Katalog

SAYFA CUMHURİYET 8 ŞUBAT 2005 SALI 8 HABERLERİN DEVAMI TURKİYE Istanbul _K 1 Sinop K 4 Adana PB 10 Edirne Kocaeli K^ Çanakkale PB Izmir PB -1 PB 8 Manisa PB Aydın PB 9 Denizli PB Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskışehir Konya Sıvas K K K PB K PB K 3 4 4 2 0 -1 -5 Zonguldak PB 2 Antalya PB 11 Kars Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van PB K PB K K K K 11 4 5 2 2 -4 -1 K -9 Parçalı bulutlu Bütün bölgelerimiz parçalı veçokbulutlu, Karadeniz, Marma- ra'nın doğusu, kuzey Ege'nin iç kesimleri, Iç Anadolıı'nun dogusu, Doğu Anadolu, Gü- neydoğu Anadolu'nun doğusu ile Eskışehir çevreleri kar yağışlı geçecek. Hava sıcak- lığında onemli bir de- ğışıklık olmayacak. DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih K PB PB PB PB PB B PB B -1 -8 3 11 7 7 6 6 6 Berlın Budapeşte Madrid Viyana Belgra,d Sofya Roma Atina B B Y B B B PB Y 1 1 1? 4 1 1 12 8 Zürih Bulutlu b Çok bulutlu • Yağmurlu GUNCEL CUNEYTARCAYUREK • Baştarafı 1. Sayfada öğrendik. Fakat habereksik. Rice'ın hangi yemekleri sev- diğini, giysilerinden hangilerini yeğlediğini yaz- mıyorlar. Günlük yaşamı hakkında bu kadar ayrıntılı bil- gi edinen medya, Bayan Rice'ın görüşmelerde Türkiye'den "neleristediğini" yazıyor. Bizi ilgilen- diren noktalardaki bilgileri Türk kamuoyundan esirgiyorlar. ABD'nin "nefen/erecec5vie"değinen tek satır yok! -VVashington Post'a göre- ABD için Türkiye "en büyük zorluklardan birini oluşturuyor". AB ile barışmış ABD; velakin Türkiye. Türk hükü- meti de değil, Türk halkı ile barışamıyor birtürlü. Yıllarca PKK'ye terörist örgüt diyeceksin. Her türlü yardımı yapmaya hazır olduğunu ilan ede- ceksin. Iş başa düştüğünde, askerlerin PKK ile komşu durumuna gelince, Irak'ta başka işlerimiz var, diyecek, örgütü başka yollardan zararsız ha- le getireceğini ileri sürerekTürk halkını uyuttuğu- nu sanacaksın. Yemezler. Türk halkı bu ikiyüzlü politikayı ye- mez! Bu gerçekleri bilmezmiş gibi, buradaki gö- rüşmelerde "Araştırdık, Türk halkında Amerikan düşmanlığı tırmanıyor" diye yakınacak ve yüzde 32 oy dolayında tek başına iktidara gelen bir par- tinin Başbakan'ı ile Dışişleri Bakanı'ndan -halkın sevgili kulları diye överek- Amerikan karşıtı tırma- nışı engellemelerini isteyeceksin. ••• Türkiye'deki Amerikan karşıtlığı bugün başla- yan ve gelişen bir olgu değil. 1960'dan sonra halkımız olan bitenden bilgilen- dikçe Amerikan karşıtı eğilimler giderek güçlendi. Zürih ve Londra anlaşmalarına dayanarak Kıbrıs'a askeri müdahalemizden sonra, örneğin ekonomik açıdan Türkiye'yi boğazlamak için uluslararası ku- ruluşlarda ambargo uyguladı. Üstelik sinsice. Kıbrıs harekâtı sırasında askersel gereksinimle- re ambargo koydu Amerika. O kadar ki jetlerin en basit gereksinimlerini bile karşılamamızı engelledi. 1970'lerdeki yıllarda döviz sıkıntısı çeken Tür- kiye'nin bir Isviçre bankasına altınlarını rehin ver- me anlaşmasını tam imzalayacağı gün görünme- yen bir elin marifetiyle bu olanaktan yoksun bıra- kıldığını anımsamak, dost ABD'nin düşman yü- zünü görmeye yeter de artar bile. Otuz bin insanımızın katili bir örgüte karşı kılını kıpırdatmayan Amerika, şimdi kalkmış, "ABD'nin Türkiye'dekiolumsuzimajından" şikâyetçi oluyor. Kıbrıs'taTürktoplumunu rahatlatacak herhan- gi bir girişimde bulunmuyor. Amerika'daki Rum asıllı seçmeni rahatsız etme- mek için Kıbrıs'ta Türk toplumuna yıllardır uygu- lanan tecridi kaldıracak herhangi bir girişimde bulunmuyor. Türkiye için yaşamsal değerdeki bu iki konu açılınca, Rice da önceki dışişleri bakanları gibi "Uzerinde çalışıyoruz" falan gibi hemen hiçbir so- mut yaptırım içermeyen birtakım sözcüklerle Türk kamuoyunu uyutacağını sanıyor. ••• ABD, Irak'ı olduğu gibi Iran'ı vurmanın hazırlı- ğı içinde. Irak'ı vurmadan önce başlattığı kam- panyanın hemen hemen aynı politikayı Iran'a kar- şı yürütüyor. Terorizme destek veriyor ve kimya- sal silahlar imal ediyor, diyordu, bu kez benzeri suçlamaları Iran'a yöneltiyor. Rice buradaki görüşmelerde Amerikan karşıt- lığının önlenmesi için iktidar sahiplerinden, "Açık- lamalarınızda temelde anlaştığımız noktaları ön plana çıkarırsanız çok seviniriz" diye ricacı olmuş. PKK gibi, Kıbrıs gibi temel sorunlardaki olum- suz yaklaşımlarımızı saklayın, hatta olumlu yo- rumlayın demeye getiriyor. Bugünkü iktidar gibi bir iktidar bile bu ricayı dikkate alamaz. ABD'den 9 milyon dolarlık hibe • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Amerika Ulus- lararası Kalkınma Ajansı, Sosyal RiskinAzaltılması Projesi'ne katkı amacıyla 9 milyon dolarlık hıbe yaptı. Hibe anlaşmasi, Hazine Müsteşarı lbrahim (,'anakcı, ABD Büyükelçisi Eric Edelman ve Dünya Bankası Türkiye Dırektörü Andıew Vorkink tarafından imza- landı Edelman, projeleriıı amaçlanndan birinin kız ço- cuklannın okuması olduğunu vurgulayarak "Atatürk aramizda olsa 'Haydi kızlar okula' derdi" dedi. Hasta Okulu başlıyor I İstanhul Haber Servisi - Istanbul Tıp Fakülte- si'nin hasta vc hasta yakınlarım bilgılendirmek ama- cıyla düzenlediği "Hasta Okulu" etkinliği yarın "Mul- tıpl Sklerozlu Hastalar" konıılu toplantıyla başlıyor. Fakültenin hasla ve hasta yakınlarına ücretsiz olarak 5 yıldır sundıığu hizmet kapsamıuda bu yıl 21 konııda toplantı düzenlenecek. Toplanülar 6 Temmuz'a kadar çarşamba günlerı 14.00-16.30 arasında yapılacak. Öğretmenlik için son gün yarın • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Öğretmenlik kadrosu için 26 Ücak'ta başlayan başvuru süresi, yarın sona erecek. Kritü hava şartları nedeniyle il milli eği- tim müdürlüklerinc belgelerini götüremeyen adaylar, yanna kadar telefon, faks, e-posta yollarıyla bilgilerini milli eğitim müdürlüğüne ulaştıracak. Esenler'de kuyumcu soygunu • İSTANBUL (AA) - Esenler'deki Seda Kuyumcu- luk'a gelen kar maskeli ve silahlı 2 kişi, işyen sahibı Abdullah Çağman ve çalışan Salih Şahin'i silahla ya- raladı. Vitrindeki bilezikleri alan soyguncular, otomo- bilde kendılerini bckleyen 2 kişiyle kaçtı. On Numara devretti • ANKARA (AA) - On Numara Oyunu'nun bu haf- taki çekilişinde 10 bılen çıkmadı, 101 bin 2 YTL 60 YKr haftaya devredildı. Sanslı numaraların 1, 2, 6, 11, 12,17,18, 27,29, 34, 35, 38, 39,42,44, 58, 59, 63, 66, 67, 70 ve 74 olarak belirlendiği cekılışte, 9 bi- lenler bin 336 YTL 65'er YKr, 8 bilenler 90 YTL 25'erYKr, 7 bilenler 8 YTL 65'er YKr, 6 bilenler 1 YTL 45'er YKr, hiçbir numarayı doğru tahmin ede- meyenler de 1 YTL 15'er YKr ikramiye kazandı. Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire Şam PB K B PB K PB K PB Y -3 2 -10 / 4 3 -11 15 8 Karlı Öğrenciye af hazırlığıÂKP'UAltıkulaç, türbanlüarın düzenleme dışında tutulamayacağını söyleyerek CHP'den olumsuzyanıt gelmesi durumunda 'Kendi doğrulanmızla bir metin hazırlayacağız'dedi ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - AKP'lı Milli Eğitim Ko- misyonu Başkanı Tayyar Altı- kulaç, üniversitelerden ilişiği kesilen öğrencilerle ilgili yasal düzenlemenin hazırhklan için girişimde bulunduklannı söyle- di. Öğrenci affına türban gerek- çesiyle karşı çıkılmasmın "an- lamsız" olduğunu savunan Altı- kulaç, "Türban takanlar ya- r:ıı l:ııi!iı;ısııı' diye bunu ayır- manın güç olacağını vurguladı. CHP Grup Başkanvekıli Ke- mal Anadol ile konuyu görüştü- ğünii bildiren Altıkulaç, Ana- dol'un konuyu parti yönetimin- de ele aldıktan sonra yanıt vere- ceklerini ifade ettiğini aktardı. Öte yandan CHP'nin dün topla- nan grup yönetim kurulunun af hakkındaki görüşünün olumsuz olduğu öğrenildi. Altıkulaç ise CHP'den olumlu yanıt gelmesi durumunda birlik- te çahşma yapabileceklerini be- lirtirken "Görüş olumsuz olur- sa o zaman biz kendi doğrula- nmızla bir metin hazırlayaca- ğız" dedi. "Öğrenci affı" ko- nusundaAKP içinde bir tereddüt olmadığını kaydeden Altıkulaç, CHP'li bazı milletvekilleriııin de kendilerine "Siz bir metin ha- zırlayın, biz de imza atarız" dediğini savundu. 'Buson af olsuıT Altıkulaç, YÖK'ün, konunun ne yanında ne de karşısında ol- duğunu söyleyerek "Üniversi- teler buna sıcak bakmıyor a- ma bu seferki olay farkü... Tür- kiye'de biraz ekonomik kriz, biraz da bazı politikacıların gençleri beklenti içine sokma- sı nedeniyle farkh bir durum yaşanıyor. Üniversite tarihin- de son af olsun. Bundan sonra Türkiye'nin gündemine böyle bir konu gelirse ve ben de TB- MlVI'dc bulunursam karşı çı- kacağım. Gençlerin de bunu bilmesi gcrekir" diye konuştu. Altıkulaç, 2000'de çıkanlan son af yasasından sonra üniver- sitelerden ilişiği kesilen öğrenci sayısınm 224 bin olduğunu be- lırtti. 91 bin 814'ünün kendi is- teği, 54 bin 616'sınin kayıt yeni- lemediği, 42 bin 551'inın başa- rısız olduğu, 25 bin 365'ınin de- vamsızhktan, 271 'inin de disip- lin suçundan ötürü ilişiğinin ke- sıldiğini anlatan Altıkulaç, "tür- ban" taktığı gerekçesiyle ılışiği kesilenlerin oranının yüzde l'i geçmeyeceğini söyledi. ÇEKANLAŞMAZLIĞI Kayıp başvurusu suç örgütünü ortayaçıkardı İstanbul Haber Servisi - Bahçelievlcr'de kaybolduğu bil- dirilen Ramazan Nergiz'in, an- laşmazhğa düştüğü suç örgütü tarafından öldürüldüğü ve cese- dinin Beykoz'da gömüldüğü be- lirlendi. IstanbulAsayiş Şube Müdür- lüğü'nden alınan bilgiye göre, 17 Ocak 2005 tarihinde Bahçe- lievler'deki evinden arkadaşla- rıyla buluşmak için ayrılan Ra- mazan Nergiz'den (33) haber alamayan ailesi, polise başvur- du. Bunun üzerine harekete ge- çen polis, Nergiz'in, Alman- ya'da bulunan ve kimliği belir- lenemeyen bir kişinin 130 mil- yon Euro'luk çekini, yasadışı yollardan bozdurarak Türki- ye'ye sokması için anlaşüğı ör- gütün üyesi olduğunu belirledi. Nergiz'in çekin bozdurulması konusunda anlaşmazlığa düş- tüğü örgüt üyelerı tarafından Pendik'te bir evde bıçaklana- rak öldürüldüğü ve bir Bey- koz'da boş bir arsaya gömül- düğü ortaya çıktı. Suç örgütüne yönelik Pendik, Beykoz, Bağcılar ve Fatih'te operasyonlar düzenleyen polis, 9 kişiyi gözaltına aldı. Yakala- nan kişilerin yer göstermesi so- nucu Nergiz'in cesedi, gömül- düğü yerden çıkanlarak ailesine teslim edildi. Soruşturmayı sür- dürenpolisin örgütün elebaşı ol- duğu belirtilen Mustafa A'yı yakalamaya çalıştığı öğrenildi. • . , _^ • ! J'• Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin (TGÇ) ge- VCFHUl te^sel "Türkiye Cazetecilik Basarı Ödül- i" dü ü y leri" dün Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) düzenlenen törendc sahiplerini buldu.Törende, gazetemizden Akın Bodur (Haber), Özgür Ozkü (Spor Sayfası), Hakan Akarsu (Birinci Sayfa Düzeni) ve llkay Kılınç (İç Sayfa Düzeni) ödül- lerini aldı. TGC Başkanı Orhan Erinç, yaptığı konuşmada "fikir suçu" kavranıını genişleten Ycni Türk CezaYasası'nın gazeteciler için kaldırıldığı ileri sürülen hapis cezalarını daha da ağırlaştıra- rak yürürlüğe gireceği günü beklediğini vurgulayarak "Bu da gelenekselleşen bizc özgü demokra- si anlayışından vazgcçilmediğini ortaya koyuyor" dedi. Siyasal iktidarın radyo ve televizyonlara ilişkin ha/jrladığı özel yasa ile yayınların denetimini, oluşturacağı bir kurul eliylc gcrçekleştirme- yi hcdeflediğini söyleyen Erinç, "Siyasal iktidarlara böylesine yetkilcrin verilmesi 21. yüzyılda ina- mlması zor bir geriye gidişin yaşanacağını gösteriyor" diye konuştu. (Fotoğraf: FATtH ERDOĞDLJ) Yeni Ceza Yasası için konferans tstanbul Haber Servisi - Yeni yasal düzenlemelerin gazetecilik mesleğini tehdit ettiği belirtıldi. Yeni yasal düzenlemeler kapsamında basın hukuku uz- manı avukat Fikret İlkiz yarın saat 19.00'daTGC Konferans Salonu'nda bir konferans verecek. Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) tstanbul Şubesi Yö- netim Kurulu'ndan yapılan açıklamada, 1 Nisan 2005'te yürürlüğe girecek yeni Ceza Yasası'nın, Basın Yasası ile sağlanan bazı iyileştiımelen ortadan kaldıracağı belirtildi. Pek çok gazetecinin hapse gircbileceği anımsatılan TGS açıklamasında, "Yeni Basın Yasası'nın 19. maddesine muhalefetten şimdiden çok sayıda meslektaşımız hakkında soruşturmalar başlatıldı. Sırada tek güvencemiz olan 212 sayılı yasanın budanması var" demldi. Yargıtay kapatma kararmı onadı, MGV'nin varhklan artık Hazine'nin Erbakan bu kez kurtaramadıANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Yargıtay'ın kapatma ka- rannı onamasımn ardından Mil- li Gençlik Vakfı'nın (MGV) 900 bürosuyla 127 yurdu Hazine'ye devrediliyor. Siyaset sahnesinin yanm asırlık aktörü Necmettin Erbakan, kapatılan partılerinin hiçbirinde Hazine'ye "mal kap- tırmamıştı". Bu kararla birlikte MGV de artık "Kuran'a davet" etkinlikleri düzenleyemeyecek. MGV'nin kapatılmasına yö- nelik Ankara 25 'inci Asliye Hu- kuk Malıkemesı tarafından veri- lcn karar, aralık ayında Yargıtay 18'inci Hukuk Dairesi tarafın- dan onanmıştı. Yerel mahkeme, MGV'nin tedbirli bulunan tüm mallarının da Hazine'ye devrine karar vermişti. Türkiye genelin- de, MGV'nin 900 bürosu, 125 yurdu, 2 çocuk yuvası bulunu- yor. Maliye Bakanlığı Milli Em- lak Dairc Başkanhğı Hukuk Ko- misyonu, önümüzdeki günlerde, yasal sürecin işlemesi için düğ- meye basacak. Komisyon, yargı kararları doğrultusunda, vakfın taşınmazlanna yönelik icra işle- mi başlatacak. MGV'nin malla- rının devrı, Erbakan için de bir ilk anlamına geliyor. Erbakan, Fazilet ve Refah Partisi'nin ka- patılma sürecınde Hazine'ye "mal kaptırmamıştı". AJL GÖZÜM SEYRETTLE/IŞILÖZGENTÜRK Atatürk'ün en sevdiğimfotoğrafı M Baştarafı Arku Sayfada güzel ve genç balerin kıza önce- leri büyük bir dostluk gösteren yaslı ve olgun kadın ya/.ar, so- nunda kızın kendisıni havagazıy- la öldürmesine izin veriyor ve yü- reğinde büyük bir ferahhk duya- rak caddelerde yenıden gezinme- ye başlıyordu. Hep olumsuz örnekler verdim, oysa ünlülerin hayatlarının, özel ilişkilerinin, anılannın bizim de aşk ve özel hayatımızı zenginleş- tirdiğinı bir güzel kabul etmemiz gerekır. Pek çoğumuzun, Adnan Menderes hakkındaki yüzeysel bilgileri ve önyargıları onun ope- ra sanatçısı Suzan Sözen ile ya- sadığı büyük aşkı öğrendiğimiz- de nasıl da değişmiştir. Örneğin ben şöyle düşünmüştünı: "Bu adam şair olacağına devlet ada- mı olmuş ve hiç kuşkum yok ki Türkiye'nin kaderini değişti- ren, ülkeyi yoksullaşmaya iten pek çok olumsuz başlangıcın kararını, büyük bir atılım ve iyilik yaptığını düşünerek al- mıştır." Ote yandan özel ilişki sadecc i- kı kişiye ait bir şeydir. O ilişkinin mantığını başkaları çözemez. Bu nedenle venlen akıllar çok zaman boşa çıkar. Ama özel hayatlar ve aşklar çeşitli yönlere pek kolay çekilebilir. örneğin, heykeltıraş Auguste Rodin'le aynı dönemde yaşanıış ve onun bir süre sevgılı- si olmuş heykeltıraş Camille Claudel'in özel yaşamı, erkek egcmen bir toplumda kadının na- sıl yok sayıldığını anlatan pek çok filme konu olmuştur. Pek çok kişi ressam Frida Kohla ve Ca- mille ClaudeFi erkeklerin ezdiğı kadın olarak gösterir ve çaktır- madan da kendilerine pay çıkanr- lar. Oysa kazın ayağı hiç de öyle değildir; ne Camille, Rodın'den daha iyi bir heykeltıraş ne de Fri- da, kocası Diego Rivera'dan da- ha iyi bir ressamdır. Bütün bunlar nereden aklıma geldi; son günlerde Atatürk1 ün eşi Latife Hanım' ın evrakları üs- tüne kopanlan tuhaf fırtınadan. Yayımlansın mı yayımlanmasın mı? Elbette Atatürk'ün yaşamı- nın bir bölümünü paylaştığı ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuru- luş aşamasında onunla birlikte olan bir kadının anılan önemli- dir ama bu anıları yaşayan iki ki- şi, bizzat Atatürk ve Latife Ha- nım, anılarm yayımlanmasını is- tememişlerdir. Öyleyse o yaşam parçası onlara aittir ve özel haya- tın gizlıliğı ilkesi gereği yayım- lanmaması gerekir. Bunu kendim için de istiyo- mm; çünkü Atatürk'ün en sevdi- ğim fotoğrafı, yeni doğmuş bir köpekyavrusunu severken çekil- miş fotoğrafıdır. Bu fotoğrafın bende uyandırdığı o yumuşaklı- ğın, o aşk duygusunun yitmesini istemıyorum. Bu da bir Türkıye yurttaşı olarak beninı hakkım. •Tahran , Sulu kar Gok gûrultulü isilo/genturk(%$uperonline.coıW GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada ğenilip seçilmiş olanlar aynı zamanda kazanmış ola- cak. Seçimlerin üzerinden bir haftageçti, sonuçlardan haber yok ama, seçime katılmış olanlar ne kadar güçlü çıktıklarını ve bunun karşılığında hangi kol- tukları hak ettiklerini anlata anlata bitiremiyorlar. Ortada sonuç olmadığı için biz de tarafların se- çimlerden çıkardıklarını irdeleyip, olası gelişmele- ri sütuna yatıralım. Şiiler seçimlere iki temel blokta katılmıştı. Bir ta- rafta başını Sistani'nin çektiği dörtlü grup, birta- rafta Başbakan Allavi'nin etrafında toplanan grup. Dörtlü grup yüzde 50'yi geçtiğini ilan etti. Başba- kanlık koltuğunun kendisine ait olduğunu açıkla- dıktan sonra kurulacak yeni Irak'ın nasıl olacağı- nı kesin bir dille duyurdu: "Şeriattan başka bir şey istemeyiz. Bunu tartış- ma konusu dahi yapmayız!" Sistani Irak'ın işgali sonrasında yükselen Sadr öncülüğündeki Şii direnişini edilginleştirmiş ve Şi- ilere şunu söylemişti: "Ocak 2005'e kadar bekleyin. Amerika seçim- lerden sonra Irak'ı terk edecek. O zaman ülke bi- zim. Şimdi niye boşuna kan dökelim." Amerika, Irak'tan hemen ayrılmaya niyetli ol- madığını 30 Ocak'tan sonra da söyledi. Şiiler bu durumda ne yapacak? En azından devletin anahtarını isteyecek. Aynı anahtarı Kürtlerde istiyor. Talabani, cumhur- başkanı mı olsun, başbakan mı henüz seçemedi. Seçim sonrası beklentilerin gerçekleşmemesi bir süredir durulan Basra-Necef çevresinin hare- ketlenmesine neden olabilir. Barzani-Talabani bir seçimle üç kuş vurmanın arayışında: 1 - Kerkük bizim kentimiz olsun. Kısa süre son- ra Kuzey Irak'taki adı konmamış oluşumun baş- kenti ilan edelim. 2- Kuzeyin statüsünü tamamen özel hale geti- relim. 3- Bağdat'taki gücümüzü arttıralım. Şu aşamada üç hedefte de başarılı görünüyorlar. Ancak, işgal güçlerinin desteğiyle elde edilen hedef- ler ne kadar kalıcı olur, bunu zaman gösterecek. Türkmenler seçimlere parçalı girdi. Kerkük'te esen hava ile Musul'daki iklim farklıydı. Türkiye, Türkmenlerin seçimlere katılması yönünde bas- tırdı. Bunda ABD'nin etkisi de büyüktü. ABD, Tür- kiye'ye şunu söyledi: "Arkadaş ne yap et Türkmenierin en büyük ka- tılımla seçimin içinde olmasını sağla. Seçimlerbe- nim için çok önemli. ötesine sonra bakarız!" Türkiye de "Olur" dedi, gücünü bu yönde kul- landı. Ancak seçimler de gösterdi ki, Türkmenler Şii-Sünni kimlikle etnik kimliği sarmalayıp güç ol- mak yerine yerel eğilimlere dayalı olarak parçalı hareket ediyor... Irak'ta bundan sonra ne olacak? Seçimlerden güçlü çıktığını iddia edenler bunun en üst karşılığını elde etmeye çalışacak. Ne alsa beğenmeyecek. Seçimleri kaybedenlerin önemli bir dilimi yönü- nü direnişçilere çevirecek. Onlarla hareket etme- ye başlayacak. Seçime karşı çıkıp boykot ilan edenler karşı du- ruşlarını derinleştirecek. ABD'nin çekilmemesini örnek gösterip, 30 Ocak sonrası oluşacak yöne- timi yıpratmak için her şeyi yapacak. Irak'ın nasıl bir devlet yapısına dayalı olarak in- şa edileceği tartışması başlayınca bütün çelişki- ler bir doz daha artacak. ötesini biz de göremiyoruz... ankcum(« cumhuriyet.com.tr Gülbiz'in sevgilisi tutuklandı • ISTANBUL (AA) - Fotoğraf sanatçısı Mehmet Gülbiz'in öldürülmesi olayıyla ilgili soruşturmayı sürdüren polis, Gülbiz'in Iran uyruklu sevgilisi Pari- sa E. ve Ilollandalı arkadaşı Rene Martin B'yi gö- zaltına aldı. Ifadeleri alınan zaniılardan Parisa E tııtuklanırkcn Rene Martin B serbest bırakıldı. Mısır Çarşısı davası I tstanbul Haber Servisi - Eminönü'ndeki Mısır Çarşısı'nda 1998'de 7 kişinin ölümü, 127 kişinin de yaralanınasıyla sonuçlanan patlamaya ilişkin 15 sa- nığın yargılanmasına Islanbul 12. Ağır Ceza Mahke- nıesi'nde devam edildi. Tutuklu yargılanan 4 kişiden 2'si, yoğun kar yağışı nedeniyle Tekirdağ'dan Istan- bul'a getirilemedi. Duruşmada söz alan Isa Kaya'nın avukatı Ayhan Erdoğan'ın, Erdal Nayır'm öldürül- mesiyle ilgili teşhis yapılması istemi reddedildi. 'Memura derece'ye onay • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhur başkanı, aralarında "Memurlar ve Diğcr Kamu Ciörevlilerine Bir Derece Verilmesi Hakkında Ya- sa"nın da bulunduğu 10 yasayı onayladı. Kanunlar yayımlanmak üzere Başbakanlık'a gönderildi. İstanbul'da yangın: 2 ölü H tstanbul Haber Servisi - Tuzla Tersanesi'nde ba- kıma alınan Malta bandıralı "Zened Valetta" adlı ku ru yük gemisinin yakıt deposunda ve Esenler'de bir evde çıkan iki ayrı yangında 2 kişi yaşamını yitirdi. "Zened Valetta" gemisinde çıkan yangında gemi mürettebatından Metin Çelik yanarak öldü. Esen- ler'de bir dairede çıkan yangında Fatma Türkkan (65), dumandan boğularak yaşamuu yitirdi. Bakırköy'de Kızılay tartışması • tstanbul Haber Servisi - Bakııköy Belediye- si'nin Kızılay Bakırköy Tıp Merkezi'ndeki görüntü- leme biriınini nıühürlemesi tartışma yarattı. Kızılay Bakırköy Tıp Merkezi Şube Müdürii Hikmet Aksoy "belediyenin amacının kendılerini çıkannak olduğı nu" iddia etti. Bakırköy Belediye Başkan Yardımcıs Akif Mahınut Yazıcıoğlu ise "hiçbir resnıi belgeye dayanmayan Kızılay'ın ışgalci olduğunu" iddia etti Öğrenci pasomu kaybeıtim. Hükümsüzdür. GÜLCEN CANÎK