08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18MART2005CUMA 8 HABERLERIN DEVAMI Istanbul 22 Edirne Kocaelı PB 18 Samsun Y 13 PB 18 Trabzon Çanakkale PB 18 Giresı Izmir ~ :on UrT Y 11 Y 12 J3 22_ Ankara S 14 Manısa B 22 Eskişghir S 14 Aydın B 22 Konya B 14 Denizli Zonguldak J3 20 Sıvas Y 12 ÂntüypT Y 11 A 24 Kars Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van A S PB PB PB PB PB 20 16 18 14 15 10 7 Yurdun kuzey ve do- ğu kesımlen parçalı, yer yer çok bulutlu, Batı Ka- radenız kıyıları, Orta ve Doğu Karadenız, Iç Ana- dolu'nun kuzeydoğusu, Doğu Anadolu'nun ku- zeyı yağışlı geçecek. Ya- ğışlar yağmur, Karade- nız'ın ıç kesımlerınde karla karışık yağmur, Do- ğu Anadolu'nun kuzey- doğusunda kar şeklınde olacak DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn K K PB PB PB PB PB PB 1 -3 -1 17 11 16 17 15 Münih PB 15 Zürih Berlin Budapeşte Madrıd Vıyana Belgrad Sofya Roma Atına Y PB B PB PB B PB B 1b 18 23 17 19 14 17 19 B 19 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahıre K Y K •< B Y K B 1 10 1 16 15 12 2 22 B 22 Açık Parçalı bulutlu Bulutlu t Çok bulutlu . Yagmurlu K a r i l Gok gurultülu G U N C E L CÜfrEYT AKCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada revli olacağını söyledi. RTE partideki toplantıdc( ise "Avrupalı liderlerle ben görüşüyorum, başmütakereci benim. Benirn olmadığım zamanlarda ise birisi o işi yürütecek" de- yince olay renk değiştirdi. Ikide bir başmüzakereci olacak nitelikte ve yete- nekte adamlar yetiştiremiypruz diye hayıflananlar da böylece yanıldıklarını arilamış oldular. Görev bölümüne gelince: RTE'nin açıklamaları- na göre, bir başmüzakereci olacak. Onun üstünde ikinci bir başmüzakereci olacak, adı A. Gül. Onun da üstündeki başmüzakerepi; son söz, tek söz: Re- ee Teee Eeee! E'si falan yok. Bir başmüzakereci ararken üç baş- müzakerecimiz oluyor. Allah'ın lütfu olsa gerek; bu sonucu ancak RTE gi- bi bir siyaset adamının yönettiği ülke sağlayabilir! ••• Birinci başmüzakereci hörhalde bir üstteki ikinci başmüzakerecinin (Gül'ün) sekreterliğini yapacak, ikinci başmüzakereci ise üçüncü başmüzakereci- ye (RTE'ye) Avrupalı liderlerile randevuları ayarlaya- cak; şayet 3'üncü, örneğin ya Afrika'da gezide olur- sa? Hangi ülkede yaşadığımızın ayırdında değilsi- niz galiba. Kaygılanmayın. k 7sm/n önemi yok, çün- kü ben varım" dediği sırada çoktaaan çözümü ka- fasında geliştirmişti, açıklayıverdi: "Benim olmadı- ğım zamanlarda ise birisi (münasip gördüğü) o işi yürütecek" dedi. •k-k-k Tarih, halkın içinden çıktlğını ilan ettikten sonra halkın üstünde olabilmeyiibaşarmış RTE gibi bir başbakan yazdı mı acaba? Türkiye'de asgari ücret- liler ayda 350 milyona talim ediyor. Memur maaşı or- talama 690 milyon. Başhekimlerin, uzman doktor- ların maaşların azlığından sıîlanmalarından fena hal- de alınan RTE, nedeni bilirimez; "Benim sizlerden pek farklı maaşım yok" dedi ve gönül rahatlığı, hat- ta ekmek elden su gölden yaşadığı şu sırada yeter- li aylık almadığını duyurabilmek için maaşının ayda 7 (yazıyla yedi) milyar 650 rnilyon (ortalama memur maaşı kadar, altı yüz elli mi|yon) aldığını söyledi. Bu Başbakan, şaşılacak bir Başbakan. Devr- i iktidarında suç oranının yıizde 10 arttığı, suçların yüzde 25'inin Istanbul'da işlendiğinin açıklandığı gün; AKP grubunda halka "r.herşeyi devletten bek- lemeyin" diye seslendi. "Insan olarak üzerlehne dü- şen sorumlulukları üstlenmelehni" istedi ve fakat: Başbakan 2004 yılında suç oranlarındaki artışın gerçek nedenlerini araştıraoaklarına, bulgulara gö- re ekonomik-sosyal-yasal önlemler alacaklarına de- ğineceği yerde sorumluluğu halka yükledi. Nalıncı keseri mübarek. Hep bana hep bana. Ey halkım, yasana?.. SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN "... Ismet Paşa'nın, Tek Parti İdrâkS' FarklıL" • Baştarafı Arka Sayfada Memleketin ve Devrim'in, içerden ve dışardan gelebilecek tehlikelere karşı korunması için, bü- tün milliyetçi ve cumhuriyetçi güçlerin bir yerde toplanması gerekir.." (Mahmut Goloğlu, 'Tek Par- tili Cumhuriyet',s. 8,1974) Maksadını ve nedenini, daha açık nasıl söyleyebi- lirdi? Cenç CHP'li neyl anlamalı? Ozaman, insanın kafasında o korkunç istifham kıvrılıyor; eğer amaç buysa, bunu örgütlemek ve işlevsel kılmak için; CHP Genel Başkan Vekili'nin, Genel Sekreterini, durumu incelesin diye nereye göndermesi gerekirdi? SaÖduyu ve akıl sahibi her- kesin cevabı, eminim aynı olacaktır: Nazi Almanya- sı'na, ya da Faşist Italya'ya değil. Oysa Başvekil Is- met Paşa'nın yaptığı, tam da budur; zaten bunun so- nucunda çıkacak yeni Parti Program ve Tüzüğü, gerek anlamı, gerek uygulamasıyla, faşizan bir to- taliterliğin, bütün verilerini| ve niteliklerini içermek- tedir. Fâlih Rıfkı Bey (Atay), Ismet Paşa için ne demiş- ti? O, 'lleri birtanzimatçı'dır; görülüyor ki Paşa'nın hayranlığı, 'komprador' bir aydının, 'kör Batı hayran- lığı'yla kalmıyor; bunun gerisinde, totaliter' bir 'dik- ta yönetimi' hevesi de mevcut! Nitekim Gâzi, CHP Kongresi için hazırlanmış blan, Parti Program ve Tüzüğü'nün, ilk müsveddeleri eline geçer geçmez, bunu anlayacak; bu yüzden de, aralarında, sonun- da hem Recep Peker'in hem Ismet Paşa'nın gö- revden alınmasına yol açaqak olan, 'uyuşmazlık' da- ha da netleşecektir. Ismet Paşa'nın, Gâzi'nin vefa- tını müteakip, 'duruma el kpyar koymaz', 'totaliter- leşme sürecini', bıraktığı yerden başlattığını; hatta onu, Gâzi'nin ulusal kültür politikasını bırakıp, hay- ranı olduğu Yunan/Lâtin doğrultusuna yönelttiğini, hepimiz biliyoruz. Genç CHP'linin, her şeyden önce anlaması gere- ken şey, parti içi dolaplar, milletvekili ya da bakan ola- bilmek için, nasıl çete kurmak değil; Parti'nin içini, başından beri kemiren bu ikiliği anlamak, ve hiç kuş- kusuz asıl kurucu ve yaratjıcı olan Mustafa Kemal Paşa'dan yana çıkmaktır; onun, sonunda dayana- mayıp görevden aldığı, Ismet Paşa'dan yana değil! Şimdi sıra geldi, o tüzük ve program olayının tafsilatına! Diinya lidenlerine balonlu mesaj • Istanbul Haber Servisi - Feyziye Mekteplen Vakfı (FMV) Işık llköğretim Okulu öğrencileri dünya liderlerine barış, demokrasi ve insan hak- ları dileklerini içeren mesajlarını balonlarla gön- derdi. Heryıl 17-23 Mart tarihleri arasında Avru- pa'daki birçok okulda gerç ekleştirilen "Avrupa Bahar Günü" (Spring Dî.y In Europe), FMV Işık Okullan'nda da kutlaııyor. Etkinlikler kap- samında 4'üncü sınıflardaıı 70 öğrenci bir araya gelerek uçan balonlarla Avrupa ve Türkiye'deki liderlere mesaj gönderdi. Oğrenciler barış, de- mokrasi, insan hakları, eşi|tlik, hoşgörü, dayanış- nıa ve özgürlükle ilgıli dileklerini renkli kâğıtlara y azıp bağladıkları balonlaln havaya bıraktılar. Kara Kuvvetleri Komutanı Büyükanıt: Kıbns'ta durum istediğimiz gibi değil 'Batı sözünü tutmuyor'MUSTAFA BALBAY ANKARA - Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Bü- yükanıt son Kıbrıs gezisinden üzgün döndüğünü belirterek "Batı verdiği sözleri tutmuyor. Durum istediğimiz gibi değil" dedi. Org. Büyükanıt, terörle mü- cadelenin görevleri olduğunu, so- rumluluk alanlarına giren konu- larda düşünce ortaya koyduklan- nı söyledi. Org. Büyükanıt, Denız Kuvvetleri Komutanı Oramiral Özden Örnek'in oğlu Tolga Ör- nek'inyönetmenliğini üstlendiği Çanakkale Savaşı belgesel filmi- nin Armada sinemalanndaki özel gösterimi öncesindeki kokteylde gazetecilerin sorulannı yanıtladı. Org. Büyükanıt'a yöneltilen so- rular ve yanıtları şöyle: - Terör tehlikesine dikkat çe- ken değerlendirmeniz kamu- oyunda yankı uyandırdı... Bu konuda bir gelişme var mı? - Tabii bunu söylerken göre- vimin parçası olarak söylüyo- rum. Terörle mücadcle benim görevim. Ben terörün en yoğun olduğu günlerde de Güneydo- ğu'da görev yaptım. O günleri biliyorum, bugünü de o anlam- da değerlendiriyorum. Gül: TSK adına Cenelkurmay Başkanı ve İkinci Başkanı konuşur ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kara Kuvvetleri Komutanı Orgenaral Yaşar Büyü- kanıt'ın, Irak konusunda kendileriyle hükü- met arasında diyalog olmadıgını vurgulaya- rak "Irak politikamız var mı? Yok" şeklin- deki sözlerine Dışişleri'nden yanıt geldi. Dı- şişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan, "El- bette Türkiye'nin Irak politikası var. Aske- ri makanılarla gayet yakın nıesai içindeyiz" dedi. AKP Merkez KararYönetim Kurulu'nun dünkü toplantısında Büyükanıt'ın açıklamala- nna ilişkin soruları yanıtlayan Başbakan Yar- dımcısı Abdullah Gül'ün ise "Sayın Genel- kurnıay Başkanf nın bu konudaki mesajı açık; 'Türk Silahlı Kuvvetleri adına ben ve Genelkurmay İkinci Başkanı acıklama yapa- rız' demiştir. Sizler kamuoyunda bunun tar- tışmasını yapmayın. Biz gereken yerde ge- rekli mesajları veriyoruz" dediği öğrenildi. MKYKüyeleri, Gül'ün "Gereken yerde" ifa- desiyle Milli Güvenlik Kurulu'nu kastettiği izlenimi aldıklarını vurguladılar. - Hükümetten herhangi bir yaklaşımın gelmemesi ilginç... - Polemiğe girmekten yana de- ğilim. Benim konumum hükü- metten bir şey bekleme, bir diya- log bekleme konumu değil. Bu- nu özenle belirtiyorum. Ben sa- dece görevim olan bir konuda yö- nelttiğiniz soruyu yanıtlıyorum. -Terörle mücadelenin yoğun olduğu günlerdeki donanımı- mız yok dediniz.Yasalardan söz ettiniz, bunları açar mısınız? - Hayır... Dediğim gibi ben bir polemik yaratmaktan yana deği- lim. Bütün gücümle kendi göre- vimı yapmaya çalışıyorum. Tabii görevim olan konularda görüş belirtmek, düşünce oluşturmak da işimin bir parçası. - 25 Ocak'ta Kıbrıs'a gittiniz. Kesin çözüm olana dek askerin orada kalacağını söylediniz... Ne tür izlenimler edindiniz? - Oradan üzgün döndüm. Da- ha öte bir şey söylemeyeyim. - Açıklamalarınız Rum kesi- minin de tepkisini çekti... - Evet, ben dönerken Kıbrıslı gazeteciler bunu sordular. Rum kesiminin çok sert tepki gösterdi- ğini söylediler. Ben de gülümse- yerek ciddiye almadığımı söyle- dim. Onlar da güldüler... - Neden üzgün döndünüz? - Ortada bir durum var... Ba- tı'nın tutmadığı sözler var. Du- rum istediğimiz gibi değil. - Türkiye'nin genel konula- rında böyle bir durum yok mu? Irak öyle,AB'den gelen haber- ler, Kıbrıs'taki gelişmeler... Amerika ile içinde bulunduğu- muz durum. Suriye ile ilişkile- ri geliştirirkenABD'nin çıkışı... Taraf olmakta zorlanıyoruz. Hani bitaraf olan bertaraf olur diye de bir söz vardır... - Bir söz vardır dediniz de... Ben başka bir söz söyleyece- ğim... Tükçesini siz bulun; Bi- baht olanın bağına bir katresi düşmez, baran yerine dürr-ü gü- heryağsa semadan. (Gökten yağ- mur yerine iri taneli inciler yağ- sa, bahtsız olanın bağına bir tane- si bile düşmez.) w w Ocalan AKP'yi kanşbrdı AİHM'nin, terör örgütü liderinin lehine karar vereceği duyumunu alan Gül ve Çiçek'in 'yeniden yargılama' için hazırlattığı önerge partide gerilim yaratınca görüşmeler ertelendi Angın J a doğum gününde plaket Çanakkale Zaleıinin kazanıldığı 18 Mart 1915 tarihinde Gelibolu'da dün- yaya gelen Milli Eğitim Bakanlığı Da- nışmanı Refet Angın'ın 90. yaşgünü ve meslekte 70. yılı kutlandı. Refet Angın, Çanakkale Zaferi'nin yaşandığı gün doğduğu için kendisini çok şanslı hisset- tiğini kaydetti. Angın,Atatürk'ün Türk kadınını hiçbir alanda erkekten ayır- madan toplum içindcki ycrini almasını sağladığını hatırlatarak "Ne mııtlu Türküm diyene. Ne mutlu Atatürk'ün öğrctnıeniyim diyene" şcklindc konuş- tu.Angm'a, ValiYardımcısı Ali Sözen ve Ahmet Şimşek Eğitim Kurunılaıı'nın kurucusu Ahmet Şimşek tarafından plaket verildi. Öğrencilerin çiçek verdi- ği Angın, daha sonra üzerinde gençlik ve şu anki halini gösteren fotoğı aflaı ı- nınbulunduğu "RefetAngın, 90. yaşgü- nüııiiz kutlu olsıın" yazılı yaş pastanın üzerindeki mumu üfledi. (Fotoğraf: AA) BÜLENT SARIOĞLU ANKARA - Hükü- metin, Avrupa insan Hakları Mahkemesi (AİHM) Büyük Daire- si 'nin iki ay içinde vere- ceği karardan önce Ab- dullah Öcalan'a "ye- niden yargılanma" yolunu açmak istemesi AKP'de krize neden ol- du. Ceza Muhakemesi Yasası'nın yürürlük ta- sarısına eklenmek üze- re Adalet Bakanlığı bü- rokratlannca hazırla- nan önergeye TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Köksal Top- tan tepki gösterdi. CMK'nin yürürlüğü- nü düzenleyen tasan bu hafta salı günü TBMM Genel Kurulu'nun gün- demine alınmıştı. Tasa- rı görüşülmeden önce Dışişleri Bakanı Ab- dullah Gül ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in onayıyla hazırlandığı belirtilen bir önerge ku- lisleri kanştırdı. Gerili- min tırmanması ve gün- demin yoğunluğu nede- niyle tasarının görüş- mesi ertelendi. Öcalan'ın yeniden yargılanmasına olanak sağlayacak önergenin, AİHM Büyük Daire- si'nin nisan veya mayıs ayında vereceği karar LAGENDIJK, HIRVATİSTAN KARARININ UYAR1NİTELİĞİ TAŞIDIĞINlSAVUNDU Türkiye ders çıkarsm' ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Avrupa Birliği'nin (AB) "savaş suçlusu" generalin "Uluslararası Ceza Mahkeme- si"ne teslim edilmesinde gerekli işbirliğini göstermediği gerekçe- sıyle Hırvatistan'la üyelik müza- kerelerini ertelemesi Türkiye'de tedirgınliğe neden oldu. Hırvatıs- tan'ın üyelik müzakerelerinın er- telenmesi, AB'de politika değişik- liğinin ilk işareti olarak yorumla- nırken Türkiye'nin AB üyeliği içinde uyarı niteliği taşıdığı dile getirildi. Avrupa Komisyonu De- legasyonu Başkanı Büyükelçi Hansjörg Kretschmer, Türkiye ile 3 Ekim'de tam müzakere gö- rüşmelerinin başlamaması için bir neden görmediğini söylerken Av- rupa ParlamentosuYeşiller Grubu üyesi ve AB-Türkiye Karma Par- lamento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk erteleme karan- nın Türkiye ve bütün aday ülkeler için uyarı niteliği taşıdığını söyle- di. Lagendijk, Türkiye'nin bu ka- rardan ders çıkarması gerektiğini vurgularken Başbakan Tayyip Erdoğan da Hırvatistan'ın duru- mu ile Türkiye arasında paralel- lik kurulmamasını istedi. Erdo- ğan "Olmayan bir şeyi varsa- yımlarla hareket ederekTürki- ye'ye mal etmek ciddi bir yan- lıştır. Hırvatistan'dan talep edi- len, Kopenhag siyasi kriterleri ile alakalı bir konu değil" dedi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan, uyum protokolünün imzalanması ile ilgili görüşmele- rin sürdüğüne işaret ederek "Bu belgeyi imzalayacağımızı açık- lamış bulunuyoruz. Bu taahhü- dümüz geçerliliğini korumak- tadır" dedi. Tan, "Rum yöneti- minin hiçbir şekilde tanınma- yacağını" söyledi. konusunda alınan du- yumlara dayandığı öğ- renildi. AİHM'nin daha önce verdiği "yeniden yargılanma" kararına Türk hükümetinin yap- tığı başvurunun redde- dilme olasılığının belir- diği, hükümetin "ön al- mak" amacıyla giri- şimde bulunmak istedı- ği belirtildi. AİHM'nin olası kararı üzerine Öcalan'ın yeniden yar- gılanması için Avrupa Konseyi'nin Türki- ye'ye baskı yapacağına dikkat çekildi. Yöntem tarihte Toptan ise düzenle- menın karar beklendik- ten sonra gündeme ge- tirilmesini istedi. AB'- ye uyum paketlerinde, AİHM'den dönen dava- lar için "yeniden yar- gılanma" usulü getiri- lirken, Öcalan'ın yarar- lanmaması amacıyla özel hükümler eklen- miş ve tarih sınırlaması getirilmişti. 1 Nisan'da yürürlüğe girecek Ceza Muhakemesi Yasası'nın 311. maddesinde de ay- nı sınırlama getirildi. CMK yürürlük tasansı- nın Meclis'e ilk gönde- rilen metninde de ben- zer hüküm yer almıştı. Ancak bu madde ko- misyonda çıkarıldı. Adalet Bakanlığı'nca hazırlanan önergenin, yasalardakı tarih sının- nın kaldırılmasını ön- gördüğü öğrenildi. AİHM gerekçeleri AİHM, Öcalan'la il- gili yargı sürecinin ön- cesi ve sonrasında, AİH- S'nin özgürlük, güven- lik hakkı, işkence ve kötü muameleyle ilgili maddelerinin çiğnendi- ğine karar vermişti. Mahkeme, gözaltı süre- since Öcalan'ın tecritte tutulduğu, avukatlan- nın kısıtlandığı ve da- vacının yargı organlan- na başvuru hakkının sı- nırlandığı görüşüne var- mıştı. Önergenin yasa- laşması durumunda, Ö- calan eski DEP'liler gi- bi ağır ceza mahkeme- sinde yargılanacak. GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Yasanın Meclis'te tartışıldığı günlerde Cumhu- riyet olarak artıları eksileri gündeme getirmeye çalıştık. Ancak yasa maddeleri öyle hızlı geçti ki, bir konunun üzerine öteki konu bindi, gündem değişti... Derken uygulama günü geldi çattı. Yasanın hazırlanma ve Meclis'te görüşülme sü- recinde şu ilke öne çıkmıştı: Uzmanlar dışarı, danışmanlar içeri! Gerçi hükümet o günlerde hukukla ilgili pek çok kuruma da görüş sorulduğunu söyledi ama, gö- rüş sormakla hazırlığa katmak aynı şey değil. Bun- lar geride kaldı. Şimdi 1 Nisan'da başlayacak ye- ni bir süreç var. Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu'nun TCY'ye ilişkin kullandığı tanım- lar her şeyi özetliyor: özensiz... ' Tutarsız... Sakat... Eksik ve yanlışlarla dolu... Ciddiyetten uzak... Rusya, Polonya, Fransa, Ispanya, Almanya ce- za yasalarından derlenmiş bir aşure... • •• TCY'nin basına ilişkin hükümleri ise hani "ba- sın" sözcüğünün başındaki "b" harfini fazla kılı- yor, desek yeridir. AKP çevreleri uygulama süreci yaklaştıkça uya- nan medyanın tepkisini "kişisel" buluyor. "Herkes kendi özgürlüğünün genişlemesini istiyor, yok öy- le şey" yaklaşımındalar. AKP'liler böyle düşün- meye devam etsin, biz topluma seslenelim: Kısılmak istenen ses, senin sesin. Bugün med- yanın büyük bölümü zaten TCY'nin ilgi sahasına girmeyecek şuskunlukta. Bundan böyle en kısık bir aykırı sesin bile üzerine gitmenin hazırlığı ya- pılıyor. Basın senin içme suyun. O yok olursa ya da kirlenirse ne olur? Yaşayabilir misin? ••• TCY'de basına ilişkin 25 hüküm var. Bakış açı- sı şu: Bir suç basın yoluyla işlenirse ceza arttırılır. Bir başka deyimle basın "suçu arttırıa" bir un- sur olarak gösteriliyor. Bir örnek aktaralım... Madde 125: Bir kimseye onur, şeref ve saygın- lığını rencide edebilecek nitelikte somut birfiil ve- ya olgu isnat eden ya da yakıştırmalarda bulun- mak veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şe- ref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırı- lır. Ceza, hakaretin alenen işlenmesi halinde, altı- da biri; basın ve yayın yoluyla işlenmesi halinde, üçte biri oranında arttırılır. Sürekli bu tür davalara giren hukukçuların gö- rüşü şu: Bu hükme göre hırsıza hırsız demek yasak! Ne diyeceğiz? Şöyle bir hırsız tanımına ne der- siniz: Başkasının malında kendi hakkının da olduğu görüşünden hareket ederek bu düşüncesini ey- leme geçiren, kişilik bilinci gelişmiş sosyal kişi! ankcumoı cumhuriyet.com.tr Başkentte Çanakkalegecesi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)r Deniz Kuv- vetleri Komutanı Oramiral Özden Örnek'in oğlu Tolga Örnek'in yapımcısı olduğu Gelibolu Bel- geseli'nin ikinci galası Ankara'da yapıldı. Gösteri- me çok sayıda üst düzey yetkili katıldı. Armada Alışveriş Merkezi'ndekı gösterim öncesinde dü- zenlenen resepsiyona Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, kuvvet komutanlan ve çok sayıda davetli katıldı. Resepsiyonun ardından davetliler, Gelibolu Belgeseli'ni seyrertiler. Belgeselin se- naryosunu yazan Tolga Ornek, aynı zamanda ya- pımcılığını üstlendi ve yönetti. Genelkurmaş Baş- kanı Orgeneral Özkök gazetecilerle sohbetinde Çanakkale Savaşı'nın ulusal Kurtuluş Savaşı'nın habercisi olduğunu belirterek "Bu savaşta Os- manlı Devleti'nin uzun süren gerilemesinin ar- dından bir bilinç yükselmesi yaşanmıştır" diye konuşru. Özkök, Çanakkale Savaşı sırasında bo- ğaza döşenen mayınların rüzgârla birlikte yön de- ğiştirdiğini belirterek "Oysa o bölge mayına da elverişli değil. Bu konuda bir emir de yok. Ama mayınlar döşeniyor ve rüzgârla birlikte yön de- ğiştirip savaşın kaderini değiştiren sonuçlar ya- ratıyor. Sanki ilalıi bir güç orada Türk milleti- ne yardım ediyor" değerlendirmesini yaptı. ANMA BARO BAŞKANIMIZ AVUKAT KASIM SÖNMEZi GİDEREK ARTAN SEVGİ VE ÖZLEMLE ANIYORUZ. tZMİR BAROSU 1994-1996 DÖNEMİ YÖNETtM KURULU Av. Cafer ÖZKAN, Av. Hüseyin ÖZGÜR, Av. İhrahiııı BAHÇIVANCILAR, Av. Nevzat EKDKMİK, Av. Mustafa UFACIK, Av. Bahattin Özran ACAR, Av. Eyüp KARAÇOBAN, Av. Tufan KONUK, Av. Zeynep ŞİŞLİ, Av. EMİN ÖZMEN Yer : Karşıyaka Soğukkuyu Mezarlığı Tarih : 1S Mart 2005 Saat : 16.00
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle