22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 ŞUBAT 2005 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Televole kültiirünü dayatan televizyon kanallanrun, törenin tetiğini zorlaması göz ardı ediliyor Tetiği krnıler çeldyor ?• îstanbul'un göbeğinde katledilen Evrim ve Selahattin Sançiçck ile onları vurmamak için canına kıyarak hem kendini hem de televizyonlann gizemleştirdiği töreleri toprağa gömen Cenap Şimşek'in dramı ibret içeriyor. 1990'danitibaren televizyon kanallarmdan eksilmeyen Dallasvari pembe dizilerin, töre cinayetlerinin çok önemli bir nedeni olduğu göz ardı ediliyor. MEHMETFARAÇ Töreye direnen Urfalı Evrim ve Se- lahaf tiıı Sançiçek çıftinin istanbııl 'da kat- ledılmesi, feodal yasaların Türkiye'nin kangrenleşmiş ve neşter vurulamaya- cak yaralarından biri olduğunu bır kez daha göstcriyor... Kaçarak evlenen çif- tin kanlı sonunu hazırlayan, "Her kim ki birine kaçarsa takip edile ve öldürii- le" içerikli 1927 tarihli aşiretyasası, uzay çağında varlığim ısrarla korurken ce- halet tek suçlu gibı gösteriliyor. Dejenerasyonu pompalayan bir avuı; magazin malzemesi ve televole kültii- rünü dayatan televizyonlann, törenin te- tiğini zorlaması ise göz ardı ediliyor!.. Türk televizyon kanalları loplumun sosyal gerçeklerinin sorgulanmasi ve sergilennıesinde dünyada eşi benzerı gö- rülmemiş bir çifte standardın, bir ya- man çelişkinin batağında çırpınıyor. 1990'dan itibaren televizyon kanallann- dan eksilmeyen Dallasvari pembe di- zilerin, töre cinayetlerinin çok önemli bir nedeni olduğıı göz ardı ediliyor. Tö- re kurbanlarının geçmişlerinde, mağ- durların ve tetikçilerin, araştırmalara yansıyan açıklamalarında da bu konu- da ciddi uyanlar bulunuyor. İsotlu vvestern! Bu dizilerin özellikle kırsaldaki aile kültürü üzerinde yarattığı travma sürer- Türk televizyon kanalları toplumun sosyal gerçeklerinin sorgulanması vc sergüenmesindc dün- yada eşi benzcri görülmemis bir çifte standardın, bir yaman çelişkinin batağuıda çırpınıyor. Selahattin Sançiçek. ken her gece Türkiye'de milyonlarca ın- san Güneydoğu'nun doğal atmosferin- de ya da Îstanbul'un yakın köylerinde- ki uyduruk mekânlarda çekilen, töre- yi anlatırken sosyal gerçekleri katleden dizi filmleri izliyor. Güneydoğu'yıı bılmeyen yönetmenler, absürd kostüm- ler içinde, köprü allı lahmacununa dön- müş şivelerle konuşan tuhaf kişılıkler ve onlann diyaloglar aşuresıni ekran- lara getiriyor, bölge insanı gülmekten başka bir şey yapamıyor. Clzemll kahramanlar Kadının söz hakkının olmadığı Har- ran'ın göbeğinde, makyajlı, manikür- lü mankenler gizemli kahramanlara dö- nüjjtürülüyor, Calamity Janemisali at- larla dolaşıyor, adam vuruyor. Ekran- lara taşra manzarasından, spagetti wes- ternlenn isotlu, tuhaf versiyonları yan- sıtıhyor!.. Son model ciplerde caka sa- tan, çevresinde kölelerin dolaştığı ha- nım ağalar, bellerinde tabancalarıyla her sözü infaz emn gibi sayılan çete re- isleri gibi göstenliyor... Feodaliteyi kendi hayal dünyalarıy- la senaryolaştıranlar, töreyi çiğneyen hil- kat garibesi ağa portreleri yaratıyor... Harran'da, Urfa'da, Mardin'de, Ha- sankeyf te, Gaziantep'te çekilen, böl- genin ve sosyolojinin hiçbir gerçeğine uymayan diziler, bilinçli ya da bilinç- siz kabuk tutmuy feodal yaralan kaşı- maktan öteye gitmiyor!.. Sonra tüm bu filmleri üreteııler, nıed- yanın her güıı yerleıe vurduğu aşiret- çiliği ve onun kurallarını soylu bir ya- şam biçimi, görkemli bır diinya gıbı süsleyerek ekrana getiriyor. Bu da yetmiyor, töresel vurgulu film- lerin ardından televizyonlarda yayım- lanan televole balaklığı, cahil bırakıl- mış Anadolu kadınını şaşırtıyor, gen kal- mışlıgın bıçaklan bileniyor... Ekran- dan ekrana dolaşan bir avuç magazin malzemesinin marjinal yaşamı ise tüm duyguları bastırılmış kırsal kesim kız- lannı dürtüyor, sonra da onlan aşiret te- tikçileriyle yüz yüze bırakıyor. Kan bulaşmış gerçekleri Gelin kaynana kavgasının tavan yap- tığı programlar, dedikodıı, fitne ve ıha- net yuvalannı, çomak sokulmuş an ko- vanlanna dönüştürüyor. Ve törenin yö- nettiği bölgelerde yaşayanlar, kızları- nın en küçük hatalarında, televizyon- lann yaraltığı görkeme kanıyor, toplu- mun dedikodu çarkı içinde silaha san- lıyor ve töreyi televizyonlann haber bültenlerınde kan bulaşmıs gerçeklere dönüştürüyor. Töre lyl mi kötü mu sorusu havada kalıyor Îstanbul'un göbeğinde katledilen Ev- rim ve Selahattin ile onlan vurmamak için canma kıyarak hem kendini hem de televizyonlann gizemleştirdiği töre- leri toprağa gömen Cenap Şimşek'in dramı ibret içeriyor. Bu acı olayda da, Doğu kültürü üzerine yazılan senaryo- lar, canlandırılan çelişkiler, iki yüzlü- lükler, çarpıklıklar dışa vuruyor, "Tö- re iyi mi kötü mü" sorusu ise havada kalıyor. Töre kimı zaman kan uğruna topra- ğa düşüyor, kımi zaman da reyting uğ- runa göğe yükseliyor!.. Ve namus ci- nayetlerinde tetiği sadece "keko'Mar, "kmTlar, "köyliHer, "feodaTler ve cahil bırakılanların cekmediği daha net anlaşıhyor!.. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Yargıtay Kararı ve Düşünce Ozgüplüğü Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Milli Gazete yazarlarından Sayın Sela- hattin Aydar'ın bir yazısına yerel mahkemenin verdiği mahkûmiyet kararını, geçen kasım ayında boz- muştu. Bu bozma kararının gerekçe- si de, geçen hafta açıklandı. "Kıl pa- yıyla", (14'e 13) açıklanan bu gerek- çe, önümüzdeki günlerde ciddi tar- tışmalara yol açacak gibi görünüyor. özellikle bu kararın, "Bağlayıcı bir karar olmaması", hem yerel mahke- meleri ve hem de Yargıtay'ı çok zor- layacak. Bu konunun ayrıntısına girmeden, şunu söylemek isterim ki, ilke olarak, bu kararın doğrultusunda düşünüyo- rum. Her ne sebeple olursa olsun, düşünceye bir sınır getirilmemelidir. Ancak eğer bir düşüncenin dile geti- rilmesi, (ABD Yüksek Mahkeme- si'nin, geçen yüzyılın başlarında aldı- ğı bir kararda dile getirdiği üzere), "mevcut", ya da "gözle görülebilir" bir terör ya da anarşi ortamını hazırlı- yor ya da körüklüyorsa o zaman, bir sınırlama getirilebilir. Aynı konuya, bi- raz aşağıda yeniden döneceğim. ••• Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun bu kararının, Türkiye'nin laikliğine bir zarar getireceğini de sanmıyorum. Bu konuda, CHP Genel Başkanı Sa- yın Deniz Baykal'ın verdiği beyana- tın her kelimesine katılıyorum: "... Türkiye'de yaşayan her vatandaşın, dini inancına en yüksek saygı göste- rilmektedir. Bu anlayışın, ceza tehdi- dine gerek kalmadan, insanlarımızın anlayışının doğal bir uzantısı olarak sahiplenilmesi, en güzelidir. Kimse kimseyi zorlamamalıdır, kimse kim- seyi baskı altına almamalıdır, doğru- su budur..." Sayın Baykal'ın bu görüşü, demok- rasinin en basit kurallarına uyulması- dır. Yargıtay'ın da bu doğrultuda bir gerekçe kaleme almasından ötürü memnuniyet duyulması gerekir. Fakat bu kararın istismara açık bir karar ol- duğunu unutmadan ve Türkiye'de, bir "Islâm şeriatı" düzeni kurmak iste- yenlerin, (ufak bir azınlık olsalar bile), varlığını akıldan çıkartmadan... ••• Aksini düşünmek, pek hoş ve pek keyif verici (!) olsa bile, düşünce sınır- lıdır. Bireysel özgürlüğü şöyle tanımlı- yoruz: "özgürlük, başkalarının özgür- lüğüne tecavüz etmeksizin ve başka- larının özgürlüğüne tehdit oluştur- maksızm, insanların istedikleri gibi hareket etmeleridir." Burada sınır, açıkçagörülmektedir: "Başkaları..." Siyasal ve toplumsal özgürlükler de benzer bir biçimde tanımlanır ve aynı sınırı içerir: "Siyasal ve toplum- sal özgürlükler; bir topluluğun, baş- ka toplulukların özgürlüklerine teca- vüz etmeksizin ya da tehdit oluştur- maksızın, istediği gibi yaşamasıdır". Sınır, aynı sınır: "Başka topluluk- lar"... Hemen her türlü özgürlüğün, böyle bir sınırı olmasına karşın; bunun mutlu bir istisnası, düşünce özgürlü- ğüdür. Fakat buna geçmeden önce, açıklanması gereken bazı hususlar vardır. ••• öncelikle "düşüncenin" ya da "düşünmenin" doğru tanımlanması gerekir. Düşünmek, bir kenara çeki- lerek bir tür "zihin jimnastiği" yap- mak değildir. Düşünmek, bir insanın kendisi ve çevresiyle ilgili sorunları görmesi ve bu sorunlar için, çözüm önerileri üretmesi ve geliştirmesidir. Ancak bu durumda, bir "düşünce- den" söz edilebilir. Ayrıca (eğer demokrasiye inanıyor- sak), hiçbir düşünce; "yanlış", "za- rarlı", "mantıksız", "tehlikeli" vb. de- ğildir. Her düşünce; o düşünceyi paylaşan insan açısından "doğru- dur", "yararlıdır", "mantıklıdır", "teh- likesizdir". Bir insan, bir başkasının düşüncesini, ancak kendince değer- lendirebilir. "Doğru mu, yanlış mı", "yararlı mı-zararlı mı", "mantıklı mı- mantıksız mı", "tehlikeli mi-tehlikesiz mi", ancak "kendince" değerlendire- bilir. Fakat bu değerlendirmeyi yapa- bilmesi için her şeyden önce, "karşı- sındakinin" düşüncesini bilmesi ge- rekir. Eğer bu düşünceyi "duymamışsa- nız", eğer bir düşünceyi "okumamış- sanız", eğer "tartışmadıysanız"; doğru mu, yanlış mı olduğuna nasıl karar verebilirsiniz? Bilmediğimiz bir konuda, nasıl karar verebiliriz? Işte düşünce, en basitinden bu nedenle, sınırsız özgür olmak zorun- dadır. ••• Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun, kasım ayında verdiği kararın açıkla- nan gerekçesine, işte bu düşüncele- rin ışığı altında katılıyorum. Umarım herkes demokrasiden na- sibini almış olsun. mm Kutlama kampanyamıza katılmak için Ford yetkili satıcılarına bekleriz... Ford, 2002 ve 2003'ten sonra 2004 yılında da Türkiye'nin en çok satan otomotiv markası oldu. Sadece geçtiğimiz yıl içinde 100.000'i aşkın insan Ford'u tercih etti. Biz de, bunca insanımızın böylesine güvendiği araçlarımıza daha fazla kişinin ulaşabilmesi için muhteşem bir kampanya başlattık. Binek ve ticari araçlarda özel ödeme koşulları ve 28 Şubat'a kadar herhangi bir Ford araç alırsanız, inanılmaz bir hediye yağmuru sizleri bekliyor! Ayrıntılı bilgi için, Ford Direkt Hattı 444 3673 ya da www.ford.com.tr Tüm araçlarda Hı 3 <iy ön ö»1«km««r;ız îşıy»? 5OO Yrt.uk İİW lı«»ıı tOO kişiyo Omftcn r-()O YTL'llk Akory.-ıkıt Hediye Çoki - Kog Çoklllşe 02/02/2005 İle 28/02/20Ûb tnrihlort nra'Mnrtn h«rhengl blr Ford yetklll sattcısından herhangl blr model yeni Ford arag baU ı alun gerçek kışllor (Şafııs) kfitılnhllır Tı jrol klşilnr VR ttlo araç alanlnr çekılışe katılamazlar Katılmiş v© kazann MŞ uteaJar dafıi hedtyolorl voriirnnz Araç alımlannda her 0-/0 ÜOÜ YTL'ye 1 çeklliş hakkı. 75.000 VTL üüerlne do 2 çoklllşhakkı vorilscoktlr Araç ttyotlannda Ford Otosan'm behrledı^l, 01/01/200G tarlhınden ttlbarün yöyörll uları anahtar tosllm llsto flyatı baz nlınmıştır Araç alan kışı öncö Tordyazıp ardmdan, AJdığı Aracm Modellnl. Aracm Şasi NumarQ3inın son 6 Rnkammı, Adım. Soyadmı ve Aglrö» bılyilerlni aralannda blroı boşluk bırakurak yazıi\Q\ mosajı EME yoluyln ü5;32-7-fiö?-SS? numaralı telefona göndereiHk bu kampanyaya katılablflr. Son katılırn tarihl olarak bollrienon kompnnyn hitiş tRrıhlnden sonra yûllanan SMS'ler İle. ükslkvomükorror bllgl vornrnk kntılnnlnr olonorok çakıhşArtahıledilmeyecektlr Gegerii SMS basvurulanna 1 "den ba^layarak öıra numarası veritocoktır vo çeklllşbu numıvnJnr nrn5unrtan yapılacaktır Çekılış sonucunda 1 adet Ford marka 2005 mudel Ford Focus Collnntion 4 Kapı, Opak. 1 Oı. düz vites blıiök utornubil, aon kullanım larlhlorl 31/12/2005 olan 100 adet 500 YTL'llk Opet ve Sunpefisrcto geçeriı Akaryakıt Hwdiy« ÇeW. 200 Adet 500 YTL'llk Ford Hodlyt) Çek! hedtye olarak verilecoktfr" I lodtye ve akflryakrt çeklen nakt* vevrifemez ve sadece HgHI yorlordo (ûpot, Snnpat, Ford servlslerlv© ford yetkıll satıçılanl geçerlidlr. Araç hedlyüal luln 1 asll 2 yedek. dlğor hodlyoler ıçın sn'şnr yprjek miıhlı höiırlenecektır Dırdentazla araç almış ge»çek ktşlteı tıeı ftuklıafav Içlnayn ayn kntıloblllr Blr klşi hırdenfazlfl hedryo kfizflnamaz Kazanmış olaa bllo kur ıdlalriü yalrıtzca doğorco buyuk olnn hRdtyn vonlır Hodıye teahmınde. kampanya UÖneminde satn aüınmış olan arauın iTiustijdH Isrru goçon kışl ndınn duznnlanmış njhfMtmın ıbrn^ı zomnludur Kampanyaya her katrtm 1 SMS / 2 Ku'itÜr bödellı ıdedir Çoklllş 07/03/2005 tarihlnde şirln Sok. No 7 Reşitpaşa - Emlrgan /Istanbul adroslnde yHpılaoak VG 09/03/yoob tnrlhindo Hurriyftt gazeteaı Turkiye baskısında «ftn edllecektlr. Asll vo yodek tallhllleta posla yoluyla toblıgat yapılacnktrr Çekmşte kfi7anflnlarm hedıyelerini almak Içın son başvuru tarihlerl aullter Iglrı ?4/03/?005 yedokfor ıçin UÜ.'U4./y005"tır 18 yaşmdan küçüklüi küunpanyayakatılarna^lLir. kntılmışvH knranrmş olRnlnr bıin ıkrnmıyelon verllmA? Kazanılan ikrarmyeter tallhlller taıdfındcu ı bu bayka kıııîüuyu dovrudilunIUJ Turkiyo Cumhurlyoti vntnnrlngı olmnyanlarvö lurklye'de Ikamet etnıovunİGr kampanyaya kntılnmru1 KDV ve ÖTV harlç tum yasal yukı.mlulukler tnHhli tarafından ödeı ıwt;«ktlr. VerlleceK aracm rongl. basılı mnİTflrnBdeklnrtenterttfıoiabıllr Du kampanyn Mdb Ptynngo Idaresl'nln 01/02/2005 tarihli B.07.I.MPİ.0.13.00.02/157 571 no lu tzniyla duzonlonmlşrlr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle