19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 ARAJJK 2005 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ BASIN Son dönemde îsrail, Filistin ve Irak'ta yaşanan siyasi ve diğer gelişmeler bölgenin geleceği açısından kaygı verici Ortadoğu'da tehlike sinyalleri• İsrail'de, yeni parti kuran Ariel Şaron'un marttaki seçimden galip çıkarsa Filistin'le görüşmeleri başlatacağı söyleniyor. Banş antlaşması için görüşmelerin başlaması olumlu bir gelişme olur. Ancak Şaron'un buldozer imajı değişmezse îsrail ne banş ne de güvenli bir ortama sahip olur. A BD'nin Dışişleri Bakanı Condoleez- za Rice aracılığıyla yaptığı baskı so- nucunda, ıki hafta önce, Îsrail Hükü- meti'nin Gazze Şeridi'nde yaşayan Filıstinli- lere -küçük de olsa önemli bir aşama sayılan- hareket özgürlüğü verdiği gün, Kudüs'teki bir askeri mahkemede bir dram yaşanıyordu. Sa- nık iskemlesinde "Yüzbaşı R" olarak tanıtı- lan Israılli subay oruruyordu. Karar okunur- ken gözlerinden yaşlar boşaldı ve dınleyıcıle- rin oturduğu sıralara dönerek "Size masunı ol- duğumu sö>lemiştinı" dedi. Mahkemenin gözünde suçsuzdu gerçekten. Peki, ne yapmıştı? Fazla bir şey değil. Bir yıl önce bir kız öğrenciyi başından vurarak öldür- müşrü. tmanetHamsadlı kız, Refah'taki mül- teci kampının yakınlanndaki bir Îsrail ordu- su merkezıne yaklaşmıştı. Gözlem kulesindekı bir asker onu "çokkork- muş durunıda olan küçük bir kız" olarak ta- rif ettı. Okul çantası kurşunlardan delik deşik olmuştu. Bütün bunlan duymasına rağmen Yüzbaşı R, masum bir yaşama son verme hakkını kul- landı. Sadece bu hakkı kullanabileceğını bil- diği için ve kız Filıstinli olduğu ıçın. Onun konuya bakış açısı ve ınsani yapısı, bırlığındeki askerlere "Kız üç yaşında olsa da öldürürdüm" demesinden anlaşılır herhalde, Askeri soruşturmadan subayın etik dışı dav- ranmadığı sonucu çıktı. Sonuçta yüzbaşı yar- gılanmaya başlandı. Yanlış anlaşılmasın, cı- nayet suçlamasıyla filan değıl.. silahını yasa- dışı kullandığı ıçın vs... Mahkemenin karan Filistinliler geçen hafta, Nabhıs'ta, İsrail hapishanelerinde tutulan Filistinlilcrin serbest bıraküması için sık sık düzenledikleri göstcrilerden birini daha düzenledL Gözü yaşh anneler oğullannın serbest bıraküması için İsrailli yetkililere seslendi. Alışdmış bir manzara da İsrail Ordusu'nun "suçlu' bulmak amacıyla yaptığı baskuilarda yaralanan Filistinlilerin görüntüsüydü. Yine Nablus'ta, önceki gün düzenlenen baskında aralarında bir çocuğun da bulunduğu 10 kişi yaralandı. (AP) İsrail Ordusu için açık ve net: Işgal altındaki bölgelerde Filıstinli çocuklara ıstediğinızi ya- pabilırsinizîBurada hangı ülkeden bahsettiği- mizı unutmayalım. Örnek demokraslt Bu insanın kanını donduran insan haklan ıh- lali herhangı bir geri kalmış. dıktatör tarafın- dan yönetilen Arap ülkesinde değil, "Ortado- ğu'nun tek demokrasisi" olarak örnek göste- rilen ülkede yaşandı. Bu demokraside son haf- talarda yaşanan başka bir şey de Başbakan Ariel Şaron'un 32 yıl önce kurduğu partisi Li- kud'dan istifa ederek yeni Siyonist parti Ka- dima'yı (1leri) kurma karan almasıydı. "Üe- ri" sözcüğü ılk bakışta olumlu bir çağnşım ya- pıyor. Ama aslında her şey Israil'in hangi yol- da tt flerleyeceğine T 'bağlı. Bu da Anel Şaron'un niyetleri söz konusu olduğunda biraz sorun- lu bir durum; çünkü Şaron. tsrail'i yönlendir- mek istediği yol konusunda kesın karar ver- miş değıl. Gazze'dekı Yahudı yerleşım bınmlennden çekilmesi, bazı fraksıyonlann çekilmeye şıd- detle karşı çıktığı partisinden aynlmasının ne- deni. Bu partinin başına da bu konudakı fikir aynlığı yüzünden Şaron Kabinesi'nden istifa eden Benjamin Netanyahu başkan seçilecek gıbi görünüyor. Işçi Partisi'nin de yıllann po- lıtikacısı Şimon Peres'i de\iren yeni bir lide- ri var. Sendikacı lider Amir Peretz. Peres'in 1leri'ye katılacağına yönelik söylentiler var. Şa- ron şimdiden 14 Likud ve bir Işçi Partisi ba- kanıru kendi safuıa geçirmeyi başardı. Peretz de koalisyondan tşçi Partisi'ni çekti ve seçi- me gitme karan alındı. (28 Mart) Peretz reforma önem verlvor Duruma banş anlaşması süreci açısından bakarsak İsrail siyasetindeki bugünkü değışim- lerin etkilerini kestirmek kolay değil. Peretz, Filistinlilerle anlaşmaya varmakta kararlı ol- duğunu söylüyor. Ama görünen o ki Peretz, önceliği İsrail'de yapılması gereken sosyal re- formlara vermeyi düşünüyor. Bu da Washington tarafrndan fazla beğeni- len bir tutum değil. Zaten Peretz'in ne kadar oy alabıleceği de ölçülmüş bir şey değil. Şa- ron ise Oslo Anlaşması'nın tarihe gömüldü- ğüne seviniyor ama yol haritasuıa devam ede- ceğini söylüyor. Tabii bunun doğru olduğuna inanmak çok zor. 28 Mart'ta düzenlenecek seçimi yeni partisi Ilen'nin lideri olarak Ariel Şaron kazanırsa, banş antlaşmasının hatlannı belirleyecek gö- rüşmeler için çağn yapacağına yönelik söy- lentiler var. Görüşmelerin başlaması olumlu bir gelışmedır ancak Şaron'un buldozer ima- jı değişmezse Israil ne banş ne de güvenli bir ortama sahip olur. Durum israil ve Filistin açısından böyley- ken Irak'ta da sevindıricı gelişmeler olmuyor. Kuklalann bile Irak'ın ük geçici Başbakanı fyad Allavi'den daha dik bir omurgası olurdu. In- giltere'nin pazar günleri yayımlanan The Ob- server gazetesindekı röportajında, ülkesinde- kı ınsan haklan ihlallerinin en az Saddam Hü- seyin dönemindekı kadar fazla olduğunu söy- ledı! Abdül Aziz el Hakim ıse ABD'nin saygın yayın kuruluşlanndan Washington Post gaze- tesine yaptığı açıklamada, Amerikahlann Irak- lı bırlıklere terönstlerle mücadele için yeter- lı silah vermemesinden yakındı. Bu sanki bir ıç savaş çağnsıydı. El Hakım, Irak Parlamentosu'ndakı en bü- yük partinin lideri (Irak Islam Devrimi Yük- sek Konseyi). Filistin ve Israil'in de olduğu gi- bı Irak' ın da yöneleceği yol belirlenmiş değil. Eğer "ileri" gıtmek Hakim "ın tüm dileklenni yerine getirmek anlamına geliyorsa Ameri- kalılar çok yakında geçmişe bakıp, kendıle- rine aıt bırçok köprüyü yaktıklan için acı içın- de pışmanhk duyabilirler. (Dmvn, Pakistan, 30 Kasım) Besiç milisleri başkent Tahran'da düzenlenen, Iran'ın nükleer programma destek mhingine katılan gruplar arasındaydı. (AP) Irany a eleştiriçok israiVe söz bileyok MANFREDLIEBIG B u ülkenın (Iran) nükle- er programı hakkındaki uluslararası tartışma ön- yargıh, adalet kavTamı ve objek- tiflikten uzak olarak yürütülü- yor. Kitle imha silahlarının Or- tadoğu'da oluşturduğu tehdit tüm bölgeyi ilgilendiren bir so- run olarak değerlendirilmeli. Bu konu konuşulurken sadece Iran'ın hedef alınması kesin- likle soruna çözüm getirmez. tran yıllardır bu konuda tahrik ediliyor. Ağır laflar, suçlamalar- la karşı karşıya kahyor. Ama israil'e dokunan bile yok. Bu eşitlik ilkesine aykın muame- le, bölgedekı gerginliklerin te- mel nedenlerinden biri. Burada unutulmaması gere- ken önemli bir unsur var. Şim- diye kadar ne israil ne de pat- ronu ABD, Israil"in inkâr ede- meyeceği bir şey olan, nükleer enerjıye sahip olduğu gerçeği- ni itiraf etti. Ne Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ne de Bir- leşmiş Milletler, şımdiye kadar bu ülkenin kitle imha silahlan- nın bulunduğu merkezlere gi- rip denetleme yapabildi. Bizım ihtiyacımız olan şey, geçerli belgeler ve rasyonel sav- lar üzerine kurulu bir tartışma- dır, kitle imha silahlan konusun- da. Birleşmiş Milletler Güven- lik Konseyi'nin, 3 Nisan 199 l'de alınan "687 no'lu karan"nın 14'üncüparagrafı mantıklıbir çerçeve belirliyor: Sllahsız bölge "Konsey, Paragraf 8'den 13'e kadar olan bölümde sıralanan, Irak'ın yapması gerekenlerin Ortadoğu'da kitle imha silahı olmayan bir bölge yaratma ve kimvasal silahlara küresel ya- sak koyma hedefini gerçekîeş- tirmeye yönelik önemli adım- lar olduğuna dikkat çeker." Yukanda belirtilen bölgeye israil de dahil olmalı ve bu konu tüm uluslararası kamuoyunu il- gilendiriyor. israil'de denetle- me yapılmadığı sürece Iran tek taraflılık ilkesiyle dayahlan ku- rallara karşı çıkma hakkına sa- hiptir. Bu nedenle tran"a yöne- lik ambargolar geçerli değildir. Israil'in, Iran'ın Birleşmiş Milletler'den ihraç edilmesi is- teği açık seçik bir ıkiyüzlülük örneğidir. Çünkü aslında bölge- nin istikrar ve güvenliğini teh- dit eden, Israil'in elindeki kit- le imha silahlandır. (Tehrm Ttmes,İran, 29Kasun) (A\rupa bankalannın acilenreformaihnyacı var.) HNANCIALTIMES Ani çekilmek ihanet sayılır I rak'tan gelen üzücü ha- berlerin sayısı arttı. In- tihar saldınlan, Irak Içiş- len Bakanlığı'nın yönetı- mindeki gizli ışkence mer- kezlerinin ortaya çıkması, ABD'nin beyaz fosfor kul- landığımn açıklanması... Ebu Garib Cezaevi'nden yansıyan ışkence görünrü- İeri. yeniden yapılandırma sürecindeki yolsuzluklar.. Tüm bunlar Irak'a mü- dahale sırasuıda ahlakı de- ğerlerin çöküntüye uğradı- ğına yönelik saptamaya \a- nlmasına yardımcı oldu. ABD'de ülkenin Irak'a iliş- kin tutumu konusunda çok hararetli bir tartışma yapı- lıyor bugünlerde. Irak'ta ya- şananlar, ıki buçuk yıldır Londra ve Washington'da- ki siyasi ortamı zehirliyor. ABD Başkanı George Bush'a olan destek yüzde 34'lere düşmüş durumda. Ingıltere Başbakanı Tony Blair ıse yapmak istediği reformlar konusunda ciddi anlamda muhalefetle karşı karşıya. ABD ve Ingilte- re'nın derhal h^k'tan çekıl- mesıne yönelik çağnlara ka- tılmak kolay. Ancak çoku- luslu güçlerin çekilmesi şıd- det olaylannın azalmasını sağlamayacak, şıddeunart- masına neden olacaktır. Ve Irak'ın komşularını, özel- lıkle de Iran ve Suudi Ara- bıstan'ı bu kaosun içine çe- ker. Bu da siyasi reform ye- nne yeni bir istikrarsızlık dalgası getirecektir. Irak' ın en çok ihtiyacı ol- duğu dönemde her şeyı ke- sip atarak kaçmak, sadece korkakça ve alçakça değıl, etik değerlere de aykın bir davranış olacaktır. Bu, da- ha iyi bir gelecek için her şe- yı riske giren Iraklılara iha- net etmektir. Bosna, Kam- boçya ve Lübnan'daki yeni- den yapılandırma süreci ör- neklerinın açıkça gözler önüne serdiğı gibi, bir ulu- su yeniden yapılandırmak sabır isteyen bir iş. Acele- ye gelecek bir ış değıl! (The Observer, tngütere, 27Kasım) Pandora'nın kutusu bir kez açılınca... HÜSEYİNBAŞ Akdeniz ülkelenyle Avrupa Birliği ara- sındaki ilişkilenn geliştirilmesi için büyük umut bağlanan Barselona Zırvesi (Euro- Med); Arap dünyasının boykot çağnştıran tutumlan, AB çevrelerının kötümser yakla- şımı, tıpkı BM Genel Sekreten, İspanya Başbakanı ve Türkıye Başbakanı'nuı yere göğe koyamadıklan ünlü "medeniyetier it- tifakı" gıbı ıçınden çıkılması olanaksız >ı- ğınla çelişki ve anlaşmazlıklar >Tİzünden bir başka bahara havale edıldı. Akdeniz ülkeleri ıle (Magrip ve Arap dün- yası) AB arasındaki ilışkıleri gelıştırmeye yönelik çabalar hayli eski, ama geçen on yıl- da vanlan noktaya bakıldığmda alınan so- nuçlar itıbanyla herhangi bir başandan söz etmek mümkün değil. Uluslararası basında yayunlanan verilere göre AB; îsrail, Türkı- ye ve Mısır'ın ekonomilerinin modernızas- yonu ıçın 9 mılyar Euro maddi destek sağ- lamıştır Buyatırunlar Akdeniz'inikıyaka- sında yer alan ülkeler arasındaki tıcaretin art- masına olanak sağladığı gıbı. güney ülke- lerinde çok sayıda küçük ve orta ölçeklı sa- nayi kuruluşlannın kurulmasına yol açmış- tır. Ama bu çabalar iki yaka arasındaki de- rın uçurumu kapatmaya, yüzde 15 ve yüz- de 25 oranlanna dayanan işsizliğe ve yüz- de yırmısımn yoksulluğun pençesinde ya- şamaya çalışan halkın derdıne çare olmaya jetmemıştu". Üstüne üstlük, ekonomık ku- ruluşlann bırleşmeleriyle de örneğin Ceza- yır'de 2010 yılında 500 bın 'iş'm daha or- tadan kalkacağı hesaplanmıştır. Buna kar- şılık işsizliğı 2000 yılındaki düzeyinde rut- mak için 2010 yılına kadar 20 milyon iş olanağı yaratmak gerekmektedır. A\rupa. Magrip ülkelenyle ılışkilennde artık yalnız değıl. ABD'nin "yırtıcılan" çoktan bu ülkelere de el atmış görünüyor. Cezayır doğalgazını İspanya ve İtalya üze- rinden, bir üçüncüsünü de Balearlar'dan Av- rupa'ya ulaştınlacak boru hattı, başta ünlü Bechtel olmak üzere ağırlıklı olarak .ABD şırketlen tarafından finanse edılecek. Bu durumda ABD ıle rekabete soyunan Avru- pa'nın enerjı konusunda ABD'ye bağımlı- lığı artacaktır. ABD'nin bölgeye el atmasıy- la Magnp ülkelerının de çok sayıda gelış- mekte olan ülke gibi küresel ekonomının yır- tıcılannın pençesıne düşeceklerınden kuş- ku yok. AB, çoktandır sosyal modele sırt çe- vırmıştır Kendı halklannın sosyal kaza- nımlan bırer ıkışer ortadan kalkma yolun- dadır. Gıdiş. piyasa ekonomisinin kayıtsız şartsız egt.nen olduğu bu- AB'dır. Bu eğı- limin, yakın gelecekte Ahnanya'da Mer- kel'ın. Fransa'da kım bilu:. büyük sermaye- nın kozu Sarkozy'nın gelişiyle daha da be- lırgin duruma gelmesi de muhtemeldir. Içer- de kendi halklanna saldıran yırtıcı serma- ye düzenının Magrip ve Arap ülkelenne şu ya da bu ölçüde yararlı olamayacağı açık- tır. Hep bir koyacak beş alacaktır. AKP lıderinin dilinden düşürmediği ün- lü medeniyetier ittıfakının encamınuı da bundan farklı ohnayacağını söylemek ke- hanet sayılmamalıdır. Medeniyetlerin bü- it- tifak içinde buluşturulması, böylece de te- röriin kökünün kurutuhnası gibi sınırsız saf- taron gırişimın herhangi bir başanya ulaş- ması, kuşkusuz söz konusu değıldır. Terö- rün ka>nağı bellıdir. Eğer işı gargaraya ge- tirip bu çıplak gerçeği medeniyetler ittıfa- kı türünde saçmalıklarla saptınp ABD'nin saldırganlığını gözden kaçırmak ya da fir- satı ganımet bilip hem dınci faktörü ülke gün- deminde sıcak tutmak hem de uluslararası arenada ünlenmek hevesi gibi bir art nıyet yoksa, tezelden bu beyhude güişimden vaz- geçmelidir. Bu, VV.Bush Amerikası'nuıişi- ne gelmektedır "Medeniyetier htifakı r 'na yakından bakıldığmda her şeyı açıkça gör- mek mümkün. Şözde medeniyetler çauş- masının -ne demekse- bir tarafinda dını çok- tan politikanın dışına çıkarmış, kısaca artık böyle bir sorunu olmayan Batı dünyası V2n. Diğer tarafta, bir kısmı koyu köktendinci- lığin çağdışı karanlığuıda yer alan, bir bö- lümü ise ülkelerine böylesi bü: karanlığı re- va gören ve bunun için uğraş veren ülkeler var. Şu anda, işgalin sürdüğü bölgeler da- hil saldırganla "altakkever külah" içli dış- lı ilışkiler de keza sürüp gıdıyor. Bu neden- le de "dinci medenryetierin" Batı'yla ıttifak- ta hıçbu" sorunu yok. Bu durumda "mede- niyetier ittifakı" ne demek oluyor? îttifakın diğer tarafina baktığınızda, ora- da da manzara pek iç açıcı değildir. Başta ABD olmak üzere Batılı ülkelenn de bu ko- nuda yedi yunmuş oldukları söylenemez. Ba- ba Bush. Körfez Savaşı'nın arduıdan "Ar- ûk buralarda hiçbir şey eskisi gibi ohnaya- cak, bölgeye demokrasi gekcek" buyurmuş- tu. Anlaşılan oğlunu ve küresel alana iyice yerleşen yuiıcı sermayeyi hafıfe almış. Evet, artık oralarda hiçbir şey eskisi gibi değil. Da- ha beter. Bölge işgal altında. Petrol zengin- likleri talan edilmiş, Amerikan şirketleri arasında paylaşılmıştır. Işgal sona erse bi- le, bölgede çatışmalann tohumlan şimdiden atılmış, iç savaşın tüm koşullan hanrlanmış- tır. Pandora'nın kutusunu kapatmak, onu açmaktan çok daha zordur.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle