Katalog

13MART2005PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Gül: Bilerek yapıyoruz • İSTANBUL (AA)- Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, AB ile ilgili olarak Türkiye'nin çıkarına olan ncyse onu yaptıklarını savunarak "Yapüğımız işler tesadüfi işler değildir. Birisi bize çağrı yapıyor diye de yapıyor değiliz" dedi. Gül, tngiltere'ye hareketinden önce Atatürk Havalimanrnda açıklama yaptı. Gül, AB sürecinde hükümete yöncltilen eleştirilerin artmasına yönelik bir sorıı üzerine de "Bu konularda duygusal hamasetle değil; doğru, Türkiye'nin çıkarına olan neyse bunları yapıyoruz" yanıtını verdi. 'Solda birleşme özlemi yok' • İSTANBUL(AA)- Prof. Dr. Erdal İnönü, bugün solda birleşmeye özlem duyulmadığını belirterek "Sadece birleşme, bir partiyi iktidar yapmaz. Önemli olan halkın güvenini kazannıaktır" dedi. Bahçeşehir Üniversitesi Siyaset ve Liderük Okulu'nda, " Demokratikleşme Sürecinde Merkez Sol" konulu konuşma yapan İnönü, 12 Eylül sonrası Sosyal Demokrat Halkçı Parti'nin kuruluşunu anlattı. Sosyal demokrasinin Türkiye'ye yerleşmesini sağladıklarını ifade eden tnönü, o dönem yasaklanan siyasetçilerin yenidcn siyasete dönmelerinc katkı sağladıklarını bildirdi. BES'ten AKP'ye tepki • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Büro Emekçileri Sendikası (BES) yöneticileri, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda alt komisyona sevk edilen "Gelir ldaresi Yasa Tasansı"na karşı olduklannı belirterek "tasanlann geri çekilmesi ve yeniden düzenlenmcsini" istedi. BES'ten yapılan açıklamada, önerilerin dikkate alınmaması ve iş güvencesinin tasfiyesinde ısrar edilmesi halinde "tasarının komisyon gündemine gelmesindeıı itibaren diğer emek örgütleri ile de birleşerek direnme haklarının kullanılacağı" uyarısında bulundu. 'Bağırmakla sorun çözülmez' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - SaadetPartisi(SP) Genel Başkan Yardımcısı Lütfü Esengün, düzenlediği basın toplantısında, TÜSlADtarafından yapılan açıklamaya Başbakan Erdoğan'ın tepkisinin anımsatılması üzerine, Erdoğan'ın ülke sorunlarının altında ezildiğini ve çıkmaz içinde olduğunu söyledi. Erdoğan'ın çeşitli kesimlere serl çıkmakla ülke sorunlannın çözümleneceğini zannettiğini vurgulayan Esengün, "Tavsiyemiz bağırıp çağırmakla hiçbir sorununun çözülmeyeceğini bilmesidir" dedi. CHP, hükümetin laiklik karşıtı girişimleri de dahil tüm icraatını yakından izleyecek KomisyonlumuhalefetAYŞE SAY1N ANKARA - CHP, AKP hü- kümetinin anayasa, cumhuri- yetin temel ilkelerine aykırı yasa, karar ve uygulamaları- na karşı "gölge komisyonlar- la muhalefet" kararı aldı. Ay- rıca sektörel bazda yaşanan sorunlar ve hükümetin özelleş- tirme uygulamaları konusun- da da oluşturulacak komis- yonlar, hazırlayacaklan rapor- larla, toplumsal uyarı görevi- nin yanı sıra çözüm önerileri de sunacak. CHP Grup Yöne- timi'nce bu çerçevede aralann- da "Laiklik Karşıtı Hareketle- ri İzleme"nin de bulunduğu toplam 9 komisyon kuruldu. • CHP grubu bünyesinde oluşturulan özelleştirme kapsamındaki Tekcl'in tütün fabrikalan, şarapçılık vc bağcılık sektörünün sorunları komisyonları çalışmalarına başlarken, aralarında 'Laiklik Karşıtı Hareketleri Izlemc Komisyonu'nun da bulunduğu 6 yeni komisyon daha kuruldu. CHP yönetimi, AKP hükü- metinin anayasaya, cumhuri- yetin temel ilkelerine ya da sos- yal devlet ilkelerine aykırı uy- gulamalarına karşı, kurduğu komisyonlar aracılığıyla "suç üstü" yapmak için harekete geçti. CHP gnıbu bünyesinde bu çerçevede, sektörel sorun- lardan toplumsal olaylara, cum- huriyetin temel ilkelerine yö- nelik girişimlerden TBMM gündemine alınmayan araştır- ma önergelerine kadar birçok konuda hükümet icraatını mer- cek altına almak için 9 komis- yon oluşturdu. Bunlardan, "Te- kel tütün fabrikalan", "Şarap- çılıkve bağcılıksektörünün so- runlan ile içkideki ÖTV arüşı" ve Bingöl deprem konutlan ko- misyonlannın üyeleri çalışma- lanna başladı. Tekel komisyonu Türkiye'de- ki tüm tütün fabrikalarında, şa- rapçılıkla ilgili komisyon da yine hem üzüm hem de şarap üreticileri ile yüz yüze görüş- meler yapmaya başladı. Son dönemde sahte rakıdan yaşanan ölümler nedeniyle, içkideki "ÖTV artışınm yansımaları- nı" da araştırma kapsamına al- dı. Bingöldeki konutlar ile il- gili komisyon ise gelecek haf- ta bu kente giderek yerinde in- celemelerde bulunacak. Geçen hafta FethullahGülen okulları konusunda TBMM Başkanlığı'na araştırma öner- gesi veren CHP yönetimi, AKP'nin bu tür önergeleri gün- deme almaması nedeniyle ''La- iklik karşıtı hareketler" için de bir komisyon kurulmasını ka- rarlaştırdı. CHP'nin kurduğu diğer ko- misyonlar ise şöyle: GAP, Gelir ldaresi Başkan- lığı'nın Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki Yasa Tasarısı Ko- misyonu, Tanm Yasa Tasansı Komisyonu, Bölge Kalkınma Ajanslan Yasa Tasansı Komis- yonu, Kamu Personeli Yasa Ta- sansı Hazırlık Komisyonu. Komisyonların bu hafta ça- lışmaya başlaması bekleniyor. ERDOĞAN SÖZLERİYLE ŞAŞIRTTI 'Eleştirelakla sırtımızı dönemeyiz' İstanbul Uaber Servisi - Baş- bakan Recep Tayyip Erdoğan, "Eleştirel akla sırt dönerek, si- yah-beyaz bir dünya tasavvur ederek ve 'gerçeğin tekelimiz- de olduğunu sanarak' butoplu- ma ve insanlığa hizmet ürete- meyiz" dedi. Erdoğan, 4. Le- vent-Ayazağa Metrosu'nun te- mel atma töreninde yaptığı ko- nuşma sırasında bir grup Imar Bankası mudisi tarafından protesto edildi. Başbakan Erdoğan, Ulusla- rarası Nakliyeciler Derneği'nce (U1MD) İstanbul Üniversitesi'nin (tÜ) Avcılar Yerleşkesi'ndeyap- tınlan İÜ Ulaştırma ve Lojistik Meslek Yüksekokulu'nun hiz- met binasının açılış törenine ka- tıldı. Törende konuşan Erdo- ğan, üniversitelerin, evrensel bilginin üretim merkezi olarak toplumun ve ülkenin aldığı ve alacağı mesafenin en açık gö- rülebileceği yerler olduğunu di- le getirdi. Türkiye ile Türk mil- letinin büyük bir devlet, büyük bir millet olduğunu vurgulayan Erdoğan, şunlan kaydetti: "Âya- ğuıuza pranga olan, enerjimizi toprağa veren psikolojik özgü- veninıizi sarsan küçük hesapla- rımızdan, incir çekirdeği nıesa- besindeki taruşmalardan kurtul- mamızgerekiyor." Erdoğan, top- lumda hiç kimsenin ayncalıklı ve imtiyazlı vatandaş olmadığı- nı dile getirerek, "Siyaset ku- rumuve kamuyönetimibaştaol- mak üzere, ağırlıklarımızdan, tembeüiklerimizden,dar alanda kendi araıııızdaki kısa paslaş- malardan kuıtulmak zorunda- yız. Eleştirel akla sırt dönerek, siyah-beyaz bir dünya tasavvur ederek, içimizden birilerini öte- kileştirerek, aramızdaki birile- riniyabancılaşürarak, gerçeğin sadece tekelimizde olduğunu sa- narakbu topluma,insanlığa hiz- met üretemeyiz" diye konuştu. 4. Levent-Ayazağa Metro- su'nun temel atma töreninde yaptığı konuşma sırasında "Dev- lettahvili aldık, ocağnnız söndü" yazılı pankart açarak Erdoğan'ı protesto eden lmar Bankası mu- disi 10 kişiye emniyet görevli- leri müdahale etti. Protestoya sinirlenen Erdoğan, "Değerli basın mensuplan, lütfen kendi- nize malzeme üretmeyin. Onla- n bırakın siz emniyet görevlile- rine. Onlargerekliügflenmeyiya- par" dedi. Törende konuşan Erdoğan, Istanbul'da şehircilik açısından anlamlı bir sürecin adımlannın atıldığını söyleyerek kentte ka- ra taşımacılığından raylı siste- me ve deniz taşımacılığına ka- dar geniş bir ağın kurulmaya başladığını söyledi. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART ÖNCE MUHALEFET. 5ONRA MtDYA, ŞÎM&İ DE TÜSÎAD... KİMSE OLAYLARA ötRÇbK BOYUTLA- RIYLA BAKMIYOR!.. [email protected] Eski TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Pak, yargı kararlannm yerine getirilmediğini savundu Erdoğan'a tazminat davasıANKARA (CumhuriyetBü- rosu) - Eski TÜ BİTAK Başka- nı Prof. Dr. NamıkKemalPak, "yargının verdiği yürütmenin durduruhnası karannı yerine getirmeyerek hııkuka aykın ve keytî davrandığı" iddiasıyla Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan'dan 100 bin YTL istemli manevi tazminat davası açtı. Pak'ın avukatı Tezcan Ça- kır dava dilekçesini Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi'ne verdi. Ankara 27. Asliye Hu- kuk Mahkenıesi'nde gelecek günlerde başlayacak davanın dilekçesinde, TÜBlTAK Bı- lim Kurulu'nun Pak'ı yeniden • Prof. Dr. Pak, "Yargmın verdiği yürütmenin durdurulması karannı yerine getirmeyerek hukuka aykırı ve keyfi davrandığı" gerekçesiyle Erdoğan'a 100 milyar liralık tazminat davası açtı. TÜBlTAK'a Başkan seçtiğive defaya mahsus olmak üzere içinBaşbakanlık'ayapılanbaş- yeni üyelerden birisinin TÜ-bu karannı Başbakanlık'abil- dirdiği anımsatıldı. TÜBlTAK Başkanhğı için Cumhurbaşkanhğı makamına öneride bulunmanın Başba- kan'a ait bir yetki olduğu kay- dedilen dilekçede, ancak bunun yapılmadığı belirtildi. "Yürüt- me organı içinde yer alan da- vah, sakh amacını gerçekleştir- mek üzere 5016 sayılı yasanın çıkarılmasını sağlamışnr" de- nilen dilekçede, bu yasa ile bir BİTAK Başkanlığı'na öneril- diği, ancak bu önerinin Cum- hurbaşkanı'nca onaylanmadı- ğı kaydedildi. Pak'ın öneril- memesine ilişkin Başbakanlık işleminin iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açılan davada, Ankara 1. Idare Mah- kemesi'nin yürütmenin durdu- rulmasına karar verdiği anım- satılan dilekçede, bu karann gereğinin yerine getirilmesi vurudan da yanıt ahnamadığı anlatıldı. Bu işlemin daha sonra aynı mahkeme tarafından iptal edil- diği, temyiz isteminin ise ha- len Danıştay'dabulunduğu ifa- de edilen dava dilekçesinde, 5106 sayılı yasanın da Anaya- sa Mahkemesi'nce yürürlüğü- nün durdurulduğu kaydedildi. Yargıtay'ın ve Danıştay'ın ka- rarlarında yargı kararlarının gereğinin yerine getirilmeme- sinin tazmınatı doğuracağına işaret ettiği kaydedilen dilek- çede, şu görüşlere yer verildı: "Kamu görevlileri mahke- melerin sadece beğendiklcri ka- raıiannı değil, tüm yargı karar- laruu uygulamakzorundadır- lar. Hukuka aykın bir işlcmle bozulan hukuk düzeni yargı kararı ile düzeltildiği halde yar- gı karan uygulanmıyorsa, hu- kuk devletinde kişisel haklann korunmasmdan söz edilemez. Dcmokralik hukuk devletinde, makamıve unvanı ne olııısa ol- sun hiçbir kamu görevlisi, hu- kuku çiğneyerekkişiselistekle- ri doğrultusunda kullanamaz." JLÇtŞLERİ BAKANI AKSU A ÇIKLADI 111 bin kişinin suç kaydı silindi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Içişleri Bakanı AbdülkadirAksu, 1974- 1982 yılları arasında işlenmiş suçlarla ilgili olarak 111 bin 515 kişinin kaydının silindiğini açıkladı. Aksu, CHP Yozgat Milletvekili Eınin Koç'un soru önergesine verdiği yanıtta, 31 Aralık 1982 tarihinden önce işlenmiş suçlarla ilgili Kaçakçılık lstihbarat Harekât ve Bilgi Toplama Daire Başkanhğı bilgisayar sisteminde tutulan polis ve jandarmanın 111 bin 515 kişi hakkında tutruğu Abdülkadir Aksu kayıtların silindiğini belirtti. Kayıtların iptal işleminin 31 Aralık 1982 tarihinden 1974 tarihli Af Yasası'nın yayımlandığı tarihe kadar olan kayıtları kapsadığını kaydeden Aksu, "Tutulan kayıtlarla ilgili gereksiz gözaltma alınma veya bu kayıtların güvenlik soruşturmalannda kullanılması kaygılan ile silinnıeleri öngörülmüştür. Bu uygulama ile de kişilerin nıağduriyetine sebebiyet verilmesinin önüne geçilmesi amaçlanmıştır" dedi. 99'U 11-15 YAŞARASINDAKÎÇOCUKLAR Tutuklu ve hükümlü sayısı 57 bin 930 ANKARA (AA)- Türkiye'deki ceza ve tutukevlerinde 2004 yılı sonu itibanyla 57 bin 930 hükümlü ve tutuklu bulunduğu bildirildi. Bunlann 299'u, 11-15 yaş arası çocuklardan oluşuyor. Adalet Bakanı CemilÇiçek'ınDYP Denizli Milletvekili Ümmet Kandoğan'ın Cemil Çiçek yazılı soru önergesine verdiği cevaba göre, Türkiye'de 417 değişik tipte kapah cezaevi bulunuyor. Bunlara ilave olarak 41 açık cezaevi, 3 çocuk ıslahevi, 1 kadın tutukevi, 2 kadın açık cezaevi, 1 çocuk cezaevi ve 3 çocuk tutukevi de faaliyette. Bu ceza ve tutukevlerinde 26 bin 10 hükümlü, 31 bin 920 tutuklu olmak üzere 57 bin 930 kişi bannıyor. Bunlardan 4 bin 519 hükümlü ve tutuklu, devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlardan dolayı cezaevlerinde bulunuyor. Çiçek, cezaevlerinde kalanlann kalori esası gözetilerek beslenmelerinin sağlandığını, 1 Ekim 2003 tarihinde 2.5 YTL olarak tespit edilen günlük iaşe miktannın, ödenekler oranında arttırıldığını kaydetti. POLTrtKA GÜTNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Masal... Renklerle parlayan bir gecede yıldızlar körebe oynuyor gibiydi. Zamanın saatleri durmuş, ağla- maklı saatler bitmişti... Rüzgârdık, sevdaydık!.. El kadar maviler döküyorduk... Edmond Jabes'i dinlerdik pazarsabahlan. Son- ra uzun kentlere yolculuğa çıkardık. Hayatın yazı sayfasında kıyımlargörmüştük, öl- çüyü ölçüsüzlüğü öğrenmiştik... "Seçilebilir yaşam; seçilmişti oysa ölüm..." Kelimenın içindeki yaşam ile ölüm arasındaki söyleşi, büyüyen ve insanı tedirgin eden duy- mazlığında, gizlenmiş bir tutkuyu ulaşılmaz de- rinliklere çekiyordu... Dünyanın tüm sorunlarının açmak üzere olduğu birtomurcuğu düşündüm... Yağmurlu ve soğuk bir geceydi anıların toplan- dığı saatler... Bembeyaz bir masada ağlıyordu kadınlar derin ve sessiz bir akşamın boşluğunda... Evrenin gökkuşağı rengine kin ve korku akı- yordu gizlice... Üşüyen çiçekler, o gençlik yıllarına inat daha üşengeçtiler... Çok özlemişlerdi gökyüzündeki ardıç kuşlarını... O bin yıllık yalnızlığı bir kenara itip umuda yol- culuğa çıkmışlardı... Kaç yıl olmuştu aramızdan ayrılalı Bedrettin Cö- mert? Eller düşüncelere uzanırken, sonrasızlığın res- mi düşüyordu odaların içine... Şaşkınlık bir kara tutsak olmuştu. Şaşkınlık bir oyuna dönüşmüştü... Bedrettin Cömert'in şiirini Varlık Yıllığı'nın (1968) 454. sayfasında gördüm ilk kez... Sonra 1980 öncesi ölüm çetelerini düşündüm... "Işıl ışıl günlere ereceğiz Irak olacak gayri Nemiz varsa karalardan düşüncelerden yana Gür sevgiler doyuracak susuzluğumuzu Susuzluğumuz bitince Kaygılarımız da bitecek Darılmalanmız da" • •• Dalıp dalıp o gitmeler... özlemle dolu günler... Kamyonlar kavun taşıyor mu hâlâ Niksar'dan Istanbul'a bilmiyorum... Cahit Külebi bizleri izliyor mu onu da bilmiyo- rum... Hayatın yazı sayfasında kötücül düşüncelerden sıyrılmaya çalışıyorum... Çocukların sevincini arıyorum harflerin içinde gezinirken... Mutluluğa açılacak elleri sayıyorum... Bilir misin gülüşlerinde belli olur çocukların se- vinci... ölümsüz güneşin kendi kıskançlığında bırakır Odisseus Elitis. O küçük yeşil denizin kıyısına sürüklenir insan... O deniz fenerinde, ayın bittiği yerde renklerle parlayan gecede Edmond Jabes'i dinler kadınlar... Kelimenin içindeki yaşam ve ölüm arasındaki söyleşi ayın bittiği yerde poyrazı getirir... Helena ve tüm güzel kadınlar kaygılarıyla, be- yaz badanalı evlerin odalarında otururken Çoban Paris Ida Dağı eteklerinden onları izler... ölümsüz güneş batmıştır o an... Saydam gövdesini kapatan gün yıldızlan doldur- muştur içine... Bir masal başlamıştır anlatılmaya... Ekmeğimizin taş gibi katı, gecelerimizin uyku- suz olduğu zamanları düşünün bir kez olsun!.. Büzgülü etekleriyle el sallayan nisan yüzünü gösterdi artık... ölümsüz güneşin bir bir rengini bekleyin... Inatçı korkuyla titreyen sevgi, uyuyan ırmaklar- la buluşacaktır yakında... Lojos Kassak'ı dinlerken uzun bir yolculuğa çı- kın: "Yaşamak ve güneş belleksiz Iç içe gökle, uzak hasret artığına sürgün; Yaşamak bize kalandır hâlâ parmaklarımız çoktan buza tutuklu." * • * Ve dinleyin son kez Bedrettin Cömert'i... Bilinmeyen pusu saatlerinde umuda çıkmanın yol- larını... "Kar yağacak yine ağırdan ağırdan Bazı bazı kuduracak soğuk Biz yine el ele Işıl ışıl günlere doğru Inan güzelliklere boy atacaksın Mut kaynayacak ocağımızda Denizlerden dağlardan yaban kuşlarından Bir düzen kuracağız Bitecek kaygılarımız Kaygılarımız bitince Daha güzel olacağız" hikmet.cetinkaya(u cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 İstiklal Marşının84.yılı ^ ^ ? Sezer: Yeniden doğuşu anlatan eşsiz yapıt ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Cumhur- başkanı Ahmet Necdet Sezer, büyük şair Meh- met Akif Ersoy'un yaz- dığı İstiklal Marşı'nın Kurtuluş Savaşı'nı ölümsüzleştirdiğini vur- gulayarak, "İstiklalMar- şı, olanaksızhklar için- deki bir ulusun şahlanı- şını, yurt sevgisini, var- lığını ve onurunu koru- nıasını,yeniden doğuşu- nu anlatan eşsiz bir ya- pıttır" dedi. tstiklal Marşı'nın TBMM'ce ulusal marş olarak kabul edilışinin 84. yıldönümü kutlanı- yor. Cumhurbaşkanı Se- zer, yayımladığı mesaj- da, Atatürk'ün "Ozgür- lükvebağuıısızlıkbeninı karakterimdir" sözü- nün, Türk ulusunun kül- tür ve tarihini anlatan tüm yapıtlannda vurgu- landığına işaret etti. Başbakan Recep Tay- yip Erdoğan da yayım- ladığı mesajda, istiklal Marşı'nın "milli bilinç hazmesi" olduğunu be- lirtti. Türk halkının zor şartlar altında verdiği ba- ğımsızlık mücadelesinin dünyada bir benzeri ol- madığını kaydeden Baş- bakan Erdoğan, "İstiklal Marşımızın TBMM'de kabulediiişinin 84'üncü yıldönümünü kutluyo- rum" dedi.