18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 ŞUBAT 2005 CUMARTESİ 4 HABERLER AJAN OLARAK. SUÇLAMIŞTI AbduDah Ocalanhedef gösterdî öldii • Irak'ın Süleymaniye kenti yakınlannda öldürülen Kemal Güneş, PKK tarafından Suriye'de kurulan "Ittihad Demokrata Suri" adlı partinin üst düzey sorumlulanndandı. Güneş, örgütten kopan Osman Öcalan gru- buyla birlikte hareket ediyordu. MEHMETFARAÇ GAZÎANTEP/ŞAN- LIURFA - PKK'nin üst düzey yöncticilcrinden HamiUYıldınm'ınTür- kiye'ye girerken yaka- lanmasından sorumlu tu- tulan ve Abdullah Öca- lan 'ın "Suriye ajanı ola- bilir" diyerek suçladığı "Kemale Sor" kod adlı Kemal Güneş, Kuzey Irak'ın Süleymaniye kenti yakınlannda öldü- rüldü. PKK tarafından Suri- ye'de kurulan "İttihad Demokrata Suri" adlı partinin sorumluların- dan olan Güneş, örgüt- ten kopan Osman Oca- lan grubuyla birlikte ha- reket ediyordu. Geçen yılın ağustos ayı ortalannda Amanos Dağları'na sızmaya ça- lışırken Suriye istihbara- tınca yakalanarak Tür- kiye'ye teslim edilen Ha- mili Yıldınm için uzun süredir örgüt içinde so- ruşturma yürütülüyor- du. Yıldınm'ın, Öcalan tarafından Türkiye'ye çağnldığı öne sürülüyor- du. Bu iddiayı reddeden Öcalan, Yıldınm'ın ya- kalanmasına tepki gös- teriyordu. Öcalan, avukatlanyla 25 Ağustos 2004'teyap- tığı görüşmede, kardeşi Osman Öcalan'ın, parti- sini "sağ eğüim" olarak gösteriyor ve bu grubun Güneş üzerinden Suri- ye'de kurulan partide et- kili olmaya çahştığını söylüyordu. öcalan 22 Eylül'de avu- katlarıyla yaptığı görüş- mede ise konuyu şöyle gündeme getiriyordu: "Öcalan: Hanıili olayı nasıl gelişti? Avukat: Inşa komite- sinin bilgi notu var. Ha- mili'nin pratiğe girme noktasında kendini da- yattığını, kendilerinin de yetersizliklerinin oldu- ğumı, engelleyemedikle- rini ifade ettiler. Dolayı- sıyla hazır olanbir grup- la gönderdiklerini, Irak'tan geçişle görevli olan Kemale Sor ve Salih adlı şahısların bir komployla Suriye'ye tes- lim ettiklerini, daha son- ra da ihanetçilerin kaç- nklannı belirtiyorlar. Öcalan: Kemale Sor Afrinli olan mı? O, Su- riye ajanı olabilir." Öcalan, 29 Eylül 'de- ki görüşmede de konu- yu Kemal Güneş'e geti- riyordu: "Öcalan: Önemli ldşiler her za- manyerdeğtştirmesinler. Kazun'm dunımu nedir açığa çıkn mı? Avukat: Arkadaşın kendiisteınivardı,Kuzey için, hatta alanlar öner- miş. Alana geçmek için Suriye partisinden Ke- male Sor ve Salih geçiş- leri yapıyorlarmış, aıı- cak arkadaşı götürdük- leri cvin ajan olıııa ilıti- mali varmış. öcalan: Bunlar Suri- ye ajanı. Ferhat'ın (Os- man Öcalan) yanına mı gitmişler? Avukat: Aslındabera- ber hareket ediyorlar." Güneş-Yıldınm ara- sında başlayan gerilime PKK'den aynlan Osman Öcalan liderliğindeki PWD yöneticileri başka bir bakış açısı getirmiş- ti. PKK muhalifi nasna- me sitesinin " 11amili Yıl- dırım'ı Suriye'ye kim gönderdi? Avukatiar Ke- male Sor'e yüklüyorlar" içerikli sorusuna bir PWD yöneticisi şu yaıu- fa vermişti: "Yüdırım, Öcalan tarafindan HPG komutan yardımcılığı için Enncnislan'dan çağ- rıklı. Bu görev kendisine verilmedi. Kendisine KONGRAGELsavun- ma komitesiiçinde pasiI bir görev önerildi ve çok hüyük bir tepki göstere- rek reddetti. Amanos- lar'a Suriye üzerinden gftmeyi bu tepkiyle kabul ctti Kim gizlice yollamış- sa ihban da bizce onlar bilir." PKK/KONGRAGEL tarafından Kandil Da- ğı'nda tutuklanan ve ka- çarak Osman Öcalan grubuna sığınan Kemal Güneş, önceki gün Sü- leymaniye yakınlannda uğradığı silahlı saldında yaşamını yitirdi. 'FAILLERİYARGILANSIN' Uğur Kaymaz için Sezer'e mektup DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Diyarbakır'da bir grup ilköğrctim öğrencisi, Mardin'in Kızıltcpc il- çesinde terörist olduğu gerekçesiyle öldürülen 12 yaşındaki UğurKay- maz ve babası Ahmet Kaymaz'ın faillerinin yargılanması için Cum- hurbaşkanı Ahmet Nec- det Sezer ve devlel yö- ncticilcrine mektup gönderdi. Diyarbakır Barosu Çocuk Haklan Danışmave Uygulama Merkezi üyesi avukat- lar ile bir grup ilköğre- tim öğrencisi Diyarba- kır Merkez Postane- si'nden, Cumhurbaş.- kanı Sezer, Başbakan RecepTayyip Erdoğan ve Içişleri Bakanı Ab- dulkadir Aksu'ya Uğur ve Ahmet Kaymaz'ın faillerinin "etküi" yar- gılanmalan için mektup gönderdi. Öğle saatlerinde pos- taneye gelen çocuklar ve avukatlan mektup- larını gönderirken, po- lisler çocuklann neden böyle bir eylem yap- mak yerine okula git- medikleri konusunda tartıştı. Bu sırada po- lisler, II Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Şa- hin Demirkol'u haber- dar ederek, çocuklann durumunu araştırması için postaneye çağırdı. Demirkol, avukatlara öğrencilerin neden ge- tirildiğini sorması üze- rine, öğrencilerin ders saatlerinde olmadığını, velilerinden de izin al- dıklan yanıtını aldı. Bu- nun üzerine Şahin De- mirkol sorun olmadı- ğını dile getirirken Gü- venlik Şube Müdürü I liiscyiıı Urey, *Bu yaş- taki çocuklann ne dü- şüncesi olabilir ki. Bu çocuklan bu tür şeyle- re alet ederek, terörize eünenin ne manbğı vaı" dedi. Bu konutjmalann ardından avukatlarla polis yetkilileri arasın- da tartışma yaşandı. Cumhuriyet Kadmlan Demeği'nden Yargıtay Başkanvekili Osman Şirin'e tepki 'Açıklamalar kaygıverici'ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Cumhuriyet Kadınları Der- neği Genel Başkanı Avukat Şe- nal Sarılıan, Yargıtay Başkanve- kili Osman Şirin'in IVÎahınut Esat Bozkurt'a ilişkin açıklamalarına tepki gösterdi. Sarıhan, "Boz- kurt'u yaşatmak aklın ve bilinıin aydınlığında cumhuriyeti yaşat- maktır" dedı. Sarıhan, Şirin'in açıklamalarını üzüntü ile izledik- lerini ve kaygı verici buldukları- nı kaydetti. Cumhuriyet Kadınları Derneği 4. Olağan Genel Kurulu yapıldı. Ge- nel başkanlığa Şenal Sarıhan ye- niden seçildi. Yeni yönetim Mede- • Cumhuriyet Kadınları Dcrncği 4. Olağan Genel Kurulu yapıldı. Genel başkanlığa yeniden seçilen Şenal Sanhan yaptığı açıklamada Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 'laikliğin korunmasına gerek kalmadığı' karan ile Osman Şirin'in "Mahmut Esat Bozkurt dönemini kapattık" sözlerine tepki gösterdi. Açıklamaların kaygı verici olduğunu belirten Sarıhan, "Bozkurt'u yaşatmak aklın ve bilimin aydınlığında cumhuriyeti yaşatmaktır" dedi. ni Yasa'nın kabul cdilişinin yıldö- nümii nedeniyle açıklama yaptı. Açıklamada, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun "laikliğinkorunması- na gerek kalmadığı" kararı ile Os- man Şirin'in "Mahmut Esat Boz- kurt dönemini kapattık" sözleri değerlendirildi. Açıklamada, "Türkiye Cumhu- riyeti, laik hukuk devletidir. Cum- huriyet devrimini korumakla gö- revli olan bir yargı kurumundan, çoğunluk ovlaı ı ile böylc bir kara- rı ıı çıkmış olıııası kaygı verici bir durumdur. Hukukun, ayetlerle ge- rekçelendiıildiği bir ülkede laik- likten söz edilemez" denıldi. Bozkurt dönemini kapatmak is- teyenlerin önce cumhuriyet devrim- lerini hedef aldığına işaret edilen açıklamada, şöyle denildi: "Çünkü onun açtığı devir, cum- huriyet devridir. Bağımsızlık ınii cadelesinin kahı amanlaı ı, genç cumhuriyeti hurafelerden urıııdı- rıp bilimin aydınuk ışığı ile donat- 111ak için çaba gösterdiler. Onlar, ya- sal düzenlemeleri, din ve dünya iş- lerinin birbirinden kesinUkle ayn tutulnıası kararuhğı Ue gerçekleş- tirdiler. 17 Şubat 1926 tarihli Me- deni Yasa ve diğer tünı devrim ya- saları bu anlayışın ürünüdür... Boz- kurt'un aydın tutumu karşısında, hem bu devrin kapandığını söyle- mek hcm de diııi dcyişlerlc yasa ge- rekçesi kaleme almak tam bir çe- lişkjdir. Hayat yürüyor, yasalar dcğişiyor. Ancak bu değişûn, cumhuriyet dev- rimlerinin üzerinde yükselen ve bu kökten fcyz alan değişimlcrdir. Bu değişinı, Bozkurt dönemini kapa- tıp geride burakmamakta, devrim- ci anlayışı ve uygulamalan ile onu yaşatmaya devam etmektedir. Boz- kurt'a sahip çüunak, cumhuriyet devrimine, aydmlanmaya ve her gün bir adım daha ileri gitme ül- küsüne sahip çıkmaktır." TEPKİLER ARTIYOR Şırın görevi bırakmalı' LATtF SANSÜR KUŞADASI - Yargıtay Başkan- vekili Osman Şirin'in, "Mahmut £sat Bozkurt dönemi kapanmışür" açıklamalarına, Bozkurt'un memle- keti Kuşadası'ndan tepki geldi. Ata- türkçü Düşünce Derneği (ADD) Kuşadası Şubesi Ikinci Başkanı Na- il Topal, Şirin'in görevinden aynl- masını isterken, Izmir Barosu da Şirin'in laik hukukun anlam ve öne- mini kavrama yanlışı içine düştüğü- nü bildirdi. ADD'nin düzenlediği, "Medeni Yasa'nın Kabulü ve Toplumumuza Kazandırdıklan" konulu toplantı- ya, Şınn'nı değerlendirmeleri dam- gasını vurdu. Şube adına hazırlanan bildiriyi okuyan Topal, Şirin'i şid- detle kinadıklarını belirterek "Osman Şirin'in yeni Türk Ceza Yasası'mn yürüıiüğe girmesiyle Ogili kullandı- ğı sözleri, bir hukukçuya vetemsil et- tiği kııı ıııııa yakışbramıyoruz. Ata- türkçü düşünce sistemine yürekten bağlıinsanlar olarak, Ata'mızııı kur- duğulaik Türkiye Cumhuriyeti'nive Çağdaş Türkiye'yi her alandave her koşulda korumayı sürdüreceğiz. Dış güçlerin ve içerdeki yarduncılannın Atatürkçülüğün kalesi sayılan hu- kuk sistemimizde gedik açmalanna izin vermcyeceğiz. Yargıtay Başkan- vekili Osman Şirin'i Mahmut Esat Bozkurt'a yönelik düşünceleri ne- deniyle şiddetle kuuyoruz ve göre- vinden de bir an önce ayrdmasım di- liyoruz" dedi. 'Kimse haürlamayacak' Izmir Barosu Başkanı NevzatEr- demir de yaptığı yazılı açıklamada şu görüşlere yer verdi: "Büyük hukukçu Bozkurt'un, Medeni Yasa'nın gerekçesinde vur- guladığı gibi, 'Değişmemek dinler için zorunluluktur. Bu bakımdan dınlerın sadece bir vıcdan ışı olarak kalması, günümüz uygarlığının, en önemli ve ayırt edici özelliklerinden biı isidir'. Laik hukukun anlam ve öneıniııi kavrama yanlışı içine düşcn Şirin'i, kısa bir sürc sonra kimse anımsamayacak, ancak aydınlanma devrimcilerini, başta Mustafa Ke- mal Atatürk olmak üzere, Bozkurt ve arkadaşlaruu, dünya durdukça, hukuk tar ilıçileri saygıylave övgüy- le anacaklardır." Atatürk'ün bilinmeyen birfotoğrafi Büyük ÖnderAtatürk'ün Tar- sus'agerçekleştirdiği gezisisıra- sında çekildiği ve daha önce lıiç- bir yerde yayımlanmadığı be- liı iikıı bir fotoğraûdahaorta- yaçıkİLlarsus'ta yaşayan enıck- liZirmt YüksekMühendisi Ha- lis Sungur(82), Atatürk'ün,ölü- münden 5 ay öncelarsus'a gel- diğini ve kendisinin bu gezi sı- rasuıda Büyük Önder ve bera- berindekilerin fotoğrafinı çek- tiğini anüıttı. CHP'nin esld ilçe başkanı Sadık Boltaç'uı bir sü- redirsakladığıvedahaönce hiç- birycrdeyayımlanmadığuu be- lirtliği Atatürk fotoğrafi ile ilgi- li gazetelerde çıkan haberleri gördüğünü belirten Sungur,bu- nun üzerine kendisinde bıılu- nan fotoğrafla ilgilikamuoyuna açıklamayapmaihöyacıduydu- ğunu anlatti. (Fotoğraf: AA) Sivil Toplum Kuruluşlan Birliği'nden AB ve ABD'nin dayatmalanna eleştiri Türkiye dışa bağunlı hale getirfliyor İstanbulHaberServM-Sivil Top- lum Kuruluşları Birliği (STKB) Platformu hazırladıgı bildirgede, Türkiye 'nin AB ve ABD politika- lannın dayatmalanyla aşama aşa- ma dışa bağımlı hale getirildiği be- lirtilerek, laikliğin korunmaya ih- tiyacı olduğu vurgulandı. STKB Dönem Sözcüsü Prof. Dr. Bülent Bcrkarda, "Türkiye'nm önü- ne konulan Ruhban Okulu, Patrik- hane ve sözdeErmeni soy- kınnu, Lozan Antlaşma- sı'nı yok sayan, ikinci Sevr'i hortlatma girişim- leridir, asla kabul edile- mez" dedi. ŞTKB,dünAtatürkçü Düşünce Derneği Şişli Şubesi'nde basın toplan- tısı düzenledı. 32 sivil toplum kuruluşunun oluşturduğu platformun hazırladıgı ortak bildiri- yi STKB Dönem Sözcü- sü Prof. Dr. Bülent Ber- karda okudu. Berkarda, AB'ye tam üyelik koşulları kapsa- mında Türkiye'nin önü- ne sürülen, başta Kıbrıs olmak üzere Ruhban • 32 sivil toplum kuruluşunun oluşturduğu platformun hazırladıgı ortak bildiriyi açıklayan STKB Dönem Sözcüsü Prof. Dr. Bülent Berkarda, AB'ye tam üyelik koşullan kapsamında Türkiye'nin önüne sürülen, başta Kıbns olmak üzere Ruhban Okulu'nun açılması gibi konulann kabul edilemeyeceğini söyledi. Okulu'nun açılması gibi konuların kabul edilemeyeceğini ifade ederek, Türkiye'nin de Kıbns'tan asla vaz- geçemeyeceğini söyledi. Ulusçuluk ve uluslaştırmanm, cumhuriyetın en temel projesi ol- Açıklamayı, STKB Dönem Sözcüsü Prof. Dr. Bülent Berkarda okudu. (Fotoğraf: duğunu anımsatan Berkarda, bu projenin AB dayatmasıyla yaratı- lan etnik çatışma ve iç barışı tehdit eden karmaşa ortamıyla yok edil- mesine izin verilemeyeceğini kay- detti. Bildiriye şöyle devam edildi: "Türldye'nin önüne konulan Ruh- ban Okulu, Patrikhaneve sözde Er- menisoykınım,Lozan Annaşması'nı yok sayan,ikinci Sevr'i horuatma gi- rişimleridir, asla kabul edilemez. Türkiye, Gü- neydoğu ve Irak politi- luısııu ulusal çıkarlar bağ- lanunda ciddi bir şekilde yeniden gözden geçirme- li ve tavrau açıkça orta- ya koymalıdır. Sonuç ola- rak ülkemiz,AB ve ABD pnlitikalannın dayatma- lanyla aşama aşama dı- şa bağımlı hale getiril- mekte, ulusal bağımsızlı- »ııııı/ yok edilmek isten- mektedir.Bıınabir <lnr demenin zamanı gelmiş- tir. Türkiye'yi diğer ts- laııı ülkelerinden ayıı an tek fark laikliktir. Laik- lik kaldırılırsa ülkenin AA) dcmokratikyapısıbitcr." IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Kıbrıs Türk tarafında yarın erken seçimleryapılıyor. Kıbrıs Türkleri, son yılları hep seçimlerle ve referandum- larla geçirdiler. Pazar günü yapıla- cak erken seçimlerin ardından nisan ayında da süresi sona eren Cumhur- başkanı Rauf Denktaş'ın yerine ye- ni bir cumhurbaşkanı seçilecek. Ya- rınki erken seçimlerin sonucu, önü- müzdeki hükümeti belirlemenin de ötesinde cumhurbaşkanlığı seçimi- nin de ne olacağını bir ölçüde orta- ya koyacak. Bu yazıyı Istanbul-Lefkoşa uçağın- da yazıyorum. Geçen nisan ayında ya- pılan referandum sırasında Türkiye'nin ve hatta dünyanın gözü Kıbrıs'taydı. Annan planının uygulanıp uygulan- mayacağının iki tarafta da oylandığı referandum, çok belirleyici sonuçlar doğurabilirdi, bu nedenle önemliydi. Ancak beklenen olmadı ve Kıbrıs Rum tarafının planı reddetmesiyle Kıbrıs'ta statüko değişmedi. Herkes eski dur- duğu yerde durmaya devam erti. Kıbrıs'ta Seçimler... Referanduma olan ilgi, bu seçim- lere gösterilmiyor. Türkiye'de konu şöyle bir tarttşılıp geçildi. Türkiye'den Kıbrıs'a gazeteci akını olmuştu, şim- di öyle bir durum da yok. Anlaşıldığı kadarıyla isteksiz bir seçim ortamıy- la karşı karşıyayız. Işin biryanı bu ol- masına karşın Kıbrıs'taki seçimin so- nuçları da, nisan ayında yapılan refe- randumun sonuçları da önemliydi. Referandumun önemi, Kıbrıs süre- cinde Türklerin ilk kez inisiyatifi ele al- masıydı. Yıllarca çözümsüzlüğün tem- silcisi gibi görülen ve gösterilen Türk- ler, bu kez bütün dünyanın gözü önün- de çözümden yana olduklarını kanıt- ladılar, Rumlar ise çözümsüzlüğün sorumlusu olarak öne çıktılar. Bu nedenle referandumdan bu ya- na uluslararası kamuoyunda bastı- ran taraf Türkler. Izolasyonların, en- gellemelerin kaldırılması için çaba sarf ediyorlar. Tabii, Rumların Avru- pa Birliği üyesi haline gelmesi, işle- ri çok zorlaştırıyor. Bu engelin aşıl- ması o kadar da kolay değil. Ancak, haklı olan ve çözüm isteyen tarafın Türklerin olduğu gerçeği önemli. Za- man içinde Kıbrıs Rumları ya çö- züm yönünde yeni adımlar atacak- lar ya da statükonun gerçek koru- yucusu olarak prestij ve güç kaybe- decekler. Kıbrıs Türkleri haklı olarak ulusla- rarası kamuoyunun ve Batı'nın yete- rince kendilerine destek vermediğini düşünüyorlarve Rumlarayaptırım uy- gulanmamasına kızıyorlar. Ancak unut- mamalı ki, bu durum bir günde orta- ya çıkmadı. Kıbrıs Türkleri ve Türki- ye, Batı'nın ve dünyanın gözünde kı- sa süre öncesine kadar "çözüm is- temeyen taraf" olarak görülüyordu. Bu doğru muydu değil miydi, ayrı birtar- tışma konusu, ancak manzara buy- du. Bu manzaranın kısa sürede de- ğişmeyeceğini az çok tahmin etmek gerekiyordu. Kıbrıslı Türklerin işi zor ve çetrefil. • • • Kıbrıs Türk tarafındaki seçimler ne olabilir? Anlaşıldığı kadarıyla CTP- DP koalisyonu devam edecek. Kamu- oyu yoklamalarından bu ikilinin yeter- li çoğunluğu sağlayabileceği anlaşı- lıyor. Bu seçimin ardından koalisyon hükümetinin Kıbrıs'ta bir çözüm için daha atak davranacağı söylenebilir. Çünkü eli daha güçlenecektir. Ayrıca uluslararası kamuoyunda da bazı adımlar atılacağını görüyoruz. ABD'Iİ işadamlarının çıkarması bu yöndeki eğilimi ifade ediyor. Tabii ardından cumhurbaşkanı aday- lığı gündeme gelecek. Eğer CTP ge- çen seçimlerden daha fazla oy alıp mil- letvekili sayısını arttırabilirse, Başba- kan Mehmet Ali Talat'ın cumhur- başkanı adayı olacağı biliniyor. En güçlü aday olarak Talat ortaya çıka- caktır, muhtemelen Serdar Denk- taş'la bu konuda bir ittifak da yayla nacak gibi görünüyor. Ancak UBP bu seçimlerden güçle- nerek birinci parti olarak çıkarsa, o za- man belki yeniden Rauf Denktaş'ın cumhurbaşkanlığı gündeme gelebi- lir. Kıbrıs'taki genel hava Talat'ın bu konuda daha şanslı olacağı yönünde. • • • Türkiye Işçi Partisi'den 1965 se- çimlerinde Diyarbakır milletvekili se- çilen doktor Tarık Ziya Ekinci'nin dün 80. yaş günüydü. Taksim Hill Otel'de TİP'li arkadaşlan tarafından dü- zenlenen yaş gününe Kıbrıs'ta oldu- ğum için katılamadım. Türkiye sosya- list hareketinin önemli ve saygın isim- lerinden, birçok acıyı geride bıraka- rak bugünlere ulaşan Tarık Ağabey'e daha nice yıllar diyorum.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle