18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 ŞUBAT 2005 PAZARTESİ I CUMHURİYET SAYFA HABERLER 1 KATRtLYONLlRAHARCADILAR Gençlerde kredi kullanımı artıyor SÖZÇİZGİMN Tlırhan Selçuk ANKARA(AN- KA)-Bankalardan t tüketici kredisi w kullanan gençlerin \\Ç sayısı hızla artıyor. 1 2004'te 18-25 yaş m grubundaki 167bine / yakmkişi, 1 katrilyon l — liradan fazla kredi kullan- dı.Kişi sayısı, 2001'egö- re 3.3 kat, kredi tutarı 16.7 kat artti. Kredilerde ilk sı- rayı ise 36-55 yaş grubun- dakıler aldı. Türkiye Bankalar Bir- liği (TBB) verilerinden yapılan belırlemeye gö- re, gençlerin tüketici kre- dilerine ilgisi giderek ar- tıyor. 2004'te 18-25 yaş grubunda yer alan 166 bin 833 kişiye tüketici kredisi kullandınldı. Bu k i.şilcı iıı aldığı kredilerin tutarı 1 katrilyon 5.1 tril- yon lirayı buldu. Kredi kullanımında hem kişi sayısında hem de kre- di tutarı nda |f jfe 36-55 yaş 0 flv grubu ılk sıra- \ v Mr da yer aldı. 'M 2004'te bu yaş /"""T grubundaki 1 mil- \ ^5 yonllbin627kı- _Jsi şı, 8 katrilyon 315.3 trilyon liralık kredi kullan- dı. Geçcn yıl 26-35 yaş grubundaki 750 bin 911 kişiye 4 katrilyon 767.6 trilyon, 56-65 yaş grubun- daki 127 bin 868 kişiye 1 katrilyon 47.6 trilyon lira- lık kredi açıldı. 2004'te fakülte ve yük- sekokul mezunu olan 568 bin 330 kişi, bankalardan 4 katrilyon 820.8 trilyon üralık kredi aldı. Daha son- ra, 4 katrilyon 530.7 trilyon liralık krediyle lise mezu- nu 707 bin 965 kişi, 2 kat- nlyon 915.6 tnlyon liralık krediyle de ilkokul ve or- taokul mezunu 429 bin 723 kişi geldi. DABILYU BUŞ - KORUMASI BENİM.. İzmit SEKA işçilerine destek vermek için Ankara ve îstanburda eylem yapıldı 'Barikatı kaldırmayacağız' İstanbul'da 40 kişi gözaltma almılı. (Fotoğraf: FATİH ERDOGDU) ANKARA/İSTAN- BUL (Cumhuriyet) - Emek Platformu üye- leri, Kızılay Yüksel Caddesi Insan Hakla- n Arutı önünde düzen- ledikleri eylem ile SE- KA'nın kapatılması yerine modernize edil- mesini istediler. Emek Platformu Ankara Bileşenleri üyeleri, dün Kızılay Yüksel Caddesi tnsan Haklan Anıtı önünde SEKA'daki polis mü- dahalesini protesto et- tiler. Emek Platformu üyeleri, ellerinde "SE- KA tşçisiYalnızDeğfl- dir", "HeryerSEKA,HerYerDirenis'' ve "Barikatı Kaldırmayacağız n yazılı dövizler taşıyarak hükümet ve IMF aleyhine sloganlar attılar. Grup adına basın açıklamasmı ya- pan Türk Mühendis ve Mimar Odala- rı Birliği Ankara îl Koordinasyon Ku- rulu Üyesı Onur Yıbnaz, fabrika çalı- şanlarına yönelik polis müdahalesini kınadıklannı belirterek hükümetin iş- çi ve ışçı aılelerinden özür dilemesi ge- rektiğini söyledi. Yılmaz hükümetten, SEKA fabrikalarmı kapatınak yerine Emek Platformu üyeleri Ankara'da eylem yaptı. (Fotoğraf: AA) modernize edilmesini sağlamasıru bek- lediklerini dile getirdi. îşçilerin fabrikada yaptıklan eylemin sadece işyerlerini savıınmak olmadığı- m anlatan Yılmaz, çalışanlanntutumu- nun "Öz varhğından vazgeçmiş hükü- mete yönelik toplu bir direniş" olduğu- nu vurguladı. Hükümetin aldığı kararlar ile yaptı- ğı uygulamalarda halka danışmadıgını belirten Yılmaz, LMF'ye verilen sözle- rin de "halkı bağlanıadığuu" kaydetti. SEKA direnişine destek amacıyla ts- tanbul Taksim'de de basın açıklaması yapmak isteyen Haklar ve Özgür- lükler Cephesi (HÖC) ve Devrım- ci Işçi Komitesi'ne müdahale eden po- lis, 40 kişiyi gözal- tına aldı. Devrimci Işçi Ko- mitesı'ne üye bır grup, SEKA tzmit tşletmesi'nin kapa- tılmasını protesto et- nıek amacıyla Tak- sim Cumhuriyet Anıtı önünde eylem yapmak istedi. Pan- kartlar açarak slo- gan atmak isteyen gruba müdahale eden polis, 11 kişiyi gö- zaltına aldı. Daha sonra aynı yerde HÖC üyesi bir grup da basın açıklaması yapmak istedi. "SEKA'ya saldınya son, yaşa- sın SEKA işçilerinin direnişi" yazılı pankart açan gruba müdahale eden polis, burada basın açıklaması yap- mak isteyen gruba izin vermeyerek müdahale etti. Biber gazı da kullanan polis, "Insanlıkonuruişkenceyiyene- cek" sloganını atan 29 göstericiyi sü- rükleyerek gözaltına aldı. ÇEVRE BAKANIAÇIKLADI M/V Ulla martta gidecekANKARA. (AA) - Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, tskenderun'da batan M/VUÜa adlı geminin, mart ayında Türkiye'den gönderileceğini söyledi. Bakan Pepe, yaptığı açıklamada zehirli atık banndıran geminin denizden çıkarılarak Türkiye'den götürülmesi için tspanya ile yapılan temaslarda son noktaya gelindiğini bildirdi. Geminin çıkanlması, yüklenmesi ve taşınması için ihaleye çıkıldığını hatırlatan Pepe, buııun Türkiye'ye maliyetinin olmayacağıni, Lafarge firmasının yaklaşık 1.5 milyon dolara mal olacak bu işlemi üstlendiğini kaydetti. ••—^^^^™^^^^— Ulla'nın mart ayı içinde Türkiye'den gönderilmiş olacağını söyleyen Pepe, " Kıı işlem, bir örnek teskil edecek. Türkiye'de bulunan başka ülkelerin atıklaı ıııııı da gönderilmesine misal oluşturacak. Bu nedenle de gelişme, çok öııeınlidir" • Çevre Bakanı Pepe, M/V Ulia'mn denizden çıkanlması, içindeki toksik maddelerin taşınması için harcanacak 1.5 milyon dolann Lafarge firması tarafından ödeneceğini söyledi. dedi. lskenderuıı Körfezi'nde4yıl bekledikten sonra batan Ulla ile ilgili olarak, son 5 ^ ^ ^ ^ ^ — ^ ^ ^ ^ ^ — yılda il ve ilçede görev yapan yetkililerle bakanlık görevlileri hakkında soruşturma açıldığını belirten Pepe, bu olayın hesabının mutlaka sorulacağını söyledi. Ispanya'da 3 termik santraldan çıkan zehirli atıklan alan Asland firması, bu yükü izinsiz olarak îspanya'dan çıkarmıştı. Cezayir'den geri çevrilen ve 2 bin 200 ton toksik atık yük banndıran gemi, 2000 yılı Mart ayında Iskenderun Körfezi'ne girmiş, burada 4 yıl bekletilmişti. Gemi, 6 Eylül 2004 tarihinde zehirli yüküyle batmışh. Çevreciler, tersanenin hem deniz hem gürültü Hriiliğiyanıtacağını vurguluyor Tîrebohrya 6 paslı çivTHATtCETUNCER Giresun'un Tirebolu îlçe Bele- diye Meclisi'nin Tirebolu Lima- nı'nda tersane kurma kararı, çev- reye duyarlı ilçe sakinlerinin tep- kisine neden oldu. Tersanenin de- niz kirliliğinin yanı sıra gürültü kirlılığine de neden olacağını sa- vunaıı Tiıebolulular, "Şehrinbağ- nna pash çhi çakıynı laı" dediier. Tirebolu Belediye Meclisi, Ağustos 2004'te Tirebolu Lima- m'ndaki balıkçı barınağını imar planı değişikliğiyle tersaneye dö- nüştürülmesi karan alarak Bayın- dırîık lskân Bakanlığı onayına sun- du. Bunun üzerine Giresun'da ku- rulan, Tirebolulular Kalkındırma ve Yardımlaşma Derneği, Ordu Idare Mahkemesi'ne belediye mec- lisinin bu kararma karşı yürütme- yi durdurma talebiyle dava açtı. Mahkeme, davayı, "belediye meclisi karannın icrai bir karar olmadıgı, bu haüyle yüriitmesinin söz konusu olma- dı&ı, bakanhk onayına muhtaç oldugu" ge- rekçesiyle reddetti. Ancak bakanlık ona- yı olmamasına karşın bölgede iş yapan firmalardan Torhan Şırketler Grubu, ter- sane yapımı için çalışmalara başladı ve Tireboluluları ikna etmek için bilgilcndir- me toplantıları düzenledi. Torhan şirketi yetkililerinin tersane ın- şası için Ankara'da görüşmeler yaptıkları iddialannın da yaygınlaşması üzerine si- vil toplum kuruluşlan da tersane yapımı- nı önlemek için kampanya başlattı. I trebolu'nun doğal güzelliği Yeşim Ustaoğlu'nun 'BuluUan lîckleı kcıf tllıııiyle gündeme gelmişti. İstanbul'da kurulu Tirebolu Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Avukat Ser- ver Devge tersane yapımına karşı çıkış ne- denlerini anlatırken "Tirenolu Limanı'nda 5 bin tonluk presler vurduğunda ses Gire- sun'dan duyulur. Tersane kurulduğunda mendirekle birlikte küçük bir göl yaratıla- ıak. Bu da koku yaymasının yıını sıra kinı- yasal atıklarla deniz kiriiliğine yol açarak deniz canhlaruun ölümüne neden olacak" dedi. thale açılmadığı halde Torhan Şirketler Grubu'nun tersane yapımı için çalışmala- ra başladığını anlatan Devge, "Bir oldu- bittiye getirilerek tersane yapılmak isteni- yor. Söküm yapdmayacak dîyorlar.. ama sök- nıeden nasıl onarun yapacaklar? Söküm aspes demek,aspes kanser demek" diye ko- nuştu. Yeşim Ustaoğlu' nun "Bulutlan Bekler- ken" filmiyle doğal güzelliği gündeme gelen Tirebolu'nun 11 koyuylabirdoğaha- rikası olduğunu anlatan Devge şöyle de- vam etti: "60'larda sahil yolunun geçme- sini engelleyemedik. O zamanlar çevre bi- lincimiz gelişmemişti. Ama bu kez Ti- rebolu'yu korumakta kararlıyız, borç- luyuz." AYDEVLANMA EMRE KONGAR Dış Dinamik-İç Dinamik Çelişkisi Nasıl Çöziilür? Türkiye, ekonomisini IMF'ye, dış politikasını ABD'ye, hukukunu ve toplumsal düzenlemeleri- ni AB'ye, dilini, eğitimini ve kültürünü de küre- selleşmeye ipotek ve ihale etmiş durumda. Pek çok kişi ve kurum, (tabii başta bazı yazar- lar ve birtakım politikacılar) dış dinamik öğeleri- nin gücünden korkup tam anlamıyla "teslim bayrağını" çekmiş. Her türlü ulusal değeri küçümsemek, bü- tün ulusal davalarda "karşı tarafın tezini" desteklemek, sonuç olarak ulusal kimliği reddetmek, artık günün modası haline geldi. Bu "moda" dış dinamik konusundaki "tesli- miyetçiliğin" kaçınılmaz bir sonucu. Tabii bu "teslimiyetçilik" bir anda ve kendili- ğinden oluşmadı. Bir yandan Türkiye'nin Balkanlar, Kafkaslar ve Ortadoğu bölgelerindeki stratejik önemini bilen dış odaklar, öte yandan iç dinamik öğelerinin ürettiği her çözümü, "yağmacılık ve/veya kol- tuklarını koruma uğruna" geçersiz kılarak çö- pe atan politikacılar ülkeyi bu duruma getirdi. Bu dış ve iç süreçlerin altında yatan esas me- kanizma ise henüz tam anlamıyla kentlileşe- memiş ve endüstrileşememiş, yani çağdaş sermayesini ve işçilerini üretememiş bir top- lumda, köylüler ve fırsatçı politikacılarla uy- gulanan "demokrasinin", demokratik ve laik değerler yerine, "çoğunluk baskısı" ve "yağ- ma" üzerine kurulmuş olması. • •• "Teslimiyetçilik" süreci ile "endüstrileşme ve kentlileşme süreci" üst üste çakışlığı için, toplum tam "demokratikleşme noktasına ula- şırken", yani çağdaş sermaye ve işçi güçlenir, demokratik bilinç kazanırken ülke "dış dinamik güçlerine" ipotek ve ihale edildi. • •• Peki şimdi ne yapacağız? 1) Dış dinamik gerçekten o denli güçlü ki, bunların etkilerini görmezden gelmeyeceğiz, dış dinamik öğelerini dikkate almadan tek bir adım bile atmayacağız. 2) Dış dinamiğin gücüyle her şeyden önce yi- ne dış dinamik öğeleri aracılığıyla mücadele edeceğiz. örneğin, Davos'a karşı Porto Aleg- re'yi, saldırı ve işgal hukuku yerine Birleşmiş Milletler Hukuku'nu, toplumsal ayrımcılık, dil ve kültür konularında ABD ya da AB yerine Fransız örneğini destekleyeceğiz. 3) fç dinamik öğelerini güçlendireceğiz: a) Politikayı şeffaf ve demokratik hale getire- ceğiz; politikacıları, kendilerini seçenlerin sorun- larına (yani başta ekonomik olmak üzere tüm ulusal sorunlara) duyarlı kılacağız. b) Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan ve devlete vatandaşlık bağı ile bağlı olan tüm yurttaşlarımızın din, dil, ırk ayrımı olmaksızın devlet karşısında, çağdaş temel hak ve özgür- lükler bağlamında eşit olmalarını sağlayacağız. c) Tüm yurttaşlarımızın eğitim ve sağlık konu- larında fırsat eşitliğinden yararlanmasını sağla- yacağız. d) Hukuk sistemimizin hızlı, demokratik, laik ve insan haklarına dayalı bir biçimde işlemesini sağlayacağız. e) Işçi sendikalarına, meslek kuruluşlarına ve bütün sivil toplum kuruluşlarına uluslararası iliş- kilerde destek vereceğiz. f) Ulusal kökenli sermayeye küresel planda devlet desteği vereceğiz. g) En ileri teknolojinin kullanılması, üretimde verimliliğin arttırılması için bütün önlemleri ala- cağız, taklitçiliğe değil, yaratıcılığa destek vere- ceğiz. h) Eğitimimizi hurafelerden kurtarıp çağdaş dünyayla rekabet edebilecek kafa yapısına ve bilgiye sahip gençler yetiştireceğiz; ilköğretimi, liseyi ve üniversiteleri çağdaş gereklere göre ye- niden düzenleyeceğiz. "Peki, hepsi iyi güzel de bunları kim yapa- cak?" diye sorduğunuzu duyar gibiyim. Bu sorunun yanıtı belli: Bunları politikacılar yapacak. Politikacıları ise halk, yani seçmen zorla- yacak; dış dinamik öğelerine karşı iç dina- mik öğelerinden yana olan ve aralarındaki anlamsız farklılıklan bir yana bırakıp yurtse- verlik bilincinde ittifak eden halk. ekongarc cumhuriyet.com.tr www.kongar.org Toplum Gönüllülerl vakfı 'Değişim'için Edirne'debuluştular GOKÇE UYGUN EDÎRNE - "Eleştir- mek değil, değiştirmek içingönttUüyüz"anlayı şmı benimseyen Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) üyesi gençler Edirne'de buluşarak geleceğe daır umutlannı tazeledi. Türkiye'nin 41 ilin- den 60 üniversiteden ge- len 150 Toplum Gönül- lüsü genç, Trakya Ünı- versitesi'nde gerçekleş- tirilen 5. TOG Gençlik Konseyi'nde bir araya geldi. Gençler, 4 gün sü- ren konsey boyunca yap- tıklannı ve yapacaklan- nı konuştu. Ilk gün tanış- ma aşamasını yaşayan gençler, ikinci gün kon- seyin açılışını yaptılar. Gün boyu süren para- lel oturumlarda gençler birbirleriyle deneyim ve önerilerini paylaştılar. TOG gençleri, 3. günde TOG Yönetım Kuru- lu'na seçilerek kendile- rini temsil edecek yöne- tım kurulu adaylannı ta- nıma fırsatı buldular, son gün de oylama sonucu seçimlerini gerçekleştir- diler. 5. TOG Gençlik Kon- seyi'nde gençlere sesle- nen TOG Yönetim Ku- rulu Başkanı tbrahim Betii, bugüne kadar çok sayıda projeye imza atan vakfın şu an 3 bin 500 olan gönüllü sayısının daha da artması gerek- tiğıni söyledi. Betil, "Türkiye'de gençlerin saygı görnıele- ri ve sözlerinin dinlen- mesi için bu sayüan ço- ğaltmalryız. 'TOG küçük olsun, benim olsun' an- layışı olmamalı. Bunun için de gerçekleştireceği- mizprojelerbüyükönem taşıyor" dedi. Betil, baş- ka ülkelerdeki gençler- le ortak projeler hazırla- nıak istediklerini söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle