22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 5ARALIK2005PAZART 2 OLAYLAR VE GORUŞLER Boğaziçi'ne On Köprii de \fetmez! (Men/n ılımlı Islam cumhuriyetine dönüşme- sine cfâha epey vakit var" dişe düşünüyorsanız, yanılı- yorsunuz. Ya d a çok iyirnsersinizdemektir. Dönüştürme çok ça- buk da gelebilir, arşımızda ika olasılık var KBirincisi, birkaç ay sonra, bu iktidann 2006 sonbaha- n içinferkenseçi:m karan aJmasıdır. Belirtiler eskik değil. Seçim ekonomisine hazırfık sezilmekte. VVashington'la uzlaşılaırak, geçici bir süre IMF disiplini dışına çıkıp ta- nmdaki girdileri ucuzlatma, yerel yönetimlerin büyük kentvaroşlanndaki başanlı seçim taktiklerini daha da ge- liştirme ve sonuçrta önceki genel seçimdekinden de yük- sek oyç*>ğunluğuyla Meclis'e gen geliş. Aynca, seçimin hemen öncesındie AB'nin aşın isteklerine karşı nesaplı bır "babalanma"y\a, bu konuda oluşmuş kitle tepkisini ustaca Kullanıp dem'agojı yoluyla oy arttırma. Cyle ortamdafci bir seçimde, geçen defa baraja takıl- mış partilerden bir ikisi başanlı olsa bile şimdıki ana mu- halefetın takılma «lasılığı da yüksek olacağı için, iktıdar çoğunlu ğunun katfşısında yine cılız bir başka munalefet. 0 tabio, AKP'ye seçim sonrasj istedigi cumhurbaş- kanını işfcaşına getirerek "ılımlı lslam"a geçiş için kalan son yasa ve kurum değişikliklerini rahatça yapıp kökleş- tirme olanağını verir. Artık laik cumhuriyete dönüş ola- naksızfaşacaktır. İkincı olasılık, ertcen seçime gitmeyip2007'nin sonba- hannı beklemek ve yeni cumhurbaşkanını bu dönem- de şimdikı çoğunlukla seçmektir. Çankaya seçiminin ar- dından, şjmdi yapıtemayan bütün yasa değişikliklerini pa- ket olarak hemen yapıvermek ve ılımlı Islam cumhunye- tini, bu dönem sona ermeden de gerçekleştirmek dü- şünülüyor olabilir. Böylesine çabucak dönüştürülmüş bir cumh uriyette yapılacak genel seçimin sonuçlannı tahmin etmek kolaydır. Zaten o yönde r*ayli mesafe alınmış değil mi? Kamu yönetiminnn kilit noktalanna AKP zihniyetı yer- leşmedi mi? Güvenlik ve yargı sistemlerinin içine önemli sızmalar olmadı mı? Ikidarla bütünleş«n büyük medya, karşı sesleri sinsi- ce sansürlemiyor rnu? Cumhuriyet bekçisi sayılan güç odaklan, iktidann AB politikasına zararvermemek ve demokrasiyesaygıda ku- sur etmernek için sessiz kalmıyor mu? Demek ki, cumhuriyetın ılımlı Islam düzenıne dönüş- türülmesi için p>ek az yol kalmıştır ve bu yolda yeni cumhurbaşkanının seçimi en önemli dönüm noktasıdır. AKP'yi yönlendırentero noktayfşöyte ya da böyle aştık- tan sonra asıl niyetlerini beklenmedik bir hızfa gerçek- leştırebilirier. Dolayısıyla, iktidann cumhurbaşkanlığıseçimine ve genel seçime ilışkin stratejilerini boşa çıkarmak, kısa vadede gefçekçi ol mak gere^ıyorsa, her kesimden önce şimdiki ana muhalefetin, cumhuriyetin temel ilkelerine bağlı bütün siyasal kesimleri cepheleştırmekte göstereceğı beceriye bağlıdır. Boğaz köprülerinde günde ortalama yolculuk sayısı 900 bindir. Her gidişin bir gelişi olduğunu düşünürsek, günde 900 bin yolculuk aslında 450 bin kişiye tekabül eder. Dolayısı ile Boğaz köprülerini sürekli kullanan insan sayısı (450 bin) Istanbul'un toplam nüfusu içinde en çok yüzde 5'tir. Hiç kimsenin aklma, geride kalan yüzde 95'i düşünmek gelmez mi Allah aşkına?.. Prof. Dr. Semİh S. TEZCÂN Boğaziçi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Öğ. Üy. PANEL Bakırköy Belediyesi 05 Araffk 2005 Türk Kadınlanna Seçme ve Seçilme Hakkı Tanmmasının 71. Yıldönümü Psnehstkr Türfce/ Mıruûaş, Feyza Hepçılingırier, Mehmet Faraç Panel sonrası gazetemiz yazarlanndan Tûftal Mfcıibaş Feyza Hepçflingirier Mehmot Faraç KKaplannı ımzalayacaklar. Tarr 05 7: 2005 Pazartes Saa: . 7 7.3C I Adres AtaMcy 9. KJSHV, Yunus Emre KûttürMorken, Bahrköy-lstanbut B aşbakan Sayın Recep T. Erdoğan, Istanbul Büyükşehir Belediye Baş- kanı iken 27.04.1995 tarihli basın toplantısında aynen şunlan şöyle- mişti: "Üçünrii köprü bir cinayet- tir. Böjie bir teşebbüs Istanbul'un çağdaş kent- leşmesı ve şehir içi ulaşun sistemi için ötümcül sonuçlar doğurur." O zaman kendisini bu çok isabetJi göriiş ve teşhisinden dolayı içtenlikle kutlamışök( 1). Ancak T.C. Hükümeti'nin bir ön- ceki Bayındırhk Bakanı Sayın ZekiErgezen de 9 Haziran 2003 günü basına verdiği beyanat- ta; "Bfe Başbakan'Ia hemfikiriz, üçüncü Boğaz Köprüsü'nü en kısa zamanda inşa edeceğjz" diye iistüne basarak beyanat vermişti.. Şimdi de IBŞB Başkanı Dr. Kadir Topbaş, 25 Ekim 2005 tarihli Milliyet Gazetesi'nde "îs- tanbul'adörtten fazla köprü gerekebilir" dıyor veBeiediye Mecliside Vaniköy-Arnavutköy ara- sında üçüncü köprü projesini onaylryor. Yeri is- ter Vaniköy ister Beykoz'da olsun, eğer Başba- kan Recep Tayyip Erdoğan üçüncü köprüyü inşa edeceğiz dıyor ise, üçüncü köprü bir cina- yettirdiyen Istanbul Büyükşehir Belediye Baş- kanı başka bir Recep Tayyip Erdoğan rru ıdi? Vatandaş, "Bu ne pertaiz? Bu ne lahana turşu- su?" demez mi? Bir insan kendisi ile bu kadar tutarsız ve çelişki içinde olabilir mi? Artı, îs- tanbul'un ve Türkiye'nin yanlış kararlara har- cayacak ne parası, ne zamanı, ne de sabn kal- dı! Köprüler ulaşım için yapılır, ama nasıl ula- şım? Boğaziçi'ne yapılan her köprü toplu taşı- macıhğa değil, yüzde 90 oranındâ özel taşıma- cıhğahizmet etmektedir. Istanbul'un ulaşımı ise maalesef toplu taşımacıhğı ihmal ettiğimiz için çok çarpık, çok korkunç vekısırbirdöngü için- dedir. Toplu taşıma araçlan (otobüs ve minibüsier) trafiğin sadece yüzde 8'inı oluşturduğu halde, özel araçlar (otomobiller, taksiler, servis araç- lan) yollanmızın yüzde 92 sini işgaJ etmekte- dir. Istanbul'da trafîk işte bu nedenle ökalıdır. Üçüncü köprü bu hastalıklı olguyu, yani özel araçlann trafıkteki yüksek paytnı körükleyece- ği için zararljcur. Herkesin birarabaya sahip ol- ma arzusu ve içgüdüsünü otomotiv endüstrisi devamJj pompalamakta vetrafiğe çıkanözel araç sayısı Istanbul'da bas döndürücü birsüratle (ay- da 20.000 araba) artmaktadır. Bu tempo ile 2010 yılında, Istanbul'daki özel araç sayısı, dört milyonu bulacak ve Istanbul'un yollan bu tra- fiği kaldıramayacaktır. Üçüncü köprü, toplu taşıma aleyhine bu kı- sır ve ters döngüyü daha da körükleyecek, özel taşımacıhğı teşvik edecek ve îstanbul şehir içi ulasımını içine düstüğü çıkmazdan kurtarma- ya hiçbir katkı sağlamayacaktır. Boğaz köprü- lerindegünde ortaJama yolculuk sayısı 900 bin- dir. Her gidişin birgelişi olduğunu düşünürsek, günde 900 bin yolculuk ashnda 450 bin kişiye tekabül eder. Dolayısı ileBoğaz köprülerini sü- rekli kullanan insan sayısı (450 bin) istanbui 'un toplam nürusu içinde en çok yüzde 5'tir. Hiç kimsenin aklına, geride kalan yüzde 95'i dü- şünmek gelmez mi Allah aşkına?.. Halbuki, üçüncü köprü için sarf edilecek parayı, fstan- bul'un rayh sistemine yatınrsak, özel otomo- billere yeni süratyollan yapmak yerine, durak- larda bekleyen perişan yolculara, hem de istan- bullunun yüzde 95'ine hizmet götürmüş olu- ruz. Istanbul gibi nüfus arüşı hızı yılda yüzde 4.5 olan 12 milyonluk bjr metropolün rayh sistem ihtiyacı en az 400 kilometredir. Bir şehrin ray- h sistem uzunluğu, o şehrin toplu taşımacüık- taki başansını simgeler. Şikago'da 144 km, Hamburg'da 92 km, Sydney'de 875 km, Kopen- hag'da 132km,Lbndra'da409km,NewYork'ta 372 km, Paris'te 276 km, Moskova'da 340 km metro var iken, Istanbul'da koskoca Cumhuri- yet döneminin 80 yıh içinde inşa edihniş, sa- dece 20 km metro mevcuttur. Bu tempo ile Is- tanbul 'un ihtiyacı olan 400 kilometre rayh sis- temi işletmeye açabilmek için en az 260 yıl ge- rekeceği aşikârdır. Buna kimin ömrüyeter? Her yıl ortalama 8 kilometre metroyu işletmeye aç- mahyız. Bu da her yıl ortalama 300 milyon do- larhk bir yatınm temposu gerektirir. Trafik sı- kışıkiığında bir günde ortalama yanm saat fiı- zuli (gereksiz) zaman kaybı, işgücü, yakıt ve amortisman olarak milli ekonomiye yılda 3 milyar dolarlık bir kayıp getirir. Diğer taşıma türlerine göre metronun çok büyük üstünlükleri vardır. Ulaşım süresi hep- sindenkısa, ulaşımmahyeti hepsinden ucuz, ula- şım güvenliği ve konforu hepsinden yüksektir, gürültü ve hava kirliliğı hepsinden daha azdır. Birmetro trendizisinin yolcusunu taşıyabilmek için 25 otobüse veya 560 özel otoya ihtiyaç vardır. Başka bir deyişle 5.5 metre genişliğin- de birmetro treni ile aynı yolcuyu taşıyabilmek için 30.5 metre genişliğinde bir trafik korido- runda 3 'lü diziler halinde 9 şeritli otobüs yolu veya 199 metre genişliğindeki bir trafik kori- dorunda 10'Iu diziler hahnde 57 şeritli özel oto yolu gereklidir. Bir yolcu kilometresi başına sarf edilecek yakıt miktan metroda 1 birim ise otobüste 4 katı, özel otoda 12 katıdır. İşte bu nedenlerle Japonlar, Ingihzler, Fransızlar, Al- manlar, Ruslar, şehirlerinde ve şehirlerarası yol- lannda yolculuklarun yüzde 80-95 oranında rayh sistemlerle yapmaktadır. flci köprüden bir yılda geçen araç sayısı yak- laşık 130 milyondur. Geçiş ihtiyacındaki artış hızını yılda ortalamayüzde 6kabul edersek,2020 yılında, Boğaz köprülerindeki geçiş ihtiyacı 320 milyon araç talebine ulaşacaktır Bu geçiş ihtiyacını sağlamak için üçüncüyü değil, en az dört yeni karayolu köprüsü daha inşa etmek gerekir. Çünkü üd köprü 2005 yılında zar zor 130 milyon araç taşıyabiliyorsa, 320 milyon araç için en az dört köprü daha gerekir. Hatta, 2030 ve 2040 yıllan da düşünülerek, ayru he- saplamalarla, yedinci ve sekizinci köprüleri de şimdidenplanlamamızgerekir. Bu birkısır dön- güdür (fasit daire). Yeni köprü, yeni aracı, ye- ni araç yeni köprüyü çağıracaktir(2). Söğütlü- çeşme-Yenikapı arasında inşa edilmekte olan tüp geçit 2010 yılında devreye girdiği zaman, gü- zergâhı yanlış seçihniş olduğu için(3), günde en çok 200 ila 300 bin yolcu taşıyacak ve Bo- ğaz köprülerinin yükünü hiçbir şekilde hafif- letmeyecektir. Halbuki Söğütlüçeşme-Vani- köy^. Levent arasına inşa edilecek ikinci bir yeraltı metrosu, günde bir milyonun üzerinde yolcu taşıyarak, hiçbir zaman üçüncü köpriiye ihtiyaç göstermeyecektir. Arabası, yoUan, benzini,parası bol olan Ame- rika'nın Los Angeles, San Francisco, Chicago gibi her şeyin özel araba demek olduğu büyük metropolleri bile, hatalannı anlayıp rayh sistem inşaatînda büyük aölunlar yapmaktadır. Baş- kalannın hatalannı tekrar edecek kadar lüksü- müz yoktur. (1) TezcanS. S., "ÜçüncüKöprüBir Gnayet- tir!", Cumhuriyet Gazetesi, Istanbul, 2 Mayıs 1995. 12) Tezcan, S. S., "Boğaz Geçisi tçin Tek Çö- zümMetro", TÎM-SEDergisi, Sayı 168, s. 14-19, Ağustos, 1997. (i) Tezcan, S. S., veBal, t.E., "Tüp GeçitPro- jesininKamburları" TMMOBtnşaatMühendis- leri Odası Bülteni, Sayı 2001/6, s. 16-22, Anka- ra, Haziran 2001. Aynca, Dünya tnşaatDergi- si, Sayı 2002-5, s. 90-95, Mayıs 2002, Istanbul. Bağımsız Sesleri Dinlemek T:Kurulu Başkanı Sa- yın TayfiınAcarer'in 15 Kasım 2005 tarihinde "Tûrkiye için Genişbantta YeniTeknoiojier (3G)" kon- feransında yaptığı konuş- mayı büyük birilgi ile oku- dum. Sayın Acarer aynen şöyle söylüyor: "-.Türkj- ve2.kuşak teiekomünikas- yon teknolojisi olarak ad- landınlansistemlerdeeko- dwıın 4 nıtflk MIMS mtratORutaflıyor. İZMİR Hilton 9-10 Aralık 2005 Saat: 19.30 Bilet Satış Noktalan: Biletix Çağn Merkezi: (0-216) 556 98 00 • Biletix Online: www.biletix.com • rtişim Kitabevi-Alsancak: (0-232) 463 23 03 • D&R-Alsancak. (0-232) 464 10 15 • D&R-Bornova: (0-232) 343 32 32 • D&R-Agora. (0-232) 279 07 00 • Pan Kitabevi-Karjryaka: (0-232) 369 11 99 Dr. Murat GÜMÜŞSOY I elekomünıkasyon nomisine katkı sağla>ama- dıgı gibi, makro bazda cid- di döviz kaybuast da uğra- mışur. GSM teknoJojianin kulaninıakta otduğu 10yi- hk sünçte, iilkemize giren yaklaşık80mihDnadetcep tekfmu ipn toplam20mfl- yardolardö\izödemekzD- runda kaJdık.Bazistasyon- lan. santrallar \e yaâhm beddJeri dedikkateahndı- ğmda 2. kuşak sisteınlerde kaybettiğjBâı değer ve ka- çırdıgınuz firsatın büyük- lüğünüdahakoiavaniamak mümküfl olacakitnf Telekomünikasyon sek- töründe birçok A\Tupa ve Japonyafırmalan için20yı- lı aşan bir süre genel mü- durlük seviyesinde hizmet vermiş bir İdşi olarak, yıl- lardırvurgulamaya çahşO- ğunız hususlann ihmal edü- mesinden dolayı, 2. kuşak GSM sisteminin Türkiye'ye bilançosunu Sayın Acarer çokgüzel özetliyor: 80mil- yon cep telefonu ithali. 20 milyar dolar döviz çıkösı (baz üniteleri vs. ithal ma- liyetleri hariç). Hiçbir tek- noloji katkımız da yok. O halde, 3. ve 4. kuşak komünikasyon sistemleri gündeme girerken, Türki- ye 2. kuşakta yapOğı yan- lışlıklara düşmemek için gerekeni acabayapıyormu? Her şeyden önce şu bil- gi-iletişim dönemindedev- let kuruluşlan liderlerinin stratejileri çok doğru ve bi- limsel değerlendirmeleri gerekir. Liderlerimiz şu so- runun cevabını titiz bir bi- hmsel yaklaşımla tespit et- melidirler: Türkiye'nin 2. kuşak (GSM, GPRSj siste- minden sonra 3. kuşağı (UMT&'VV-CDMA, HSDPA, cdma2000)uygu- lamasına ihtiyacı var mı? Yoksa, 4. kuşağa geçişi te- min edecek ve ses-video- data üçlüsünü biraraya ge- tiren yeni genişbant telsiz teknolojilere (broadbank vvireless access) doğrudan başlaması daha mı doğru olur? 3. kuşağın başmı, Avru- pa'nın çok başanh olan GSM sistemindeikincipla- na itilen Japonya ve Uzak- dogu ülkeleri çekti. 2000'h yülann başındapazaragir- mesibeklenenbuyenitek- noloji, birkaç yıl gecikme- li olarak Avrupa'ya yeni yeni yayılmaya başladı. Av- rupa ülkeleri üetişim en- düstrisinin mab durumu- nun zirvede olduğu sırada (yaklaşık 5 yıl önce) bu tek- nolojiye ve hsanslanna çok büyük yatınmlar yaptılar. Sadece Ingiltere'de W- CDMA h'sanslan için bir- kaç firma 22 milyar sterlin harcadı. Bunun gereği,Av- rupa ülkeleri ve firmalan yaptıklan bu çokbüyük ya- tınmlann yükü altından kalkmak için 3. kuşağı ko- lay olmasa da pazarlamaya uğraşryoriar. Avrupa firma- lannın temsilcileri geliştir- dikJeri cihazlan Türidye gi- bi ülkelere satmak için çok enerji harcıyorlar. Türkiye şu ana kadar 3. kuşağın lisanslanna mas- raf etmemiş birülke olarak 3. kuşağı ülkemize getir- meden önce şu sorularaçok açık cevap vermelidir: SayınAcarer'in 2. kuşak sisteminin getirdiğini söy- lediği sorun 3. kuşağa ya- pılacak yatınmlarla azala- cakmı yoksadahada mı kö- tü olacak? 3.'cü kuşağın teknolojik geliştirme aşaması hemen hementamamlanırken, Tür- kiye firmalannın bu tekno- lojiye herhangi bir katkısı mümkünmü? 3.'cü kuşak sistem Tür- kiye'nin hangi ihtiyacını, ne kadarbirsüreiçinkapa- tacak? 3.'cü kuşağı atlayıp doğrudan4.kuşağa götüren teknolojilere geçmenin avantajlan ve dezavantaj- lan nelerdir? Türkiye'nin bırakın 3. kuşak ile teknolojik sevi- yede uğraşmasını, bu4. ku- şak için bile çok geç sayı- labihr. Gehşmiş dünya ül- keleri 4. kuşağın teknik ça- hşmalanm 5 yılı aşkm bir süredir yapmakta ve üret- tikleri patentleriyle (IPR - Intellectual Preprt Rights) nasılkârlar toplayacaklan- nı hesaplamakla meşgul- dürler. Baülı kunıluşlarken- di çıkarlan çerçevesinde çok planh, uzun vadeh ha- zırlıîdar, iobi çalışmalan yapmaktadırlar. Bu çerçe- vede hükümetleri aracılığı ile diğer ülkelerekendi çö- zümlerini ve cihazlannıka- bul emrmekiçinbirçokyol- lar denemektedirler. An- cak, Türkiye, Güney Kore gibi ülkelerin bu konular- da nasıl bir siyaset izledik- lerini acaba araştınp ders- ler çıkanyor mu? Güney Kore, bilhassa 3. ve 4. ku- şak iletişim teknolojilerin- de Batı'nınlobisini çokdik- katli dinledi, iyi anladı, fa- kat o teknolojilere yatınm yapmasının yanı sıra ken- di ülkesi için özel hesaplar yapıp, dahadeğişik (bazen daha da ileri) teknolojileri de paralelde geliştirdi ve pazara sundu, Türkiye'de kendimizingelistirdiği, dı- şandan hazır ahp, kurup, işlettiğimizden başka tekno- lojimiz varmı?Güney Ko- re'deki durum bilhassa 3. ve 4. kuşak çahşmalan çer- çevesinde somutörnekler- lenasıkto; Tüıkiyeaen fârk- lan nelerdir? Bizşimdi başlayçbutek- nolojilere katkıda bulunup, gelecek kuşak iletişim sis- temlerinde 20 milyar do- larhk döviz açıkhğinı nasıl önleyebiliriz? SayınAcarer'in iftde et- tiği arzulara Türkiye'nin ulaşabilmesi için bu soru- lan samimiyetleveciddiyet- le hükümetierin önderliğin- de tarnşması ve strateji tes- pit etmesi gerekir. Çok geç olmayan alanlarda (maale- sef 3. kuşak için çok geç) ahnabilecek çokpratik ön- lemlervar. Dünyadabu ko- nuda en saygın firmalann yaphğı gibi teknolojide ça- lışanher kuruluşun IPRper- formansmı ölçmek, hedef- ler koyup mükâfatlandn'- ma yöntemleri uygulamak bunlardan biri. Öeri kuşak teknoloji çahşmalannın içe- risinde zamanında yer ala- rak gehştirdiğimiz IPR'le- ri yeni standartlann içerisi- ne kaüpbunlan kullanmak zorunda olacak kuruluşlar- dan gereken hsans maliyet- lerini ahnak. 3. kuşak sistemler için yannmlara başlamadan ön- ce, bunun 2. kuşakta oldu- ğu gibi ne kadarmih/ardo- lardöviz açığına sebep ola- cağını şimdiden hesapla- mak, bunun niçin gerekti- ğini tartışmak, teknoloji katkısı getirip getirmeye- ceğini bilimsel olarak değerlendirmek ve Batıh firmalann lobılerinin yanı sıra bağımsız sesleri de din- lemek gerekmektedir. CUMHURİYET'TEI OKUKLARA İBRAHtM Kim Suçlu?G t l d t l i çGazetelerde, televizyonlarda sıkça görmeye alıı tığımız kapkaç o/aylan durmak bilmiyor. Istanbul Emniyet Müdüriüğü verilerine göre, Floı ya, Kartal, Pendik, Bostancı, Yenikapı, Menekşe v Beyoğlu en çok kapkaç yapılan bö/geler. Üstelik her bölgenin kontrolü de fark/ı gruplarda Gruplann dağılımı da batıya göç veren kentlere arl Erzurum, Mardin, Diyarbakır, Ağn gibi yörelerden ge (en işsiz gençlerin, çocuklann belirli çeteierce orga nize edilmesi sonucu özellikle kadınlar sokağa çıka- maz duruma düştüler. Eskiden Roman yurttaşların tekelinde olan kapkaç olayının iç göçle birfikte yaygınlaşmasının nedenle- rini öğrenmek ve okurtanmıza aktarmak için Istanbul Haber Servisimiz ciddi bir çalışma yaptı. Altı gündür sürdürdüğümüz haberlerimizde uzmanlar, emniyet yet- kilileri, eski bakanlar soruna farklı açılardan baktılar. Fakat hepsinin birfeşt/ği tek nokta vardı. O da, iç göçle birlikte artan yoksulluk ve işsizlikti. • • • Mısır'da Müslüman Kardeşler örgütü lıderi Mehdi Akrf'le röportaj yapan arkadaşımız Mehmet Faraç, önemli bir gazetecilik örnegi sergıledi. Son günlerde adı sıkça gündeme gelen Mesud Barzani yi mercek aJtına aJan Mehmet Faraç, Kürdistan Demokratik Partisi lideri Barzani'nin yalnız Türkiye'de değil, Su- riye ve Iran'da da ciddi bir krtleye sahip olduğunu yaz- dı. Barzani'ye olan bu ilgiyi Mehmet Faraç kendi is- tihbarat kaynaklanyla da destekleyerek okurlanmıza aktardı. • • * AKP hükümeti, uygulamalanyla dikkatçekiyor. Cu- martesi günü manşet yaptığımız haber, u/usa/ basın- da yalnızca Cumhuriyet'te yer aldı. "Camide din dersi" anayasaya aykın uygulamanın somut bir ör- neğiydi. Kadrolaşma, yasalarda ve yönetmeliklerde yapılan değişiklikler, birçok alandaki ilkelerin adım adım boz- ulmaya yönelik olduğunu gösteriyor. • • • Cumhuriyet, spor sayfalannda da 'farklı' çizgisini sürdürdü. Olaylı Türkiye-lsviçre maçı ile ilgili ofarak FIFA ta- rafından Zürih'te gerçekJeştirilen Disiplin Kurulu top- lantısının tüm aynntılannı okurlanyla paylaşan gaze- temiz, FIFA'nın, Türkiye'yi tanrttığı yıllıktaki 'Resmidil Türkçe ve Kürtçe' ifadesinin yol açtığı krizi de birin- ci sayfasına taşıdı. öteki yayın organlannın fazlaca ilgi göstermediği, ancak Cumhuriyet'in tüm aynntılanyla ortaya koyduğu bir başka konu da Ulu önder Mustafa Kemal Ata- törfc'ün Ga/atasaray üsesi'ni ziyaret edişinin 75. yıl- dönümüydü. Atatürk'ün 1930 yılındaki lise ziyareti- nin canlı tanığı eski Galatasaray Kulübü Başkanı ve eski Içişleri Bakanı AN Tannyar'ın görüşleri de sü- tunlanmızda yer buldu. Galatasaray Eğitim Vakfi Baş- kanı InanKıraç'ın.kutlamalarsırasında yaptığı "Ata- türk Galatasaraylıydı" şeklindeki açıklama ise sanı- nz, önümüzdeki hafta içinde çokça konuşulacak. • • • Seksen iki yıldırgazetecilik görevini sürdüren Cum- huriyet, her zaman olduğu gibi birçok alandaki ön- cülüğünü sürdürüyor. Tüm zorluklara karşın okurlanmıza daha iyi bir ga- zete verme çabamızı bir üst noktaya taşımayı amaç- lıyoruz. Krtap, Bilim Teknik, Pazar Dergi, Strateji, Tanm, Gezi eklerimize şimdi Anadolu'yu ekledik. Merşin ve Gaziantep'le başlayan okuria buluşma gezilerimizi bu ay Zonguldak ve Trabzon etkinliğiyle sürdüreceğiz. Amacımız yazarlanmızı bölgelerdeki okurlarla bu- luşturmak, sorunlan yerinde görüp tüm Türkiye'ye duyurmak... İyi haftalar. "5 ARALIK" ATATÜRK'ÜN KADINURA ARMAĞAN ETTİĞI BAYRAM GÜNLERİNDEN BİRİOİR! 71 yıl önce bugün, Malatya Milletvekili Ismet Inönü ve 191 arkadaşının önerisiyle kadınlann seçme ve seçilme hakkı yasalaştı. Türkiye Cumhuriyeti siyasal devrim ve özgüriükler konusuıida birçok Bat/lı ülkenin önüne geçti. Bu yasayla kadın yurttaşlanmız demokrasinin gereği olan "eşit hak, eşit katılım" yönünde büyük bir fırsat kazandı. Atatürk ilkelerine yürekten bağlı, laik, demokratik Cumhuriyet'in gelişimine katkıda bulunmaya kararlı yurttaşlar olarak YÖNETENLERDEN ve YÖNETMEYE ADAY OLANLARDAN aşağıdaki konularda SOMUT adımlar atmalannı bekliyoruz: 1. Kadınlann karar verme süreçlerine katılımını ko- laylaştıracak toplumsal güvence ve destek sağ- lanmalıdır. 2. Ülkemizdeki okuryazarlık oranının yüzde yüze ulaşması için acil çözümler üretilmeli, üretilmiş çö- zümlere içtenlikle sahip çıkılmalıdır. 3. Kadınlann siyasal partilerde etkin görev almasını sağlayacak kota ve benzeri önlemler benimsen- meli, uygulamaya konulmalıdır. 4. Türban ve benzeri konularia yapay gündemler yaratılıp asıl sorunlann üstünü örtme eğiliminden vazgeçilmelidir. ÇYDD GenelMerkezi Şimal Sokak No:10 34460 Şişhane/İstanbul Tel: (0212) 252 44 33 pbx Fax: (0212) 252 65 95 e-mail: cydd@cydd.org.tr web: M-ww.cydd.org.tr I 3 I 4 ı 5 ı 6 I I I I I I I ) I I I ' I ! I I I I I I i I I I 1 ( 1 I ! I I I 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 ı I I I
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle