Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 ŞUBAT 2005 SALI
I
CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Ozkan ye Onal
Yiice Divan'da
• ANKARA (AA)-Eski
Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Hüsamettin
Özkan ile eskı Devlet
Bakanı Recep Önal'ın,
Türk Ceza Kanunu'nun
"görevi kötüye kullanma"
suçunu düzenleyen 240.
maddesi (1 yıldan 3 yıla
kadar hapis) uyannca
cezalandırılmaları istemiyle
Yüce Divan'da
yargılanmalanna bugün
başlanacak. tddia
makamında Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcısı Nuri
Ok yer alacak. Yüce
Divan'a sevk kararında,
özkan ve önal'ın, "Türkiye
Halk Bankası AŞ'nin zarara
uğramasına sebep
olduklan" belirtiliyor.
Şuayip Özcan
yeniden başkan
• ANKARA (Cumhuriyet)
- Türk Eğitim-Sen'in genel
başkanlığına 253 delegenin
207'sinin oyunu alan Şuayip
Özcan yeniden seçildi.
Özcan, 12 yıldır yürüttüğü
görevinde 15'inci yılını
garantılemiş oldu.
Sendikanın ikinci merkez
olağan genel kurıılu hafta
sonu Büyük Anadolu
Oteli'nde gerçekleştirildi.
Seçimlcr sonucunda,
merkez yönetim kurulu da
şu isimlerden oluştu:
"İsmail Koncuk-Genel
Sekreter, Yaşar
Yenıçerioğlu-Genel Mali
Sekreter, Mustafa Kızıklı-
Genel leşkılatlandırma
Sekreteri, Firdes Işık-Genel
Eğitim ve Sosyal lşler
Sekreteri, Sayit Ali Kaplan-
Genel Mevzuat vc Toplu
Görüşme Sekreteri, Talip
Geylan-Genel Dış tlişkiler
ve Basın Sekreteri."
Ahsen Coşar:
Hâlâ duyarlıyız
• ANKARA (Cumhuriyet)
- Ankara Barosu Başkanı
Alısen Coşar, laikliğin
kabulünün 68. yılında, "bu
ilkeye olan bağlılıklarını bir
kez daha vurgulamayı"
gerekli gördüklerini
kaydetti. Coşar yaptığı
açıklamada, laik değerlenn
yalnızca düzene, rejime ve
sisteme ilişkin alanda
biçimsel dcmokrasinin
işlemesi ve hukukun şeklen
vaı olmasıyla sınırlı
olmadığım, tersine
toplumsal yaşamı bir arada
tutan, toplumun demokrasi,
hııkıık ve özgürlükler
temelınde yaşamasını
sağlayan en temel ilke
olduğunu vurguladı.
Belediye
başkanına saldırı
• MtLAS(AA)-
Muğla'nın Milas llçe
Belediye Başkanı l<'evzi
Topuz, sılahlı saldınya
uğradı. CHP'li Başkan
Topuz'a, belediyeden
otomobiliyle aynldıktan
sonra Hoca Bedrettin
Mahallesi'nde bir araçta
bulunan ve kinılikleri tespit
edilemeyen kişi veya
kişilerce tabancayla ateş
edildi. Topıız, saldından
yara almadan kurtııldu.
Bir hafta önce aynı
sokakta Cl IP'li meclıs
üyesı I lürol Önder'in
işyeri de kurşunlanmıştı.
Sezer'den
Maraş mesajı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Cumhurbaşkanı
Ahmet Necdet Sezer,
Maraş'a "Kahraman"
unvanının verilmesi
dolayısıyla bir mesaj
yayımladı. Maraşlılann,
Kurtuluş Savaşı'na
direnişleriyle moral ve güç
verdiğini kaydeden Sezer,
ı "Yüce Atatiirk'ün ilke ve
devrimlerinın ışığında
çağdaşlık yürüyüşünü
sürdüren ıılusıımuz,
Cumhıınyetini ve tekil
devlet yapısmı koruyarak
sonsuza kadar var
olacaktir" dedi
Başbakan Erdoğan'ın çalışmayı doğrudan özel bir ekibe hazırlattığı öğrenildi
Türban tasansı 'örtülü'ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Başbakan Tayyip Erdo-
ğan'ın "zaınan içinde günde-
me gelecek" dediği türban tasa-
rısını Başbakanlık'ta özel bir
ckibc hazırlattığı öğrenildi. Par-
ti yöneticileri, kendilerindende
gizlenen tasannın Meclis'e kı-
sa vadede sunulmasım bekleme-
diklerini vurguluyor.
Üniversitelerde türban ser-
bestisi konusunda tabandan ve
partililerden gelen baskıları
şimdiye kadar geçiştiren Baş-
bakan Erdoğan'ın yabancı ba-
sına verdiği demeçle özel bir
çalışmadan söz etmesi siyaset
gündemini hareketlendirdi. Er-
doğan'ın aynntısını vermedi-
ği çalışmanın TBMM'deki ko-
misyon başkanları veya AKP
Genel Merkezi'ndeki yönetici-
ler tarafından hazırlanmadığı
belirtildi. Başbakan, özel bir
• AKP yöneticileri, Başbakanlık'taki çalışmanın kısa sürede
Meclis'e getirilmeyeceğini belirtiyor. Hangi yasanın değiştirileceğiyle
ilgili seçenekler tartışılırken Başbakan'ın özel çalışmayı parti
yöneticilcrinden bilc gizli tutması dikkat çekiyor.
gruba yaptırdığı çalışmayı bir-
çok parti yöncticisinden de giz-
li tutuyor.
AKP Grup Başkanvekili Fa-
nıkÇeükdün gazetecilerin ko-
nuya ilişkin sorulanna, "Gezi-
den dönünce Sayın Başbakan'a
sormanız la/ım. Ri/inılr payla-
şılmış, göriişülmüş değü" yanı-
tını verdi. Türban konusunda
yasal kısıtlama olmadığını be-
lirten Çelik, "Yasal sorun üni-
versitelerin kcndi yöncfmeliklc-
riyle ilgilL Nasd bir düzenlenıe
yapılır bilmiyorunı anıa Türki-
ye bu sorunlan aşacaktır
1
" dedi.
Başbakan' ın gizli tuttuğu ça-
lışmaya karşın konuyla ilgili
parti yöneticilerinin üzerinde
durduğubazı seçenekler şöyle:
KAMIJSAL ALAN TANI-
MI: Kamusal alan tanımı yapı-
larak üniversitelerde hizmet alı-
mının bu alana girmediği, yal-
razca hizmet sunumu açısından
devlet memurlan için türban
yasağının söz konusu olduğu
öngörülebilir. Bununyanı sıra,
YOK Yasası ile bilimum dev-
let memurlanrun kıyafetleriyle
ilgili kararname hükümleri, ba-
zı kisvelerin giyilemeyeceğine
dair yasa, bu yasanın uygulama
nizamnamesi, Devlet Memur-
ları Yasası'na dayanılarak çı-
kanlan yönetmelikler ve YÖK
Genel Kurulu'nun 1988 tarihli
kararı, üniversitelerin yönetim
kurulu kararları ve Anayasa
Mahkemesi kararlannın devlet
memurlanyla ilgili hükümler
içerdiğinin savunulması hedef-
leniyor.
YÖK YASASI: Türban ya-
sağı, Anayasa Mahkemesi'nin
YÖK Yasası'nın ek maddesiy-
le ilgili karanna dayanıyor. Bu
madde, "Yiiıüıuikteki kanun-
lara aykın olmamak kaydıyla
yükseköğretim kurumlannda
lalık kıyaİct serbesttir" hükmü-
nü öngörüyor. Yüksek mahke-
me, bu hükmün türban serbes-
tisi anlamında yorumlanama-
yacağı kararına varmıştı. Bu
yasaya, anayasanın temel hak ve
özgürlüklerle ilgili 13. madde-
si, din ve vicdan özgürlüğüyle
ilgili 24. maddesi ve eğitim-öğ-
retim hakkıyla ilgili 42. madde-
si hükümleri kapsamında üni-
versitelerde türbanh öğrencile-
re engel çıkanlamayacağına iliş-
kin bir hüküm eklenebilir.
KARAR YORUMU: TBMM
Başkanı Bülent Annç ile bir-
çok AKP yönetıcısı, türban ya-
sağının Anayasa Mahkemesi
kararımn geniş yorumlanma-
sından kaynaklandığını savu-
nuyor. Anayasa Mahkemesi'nin
kuruluş yasasına eklenecek bir
hükümle, "yüksek mahkeme-
nin yasanın nasıl uygulanacağı
konusunda bir direktif verme
yefkisiııiıı bıılıınmadığııııır pe-
kiştirilmesi, tartışılan seçenek-
ler arasında. Böylece Anayasa
Mahkemesi'nin 1989 ve 1991
tarihli kararlannın boşlukta bı-
rakılması amaçlanabilir.
ÖZYÜREK'TEN TEPKt:
CHP türban
dayatmasına
direnecek
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Başba-
kan Tayyip Erdoğan'ın,
üniversitelerdeki türban
yasağının kaldınlmasi-
na ilişkin çalışma yap-
tıklarını açıklaması, tep-
kiyle karşılandı.
YÖK Başkanı Prof.
Dr. Erdoğan Teziç, tür-
ban konusunda Anaya-
sa Mahkemesi'nin, Av-
rupa lnsan Hakları Malı
kemesi'nin ve Danış-
tay'ın kararlanmn "or-
tadaolduğumT söyledi.
Erdoğan Teziç, "Avru-
pa lnsan Hakları Mah-
kemesi, Anayasa Mah-
kemesi vc Danıştayımı-
zm bu konuyla ilgUi ka-
rarları karşısında, tür-
banlailgiliyeni birdeğer-
lendirme yapılması isa-
betfi olmaz" dedi. Ko-
nuyla ilgili anayasa de-
ğişikliğinin de düşünül-
memesi gerektiğini vur-
gulayan Teziç, "Anaya-
sa'nın 90. maddesinde-
ki dcğişiklik karşısında
AtHM ilebirlikte müta-
laa edildiğinde bu konu-
da bir anayasa değişik-
liği yapılması da gün-
demde yer almamah"
diye konuştu.
Mûcadelesini veririz
CHP Genel Başkan
Yardımcısı MustafaÖz-
yürek ise Erdoğan'ın
türbanla ilgili açıklama-
larını, "AKP tabamna
mesaj" olarak değerlen-
dirdi. Özyürek, "Bunu
kimi zaman gündeme
getiriyorlar. Hatta bu-
nun için yasa tasanlan
bile ha/ırladılar. Ancak
hem CHP'nin hem de
kamuoyıııııın direnciso-
nucu, bunu yaşama ge-
çiremediler" dedi. Ka
musal alandaki türban
yasağının hem anaya-
sadan hem de Anayasa
Mahkemesi kararlann-
dan kaynaklandığını be-
lirten Özyürek, "Sayın
Başbakan kendi tabanı-
nı tatnıiıı etmek için bu
tip nıesajlarveriyor. Tür-
kiye'nin bugünkü şart-
lanndaanayasa değisjk-
liği yaparak, kamusal
alanda türban yasağım
kaldırniaları ınünıküu
değildir" dedi. Özyü-
rek, AKP'nin anayasa
değişikliği konusunda
somut bir girişimde bu-
lunması durumunda,
CHP olarak bunu engel-
lemek için bütün ola-
naklarını kullanacakla-
nnı daifade etti.
Ağar'dan destek
DYP Genel Başkanı
MehmetAğar ise Erdo-
ğan'ın açıklamalarına
destek verdi. Ağar, "Bu
konularda bi/inı görüş.ü-
müz değişmez. Buyur-
sunlaryapsuılar.Biz da-
ha önce destek verccc-
ğimizi söylcdik" dedi.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
YINE VERMEDEN
ALMAYIBAŞARDI!
musakart@yahoo.com
'Çatı çökerse altında kalınz'
Yargıtay'ın laiklikle ilgili tartışmalı karanna şerh koyan Şener Güngör, yargının
Atatürk ve Cumhuriyetin temel niteliklerini korumak zorunda olduğunu söyledi
ANKARA (CumhuriyctBüro-
su) - Yargıtay Ceza Genel Kuru-
lu'nun laiklikle ilgili tartışmalı
kararına karşı, Yargıtay üyesinden
" Devletinçausıgidcrse hcpimizal-
tında kahnz" uyarısı geldi.
Yargıtay Ceza Genel Kuru-
lu'nun yazar Sclahattin Aydar'la
ilgili verdiği karara tepkiler sü-
rüyor. Karara muhalefet şerhi ko-
yan Yargıtay 10'uncu Ceza Da-
iresi üyesi Şener Cüngör, AN-
KA'ya yaptığı açıklamada, ka-
rarın "Yargıtay görüşü" olarak
değerlendirilmesi gerektiğini söy-
ledi. Şener Güngör, karann ke-
sinliklc bir içtihat olmadığını be-
lirtirken "Birinci başkanvekili-
nin(Osman Şirin)görüşünüyan-
sıtanbirkarardır" diye konuştu.
Güngör, Yargıtay'ın ancak ben-
zerbir kaıar alması durumunda,
söz konusu karann içtihat haline
geleceğini kaydetli. Karan elcş-
tiren Güngör, "Amacını aşan bir
gerekçedir
w
yorumunu yaptı.
Şcncr Güngör, "Ohımluoykul-
lanan çoğunluktaki arkadaşlann
lanianıınııı bu görüşü bcniınsedîk-
lerinden emin değUim
n
dedi.
'Adalet devletin temelidir'
"Devletin temelinin dayanak-
sız olduğunu düşüncbilir misi-
niz" diye soran Güngör, laikli-
ğin, devletin ve Cumhuriyetin
çatısı niteliğinde bulunduğunu
belirterek "Çaü gidcrse hcpimiz
bunun altında kalırı/." dedi.
"Adalet devletin temelidir
1
' sözü-
nü anımsatan Güngör, yargının
bu devletin ilkelerine sahip çık-
mak zorunda olduğunu söyler-
ken "Biz sahip çıkmazsak ülke
de millet de gider. Atatürk vc
Cumhuriyetin temel nitelikleri-
ni korumak zorundayız" dedi.
"Yargının devleti koruma gö-
revi yoktur" şeklindeki bir dü-
şünceyi kabul ctmcdiğini ve bu-
nun "manüksızbiryorum" oldu-
ğunu söyleyen Güngör, şunlan
kaydetti: "Çünkü adalet devletin
temelidir. Ordu ve Meclis devleti
ne kadar korıımakla görevliyse
yargı da o kadar devleti koru-
makla görevüdir. Hâkim ve sav-
cüann denıokratik, laik Cumhu-
riyeti koruma görevi vardır."
'Gerekçeli karar' eleştirisi
Yargıtay Ceza Genel Kurulu,
konu hakkındaki kararını 23
Kasım 2004 tarihinde vermiş-
ti. Ancak, gerekçeli kararşubat
ayının ilk haftasında açıklandı.
Aradan 2 aylık sürenin geçme-
sinın ardından, gerekçeli kara-
nn açıklanması, muhalefet şer-
hi koyan üyelerın gerekçelerı-
ni tamamıyla açıklayamamala-
rına da neden oldu. 10. Ceza
Daıresı Üyesi Şener Güngör,
"Cerekçcli karan görseydik kar-
şıoy yazımız daha farklı olur-
du" eleştirisinde bulundu.
Yargıtay'ın tartışmalı kararında ilk oylamada çoğunluk olanlar ikincide azınlığa düştü
Heyet değişince karar da değişti
İLHAN TAŞCI
ANKARA - Yargıtay Ceza
Genel Kurulu'nun "ayetlere"
atıfta bulunduğu karann oyla-
masına ilk katılanlar ile ıkmcı
katılan üyeler arasında farklı-
lık olduğu anlaşıldı. Karann
ilk oylamasında 13 üyenin Se-
lahattin Aydar' ın malıkûmiye-
tini istediği, 11 üyenin ise bu-
na karşı çıktığı belirtildi. An-
cak üçte iki çoğunluğun bulu-
namaması üzerine başka tarih-
te ikinci oylamayapıldı. Bu oy-
lamada ise ilk oylamada ço-
ğunluk olanların azınlığa düş-
tüğü ortaya çıktı.
Yargıtay Ceza Genel Kıırıı-
• Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 'laiklik ilkesinin artık korunmasma gerek
kalmadığı' yönündeki karan için yapılan ilk toplantıdaki heyetle karann almdığı
ikinci toplantıdaki heyetin farklı isimlerden oluştuğu ortaya çıktı.
lu'nun tek oy farkla bıçak sır-
lında aldığı karar, kamuoyun-
da olduğu kadar kurum için-
de de tartışmalaraneden oldu.
Bazı Yargıtay üyeleri, "Bir ka-
rann çıkması isteniyorsa, lıer-
kes kendi grubunu oluşturup
kurula katılacak. İçtihattartış-
masından çok, iş tribün şovu-
na dönüşecek. Bugüne değin
kurulun en asgari üye (23) ile
toplanması yerleşik kuralının
altında yatan neden bunu ön-
lemekti" yorumunu yaptılar.
Yargıtay Ceza üenel Kurıı-
lu'nda dosya ilk olarak 12 Ekim
2004 tarihinde oylandı. Bu oy-
lamada, 13 üye Yargıtay Cum-
huriyet BaşsavcılığYnın Selahat-
tin Aydar hakkmdaki mahkûmi-
yetm kaldınlması yönündeki
ıtirazını reddetti.
Kurula katılan 11 üye ise baş-
savcılığın ceza venlmemesi yö-
nündeki görüşü doğrultusunda
oy kullandı. Yargıtay Yasası uya-
nnca ilk oylamada üçte iki ço-
ğunluğun bulunması gerekiyor.
Buradan hareketle ilk oylama
da 24 olan üçte iki çoğunluk
sağlanamadığı için oylama 23
Kasım 2004 tarihine bırakıldı.
Basit çoğunluğun arandığı ikin-
ci oylamada, ilk oylamaya ka-
tılan ve itırazin reddı yönünde
oy kullanan üyelerden bazılan-
nın değiştınldiği ve ikinci oy-
lamanın yenı üyelerle yapıldı-
ğı belirtildi.
Daha önce itirazın reddı yö-
nünde oy veren üyeler yerine ye-
ni katılanlann itirazın kabulü
yönünde oy kullandığı bildınl-
di. Böylece, 13'e karşı 14 üye-
nin oyuyla itiraz kabul edilmiş
oldu. Genelkurmay Başkanlı-
ğı'nın da Yargıtay Ceza Genel
Kurulu'nun tartışmalı karannı
istediği öğrenildi.
Tartışmalı karann ardından,
asıl tartışmanın gelecek hafta-
larda Ceza Genel Kurulu'nda
görüşülecek Mehmet Şevket
Eygi dosyasında yaşanacağı be-
lirtiliyor. Yargıtay 8. Ceza Da-
iresi, Milli Gazete yazarı Meh-
met Şevket Rygi'nin 312. mad-
dcdcn 1 yıl 8 aylık mahkûmi-
yet karannı, 2'ye karşı 3 üye-
nin oyuyla bozmuştu. Dairenin
bozma îcarannda, yazının 312.
maddenin ikinci fikrasında ta-
nımlanan suç tipıne uymadığı
belirtildi
POLİTtKA GUNLUGU
HİKMET ÇETİNKAYA
•••Oyun Çoktan Başladı
Bahçede çocuklar kartopu oynuyor. Kartane-
leri havada uçuşuyor.
Her yer bembeyaz...
İlk haber saat dokuzda geldi:
"Atatürk Havalimanı iniş ve kalkışlara kapan-
dı..."
Istanbul içinde anayollar açık, vapur seferleri
ise tipi nedeniyle durdurulmuş...
Hiç zorluk çekmeden gazeteye geldim...
Gündeme bakıp, gazetelerin sayfalarında ge-
zintiye çıktım...
ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'ın
Ankara gezisi neyi amaçlıyordu?
Televizyon ekranlannda "Irak'ta demokrasi, öz-
gürlükler" öne çıkarılıyordu...
Inceden bir gözdağı yok muydu Rice'ın açık-
lamalarında?
Rice, ABD-Türkiye illşkllerinden söz cdcrkcn,
açık açık şöyle diyordu:
"Ortadoğu operasyonlarında sakın ABD'nin
yanından ayrılmayın. Afganistan'da olduğugibi
bugün Irak'ta, yarın birbaşka ülkede ABD'nin ya-
nında olun."
Irak'tan sonra bir başka ülke Iran'dı... Suriye'ye
daha sonra sıra gelecekti...
Zaten ABD'nin çağrılarını medyamızda "de-
mokrasi ve özgürlüklerin sesi" olarak nitele-
yenler de öteden beri yineleyip durmuyorlar mıy-
dı?
•••
Bir televizyon kanalında izlediğim tartışma ak-
lıma geldi hemen...
Meslektaşımız gözlerini aça aça konuşuyor-
du:
"1 Mart tezkeresi Türkiye'ye çok şey kaybet-
tirdi. ABD, Irak'a demokrasi getirdi. EğerABD'nin
yanından ayrılırsak çok şey kaybederiz..."
Bir başka meslektaşımız ise şöyle diyordu:
"Ortadoğu'ya Türkiye modeli getirilecek..."
Nedense bu model birtürlü açıklanmıyordu...
Aslında modelin adı "llımlı lslam"d\, o neden-
le de Türkiye'de laiklik, demokrasi ve Cumhuri-
yet devrimleri tartışılmaya başlanmıştı...
Kimileri laiklik ve demokrasiyi kendi düşünce
ekseninde benimsiyor, "sıkmabaş"\ kadın hak ve
özgürlüklerinden sayıyordu...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da Alman
gazetesi Welt am Sonntag'a verdiği demeçte,
Kuran'a göre bir kadının toplumda türban takma-
sı gerektiğini söyleyip ekliyordu:
"Kızım, eşim ve ben inançlı Müslümanlarız.
Kızım ve eşim dinimizin kurallanna göreyaşıyor..."
Ne demek istiyordu Erdoğan?
Benim anladığım şuydu sözlerinden:
"İnançlı Müslüman kadınlar Kuran'a göre
başlarını örtmelidirler..."
Müslümanları "inançlı" ve "inançsız" diye iki-
ye ayıran bir düşünce bugün iktidardaydı!..
ABD ve AB'nin "llımlı Islam modeli" yavaş ya-
vaş yaşama geçiyordu...
Aklıma Alman Doğu Enstitüsü Müdürü Uda
Steinbach'ın 15 Eylül 1998'de yaptığı konuşma
geldi...
Steinbach şöyle diyordu:
"Sorun, Atatürk'ün birpaşa fermanıyla yarat-
tığıyapayürün Türk devleti ve Türk ulusudur. So-
run, Kemalizm ve Kemalizmin ulusçuluk ve la-
iklik ilkeleridir. O nedenle önce laik Türkiye ma-
saya yatırılıp Kemalizmden uzaklaştırılmalıdır."
CIA'nın Istasyon Şefi Paul Hanze'nin Türkiye'yle
ilgili 1983 raporunu çoktan unuttuk...
Her şey 12-13 yıl önce VVashington tarafından
yazılıp çizilmiş...
Paul Hanze'nin raporundan küçük bir bölüm
aktanyorum:
'Türkiye 'nin Yeni Dünya Düzeni içindeki yeri
llımlı Islamdır. Türkiye Kemalizmi bırakmalıdır.
Batı'nın çıkarı, Türkiye'nin Batı ile llımlı Islamyo-
luyla bütünleşmesidir. Atatürk ilkeleri, Yeni Dün-
ya Düzeni'yle ölmüştür. Aydınların Imam Hatip
Liseleri'y/e ilgili endişeleri yersizdir. Nurcular,
Nakşiler ilerici ve demokrattır..."
Açık açık şöyle deniliyor:
"Türkiye'de laikliği ve demokrasiyi savunma-
yın, llımlı Islam'a geçip Batı'yı kucaklayın..."
Türkiye adım adım "din devleti"ne doğru gi-
derken ABD, "Ortadoğu'da benimle ol" diyor...
Türkiye'ye "llımlı Islam modeli" bu nedenle
biçiliyor...
Aydınlanma Devrimi'ni tarihin derinliğine göm-
mek isteyen düşünce, Nakşi-Fethullahçı işbir-
liğiyle Türkiye'yi kuşattı...
Görüldüğü gibi fotoğraf ortada...
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
ATILGAN'DAN ERDOĞAN'A:
'Takkesi düştü
takıyyesi göründü'
İstanbul Haber Servi-
si - Avrupa- Atatürkçü
Düşünce Dernekleri Fe-
derasyonu Genel Başka-
nı Dursun Atılgan, Baş-
bakan'ın laikliğe karşı
savaş için sinyal verdiği-
ni belirterek "Başba-
kan'ın takkesi düştu ve
takıyyesigöründü" dedi.
Dursun Atılgan yaptı-
ğı yazılı açıklamada,
Başbakan'ın Alman
Welt am Sonntag gaze-
tesine, verdiği demeci
değerlendirdi. Federas-
yon Başkanı Dursun
Atılgan, bu söyleşide,
Erdoğan'ın asıl niyetini
ortaya koyduğunu belir-
terek şöyle devam etti:
"Başbakan'ın ortaya
attığı bu anlayış,
AKP'nin,Türkiye'deku-
tuplaşmalar yarafcıbile-
cekkorkunç bir uygula-
maya yönekliğinin kauı-
tıdır. Bunun anlamı iç
banşı tehlikeye sokmak
demekttr."
Atılgan, Başbakan'ın
söz konusu değerlendir-
mesini, muhalefetin hiç
duraksamadan, bir gen-
soru önergesiyle
TBMM'nin gündemine
taşımasinin zorunlu ol-
duğunu savundu.
AKP iktidarının siya-
seti ve adım adım yak-
laştığı "İslam Devleti"
anlayışının yaşamsal
önem taşıdığının altını
çizen Dursun Alılgan,
Yargıtay'ın laiklik konu-
sunda aldığı karann, yar-
gı mensuplannın da ik-
tidann etki alanına çe-
kildiğini ortaya koyduğu-
na işaret etti.