andan itibaren Kıbns sorununu çözmeye ihtiyacı olmadığı, çözü- mün şimdi artık yavaş yavaş Avru- pa normlan içine gireceği yönün- de olduğu" yorumunda bulundu. AB Komisyonu Başkanı Jose ManuelBarroso da Kıbns sorunu- nun "AB meselesi olduğu veKomis- yon'un bu konuda aktif rol oyma- ya hazır olduğu" mesajı vermışti. HASTANELERDE DE YASAKLANDI Fransa türbana geçitvermiyor • Fransa Sağlık Bakanı tarafından yayımlanan genelgede, " Hastanelerdeki memurların bağlı bulunduklan dini ifade eden işaret taşımalan, görcvlcrine yönelik sorumluluklarına aykırıdır" denildi. fc PARİS(AA)-Fransa'daorta H dereceli devlet okullanndan M sonra, devlet hastanelerinde de » «Bkv personelin dini simgelerle işe gelmesi yasaklandı. Sağlık Bakanı Philippc Douste-Blazy tarafından imzalanarak yayımlanan genelgede, "Hastanelerdeki memurlann bağlı bulunduklan dini ifade edcn işaret taşunalan, görevlerine yönelik sorumluluklarına aykındır" denildi. "Hastalann kendi doktorlannı ve hastanelerini seçmede özgür olduğu" belirtilen genelgede, "bu seçimin hasta yakını veya akrabalan tarafından yapılamayacağına" dikkat çekildi. Genelgede, hastanın yapacağı seçimin, doktorlann ve hastane personelinin nöbet düzenlcrini bozmayacak şekilde gerçekleşmesi gerektiği vurgulandı. Genelgenin geçen yıl okullarda türbanuı yasaklanmasına temel olan Laiklik Komisyonu'nıın raporuna göre hazırlandığı öğrenildi. Fransa'da Laiklik Komisyonu'nun raporundan sonra, orta dereceli devlet okullarında dini simge ve giysilerle derslere girilmesi yasaklanmıştı. Sağlık Bakanlığı genelgesinin 2 Şubat'ta yayımlandığı kaydedildi. Fransız basmı, genelgeye ilişkin haberleri, "Devlet okullanndan sonra, devlet hastanelerinde de personelin türbanla işe gelmesi yasaklandı" şeklinde duyurdu. BatıŞeria'da taşyağmuru Batı Şeria'daki Beyt Sıırik köyünde dün İsrail birlikleriyle Filistinliler arasında çıkan çatışnıada gençlcr askerleri sapanlanyla taş yağnıuruna tuttular. Çatışmalar, köylülerin yapımı sürcn güvenlik duvanm protesto etnıesi üzerine çıktı. (Fotoğraf: AP) Londra Belediye Başkanı, israiVi etnik temizlikyapmakla suçladı 'Şaron savaş suçlusu'LONDRA (AA) - Londra Belediye Başkanı Ken Livingstone, tsrail Başba- kanı Ariel Şaron'u savaş suçlusu ilan ederken Israil'i "etnik temizlik" yap- makla suçladı. Lsrail'in Ingiltere Büyü- kelçisi Zvi Heifetz, Livingstone'u "îs- rail ilc Filistinliler arasındaki önyargı ve nefreti körüklemekle" suçladı. Livingstone, Guardian gazetesinde yayımlanan yazısında Şaron'u Filistin- lilere karşı terörii örgütlemek ve ulus- lararası öfkeyi kışkırtarak Londralılann hayatını tehlikeye sokmakla suçladı. " Şaron, iktidarda değil hapiste olması ge- reken bir savaş suçlusu" diyen Livings- tone, Şaron'un 1982'de Sabra ve Şatila kamplannda Filıstinlilerin katledilme- sinde sorumluluğu olduğunu anımsat- tı. Livingstone, "Şaron terörii örgütle- meye devam ediyor. Şu andaki anlaş- nıazlıkta ölen İsıaillilerin üç katı Filis- tinli öldü. İsrail'in genişlemesi etnik te- mizlikde içeriyor. Etniktemizlik, aynm- cılık ve terör ahlak dışıdır" dedi. Livingstone, iktıdardaki Işçi Parti- si 'nin üyesi olmasına karşın partinin bir sözcüsü belediye başkanının kendi adı- na konuştuğunu söyledi. Heifetz ise Li- vingstone'u "Belediye Başkanı'nınfikir- leri, FUistin ile İsrailliler arasındaki ön- yargı ve nefreti köriiklüyor. Bu llkirltı; onun sadece kişiscl siyasiçıkaıiarına hiz- met ediyor" dıye yanıtladı. ÎNGlLTERE'DEN ÖNERİ 'Lübnan'a BMgücü konuşlansın' • Askerierini Lübnan'dan çekmesi için yoğun baskılarla karşılaşan Suriye Devlet Başkanı Esad'ın bu ülkedeki askerlerini Bekaa Vadisi'ne çekeceğini açıklayacağı belirtildi. Dış Haberler Servisi - Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın, Lübnan'daki askerlerin Bekaa Vadisi'ne çekileceği yönünde bir açıklama yapacağı öne sü- riildü. ABD Başkanı George Bush ise Suriye'nin Lübnan'dan mayısa kadar çekilmesi gerektiğini söyledi. Ingiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw, Lüb- nan'daki Suriye askerlerinin çekilmesi halinde doğacak boşluğun Birleşmiş Milletler (BM) Banş Gücü askerlerince doldurulabileceğıni belirtti. Lübnan'dan çekilmesi konusunda yoğun uluslarara- sı baskı altında olan Esad'ın, bugün mecliste askerlerin Lübnan'ın güneyin- deki Bekaa Vadisi'ne 3 haftadan az bir süre içinde çekileceğinı açıklayacağı belirtildi. Suriyeli bir bakan, tamamen çekilme açıklaması öncesinde "güven- ce" arayışında olduklarını ifade etti. Bakan, Bekaa Vadisi'ne çekilme işle- mınin 23 Mart'ta Cezayir'de yapılacak Arap Birliği Zirvesi öncesinde tamam- lanmasmı umdukJannı söyledi. Lüb- nan'dan tamamen çekilmenin siyasi gö- rüşmelere bağlı olduğunu ifade eden Bakan, Suriye'nin bir tür yol haritası ve banş sürecinın yeniden başlaması için bölgesel ve uluslararası seviyede te- maslar yapılmasını istediğini belirtti. Ingiltere Dışişleri Bakanı Straw, Lüb- nan'daki Suriye askerlerinin çekilmesi halinde doğacak boşluğun BM Banş Gücü askerlerince doldurulabileceğıni söyledi. Straw, BM üüvenlik Konse- yi'nde Suriye askerleri yerine BM Ba- nş Gücü'nün konuşlandınlmasına iliş- kin resmi olmayan görüşnıeler yapıldı- ğını belirtti. Lübnan'da halen BM Banş Gücü bulunduğunu hatırlatan Straw, Suriye askerlerinin çekilmesi halinde daha fazla banş gücü askerinin burada görev alabileceğini kaydetti. Büyükelçi Ernesto Gomez Abascal, ABD'nin adayı hedef alan saldırganlığmın nedenini açıklıyor: Bush Küba'yı çok se\îyorGAMZE ERBtL Küba'nın yeni Ankara Büyü- kelçisi Ernesto Gomez Abascal, geçen günlerde gazetemizi ziyaret ederek Yazıişleri Müdürü Salim Alparslan ile görüştü. Genel ola- rak Türkiye ile Küba arasındaki iyi ilişkilerin altını çizen Abascal ile ABD'nin Küba'yı hedef alan sal- dırgan politikaları ve uluslararası durum üzerine konuştuk. -ABD BaşkanıGeorge Bush'un, 11 Eylül'den sonra hedefgösterdi- ği ülkeler arasında Küba da bıılıı- nuyordu. Bush'un başkankğının ikinci döneminde de bu politikanın yumıışatılacağı yönünde bir işaret göriihnüyor. Buna karşı Küba'nın tavn ne olacak? - Bush Küba'yı çok seviyor. Öy- le çok seviyor ki, Küba'yı ele ge- çirmek istiyor. Bizim tek seçene- ğimiz buna karşı kendimizi savun- mak. Yeni dönem son derece teh- likeli. Bush yönetiminde neofa- şist ve İsrail yanlısı saldırgan po- litikanın savunuculan bulunuyor. Silah ve pctrol tekelleriyle bağ- lantılı bu ekip, Irak savaşına neden oldu. Şimdi de tran ve Suriye'nin hedefalınmasını istiyorlar... Küba devrimini yok etmek istiyorlar. Bugün öncelikle planladıkları bir askeri müdahale değil, içeride kar- gaşa yaratmayı hedefliyorlar. Par- tiye karşı muhalefet örgütlemek için bazı insanlara, örgütlere mil- yonlarca dolar para akıtıyorlar. Bush'un, "Özgür Küba'ya Des- tek Konıitesi" adıyla kurulan ko- mitenin raporunu onaylaması ye- ni saldın hazırhğının işaretiydi. - ABD'nin diğer üikelere "de- Cumhuriyet'i ziyaret eden Küba 'nin yeni Ankara Büyükelçisi Ernesto Gomez Abascal, ABD'de Başkan Bush yönetiminin ülkeyi içeriden çökertmeyiplanladiğını, ABD 'nin 200yıldır Küba 'yı kendi eyaleti yapmak istediğini vurguladı. mokrasi götürme" faaliyetlerine ilişkin çok fazla gerçek ortaya çık- ti. Yugoslavya, Gürcistan, Ukray- na örneklerinde bunlan öğrendik. Küba'nın bu konuda farkı nedir? - Aynı planlan Küba'da da uy- gulamaya çahştılar. Ancak Küba halkı ABD'nin niyetini biliyor. Küba'yı içerden çökertmek için çalışıyorlar, radyo yayınlan, mu- halif örgütlenme yaratma çabala- n boşa çıktı. Başlangıçta Küba'yı işgal etmek istediler, ardından eko- nomik olarak bağımlı hale getir- diler. Kübahlarbağımsızlığına çok düşkündür. Küba devrimi, halkı- mız için bağımsızlık demektir. Or- dumuz profesyonel değil ve tüm kazanımlan savunmaya hazır. - ABD'nin Ortadoğu'daki sal- dırgan politikalannı nasıl değer- lendiriyorsunuz? Yeni yönetim Iran ve Suriye 'yi sıkıştınyor. ABD Iran'ı hedef ah- yor, ancak bu Irak'takı gibi bir iş- gal olamaz. Askeri kapasiteleri bu- na elverişli değil. Bir çözüm bul- mak zorundalar. Irak'takı işgali de bu şekilde sürdüremezler. - Lübnan'ın eski başbakanı Re- fik Harnri'nin öldürülmesini na- sıl değerlendiriyorsunuz? - Lübnan'daki durumdan kay- gılıyız, bizim bölge halklarıyla iyi ilişkilerımiz var, Surıye'yle de. ABD'nin Suriye'den rahatsız oldu- ğunu biliyoruz, onun bölgedeki çıkarlanyla, İsrail'in bölge politi- kalanyla çelişen konumu var. Si- yasi sonuçlanna baktığımızda, sal- dın ABD'nin işine yaradı. Suriye'yi sıkıştırmak için koz elde ettiler. Bollvarcı Alternatif - 1MF ve Dünya Bankası (DB) ile ilişkileriniz nedir? Latin Amerika ülkelerinin çoğu, bulann önerdiği ekonomikprogramlan uyguluyor. - IMF ve DB ıle ilişkimiz yok. Bu kurumlar ABD'nm etkin oldu- ğu örgütlerve etkileri ekonomik ba- ğımlılık yaratmakla sınırlı değil. Kalkınma söz konusu olduğunda, bağımlı iktisadi ilişkileri gündeme getiriyorlar. Liberalleştirme siya- si bağımlılığı getirıyor. - Latin Amerika ülkeleri için si- ABD'YE İŞKENCE NOTASI Küba Dışişleri Bakanlığı, son dönemde ağır eleştirilere konu olan Guantanamo Amerıkan Deniz Ussü'ndeki tutsaklara yönelik zorbalıkları nedeniyle VVashington'a nota verdi. Küba halkının duyduğu hoşnutsuzluğun dile getirıldiğı 19 Ocak tarihlı notada, "ABD'nin yasadışı yollarla işgal ettiği bu deniz üssünde işlenen insan hakları ihlallerine" dikkat çekilerek "bu insanlık dışı ve sııç oluşturan tutuma bir an önce son verilmesi" istendi. Açıklamada şöyle denildi: "Sayılan 550'ye varan mahkûmlaruı dramatik gerçeği, ABD yönetiminin insan haklan lehine yaptığı eski moda kampanyasındaki ikiyüzlülüğünü de oriaya koymaktadır. Bu yabancı mahkûmların, yargı sürecine tabi tutuİmaksı/ın maruz kaldıklan işkence ve aşağılayıcı muameleler, birçok uluslararası anlaşmayı çok kaba bir şekilde ihlal etmektedir. Küba, ABD'nin işgal ettiği Küba topraklanndaki bu tutsaklaruı haklannın ihlaline hemcn son vermesi amacıyla uluslararası topluluğun talep ve şikâyetlerine kablmaktadır." zin öneriniz nedir? - Özellikle IMF ve DB'nin libe- ral ekonomik politikalarının so- nuçlan tartışılıyor. Bu konuda eleş- tirel bir konuma sahibiz. IMF po- litikalanylayoksulluk, işsizlikart- tı, toplumsal cşitsizlikler bir uçu- ruma dönüştü. Yeni arayışlar var. Uruguay'da seçimleri sol kazandı. Biz Latin Amerika entegrasyo- nundan yanayız. Yeni bir seçenck yaratmaya çalışıyoruz: Latin Ame- rika için Bolivarcı Alternatif. - AKP'nin ikn'dara geüşiyle bir- ükte Küba ve Türkiye ilişkilerinde farklılaşma oldu mu? - Iki ülke arasında iyi ilişkiler var ve gelişiyor. Ekonomik ilişkileri ge- liştirmeye çalışıyoruz. Kübapuro- su ile ilgili, tekstil ve sağlık sek- törlerinde çalışmalanmız var. tn- sanlar Küba'ya çok sıcak bakıyor. İşbirliğini geliştirmeye çalışıyo- ruz. AKP Küba konusunda ba- ğımsız bir politika izliyor. - Gazetecilik yaptığınız Küba'da gazeteci olmak nasıl bir şey? - Profesyonel gazeteci olmadım. Küba'da devlet medyası var. An- cak medya halkın çıkannı gözete- rek yayın yapar. Pek çok kapitalist ülkedeki gıbi belli bir grubun ya da iktisadi sınıfın değil. Küba, "öz- gür basın" olmadığı gerekçesiyle eleştiriliyor. O halde, "özgür ba- suıın" ne olduğunu sormamız ge- rek. Irak'taki seçim öncesinde "hal- kın demokratik haklan" gibi ha- berler yapıldı. Irak halkının işgal altında oy kullandığından bahse- dilmedi. İşgal altındaki bir ülkede nasıl özgür seçimden söz edilebi- lir? Bu haberleri yapan medya na- sıl "özgür" olabilir?,* Son olarak irak'taydı Ortadoğu uzmanı elçi Ankara'ya geçen aralıkta gelen Küba Büyükelçisi Ernesto Gomez Abascal'ın bundan önceki görevi Bağdat büyükelçiliği idi. Büyükel- çi, "ABD işgalinden sonra Irak'taki büyükelçiük kapatıldı ve oradaki görevimi bitinııek zorunda kaldım. ABD'nin yasadışı işgalinden sonra bu ülkede ulusal bir yönetim kal- mamıştı" diyor. Ortadoğu üzerine 3 kıtabı bulunan Abascal, 1990'larda da Ürdün ve Suriye'de büyükelçilik görevi yaptı. 30 yıldır Ortadoğu üzerine çalıştığını ve ga- zetelere konuyla ilgili makaleler yazdığını belirten Abascal, son yıl- larda bölgedeki sorunlann büyüdü- ğünü söylüyor. Büyükelçi, Ortado- ğu'da yaşanan sorunun; kökleri ln- giliz sömürgeciliğine uzanan bir sorun olduğunu vurguluyor. Bölge- de bir tsrail devleti kurulması pla- nının sürekli savaşlara yol açtığını ve Filistin sorununun çözülmeden kaldığım belirtiyor. Türkiye'nin Ortadoğu sorunu ile ilgili konumu- na ilişkin ise "Türkiye başlangıç- tan beri bu konuyla ÛgUi. Buraya geldiğimde insanlann büyük bo'lü- münün Filistin mücadelesine senı- patiyle baktığmı gördüm" diyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle