19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 MART 2005 SALI CUMHURİYET SAYFA Jv U LJ 1 U 1 \ [email protected] 15 Ünlü düşünür Prof. Nusret Hızır'ı 25 yıl önce bir mart günü yitirmiştik Felsefenin ışığında dünya MUSTAF& GUNAY Nusret Hızır (1889-8.3.1980), özellikle mantık ve bilim felsefesi konulanndaki çahşmalarıyla tanı- nan ve neopozitivist felsefe anlayı- şı içinde yer alan bir felsefecimiz- dir. Hızır'ın başlıca yapıtları ara- sında şunları anabiliriz: Felsefe Ya- zıları, (2. Baskı Çağdaş Yayınları, 1981), Bilimin Işığında Felsefe, (Adam Yayınları, 1985), Geride Kalanlar, (Adam Yayınları, 1987). Nusret Hızır'ın çalışmalan, dil, mantık ve bilim felsefesi konula- rında yoğunlaşıyor görünmekle bir- likte, o bunlardan başka konular ve problemlerle de ilgilenmiş, düşün- ce ve uygarlık tarihiyle ilgili dü- şüncelerini de dile getirmiştir. Ay- nca, kendisinin de söylediği gibi, y- er aldığı felsefi geleneğin yalnızca bir takipçisi olmamış, kendine öz- gü bir felsefi tavır geliştirmeye uğ- raşmıştır. Bunalım kavramı 25 Ekim 1974 tarihinde Türkiye Felsefe Kurumu'nun düzenlediği "Günümüzün Sorunları" konulu semınerde, Nusret Hızır "Batının İçinde Bulunduğu Bunalımlar Üzerine tzlenimler" başlıklı ko- nuşmasında, bunalım kavramını felsefe açısından ele alır: "Batı bu- gün üçüncü dünyanın sesini yük- seltmesi, enerji ve hammadde bu- nalımları, ekonomik gelişimin ve kapitalist sanayiciliğin meydana getirdiği rahatsızlıklar gibi türlü bunalımları yaşamakta ve bun- lardan kurtulmak için ne yapıl- ması gerektiği zihinleri kurcala- maktadır. Öne sürülen önlemle- rin hcnıen hepsi, ekononıik-top- lunısal alandan. Fakat bir süre- den beri şöyle bir sorun beliriyor: Bunalınılaı dan kurtulmak aslın- da, yeni bir toplunıu geliştirmek olacak. Bu yeni toplumun merke- zi ise, her toplumda olduğu gibi, insan; fakat yapan, yaratan, kav- rayan insan olacak. Onun için ilk iş olarak, temel kavranı olan "in- san kışiliği" kavramını incelemek usret Hızır'ın çalışmalan, dil, mantık ve bilim felsefesi konularmda yoğunlaşıyor görunmekle birlikte, o bunlardan başka konular ve problemlerle de ilgilenmiş, düşünce ve uygarlık tarihiyle ilgili düşüncelerini de dile getirmiştir. Aynca, kendisinin de söylediği gibi, yer aldığı felsefi geleneğin yalnızca bir takipçisi olmamış, kendine özgü bir felsefi tavır geliştirmeye uğraşmıştır. gerekiyor."(Gerıde Kalanlar, s. 97, Adam Yayınlan, 1987.) Hızır, Avrupa'da, Yunan-Roma ve Hıristiyan gelenekleri sonucu kurulan ve Avrupa hümanizminin başlıca temellerinden olan "kişi- lik" kavramının, baş neden sanayi- leşme olmak üzere aşınmaya (eroz- yona) uğradığını belirtmekte ve di- ğer nedenlere de değinmektedir. Hızır "kişilik" kavramıyla birlik- te, "total insan" (kültürlü insan) kavramlarını da inceler. Hızır'a gö- re, "Total insan, insanın felsefece, soyut bir kavramı ya da felsefe uzmanlarının getirdikleri bir ta- nım değildir; total insan, ne bir bulanık insan evrenselliği düşün- cesine, ne de insan yetilerinin ide- al birliği gibi idealist bir görüşe dayanır. Bu kavranı, tarihsel ol- mayan insan ereği gibi bir düşün- ceye dayanmadığı gibi, ileride gerçekleşecek insan gibi bir kav- ramdan türetilmiş de olamaz. Bu tam anlamıyla gerçekçi ve -bir kavram ne denli somut olabili- yorsa- o denli somut bir kavram- dır." ("Kültürlü İnsan ya da To- tal İnsan", Özne Felsefe Sanat Seçkisi, sayı: 2, Mart-Nisan 2004) Hızır, kültürlü ya da total insan kavramının, bir hümanizmaya da- yandığını vurgular: "İnsanın sos- yal varlık olarak kendisine tam olarak dönüşünü ifade eder. Bu öyle bir hümanizmadır ki, çıkış noktası ne metafizik bir önerme, ne de soyut bir tanımdır. Burada tarihsel ve somut bir noktaya da- yamlarak total insanın birtakım ayrıhklar, karşıtlıklar, çatışma- lar, çelişkilerden geçerek nasıl gerçekleşme yoluna girdiği anla- tılnıaktadır." (agy.) Uygarlık ve kültürlü insan hakkın- daki bu saptama ve değerlendirme- lerden sonra, Hızır, Batı uygarlığının durumunuda gözden gecirir. Hızır'a göre, "Görünüşe göre Batı, bir ça- tışmalar toplumu olmak eğilimin- dedir. Onda ilerleme, çatışmaları aşmak ya da yenmekteki başarı- sından başka bir şey olmayacaktır. (..) Değer yargıları, öne sürüldük- leri ana sıkı sıkıya bağlı ve buna- lım kavramı ile ilgilidir. Böylece, çatışmalı bir toplumda, bunalım kavramını değer yargılarıyla iliş- kili olarak incelemek yerinde olur." (Hızır 1987:99-100) Total İnsan Hızır, uygarlık, bunalım ve kül- türlü/total insanın ne olduğuna iliş- kin kesın yanıtlar bulunamasa bile, ortaya konulacak bazı sonuçların ol- duğunu belirtir. "Yerleşik yaşam çağlarından bu yana, doğa-insan- kültür ilişkisini tam gerçekleşti- ren insana total insan dedik; bu total insan insanın erişemeyeceği metafizik bir ideal değil, erişme- nin vardığı en yüksek noktadır ve ona yönelmiş olmak gerekir. İn- san türlü nedenlerle, türlü şekil- lerde kültüre yabancılaşır, ama total insanın çekirdeği toplumda hiçbir zaman büsbütün ortadan kalkmaz. Tam kültürlü insanın, total insanın gelişmekte olduğu- nu umalını. Uzakta olmakla bir- likte, bunun doğrultusunda oldu- ğu muzu gösteren bazı belirtiler yok değil." (Özne, sayı.2, 2004) Bu satırlann yazılmasının üzerin- den 30 yıldan daha uzun bir zaman geçti. Günümüzde de aynı umudun ve değerlerin, insanlık adına tarih- sel ve yaşamsal bir önemi vardır. Günümüzün sorunlannı felsefe açı- sından ele alma ve bir aydın olarak tutumunu ortaya koyma konusunda felsefecilerimizın sesinin her za- mankınden güçlü olmasına da ihti- yaç vardır. Başta Avrupa, Avrupa Birliği ve uygarhğa ilişkin sorunla- rın felsefenin ışığında yorumlan- ması ve değerlendirümesı, bir ba- kıma söz konusu umudun süreklı kılınmasında büyük bir işlev taşı- maktadır. Ölümünün 25. yıldönü- münde Nusret Hızır'ı anımsarken ülkemizin ve dünyanın sorunlarına tuttuğu felsefe ışığının gıderek güç- lendiğini söylemek mümkündür. 27 Marf a kadar Harmony'de GidiBilgiye Övgü ARTtN DEMİRCİ - Bu sergideki işler? - Günceler. (Yaşlılığın getirdiği özgürlük ve na- iflikle daha fazla öykücü resimler de yapabilirim.) - On resim; karga? - Kargalan seviyorum. Hayatımın bir dönemin- de kurtarıcı melekler gibi göründüler bana. Siyah lekelerine ve saç- masapan ısrarlarına hay- ranım. Gerisini bilmiyo- rum... - Bir resim; papuçlar? Bir arkadaşım, "aşk"tan vageçtikten son- ra güzel nakışlı, kırmızı sa- ten terliklerını atmaya kı- yamayıp ( ! ) "aşkı" bana bırakmıştı. - Beş resim; at? At baş- ları? -Otoportre... - Beş resim; çocuk oyunları? - Çocuklann oyunlarında şiddet var. Oyunlarının, ey- lemlerinin arkasındaki şid- det... - Dört resim; lale? - Erken ölümlerden son- ra gecikmiş yas tutmak... - Üç resim; puhu kuşu? - Evin her akşamki töre- nidir. Ocağı yanar, puhusu seslenir Ateşi ve puhuyu bir arada görmek için bu re- simleri yapmış olmalıyım. - Ateşe ve gizli bilgiye övgü... (Harmony Sanat Galeri- si: 0 216 553 21 67) _, I _ . _ _ „, , ... Princeton Poetry Avvards 2005 Kültür Servisi - Amerikajua 'şiirin kalesı' kabul edilen Princeton VVriting Çenter'ın her yıl düzenlediği şiir yanşmasımda Efe Murat, İngilizce şiir seçkisiyle binlerce Amerikalı başvuran arasında ikinci oldu. Robert Kolej'de okuyan Murat, İngilizce şiırleriyle '2005 Princeton University | Poetry Award'ı İcazandı. 'Ayinseltanı' adlı i dosyasıyla Varlık'ın Yaşar Nabi Nayır Şiir Ödülü • kapsamında 'Dikkate Değer' bulunan Efe Murat'm şiirleri, söyleşileri ve şiir üstüne yazılan Varlık, ( Adam Sanat, Kitap-hk, Yasakmeyve, Akatalpa, Dize, Heves, Ücra, Zinhar, Oda, Şarapya gibi dergılerde yayımlandı. Ayrıca Zinhar'ın hazırladığı Türkiye'nin ilk deneysel şiir antolojisi 'Tekstir-e'de ve Efe Murat ile başlayan E H. Dağlarca'yla biten 2004 Şiir Yılhğı'nda yer aldı. Murat'ın 'F'ani Atak' adlı kitabı da 6.45 Yayıncılık'tan çıktı. | I Stüdyo Drama'nm yeni oyunu 'Valizdeki Kayıp Şehir' İSM'de Düşle gerçek arasında Kültür Servisi - Stüdyo Drama'nın yeni oyunu 'Va- lizdeki Kayıp Şehir' 28 Mart Pazartesi günü saat 20.30'da İSM 2. Kat'ta tiyat- roseverlerle buluşmayı sür- dürüyor. Zeynep Utku & Gülce Uğurlu'nun yazdığı oyunu Onur Bayraktar yö- netiyor. Tuhaf bir yolculuk Zeynep Utku, Gülce Uğur- lu, Musa Uzunlar, Güliz Şi- rinyan'ın rol aldığı oyunun yönetmen yardımcısı Güliz Şirinyan. Oyunun sahne ta- sarımı Başak Özdoğan Pi- rim gölge tasarımı Yüksel Aymaz, müziği Cenap Oğuz imzalı. Klarnet Nışan Şirin- yan kayıt&mix ise Emre Can. Birbirlerıni tanımayan iki kişinin tren istasyonunda karşılaşmasıyla başlayan oyun, tuhaf bir yolculuk hikâ- Oyunda, izleyici ile oyuncu arasında bir paylaşım oluşuyor. yesıne dönüşür ve onları bil- medıkleri bir şehre sürükler. Geldiklerı yer düşlediklerin- den farklıdır. Kimse yoktur. Terk edilmiş gıbidir. Geldik- leri yerde umduklarını bula- mayan bu iki yolcu, bu kez düşsel bir yolculuğa çıkarlar. Uyuyakalırlar. Uyandıklann- da bütün yaşamış oldukları- nın aslında bir rüya olduğu- nun farkına varırlar. izleylcl tanık Fakat uyandıklan yer rüya- larında gördüklerı yerle ay- nıdır. Rüya mı gerçektir, yok- sa şu an mı? Rüya ile gerçek arasında sıkışan bu iki kişi, rüya içinde yeni bir rüya ya- ratıp kendi kurguladıkları düşsel dünyanın içine dalar- lar. Oyun seyirciyi direkt ola- rak bu düşsel dünyanın için- de konumlandırır. Oyunun başlamasıyla oyuncularla birlikte aslında seyirci de bu düşsel yolculu- ğa çıkar. Oyun içinde seyir- ci, seyreden değil tanık olan konumundadır. Bu konumu destekleyen temel yapı, seyircınin, tıpkı oyuncular gibi, kurulan de- korun içinde konumlanmış olmalandır. Oyunda, seyirci ve oyuncu üçgeninde tam bir duyusal ve biçimsel paylaşım oluşur. (0 212 251 04 83 -Stüdyo Drama) 0 212 254 96 96 - İSM) Terakki Vakfı'nın düzenlediği Liselerarası Şiir Yanşması sonuçlandı 'Sözcüklerle Dans' ettiler Kültür Servisi - Bu yıl beşincisi düzen- lenen Terakki Vakfı ve Terakki Okulları Şi- ir Festivali kapsamındaki 'Sözcüklerle Dans' başlıklı Liselerarası Şiir Yazma Ya- nşması sonuçlandı. Onur ödülü Murathan Mungan'ın Terakki Okullan'nın ve Istanbul'daki dı- ğer liselerin katılımıyla iki dalda yapılan yarışmanın seçici kurulu Mehmet Başa- ran, Eray Canberk, Egemen Berköz ve Öner Yağcı'dan oluşuyordu. Yarışmada, Is- tanbul lıseleri arasında, birinciliğe Özel Da- rüşşafaka Lisesi'nden Filiz Şenbabaoğ- lu'nun 'Yazın Kardan Adam tstemek', ikinciliğe Eyüboğlu Lisesi'nden Hande Güzel'in 'Bir Bardak Su', üçüncülüğe Ça- pa Anadolu Öğretmen Lisesi'nden Ender Demirkaya'nın 'tğne Deliğinin Gördük- leri' adlı şiirleri değer görüldü. Özendirme ödüllerı ise Beşiktaş Atatürk Anadolu Lise- si'nden Gözde Apaydın'ın 'Kızıl Pence- re\ Özel Darüşşafaka Lisesi'nden Ezgi Ka- pan'ın 'Korku, Umut, Hayal' ve Saınt Jo- seph Fransız Lisesi'nden Bülay Doğan'ın 'Kim'lik' adlı şiırlerine verildi. Terakki Lisesi'nden yarışmaya katılanlar arasında birıncilıği Saruhan Onur 'Sığı- nak', ikınciliği Nagehan Beypazar 'Umu- dun Kanatlarında', üçüncülüğü Çağla Demirel 'Sen'; özendirme ödüllerini ise Çağatay Can Öney 'Unutulmayan Ağus- tos', Müge Uyar 'Kaybetmek Mümkün- se Bile' ve Cansu Türkoğlu 'Yaşanmıyor Umut Olmadan' adlı şiırleriyle kazandı. Festivalin onur ödülü bu yıl Murathan Mungan'a verildi. Uç boyutlu îilmlere geçiş I Kültür Servisi - Filmlerini iki boyuttan üç boyuta taşımak isteyen ünlü yönetmenlerin başında yer alan 'Yıldız Savaşları' dizisinin yaratıcısı George Lucas, gelişen teknolojilerle 3D formatının sadece IMAX salonlarında değil, tüm sınema salonlarında gösterilebileceğıni belirtti. 'Epısode III'ü de 3 boyutlu olarak çekmeyi planladığını ancak aksilikler yüzünden çekemediğinı söyleyen Lucas'a göre iki boyuttan üç boyuta çevirmenin maliyeti 5 milyon dolar. 'Titanik' filminin yönetmeni James Cameron üç boyutlu teknolojiyi gelecekte kullanacağını söylerken 'Spy Kıds', 'Bir Zamanlar Meksika'da gibi filmlenyle tanıdığımız genç yönetmen Robert Rodriguez, üç boyutlu filmi 'The Adventures of Shark Boy and Lava Girl'ü yeni bitirdiğıni ve insanlan sinemaya çekmek için böyle yeniliklere gereksinim olduğunu vurguladı. 5. Bil's Kısa Rlm Yanşması başlıyor • Kültür Servisi - Ünlü gömlek markası Bil's'in gelenekselleşen kısa film yanşmasının 5'incisi ıçın başvurular başladı. Kısa film tanımının dışına çıkmamak, 15 dakikayı geçmemek ve en çok iki yıl önce çekilmiş olmak kaydıyla konu kısıtlaması olmaksızın, Pelikül (35, 16, 8, süper 8) ve video filmi formatında yapıtların katılabileceğı yarışmaya 15 Temmuz 2005'e kadar başvurulabilecek. Sonuçlan 15 Ekim 2005'te açıklanacak olan yanşmanın bu yılki seçici kurulu Fatih Özgüven, Kaya Özkaracalar, Esin Küçüktepepınar ve Fikret Kuşkan'dan oluşuyor. Kaplan ve Bdepha'nın 2'ncisi yolda • Kültür Servisi - 2001'de dört dalda Oscar kazanan Ang Lee'nin 'Kaplan ve Ejderha' filminin ikinci bölümünün çekimlerine yazın başlanacak. Filmin ikinci bölümünde, Chow Yun- Fat ile Michelle Yeoh'un canlandırdığı genç Lı Mubai ile Yu Xiulian'ın öyküsü anlatılacak. CUMOK'lardan Gelibolu'ya tepki • İstanbul Haber Servisi - "Gehbolu" belgeselini izledikten sonra Çanakkale Zaferi'nin 90. yıldönümü törenlerine katılan İstanbul CUMOK'lar, belgeselin gerçeği yansıtmadığını ıleri sürerek yönetmen Tolga Ornek'i protesto ettiler. Savaş alanını, şehitlikleri, müzeleri rehber tarihçi tlhamı Işın'ın eşliğinde gezen, subaylardan brifing alan CUMOK'lar, Tolga Örnek'in "Gelibolu" belgeselinde yaşanmış tarihsel gerçeği çarpıttığını öne sürdüler. CUMOK üyeleri, "Söz konusu belgeselle ulusal dönem ve onun yarattığı Mustafa Kemal Atatürk gerçeğinin örtüldüğü" görüşünü savundular. Semaver Kumpanya soyuldu • Kültür Servisi - Semaver Kumpanya'nın 28 Mart Pazartesi günü saat 20.30'da ilk gösterimi yapılacak olan yeni oyunlan ' Süleyman ve Öbürsüler'in müzik aletleri, pazar gecesi tıyatroya giren hırsız veya hırsızlar tarafından çalındı. Prova sonrası Kocamustafapaşa'daki sahnenin dekor girişinden camı kırarak giren hırsız veya hırsızlar, müzik aletlerinin yanı sıra bazı oyun aksesuvarlan ve elektronik aletleri de çaldılar. Tiyatrodan çalınan eşyalann listesi; telsiz mikrofon (1 adet), siyah bas gitar Rafter marka 4 tellı (1 adet), picolo trompet altın sansı renginde (boyu küçük, 1 adet) Jupiter marka siyah küçük deri kutu içinde, 1 adet Philips marka gri yeşil müzik seti (CD çalar ve kaset çalar), siyah kıhfında keman (1 adet). (0 212 585 59 35) BUGÜN • CEMAL REŞİT REY KONSER SALONU'nda 19.30'da tstanbul Oda Orkestrası konseri. Şef: Angel Stankov. Solıst: Kartal Akıncı (keman). (0 212 232 98 30) • İTALYAN KÜLTÜR MERKEZİ'nde 19.00'da Preklasik Oda Müziği Topluluğu konseri. (Musa Albukrek (keman), Cem Irder (flüt), Cem Küçünıen (gitar), Beril Küçümen (klavsen). fö 212 292 06 55) • BABYLON'da 21.30'da Mecazi konseri. (0 212 292 73 68) M BİLGİ ÜNİVERSİTESİ DOLAPDERE KAMPUSU'nda 15.00'te 'Beş Engel', 17.00'de 'Adaptation' ve 20.30'da 'Tomorrow Never Dies'. (444 0 428)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle