25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 ŞUBAT 2005 CUMARTESİ 14 KULTUR kultur@cumhuriyet.com.tr Hammond'ı caza kazandıran efsane Jimmy Smith, 8 Şubat günü aramızdan aynldı OıguylacazdadevrimMURATBEŞER Efsane caz plak şirketi Blue No- te'un eski başkanlarından Alfred Lion, 1956'da "Benden bu kadar, Blue Note'u devrediyorum. Artık Jimmy Smith ilebirlikte dolaşaca- £ım. Bundan sonra her akşaı n onu dinlemekistiyorum'' demişti, ken- disine şaşkınhkla bakan kansına. Bütün suçlu o zamana değin kili- sede masumiyetin seslerini dile getirmiş olan zavallı bir orgla önün- de oturan siyah bir adamdı. Önce- likle bu masvım enstrüman, bir gün Jimmy Smith adında potansiyel bir suçlu ile tanışmış ve içindeki şeytanı keşfetmişti. Sıradan kili- se orgu, onun elinde vahşi ve öf- keli bir fırtınaya dönüşmüş; o da Hammond orgunun efendisi unva- nını kazanmıştı. Smith, tkinci Dünya Savaşı'ndan sonra müzik öğrenimi görmüş ve sonra Philadelphia'da çeşitli "rhythm'n blues" gruplarında pi- yano çalmıştı. Ta ki bir akşarn bir svving topluluğunun orgcusu olan WildBiIl Davis'i dinleyinceye dek. O sahneden indikten sonra gizli- ce orgun yanına gitmiş, tuşlarına basmış, kendinde bıraktığı o yu- muşacık etki yaşamının tutkusu haline gelmişti. Ilk Hammond or- gunu almak için borç para bulmuş ve bir depo kiralayarak çahşmak için aylarca oraya kapanmıştı. Ye- niden ortaya çıktığında ise caz mü- ziği artık eskisı gibi değildi. Yenl kuşalrtarında gözdesl Ilk kapısmı çaldığı Alfred Lion onunla derhal bir sözleşme imza- ladı. Daha ilk albümün adı iddi- asının yanı sıra müjdeyi de veri- yordu; "ANewSound,ANewStar: Jimmy Smith At The Organ". El- lili yılların başında Hammond B3 org ile markalaşan Smith, altmış- lı yıllara gelindiğinde "Organ Grinder Svving" ve "HoboFlats" gibi şarkılarla Amerikan billbo- ardlarında birinci sıraya kadar çık- mıştı. Smith 1962 yıhnda arka- sında bıraktığı 30 albümden son- ra Verve şirketine gcçti ve "The Cat" gibi tarihi albümlere ımza- sını attı. Yetmışli yıllarda ailesiy- le bırlikte Los Angelas'a taşındı ve kansıyla Jimmy Smith's Sup- per Club'ı açtı. Turneye çıkmadı- ğı zamanlarda burada sahne alıyor- du. Ancak soul müziğinin de mo- dası geçecekti. Asıt caz DJ'leri doksanlı yıllarda eski Blue Note plaklarını yeniden ortaya çıkarın- ca Smith birden tekrar kıymetlen- di. Beastie Boys'un sanatçının "Root Down" isimli şarkısını u sample"lamasından sonra, Smith yeni kuşakların da gözdesı haline gelmişti. Bununüzerıne Smith ya- şamının ikinci baharuıda bir kez daha olağanüstü albümler kaydet- ti; 1993 'teki canlı kayıt "The Mas- ter" gibi. Geçen sonbahara kadar tüm dünyada konserler vcrmeye devam etti. En son Berlin'deydi. Basları artık Hammond'ının yar- dımıyla kendisi çıkarmıyordu; ek işlere gücü yoktu. Efsanevi Ham- mond B3 orgcusu Smith, 8 Şubat immy Smith'in ilk albümün adı iddiasının yanı sıra müjdeyi de veriyordu: "A New Sound, A New Star: Jimmy Smith At The Organ". Ellili yıllann başında Hammond B3 orguyla markalaşan Smith, altmışh yıllara gelindiğinde "Organ Grinder Swing" ve "Hobo Flats" gibi şarkılarla Amerikan billboardlannda birinci sıraya kadar çıktı. 1962'de, 30 albümden sonra Verve şirketine geçti ve "The Cat" gibi tarihi albümlere imza attı. 90'larda eski Blue Note plaklan yeniden ortaya çıkınca Smith yeniden değerlendi ve yaşamının bu ikinci bahannda bir kez daha olağanüstü albümler kaydetti; 1993'teki canlı kayıt "The Master" gibi. Geçen güze kadar da tüm dünyada konserler vermeyi sürdürdü. günü Arizona Phoenix'teki evin- de eceliyle hayata gözlerüıi yum- du. Cazda org kullanan ilk kişi ol- mamasına ragmen tekniği ile 50'le- rin ortasında bu alanda devrim ya- rattı. Herkesi çok etkiledi; org pe- dalını ahşılmışın çok dışında kul- lanarak adeta vurmalı alctlerden el- de edilcn tınılan ürerti. O Hammond orgunu eüilerin or- tasında caz enstrümanı haline ge- tirmiş, cazı tekrar köklerine yani siyah kiliseye taşımış, ellili yıllar- da orgu cazda kullanmasıyla, Jimmy McGrifT'den Larry Yo- ung'a ve Joey DeFrancesco'a ka- dar kendisinden sonraki tüm org- cuları etkilemışti. Hammond B3 orgunu o kadar popüler yapmıştı ki dünyanın en önemli caz dergi- lerinden Down Beat bile orgu caz enstrümanları kategorisine onun- la birlikte almıştı. Ellilerin ortasın- da ortaya çıkan soul caz bir sinyal- dı. O günlerde özellikle siyah mü- zisyenler arasında cazın gelecek- te nereye varacağı çok tartışıhyor- du. Bazıları cazınköklerinden uzak- laştığım, siyahlann kılisesı ve top- lumuna yabancılaştığını düşünü- yordu. "SoulPövver" diye adlandı- rılan Smith öncülüğündeki akım, yeni bir kendine güvenin işareli olmuştu, ayrıca değişim ve ilerle- meye olan inancın göstergesi. So- ulrul ve flınky, blues tonlanyla çal- mak, siyah folk müziğinin başlan- gıcma bağlı olarak çalmak demek- ti. Smith, funktan söz ettiğinde, hep eski Oklahoma funk adı veri- len soul cazı kastederdi. 1964 yı- hnda Hammond Times makalele- rinden biri, Smith'in orgda siirek- li saksofoncu CharHeParker'a ben- zemeye çalıştığını yazmıştı. Albümünü göremedl Albüm çalışmalan ve kendi nıe- kânındaki konserlerınin dışında yaşamının tamamını dolduran şey turnelerdi. Yaşı yıllarca yanlış bi- linen Smith, 76 yaşında evinde hu- zur içinde öldü. Yıllarca turnele- re çıktıktan sonra yakın arkadaşı Joey DeFrancesco ile birlikte "Le- gacy" isimli albümü tamamlayan sanatçı, ne yazık ki albümünün pı- yasaya sürülüşünü göremedi. Smith'in yakın arkadaşı Joey DeF- rancesco, sanatçının ardından "Jimmy zaınanınuzm cn iyi nıüzis- yenlerinden biriydi. Onu ve müzi- ğini çok sevdim. O beninı kah- ramanım ve en yukııı arkadaşım- dı" dedi. muratbeser@ studyoimge.com KULTUR • SANA1 (0312) 393 80 78 AĞLAYAN CAYIR Theo Angelopoulos üçlemesinin ilk filmi olan Ağlayan Çayır'da, 1919-1949 arasında yasanan bir hayat hikayesi anlatılıyor. Eleni, Odessa'da doğmus fakat savas döneminde hem annesi hem de babası ölmüştür. Alexis'in ailesi tarafından evlat edinilir ve aile Odessa'dan goc eder. Yeni bir kasabaya yerleşen aileyle beraber büyUmeye baslayan cocukların, özellikle de Eleni'nin hikayesedir Ağlayan Cayır. Iki cocuk Nikos adlı üçiincü bir arkadaş edlnirler ve yaktasan ba$ka bir sava$ın eşığınde, diktatörlük rejimi altında onların büyUmelerine.aşık ulınalanna tanık oluruz. Bu bir Yıın.ın trajedisi diyen Angelopoulos, Eleni'yi (Troyalı Helen) bir simge olarak kullanmış. Bir kadının cocukluğundan başlayıp gençliğini, aşık oluşunu, anne olusunu, sahip olduğu herşeyi kaybedip yeniden yalnız kalışım anlatmıs ünlü yönetmen. "Eleni de tıpkı Troyalı Helen gibi, ne vatanı var ne de sonunda bir kalbi kalıyor" diyen Angelopoulos bu filmle, 2004 yılında Avrupa Film Akademisi Ödülleri'nde Eleştirmenler Özel Odülü'nu kazandı. Uçlemenin ikinci filmi, 1953'te Stalin'in öldüğü gün Ozbekistan'da baslayan biryol hikayesi olacak. www.beyazperde.com Sinema TEK KADIKÖY Tlf: 02I6.346 Ol 41 Baluııırı Sakız Gulıi Sok. No.29 rmo'nım ıUrttntmtl«tiM»ttttı, tİlKNVnittyürtkijalaot mBslği fmi yib. vıkn bafyapıtı.. bir THEO ANGBLOPULOS fılnri Mflzjfc. l-knt KARAINDK0U ,M«. Htm - Nita POUKSİMIDt! - m<p» mtm Mt KJLÛföS «-*»»» A*ttı*»ı)t*tı.,, I .. .M-wM»W1 • . • Ş N E M A M I Z D A 1 1.30-1 4.30-1 7.30-20.30 Portishead sürpriz yapacak Trip hop müziğinin dünyadaki en sevilen topluluklarından Portishead, sekiz yıl aradan sonra ilk albümlerinı çıkarmaya hazırlanıyor. Topluluğun kurucu üyelerinden GeofF Barrow'a göre, üçüncü stüdyo albümlen tamamlanmak üzere. Barrow konu hakkında, "Yıllardır bu albümle uğraşıyoruz. Noel dolayısıyla verdiğimiz kısa ara dışında, gece gündüz bu albüm için çalışıyoruz. Hiçbir zaman aynlmadık veya parçalanmadık. Sadece bir sürc dinlendik. Yıllardan ben birlikte çalmıyor olsak da, hâlâ birbirimizi sürekli görüyoruz" diyor.1995 yılında 'Dumray' adlı albümleriyle Mercury Ödülü'nü kazanan Portishead, 19 Şubat'ta Brıstol Akademi'de Massive Attack ile birlikte Asya'daki tsunami felaketinden zarar görenler için para toplamak amacıyla büyük bir konser vermeye hazırlanıyor. Ancak topluluğun bu konserde yeni albümden şarkılar söylemesi beklenmiyor. buluüarı beMerkenYÖNETMEN: YEŞÎM TJSTAOĞLÜ Rüçhan Çalışkur Hıdvan Yâğcı îsmaü Baysan EFES E F E S P ü s ^ O ' i n k ü l t ü r v e s a n a t a k a t k ı l a r ı a r t a r a k s ü r e c e k BEYOĞLU CINE MAJESTIC 0212-244 97 07 19.30-21.30 KIBRIS LEFKOŞE GALLERIA 0392-227 70 30 14.00-17.30-20.30-23.00 ÇORUM ÖZDOĞANLAR 0364-221 39 04 14.00-18.00-21.00 SABAHAT AKKİRAZ & MUSTAFA ÖZARSLAN "BİRLİKTE TÜRKÜLER SÖYLÜYORUZ" KONSERLERİ Türkülerin dünyaca ünlü sesi Sabahat AKKİRAZ ve türkülerin genç kuşak sesi Mustafa ÖZARSLAN, "Birlikte Türküler Söylüyoruz" konserleri kapsamında Istanbul'da üç konser gerçekleştirecek. Beraber türkü söyleme geleneğinin temel alınacağı konserler dizisinde, farklı iki kuşak müzisyenin birlikte gerçekleştirecekleri performanslar kendi dalında da bir ilk olacak. Istanbul konserlerinin ardından Nisan ayı sonunda Türkiye Turnesine çıkacak olan Sabahat AKKİRAZ ve Mustafa ÖZARSLAN Anadolu'daki dinleyicileri ile de buluşacaklar. Konser Tarihleri ve Yerleri: • 23.02.2005 Yeni Melek Konser Salonu - BEYOĞLU (0212 244 9700) • 24.02.2005 Barış Manço Kültür Merkezı - AVCILAR (509 90 55) • 27.02.2005 YaylaSanat Merkezi - MALTEPE (0216 383 9920) 1 w mfî : - ! Uk >'* r' £• i SABAHAT. MUSTAFA AKKİRAZ ÖZARSLAN BRLKÎEUiniml ı\l h> J . . J . . . Kİfl i lf â§lm't'MM 1 f/İi/11 fl//IDf 17 1 50Tlür0nl/Z,,, 1 SANATA BAKIŞ SELMİ ANDAK Gerçek Virtiiöz Hüseyin Sermet Borusan Istanbul Filarmoni Orkestrası, Genel Mü- zik Direktörü ve Daimi Şef Gürer Aykal yönetiminde, ülkemizde evrensel sanat yolunda çoksesli müziğin uluslararası standartlarında en seçkin örneklerini ve virtüözlerini müzikseverlerle buluşturmaya devam edi- yor. Son haftalarda, dünyaca ünlü sanatçılar arasın- da solist olarak Maxime Vengerov'u dinlemiş ve et- kilenmiştik... 9-10 Şubat 2005 günlerinde de Türkiye- mizin uluslararası boyutta birsanatçısı olan piyano vir- tüözü ve besteci Hüseyin Sermet'i, Gürer Aykal yö- netiminde Borusan Istanbul Filarmoni Orkestrası eş- liğinde dinledik ve müzik dolu anlar yaşayarak tüm sa- natçılarımızı içtenlikle alkışladık. Bu konserin programında: Richard VVagner ın (1813-1883) "Die Meistersinger von Nurnberg" adlı operasının uvertürü, Manuel de Falla'nın (1876-1946) "Ispanya Bahçelerinde Geceler - Piyano ve Orkest- ra İçin Senfonik izlenimler" adlı yapıtı ve Antonin Dvorak'ın (1841 -1904) "Op. 88, SolmajörNo. 8 Sen- foni"s\ yer almıştı... Richard VVagner'in eseri alışılmış operalardan biraz farklı biçim içinde, alışılmış ezgilerden ve aryalardan uzak, hatta bu operanın tamamlanmasından önce ya- zılmış olan uvertürüyle değer kazanmış ve popüler ol- muştur. Konserin ikinci yapıtı olan Manuel de Falla'nın "Ispanya Bahçelerinde Geceler" adlı "Piyano ve Or- kestra için Senfonik lzlenimler"\n seslendirilişinde, çok deneyimli orkestra şefi GürerAykal'ın yönetimin- de solist piyaniste gelince; Hüseyin Sermet'i günümü- ze kadar dinlemiş olanlar dışında yakından tanımayan- lar için kısa bir özetle yorumlamanın tanımlamak açı- sından yararlı olacağına inanarak, değerli soliste yak- laşalım. Hüseyin Sermet, sanatçı kişiliğinde kuşkusuz uluslararası kariyere sahip "gerçek ve üst seviyede bir piyano virtüözü "dür. Ayrıca bazı beste çalışmaları da vardır. Ben kişisel görüşüm veyorumum bakımından, izlediğim bu konsere de dayanarak, diyorum ki: Hü- seyin Sermet her şeyden önce gösterişi sevmeyen, yapmacık hareketlerden kaçan, kendini ve dokundu- ğu piyano tuşlarını bütünüyle müzik duygularına ve- ren evrensel boyutta bir virtüözdür. Nitekim, özgeç- mişinde 1968 yılında "Olağanüstü Yetenekli Çocuk- lar" yasasından yararlanarak Paris'e gittiği ve Fran- sa'da konservatuvarın piyano, oda müziği, kontrpu- an, müzik analizi bölümlerini birincilik ödülleri ile bitir- diği yazılıdır. Hüseyin Sermet daha sonra birçok ulus- lararası yarışmada ödüller kazanarak sayılı müzik oto- ritelerinin ilgisini çekti. Piyanistliğinin yanı sıra beste- ci kişiliğiyle, örneğin "Rusya ve Kâbus" adlı eseri, dünya premiere'inin (ilk çalınışının) yapıldığı Tokyo Senfoni Orkestrası tarafından seslendirildi. Hüseyin Ser- met'in verdiği resitaller, orkestra eşliğinde konserler birbirini izledi. Ünlü şefler yönetiminde verdiği konser- lerle adını dünyaya tanıttı. Yorumladığı eserler ile CD kayıtları yapıldı. Izlediğimiz Borusan Istanbul Filarmoni Orkestrası kon- serini yöneten şef Gürer Aykal'ın her zamanki bilinç- li, uyumlu ve seslendirilen eserin ve aynı zamanda so- listin özelliğine göre yorumlayışı, bu görkemli dinleti- yi perçinlemiş oldu. ^ Pietra Montecorvino - Napoli Mediterranea (Nocturnc - Ak) • Delızıoso - Italian Swıng Sisters (Nocturne - Ak) • Bıreli Lagrene - Move (Dreyfus - Topkapı) • Beaux Arts Trio - Mendelssohn (AVarner - Balet) • East 2 West: Istanbul Strait Up (Doublemoon) • Muıat Kurşun - Sevenler Gece Ölür (Mardını Müzik) • Çelik - Gariban (Seyhan Müzik) • Kızılırmak - Yılkı (Seyhan Müzik) • Telli Kılıç - Anadolu Ateşi (Marşandiz) • llke Türkdoğan - Anadolu Ateşi (Marşandiz) • Nilüfer Santaş - Anadolu Ateşi (Marşandiz) •" Dcvrım Kaya - Anadolu Ateşi (Marşandiz) • Zeynep Başkan - Anadolu Ateşi (Marşandiz) • Halil Neciboglu - Camideki Adam (Akustik Yapım) • Ahmet Özhan - Hüzünlü Gurbet (Fon Müzik) • Ömer Danış - Şirndi Sen (Rıtm Müzik) • Yusuf Nalkesen - Yusuf Nalkesen Şarkılan (Akustik Yapım) • Aynur Haşhaş - Bahar (Yol Müzik) • Hakan Altun - Hediye (Esen) • Cem Duruöz - Desde El Alma Tango (Kannca Müzik). MÜZİK DÜNYASINDAN KISA KISA... 2004'ün en iyisi Don Byron dan • Pavement'ın ön adamı Stephen Malknıus, üçüncü solo albümünü 24 Mayıs'ta Matador Records'dan çıkarıyor. • 83 yaşındaki Amerikalı radyo yayıncısı, yapımcı, gazeteci ve öğretmen Mort Fega, bünyesinin kaldıramadığı bir ameliyat esnasında öldü. tf Aerosmith topluluğunun gıtarcısı Joe Perry, uzun zamandan beri beklenen solo albümünü mart ayında çıkarmaya karar verdi. • Küba ve hip-hop müziklerini buluşturan üçlü Orishas, kısa bir süre önce tamamladıklan yeni albümlerini piyasaya sürüyorlar. • Rap patronu sıfatlı hip-hopçı Suge Knight, uyuşturucu taşımak ve kullanmak suçundan cezaevine kondu. • Saygın caz dergisi Jazztimes, 2004 yılının en iyi albümü olarak klarnetçı Don Byron'ın 'Ivey-Divey' çalışmasını gösterdı. • Yetmişleriıı ünlü folk-rock toplulugu Doobie Brothers'ın davulcusu Keith Knudsen yakalandığı zatürree nedeniyle yaşamını yitirdi. • Geçirdiği motosiklet kazasının ardından uzun bir süre tedavi gören Marc Almond, yeni bir albümle geri dönmenin planlarını yapıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle