23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA 4 CUMHURİYET 22 MART 2005 SALI 14 KULTUR kultur@cumhuriyet.com.tr SAHNEDEN AYŞEGÜL YÜKSEL Taner'isahnedenokumakEdebiyatımızın ve tiyatromuzun büyük ustası Haldun İaneT'in 90. yaş günü tstanbul'da üç gün süren (14-15-16 Mart) özel etkinlikler- le kutlandı. Tiyatrolarımız da Ta- ner oyunlarını sergilemeyi sürdü- rüyor. Taner, oyunlarını seyrettir- meyi bilen bir yazardı. Ankara Devlet Tiyatrosu'nun yeni 'Gözle- rimi Kaparını Vazifeıni Yaparun' yapınıı Ankara'da mart ayının da en çok ilgi gören, birkaç yıl 'ka- palı gişe' oynanacak gibi görünen bir çalışma. Oyunun 1964'teki ilk yapımını ve daha sonraki yapımlann bir bö- lümünü izleme şansını yakalamış biri olarak, yönetmen Serhat Nal- bantoğlu'nun 'konsept'iyle sahne- ye çıkanlan bu son yapmıla ilgilı çekincelerim olduğunu söylemeli- yim. Taner -iki kez eklemeler yaparak güncelleştirdiği- bu oyununda '31 Mart Vakası' ile başlayıp '12 Ey- lül'e uzanan geniş bir zaman dili- mi içinde yakın tarihimizin politik- toplumsal-ekonomik panoraması- nı sunar. Amacı, güncel düzeyde çok 'değişik' dönemlere ve yüzey- sel 'değişim'lere sahne olmasına karşın ülkemizde birey-toplum, toplum-devlet, devlet-siyaset iliş- kisinde bir dolu 'değişmez'e sap- lanılıp kalındığı ıçin sorunlann aşı- lamadığını dile getirmektir. Günümüzde de geçerli bir top- lumsal-politik uyan niteliği taşıyan yapıtın tarihsel boyutunun sahne- de netlikle kavranması gerekir. Bu nedenle Taner, 'değişen' her tarih- sel dönemi ille de 'sokak levhala- n'na yansıtma hastalığımız doğrul- tusunda, oyunda -her tabloda- gör- sel olarak algılanan 'sokak ismi değiştirme' yöntemini kuUanmış- tır. Yönetmen Nalbantoğlu'nun sahnede 'sokak levhası' kullan- mayıp yaşanan tarihsel-toplumsal değişimi yalnızca Anlatıcı'ya bı- rakmasıyla, Taner'in sahnede vur- guladığı tarihsel dönemle^ arasın- daki ayrım görsel düzeyde belirsiz- Haaldun Taner'in 'Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım' oyunu Ankara Devlet Tiyatrosu yapımı, dönemin en çok ilgi gören oyunlanndan. lyi çalışılmış biryapım olmasına karşın yıllar önceki yapımlann seyirlik tadına ulaşmayışı, belki de seyirlik geleneğimizin oyunculuk hünerleri üstünde yoğunlaşılmamış olmasıyla açıklanabilir. leşmekte, giysilerde görülen 'de- ğişim', 'ayrımı belirlemede' yeter- li olamamaktadır. Tarihsel dönemler belirsizleşmls Tarihsel dönemlerin belirsizleşme- si, oyunu başlatan ve 'son'a taşıyan 'birbirine karşıt iki kahraman', 'çı- karcı'/sömürgen Efruz ile 'görevci'/sö- mürülen Vicdani karakterlerinin, za- man dilimlerimn değişimi içinde, vu- rucu 'gestus'lar (toplumsal tavır) ser- gilemelerını engellemekte, bu iki oyun kişisini yansılayan iki oyuncu, her tab- loda 'genel-geçer' tiplemelerle yetin- mek durumunda kalmaktadır. Taner, toplumsal-politik 'uyan'sını biçimlendirirken epik-göstermeci yön- temı kullanmış, ancak oyun kişılerıni baştan sona seyirlik geleneğimizin in- celikleriyle donatmıştır. Anlatıcı 'med- dah' özellikleri taşımaktadır. Vicdani 'Karagözce', Efruz da 'Hacivatça' çi- zilmiştir. Dekor 'göstermelik' kullanı- mının işlevselliğinden yararlanılarak tasarlanabilir nıteliktedir. Söz ve ha- reket güldürüsü düzeyinde gelenek- sel tiyatromuzun tüm teknikleri kul- lanılabilir. Nalbantoğlu'nun rejisiyse 'seyirlik geleneğimiz'e değil de 'kabare tiyat- rosu' anlayışına yöneldiğinden, gele- neksel oyunculuğun 'hünerleri'nın ser- gilenmesiyleoluşan'tiyatro keyfi' sah- nede yeterince yansiyamamıştır An- latıcı'nın, tablolarda olan bıtenle da- ha bir ilişkilendırilmesı, Vicdani ve Efruz'unbirbiriyle paslaşması, sahne olayına daha sarıp sarmalayıcı bir 'bi- çem' ve 'tartım' getirebılirdi. Basarılı şarkı ve danslar Işın Mumcu'nun klasik 'temaşa sah- nesi' görüntüsü yansıtan 'çerçeve' fon dekoru oyun başında olumlu bir gör- sel katkı olarak değerlenirken oyunun gelişımı boyunca fonda yansıtılan - AliSur'un - karikatür çızimlenne 'bi- çem' açısından ters düşmekteydi. Oyunu, sevdiğim bir müzık yapıtı- nın sahnedeki icrasını dinlercesine coşkuyla izlemeye başlamıştım. Sah- neleme bağlamında değindığım nok- talar oyunla aramdaki ilişkinın -soğu- masa bıle- serinlemesıne yol açtı. 'Söz' öyle güçlü ve alımlıydı kı sahne ola- yını alıp götürüyordu. Ama 'söz'deki 'kıvraklık' oyunculukta aynı düzeyde yansımıyordu. Taner'in 'ironi'den 'taşlatna'ya dek her türden gülmece öğesinı birleştir- dığı oyunun daha 'düz' bir sahne an- latımına taşınması, oyunun en 'ünlü' sahnesi olan 'akıl hastanesi' tablosu- nun vuruculuk dozunu da etkilemış- ti. Profesör'ü oynayan Can Öztop- çu'nun, 'hastası' Vicdani'ye ilişkin 'tanı'ları art arda sıralarken, rolünü - zaman içinde- tıpkı bir 'şarkı'ya eşlik ediyormuşçasına 'ezgi' ve 'uyum' dü- zenine oturtacağını ummak isterim. Çünkü her oyuncuya denk gelmeyen bir kompozisyon rolü üstlenmiş durum- da. Oyunu sırtlayan Ünsal Coşar ve Sabriözmener'in Vicdani ve Efruz rol- lerinde 'söz'ü oyun kişısine iyice 'giy- dirme'leri doğrultusunda da aynı di- lek geçerli. Anlatıcı'daki kısıtlı göre- vini yetkinlikle taşıyan Levent Ulgen 'meddah'sı bir biçeme açılamaz mıy- dı? Taner tıyatrosunun sahne olayı bağlamında sunduğu olanaklar neden sonuna dek değerlendinlmemişti? Yapımda yer alan herkes görevıne canla başla sanlmıştı oysa. Sahnede- ki trafik akışı hızlı, şarkılar (Cem tdiz'in müziği) ve danslar (MiTufan Kaytmaz'in koreografısı) -Nalbantoğ- lu'nun uyguladığı 'kabare tiyatrosu' anlayışı doğrultusunda- kusursuz ni- telikteydi. Gülümser Erigür'ün giysi- leri de özenliydi. Eksik olan, yazarın sahnede yan- sıyan 'gülmece' anlayışının temel göstergesi, bir başka deyişle hafif abartıh, belli belirsizce 'şakacı', 'hın- zırca' kotanlmış 'oyunsuluk'tu. Hal- dun Taner tıyatrosunun, cıddi bir toplumsal sorunu 'alaycı' eleştinnın süzgecinden geçirıp 'düşündürücü ve eğlendirici' kılma yolunda uygu- ladığı özgül strateji... OSMANLIBANKASI MÜZESİ'NDEKİ KONUŞMA YARIN 'Osmanlı Sultanlarının Şifalı GömleklerVnin gizleri açıklanıyor Kültür Servisi - Osmanlı Bankası Müzesi, Voyvoda Caddesi Toplantıları kapsamında düzenlenen 'Obje ve Rifüel' söyleşilerinde, Doç. Dr. Hülya Tezcan'ı ağırlayacak. Tezcan 'Osmanlı Sultanlarının Şifah Gömlekleri' başlıkh toplantıda, Topkapı Sarayı'nda 'Padişah Elbiseleri Koleksiyonu'nda bulunan, kişiyi hastahklara ve kötülüklere karşı koruduğuna inanılan