Katalog

SAYFA CUMHURİYET 19 ŞUBAT 2005 CUMARTESİ 8 HABERLERIN DEVAMI TURKİYE Istanbul _Y 9 Sinop Y 13 Adana Edirne B 8 Samsun Y 13 Mersin Kocaeli Y 12 Trabzon Y 20 Diyarbakır Çanakkale Y 10 Giresun Y 16 ŞanlmrfaÇanakkale Izmir Y 12 Ankara Manisa Eskişehır Aydın Denizli Y 13 Konya B 14 Hakkâri Y 12 Sıvas 7 Van Zonguldak Y 13 Antalya B 17 Kars Qf Açık Parçalı bulutlu _8 Mardin 9 Sıırt Butun bolgelerımız parçalı çok bulutlu, Mar- mara'nın güney ve do- öusu Karadenı/, Iç Ege, (ç Anadnlu'nun kuzey ve doğusu. Dogu Akde- niz, Doğu ve Güneydo ğu Anadolu ile öflle sa- atlerindftn ıtıbaren kıyı Ege yagışlı geçecek. Hava sıcaklığı iç ve do- ğu kesimlerdeazalırken, diğer yerlerde önemli bır değişıklik olmayacak. DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parls Bonn PB PB PB PB Y Y -< K 2 2 4 7 4 4 b 4 Berlin Budapeşte PB 2 Madrid PB "13 Viyana K 1 Belgrad PB 3 K 3 Moskova Sofya PB 5 Roma Y 10 Atına Y 12 Münih K 3 Zürih K -1 ^ Çok bulutlu . Yağmurlu GÜNCEL CUJNEYT AKCAYUREK I Haştarajı 1. Sayfuda Robert Pollack adında bir gazeteci Ankara'yı iki günlüğüne ziyaret ediyor ve... Amerikan düş- manlığının nedenlerini bu iki günde kavrıyor, so- nuçlar çıkarıyor. Bu ve benzeri yazılar yönetime yakınlığı ile ta- nınan The Wall Street Journal'de yayımlanıyor. Bu zincirleme saldırıda Türkiye suçlanıyor ve fakat, Amerika'ya yaraşır bir dostluk anlayışı için- de Türkiye'de Amerikan karşıtlığının hangi ne- denlerle yükselişe geçtiğine değinilmiyor bile. Herhalde halkın yüzde 82'si Amerika'yı düşman gören eğilimlere durup durduk yerde kapılmadı. Amerika ektiklerini biçiyor. ••• Halkın okuma, olayları TV'ierden günü günü- ne izleme olanağı arttıkça Amerika'nın Türkiye karşıtı hareketleri daha çok dikkati çekmeye başladı. Kuzey Irak'taki ulusal yararlarımızı Kuzey Irak Kürtleriyle dostluk ve işbirliği adına çiğnemesi, sı- nir ötesinden gelerek terör hareketlerini yeniden canlandıran PKK'ye karşı parmağının ucunu oy- natmaması... Kısıtlı sayıdaki Türk askerine karşı Amerikan askerlerinin tutumu, askerin başına çuval geçiril- mesi, Felluce ve şoför katliamı ve benzeri bir yı- ğın olay Amerikan karşıtlığını aşama aşama ge- liştiren etkenlerden kimileri. Türkiye aleyhine yayınları besleyen kaynaklar, kuşku yok Amerikan yetkili makamları. Amerika'ya karşı Pakistan'ın ulusal yararlarını savunurken askeri darbe ile iktidardan indirilerek idam edilen Butto'nun "Amerika filler gibidir, kin tutar ve unutmaz" dediğini Süleyman Demi- rel'den dinlemiştim. ABD hâlâ Meclis'in reddettiği 1 Mart tezkere- sini unutamıyor. Savunma bakanları daha yakın günlerde Irak'taki direniş ve ölen askerlerin he- sabını Türkiye'nin Güneydoğu topraklarını, Kuzey cephesini ABD'ye açmamasına bağlamadı mı? • * • ABD, Türkiye'nin Irak'ta (Kerkük'te) ulusal ya- rarları olduğunu kabul etmemekte hâlâ direniyor. Ankara Büyükelçiliği The Guardian gazetesinde Irak'ta (Türkmenlere karşı) bir etnik çatışma baş gösterirse Türkiye'nin müdahalesine karşı Ame- rika'nın askersel önlemler aldığını içeren habe- rini yalanlarken bal gibi aba altından sopa gös- terdi. "Türkiye'den askersel bir eylem beklememiz için herhangi bir neden yoktur" derken; "Irak'ın komşularından biri (elbette Türkiye) tarafından ya- pılacak olan askeri bir harekâtın istikrarı bozaca- ğı" açıklanıyor ve... doğal sonuç olarak askersel bir müdahaleye, müdahale edileceği söyleniyor. Gül, Rice'ı otomobiline almış; verdiği bir de- meçte, yarım saatte Amerikalı Dışişleri Bakanı'nın "bizi anladığını" söyledi. Oysa, sahibinin sesi ya- yınlar Rice'ın bizi anlamadığını gösteriyor. Halk, Amerika'ya karşı. Ya hükümet? İçişleri Bakanı, Gülen haberlerini olumladı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - içişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, Fethullah Gü- len ile ilgili basına yansıyan açıklamaların daha öncekilerden farklı olmadığını belirtir- kcn, "Yakın tarihinıizde yaşadığmıız olay- lar konusunda toplumun farklı kcsinıleı i ııiıı kendilcrine özgü değerlendirmelerde bulunmasını, demokratik çoğulcu yapı- mızın bir sonucu olarak görmek gerek- mektedir" dedi. Gülen'in uzun yıllar sağ kolu olarak görev alan Nurettin Veren'in iddialan konusunda ise Aksu, eski olmakla birlıkte yine de değerlendirildiğini kaydctti. Bağımsız Mılletvekılı Emin Şirin'in Gü- len'in "Türkiye'de tekrar melun cinayet- ler olacak, yeniden kan gövdeyi götüre- cek" şeklindeki sözlerının ıhbar kabul cdi- lip gereklı araştırmamn yapılıp yapılmadı- ğıyla ilgili soru önergesıni yanıtlayan Aksu, çeşitli bilgiler verdi. lçışlen Bakanı Aksu, emniyetin çalıştnalan ıçin şunları kaydetti: "Hukuki zemine dayalı söz konusu çahş- ınalar; niteliği itibarıyla üave yönlendir- ınc ve uyarılara ihtiyaç bırakmayacak de- recede inisiyatifi de içinde taşımaktadır. Bu kapsamda, öteden beri yürütülen ça- lışmalaı la elde edilen delil niteliğindeki bilgi ve bulgular zanıan geçirilmeksizin adli mercilere intikal ettirilnicktedir." Ad vermeksizin Gülen'in değerlendirmelerini olumlayan Aksu, "Yakın tarihinıizde yaşa- dığımız olaylar konusunda toplumun farklı kesimlerinin kendilerinc özgü de- ğerlendirmelerde bulunmasını demokra- tik çoğulcu yapımızın bir sonucu olarak görmek gerekmektedir. Buna mukabil, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin tehdit değerlendirmesi, yetkili organlarınca alı- nan kararlar uyarınca yapılmaktadır" di- ye konuştu. Bir dönem Gülen'in çok yakı- nında yer almasına karşın daha sonra "ölüm fermanının" imzalandığını öne sürerek Gü- len hakkında aleyhte açıklamalarda bulunan Nurettin Veren'in sözlerinı de değerlendiren Aksu, söz konusu ıddıalann daha önce de kamuoyuna yansıdığım ve kapatılan Ankara 2 No'lu DGM'de Gülen'in yargılandığı da- vaya konu olduğunu anımsattı. "Anılan in- ternet sitesinde yer alan iddiaların, bahse konu davanın hazırlık safhasıyla, dava sü- recindeki hususlarla aynı mahiyette oldu- ğu değerlendirilmektedir" diyen Aksu, davanın hazırlık aşamasından, hükme vanl- madan ertelenmesine kadaı geçen süreçte Emniyet Genel Müdürlüğü'nce yapılan ça- lışmalar sonucu derlenen bilgilerin kapatılan Ankara DGM'ye aktarıldığın bildirdi. Sulu kar , Gök gürultulu Hükümet diken üstünde• Buşturufı 1. Suyfudu katılımlı "komşu ülkeler" platformunda sürdürmeyi planlıyor. Türkiye ile ABD, Irak savaşı sürecinde sarsılan ilişkilerını yeni bir çerçeveye otur- tamadan, Iran ve Suriye konusunda görüş ayrılığına düşlü. Bush yönetimi, ikinci dö- nemınde Iran ve Suriye'ye yönelik planla- rına ağırlık verirken Türkiye ile de strate- jik bir işbirliği sürecini başlatmak ıstiyor. Washington yönetimi, bu çerçevede Iran ve Suriye'ye yönelik baskı poliükasına Tür- kiye'nin de katılmasıni bekliyor. ABD'li diplomatik kaynaklar, Iran ve Suriye'nin artanbaskılarkarşısında lürkiye'nındost- luğuna ihtiyaç duyduğuııu belirtirken, An- kara'nın bunu kullanabilecegini, iki ülke- nin adım atmasını sağlayabileccğini kay- dediyorlar. Iran'dan nüklecr programından vazgeç- mesi, Irak'taki gelişmelerı yönlendirmeyc çalışmaması, Suriye'den de Irak'taki dıre nişçi gruplara desteğini kesmesi ve Lüb- nan'dan çekilmesi istcniyor. Bush yönetimi, bu beklentilerıne karşı- lık Erdoğan hükümetinden istediği deste- ği bulamıy^r. ABD kaynakları, Başbakan Erdoğan'ın ABD'nin Irak ve Ortadoğu po- lıtıkalanna yönelik lslamcı refleks taşıyan sert eleştirileri ile Suriye ve Iran'la yakın- laşmasının Washington'da soru işaretleri yarattığını kaydediyorlar. Ankara-Was- hington hattında sert açıklamalar ile yaşanan gerilimin, ABD Dısisleıi Bakanı Condolleeza Rice'ın ziyarctiyle bir ölçüde yumuşadığını belirten ABD'li kaynaklar, buna karşın Erdoğan'ın dış politikasına ilişkin şüphelerin tümüyle ortadan kalk- madığını kaydediyorlar. CHP milletvekilleri maden ocağında ERDEMİR ve TTK'de inceleme- lerde bulunmak üzere Zongul- dak'a gelen CHP Grup Başkanve- kili Kemal Anadol başkanhğında- ki ba/.ı ıııilklvekillcıiıukıı olıışaıı heyet üyeleri, kömür çıkaran işçi- lerle sohbet ettiler ve kurulan sof- rada yemek yediler. Anadol, dev- letin, Türkiye Taşkömürü Kuru- mu'nu (TTK) sahipsiz bıraktığmı belirterek "Zonguldak'ta maden ocağına girmek, savaşa girmekten çok daha tehlikelidir. Maden işçi- lerinin hem can güvenliği henı de üretim artışı yönünden yeni ön- lemler alııııııası gerekiyor. Çünkü devlet burayı yıllardır sahipsiz bırakmış" dedi. (AA) Yetiştirme yurdunda 3 çocuk kayıp SANIKLARA 15 YIL ISTEMİ Urlafezlekesi tamamlandı Haber Merkezi - Urla'daki Barba- ros Çocuk Köyü'nde "tecavüz" iddi- alan üzenne başlatılan sonışturmanın ardından hazırlanan fezlekede 10'u kız 16 çocuğun tacız ve tecavüze uğradığı ileri sürüldü. Urla Cumhuriyet Savcısı Murat Gök'ün hazırladığı fezleke ta- mamlandı. Fezlekede 10'u tutuklu 20 sanık hak- kında "ııza geçnıek, kı/.lık bozmak, alıkoymak, ırza tassaddi, adli görevi ihmal, gözetimi altındakilere kötü muamele, ölümle şartlı tehdit" suç- larından dava açılması gerektiği belır- tildi. Sanıkların 2 ile 15 yıl arasında lıapis cezasına çaıptııılması istendi. 1 KÎŞİ TUTUKLANDI Ağrı yurdunda tecavüz iddiası Habcr Merkezi - Ağn'da erkek ye- tiştirme yurdunda kalan 3 çocuğa teca- vüz ettiği iddia edilen bir kişi tutuklan- dı. Ağrı Emniyet Müdürlüğü ekipleıi, tecavüze uğradığını iddia eden 3 çocu- ğun şikâyeti üzerine 34 yaşındaki K. D. isimli bir kişiyi yakaladı. Cumhuriyet başsavcılığında sorgu- lanan zanlı, nöbetçi mahkeme tarafın- dan tutuklanarak cezaevine gönderildi. Serbest meslekle uğraşan ve evli olan K. D.'nın daha önce yurtta kalmayan 5 erkek çocuğa da tecavüz ettiği öne sü- rüldü. Zanlının 3 çocukla, hayvanlan- na yemek almak ıçın yıırda gittiği sıra- da tanıştığı ve tecavüz ettiği öğrenildi. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Bornova Erkek Yetiştirme Yurdu'na yaplan operasyonun ardından farklı ıl- lerdeki birimlere dağıtılan 101 çocuk- tan 3'ünün kayıp olduğu ortaya çıktı. Bıınun yanı sıra ıl dışındakı yurtlara gönderilen 14 çocuğun da, ailelerinin yanına geri döndüğü belirlendi. Bornova Erkek Yetiştirme Yurdu'na geçen salı günü sabaha karşı polis desteğiyle giren yetkililer, yurtta kalan çocuklar- dan 15 yaş altmdaki 51'ini Izmir'deki Mehlika Rıtmiker Gençlik Merkezi'ne naklettiler. Ancak dün çocuklardan 3'ünün merkezde yer almadığı ve yer- lerının belırlenemedıği ortaya çıktı. Olayı doğrulayan TBMM Araştırma Ko- misyonu Üyesi CHP tzmir Milletveki- li Canan Arıtman "Devletin kurum- larında kalan bu çocuklar, bu ku- rumlarda çok fedakârca çalışan ka- mu yöneticileri ilahlaı a kurban edi- liyor. SUÇEK ile ilgili bir araştırma önergcsi verilnıesi gerekliliği ortaya çıkmıştır" diye konuştu. Hollanda9 da türban tartışması AMSTERDAM (AA) - Hollanda'nın Rotterdam kentinde Charlois Bölge Bele- diyesi, belediye işlemlerinin yapıldığı gi- şelerde çalışan görevlılenn türban takma- sının yasaklanmasını istedi. Belediye yö- netimi, bu amaçla Rotterdam Anakent Be- lediyesi'ne bir mektupla başvurarak göıiiş sordu. Mektupta, gışe memurlarının türban ta- kıp takamayacağı soruldu ve beledıyenin, valandaşlarla yüz yüze çalışan memurları- nın, kıyafetlerıyle tarafsız görünmeleri ge- rektiği düşüncesınden hareketle rürbana karşı olduğu vurgulandı. Türbanın çok sa- yıda kişi tarafından dini sembol özellığı taşıması dolayisıyla baskı unsuru olarak değerlendirildığı, bunun da Hollanda'nın değer yargüarıyla uyuşmadığı belırtildi. Belediye yönetiminden yapılan açıkla- mada da yasal olarak türban takılmasına engel bulunmadıgı, fakat bunun "istenen bir durunı" olarak görülmedığı kaydedil- di. "Gişe arkasında oturuluyorsa tür- ban takılmamahdır" denilcn açıklamada, aynı kişilerin belediyenin diğer birimlerin- de çalışırken ise türban takrnalarında sa- kınca bulunmadıgı ifade edildı. Charlois Belediyesi Başkanı Dick Lockhorst da dini kıyafetlerle ilgili sını- rın nerede başlayıp bittığini bilmek iste- diklerini söyledi ve "Bir süre sonra bur- kayla çalışnıak istcyen olursa ne yapa- cağız" diye sordu. CıHiadar'ın 2 firması ortaya çıktı Vali yardımcısma kaçakçılık suçlaması Haber Merkezi - Mersin Serbest Böl- ge'de kaçakçılık ya- pan firmalardan ikisi- nın, Aksaray Vali Yar- dımcısı Mehmet Tu- ran Çuhadar'a ait ol- duğu ileri sürüldü. Serbest bölgede yapı- lan kaçakçılığa ilişkin yürütülen soruştur- manın iddianamesı Mersin Cumhuriyet Savcı Yardımcısı Da- vut Telli tarafından hazırlandı. NTV'nin haberine göre, kaçakçılık yap- tığı belirlenen 10 fir- ma arasında bulunan Islahiye ve Sembol firmalarının sahiple- rinin kimliği konu- sunda yürütülen so- ruşturma sonucunda, her iki firmanın gizli sahiplerinin Mustafa Polat Kıran ile Meh- met Turan Çuhadar olduğu belirlendi. Çuhadar'ın Aksa- ray'da vali yardımcısı olarak görev yaptığı da ortaya çıktı. Mer- sin Serbest Bölge'de yapılan operasyonlar- da, Mersin Serbest Bölge Müdürü Erol Taşyüre ile Serbest Bölge Müdüı Yardım- cısı Hasan Hüseyin Atıl tutuklanmış, 11 kişi hakkında da dava açılmıştı. Sadıkoğlu: Şahsi borcum yok Kahraman Sadıkoğlu tngiltcre'ye gitti. Istanbul Haber Ser- visi - Irak'ta kaçınlarak 2 ay rehın tutulduktan sonra serbest bırakılan armatör Kahraman Sa- dıkoğlu Ingiltere'yc git- tı. Sadıkoğlu, "Buülke- de bir yemek yiyorsak 'ulu önderin sayesinde yemek yiyoruz' (liişüıı cesiyle, ona olan say- gımdan dolayı ben Atatürk'ün yatına 32 milyon dolar verdim. Şalısınım, tcrsanemin borcu yok" dedi. THY'ye ait uçakla eşi Jülide Sadıkoğlu ile birlikte Londra'ya giden Sadıkoğlu, gazetecilcrin sorularını yanıtladı. Sa- dıkoğlu, Ingilteıe'ye sağlık sorunlan için git- tığını ıfadc etti. "Asya Finans'a borcu bulıın- duğuna" yönelik çıkan haberlerle ilgili olarak da şahsına veya tersane- lerine ait bir borcunun olmadığını söyleyen Sa- dıkoğlu, "15 milyon dolar kredi aldım. Sırf 'Savarona yurtdışında bir yabancıya satılma- sın' diye. Banka ile gö- rüşeccğiz. 2 senclik bir krediydi, 5 sene daha uzatma yapacağız ve ödeyeccğiz" dedi. Sadıkoğlu, ne Irak'ta, ne başka bir yerde orta- ğı olmadığını, şu an I- rak'ta bir iş düşünme- diklcrini belirtti. GÜNDEM MUSTAFA BALBAY I Baştaraft 1. Sayfada "Bu, sepete su doldurmak da değil. Altı olma- yan kovaya su dökmek. Kovanın yanları kapalı ol- duğu için herkes bir şey yapıldığını sanıyor..." Doğru söze ne denir? Başka betimlemeleri olanları da bekleriz! Yolsuzlukların ortadan kaldırılmasının başlıca yöntemlerinden biri denetim mekanizmasıdır. Yol- suzluklar artarken hükümet, denetim kurumları- nın işlevlerini azaltmanın yollarını arıyor. Oysa denetim evrensel olarak parlamentoların etkinliğinin artmasında, devamında demokrasinin yerleşmesinde çok etkili olmuş bir kavram ve is- temdir. 13. yüzyılda Ingiltere'de toplum krala çıkışıyor: "Bizden bunca vergi alıyorsun. Bize ait öteki topraklardan şu kadar gelir elde ediliyor. Bunlar nereye gidiyor? Bilmek istiyoruz." Kral karşı çıkıyor: "Oluşmuş geleneklervar. Ben halkım adına bu- radayım. Yaptığım her şey halkım içindir." Toplumsal dalgalanmadan gelen ses, "Hayır" diyor, "senin harcamalarını denetleyeceğiz". Bu süreç "bütçe" kavramını doğuruyor. Mag- na Carta bu yaklaşımın eseri olarak ortaya çıkı- yor. Demokrasinin bir ayağı halkın iradesinin yöne- timde olması ise öteki ayağı da yöneticilerin ic- raatının denetlenmesidir. • •• Türkiye'de hükümetleryolsuzluklara karşı "de- netlenen"olması gerekirken, "denetleyen"oldu- lar. Bir başka deyişle, çağdaş demokrasinin yola çıkış felsefesinde küçük bir değişiklik yaptılar, yolsuzlukların ve yolsuzluk operasyonlarının çok iyi denetlenmesini sağladılar. Denetim altında yolsuzluk da ne demek, deme- yin. Şu demek: Hangi alanda ne kadar, kimler tarafından, ne zamana kadar yolsuzluk yapılacağını denetim al- tına alıyorsunuz! Eğer bu denetimin dışına çıkılırsa, bu kez yol- suzluk operasyonları başlatıyorsunuz. O zaman ne yapmak gerekir? Operasyonu denetim altına almak gerekir. Yoksa şimdi bu mu yapılıyor? Gidiş onu gösteriyor. Görünen durum şu: Dar bir bürokrat grup, dar bir müteahhit grup- la, dar kapsamlı bir ihalede, dar ölçekli usulsüz- lük yaptı! Anlıyorum 'dar'al geldi ama, görünen bu. Eğer hükümet gerçekten yolsuzlukla mücade- lede samimi ise temel ihaleleri Kamu Ihale Kuru- mu'nun (KİK) denetimine sokar. Oysa tam tersine, KİK'i kekliğe çevirmeye ça- lışıyor. Teftiş kurullarını da ortadan kaldırıp devletin ra- kamsal belleğini yok etmenin arayışında. Bellek ortadan kalkınca denetim de tümüyle kalkacak. Denetim kalkınca yolsuzluk saptanamayacak. Saptanamayınca yolsuzluk olmamış olacak. Alın size yolsuzlukla mücadele programı! ankcum '< cumhuriyet.com.tr Topbaş. hükümetln izînde Belediyede 'yaman çelişkiler' • Güncy Asya'daki afetzedelere 5 milyon dolarhk yardım karan alan Büyükşehir Be- lediyesi, Hakkâri'deki dcpremzedeleri 'unuttu'. Kjyılarda yıkım karan alan bele- diye Moda sahilini yapılaşmaya açtı. MİYASE İLKNUR Güney Asya'daki tsuııami mağdurları için yardım seferberliği ilan ederken Hakkâri'yi unutan AKP hükümetinin tavrı Istanbul Bü- yükşehir Belediyesi'ne de örnek oldu. ts- tanbul Büyükşehir Belediye Meclisi, Güney Asya'daki afetzedelere 5 milyon dolarhk yardım karan aldı. Büyükşehir Belediye- si'nin Güney Asya için yaptığı "bonkör- lük", Hakkâri'deki depremzedelerden esir- gendi. Kıyılardaki tesisler için yıkım karan alan ve uygulamaya geçen tstanbul Büyük- şehir Belediyesi, Moda sahilini yapılaşmaya açan kararıyla, kendisiyle çelışti. Moda sa- hilinde dolgu alanı içinde, yol güzergâhı dı- şında kalan bölümlerde lıalkııı eğlence ve dinlenmeye gereksinimlerini karşılamaya yönelik, açık olarak düzenlenen oturma ve yemek yerleri, gezi alanları, oyun ve açık spor alanlan" yapılması yönünde ka- rar alındı. Konu, tmaı Komisyonu'nda gö- rüşülürken CHP'li üyeler karara muhalcfet şerhi koydular. 5 binlik planlar 1 ay askıda kaldıktan sonra ılçe belediyesine gönderile- cek. Istanbul Büyükşehir Belediyesi, Adalet Bakanlığı'na ait Bayrampaşa Cezaevı ile Kâğıthane- Gürsel malıallesinde belediyeye ait 2087 ada 1 ve 2 parsel sayılı arsayı takas etme karan aldı. 1/5000 ölçekli Nâzım tmar Planı'nda Adliye Sarayı olarak aynlan top- lam 40 bin 10 metrekarelık arsayı Adalet Bakanlığı'na veıerek karşılığında hastane olarak kullanılan bölümü haı iç, Hazine ara- zisi üzerine kurulu, ancak Adalet Bakanlı- ğı'na tahsıslı Bayrampaşa Cezaevi'ni almayı düşünüyor. Beledıye'nın Adalet Bakanlı- ğı'na vereceği Kâğıthane'dekı arsa Adliye Sarayı olarak kullanılacak. Ancak bu arsa karşılığında takas yoluyla alınacak olan Bayrampaşa Cezaevi'nin belediye tarafın- dan hangi amaçla kullanılacağı bilinmiyor.