Katalog

28 ŞUBAT 2005 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA JV. LJ I_j 1 U m\ [email protected] 15 Ozansoy'un yapıtları Pera'da • Kttltttr Servisi - Pera Güzel Sanatlar Galerisi, 4 Mart'a dek Hale Ozansoy'un kişisel resim sergısine ev sahipliği yapıyor. Sanatçının bu sergisinde, son dönem tuval üzerine yağlıboya yapıtlan yer alıyor. Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Yüksek Mimari Bölümü'nde eğitimini tamamlayan sanatçı, 1997 yılından bu yana resim çalışmalarını sürdürüyor. Ozansoy, bugüne dek Bodrum ve Izmir'de birçok kişisel sergi gerçekleştirdi. (0 212 245 30 08) Kerem Görsov Trio Trabzon'da • TRABZON (AA) - Kerem Görsev Trio, Trabzon'da Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Atatürk Kültür Merkezi'nde 10 Mart Perşembe akşamı konser verecek. Piyanoda Kerem Görsev, basta Volkan Hürsever ve davulda Cengiz Baysal'dan oluşan Kerem Görsev Trio'nun bu konserinden elde edilecek gelir, KTÜ Farabi Hastanesi Pediatri Servisi'nde oluşturulacak çocuk oyun odası için kullanılacak. Kovulan sanatçıya destek • LONDRA (BBC) - Milano'da La Scala Operası'ndaki görevine son verilen Carlo Fonlana'ya kurum çahşanlarından destek var. Bu uygulamayı haksız bulan calışanlar, işi perdelerini kapatmaya kadar götürmeye kararlı. Şeflerden biri olan Riccardo Muti'yle bir anlaşmazhğmdan ötürü işine son verilen Fontana, birçok çalışana göre bu olayda haklı konumda. 1990'dan bu yana operayı yöneten Montana, kurumun binasının restore edildiği dönemi de kapsayan oldukça zor bir süreçten bugüne kadar görevini yürütüyordu. Filme kilise sansürü • LONDRA (BBC) - Hindistan'daki Roma Katolik kuruluşları, bir papazla yarı yaşındaki Hintli bir genç kızın aşkını konu alan filmin gösterime sokulmaması talebinde bulundu. Hint TV kanallan, 'Sins/Günahlar' adlı filmin tanıtımlarım bu tepkiye bağlı olarak yayımlamayı kesti. Filmin yönetmeni Vinod Pande de filmin gösterime sokulmasımn ertelenmesini bile kabul etmiyor. Ülkedeki Katolikler, bugün Bombay'da bir gösteri düzenlemeyi tasarlıyorlar. Catholic Secular Forum'un genel sekreteri Joseph Dias, "Din, kişisel bir olgudur, eğlence ya da yaygın amaçh konu edilmemelidir" açıklamasuıı yaptı. Tsunaminin ardından arkeoloji • MAHABALIPURAM (AFP) - 26 Aralık'ta depremin ardından gelen ve insanlık tarihinin en büyük doğal afetlerinden biri olarak anılacak olan tsunaminin ikı ay sonrasında, geçen hafta içinde, Hindistanlı arkeologlar Mahabalıpuram açıklarında önemli buluntulara ulaştıklarını açıkladılar. Sualtında yapılan araştırmalarda bulunan kabartmalı duvar ve heykellerin, antik bir liman kentindcn kaldığı düşünülüyor. Hindistan Arkeoloji Kurumu (AS1) yetkilisi Alok Triphati, "Buluntular ıpucu verir nitelikte" açıklamasını yaptı. Bu parçalann bulunduğu yer, tsunaminin tonlarca kumu kıyıdan alıp götürdüğü HAYATIN ÖTE YAKASI FERİDUN ANDAÇ Bülent Ecevit'in şiiriBülent Ecevit, "Benim için şiir yaznıak - özellikle siyasete girdiğimden beri- bir ileti- şim aracı, bir düşünce açıklama yolu değil bir düşünme yöntemidir" sözlenyle kendi şiir yo- lunu, şiire bakışını dile getirir. Şairliğini, şairin kendini kanıtlama çağmda, 17 yaşında ortaya koyan Ecevit, bu yolda iler- lememiş, politikayı önceleyerek şairliğini göl- gede tutmuştur. 0nun şiire ilgisi, yazma dene- yimi politikadaki yolu/başansında etkileyici ol- muş mudur? Bilemem! Geliştirdiği sol söylem- de şiirin izlerini aramakyerine, şürindeki izlek- lere dönmek en iyisi. Kendisinin de imlediği gi- bi, şiiri "bir düşünme yöntemi" olarak ele alan şairin, arahklarla yazması, yazın ortamın- da yer almaması, hatta şiirimizin hiçbir döne- mi/kuşağı/akımı içinde bulunmaması onun şi- irine gölge düşürmez. Elimizdeki Tüm Şiirleri'ne baktığımızda, Ecevit'in şiirinin, polıtıkanın yanı sıra sürdür- diiğü bir ugraşı olmadığını gözleriz. Şiirini bu- nu önccsinde var ettiği için, zaman içinde poli- tıka şiirinin önüne geçmiş, ama arka planda onu besleyici olmuştur. Şiire dair düşüncelerini di- le getirdıği yazısında şunun altını çizer: "(Şür) Düşünülen şey değil, düşünüş biçimidir." Kendi şiirine baktığımızda doğrudur bu. Dü- şüncenin şiirini yazar, Ecevit. Bir konu, bir o- lay/durum, herhangi bir düşünce onun şiirinde yer alırken, bunun üzerine düşüncelerini kendi 'içdil'ini kurarak dile getirir. Değindiği gibi bi- rer açıklama değil, düşüncesinin boyutlanışının yansılannı görürüz şiirinde. 'özel eylenr alanı. şllr Gene şu düşüncelerine dönecek olursak: u Topluma bir bildirinı olacaksa bunun için şiirden yararlanmam. Yine de yazdığım şiir- lerde bir bildiri bulunabilir. Ama çoğu kez ben de o bildiriyi şiirden öğrenirim veya çı- karmaya çalışırım." Ecevit'in, şiiri hayata ba- kışın, yaşanılanları yorumlayışın düşünüş biçi- mi olduğunu görmesı, onun poetik bakışının şi- irde düşünsel eylem biçiminde yer etmesini gös- terir.Şiirini durduğu yer, bulunduğu konumla açımlamaya çalışması ilgınçtir. Ona göre, şiir başkabiryerdedir, şair/hayatıyla sırlıdır; ama bir dığer uğraştaki durumu başka bir yerde... Şainn benliğindeki ikilemi dışavurur düzey- de bir yaklaşımda bulunur, Ecevit: "Ben yapa- bildiğim kadar toplumsal görevimi siyasal eylem yoluy la yapıyorum. Siyasal açıklama- larımla yapıyorum. Doğrudan yapıyorum. Şiir benim özel eylemim." Onun 'özel eylem' alanı olarak nitclediği şiirde solukluca yol ala- maması, kendisıni ülke edebiyatı içinde bir ye- re ait kılamaması aynca tartışılabilir. Şiiri bilen, şiirde kendini var eden bir şairin bu bağlamda söyledikleri elbette ilgıye değerdir. Tüm Şiirleri'ninyeni yayımının girişinde yer alan "Niçin Şiir" yazısı, onun poetik duruşunu açıkladığı gibi şiir üzerine de önemli saptama- ları getirir. OKUMA ÖNERILERI Demem o ki, Bülent Ecevit'in politik duruşu- na bakarak şiirini açıklayıp tanımlamalıyız. A- ma şiirinden yola çıkarak oradaki duruşunu, dü- şünce biçimini değerlendırebılıriz diye düşünü- yorum. Onun kendine özgü bir duruşu, şiire/sa- nata bakışı olduğu kesin. Bir yanda dışa dönük duruşunda İıalkçı söylemi' üstlenen siyaset adamı, diğer yanda içe dönük hayatında 'özel yazı alanı'nda bireyci bir şair... İşte bu noktada da onun düşüncelerinin et- ki/ivme kaynaklanna bakmak gerektiği kanısın- dayım. Şu sözlerinin ilgiye değerliğinin altını çızmelıyim burada: "Üstelik şiiri özel eylemim saysanı bile bu özel eylemin toplumsal yaşa- mımdan ve siyasal eylemimden büsbütün ko- puk olmadığını da biliyorum. Siyasete gir- dim diye şiir yazmayı, şiir çevirmeyi bırak- saydım siyasette ben ben olmazdım." Görii- lüyordu, arkaplandaki şiir/yazınsal eylem, Ece- vit için hep taşıyıcı olmuştur. Peki, bu noktada Bülent Ecevit' i bir edebiyatçı/şair politikacı ola- rak tanımlayabilir miyiz? Yazdıklanna bakarak evet, ama eylemlerine bakarak hayır! Bülent Ecevit, bunca donanımı/birikimiyle kültür/yazın hayatımızda iz bırakan bir politika- cı olamamıştır. Onun siyasette etkin olduğu, yö- netimde bulunduğu dönemlerde imzasını attığı bir tek kültürel olay, proje, kalıtsal çaba anım- samıyorum. Bu noktada da şunu mu sormak ge- rekecek acaba: Siyaset başka, edebiyat/sanat başka bir şey mi? Bu yönünü öne çılcarmadı Ünlü Çek yazan Vadav Havel, ülkesine cum- hurbaşkam oldu. Adı hep yazınsal kimliğiyle anıldı. Bülent Ecevit'in bu yanının çok önde du- rup anıldığını söyleyemeyiz. Şairliğinin ciddi- ye alınmadığı için değil, öne çıkmadığı, bilin- mediği; onun da bu yönde hiçbir çabasının ol- madığı içindır olsa olsa! Yazın/düşün insanla- rıyla pek alışverişinin bulunmadığından da di- yebiliriz. Onun seçtiği şiir dünyası, adım adım ilerle- diği siyasette, düşünce zemininin oluşumunda etkili olmuştur. Bunu da kendisi şöyle açımlar: "Bir siyaset adamının bütfin yaşamı ve dün- yası siyaset olursa siyasette bile yararlı ola- mayacağına inanırım. Her siyaset adamı il- le şiir veya sanatla ilgilenmelidir aıılamı çı- karılmasın bu sözümden... Ama her siyaset adamının siyasetten başka bir dünyası da ol- * Bülent Ecevit: Bir Şeyler Olacak Yarın, 2005, Doğan Kitap, 218 s. * Vaclav Havel: Bildirim, Çev.: Zehra İpşiroğlu, 1990, Can Yay., 90 s.: Görüşme/Kutlama/Çağrı, Çev.: Esin Talu Çelikkan, 1990, Remzi Kitabevi, 90 s. * François Mitterrand: Yartm Kalmış Antlar, Çev.: Ercan Eyuboğlu, 1996. Boyut Yay., 247 s.; İki Sesten Anılar, Elie fViesel, Çev.: Yaşar Avunç, 1996, Can Yay., 152 s. BELLEK KUTUSU "Bir insanın kendi kafasmdaki, yüreğindeki bir suvaşt kazanahilmesi için içe dönük düşünebilmesi, öznel düşünebilmesi, özgür düşünebilmesi gerekir. Yasalardan, yasaklardan da, çelişkilerden de korkmayacak kadar özgür ve cesur düşünebilmesi gerekir." Bülent Ecevit nıalıdır. Zaman zaman o başka dttnyasına gcçip siyasete siyasetin dışından da bakabil- melidir." Söz ve eylem insanı olan Bülent Ecevit'in si- yasette inandıncı/güven verici olmasını düşün- ce biçimiyle açıklayabiliriz. Şiirinin siyasette- ki konumuna etkisiniyse birebir 'etkileyici kay- nak' olarak görmek çok yerinde değil, bence! Şunca yıhn politikacısı François Mitterrand, aynı zamanda iyi bir entelektüeldi... Kitapları, yazı ve konuşmalan ortada. Kuşkusuz, Bülent Ecevit, Mustafa Kemal Atatürk'ten beri, devlet yönetinıimizin, politi- kanın pek göremediği bir kişilik. Okuyan, dü- şünen, üreten biri. Mustafa Kemal, bir alanda düşündüğünü diğer alanda eyleme geçiren bi- riydi. Bülent Ecevit'in aynı düzlemde olduğu- nu söyleyemeyiz. Sonuçta, şunu imlemek isterim: Şiirsel ey- lem, Bülent Ecevit'in siyasetteki düşünce rota- sını belirleyememişse de onun için bir annma alanı olarak kalmıştır. Kendi deyimiyle "özgür olan siyaset adamı" kimliğiyle ayakta durabil- mesinde etkileyici olmuştur. Yoksa kendine doğru yürüyen bir şiiri kurmasının getirdiği söylemin gücü onu oraya taşımış değildir. Kemal Başar'ın yönettiği 'The Child Behind The Eyes'ın ilk sahnelenişi yapıldı Kadının dayanıJdıhğı vegücü 'The Child Behind The Eycs' adlı yapıtı Teatrul G.A. Petculescu Rcşita tarafından sahnelcniyor. Kültür Servisi - Ankara Devlet Tiyatrosu sanatçısı Kemal Başar'ın Romanya devlet tiyatrolarından Teatrul G. A. Petculescu Reşita'da yönettiği, Israillı yazar Nava Semel'in 'The Child Behind The Eyes' adlı yapıtının prömiyeri yapıldı. Dekor ve kostüm tasarımını ünlü ressam Florica Zamfira'nın, ışık tasarımını Lucian Moga'nın, özgün müzıkleriniyse yine bir Türk sanatçı Kemal Günüç'ün yaptığı yapıtta, aynı zamanda tiyatronun genel müdürü Malina Petre başrolü oynuyor. Diğer rollerde lna Prisacaru, Mihai Vantu ve Nicole Dolot yer alıyor. Topluluk 20-24 Mart tarihlerı arasında Ordu Belediyesi'nin davetlisı olarak ülkemıze gelerek 'The Child Behind The Eyes'i sahneleyecek. Nava Semel'in 1985'te yazdığı, Israil'de Cameri Tiyatrosu tarafından 11 sezon üst üste oynanan, 1990'da Roma'da, 1991'de New York'ta, 1996'da Los Angeles'ta ve 1997'de Prag'da sergilenen yapıtta, Down sendromlu bir çocuk dünyaya getirdikten sonra hayatı altüst olan ve yalnızlığa itilen ressam Mıchal CarmeFin ekseninde, bir kadının olağanüstü durumlar karşısında ne denlı dayanıklı ve güçlü olabileceği konu ediliyor. İSTANBUL 5. ASLÎYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Davalı: Istanbul Üniversitesi Demokratik Öğrenci Derneğı I uzcl Kışiliğini Tem- sılcn Elıf Manış'a Duyuru Davacı K.H. taıafuıdan davalı tstanbul Üniversitesi Demokratik Öğrenci Derneğı tüzelkişiliğini temsılen Elif Maıuş aleyhine mahkememizde açılan dernek feshi da- vasının yapılan yargılaması sırasında, Davacı K.H. tarafından Ilacı Gıyaseddın Mah. Hacı Kadın Caddesı No: 132 Emi- nönü adresinde faaliyette bulunan davalı derneğın kurucu başkanının Elif Manış ol- duğunu, kuruluşu yapılmak istenen derneğin evraklannda noksanlıklar tespit edildı- ğinden 2908 sayılı Dernekler Kanunu'nun 10. nıaddesi gereğıncc belırtılen noksan- lıklann 30 gün içerisinde giderilerek, yenıden hazırlanacak tüzüğün mülkı amirliğe teslim edilmesi gerektiği hususunun 26.05.2004 tarihinde dernek geçicı yöneticısı Elif Manış'a teblığ edildiğini, belirtilen eksikliklenn gıderilmediğinin anlaşıldığın- dan bahisle davalı Istanbul Üniversitesi Demokratik Öğrenci Derneğrnin 2908 sayı- lı Dernekler Kanunun 50/1. maddesı uyarınca dernek feshi davası ikame edilmiş, davalı derneğın adresi zabıta tahkikatına rağmen teblıgata sarih adresi tespit edıle- memesi nedeniyle dava dilekçesinin ve duruşma gününün kcndisine gazete marifeti ile ilanen tebliğine karar venlmiş olup, 13.04.2005 günü saat 10.00'da mahkeme- mizdekı duruşmada hazır bulunmadığı ve kendisini bir vekille temsil ettırmediği takdirde HUMK'un 213-377 maddeleri uyarınca duruşmaya yoklugunda devam olu- nacağı, dava dilekçesinin özeti yerine kaim olmak ve ilan tarıhınden 7 gün sonra tebligal yapılmış sayılacağı üzere ilanen teblig olunur 09.02.2005 Basın: 8383 BEYKOZ AtLE MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 2004/340 Karar No: 2004/308 Davaeı Elif Teke Kılıç vekilı Av. Birsen lletmiş tarafından davalı Vedat Kılıç aley- hine açılan Tenfız davası sebebiyle; Mahkememızın 2004/340 Esas ve 2004/308 Ka- rar sayılı ve 06.12.2004 tarihli ilamı ile; Çorum ili, Merkez ilçesi, Düdüklü köyü, cilt 68, hane 3'te nüfusa kayıtlı Hıdır kızı 16.04.1980 doğum tarihli Federal Alman uy- ruklu davacı Elif Kılıç ile 25.09.1975 doğum tarihli Garip ve Safiye'den olma Vedat Kılıç'ın Pankow-Weibensee Aslıye Hukuk Mahkemesi'nden 20.03.2003 tarih ve 15 F 5628/02 sayılı ve 13.06.2003 tarihinde kesınleşmış olan kararın 2675 sayılı yasa- nın 38. maddesi gereğince Tenfızıne, aynı yasanın 40. maddesı gereğince tenfizin Yabancı Mahkeme ilamının altına yazılması ve imzalanmasından sonra gereği için Nüfus Müdürlüğü'ne gönderilmesıne, yeterli harç alındığından başkaca harç alınnıa- sına mahal olmadığına, davacı tarafça yapılan yargılama gıderlerinin davanın mahi- yetine binaen üzerinde bırakılmasına ve aynı nedenle vekalet ücreti tayin ve takdırı- ne mahal olmadığına dair karar verilmiş olup, işbu hükmün Cîaziosmanpaşa, Küçük- köy, Kazım Karabekır Mah., 831 Sok. No: 6 tst. adresinden davalı Vedat Kılıç'a teb- liğı ile işbu karann kendisine tebliğ edıldiğinden itibaren 15 gün içerisinde temyiz edilmenıesi durumunda hükmün kesinleşeceği hususu ilanen tebliğ olunur. 03 02.2005 Basın: 8374 GÖLCÜK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NEN Esas No: 2001/324 Karar No: 2002/1035 Davacı Stela Yalımz tarafından davalı Cüneyit Yalınız aleyhine mahkememize açılan boşanma davasının yapılan 03.10.2002 tarihli açık yargılaması sonucunda, davanın kabulü ile Konya ili, Kulu ilçesi, Tuzyaka Köyü, C No: 44, llane No: 57'de nüfusa kayıtlı 24.10.2000 tarihinde evlenen lon ve Agafia kızı 07.11.1971 (Teleneş- ti/Moldova) d.lu Stela Yalınız ile aynı yerde nüfusa kayıtlı Cafer ve Hicriye oğlu 24.02.1975 Ankara doğumlu Cüneyit Yahnız'ın MK'nun 134. maddesi uyarınca bo- şanmalarına, davacı nafaka ve tazmınat talebinde bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, bakiye 1.720.000 TL harcın davalıdan tahsiline, davacı tarafça yapılan yargılama giderleri toplam 78.148.000 TL'nin davalıdan alınarak da- vacıya verilmesine karar verilmiş olup, işbu mahkeme karan tüm aramalara rağmen bulunamayıp kendisine karar sureti tebliğ cdılemeyen davalı Cüneyit Yalınız'a ilaıı- dan itibaren 15 gün sonra tebliğ edilmiş sayılacağı, teblıgat yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 8337 BAKIRKÖY 3. AİLE MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ NDEN 2003/626 ESAS, 2004/137 SAYILI KARARIN İLANEN TEBLİĞİ Davacı: Cemile Ardanıç Davalı: Sefer Tayfun Ardanıç Dava: Boşanma Davalı Sefer Tayfun Ardanıç'ın belirtilen adreslennde bulunamadığından ve yapı- lan araştırmalar sonucunda adresi temin edilemediğinden kararın tebliğ edilemediği, mahkememizce venlen 27.02.2004 tarih ve 2003/626 esas, 2004/137 karar sayılı ka- rar ile davanın kabulü ile tstanbul ili, Kadıköy ilçesi, Osmanağa Mah. Cilt No: 18, Hane No: 527'de nüfusa kayıtlı bulunan Hamza ve Hatice kızı, 20.12.1953 doğumlu davalı Cemile Ardanıç ile yine aynı yerde nüfusa kayıtlı bulunan Rıza Ruhi ve Latıfe oğlu, 19.11.1950 doğumlu davalı Sefer Tayfun Ardanıç'ın TMK'nun 166/3. maddesi uyarınca şiddetli geçımsizlik nedeniyle anlaşmalı olarak boşanmalarına karar venl- niış olup, işbu karar yasal süresi içinde temyiz edilmediği takdirde hükmün aynen ke- sınleşeceği, tebliğ yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 01.02.2005 Basın. 8262 KARTAL 1. SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 2004/8 Tereke Davacı Cumhur Kansız tarafından mahkememize müracaatla davalılar Ali Kansız vs. aleyhine ikame edilen ve muris Hüseyin Kansız'ın miras şirketine mümessil ta- yin edilmesi için açılan davada verilen ara karan gereğince, Adresleri tespit edileme- yen mirasçılar Ali Kansız, Necati Kansız ve Aysel Bozkurt'un muris Hüseyin Kan- sız'ın miras şirketine mümessil tayın edilmesi istenildiğinden vc mümessil adayı olarak da Cumhur Kansız'ın tayin edilmesi istenildiğinden bu hususta beyanda bu- lunmak üzere duruşma günü olan 19.04.2005 günü saat 9.30'da mahkememizde ha- zır bulunmaları veya kendilerini bir vekille temsil ettırmelen, hazır bulunmadıkları takdirde ve kendilerini temsil ettirmedikleri takdirde yokluklarında karar verileceği ve Cumhur Kansız'ın mümessil olarak tayin edileceği hususu dava dilekçesı yerine kaim olmak üzere tebliğ olunur. 23.02.2005 Basın: 8024 GAZtOSMANPAŞA 3. AİLE MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 2003/250 Davacı Gülbahar Şahin tarafından davalı Mustafa Şahin aleyhine açılan şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davasının yapılmakta olan yargılamasında verilen ara kararı gereğince, Göktürk beldesı, Gökyuva Sokak No:6 Kemerburgaz Eyüp-ls- tanbul adresinde iken bu adresten meçhul kalan davalı Mustafa Şahin'e dava dilek- çesi ve duruşma günü tebliğ edilemediğinden, davacı Gülbahar Şahin tarafından ve- rilen dilekçe ile aralanndakı şiddetli geçimsizlik nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ettığini ve bu davanın duruşmasının 23.03.2005 günü saat 10.00'da yapılmasına karar verildiği HUMK'nun 213 ve 509-510. maddeleri gere- ğince özrü olmaksızın bcllı gün ve saatte mahkemede hazır bulunmadığı takdirde yargılamaya yoklugunda devam edileceği ve yoklugunda cereyan eden işlemlere iti- raz edemeyeceğı tebliğ yerine geçmek üzere ilan olunur. 14.02.2005 Basın: 8018 SAMSUN İŞ MAHKEMESt HÂKİMLİĞİ'NDEN Esas No: 1999/823 Karar No: 2004/1037 Davacı Dudu Ercan mırasçıları vekili Av. Mümin Bayraktar tarafından davalılar SSK ve Halil özer ile dahılı davalılar lbrahim Kaya ve Ahmet Nas aleyhine açılan tesbit davasının yapılan açık yargılaması sonunda davacının davalı ve dahili davalı işverenlerin işyerinde 01.07.1988-31.08.1995 tarihleri arasında işçi olarak çalıştığı- nın tesbitine, fazla ıstemm reddine, 84.965.000.-TL mahkeme masrafının davalılar- dan alınarak davacıya verilmesine, dair karar davalılann yoklugunda 03.11.2004 ta- rihinde venlmıştır. İşbu ilan metninin gazetede ilan tanhinden itibaren 15 gün için- de karara ıtıraz edilmesi, aksi takdirde karann kesinleşeceği ilanen tebliğ olunur. 03.01.2005 Basın:^74 „