tılsımh gömlekleri anlatacak. Katıhmın ücretsiz olduğu toplantı yarın 18.30-20.00 saatleri arasında yapılacak. Tılsımh gömlekler, üzeri aherlenerek kâğıt özelliği kazandınlmış ince, beyaz, pamuklu bezlerden hazırlanmış. Gömleklerın üzerinde dönemin zevkini yansıtan tezhip sanatı bezemeleri, Kuran'dan ayetler ve Hz. Muhammet'in ayak izi gibi çeşitli motifler yer alıyor. Doç. Dr. Hülya Tezcan konuşmasında, Topkapı Sarayı koleksiyonunda bulunan tılsımh gömleklerin yanı sıra takma yakalar, takkeler, tılsımh sancaklar ve örtüler gibi objelere de değinecek. Hülya Tezcan, 1968 yılında Istanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü'nden mezun oldu. Doktoratezi, 1983 yılında 'Topkapı Sarayı ve Çevresinin Bizans Devri Arkeolojisi' başlığıyla yayımlandı. (0 212 334 22 70) A%anfetan fotoğrafları Kültür Servisi - 2002 yılından bu yana Türkiye'de yaşayan fotoğrafçı Shahrzad Kamel'ın Irak'ın işgali ile arka planda kalan Afganistan'a biraz olsun dikkatleri çekebilmeyi amaçladığı ve 'Kabullen' adını verdiği sergisi 8 Nisan'a dek Koç Allianz Fotoğralevi'nde görülebilir. Amerika'da doğup tngiltere'deyetişmiş bir tranholan Kanıel, anadilini konuşarak aıdaşabttdiği Kâbil halkı hakkıiKİa şunları söylüyor,"Kâbilliler sıcakkalpli, nazikinsanlar. Yıllardır baskının bir türü gidip bir diğeri gelmiş ve yaşadıklan tüm vahşete rağmen böylesine sevimli ve insancıl kalabilmeleri hem şaşırtıcı hem de dokunaklı, ıımarım fotoğraflarım bunu hissettirebilir." 1979'da San Frantisco'da doğan, Londra'da Queen MaryÜniversitesi'ndepolitika ve coğrafya okuyan Kaırıel,2003'ten I berifotoğrafçıAlp Sime'nin asistanı olarak çalışmakta. J NEW YORK'TA YAŞAYAN TÜRKLERÎN GELENEKSELLEŞEN FESTÎVALl MayFest, 1 Nisan 9 da başlıyor • New York'ta yaşayan Türklerin her yıl geleneksel olarak düzenlediği MayFest'in (Mayıs Festivali) yedincisi bu yıl 1 Nisan-31 Mayıs 2005 tarihleri arasında yapılacak. Merkezi New York'ta bulunan Türk kültür ve sanat kuruluşu Moon and Stars Project'in Türkiye ile ABD arasında kültürel bir köprü kurmak amacıyla düzenlediği festival, Genco Erkal'ın yönettiği ve başrolünü üstlendiği 'Fay Hattı' oyunuyla başlıyor. Kültür Servisi - Merkezi New York'ta bulunan Türk kültür ve sanat kuruluşu Moon and Stars Project'in Türkiye ile ABD arasında kültürel bir köprü kurmak amacıyla her yıl geleneksel olarak düzenlediği MayFest'in (Mayıs Festivali) yedincisi bu yıl 1 Nisan - 31 Mayıs 2005 tarihleri arasında yapılacak. Festival, Genco Erkal'ın yönettiği ve başrolünü üstlendiği 'Fay Hattı' oyunuyla 1 Nisan'da başlıyor. 17 Ağustos depremınden sonra Türkiye'de ortaya çıkan deprem korkusunu kara mizahla ele alan Dostlar Tiyatrosu, tstanbul'daki fay hattının insanların yaşamlan üzerındeki etkisını anlatıyor. Behiç Ak'ın kaleme aldığı oyunda Sumru Yavrucuk ve Erdem Akakç e de rol alıyor. Benerci New York'ta Festival kapsamında 15 Nisan'da New York Üniversitesi'nde Elif Şafak edebiyatseverlerle buluşuyor. 24 Nisan'da ise festival, Collage Dans Topluluğu'nun gösterısine ev sahiplığı yapacak. Merkezi Boston'da bulunan topluluğun Fcstivalin ilk etkinliği Behiç Ak'ın yazdığı 'Fay Hattı' adlı oyun. sanat yönetmenı Ahmet Lüleci, yirmiden fazla dansçıyla, halk danslannın aslına bağlı kalarak, geleneksel ve modern dans figürlerini başanlı bir koreografiyle bir araya getiriyor. 29-30 Nisan tarıhlerınde Moon and Stars Project ile New York'ta Türklerin kurduğu 'Öykülü Geceler' kuruluşu, Nâzım Hikmet'in 'Benerci Kendini Niçin Öldürdü?' adlı yapıtını tiyatro sahnesine taşıyor. Kraine Tiyatrosu'nda izleyiciyle buluşacak olan oyunu Cem Baza ve Elif Özmenek yönetiyor. Hintlı bir devrimcinın başından geçen olaylar üzerinden halk savaşlarına evrensel bir ayna tutan tek kışılık oyun, Moon & Stars Project'in yerel sanatçıları destekleme tasansının bir parçası. 1 Mayıs'ta ise Turquartet ve Özer Vurmalı Çalgılar İkilisi, Merkin Konser Salonu'nda hayranlarıyla buluşuyor. Aranjmanını SonerOzer'in yaptığı, Ulvi Cemal Erkin'in 'Köçekçeler' adlı yapıtı da programda yer alacak. MayFest kapsamındaki tek sergi olan 40 Istasyon/New York Fotoğraf Sergisi, 5 Mayıs'ta The Marmara-Manhattan Otelı'nin sergi salonunda açılacak. Moon and Stars Project, The Marmara- Manhattan Oteli, Mavi Jeans ve New York Kültür ve Turizm Ofisi'nin ortak çabalarıyla gerçekleşen tasannın mimarlan, Mııammer Yanmaz ve Selen Akçalı. Sergi, Amerika'da yaşayan ve kendi alanlarında tanınmış kırk Türk'ün değişik metro ıstasyonlarındaki fotoğraflarından oluşuyor. Kapanış 'Yeni Rakı'yla 6 Mayıs'ta da şair ve yazar Sunay Akın, Fashion Institute of Technology'nin Katıe Muıphy Amfitiyatrosu'nda düzenlenecek etkinlikte, şiirseverleri geçmişten geleceğe uzanan bir yolculuğa çıkaracak. 12 Mayıs'ta ise New York'un tanınmış caz üçlüsü Free Key Trio, Zebulon'da konser verecek. Festivalin son gösterimiyse 25 Mayıs'ta, Moon and Stars Project'in yerel sanatçıları destekleme tasansının bir parçası olan Yeni Rakı adlı topluluğun konseri olacak. YAZIODASI SELtM ÎLERt Yazarımızın rahatsızlığı nedeniyle bugünkü yazısını yayımlayamıyoruz. Nevvman emekliye ayrılacak • Kültür Servisi - Hollywood'un deneyimli oyunculanndan Paul Nevvman, Robert Redford ile son bir tasanda yer alıp emekliye ayrılmak istiyor. Oyunculuk yaşamı boyunca lOkezOscar'a aday olan 80 yaşındaki basarılı aktör ileride bir filmde daha rol almak istediğini ve bu tasarıdan sonra oyunculuğu ve hayattaki ikınci tutkusu olan araba yanşlannı bırakacağını belirtti. Yeni tasarıda 'Butch Cassidy and the Sundance Kid' adlı filmde bırlikte rol aldığı oyuncu Robert Redford ile birlikte yer alabileceğını söyleyen Newman sözlerine şöyle devam etti: "Robert ile son 20 yıldır birlikte bir şeyler yapmak istiyoruz. Bu aralar bu konu üzerinde daha çok kafa yoruyoruz, sanınm yakmda ortaya bir şey çıkaracağız. Fakat ehmizde somut bir şey olmadan da konuyla ilgilı net bir şey söylemek istemiyorum." 5. Bil's Kısa Film Yamşması başlıyor • Kültür Servisi - Bil's'in gelenekselleşen kısa film yanşmasının 5'incisi için başvumlar başladı. 15 dakikayı geçmeyen ve en çok iki yıl önce çekilmiş olan film ve vıdeo formaündaki yapıtların katılabildığı yarışmaya 15 Temmuz 2005'ekadarbaşvurulabilecek. Sonuçlan 15 Ekim'de açıklanacak olan yarışmanın bu yılki jürisi Fatih Özgüven, Kaya Özkaracalar, Esin Küçüktepepınar ve Fıkret Kuşkan'dan oluşuyor. Sonuçlar 15 Ekim 2005 tarihinde açıklanacak. Bach'ın kayıp kantatı • TOKYO (AFP)-Alman besteci J.S. Bach'ın yıllardır kayıp olan bir kantatı, Japonya'da Anıenkan müzik uzmanı Joshua Rifkin öncülüğünde yeniden yaşam buldu. Geçen yıl şans eseri Japon piyanist Cheiko Hara'nın belgeleri arasında bulunan düğün kantatının eksik bölümlerini Rifkin yeniden yazdı. Once yapıtı ortaya çıkarmak istemediğıni belirten Rifkin, "Sonra tek bir kemikten tüm dinozoru yaratabılen paleontologlar aklıma geldı. Benim dınozorum da bu" diye konuştu. Aslı hiçbir zaman bulunamayan kantatın, 1728'de Leibzig gümrük memurunun kızmın düğünü içın bestelendiğine inanılıyor. Avrupalı Türklerin yaşamı • ANVERS (ANKA) - Avrupalı Türklerin yaşamını konu alan 'Akmtıya Yürek Çekmek- Üçüncü Viyana Kuşatmasf adlı güldürü 8 Nisan'da Belçika'da sahnelenecek. Belçika'da yaşayan mizah yazan Erdinç Utku'nun oyununda, Avrupa'mn Türklere ve Türkiye'ye bakışı mizahi bir dille eleştiriliyor. Büyüklü küçüklü skeçlerin düşünsel bir bütünlük çerçevesinde bir araya getirıldıği bu iki perdelik güldürü, Türklerin Avrupa'daki 40 yıllık deneyim ve birikimini değerlendırmeyi amaçlıyor. Oyunu, geçen yıl Gent Kısa Metraj Film Festivah'nde 'Yolda' adlı filmiyle binncılik ödülü alan Belçikalı Türk sinemacısı Uknur Cengiz yönetecek. Sesımız Tiyatro Grubu, 'Akıntıya Yürek Çekmek-Üçüncü Viyana Kuşatması' oyunuyla kasım ayında Türkiye'de yapılacak olan 4'üncü Uluslararası Ankara Ethos Tiyatro Festıvah'ne katılacak. Anadolu'da çocuk olmak • ANKARA (AA) - Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağhğı ve Hastahklan Anabilım Dah'nın gerçekleştireceği '41. Türk Pediatn Kongresı' çerçevesinde fotoğraf yarışması düzenlenecek. Üniversiteden yapılan açıklamaya göre, 'Anadolu'da Çocuk Olmak' temalı yanşma herkese açık olacak. Adaylar, yanşmaya daha önce ödül almamış 18x24 cm boyutlannda yapıtlarla katılabılecek. Yanşmaya katılmak ısteyenlerin, yapıtlannı rumuzlanyla birlikte 31 Nisan'a kadar lstanbul Topkon Turizm'e teslim etmelerı gerekıyor. 10 fotoğrafın ödüllendirileceği yanşmada, ödül kazanan yapıtların telif haklan, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hastalıklan Vakfı'na ait olacak. 41. Türk Pediatri Kongresi, 22-25 Haziran'da Ankara'da yapılacak. Firkateynde klasik müzik konseri • ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanhğı Senfoni Orkestrası (CSO), salonlann dışına taşarak ilk kez bir savaş gemisınde konser verecek. Şef Rengım Gökmen yönetimındekı 80 kişilik orkestra, Marmans Uluslararası Denizcilik Festivali kapsamında 30 Nisan'da Marmaris Limanı'nda demirleyecek fırkateynin güvertesinde halk konseri gerçekleştirecek. CSO Müdürii Aycan Sancar, CSO'nun ilk kez bir firkateynde konser vereceğinı söyledı. 27 Nisan- 1 Mayıs tarihleri arasında yapılacak Marmaris Uluslararası Denizcilik Festivah'ne konuk olacaklannı belirten Sancar, bu kapsamda 28 Nisan'da da festivalin açılışı için bir konser vereceklerini söyledi. Sancar, kapalı salonda verecekleri konserde, şef Rengim Gökmen yönetıminde, Turgay Erdener'in Deniz Kuvvetleri içın bestelediği senfoniyı ilk kez seslendireceklerini bildirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle