Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 ŞUBAT 2005 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
SEFİNE-I TERAKKİ ; : • • • • • • • ! ••
r
1
'. .
;
TURHAN SELÇUK
NE OLpl)
DÜHÜST
TABİATLI
İSTANBUL'.
EFENDİSİ
ABDÜLCJUSBAZ1
IN
HARİKULÂDE
MACSRALARI
OT KAFALILAİK?
Eğitim yuvasma dönüşen çocuk tutukevlerinde, hayat kurtarmanm güzelliği anlatılıyor
içinbirşans daha
90 YATAKLI MERKEZ
Sokaktaki
\~* •
çocuga ış
eğitiıııi
Haber IVIcrkc/i - tstanbul Büyük-
şehir Belediyesi Sağlık tşleri Mü-
dürlüğü bünyesinde kurulan tstan-
bul Sokak Çocuklan Meslek Edin-
dirme Merkezi'nde (ÎSMEM) so-
kakta yaşayan gençler iş yaşamına
kazandırılıyor. "16yaş veüstü
gençlerin giinlük baknnlarınm, te-
mel cğitimlcriııin, mesleki egitimle-
rinin ve sosyal rehabilitasyonları-
nın uzman ekiplerce sağlanmasını"
hedefleyen bir proje kapsamında
hayata geçirilen tSMEM'de sokak-
ta yaşayan 16 yaş ve üzeri 63 gen-
ce mesleki eğitim veriliyor. Tuzla
Aydınlı köyünde hizmet veren 90
yatak kapasiteli merkezde, maran-
gozlıık, berberlik, bahçıvanlık, sıh-
hi tesisatçılık, elektrik tesısatçıhğı,
terzi ve inşaat ustalığı ile aşçılık,
bılgısayar ve muhasebe gıbı alan-
larda eğitimli gençler yetiştiriliyor.
BARBAROS ÇOCUK KÖYÜ
Izmir Valiliği
psikolog
görevlendirdi
tZMtR (Cumhuriyet Ege Bürosu)
- Barbaros Çocuk Köyü'ndeki cin-
sel taciz savlanyla ilgili, savcılık
hazırhk soruşturması sürerken tz-
mir Valiliği'nin psikologlara hazır-
lattığı raporda, çocuklann geliş-
meler nedeniyle psikolojik zarar
gördüğü belirtildı. Ege ve Dokuz
Eylül üniversıtelerı psıkoloji bölü-
mü akademisyenlerinin Vali Yusuf
Ziya Göksu'ya sıınduğu raporda,
çocuklann, olayın kamuoyuna su-
ııuluş biçiminden rahatsız oldukla-
rı ve bu nedenle toplum içine çık-
maktan çekindiklerini söyledikleri
yer aldı. Vali Göksu, yaptığı açık-
îamada, Barbaros Çocuk
Köyü'ndeki işleyişin normale
döndüğünü belirterek çocukların
normaî yaşamlarına dönebilmcsi
için piskolog vc rchber öğrctmen
görevlendirdiklerini söyledi.
• Çocuklara ilkyardım
eğitimi veren eğitimciler,
"Çocuk aynı çocuk. Biri
cici çocuk, biri kötü
çocuk değil. Buradaki
çocuklar eğitime daha
açlar, çok istekliler, ne
öğretseniz hemen
alıyorlar" diyor.
İlkyardım derslerine
büyük ilgi gösteren
tutukevindeki çocuklar
da birine yardım etmenin
mutluluğunu yaşıyor.
ŞULE KÖKTÜRK
Çocuk tutukevi ve ıslahevlerini
eğitim yuvasına dönüştürme proje-
si kapsamında tstanbul H Tipi Ceza-
evi'nde tutuklu bulunan çocuklar ya-
şam kurtarmayı öğreniyor. Birine ya
da bir şeye zarar verdikleri iddiasıy-
la cezaevıne konulan bu çocuklann
şans verildiği zaman yaşam kurtar-
manın güzelliğini öğrenmeleri çar-
pıcı bir şekılde çıkıyor karşımıza.
İlkyardım derslerini büyük ilgiyle
izleyen çocuklar, "Birine yardım et-
menin güzel bir duygu olduğunu"
söylüyorlar. Çocuklara ilkyardım eği-
timi veren eğitimci Gülümser Polat,
eğitim sırasında çocuklardan olum-
suz herhangi bir tepki almadığını be-
lirterek "Çocuk aynı çocuk. Biri sa-
dece suça itilmiş; biri cici çocuk, biri
kötü çocuk değil. Buradaki çocuklar
eğitime daha açlar, çok istekliler, ne
öğretseniz hemen alıyorlar" dıyor.
HEDEF 1100 ÇOCUK
Semiha Şakir Vakfı ile Adalet Ba-
kanlığı arasında imzalanan protokol
gereği, 5 yıl içinde 7 çocuk tutukevi
ve ıslahevim eğitim yuvasına dönüş-
türecek proje kapsamında, suça itil-
miş çocuklara geçen kasım ayından
bu yana ilkyardım eğitimi veriliyor.
Bugüne dek Dıyarbakır E Tipı Ce-
zaevi Çocuk Bölümü, Elazığ Çocuk
Islahevi ve Elazığ E Tipi Cezaevi
Çocuk Bölümü'nde verilen eğitim-
ler, tstanbul H Tipi Cezaevi Çocuk
Bölümü'nde sürüyor. Bu yıl soııuna
kadar Ankara Çocuk Islahevi, Elma-
dağ Çocuk Tutukevi, Izmir Çocuk
tutukevi, Izmir Çocuk Islahevi ve
Bergama M Tipi Cezaevi'nde gerçek-
leştirilmesi düşünülen eğitimler kap-
samında 1100 çocuğa ulaşılması he-
deflenıyor.
Derslerine katıldığımız çocuklar
önce biraz çekingen davranıyorlar, an-
Sırada
cinsellik
eğitimi
var
Proje Koordinatörü Erhan Yavuz, vak-
fın önümüzdeki aylarda yapılacak çalış-
tnaları konusunda da bilgi veriyor:
"Yeni başlayacak olan 'Ergenlerin Cin-
sel Sağlık Hakları' konulu, AB 'nin onay-
ladığı birprojemiz var. Mart başından iti-
baren 7tutukevi ve ıslahevinde uygulana-
cak. Profesyonelbir ekip uygulayacağıpro-
jenin koordinatörlüğünü, Semiha Şakir
Vakfı üstleniyor."
tstanbul H Tipi Cezaevi Müdürü Sedat
Tekin ise eğitimlerin çocuklar üzerinde çok
büyük etkisi olduğunu vurguluyor.
Sedat Tekin, "Saldırganlıkları azaldı.
Önceden çocuğa değer verilmemiş. Çocu-
ğa dinlemeyi, konuşmayı öğretiyorsun, söz
hakkı veriyorsun. Daha önce söz hakkı
vermemiş kimse bu çocuğa sokakta, söz
hakkı verdiğin zaman çocuğun kendine
güveni geliyor" diye konuşuyor.
DERSLERE İLGİ BÜYÜK Beş yılda yedi çocuk tutukevini eğitim yuvasına dönüştürecek
proje kapsamında, suça itilmiş çocuklara kasım ayından bu yana ilkyardım eğitimi veriliyor.
cak sohbet ortamı oluş-
maya başladığında, ak-
tif bir şekilde derse ka-
tılan birçocuğun gözle-
rinde merak pınltısı yan-
maya başlıyor.
Hocam diye hitap edi-
yorlar önce ve ardından
sorulanmızı yanıtlıyor-
lar birbirlerinin sözle-
rini kesmeden. Biri "Ya-
ralıyı nasıl kurtaracağı-
ı ııızı, nasıl yardım ede-
ccğiıni/i öğrendik" di-
yor, diğeri "Birine yar-
dım etmek güzel bir şey" derken bir
başkası onun sözünü tamamlıyor:
"Yaşanı kurtarmak güzel bir duy-
gu..." Sonra derste neler öğrendikle-
rini anlatıyorlar: "Öncelikleambulans
için habervermemizgerekiyor. Nere-
de olduğumuzu söylüyoruz; adresi
tam olarakverenıiyorsaktarif ediyo-
ruz. Kendi telefon numaramızı veri-
yoruz,yarah sayısını bikliriyı>ıw, son-
ra bizim yapabileceğimiz bir şey var-
sa onu yapıyoruz".
Yargılanma esnasında tutukluluk
Proje Koordinatörü Erhan Yavuz (solda) ve
Istanbul H Tipi Cezaevi Müdürü Sedat Tekin.
sürelerini dolduran çocuklar, zaman-
lannın iyi geçtiğini söyleyerek düzen-
lı olarak ödevlennı yaptıklanm da
dile getiriyorlar. Kimı ortaokul eğı-
timine yine cezaevinde açılan eğitim-
öğretim bölümünde devam ettiğini an-
latıyor. Bir başkası ıse katıldığı re-
sim derslerinde hissettiklenni şu söz-
lerle ifade ediyor:
"Resim yaparken kendimi dışarı-
da gibi hissediyorum. Resimlerim
asıldı,onlan orada görünce çok mut-
lu oldum."
Çocuklara eğitim öncesi ve
sonrası birer test uygulayıp
gelışimlenni de ölçtüklerinı
ifade eden Gülümser Polat,
başarının yüzde 70'in altına
düşmediğini belirterek bir anı-
sını şöyle aktanyor: "Biröğ-
rencim son testte on sonıdan
onunu da doğruyaıutlamış ve
'Hayatımda ilk defa 100 aldım,
bu benim için çok önemli liit-
fen imzalar mısınız, koğuşu-
ma asmak istıyorum' dedi ve
bcn inızaladıktan sonra tcst
kâğıdını koğuşuna astı. Bu
onun için ne kadar büyük bir muthı-
luksa benim için de öyle oldıı."
Semiha Şakir Vakfı Genel Koor-
dinatörü Osman Şibik de 2 aydır Is-
tanbul H Tipi Cezaevi'nde Adalet
Bakanlığı'nın izniyle kendilerine
sağlanan mekânda sürekli olarak eği-
tim verdiklerini belirterek bu süre
içinde yaklaşık 380 çocuğa çcşitli
eğitimler verdıklennı söylüyor.
Şibik, "Buraya çeşitli dönemler-
de, 100'eyakıngönüllümüzgeliyorvc
eğitim veriyor" diyor.
ENTERNET / MEHMETSUCU mehmet(a)cumhuriyet.com.tr
Türkiye büyük uluslararası sermayenin işta-
hını kabartan bir pazar. Bunun en güzel örne-
ği bayram değil seyran değilken Türkiye'ye ge-
lip bizi öpmeye çalışan "Büyük Birader Bill
Gates." Microsoft'un sahibine Büyük Birader
tanımlamasını biz yakıştırmıyoruz.
George Orvvell, "Bindokuzyüzseksendört"
isimli romanında, Büyük Birader'in herkesi gö-
zetlediği ve davranış kahplarını belirlediği birdün-
yayı anlatır. Bugün geldiğimiz nokta aslında
Orvvell'in karşı ütopyasından da kötü.
Yeryüzündeki bilgisayarların yüzde 90'ından
fazlasında Bill Gates'in programları kullanılı-
yor. Hatta Gates'in programına alternatif ola-
rak geliştirilen Linux'u internetten edinebilmek
isteyen sıradan bir bilgasayar kullanıcısının in-
ternete girebilmek için Windows kullanması
gerekiyor. Bilgisayarınızdaki Gates'in program-
larının tüm hareketlerinizi izlediği ve Microsoft'a
gereken bilgileri gönderdiği artık hemen herke-
sin bildiği bir gerçek.
Yani hangi intemet sitelerini ziyaret
Büyük Birader Bizi Niye Öptü?..
sunuz, kimlerden e-posta alıp veriyorsunuz,
hangi programları kullanıyorsunuz? Bu sorula-
rın yanıtlarını Microsoft sizden daha iyi biliyor.
Aslında okurlarımız bu konuya yabancı değil.
Çünkü bu köşede defalarca bilgi tekelinin teh-
likelerine dikkat çektik. 2003 yılının temmuz
ayında bu köşede şu ifadelere yer vermişiz:
"1984 'te sözü edilen tele ekranlarbilgisayar ola-
rak karşımıza çıkarken 'düşünce polisi' de de-
ğişik giysiler içinde ortada dolaşıyor. Enfor-
masyon çılgınlığı artık sınırları zorluyor. Global-
leşme adı altında 'tek tip kültür' dayatılıyor."
21 Ocak 2003 tarihinde ise şunları yazmışız:
"Unux International Başkanı Jon 'Maddog' Hall,
'Microsoft eşliğinde VVindovvs kaynak kodunu
görmek, Saddam rehberliğinde kitle imha si-
lahı aramaya benzer' yorumunu yapıyor. 6a-
zılannca Büyük Birader olmaya çalışmakla,
bazılarınca da Büyük Birader olmakla suçla-
nan Microsoft'un son kararı herhalde daha
uzun bir süre tartışılacak. Ancakyine de bu şir-
ketin kaynak kodlarını sadece devletlere aç-
ması anlamlı."
Aslında sadece Microsoft değil, dünyanın
devleri ABD ve AB de Büyük Birader olmaya
soyunuyor. ABD'nin geliştirdiği ECHELON ve
AB'ningeliştirdiğiENFEPOLsistemleri dünya-
nın her yerindeki elektronik bilgi akışını denet-
liyor. Genellikle terörist faaliyetleri izlemekte
kullanıldığı öne sürülen bu dev kulaklartelefon,
faks, teleks, internet gibi tüm sistemlere sızı-
yor ve izliyor. Böylesi bir sistemde ABD ve AB
gibi ülkelerin yanı sıra Microsoft gibi dünyanın
hemen her yerinde programları kullanılan ku-
rumların birlikte hareket etmeleri çok da yadır-
ganmamalı.
Peki Microsoft'un kaynak kodunun bazı kı-
sımlarını, yine bazı devletlere açıklama kararı
alan patronunun, bu Türkiye veAvrupailgisi ne-
reden geliyor. Sorunun yanıtı aslında çok ba-
sit. Microsoft için Hindistan, Çin ve Almanya
ile başlayan ve giderek artan bir ulusal yazılım
tehlikesi var. Bu ülkeler bilişim çağını yaşadı-
ğımız şu günlerde stratejik bilgilerinin Büyük Bi-
rader'in eline geçmesini istemiyor.
Bill Gates'in Avrupa ziyaretinin özellikle AB
mahkemelerinin bilineni açıklamasının ardından
yapılması anlamlı. AB mahkemeleri geçen ay-
larda Microsofl'u tekelcilikten mahkûm etmiş-
ti. Türkiye'de ise AKP hükümeti işin kolayına
kaçıyor.
Aylarcayıllarca uğraşıp yeni bir yazılım üret-
mek veya tüm dünyada artık daha güvenli ve
kaynak kodları açık olarak dolaşan Linux'u ter-
cih etmek yerine süpermarketlerde satılan Mic-
rosoft ürünlerine ragbet ediyor. Bireysel özgür-
lükmüş, ulusal güvenlikmiş, Büyük Biradermiş
kimin umurunda.
DUZYAZI
ORHAN BİRGİT
İyi Polis: Condoleezza
ABD'nin yeni Dışişleri Bakanı, adeta "ceeee" der-
cesine Ankara'ya bir günlük, ama yoğun ilişkilerle
geçen bir ziyaret yaptı. O bir gün içerisine, Mosko-
va'dan kendisi ile görüşmek için gelen Rus Dışişleri
Bakanı ile Esenboğa Havaalanı'ndaki görüş alışve-
rişini de sığdırdı.
Beyaz Saray'ın "dişi şahin"\ olarak bilinse de Con-
doleezza Rice'ın Ankara'daki basın toplantısında
söyledikleri, Türk kamuoyunun duymak istedikleri ile
örtüşen şeylerdir.
ABD'nin yeni bakanları, görevlerine başlayabilmek
için Senato'nun özel komisyonunda kendilerini anla-
tırlar, yapacaklarını sıralar ve soruları yanıtlarlar. Bu
bir tür "mülakat" sınavıdır.
Bayan Rice, Ankara'da AKP Hükümeti'nden "stra-
tejik işbirliği" için Türk kamuoyunu ikna etme isteğin-
de bulunurken, öylesine popülist bir rüzgâr estiriyor
ki, terorizmin patron örgütü El Kaide ile çok önemli
bir taşeron örgüt olan PKK'yi bir tutuyor.
O değerlendirmede içten olduğunu bilsem, Ab-
dullah Gül'den hepimizin adına Bayan Condoleez-
za'nın boynuna sarılıp yanaklarından öpmesini iste-
yeceğim. Ancak herkes biliyor ki El Kaide'yi yok et-
mek için Afganistan'ı birbirine katan, Irak'ı hallaç pa-
muğu gibi darmadağın eden politikanın kuramcıları
arasında bu genç kadın da vardır. Ve o konuda izle-
diği strateji nedeniyle bugün ABD'nin Dışişleri Bakan-
lığı koltuğunda oturmaktadır.
O koltuk ise PKK'ye her ne kadar terör örgütleri lis-
tesinde yer verse de, daha başka bir adım atılması-
na sıra geldiği zaman, konunun değiştirilmesini iste-
mektedir. El Kaide, büyük bir olasılık ile Afganistan
ile Pakistan arasındaki kuş uçmaz dağlarda gizlenir-
ken PKK, gizlisi saklısı olmadan, Irak'ta Kandil böl-
gesinde, istediği zaman kadın militanlarına insancıl
defileler yaptırabilecek koşullardadır. Ve zaman za-
man ABD Ordusu'ndan kendilerini ziyarete gelen ko-
nuklarla ikili görüşmeler yapmaktadır.
Rice'ın sözünü ettiği "stratejik işbirliği"Türk kamu-
oyunun iç politikasında bir zamanlar çok sık duydu-
ğu "nurlu ufuklar" politikasını anımsattığı için adeta
kanıksanmaktadır. Bu nedenle de Türk insanı, ABD'li-
lerin "ortak tarihimizi, birlikte başardıklarımızı, ortak
zengin geleceğimizi ve gelecekteki önemli fırsatla-
n" hatırlatma seanslarında Kore'de verdiğimiz şehit-
lerden başlayan bir listeyi gözlerinde canlandırıyor. Yıl-
lar boyunca NATO'nun verdiği her görevi itirazsız üst-
lenmiş olan Türk Silahlı Kuvvetleri'nin gözleri önün-
de bugün ne yazık ki ülkenin bölünmezliği üstüne
pazarlıklar yürütülmektedir. Adı ABD Dışişleri Baka-
nı tarafından Irak'taki azınlık ya da etnik gruplar ara-
sında geçirildiği fısıldanılarak tatmin edilmemiz sağ-
lanan Türkmenlerin güvenliği, güçlü silahlarla dona-
tılmış Peşmergelere bırakılmak istenilmektedir.
Rice'ın Ankara ziyaretinden hemen önce bir baş-
ka ABD'Iİ Bakan, Rumsfeld, VVashington'da, politik
sorumluluğu Pentagon'da olan ABD Ordusu'nun
Irak'taki yenilgisinin ve kayıplarının hesabını Türki-
ye'ye yüklemek isteyen konuşmalar yapmaktadır. Sa-
vunma Bakanı'na göre Türkiye Büyük Millet Meclisi,
1 Mart tezkeresini kabul ederek bizim güney sınırla-
rımıza hızla konuşlandırılmakta olan Amerikan 4. Tü-
meni'ne geçiş hakkı tanısaydı, Sünniler de savaşta
direnişçilerin çekirdek kadrosu olamayacaklardı.
Ya kötü polis?
Pazar günü Istanbul'un kış kıyametle tanıştığı sa-
atlerde Rumsfeld'in o konuşmasının üstündeki şalı kal-
dırmak amacıyla Bayrampaşa'da kalabalık bir dinle-
yici kitlesi önünde bugünkü Türk dış politikasını irde-
leyen eski Dışişleri Bakanı Şükrü Sina Gürel, ABD'nin
iki polisli politikasını anlatmış. Bayan Rice "iyipolis",
Bay Rumsfeld'i de "kötü polis" örneği olarak öne çı-
kartmış. Birinci polis Ankara'da "Türkiye'nin Kuzey
Irak'taki hassasiyetleri gözardı edilemez" derken,
ikincisinin VVashington'da Irak'taki direnişin sorum-
luluğunu Türkiye'nin omuzlarına yüklediğinin altını
çizmiş.
Gürel, AKP Hükümeti'nin işbaşına gelmesinden
sonra Kuzey Irak'ta bir Kürt devletinin kurulmasının
hızlandırıldığını da söyleyerek önümüzdeki süreçte Tür-
kiye aleyhine gelişecek olaylan birlikte izleyeceğimi-
zi hatırlatmış Bayrampaşa konuşmasında.
Gürel'i dinleyemedim. Söylediklerinin özetinin öze-
tini Anadolu Ajansı'nın haber bülteninden okudum.
Acaba o konuşmasında, ABD'nin iyi ve kötü polisle-
rinin bütün görevlerini yaparlarken kol kola olduğu-
nu söyledi mi, yoksa söylemeye gerek bile olmadığı-
nı mı düşündü?
Faks: 0 212 677 08 21 obirgitare-kolay.net
Düzeltme ve cevap yazısı
I Baştarafı 1. Sayfada
devamı niteliğinde "Fi-
nansörlüğünü mafya lide-
ri Sedat l'eker'ın yaptığı
grubun liden Korkut Eken
olacak, Milli yol Susur-
lıık'tan geçiyor" başlıkh
haber tamamen gerçek-
lerden uzak ve hayal ürii-
nüdür ve müvekkil Korkut
Eken'in şeref ve haysiye-
tini ağır bir şekilde ihlal
edici niteliktedir.
Korkut Ekcn, hiçbir şe-
kilde gayri yasal bir ör-
giitlenme içinde olmamış,
böyle bir örgütle lenıasa
geçmemiş, böyle bir ör-
giitün varlığından da ha-
berdar olmamışlır.
Korkut Eken bilindiği
üzere 6 Nolu Devlet Gü-
venlik Mahkcmesi'nin ka-
rarı ile nıalıkûnı olmuştur
ve halen bu cezası infaz
edilmektedir.
Korkut Eken'e kalıra-
manlık sıfatı T.C. devleri
tarafındaıı verilmiştir. Kor-
kut Eken gerek Kıbrıs Ba-
nş 1 larekatındakı, gerek-
se terörle mücadele çalış-
malanndaki kahramanlık-
lan, başanli ve özverili ça-
lışnıalan nedeniyle "Ce-
saret ve feragat madalya-
sı" ve "üstün başarı ma-
dalyası" ile ödüllendiril-
miş ayrıca birçok ödül ve
takdırname almıştır.
Korkut Eken'e en bü-
yük ödülü ise, onu bir kalı-
raman olarak gönlüne yer-
leştirmek ve bölücü terör
örgütü PKK ile mücade-
lede sımge kabul etmek
suretiyle "efsane yarbay "
şeklinde tanunlayan, ka-
dırşinas Türk Milletı ver-
nıiştir.
Aziz Milletimiz, 28
Temmuz 2004 tarihinde,
hürriyetine kavuşacak olan
Korkut Eken'i bağnna bas-
mak için bir hazırhk yap-
mi!j ise, bu milletimizde-
ki kendisine hizmet eden-
leri unııtmamak gibi üstün
hasletin göstergesi olabi-
lir.
Yukanda ifade ettiği-
miz gibi Korkut Eken hiç-
bir gayri yasal oluşumun
içinde değıldır. Hıçbırolu-
şuma liderlik hazırhğın-
da ve beklentisinde değil-
dir. Esasen yazıda geçen
haksız, dayanaksız, tama-
men gerçek dışı ve hayal
ürünü iddialar, Korkut
Eken'in geçmişi ve mük-
tesebatı ile de bağdaşma-
maktadır.
Korkut Eken
Vekili
Av. Armağan Güner
Ankara 14. Sulh Ceza
Mahkemesi 'nin 2004/405
tekzıpsayılı veAnkara 11.
Asliye Ceza Mahkeme-
si 'nin 2005/12 sayüı ka-
rarları uyurıncu yayım-
lanmıştır.