24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 ŞUBAT 2005 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER SEFİNE-İ TERAKKİ TURHAN SELÇUK DÜRÜST IABİATLI İSTANBUL EFBNDİSİ ABDÜ1CANBAZ IN HARİKULALE MACERALARI KISIM HEKMİLİ BİRDEN ANİA.K\A$ I KiA J>A, TMMUNMZ-E lANİETlEf^ A VENI AMA/ t^lATSiAZ 3\K ÎKTİKÎZ PE_ NE OLPv\ P, YEHl i3jki>UNjyA. "/AF5A - / / ( P^M/AMtzOA BMTU 38. yaşını kutlayan konfederasyon Güney Asya ve Hakkârili mağdurlar için gece düzenledi DİSK afetzedeleriunutmadı• 38. yaşını kutlayacak DİSK'in Genel Başkanı Süleyman Çelebi, tarihin DlSK'i hakh çıkardığmı belirterek "Dün savunduklanmız bugünün vazgeçilmezleri oldu" dedi. DİSK'in demokrasiye, insan hak ve özgürlüklerine yönelen her tehdit karşısında yılmadan, inançla dikildiğini, laik sisteme sahip çıktığını belirten Çelebi, haksızlığa uğrayan her kim olmuşsa yanmda DÎSK'i bulduğunu vurguladı. İstanbulHabcr Servisi- Türkıye Dcvrimci îşçi Sendikalan Konfederasyonu (DtSK), kuruluşunun 38. yıldünümünü Güney Asyalı vc Hakkârili depremzedelere adadı. DÎSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, kuruluşundan ben ilkeleriyle, tavnyla, söylemıyle işçı sınıfının hak ve özgürlüklerimn en büyiik savuııucusıı olan DİSK'in, mücadelesini aynı kararhlıkla sürdürdüğünü vurguladı. DtSK'in 38. yıldönümünü gazetemıze dcğcrlendircn Süleyman Çelebi, DİSK'in, Türkiye işçi sınıfının tarıhıncle bir dönüm noktası olduğunu anımsatarak "Siyasi iktidaıiar, sermayenin güdümünde kalmış, sınıfa yabancılaşmış bir sentlikal anlayış modeli yıkılmıştır. Sendîkayı, sınıf mücadelesini kendi ayaklan üzerine dikmiş ve işçi sınıfını kendiııdc bir suııf olnıaktan çıkararak kendisi için biı° sınıf konumuna taşımışür" dedi. PİSK yasamın her alanında Çelebi şöyle devam ettı: "DİSK, sosyal devletin tüm vatandaşlan kapsayacak, iilkenîn her ycrinc ulaşacak biçimde yapılandıı ılnıasını savunmuştur. I laklanmı/a el uzatıldığında boynunu egmemiş, dişe diş mücadclc vermekten geri durmamıştır. 13 Şubal 1%7'dc kuruluşu ilan edilen DİSK, (arihi yazan, tarihi yaratan bir örgüt olabilmiştir. İşçi sınıfının örgütlenme, toplusözleşme, sendika seçme hakkuıa yöndik saldınya 15-16 Ha/iraıı 1970 Bttyük İşçi Direnişi'yle yanıt vernıiştir. Hukuku, adaloti ortadan kaldıran, evrensel hukuk ilkelerini yok eden, yargılamayı savunmasız bırakan, işkenceyi ve işkenceciyi kollayan, vatandaşı devletin karşısında potansiycl suçlu gören DGM'Iere, etkili bir kampanyayla karşı dıu-mııştur. Yaşanı hakkımıza yönelen acımasız, vahşi faşist saldırılara, kitle kıyunlanna karşı Faşizme thtar Eylemi'yle yaşanı hakkı savunulmuştur. Yalnızca ttyelerinin, işçi sınıfının değil, emekçi tüm halk kesimlerinin, yoksııl köylülerin dc taleplerinin, haklannın yanında yer almış, gerektiğinde alanlara çıkmışnr." Tarih DİSK'I hakh çıkardı Çelebi, demokrasi, özgürlük ve barışın DÎSK'in kuruluşundan itibaren vazgeçilmez mücadele Selüloz-lş Sendikası KocaeUŞube Başkam Adnan Uyar, SEKA çalışanının mücadelesinin hukukla değil, siyasi iradeyle olduğunu söyledi. Uyar, "Karar lehimize de olsa, bu fabrikada üretim yapılana kadar mücadelemiz sürecektir" diye konuştu. (Fotoğraf: AA) Selüioz-lş: Ödenmesi gereken bedel neyse ödeyeceğiz, ama SEKA'yı kurtaracağız Kavga büyüyerek sürecek AHMETKIIRT tZMİT-Ankara9. ldare Mahkcmesi'nin, Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun (ÖYK) SEKA fabıikasının kapatılmasına ilişkin kararının yürütmesinın durdurulrnası istemini reddetnıesı ışçıler arasında gerginliğe yol açtı. Selüloz-lş Sendikası Kocaeli $ube Başkanı Adnan Uyar, "Siyasi irade kapatnıa kararuu kalılıı aııa kadar kavgamız büyüyerek dcvam edecektir. Ant içiyoruz ki, bu karan alanlara Kocaeli dar gelecektir" dedi. Ankara 9. ldare Mahkcmesi'nin karannı, AKP Merkez İlçe Başkanı Necdet Eksen'ın SEKA Genel Müdürlüğü'ne bildirdiğinı duyduklarını ifade eden Uyar, "Karar bizim için üzücü hir olay, bizde hukuka siyasetin müdahalesi ıııi endişelerini uyaıuhrdr dedi. Uyar, şöyle konuştu: "SEKA çalışanının nıücadelesi hukukla değil, siyasi iradeyle. Bu karar, hcpinıizi daha da kenetlendirdi, bilinçlendirdi, biı leştirdi. Siyasi irade kapatma karannı kaldırana kadar kavgamız büyüyerek devam ilkeleıi olduğuna, bu ılkeleri savunduğu için DİSK'in suçlanıp yargılandığına, ancak mücadelesınden vazgeçmediğine dikkat çekerek "Dün DİSK'i görüşjeri nedeniyle suçlayanlarsa bugün bu gtirüşleri hiç sıkıhnadan demokratik bir ülkenin vazgeçilmez kurallan olarak dillerinden düşürmcz olmuştur. Tarih DİSK'i her yönüyle hakh çıkannışür" diye konuştu. DlSK'i cngelleyebileceklerini, DİSK'in görüşlcrini yok edebileceklerini zannedenlenn yanıldığını, hatta tarihten silindiklerini savunan Süleyman Çelebi, DİSK'in mücadelesini şöyle anlattı: "Bugün DİSK her türlü sakln ıya, engellemeye, suçlamaya, karalamaya karsııı ıliımlik ayaktadıı: 12 yıl DİSK'i cezaevlerinde tutarak, yargısız infazlaıia, eüerindeki her araçla karalayarak işçi suunndan knparacaklannı düşünenler, 1992'de yeniden başlayan mücadelemizde hızla büyümemiz karşısında edecektir. Vapılınası gereken neyse yapacağız, ödenmesi ^reken bedel neyse ödeyeceğiz, ama SEKA'yı kurtaracağız. Bu karan alanlara Kocaeli dar gclecektir. Onlara da, bize de hayırlı olsuııJ" İstifa dilekçesl Uyar, karan daha sotıra fabrıka yemekhanesinde toplanan işçilere bildirdi. 23 gündür eylemde olan işçiler önceki akşam hükümet aleyhine slogan atarken AKP üyesi 32 SKKA çalışanı da paıtiden istifa ettıklerine ılışkin dilekçelerini Selüloz-lş Genel Başkanı Ergin Alşan'a teslim ettiler. Öte yandan SHKA işçisine destek amacıyla fabnkada gerçekleştirilen Kocaeli Emek Platformu Bölge Toplantısı'nda konuşan Istanbul Üniversitesi îktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. tzzettin Önder, "SEKA işçisinin birlikteliğinin sermayeyi korkuttuğunu'" söyledi. Bu arada Taşucu tşletmesi'ne gönderilecek olan işçılerin büyük bölümü SEKA eylemine destek amacıyla dilekçelerini gerı çekti. şaşkınlığa düşmüşlerdir. DİSK hep işçi sınıhnın örgütü ohnuştur; hiçbir partinin, hiçbir iktidann ne ön ne de arka bahçesi olmuştur. İşçi sınılı DİSK'in içinde kendi kaı aı latıııı özgürce alabUmiş, kendi temsilcisini, yöneticisini özgürce seçebilmiştir. DİSK ülkemiz, hallvimı/. işçi sınıfınıı/ içuı en iyiyi, en doğruyu talep etmekten geri durmamıştır. Özcl sektönle örgütlü olmasuıa rağmen bir talan ve yağma siyasel i olan özelleştirmelere karşı durmuştur. Kayıt dışı ekonomiyle mücadeleyi gündeme Uk kcz taşıyan ve gündemden düşmenıesi için uğraş veren bir örgüt olmuştur." 'Lalk sisteme sahîp çıktı' Sosyal devleti çökertmeye dönük girişımlere karşı dırenış atcşi yakan, hastaneleı i korunıak için yola çıkan örgütün yine DİSK olduğunu anımsatan Çelebi, "DİSK, emeklilik hakkınuza yapılan saldınlara karşı 23 gündür eylemde olan işçiler hükümet aleyhine slogan attılar. dirennıiş, unutulan, görmezden geünen emeklilerin sorunlanna sahip çıknuş ve örgütlenmeleri için öncülük etmiştir"dedı. DİSK'in demokrasiye, insan hak ve özgürlüklerine yönelen her tehdit karşısında yılmadan, inançla dıkildığını, ınanç özgürlüğüııe, laik sisteme sahip çıktığını belirten Çelebi, haksızlığa uğrayan her kim olmuşsa yanında DlSK'i bulduğunu vurguladı. 58 yılhk mücadele tarlhl DİSK'in, tüketici haklarından çevre hakkına her alanda duyarlılık gösterdiğını, güç bırliğiyle örgütlü bir toplumla zorun, zorbalığın aşılabileceğini gösterdiğini anlatan DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi özetle şunlan söyledi: "DtSK, 38 yılhk mücadele tarihine birçok ülkenin yüzyılhk serüvenini sığdumış, iilkemi/de ve dünyanm lıemcıı her yerinde takdirle anümışnr. tnsanhğuı en büyük layımlanna neden olan savaşlara karşı, barışın egemenliği için ilk öne çıkanlar arasında DİSK sayümışür. DİSK bir sınıl"örgütü olarak insanı temel alan, özgürlüğü, barışı ve demokrasiyi vazgeçilmez sayaıı bir yaklaşıınla yürümüştür. İşte bu nedenle dünyanın ncresüıde olursa olsun yardıın eli beklcyenlcrc sııııf dayanışmasını göstermekte tcreddüt etmemiştir. Marnıara depreminde bizim için koşanlan unutmamış, bugün iht iyacı olanlara da elini uzatmaktan kaçuımamışnr. DİSK Yönetun Kurulu, son yüzyıhn en büyük felaket ini yaşayan Güney Asya'ya iilkeıni/in enıekçilerinin dayanışmasım gösterme karan ahnış ve 38. kuruluş yılunız bu amaca adanmıştır. Bu kapsamda, Bakırköy Belediycsi'yc birlikte bugün Mydononose Shtnvland'de Arif Sağ, Tolga Sağ ve Anadolu Ateşi gibi sanatçı dostlanmızın da katkılanyla yüreklerimiz, ellerinıiz yardıın bekleyenlcre ıı/,anacak' ıı." GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERtNÇ Gitti Gülsüm, Geldi Gülsüm... Bu köşenin okurları arasında 19 Ocak 2002 gü- nü "Bireyim Ama Devletim" başlığı ile yayımla- nan yazıyı anımsayanlarvardır. Ancak yazımın baş- langıç bölümünü bugün yinelemek, gelişmeler ne- deniyle zorunlu oldu. Yazı şöyle başlıyordu: "Medyanın başında bu kez de Bakanlar Ku- rulu ile kimi milletvekilleri sayesinde kara bulut- lar dolaşmaya başladı. 'Anayasada yapılan değişikliklere uyum sağ- lama' gerekçesiyle hazırlanan ve Türkiye Büyük MilletMeclisi'ne sunulan tasarıda, özellikle Türk Ceza Yasası'nın 159'uncu maddesiyasalaştırıl- mak istenilen yeni şekliyle yurttaşların ağzına ki- lit vurmayı amaçlıyor. Gazeteci yurttaşların ağzına ve kalemine ise daha da katmerlisini; çifte kilidi öngörüyor. Ta- sarıya göre bir asker, bir polis, bir vali, bir mil- letvekili, bir müsteşar, bir bakan hakkındaki ha- ber ve yorumda eleştiri sınırının aşılması, o gö- revliye karşı işlenmiş kişisel birsuç olmaktan çı- karılarak 'Devlet kuvvetleri aleyhinde cürümler' kapsamına alınıyor. Cezası da biryıldan üç yıla kadar hapis. Ne diyelim. Biryandan demokratikleşiyoruz(!), saydam devlet için kolları sıvıyoruz, bir yandan da devlet görevlilerine tek tek 'ben devletim' de- me hakkını tanıyoruz. Galiba bize, yakındığımız bugünleri bile mum- la aratacaklar." Tasannın sahibi, o dönem iktidarda bulunan Ece- vit'in başbakanlığını yaptığı 57'nci koalisyon hü- kümetiydi. Eleştiriler sonrasında maddenin sakatlığı an- laşılmış olmalı ki yeni düzenlemeden vazgeçildi. • • • Siz bakmayın iktidar değişikliği ile devlete yö- neük görüşlerin de değiştiği iddialarına. Görüş- ler belirli konular için ve özellikle de seçmene se- lam niteliğindeki vaatlerle sınırlı olarak değişiyor. Bugünlerde gündeme getirilen "sıkmabaş" tar- tışmaları dışında bir hukuksal değişiklik isteği var mı? İnsan haklarını ve hukuksal düzenlemeyi bu soruna indirgeyen politikacılarımız da her kesim- den ortaya çıkan demokrasi havarileri de görev- lerini yerine getirmiş olmanın mutluluğu içinde- ler. Oysa başlangıç bölümünde anımsattığım de- ğişiklik, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) ezi- ci çoğunluğu sayesinde Yeni Türk Ceza Yasası'na biraz değiştirilerek kuruluverdi. • • • 1 Nisan 2005 günü yürürlüğe girecek olan ye- ni yasanın sekizinci bölümü "Şerefe Karşı Suç- lar" başlığını taşıyor. Bölümün ilk maddesi olan 125'inci maddenin başlığı da "Hakaret". "Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını renci- de edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden ya da yakıştırmalarda bulunmak ve- ya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, altı aydan iki yıla ka- dar hapis veya adli para cezası ile cezalandırı- lır..." Ardından hakaret suçunun işlenmesine taraf olanlar sayılıyor. Madde şu bölümle sona eriyor: "Kurul halinde çalışan kamu görevlilerine gö- revlerinden dolayı hakaret edilmesi halinde, suç, kurulu oluşturan üyelere karşı işlenmiş sayılır." • • • Maddede "onur" ve "şeref" gibi aynı anlama geldiği sözlüklerden kolayca öğrenilebilecek iki- lemeyi biryana bırakırsak, maddenin 2002 yılın- daki 159'uncu madde önerisine paralel bir içe- rik taşıdığı ortada. Tabii "kurul halinde çalışan kamu görevlilerin- den" ne anlaşılması gerektiğini öğrenmenin en geçerli yolu madde gerekçesine bakmak diyor- sanız yanıhyorsunuz. Çünkü gerekçenin, söz konusu yaptırımla ilgi- li bölümünde yalnız şu cümle var: "Maddenin son fıkrasında, kurul halinde çalı- şan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı ha- karet edilmesi halinde, suçun, kurulu oluşturan üyelere karşı işlenmiş sayılacağı hüküm altına alın- mıştır." Kurul halinde çalışan kamu görevlileri kimler- dir? Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu dik- kate alındığında milletvekilleri midir? öyleyse X partisinin milletvekili ile ilgili yayın, X partisinin di- ğer milletvekillerini de nasıl ve neden kapsar? "Bakanlar Kurulu" olarak çalışıldığınagöre bir bakanla ilgili yayın, başbakan dahil öteki bakan- lar için de nasıl geçerli olur? öncelikle aralarında spor dallarının federas- yonları da dahil kamu görevi yapan yüzlerce ku- ruldaki üyeler de kapsamda mıdır? Yeni yasanın yoruma açık suç tanımlarından sa- dece birisinin hâli keyfiyeti böyle. Görülüyor ki 1 Nisan 2005'te daha da demok- ratikleşmiş(l) ve Avrupa Birliği kazanımlarına ayak uydurmuş(l) olacağız. [email protected] Sevgili MEHMET (Sevim) Toplumun adaleti yok.. Doğanın da adaleti yok!.. Apansız gittin! Sonsuz dinlenişinde rahat uyu... Baskı ve sömürüden kurtulmak, Kardeşçe yaşanılan bir dünya kurmak Yolunda artık daha da Çok çalışmamız gerekecek... Haşmet Atahan Sivil Toplum Kuruluşları Birliği (STBK-Der.) Başkanı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle