Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 6 ŞUBAT 2005 PAZAR
HABERLER
Evrim Sarıçiçek'in ağabeyinin, kız kardeşini öldürmemek için intihar ettiği ortaya çıktı
TöretetikçisievdekikonukARİFFARAÇ
ŞANLIURFA-lstanbul Küçükçekmece'de
töre cinayetine kurban gidcn Evrim Sarıçi-
çek'in 6 ayhk hamile olduğu belirlcndi. Eşi
Selahattin Sarıçiçek'in cenazesini alan ya-
kınları da "töre cinayeti mi" sorusunu "Bu-
nu siz de biliyorsunuz, biz de biliyoruz" diye
yamtladılar. Evrim Sançiçek'in cenazesi de
Adli Tıp Kurumu'ndan babası ve yakınlan ta-
rafından ahndı.
Şanhurfa'nın Birecik ilçesinde yaşayan
müteahit bir babanın, 4 çocuğu arasında tek
kız olan Evrım Şimşek (28) aynı mahalleden
Selahattin Sançiçek'le (27) evlenmek istedi.
Ailesinin karşı çıkması üzenne genç çift, yak-
laşık 3 ay önce birlikte lstanbul'a kaçtı. Gız
lice evlenen çift, Küçükçekmece Sultan Mu-
rat Mahallesi Mıs Sokak'ta tuttuklan evde ya-
şamaya başladı. Şimşek ailesinin büyükleri
toplanarak törelere karşı çıktığı için kızları ve
damatlan için infaz kararı aldı.
FETİKÇI İNTİHAR ETTİ
Bunun için ailenin küçük oğlu Cenap Şim-
şek (29) görevlendirildi. Ancak Şimşek, tek
kız kardeşini öldürmeyi kabul etmedı. Töre-
nin tetikçisi olmaya karşı çıkan Cenap Şim-
şek, ailesinin baskılanna dayanamadı. Kar-
deşine kıyamayan Şimşek, kendi canına kıy-
dı. Şimşek, aralık ayı sonunda av tüfeğiyle in-
tihar etti. Aynı tarihlerde Evrim Sarıçiçek,
bir akrabası tarafından İstanbul'dan alınıp
memleketine götürüldü. Ancak genç kadın 15
gün sonra yeniden tstanbul'a döndü.
Aile meclısı, yaklaşık bir aydır korku için-
de yaşayan genç çift için yeıü bir tetikçi bul-
du. Evlerine misafir olarak gelen kişi törenin
acımasız kurallannı uyguladı. Sarıçiçek çif-
tinin evden çıkmamasından şüphelenen kom-
şulan polise başvurdu. 4 Şubat günü evlerin-
de ölü bulunan Sarıçiçek çıftınin 2 Şubat gü-
nü tabancayla öldürüldüğü belirlendi.
Cesetler Adli Tıp Kurumu'na kaldınlırken
Evrim Sarıçiçek'in 6 ayhk hamile olduğu or-
taya çıktı. Sefaköy'de bir kebapçıda çahşan
Selahattin Sarıçiçek'in cenazesini ise Muğ-
la'dan gelen ağabeyi Beşir Sarıçiçek ve diğer
yakınlan aldı. Cenaze, toprağa verilmek üze-
re karayoluyla Şanhurfa'nın Birecik ilçesine
gönderildi. Selahattin Sarıçiçek'in bir yakı-
ra, basın mensuplannın "Töre ciııayeli mi" şek-
lindeki sorulannı, "Bııııu siz de biliyorsunuz
bizde biliyonız. Söyleyecek başka bir şey yok"
diye yanıtladı.
SİVİLTOPLUM KURULUŞLARI
'Urla'da
sosyal lînç
yapıldı'
OZAN YAYMAN
tZMtR - Urla Barbaros Çocuk Köyü'nde
yargıya taşınan tecavüz savlarmın gerçek dışı
olduğu vurgulanırken yargı aşamasındaki bir
süreçte yersiz suçlamalarla kişilik haklarının
ilılal edildiği belirtildi. Bazı gazeteler
iddiaları köydeki çocukların "seks kölesi"
olarak kullanıldığına kadar uzatırken
aralannda doktor, psikolog ve sosyal hizmet
danışmanı gibi devlet memurlan, "fuhuşa
göz yunıan" çocukları da "fulııış yapan"
konumuna soktular. Oysa edinilen bilgilere
göre dosyada toplumsal bir linci gerektirecek
ifadelerin yer almadığı öne sürüldü. Köydeki
görevlilerin savunmanhğını üstlenen avukat
Olgun Soydan, Urla Cumhuriyet Savcısı
Murat Gök'ün soruşturmadan çekilmesini
isteyeceklerini söyledi. lzmir Valisi'nin
görevlendirdiği özel komisyonda yer alan
Prof. Dr. Cahide Aydın, çocukların tedavi
görmesi gerektiğini söyledi. Urla'daki
gelişmeler, soruşturmanın seyriyle ilgili
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun
gündemine taşınıyor. Soruşturmanın savcısı
Murat Gök'ün, soruşturmayı yanlı
sürdürdüğünü belirten
avukat Olgun Soydan,
"Ceza Usul Yasası'nın
156. maddesine göre
savcı delilleri toplar.
Ancak bu olayda,
Gök'ün tek taraflı
davıandıgı görülüyor.
Sanık lehine olacak
deliller toplannuub,
Soruşturmanın gizlilik
csasuıa dayanması
gerekirdi. Ancak savcı
bunu da ihlal etti ve
basına soruşturmayla
ilgili demeçler verdi.
Soruşturma aslma uygun
yürütülmedi" dedi.
Soydan, Savcı Gök'e,
soruşturmadan el
çektirilmesi ve disiplin
cezası verilmesi
istemiyle hafta başında
Hâkimler ve Savcılar
Yüksek Kurulu'na başvuracaklannı söyledi.
TüM BİRİMLER EL ELE VERDİ
Ege Üniversitcsi Edebiyat Fakültesi Sosyal
Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr.
Mclek Göregenli, Urla'daki çocuklara tüm
birimlerin el clc vermesiyle çok kötü bir
etiket yapıştırıldığını söyleyerek "Bu
travmalann giderilmesi çok güç" dedi. SES
lzmir Şubesi tarafından yapılan açıklamada,
soruşturmanın yürütülüşü ve kamuoyuna
yansıtılış biçiminin siyasi, mesleki ve
ideolojik rant clde etme amacını çağnştırdığı
belirtilerek şu görüşlere yer verildi: "Tüm
köy çahşanları ve uzmanlar topluma suçlu
olarak gösterilmiş, küçükler arasında
yaşanan fıillere çalışanlann ve köy dışından
büyüklerin de karıştığı izlenfani verilmiştir.
Soruşf ıırma makamları tarafından basına
verilen bilgilerle gerçekler bilinçli olarak
bulanıklaştmlmış, bu hassas konuda
kamuoyu, çalışanlar ve çocuklar aleyhine
yönlendirilmiştir. Bu sosyal bir linç
durumudur."
Y A $ DÜZENLEMESİ YENİDEN YAPILDI
Sosyal Hızmetler Uzmanlan Derneği tzmir
Şubesi Yönetim Kurulu tarafından yapılan
açıklamada da olayla ilgili kamuoyunun
yanlış bilgilendirildiğinc dikkat çekildi.
Gelişmeler üzerine örnek proje olarak
gösterilen köyün modeliyle ilgili yeni
düzenlemeler de başlatıldı. 3-18 yaş arası
korunmaya muhtaç çocukların kaldığı köyde,
yeniden yaş düzenlemesi yapıldı ve 12 yaşın
üzerindekı çocuklann nakilleri başladı.
Olaya adı kanşanlann bir kısmı, Izmir'de
farkh bir merkeze ahndı.
• SESİzmir
Şubesi: Görevi
ihmalle suçlanan
çahşanlar, toplum
tarafından tacizci,
tecavüzcü,
küçükler ise
potansiyel suçlu
olarak görüldü.
Sosyal Hizmetler
Uzmanlan
Derneği:
Çocuklar
konusundaki
yayınlarda daha
hassas
davranılmalı.
Sur Belediye Başkanı Demirbaş'ı ziyaret eden öğrencilerin verdiği yanıtlar, popüler kültiiriin çocuklan nasıl etkilediğini ortaya koydu.
Semra Hanım'ı bilen öğrenciler Cumhurbaşkanı'nm admı bilemedi
Popüler kültür 'pekiyi'
»İ YARBAK1R (Cumhuriyet Bürosu) -
Diyarbakır'm Sur Belediye Başkanı Ab-
dııllah Demirbaş ı ziyaret eden öğrencile-
rin sorulara verdikleri yanıtlar popüler kül-
tür bombardımanının yarattığı tahribatı göz-
ler önüne serdi. Çocuklann hiçbiri Cumhur-
başkanı Ahmet Necdet Sezer ve Başbakan
RecepTayyip Erdoğan'ın adını bilmezken
"(jt-liııiın Ölıır nmsııır adli televizyonprog-
ramındaki
ft
Semranım"ın adını hep birağız-
dan söylediler.
Değişik okullarda okuyan bir grup öğren-
ci, velileriyle birlikte önceki gün akşanı sa-
atlerinde Sur Belediyesi'nin önündcn geçer-
ken Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş
ile tanışmak istedi. Talebi kabul eden De-
mirbaş, öğrencileri makamında ağırladı.
•
"İZMİR AKDENİZ BÖLGESİ'NDE'
Eskı bir eğıtımci olan Demirbaş, öğren-
cilerin sorunlannı dinledikten sonra onla-
ra Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın adını
sordu. Ancak Demirbaş, hiçbir yanıt alama-
dı. Öğrenciler tzmir'in Akdeniz Bölge-
sı'nde olduğunıı da söyleyince, Demirbaş
bunun üzerine çok tartışılan "GelinimOlur
nnısıın" adli yanşma programınm kahraman-
laruıı sordu. Ancak bu kez şaşılacak birhız-
la öğrenciler hep bir ağızdan "Semranım"
ve gelin adayı "Sinem" diye bağırdılar.
Öğrencilerin bu durumuııdan rahatsız
olan Demirbaş, "Beşinci sınıfa gelen 12 ya-
şmdakibirçocuğun kendiülkesinincumhur-
başkanı ile başbakanının ismini bilmemesi
acıdır. Burada suçlu çocuklar kadar, ailelcr
ve eğhuncilerdir. Eğitimciler gece yanlan-
na kadar bu tür programları izler ve çocuk-
lan ile birlikte ders yerine seyrettikleri prog-
ranüan anlatırlarsa olacağı budur. Bu du-
ı ııın ashnda ülkemizin geleceğiiçin bir fela-
kettir" dedi.
Demirbaş daha sonra çocuklara kitap ar-
mağan etti ve onlardan televizyon seyret-
mek yerine kitap okumalannı istedi.
İTO: Doğu'nunkalkındınlması Türkiye'ninkalkındmlması demek
Oncegerikalnıış bölgeler
Soğuk onlan durduramadı
Güncy AsyaViiiki deprem ve tsunami
felaketi nedeniyle Türk Kızıkıyı'nın
başlatnğı "Asya Ağhyor" yardım
kampanyasına bir destek için NM
dergisi vc Yedikulc Zindanlan
işletmecisi STI Uluslararası tç ve Dış
Ticaret Limited Şirketi 12 saat süren
bir konser düzenledi. Tüm geliri
Güney Asya'daki felaketzedeler için
kullandnıak üzere Türk Kızılayı'na
bağışlanacak olan Yedikule'deki
konscrc soğuk lıavaya ve kar yağışına
karşın binlerce yurttaş katıldı.
İEI 1 "nin, bilcti olan yurttaşlan
ücrctsiz taşıdığı konsere, 110, Aslı,
Aylin Aslım, Çilekeş, Direc-t, Gccc
Yolculaı ı, Gripin, Hakan Tamar,
Kargo, Kesmeşeker, Kurban,
Manga, Mor ve Ötesi, Nev, Pamela,
Suitcase, Vega ve Athena gibi çok
sayıda sanatçı ve grup katıldı.
(Fotoğraf: AA)
• lstanbul Ticaret Odasi Başkanı
Mehmet Yıldınm, "Doğu Anadolu'daki
geri kalmışlık en çok burada yaşayanlan
mağdur etse de, bu yalnız bir bölgcsel
sorun olarak görülmemeli" dedi.
İSTANBUL(AA)-lstanbul Ticaret Odası (tTO),
Yıldız Teknik Universitesi desteğiyle hazırlanan
ve Doğu Anadolu Bölgesi'nde 14 ıli kapsayan
"Doğu Anadolu Bölgesi'nde Tııı i/ııı Odakh Kal
kuıma Projesi ve Kış OlimpiyaÜan" konulu araş-
tırma sonuçlarını açıkladı.
İTO Başkanı Mehmet Yıldınm, araştırmanın
kamuoyuna açıklandığı toplantıda yaptığı konuş-
mada, Türkiye'nin geri kalmış yörelerinin kalkın-
dırılmasının Türkiye'nin kalkındınlması sorunu
olduğunu söyledi.
Ekonomik kalkınma ve refah seviyesi bakımın-
dan Türkıye ortalamasının oldukça gerisinde ka-
lan Doğu Anadolu'da, doğa ve iklim koşullannın
bölgenin sanayileşme ve kalkınma çabalannı olum-
suz etkilediğini belirten Yıldınm, son 20-25 yıl-
dır uygulanan teşvik ve kalkınma politikalarının,
yatırımların geri kalmış yörelere çekilmesine ön-
celik verildiği halde Doğu Anadolu'nun kalkuı-
masına katkı sağlamadığını savundu.
Y A L N I Z DOĞU'NUN SORUNU DEĞİL
Bölgede temel faalıyet alanı olarak görülen hay-
vancıhk önemli ölçüde kan kaybederken sanayi-
nin geliştirilmesi çabalannnı da beklenen başarı-
yı gösteremediğini ifade eden Yıldınm, "DoğuAna-
dolu'da geri kalmışhk en çok burada yaşayanlan
mağdur etse de, buyalnız bir bölgeselsorun olarak
göıiilıııeıtıelidir'" dedi. Yıldnım, sürüp giden böl-
gesel meselclere, yerinde çare bulunamadığı tak-
dırde bu durumun mutlaka diğer bölgelere de yan-
sıyacağını ve sorunun, çözülmesi zor, maliyeti
yüksek ülke sorunu haline dönüşeceğini vurguladı.
PAZAR
ORHAJN BURSALI
Doğal Seçilim ve CHP-3
Bir okurum, gazetedeki diğer bazı köşe yazar-
larını da kastederek, özetle "CHP konusunda yaz-
dıklarınız büyük bir umutsuzluk doğuruyor ben-
de, CHP'nin yok olacağını öneren yazıları okumak
istemiyorum..." diyor. CHP ve köklerine böylesi-
ne derinden bağlı milyonların yaşadığı bir ülke Tür-
kiye... Ancak sorun: CHP nasıl yaşayacak, küçü-
lerek mi yoksa büyüyerek mi? Minik evinizde kom-
şularınız, askerlik, çocukluk, eski dava arkadaşla-
rınızla geçmişi yâd ederek mi?
Gelelim işin özüne: CHP'nin nasıl büyüyeceği ve
iktidara geleceği konusunda rivayet muhtelif. Ba-
sındaki derin isimlerin büyük çoğunluğu, örneğin,
CHP'nin AKP ile "neo-liberalleşmeyarışına"gi-
rerek büyüyebileceğini buyurmakta. Parti içi ve
dışı, son kumltaydan sonra, CHP bitti, düdüğünü
çaldı! Ülkedeki sosyal demokrasi birikimini, bir va-
gona doldurup, uluslararası neo-liberal trene kat-
mak için kolları sıvadı!
Onlara göre artık ulusçuluk oyunu, ulusal yarar
vb. gibi zırvalıkların neo-liberal küreselleşmede
yeri yok! Zaten kalkınma gibi bir sorunları da yok!
Çünkü bizatihi kalkınma problemleri ulusal karak-
ter içeriyor! Neo-liberal düzene ekonominizi kat-
tınız mı, zengin olacaksınız.. Zaten bir kısmı, eko-
nomiden anlamam, diyor. Ekonomi ve kalkınma kav-
ramı olmayanların nasıl siyaset yaptığı ise derin bir
muammadır... Siyaset, günümüzde neredeyseta-
mamen ekonomikleşmişken! Küreselleşme, tam
anlamıyla ekonomi demekken!
CHP adıyla da en eski parti. ANAN MANAN gi-
bi, sürüyle iktidar partisi tarihin çöplüğüne atılmış-
ken, CHP orada. Ama nasıl var olacak?
•••
Biyolojide hayatı var eden "Doğal Seçilim" ol-
gusunun, toplumsal yaşamdaki izleri üzerinde ge-
ziyoruzya.. Bilimsel bilgiyi pratik hayatta kullana-
bildiği ölçüde, bireylerin genlerini aktarma ve ha-
yatta kalma şanslarının artacağını belirtiyoruz ya..
Aslında "genlerini sürdürme" konusu, toplum-
larda bütün kurum ve kuruluşlar için de geçerlidir.
Ülkeler vetopluluklariçin de.. Yani hem mikro (bi-
rey) hem makro (ülke, ülkelertopluluğu ve tüm in-
sanlık) ölçekli, insafsız, dini imanı olmayan, sürek-
li eleyen ve yenilerine yol açan bir olgular siste-
mi hüküm sürüyor.
Bilimsel bilgi sisteminin gereğine uyamadan yi-
tip giden bireyleri bırakın, onlan yüzbinlerce yaşı-
yoruz.. Daha geniş ölçekli, tarihsel yaşamdan bak-
tığınızda da, sahnede olan bitenleri seyredebilir-
siniz.. Anadolu'dayitip giden, haklarında ancak ar-
keolojik kazılarla bilgi sahibi olabildiğimiz yüzler-
ce uygarlığı düşünün..
Hiçbir şeyin varoluş olasılığı, kendi ömrümüzün
veya bir arada yaşayan üç-beş neslin tarih sınır-
ları içinde anlaşılabilir değildir. Türkler beş yüz-bin
yıl sonra var olacaklar mı? 25-50-100 yıl sonra
Cumhuriyet ne olacak?
Biz böyle uluslardan, ülkelerden, sınırlardan, in-
sanlıktan bahsederken, CHP gibi kurumların ge-
leceklerinden haydi haydi şüphe duymalıyız. (Ve-
ya: 100 yıl-25 yıl önceki şirketlerden kaçı var?)
CHP, Cumhuriyet tarihini bünyesinde barındıran
tek siyasi kuruluş. Bir "taşıyıcı"! Ve gelecek açı-
sından çok daha önemlisi, milyonlarca insanın
umudu! O halde, CHP daha güçlü olarak var ola-
bilmelidir..
• ••
"Toplumsal doğal seçilim" veya "Toplumsal
genetik" yasaları-olguları, gelecekte var olabil-
me sürecinde nasıl işliyor?
a) Çaba sarf edeceksiniz..
b) Uyum göstereceksiniz (neye ve nasıl?)..
c) Bilimsel bilginizi sürekli yenileyecek, etkin ve
uygulanabilir tutacaksınız;
d) Toplum bilimlerinin verileriyle sürekli sıkı te-
mas içinde olacaksınız;
e) Çağın gelişen ve değişen koşullarını, kendi va-
roluşunuz için değerlendirecek ve gözden geçire-
ceksiniz;
f) Toplum ve dünyadaki gelişmeleri sürekli ön-
celeyebilme çabanız, filayaklarınızdan biri olacak.
Varoluşsal konumunuzu gözden geçirecek ve ge-
lecek perspektifiniz olacak.
TEZ YERİNE GEÇERLİSONUÇ: Bu ve benze-
ri "varoluş olgularını" yaşam ve gelecek para-
metresi yapmayan, kurum, topluluk ve ülkele-
rin, biyolojik ve toplumsal doğal ayıklanması
kolay ve hızlı olur!
Bakınız: Geçmiş!
CHP için fikir jimnastiğine devam mı?
[email protected]
ÇOCUKU\R KORUNMAYA MUHTAÇ
Fizikselistismar
birinci sırada
ANKARA (AA) - Türkiye'de her yıl yakla-
şık 8 bin çocuğun, çeşitli nedenlerle koruma
altına ahndığı bildirildi.
Devlet Bakanı Güldal Akşit, CHP Adana
Milletvekili GayeErbatur'un yazılı soru öner-
gesine verdiği yanıtta çocuk istismarlarının fi-
ziksel, duygusal ve cinsel olmak üzere üç ka-
tegoride toplandığını; ailenin fiziksel ve duy-
gusal istisman nedeniyle koruma altına ahnan
çocuklann ilk sırada bulunduğunu belırttı.
Bakan Akşit'in verdiği bilgiye göre, 2000 yı-
lında 7 bin 568 çocuk koruma altına alınırken
bunlardan 197'si ailenin fiziksel ve duygusal
istismanna, 33'ü aile dışı cinsel istismara, 14'ü
ise enseste maruz kaldı.
2001 yılında 7 bin 794 çocuk koruma altına
alınırken 319 çocuk ailenin fiziksel ve duygu
sal istisman, 50'si aile dışı cinsel istismar ve
27'si de enscst nedeniyle koruma altına ahndı.
2002 yılında 8 bin 552 çocuk koruma altına alı-
nırken, bunlardan 422'si ailenin fiziksel ve
duygusal istisman, 24'ü aile dışı cinsel istis-
mar ve 25'i de ensest nedeniyle çocuk yuva-
larında korunuyor.
Akşit, şunları kaydetti: "Psiko-sosyaldurum-
lan nedeniyle yapılan bütün uyum çabalanna
rağmen kuruluştan kaçmaktadırlar. Bu ço-
cuklanmız, kuruluş dışuıda kaçak durumda
iken de cinsel istismara uğrayabilmektedir."