09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 MART 2005 PERŞEMBE + CUMHURİYET SAYFA HABERLER Mezarİılrta İJefttfnle kendlnl yaktı Banka borcu intihar ettirdi • Çeşitli bankalara 200 milyar lira kredi borcu bulunduğu öğrenilen esnaf Muharrem Olgun'un borcunu ödeyemediği için bunalımda olduğu öne sürüldü. TEKİRDAĞ (AA) - Tçkirdağ'ın Corlu ilçe- sinde, kredi borcunu ödeyemediğı için bunalı- raa girdiği öne sürülen esnaf, üzerine döktüğü benzınle kendini yakarak yaşamına son verdi. Edimlen bilgiye göre, Sağlık Mahallesi'nde tüp gaz ticaretiyle uğraşan Muharrem Olgun (50), 59 PR 288 plakalı otomobiliyle Yeni Me- zarlık mevknne gitti. Olgun'un burada, yanın- da getırdiğı benzini üzerine döktüğü ve bir ar- kadaşını telefonla arayarak "Babamın mezarı yanındayım ve üzerime benzin dökerek kendi- mi yakacağun" dediğı belirtildi. Arkadaşının durumu polise bildirmesi üzerine olay yerine gelen polis ekipleri, Olgun'un yanmış cese- diyle karşılaştı. Evli ve bir çocuk babası olduğu belirtilen Olgun'un, çeşitli bankalara 200 bin YTL (200 milyar lira) tutannda kredi borcu bulunduğu ve borcunu ödeyemediği için bunalıma girdiği öne sürüldü. Olgun'un cesedi, Çorlu Devlet Hastanesi Morgu'na kaldınldı. Olayla ilgili so- ruşturma sürüyor. SÖZÇİZGİNİN Turhan Selçuk r ENFLASYON, SÖZDE DÜŞÜYORMUŞ.. Hükümetin, 'Sorunlarzamanla aşılacak 1 açıklamasına karşın devredüen SSKhastanelerinde değişen birşeyyok Rııyruk çilesibittnediŞULEKÖKTÜRK SSK hastanelerinin Sağlık Bakan- lığı'na devrinin ardından, hastalann yaşadığı kuyruk çilesi hâlâ sona erme- di. Hasta ve Hasta Yakını Haklan Der- neği (HAYAD) Başkanı Leyla Ezgi ise Hasta Haklan Beyannamesi'nin ilk maddesi olan "hizmettengenelolarak yararianma" ilkesinin devlet eliyle ih- lal edildiğini vurgulayarak "mağduri- yetlerin daha da artacağı" uyarısında bulunuyor. Devir öncesinde SSK Vakıf Gure- ba Eğitim Hastanesi, bugün Sağlık Bakanlığı Bezm-i Âlem Valıde Sultan Vakıf Gureba Eğitim ve Araştırma • SSK hastanelerinin devredilmesinin üzerinden 1 ayı aşkın bir zaman geçmesine karşın, hastalann kuyruk çilesi hâlâ devam ediyor. Sabaha karşı 02.00'de hastanelere gelerek muayene sırasına girenler, 10 gün önce alçısmı çıkarması gerektiği halde hâlâ alçıyla dolaşanlar, hastanelerde kuyruk sorununun çözülmemesine isyan ediyor. Hastanesi olan Fatih'teki büyük has- tanenin adının değişmesi hastalar açı- sından çok fazla bir şey ifade etmiyor. Hastaneye giden SSK'liler yine kuy- ruklarda beklıyor. Hastanede herhan- gi bir işlem yaptırmak isteyenlerin, öncelikle otomasyon sıstemine kayıt olması gerekiyor. Gece saat 02.00- 03.00'te gelip sıraya giren hastalar muayene, tetkık ve diğer ışlemleri yap- tırarak hastaneden ayrılabiliyorlar; an- cak sabah saatlerinde hastaneye ge- lenler, bırakın muayene olmayı, bunun için gerekh kaydı yaptıramadan has- taneden aynlmak zorunda kalıyorlar. Kınk bileği alçıya alınan Ömür Ka- laycıoğlu, 10 gün önce alçısını çıkart- tırmak için hastaneye gitmiş. Ancak ça- lışanlardan alçısını çıkarmalannı iste- diğinde, bügisayar kaydı yaptırması ve sıra numarası alması gerektiği yanıtı- nıalmış. lOgündürnumaraalmaya ge- lip giden Kalaycıoğlu, hâlâ kuyrukta bekliyor. îsmini vermek ıstemeyen bir hasta ise 2 ay önce nöroloji poliklini- ğınde muayene olduktan sonra EEG filmi ıçın 22 Mart tarihıne randevu al- dığını anlatıyor. EEG bölümüne gıtti- ğinde ise "kayıt olup numara alması gerektiğiıır söyledikîerini belirten has- ta, bılgisayar kayıt bölümünde sırada bekleyen kalabalığa ekleniyor. Göz bölümünde muayene olmak isteyen bir başka hasta ise "Buradaki ne kuy- ruğu" sorusuna, "Kör olma kuyru- ğu" yanıtını veriyor. HAYAD Başkanı Ezgi, Hasta Hak- ları Beyannamesi'nin ilk maddesinin, hizmete ulaşım ve hızmetten genel ola- rak yararlanma olduğunu belirterek "Hasta haklaımın ilk maddesi devlet eliyle ihlalediliyor. Hastanelerde bu ka- dar kuyrukvarken, hastaneleryetmez- ken dispanserleri kapahyorlar. Hükii- met, sivil toplum örgüüeri ile işbüiiği yapacağuu söylüyordu, ama Türk Ta- bipleriBiı1iğLEınekPlatformu,HAYAD ayakta,hükümetyinekendibildiğiııiya- pıyor. Böyle devam edersemağduriyet- İer daha da artacak" dedi. Avukata adliyede dayak B Istanbul Haber Servisi - lstanbul Adlıyesı'nde katılacağı duruşmayı beklerken bir cinayet davasının duruşmasını izleyen avukat Murat Çetin, maktul yakınlannın saldınsına uğradı. Sanık avukatı sandıkları Çetin'i adliye koridorunda döven 2 kışi daha sonra kaçtı. Avııkatın şikâyeti üzerine harekete geçen polis, 2 saldırganı yakalayarak cumhuriyet savcılığına sevk etti. Saldırganlar tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı Viyana'da aîle faciası • VİYANA (AA) - Avusturya'nın başkenti Viyana'da yaşayan Ibrahim U. adlı Türk vatandaşı, 11 ve 15 yaşlanndakı çocuklannı evden gönderdikten sonra eşi Seval U. (36) ile tartıştı. Boşanmakta ısrar eden eşini kafasına çekiçle vurup bayılttıktan sonra çamaşır ipiyle boğarak öldüren tbrahim U, daha sonra ruhsatlı tabancasıyla intihar etti. Eve dönen çocukların olayı haber verdiğini belirten polis, çocukların psikolojik tedaviden sonra Viyana'daki yakın akrabalanna teslim edildiklerini bildirdi. Sezer, huzurevini ziyaret etti • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cunıhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Yaşlılar Haftası dolayısıyla Keçiören Güçsüzler Yurdu ve Seyranbağları Huzurevi'ni ziyaret etti. Sivil plaka takılmış makam otomobiliyle ilk olarak Keçiören Güçsüzler Yurdu'na gelen Sezer ve eşi Semra Sezer daha sonra, bir salonda yaşlılarla tokalaştı, hatırlannı sordu. Sezer, buradan ayrılırken kendisine sevgi gösterisinde 1 bulunan engelli çocuklarla tokalaştı. Sezer, daha sonra, eşiyle birlikte Seyranbağları Huzurevi'ne geçti. Burada bir yaşlı çiçek ve bayrak sundu. 5 kişîye 85er bin YTLikramiye • ANKARA (AA) - Şans Topu'nun bu haftaki çekılışinde kazanan üst kolon numaralan, "4,13, 15,24,33" alt kolon numarası "3" olarak belirlenirken 5 artı 1 bilen 5 kişi, 85 bin 212 YTL 90'ar YKr ikramiye kazandı. Çekilişte, 5 bilenler 958 YTL 45'er YKr, 4 art> 1 bilenler 212 YTL 2O'şer YKr, 4 bilenler 15 YTL 30'ar YKr, 3 artı 1 bilenler 9 YTL 9'ar YKr, 3 bilenler 2 YTL 15'er YKr, 2 artı 1 bilenler 3 YTL 5O'şer YKr, 1 artı 1 bilenler ise 1 YTL 5O'şer jYKr ikramiye kazandı. Çocukların en komik dersi Kültür llköğretim Okulu 5. sınıf öğrencilerine yönelik cinsel eğitim toplantısında erkek ve kız öğren- ciler, merak ettikleri konuları öğrenme olanağı buldular. Ergenlik dönemine girerken meydana ge- len bedensel, ruhsal ve sosyal değişimler ile çocuğun nasıl dünyaya geldiği konuları, Fizyoloji Uzma- nı Dr. Oya Kadaifçi tarafından, toplam 110 erkek ve kız öğrenciye gruplar halinde anlatıidı. Dr. Oya Kadaifçi'nin anlattıklarını bazen utanarak, bazen gülerek, bazen de sıkılarak dinleyen erkek öğren- cilerin sordukları soruların fazlalığı, kız öğrencilere oranla daha meraklı olduklarınt ortaya koydu. Er- kek öğrencilerin yönelttikleri ilginç sorulardan bazıları ise şöyle: "Anne karnında bebek nasıl nefes alır? Bebek anne karnındaki su içinde boğulmuyor mu? Kadınlar bir yaştan sonra neden çocuk ya- pamıyor? AIDS nasıl bulaşıyor? Kısır olmak ne demek? Çocuk düşmesi nasıl oluyor?" (Fotoğraf: AA) TRENDE GASP' DAVASI Manzarayıkapatan ağaç kesilebilir ANKARA (ANKA) - Manavgat'ta site sakinlerı "manzarayı kapatryor" diye yargı karanyla ağaç kesti. Manavgat'ta yazlık villa alan S.Ö. adlı yurttaş villasının üzerine bir kaçak kat çık- tı. S.Ö. villasının bahçesine çam ağacı dikti. Komşu villanın sahibi K.P. villasının deniz manzarasını kapattığı gerekçesiyle Manavgat 2'ncı Asliye Hukuk Mahkemesı'ne başvurdu. Mahkeme, kaçak katın yıkılma talebini red- dederken çam ağacının ise kesimine karar ver- di. Temyız aşamasında Yargıtay Birinci Hukuk Dairesi, ek katın yıkılmaması yönündeki kara- nn yerinde olmadığı sonucuna vardı. Ancak da- ire çam ağacının kesilmesini ise uygun gördü. Anne Canıdemir fenalık geçirdi lstanbul Haber Servisi- Üniversite öğrencisi Ahmet Hakan Canıdemir'i gasp ettıkten sonra ğ trenden atarak ölümüne neden olduklan ileri I sürülen 2 sanığın yargılanmasına devam edildı. | Kadıköy 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen | duruşmada sanıklann tutukluluk hallennin de- | vanıına karar veren mahkeme heyeti, diğer ta- | nıklann dinlenilmesı ve yaşı küçük olan sanık | A.Ç'nin dosyasının beklenmesi için duruşmayı j erteledı. Canıdemir'in annesı Süheyla Canıde- p mir, duruşmanın ertelendığini duyunca fenalık t geçirdi. Canıdemir, "Böyle adalet olmaz. Eğer i buşekilde bir mahkeme sürecekse AUah herke- \ se bu çocuk acısını tatursın" dıye bağırdı 1 'SÜRGÜN'ETEPKİ Eğitim luıstaneleri çökerûfiyor tstanbul Haber Servisi - Sağlık Bakanlığı'nın bir genelge ile eğitim hastanelennde uzman ve başasistan olarak çalışan, 765'itstanbul'danl686 hekimi sürgüne göndermesi hekimlerin tepkisine neden oldu. lstanbul Tabıp Odası Başkanı Prof. Dr. Gençay Gürsoy, sürgünleri, sıkıyönetim dönemindeki uygulamalara benzeterek " Yapılmak istenen şeyin hiçbir rasyonel temeli yoktur. Eğitim hastanelerinin çökertUmesi dışında bir işe yaramayacak tahribat girişiınidir" dedi. Sağlık Bakanlığı, Eğitim Hastanelerinde Uzman ve Başasistanlan Atama Nakil Yönetmeliği'ne dayanarak 17 Mart'ta çıkardığı genelgeyle bu hastanelerde çalışan uzman ve başasistanlan, ilan edilen D ve C grubu illere atama karan aldı. Hekimlerin, bu illerdeki 864 açık kadroya atanması için tercıh yapmalannı isteyen bakanlık, tercih yapmayanlann resen atanacağmı duyurdu. Buna göre 5 Nisan'a kadar başasistanlığa müracaat eden hekimlerin çoğunluğu haziran ayma, en fazla yansı da eylül ayına kadar bulunduklan ilden aynlacak, 1 yıl D ve C grubu hastanelerde çalıştıktan sonra, eğer başasistanlık kadrosu varsa kendi hastanelerine geri dönebilecek. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ DüşmanYaratmak...(1) Pazar günü; Aybay Vakfı'nın, rahmetli meslekta- şımız (hem öğretmen ve hem de gazeteci olarak) ve değerli yazarımız Haldun Dormen için düzenle- diği anma toplantısına katıldım. Önceden verilmiş bir sözüm olduğu için; toplantının başında, üzüle- rek aynlmak zorunda kaldım. Daha sonra öğrendi- ğime göre, az sayıda olan, çok seçkin konukların katıldığı toplantı, çok güzel geçmiş. Zaten başka türlü olması beklenmezdi. Toplantı öncesinde sohbet ederken, değerli ho- cam Nermin Abadan Unat, "Geçen günkü yazının başlığını görünce ödüm koptu" dedi; "Atatürk'ün şeceresinden söz ederken, Sabetayist tartışmalan- na gireceğinisandım..." Karşılıklı gülüştük. ••• Karşılıklı gülüştük ama, aslında "Sabetayist ya- ratma" konusu artık "kabak tadı" veriyor. Memle- ketimizde, kendimi bildim bileli "düşman yaratarak" siyaset yapılıyor. Bu düşman, önceleri "Sovyetler Birliği" ve "komünizm" idi. Daha sonra Sovyetler Birliği çözülünce, bir süre "dış düşman" eksikliği yaşandı. Şimdi bunun yerine, Sabetayizmi ve Israil'i koymaya çabalayanlar var. Tabii bu arada ABD düşmanlığına ağırlık verenler de var. Bana sorarsa- nız bu son grup; "yerden göğe" haklı ama, tartışıl- ması gereken bazı konularyok değil... Atatürk'ün yaşadığı dönemde, yani Cumhuri- yet'in ilk yıllarında, çok başarılı bir dış politika izlen- di. Bu başarılı dış politikada; kaynağını ve heyeca- nını Atatürk'te bulan bir "özgüven" ve "gururun" yanı sıra, farklı nedenler de vardı. Biraz da kolay anlaşılmasını sağlamak üzere, nu- maralayarak sıralamak istiyorum. 1) Lozan'da, çok "akılcı" ve "haklı" bir anlaşma imzalanmıştı. Her ne kadar, bu anlaşmanın TBMM'de onaylanması sırasında çok sert tartışma- lar yaşanmışsa da; aslında hedef, anlaşma metni ve Ismet Paşa değil, Mustafa Kemal'di. Neyse, bu ayrı bir konu... 2) Ikinci Dünya Savaşı'ndan sonra (kendileri aksi görüşler ileri sürseler bile), emperyalist beklentilerle dünyanın başına bela kesilecek olan ABD, "izolas- yon politikası" izliyor ve tüm dikkatini Latin Amerika ve Pasifik'e odaklıyordu. 3) O dönemin "süper gücü" Ingiltere, akıllı bir "sömürgeci" idi. 1. Dünya Savaşı sonrasında, baş- ta petrol denizi içeren Musul ve Arap dünyası ol- mak üzere, hedeflediği şeylerin çoğunu almıştı. Anadolu politikası; (Tann'nın bizlere bir lütfu olan Mustafa Kemal sayesinde) tam bir iflas olmuşsa da, "bükemediği bileği öpme" basiretini göstermiş ve Türkiye'ye dostluk elini uzatmıştı. Fransa, zaten hemen her konuda Ingiltere'nin peşine takılmış du- rumdaydı. 4) Türkiye'nin o dönemdeki en ciddi rakibi, hatta düşmanı, Italya idi. Italya'nın faşist diktatörü Mus- solini, aklı sıra eski Roma Imparatorluğu'nu can- landırmanın hayali içindeydi. Ege adalarını almış ve gözlerini Batı Ânadolu'ya, özellikle Antalya çevresi- ne dikmişti. ttalya'ya çok yakın duran Nazi Almanyası'nın (Türkiye konusunda) bu türden beklentileri yoktu. Hatta ordu içinde kimi Nazi olmayan subaylar; eski silah arkadaşlarına, yani bize karşı "sıcak duygular" içindeydi. Fakat bu duyguları çok sınırlıydı. 5) Türkiye'nin o dönemdeki en yakın dostu, Sov- yetler Birliği idi. Rejim konusunda anlaşmazlık için- de olmamıza karşın, ortak beklentileri vardı. 6) Türkiye o dönemde "Revizyonistler" (Yani 1. Dünya Savaşı'na son veren anlaşmalan revize et- mek isteyenler. Bunlar, haksızlığa uğradığını düşü- nen Almanya ve Italya idi) ve "Antirevizyonistler" (Ingiltere, Fransa) arasında, çok akıllıca bir denge politikası izlemiş ve hem Iskenderun sancağını geri almış ve hem de Montrö Anlaşması'nı imzalayarak, Boğazlar'daki uluslararası denetimi kaldırmış ve is- tediği gibi silahlandırarak (gereğinde) kapalı statü- süne kavuşturmuştu. 7} Nihayet, akıl dışı kimi politikalarla, Filistin'de bir Israil devleti kurulmamış, Arap dünyasında "an- tiemperyalist bir ulusçuluk bilinci" henüz uyanma- mıştı. 2. Dünya Savaşı sonrasında hem dengeler, hem de koşullar değişecekti. Işin bu aşamasında "düş- man yaratmak" gerekiyordu ve bu düşman yaratı- lacaktı. Konuya devam edeceğim. Nevvsvveekin "törecinayetl 1 yorumu: 'İçimizdeki barbarlar' • Töre cinayetlerinin Avrupa geneline yayılan bir sorun olduğu kaydedilen haberde, son iki yıl içinde Londra'da kayıtlara intihar olarak geçen 18 vakanın aslında töre cinayeti olduğunun ortaya çıktığı belirtildi. Haber Merkezi - Avrupa'daki bazı ülkelerde Müslüman göçmenlerin işledıği töre cinayetle- ri Amerikan Newsweek dergisine de konu oldu. Dergide yayımlanan haberde, ikinci ve üçüncü nesil Müslümanlar arasında da töre cinayetleri- nin görüldüğüne dikkat çekildi. Yazıda Müslü- man göçmenlerin Batılı yaşam tarzına uyum sağlayacağı umutlannınboşa çıktığı belirtilirken haberin "İçimizdeki barbaıiar" başhğıyla çık- ması dikkat çekti. StephanTeilimzasıyla yayımlanan haberde, Al- manya'nın başkenti Berlin'de töre cinayetine kurban giden Hatun Sürücü'den yola çıkılarak namus cinayetlerinin Avrupa geneline yayılan bir sorun olduğu belirtildi. Haberde sokak ortasın- da öldürülen Hatun Sürücü'nün yam sıra ekim ayından bu yana Berlin'de 6 Müslüman kadının namus cinayetine kurban gittiği kaydedildi. Ha- berde Londra'da son iki yıl içinde kayıtlara inti- har olarak geçen 18 vakanın aslında töre cina- yeti olduğunun ortaya çıktığı belirtildi. Dergi, Av- rupa'da işlenentöre cinayetlerindehâkimlerin zan- lılann geleneklerini göz önüne alarak daha düşük cezalar verdiğine dikkat çekildi. Bu arada, Al- manya'nın da dünyada bir ılki gerçekleştirerek kadınlann zorla evlendirilmesini önleyecek bir yasa çıkarma hazırlığında olduğu belirtilıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle