Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 ŞUBAT 2005 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
17
I
•** Rakı fiyatlart artmış.
w llîıl.ıunıl.
2 akşamcüarla kafa
>ao buluyor! Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97
- ABD, Irak'taki seçim
fiyaskosunu kabul etmiş...
"Fiyakasından
gecilmivor ama!"
ŞimdidenLaml Teksöz: "Yeni
üretilen 800 yolcu
kapasiteli Airbus A380
uçakları sefere
başladığında Istanbul
Atatürk Havalimanı
pistlerinin ve yolcu A ^
körüklerinin uygun Wr
olmadığından J\
yakınacağız. Bir
yerlerden borç bulup ek
yatırım yapacağız. Açılış
töreninde atılan
nutukları dinlerken de
bu borçlanmayı kimin
için yaptık diye asla
düşünmeyeceğiz!"
azi Üniversitesi Iktisat Bölümü öğretim üye-
si Prof. Dr. Mustafa Altıntaş, bir tapu işle-
mi sırasında yasanın öngördüğü harç dışın-
da döner sermaye işletmesi hesabına ücret
alınmasını "kamusal haraç" olarak niteleyerek Tapu
ve Kadastro Genel Müdürlüğü'ne bir dizi şikâyette
bulunuyor. Şikâyet, Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafın-
dan inceleniyor ve yasadışı bir durum bulunmuyor.
Bunun üzerine Prof. Dr. Altıntaş, 30 Ocak 2005'te
genel müdürlüğe özetle şu yazıyt gönderiyor:
"Teftiş Kurulu Başkanlığınız, tapu işlemlerinde harç
dışında Genel Müdürlüğünüz Tasarruf Işleri Dairesi
Başkanlığı'nın genelgesi uyarınca tahsilat yapıldığı-
nı kabul etmektedir. Yasaya açıkça aykırı olan bu ka-
musal haraç için yönetmelik ve genelgelerin vasıta ol-
duğu böylece açığa çıkmıştır.
3402 sayılı yasanın 37. maddesi döner sermaye iş-
letmeleri kurulabileceğine izin vermektedir. Ancak
döner sermaye faaliyetlerine ilişkin hizmetler, genel
Kamusal haraçmüdürlük personeline ek görev olarak yaptırıldığı tak-
dirde, döner sermaye gelirlerinden ödenmek üzere
aylık ek görev ücreti verilebilir.
Bu maddeye göre, tapu sicil müdürlüklerinde gö-
rev yapan kamu görevliieri, döner sermaye işletme-
sinin hizmetlileri değillerdir. Olağan görev saatleri için-
de döner sermayeye özgü hizmetler üretemezler.
Bunları ancak ek görev olarak yapabilirler.
Bu nedenle ikrar ve kabul ettiğiniz gibi, müdürlü-
ğünüzde görev yapan müdür ve memurlar, döner
sermaye işletmesinin hizmetlisi olmadığından, onlar
adına makbuz kesip, bu paranın ödenmesini kendi
olağan kamu hizmetinin görülmesi koşuluna bürün-
düremezler. Kamu hizmetinin görülmesini yasadışı
bir ödemeye dayandırmak suçtur. Buna kamusal ha-
Tercih
Kamil Acar: "Yere
tükürmenin cezası 50
yeni lira olmuş. Buna
karşın soysuzun,
vurguncunun,
hortumcunun,
ahlaksızın, üçkâğıtçının,
vurdumduymazın
suratına tükürmenin
ödülü ya rabbi şükürl
Tercih sizin."
Doğmaca
Akif Kökçe:
"Taksitle tüp
bebek devri
başlamış. Eskiden
bebekler Amerika'ya
borçlu olarak doğardı,
bundan böyle
hastaneye de borçlu
olarak doğacaklarl"
SESSİZSEDASIZ(I)
raç denir. Haraç, ne zaman, kamu hizmetinin koşulu
olmuştur?
Aynı yasanın 38. maddesi döner sermaye işletme-
sinin yapacağı işleri tanımlamaktadır ve bunun ön
koşulu da Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü'ne
bağlı tapu sicil müdürlüklerinin kamusal hizmetleri-
nin aksatılmamasına bağlanmıştır. Bir tapu devir iş-
lemini, yasanın öngördüğü harç karşılığında yerine
getirmek kamusal görevdir.
Haracı meşrulaştırmak istediğiniz döner sermaye
işletmesi yönetmeliğinin 4. maddesinin son tümce-
sine de dikkatinizi çekmek isterim: Bu hizmetlerin
üretim ve kiralama işlemleri genel müdürlüğün asli
hizmetlerini geciktirmez ve aksatamaz.
Tapu sicil müdürlüğünün asli görevi arasında bu-
lunan ve 492 sayılı Harçlar Yasası'na göre tarifeye
bağlanmış bulunun tapu hizmeti karşılığında, yasa dı-
şı olarak alınmakta olan haraca son verilmesini, ya-
sal haklarım saklı kalmak üzere istiyorum."
Deniz Baykal, aktif siyasetten çekiliyor
Didim'den Kaya Çetin, CHP'nin olağa-
nüstü kurultayından sonra edindiği bazı
bilgilere göre Deniz Baykal ın ekim ayın-
da yapılacak olağan kurultayda aktif siya-
setten çekilmeye karar verdiğini bildiriyor:
"Siyasetten çekileceğini yakın çevresi-
ne açıklayan Deniz Baykal, 33 yıl sonra
ekim ayında yapılacak kurultayın, Ata-
türk'ün 100. ölüm yıldönümüne denk gel-
diği için bu iş için anlamlı olacağını belirt-
ti. Baykal, bu süre içinde öncelikle tüzüğü
demokratikleştirecek.
Buna göre artık her isteyen genel baş-
kanlığa aday olabilecek. Ancak genel baş-
kan olabilmek için birinci turda delege tam
sayısından bir fazla, ikinci turda iki fazla,
üçüncü turda ise delege tam sayısından
üç fazla oy almak gerekecek.
Adaylar öngörülen oy sayısına ulaşa-
madfğı taktirde, eski genel başkan, göre-
vine devam edecek.
Delegelik koşullarında yapılan değişik-
likle de, seçilen delegelerin her ay genel
başkana 'bağlılık' belgesi onaylatması is-
tenecek. Bağlılık belgesini onaylatama-
yan delegelerin, parti üyelikleri sona ere-
cek. Parti içinde herhangi bir göreve talip
olanlarla seçimlerde aday olmak isteyen-
lerden ise genel başkana sadakat yemini
istenecek. Sadakat yemininde klasik 'na-
musum ve şerefim üzerine yemin ede-
rim' söylemi milletvekilleri tarafından
aşındırıldığı için 'iki gözüm önüme
aksın ki' denilecek. Bu arada Yüksek
Disiplin Kurulu, demokratik işleyişle
bağdaşmadığı için kaldırılacak ve kuru-
lun görevlerini genel başkan üstlenecek.
Yüksek Yerilim Hattı
CHP'de ihraç rakamları artıyor.
Dış ticarete başlasınlar!
erdincutkuCdjyahoo.com
ÇED KÖŞESÎ
OKTAY EKİNCt
'Akdenizli' Mimar Olabilmek...
"Akdeniz" ve "mimarhk"...
Bu iki sözcüğün tarih boyunca
birbirüıi adeta "tanıaınladıklan-
tanınıladıklan" başka bir "de-
niz" var mıdır?
Diinya bugün sadece "doğu-
batı" vc "kuzey-güney" diye
özctlenebiliyorsa, bunun da ne-
deni tümünün tam ortasındaki
Akdeniz'dir...
Doğıı ve batı, öncelikle "ta-
rihsel uygarlıklarT anlatıyor...
Akdenız ise doğu kültürleriyle
batı kültürlerinin buluşması de-
mek... Bu öylesi bir buluşma ki
doğu denince Çin'e ve Japon-
ya'ya, batı denince de Kuzey
Amerika'ya uzanan bir "dünya"
kucaklanıyor...
Kuzey ve güney ise öncelikle
"ekonomik gelişkinliklerT ta-
nımlıyor... Yine Akdeniz, kuze-
yin sömürgeci "zengüı"liği ile
güneyin aynı sömürgeciliğe dire-
nen "yoksuTluğunun ortak deni-
Zİ... Bu da öylesine bir ortaklık
ki aynı dcnizin kuzey kıyılann-
ülkeni/tanınmıyor" gerekçesiy-
le kabul edilmedi.
özellikle Güney Kıbnslı mi-
marlann Rum temsilcisi Chara-
laırıbus Tsoııns ile Yunanlı mi-
marlann temsilcisi Vassilis Gri-
goriadis adeta birer "şoven siya-
setçi" gibilerdi. Yıllardır Ege'de
ve Kıbns'ta gerilim yaratan po-
litıkacılannı hiç aratmayan tu-
tum ve söylemleriyle, 700 mi-
marı ve 6 üniversitedeki 30 bin
mimarhk öğrencisini "yok" say-
dılar...
Bu tutumlanyla, Akdeniz'e 3
bin 500 km kıyısı olan bir coğ-
rafyadakı 3 bin yıllık yerleşme
tarihinin tüm çağlanna ait mi-
marlıkmirasını bile "AkdeııizlT
saymayan bu anlayışa, genel ku-
rula katılan Fransa, Italya, Mısır,
Fas, Portekiz ve Tunuslu mimar-
lar da destek verince, KKTC'li
mimarlar UMAR'da yer alama-
dılar. Malta temsilcisinin "göz-
lemd üye" önerisi ise sadece bir
iyi niyet söylemıydi...
Girne... Akdcniz'de ama 'Akdenizli' değil!..
dan Avrupa'nın en kuzeyine uza-
nan bir "gelişmiş"lik ile güney
kıy ılanndan Güney Afrika'ya ve
Pasifik'e kadar yayılan bir "ge-
ri kalmış"lığı sarmalıyor...
lşte, dünyanın başka hiçbir
coğrafyasında bulunmayan böy-
lesi bir denizi paylaşan ülkelerin
nıimarlan, yaklaşık 10 yıl önce
"Akdeniz Mimarlar BirliğT'ni
(UMAR) kurdular. Türkiye Mi-
marlar Odası'nın da katıldığı bir-
liğin kuruluş gerekçesinde de bu
ayncahkh konum kısaca şöyle
vurgulandı:
u
BMcr,komşuluklarınıuygar-
lıkların bcşiği Akdenizie biitün-
leştircn ülkelerin mimaıian ola-
rak, dünyanın bu en zengin kül-
tür havzasındakiortakdegerleri-
mizikonunakvegeliştirnıeküze-
re arük birlikte hareket edece-
giz-"
AntatyaYla gerilim
Ne var ki, kısa adı UMAR (U-
nion of Mediterranean Archi-
tects) olan bu anlamlı kuruluşun,
28-29 Ocak 2005 günlennde
Antalya'da yapılan genel kuru-
lunda, tüm bu söylemlere ve
"birliknedenlerine'
1
yakışmayan
bir tutum scrgilendi.
Kuzey Kıbns Türk Cumhuri-
yeti (KKTC) Mimarlar üda-
sı'nın da tıpkı Güney Kıbrıs'ta-
ki Rum Mimarlar Birliği gibi U-
MAR'a üye olnıa talebi, "sizin
Oysa yine UMAR'ın Antalya
Bildirgesi'ndeki daha ilk cümle-
de; "Tüm Akdeniz kültürlerine
ve mimarlığma aynmyapmadan
ve bütünüyle sahip çıkma" sözü
vardı. UMAR'ın Fransız Başka-
nı Partice Genet'in de Rum mi-
marlara "hak" vermesi sonucun-
da, bu bildiri bile henüz üzerin-
den bir gün geçmeden "göster-
melik"kaldı...
'Aydın'lar da yozlaşıyor
Mimarların, dünyaya bakar-
ken "evrensel kültürü" içeren
"sanatçı" kimlikleri yerine "kü-
resel resmi politika"nın diplo-
matlan gibi davranmalarına yol
acan koşullar, geçıştirilecek bir
durum değil... Hele ki bu, "ulus-
lararasıdiplomatikkurallarauy-
ıııak" adına ise çok daha valıim...
Çünkü tarihte insandan ve uy-
garlıklan yana tüm gelişmeler,
her zaman aydınlann ve sanatçı-
lann önderliğinde; "egemen siya-
sete rağmen" gerçekleştı.
Şımdı ise üstelık "ilham"ını
ve "vaıiık" nedenini "Akdeniz-
li olmak^tan alan bir mimarlar
birliğinin "mimar" üyeleri bile
aynı gerçeği unutabiliyorlarsa,
"aydın" sorumluluğundaki
"yozlaşma"nın da ne denlı "kü-
reselleştiği'' açıkça ortaya çıkmı-
yor mu?
Oekincif" cumhuriyet.com.tr
KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicakUı turk.net
HARBÎ SEMtHPOROY semihporoyniyahoo.com
BULUT BEBEK NURAY ÇIFTÇÎ bulutbebekOihotmail.com
HAYAT EPİK TİYATROSU MUSTAFA BİLGİN
HÜKÜMET OKUL E>IS bgVARLAftlNA REKLAM AUMI İCİN J
YEŞÎL rşrK YAKTT! „ _ _ _ — - ^
hayatepiki" mynet.com
SECMEN,.
SEN BENI BlkAK YA!..
TARtHTE BUGİIN ıui"IMTAZ ARIKAIS (t Şuhat www.nmmtttz-arilsitn.com
KÂŞİF SrANLEY'/N KONFERANSL
1818 'DE 8UGÜN, ÜMLÜ AFRİKfi KAŞİFİ JOHN HOW-
LANOSTANLey, LOHORA'OA ÖNEMÜ SİRKONPB-
RANS VBRDİ. ASIL MESLESİ GAZETECİLİK OIAN
STAMLEY, NEVJVORK UE&\U>Tt!lBuN£. 6AZETE-
SlNCE, AFfZİKA'M KAYSOLAN KAÇİF Dr L1VING-
STONE'U AHAMAKLA GÖREi'LENOİRİLMİÇrİ. SU~
NU BAŞAEAN SmNLEY, DAHA SONRA BİHÇOK.
yEBİ DE KEŞFETMİÇrİ. KRALİYET COĞ&AFYA «ü~
RUMU'NUM DÜ2EHLBDİ6İ KCNFERANSTA,KBŞİF-
LBRJYLE İLBIU AÇlKİAMALAR. YAPAM STANLEY'/',
ÎNSİUZ VE FRANSIZ VELİAHr PEENSLEKİ İLE,
O SI/SADA fiVRUPA'DA SÜ&6ÜK1DE BUUlNAN
ESK.İ OSMANU SAPRAZAMl MİTHAT F»f/I
DA DİNLEMİÇTİ.
•• M/f-Uct?-flxfg, an sırada o+uran fesli kifi.)
PANO
DENİZ KAVUKÇUOĞLU
Bıkmadan, Usanmadan,
Yılmadan
Hep denir ya, "Türk olmakzor!" diye, bundager-
çekten de önemli bir doğruluk payı var. Ben bunu
birazdayaşamın hemen heralanındakarşımızaçı-
kan oturmamışlıklara, olgunlaşmamışlıklara bağlı-
yorum. öyle konular var ki, binlerce kez anlatılmış,
binlerce kez tarif edilmiş, ama her açıldığında ye-
niden anlatılması, yeniden tarif edilmesi gerekiyor,
örneğin "sol" gibi, "sosyal demokrasi" gibi.
Son Cumhuriyet Halk Partisi kurultayı birçok in-
sanı şaşırttı, üzdü, onların "sosyal demokrasi"ye
ilişkin umutlarını kırdı. Oysa şaşılacak hiçbir yan
yoktu insanı üzen, umutlarını kıran o görüntülerde.
Kurultayda yaşananlardüşünce üretimini çok uzun
zaman önce bir kenara atıp tüm varlığını ve varo-
luş nedenini liderin, liderlerin kerametine bağlayan
tüm siyasal örgütlerde kaçınılmaz olan bir sonuç-
tu. "Ben bunu zaten biliyordum" demek pek hoş
bir şey değil, ama sonucun böyle olacağını öngör-
düğümden kaleme almıştım kurultay öncesinde
bu köşede yayımlanan "Yapmak Isteyip de Yapa-
mamak" başlıklı yazılarımı.
•••
Cumhuriyet Halk Partisi'ni, içindeki birçok iyi ni-
yetli, dürüst, erdemli solcunun varlığına karşın ar-
tık "sol" bir parti olarak tanımlamak olası değildir.
Çünkü "sol", kapitalizme karşı tek seçenektir ve
gelişmesi de ancak kapitalizmin eleştirisi üzerinden
mümkündür. Cumhuriyet Halk Partisi'nde ise var-
lıklarını"/cap/fa/;zm/nıs/a/7/"zeminindesürdürenen
sağcılaşmış sosyal demokrat partilerde görüldüğü
kadarıyla bile bir antikapitalist tavra rastlanmamak-
tadır.
"Laiklik", "cumhurlyetçllik", "ulusalcılık"tekba-
şına "sol" bir parti olmak için yeterli olmuyor. Son
yerel seçim sonuçları ortadadır: CHP, büyük kent-
lerde en çok eğitim düzeyleri yüksek ve görece var-
sıl seçmenlerin yaşadığı Kadıköy, Bakırköy, Şişli,
Çankaya, Konak gibi ilçelerde oy almış, ama "te-
orik" olarak en fazla oy alması gereken yerlerde ise
hiçbir varlık gösterememiştir.
Işçilerin, emekçilerin, çalışan kesimlerin "sol"u
kendiliğinden ortaya çıkartamayacakları, kendile-
rine siyasal bilinç götürecek bir öncüye gereksinim
duydukları en az 150 yıldan beri bilinen bir gerçek-
tir. Dolayısıyla "sol" olduğunu savlayan bir parti iş-
çilere, emekçilere, çalışan kesimlere köklü bir dü-
zen eleştirisi, siyasal, ekonomik, sosyal bir seçe-
nek sunmak zorundadır. Aksi halde belki yine Su-
adiyelilerin, Erenköylülerin, Nişantaşlıların, Yeşil-
köylülerin, Alsancaklıların, Gaziosmanpaşalıların
oylarını alabilir, fakat bu görece varsılların oylarıy-
la iktidar hep bir düş olarak kalır.
• • •
Türkel Minibaş, Ergin Yıldızoğlu gibi yazarla-
rımız küresel kapitalizmin dünya insanlığı üzerinde-
ki vahim sonuçlarına, karşılaşılacak tehlikelere, yi-
tirilecek haklara ilişkin olarak bizi uyarıyorlar. Tür-
kiye de bir "uzay ülkesi" değil, tam tersine kapita-
lizmin küresel saldırısının odaklandığı başta gelen
ülkelerden biri. Bu ülkede milyonlarca işsiz insan
var, milyonlarcainsanaçlıksınırınınaltındayaşıyor.
Ama 2004 yılında lüks otomobil ithalatımız ise 10
milyar doları bulmuş. Varsıllar daha varsıllaşırken,
yoksullar daha yoksullaşırken sayıları da hızla ar-
tıyor. Tutarlı, ciddi, dirençli "sol" bir parti için bun-
dan daha elverişli bir ortam olabilir mi?
Banaşimdi, "O tutarlı, ciddi, dirençli solparti ne-
rede" diye sorabilirsiniz. Bulacağız, değiştirece-
ğiz, dönüştüreceğiz. Eğer olmuyorsa kuracağız,
yeniden yaratacağız. Ama bunun için her şeyden
önce kapitalizmin "olağanüstülüğü"r\e inanmaktan
vazgeçmek, kapitalizmin "sonluluğuna" inanmak
gerekiyor. Kapitalizme karşı olmadan "sol" da,
"solcu" da olunamıyor.
Ben, Türkiye koşullarında sol bir siyasal partinin
yürüttüğü siyasetlere solculuğunu yansıttığı ölçü-
de iddia sahibi olacağına inanıyorum. Türkiye'nin
aydınlık geleceğini eskisinden de fazla solda gö-
rüyorum. Bıkmadan, usanmadan, yılmadan.
(e-posta: dkavukcuoglu@superonline.com)
1
2
3
4
5
6
7
8
9
1
1
2 3
1
i1
4 5 6
1
7 8
+
İ
9
1
1 2
B U L M A C A SEDAT YAŞAYA1S
SOLDANSAĞA:
1/ Epifiz bezi
tarafından
salgılanan
mııtlulııkhor-
monu. 2/ Bir
şeyin aknıası-
na yarayan
üst yanı açık
boru... Hatay
yöresinde, in-
cirden elde
edilen rakıya
verilen ad. 3/
Bir görevi başarabi-
lecek güçteki en kü- ^
çük askeri bırlık... 2
Rus köylüsü. 4/ En- 3
der, seyrek... Otlak. 4
5/ Pierrc Loti'nin, 5
konusıı Türkiye'de 6
geçen bir romanı. 6/ 7
Gözü kapalı inanılan 8 I
düşünce; dogma... 91
Samaryum elementınin simgesi. 7/Argoda, bilip
bilmeden her konuya atlayan kimseye verilen ad...
Temel, eşas. 8/Sevap... Başlıca, temel nitcliğindc
olan. 9/Özbekistan'da tarihi bir kent.
YUKAR1DAJN AŞAĞIYA:
1/ "Uygun durum, fırsat" anlamında argo söz-
cük... "Türkçem, benim — bayrağım" (F.H. Dağ-
larca). 2/ Vücuttaki AIDS virüsünü saptamakta
kullanılan test. . Avrupa Mimarlar Konseyi'nın
kısa yazılışı. 3/ Müslüman ülkelerde oturan Yu-
nan asıllı kinıse... Cem Sultan'ın Batı dillerinde-
ki adı. 4/YahyaKemal'in hece ölçüsüyle yazdığı
tek şiiri... "Geceysc ay hemen tazeler —Meri"
(Cemal Süreya). 5/Acımsı tatlı kökleri eczacıhk-
ta ve serinletici içit yapımında kullanılan otsu bit-
ki. 6/Tahtadan alçak iskemle... Birrenk. 7/Reca-
izade Mahmut Ekrem'in, genç yaşta yitırdigi ve
anısına en güzel şıırlerini yazdığı oğlunun adı...
Yürürken dayanmak için kullanılan kalııı sopa. 8/
Küçük erkek kardeş... Askerlik çağı. 9/ "îyi, hoş,
güzel" anlamında eski sözcük... Bira yapmak için
çimlendinhp kurutularak hazırlanmış arpa.