Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 5ARALIK2005PAZART
2 OLAYLAR VE GORUŞLER
Boğaziçi'ne On Köprii de \fetmez!
(Men/n ılımlı Islam cumhuriyetine dönüşme-
sine cfâha epey vakit var" dişe düşünüyorsanız, yanılı-
yorsunuz.
Ya d a çok iyirnsersinizdemektir. Dönüştürme çok ça-
buk da gelebilir,
arşımızda ika olasılık var
KBirincisi, birkaç ay sonra, bu iktidann 2006 sonbaha-
n içinferkenseçi:m karan aJmasıdır. Belirtiler eskik değil.
Seçim ekonomisine hazırfık sezilmekte. VVashington'la
uzlaşılaırak, geçici bir süre IMF disiplini dışına çıkıp ta-
nmdaki girdileri ucuzlatma, yerel yönetimlerin büyük
kentvaroşlanndaki başanlı seçim taktiklerini daha da ge-
liştirme ve sonuçrta önceki genel seçimdekinden de yük-
sek oyç*>ğunluğuyla Meclis'e gen geliş. Aynca, seçimin
hemen öncesındie AB'nin aşın isteklerine karşı nesaplı
bır "babalanma"y\a, bu konuda oluşmuş kitle tepkisini
ustaca Kullanıp dem'agojı yoluyla oy arttırma.
Cyle ortamdafci bir seçimde, geçen defa baraja takıl-
mış partilerden bir ikisi başanlı olsa bile şimdıki ana mu-
halefetın takılma «lasılığı da yüksek olacağı için, iktıdar
çoğunlu ğunun katfşısında yine cılız bir başka munalefet.
0 tabio, AKP'ye seçim sonrasj istedigi cumhurbaş-
kanını işfcaşına getirerek "ılımlı lslam"a geçiş için kalan
son yasa ve kurum değişikliklerini rahatça yapıp kökleş-
tirme olanağını verir. Artık laik cumhuriyete dönüş ola-
naksızfaşacaktır.
İkincı olasılık, ertcen seçime gitmeyip2007'nin sonba-
hannı beklemek ve yeni cumhurbaşkanını bu dönem-
de şimdikı çoğunlukla seçmektir. Çankaya seçiminin ar-
dından, şjmdi yapıtemayan bütün yasa değişikliklerini pa-
ket olarak hemen yapıvermek ve ılımlı Islam cumhunye-
tini, bu dönem sona ermeden de gerçekleştirmek dü-
şünülüyor olabilir. Böylesine çabucak dönüştürülmüş
bir cumh uriyette yapılacak genel seçimin sonuçlannı
tahmin etmek kolaydır.
Zaten o yönde r*ayli mesafe alınmış değil mi?
Kamu yönetiminnn kilit noktalanna AKP zihniyetı yer-
leşmedi mi?
Güvenlik ve yargı sistemlerinin içine önemli sızmalar
olmadı mı?
Ikidarla bütünleş«n büyük medya, karşı sesleri sinsi-
ce sansürlemiyor rnu?
Cumhuriyet bekçisi sayılan güç odaklan, iktidann AB
politikasına zararvermemek ve demokrasiyesaygıda ku-
sur etmernek için sessiz kalmıyor mu?
Demek ki, cumhuriyetın ılımlı Islam düzenıne dönüş-
türülmesi için p>ek az yol kalmıştır ve bu yolda yeni
cumhurbaşkanının seçimi en önemli dönüm noktasıdır.
AKP'yi yönlendırentero noktayfşöyte ya da böyle aştık-
tan sonra asıl niyetlerini beklenmedik bir hızfa gerçek-
leştırebilirier.
Dolayısıyla, iktidann cumhurbaşkanlığıseçimine ve genel
seçime ilışkin stratejilerini boşa çıkarmak, kısa vadede
gefçekçi ol mak gere^ıyorsa, her kesimden önce şimdiki
ana muhalefetin, cumhuriyetin temel ilkelerine bağlı
bütün siyasal kesimleri cepheleştırmekte göstereceğı
beceriye bağlıdır.
Boğaz köprülerinde günde ortalama yolculuk sayısı 900 bindir. Her
gidişin bir gelişi olduğunu düşünürsek, günde 900 bin yolculuk aslında
450 bin kişiye tekabül eder. Dolayısı ile Boğaz köprülerini sürekli
kullanan insan sayısı (450 bin) Istanbul'un toplam nüfusu içinde en çok
yüzde 5'tir. Hiç kimsenin aklma, geride kalan yüzde 95'i düşünmek
gelmez mi Allah aşkına?..
Prof. Dr. Semİh S. TEZCÂN Boğaziçi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Öğ. Üy.
PANEL
Bakırköy Belediyesi
05 Araffk 2005
Türk Kadınlanna Seçme ve Seçilme
Hakkı Tanmmasının 71. Yıldönümü
Psnehstkr Türfce/ Mıruûaş, Feyza Hepçılingırier, Mehmet Faraç
Panel sonrası gazetemiz yazarlanndan
Tûftal Mfcıibaş Feyza Hepçflingirier Mehmot Faraç
KKaplannı ımzalayacaklar.
Tarr 05 7: 2005 Pazartes
Saa: . 7 7.3C
I Adres AtaMcy 9. KJSHV, Yunus Emre KûttürMorken, Bahrköy-lstanbut
B
aşbakan Sayın Recep T. Erdoğan,
Istanbul Büyükşehir Belediye Baş-
kanı iken 27.04.1995 tarihli basın
toplantısında aynen şunlan şöyle-
mişti: "Üçünrii köprü bir cinayet-
tir. Böjie bir teşebbüs Istanbul'un çağdaş kent-
leşmesı ve şehir içi ulaşun sistemi için ötümcül
sonuçlar doğurur." O zaman kendisini bu çok
isabetJi göriiş ve teşhisinden dolayı içtenlikle
kutlamışök( 1). Ancak T.C. Hükümeti'nin bir ön-
ceki Bayındırhk Bakanı Sayın ZekiErgezen de
9 Haziran 2003 günü basına verdiği beyanat-
ta; "Bfe Başbakan'Ia hemfikiriz, üçüncü Boğaz
Köprüsü'nü en kısa zamanda inşa edeceğjz"
diye iistüne basarak beyanat vermişti..
Şimdi de IBŞB Başkanı Dr. Kadir Topbaş,
25 Ekim 2005 tarihli Milliyet Gazetesi'nde "îs-
tanbul'adörtten fazla köprü gerekebilir" dıyor
veBeiediye Mecliside Vaniköy-Arnavutköy ara-
sında üçüncü köprü projesini onaylryor. Yeri is-
ter Vaniköy ister Beykoz'da olsun, eğer Başba-
kan Recep Tayyip Erdoğan üçüncü köprüyü
inşa edeceğiz dıyor ise, üçüncü köprü bir cina-
yettirdiyen Istanbul Büyükşehir Belediye Baş-
kanı başka bir Recep Tayyip Erdoğan rru ıdi?
Vatandaş, "Bu ne pertaiz? Bu ne lahana turşu-
su?" demez mi? Bir insan kendisi ile bu kadar
tutarsız ve çelişki içinde olabilir mi? Artı, îs-
tanbul'un ve Türkiye'nin yanlış kararlara har-
cayacak ne parası, ne zamanı, ne de sabn kal-
dı!
Köprüler ulaşım için yapılır, ama nasıl ula-
şım? Boğaziçi'ne yapılan her köprü toplu taşı-
macıhğa değil, yüzde 90 oranındâ özel taşıma-
cıhğahizmet etmektedir. Istanbul'un ulaşımı ise
maalesef toplu taşımacıhğı ihmal ettiğimiz için
çok çarpık, çok korkunç vekısırbirdöngü için-
dedir.
Toplu taşıma araçlan (otobüs ve minibüsier)
trafiğin sadece yüzde 8'inı oluşturduğu halde,
özel araçlar (otomobiller, taksiler, servis araç-
lan) yollanmızın yüzde 92 sini işgaJ etmekte-
dir. Istanbul'da trafîk işte bu nedenle ökalıdır.
Üçüncü köprü bu hastalıklı olguyu, yani özel
araçlann trafıkteki yüksek paytnı körükleyece-
ği için zararljcur. Herkesin birarabaya sahip ol-
ma arzusu ve içgüdüsünü otomotiv endüstrisi
devamJj pompalamakta vetrafiğe çıkanözel araç
sayısı Istanbul'da bas döndürücü birsüratle (ay-
da 20.000 araba) artmaktadır. Bu tempo ile
2010 yılında, Istanbul'daki özel araç sayısı, dört
milyonu bulacak ve Istanbul'un yollan bu tra-
fiği kaldıramayacaktır.
Üçüncü köprü, toplu taşıma aleyhine bu kı-
sır ve ters döngüyü daha da körükleyecek, özel
taşımacıhğı teşvik edecek ve îstanbul şehir içi
ulasımını içine düstüğü çıkmazdan kurtarma-
ya hiçbir katkı sağlamayacaktır. Boğaz köprü-
lerindegünde ortaJama yolculuk sayısı 900 bin-
dir. Her gidişin birgelişi olduğunu düşünürsek,
günde 900 bin yolculuk ashnda 450 bin kişiye
tekabül eder. Dolayısı ileBoğaz köprülerini sü-
rekli kullanan insan sayısı (450 bin) istanbui 'un
toplam nürusu içinde en çok yüzde 5'tir. Hiç
kimsenin aklına, geride kalan yüzde 95'i dü-
şünmek gelmez mi Allah aşkına?.. Halbuki,
üçüncü köprü için sarf edilecek parayı, fstan-
bul'un rayh sistemine yatınrsak, özel otomo-
billere yeni süratyollan yapmak yerine, durak-
larda bekleyen perişan yolculara, hem de istan-
bullunun yüzde 95'ine hizmet götürmüş olu-
ruz.
Istanbul gibi nüfus arüşı hızı yılda yüzde 4.5
olan 12 milyonluk bjr metropolün rayh sistem
ihtiyacı en az 400 kilometredir. Bir şehrin ray-
h sistem uzunluğu, o şehrin toplu taşımacüık-
taki başansını simgeler. Şikago'da 144 km,
Hamburg'da 92 km, Sydney'de 875 km, Kopen-
hag'da 132km,Lbndra'da409km,NewYork'ta
372 km, Paris'te 276 km, Moskova'da 340 km
metro var iken, Istanbul'da koskoca Cumhuri-
yet döneminin 80 yıh içinde inşa edihniş, sa-
dece 20 km metro mevcuttur. Bu tempo ile Is-
tanbul 'un ihtiyacı olan 400 kilometre rayh sis-
temi işletmeye açabilmek için en az 260 yıl ge-
rekeceği aşikârdır. Buna kimin ömrüyeter? Her
yıl ortalama 8 kilometre metroyu işletmeye aç-
mahyız. Bu da her yıl ortalama 300 milyon do-
larhk bir yatınm temposu gerektirir. Trafik sı-
kışıkiığında bir günde ortalama yanm saat fiı-
zuli (gereksiz) zaman kaybı, işgücü, yakıt ve
amortisman olarak milli ekonomiye yılda 3
milyar dolarlık bir kayıp getirir.
Diğer taşıma türlerine göre metronun çok
büyük üstünlükleri vardır. Ulaşım süresi hep-
sindenkısa, ulaşımmahyeti hepsinden ucuz, ula-
şım güvenliği ve konforu hepsinden yüksektir,
gürültü ve hava kirliliğı hepsinden daha azdır.
Birmetro trendizisinin yolcusunu taşıyabilmek
için 25 otobüse veya 560 özel otoya ihtiyaç
vardır. Başka bir deyişle 5.5 metre genişliğin-
de birmetro treni ile aynı yolcuyu taşıyabilmek
için 30.5 metre genişliğinde bir trafik korido-
runda 3 'lü diziler halinde 9 şeritli otobüs yolu
veya 199 metre genişliğindeki bir trafik kori-
dorunda 10'Iu diziler hahnde 57 şeritli özel oto
yolu gereklidir. Bir yolcu kilometresi başına
sarf edilecek yakıt miktan metroda 1 birim ise
otobüste 4 katı, özel otoda 12 katıdır. İşte bu
nedenlerle Japonlar, Ingihzler, Fransızlar, Al-
manlar, Ruslar, şehirlerinde ve şehirlerarası yol-
lannda yolculuklarun yüzde 80-95 oranında
rayh sistemlerle yapmaktadır.
flci köprüden bir yılda geçen araç sayısı yak-
laşık 130 milyondur. Geçiş ihtiyacındaki artış
hızını yılda ortalamayüzde 6kabul edersek,2020
yılında, Boğaz köprülerindeki geçiş ihtiyacı
320 milyon araç talebine ulaşacaktır Bu geçiş
ihtiyacını sağlamak için üçüncüyü değil, en az
dört yeni karayolu köprüsü daha inşa etmek
gerekir. Çünkü üd köprü 2005 yılında zar zor
130 milyon araç taşıyabiliyorsa, 320 milyon
araç için en az dört köprü daha gerekir. Hatta,
2030 ve 2040 yıllan da düşünülerek, ayru he-
saplamalarla, yedinci ve sekizinci köprüleri de
şimdidenplanlamamızgerekir. Bu birkısır dön-
güdür (fasit daire). Yeni köprü, yeni aracı, ye-
ni araç yeni köprüyü çağıracaktir(2). Söğütlü-
çeşme-Yenikapı arasında inşa edilmekte olan tüp
geçit 2010 yılında devreye girdiği zaman, gü-
zergâhı yanlış seçihniş olduğu için(3), günde
en çok 200 ila 300 bin yolcu taşıyacak ve Bo-
ğaz köprülerinin yükünü hiçbir şekilde hafif-
letmeyecektir. Halbuki Söğütlüçeşme-Vani-
köy^. Levent arasına inşa edilecek ikinci bir
yeraltı metrosu, günde bir milyonun üzerinde
yolcu taşıyarak, hiçbir zaman üçüncü köpriiye
ihtiyaç göstermeyecektir.
Arabası, yoUan, benzini,parası bol olan Ame-
rika'nın Los Angeles, San Francisco, Chicago
gibi her şeyin özel araba demek olduğu büyük
metropolleri bile, hatalannı anlayıp rayh sistem
inşaatînda büyük aölunlar yapmaktadır. Baş-
kalannın hatalannı tekrar edecek kadar lüksü-
müz yoktur.
(1) TezcanS. S., "ÜçüncüKöprüBir Gnayet-
tir!", Cumhuriyet Gazetesi, Istanbul, 2 Mayıs
1995.
12) Tezcan, S. S., "Boğaz Geçisi tçin Tek Çö-
zümMetro", TÎM-SEDergisi, Sayı 168, s. 14-19,
Ağustos, 1997.
(i) Tezcan, S. S., veBal, t.E., "Tüp GeçitPro-
jesininKamburları" TMMOBtnşaatMühendis-
leri Odası Bülteni, Sayı 2001/6, s. 16-22, Anka-
ra, Haziran 2001. Aynca, Dünya tnşaatDergi-
si, Sayı 2002-5, s. 90-95, Mayıs 2002, Istanbul.
Bağımsız Sesleri Dinlemek
T:Kurulu Başkanı Sa-
yın TayfiınAcarer'in
15 Kasım 2005 tarihinde
"Tûrkiye için Genişbantta
YeniTeknoiojier (3G)" kon-
feransında yaptığı konuş-
mayı büyük birilgi ile oku-
dum. Sayın Acarer aynen
şöyle söylüyor: "-.Türkj-
ve2.kuşak teiekomünikas-
yon teknolojisi olarak ad-
landınlansistemlerdeeko-
dwıın
4 nıtflk MIMS mtratORutaflıyor.
İZMİR Hilton 9-10 Aralık 2005 Saat: 19.30
Bilet Satış Noktalan:
Biletix Çağn Merkezi: (0-216) 556 98 00 • Biletix Online: www.biletix.com
• rtişim Kitabevi-Alsancak: (0-232) 463 23 03 • D&R-Alsancak. (0-232) 464 10 15
• D&R-Bornova: (0-232) 343 32 32 • D&R-Agora. (0-232) 279 07 00
• Pan Kitabevi-Karjryaka: (0-232) 369 11 99
Dr. Murat GÜMÜŞSOY
I elekomünıkasyon nomisine katkı sağla>ama-
dıgı gibi, makro bazda cid-
di döviz kaybuast da uğra-
mışur. GSM teknoJojianin
kulaninıakta otduğu 10yi-
hk sünçte, iilkemize giren
yaklaşık80mihDnadetcep
tekfmu ipn toplam20mfl-
yardolardö\izödemekzD-
runda kaJdık.Bazistasyon-
lan. santrallar \e yaâhm
beddJeri dedikkateahndı-
ğmda 2. kuşak sisteınlerde
kaybettiğjBâı değer ve ka-
çırdıgınuz firsatın büyük-
lüğünüdahakoiavaniamak
mümküfl olacakitnf
Telekomünikasyon sek-
töründe birçok A\Tupa ve
Japonyafırmalan için20yı-
lı aşan bir süre genel mü-
durlük seviyesinde hizmet
vermiş bir İdşi olarak, yıl-
lardırvurgulamaya çahşO-
ğunız hususlann ihmal edü-
mesinden dolayı, 2. kuşak
GSM sisteminin Türkiye'ye
bilançosunu Sayın Acarer
çokgüzel özetliyor: 80mil-
yon cep telefonu ithali. 20
milyar dolar döviz çıkösı
(baz üniteleri vs. ithal ma-
liyetleri hariç). Hiçbir tek-
noloji katkımız da yok.
O halde, 3. ve 4. kuşak
komünikasyon sistemleri
gündeme girerken, Türki-
ye 2. kuşakta yapOğı yan-
lışlıklara düşmemek için
gerekeni acabayapıyormu?
Her şeyden önce şu bil-
gi-iletişim dönemindedev-
let kuruluşlan liderlerinin
stratejileri çok doğru ve bi-
limsel değerlendirmeleri
gerekir. Liderlerimiz şu so-
runun cevabını titiz bir bi-
hmsel yaklaşımla tespit et-
melidirler: Türkiye'nin 2.
kuşak (GSM, GPRSj siste-
minden sonra 3. kuşağı
(UMT&'VV-CDMA,
HSDPA, cdma2000)uygu-
lamasına ihtiyacı var mı?
Yoksa, 4. kuşağa geçişi te-
min edecek ve ses-video-
data üçlüsünü biraraya ge-
tiren yeni genişbant telsiz
teknolojilere (broadbank
vvireless access) doğrudan
başlaması daha mı doğru
olur?
3. kuşağın başmı, Avru-
pa'nın çok başanh olan
GSM sistemindeikincipla-
na itilen Japonya ve Uzak-
dogu ülkeleri çekti. 2000'h
yülann başındapazaragir-
mesibeklenenbuyenitek-
noloji, birkaç yıl gecikme-
li olarak Avrupa'ya yeni
yeni yayılmaya başladı. Av-
rupa ülkeleri üetişim en-
düstrisinin mab durumu-
nun zirvede olduğu sırada
(yaklaşık 5 yıl önce) bu tek-
nolojiye ve hsanslanna çok
büyük yatınmlar yaptılar.
Sadece Ingiltere'de W-
CDMA h'sanslan için bir-
kaç firma 22 milyar sterlin
harcadı. Bunun gereği,Av-
rupa ülkeleri ve firmalan
yaptıklan bu çokbüyük ya-
tınmlann yükü altından
kalkmak için 3. kuşağı ko-
lay olmasa da pazarlamaya
uğraşryoriar. Avrupa firma-
lannın temsilcileri geliştir-
dikJeri cihazlan Türidye gi-
bi ülkelere satmak için çok
enerji harcıyorlar.
Türkiye şu ana kadar 3.
kuşağın lisanslanna mas-
raf etmemiş birülke olarak
3. kuşağı ülkemize getir-
meden önce şu sorularaçok
açık cevap vermelidir:
SayınAcarer'in 2. kuşak
sisteminin getirdiğini söy-
lediği sorun 3. kuşağa ya-
pılacak yatınmlarla azala-
cakmı yoksadahada mı kö-
tü olacak?
3.'cü kuşağın teknolojik
geliştirme aşaması hemen
hementamamlanırken, Tür-
kiye firmalannın bu tekno-
lojiye herhangi bir katkısı
mümkünmü?
3.'cü kuşak sistem Tür-
kiye'nin hangi ihtiyacını,
ne kadarbirsüreiçinkapa-
tacak? 3.'cü kuşağı atlayıp
doğrudan4.kuşağa götüren
teknolojilere geçmenin
avantajlan ve dezavantaj-
lan nelerdir?
Türkiye'nin bırakın 3.
kuşak ile teknolojik sevi-
yede uğraşmasını, bu4. ku-
şak için bile çok geç sayı-
labihr. Gehşmiş dünya ül-
keleri 4. kuşağın teknik ça-
hşmalanm 5 yılı aşkm bir
süredir yapmakta ve üret-
tikleri patentleriyle (IPR -
Intellectual Preprt Rights)
nasılkârlar toplayacaklan-
nı hesaplamakla meşgul-
dürler. Baülı kunıluşlarken-
di çıkarlan çerçevesinde
çok planh, uzun vadeh ha-
zırlıîdar, iobi çalışmalan
yapmaktadırlar. Bu çerçe-
vede hükümetleri aracılığı
ile diğer ülkelerekendi çö-
zümlerini ve cihazlannıka-
bul emrmekiçinbirçokyol-
lar denemektedirler. An-
cak, Türkiye, Güney Kore
gibi ülkelerin bu konular-
da nasıl bir siyaset izledik-
lerini acaba araştınp ders-
ler çıkanyor mu? Güney
Kore, bilhassa 3. ve 4. ku-
şak iletişim teknolojilerin-
de Batı'nınlobisini çokdik-
katli dinledi, iyi anladı, fa-
kat o teknolojilere yatınm
yapmasının yanı sıra ken-
di ülkesi için özel hesaplar
yapıp, dahadeğişik (bazen
daha da ileri) teknolojileri
de paralelde geliştirdi ve
pazara sundu, Türkiye'de
kendimizingelistirdiği, dı-
şandan hazır ahp, kurup,
işlettiğimizden başka tekno-
lojimiz varmı?Güney Ko-
re'deki durum bilhassa 3.
ve 4. kuşak çahşmalan çer-
çevesinde somutörnekler-
lenasıkto; Tüıkiyeaen fârk-
lan nelerdir?
Bizşimdi başlayçbutek-
nolojilere katkıda bulunup,
gelecek kuşak iletişim sis-
temlerinde 20 milyar do-
larhk döviz açıkhğinı nasıl
önleyebiliriz?
SayınAcarer'in iftde et-
tiği arzulara Türkiye'nin
ulaşabilmesi için bu soru-
lan samimiyetleveciddiyet-
le hükümetierin önderliğin-
de tarnşması ve strateji tes-
pit etmesi gerekir. Çok geç
olmayan alanlarda (maale-
sef 3. kuşak için çok geç)
ahnabilecek çokpratik ön-
lemlervar. Dünyadabu ko-
nuda en saygın firmalann
yaphğı gibi teknolojide ça-
lışanher kuruluşun IPRper-
formansmı ölçmek, hedef-
ler koyup mükâfatlandn'-
ma yöntemleri uygulamak
bunlardan biri. Öeri kuşak
teknoloji çahşmalannın içe-
risinde zamanında yer ala-
rak gehştirdiğimiz IPR'le-
ri yeni standartlann içerisi-
ne kaüpbunlan kullanmak
zorunda olacak kuruluşlar-
dan gereken hsans maliyet-
lerini ahnak.
3. kuşak sistemler için
yannmlara başlamadan ön-
ce, bunun 2. kuşakta oldu-
ğu gibi ne kadarmih/ardo-
lardöviz açığına sebep ola-
cağını şimdiden hesapla-
mak, bunun niçin gerekti-
ğini tartışmak, teknoloji
katkısı getirip getirmeye-
ceğini bilimsel olarak
değerlendirmek ve Batıh
firmalann lobılerinin yanı
sıra bağımsız sesleri de din-
lemek gerekmektedir.
CUMHURİYET'TEI
OKUKLARA
İBRAHtM
Kim Suçlu?G t l d t l i
çGazetelerde, televizyonlarda sıkça görmeye alıı
tığımız kapkaç o/aylan durmak bilmiyor.
Istanbul Emniyet Müdüriüğü verilerine göre, Floı
ya, Kartal, Pendik, Bostancı, Yenikapı, Menekşe v
Beyoğlu en çok kapkaç yapılan bö/geler.
Üstelik her bölgenin kontrolü de fark/ı gruplarda
Gruplann dağılımı da batıya göç veren kentlere arl
Erzurum, Mardin, Diyarbakır, Ağn gibi yörelerden ge
(en işsiz gençlerin, çocuklann belirli çeteierce orga
nize edilmesi sonucu özellikle kadınlar sokağa çıka-
maz duruma düştüler.
Eskiden Roman yurttaşların tekelinde olan kapkaç
olayının iç göçle birfikte yaygınlaşmasının nedenle-
rini öğrenmek ve okurtanmıza aktarmak için Istanbul
Haber Servisimiz ciddi bir çalışma yaptı. Altı gündür
sürdürdüğümüz haberlerimizde uzmanlar, emniyet yet-
kilileri, eski bakanlar soruna farklı açılardan baktılar.
Fakat hepsinin birfeşt/ği tek nokta vardı. O da, iç
göçle birlikte artan yoksulluk ve işsizlikti.
• • •
Mısır'da Müslüman Kardeşler örgütü lıderi Mehdi
Akrf'le röportaj yapan arkadaşımız Mehmet Faraç,
önemli bir gazetecilik örnegi sergıledi. Son günlerde
adı sıkça gündeme gelen Mesud Barzani yi mercek
aJtına aJan Mehmet Faraç, Kürdistan Demokratik
Partisi lideri Barzani'nin yalnız Türkiye'de değil, Su-
riye ve Iran'da da ciddi bir krtleye sahip olduğunu yaz-
dı. Barzani'ye olan bu ilgiyi Mehmet Faraç kendi is-
tihbarat kaynaklanyla da destekleyerek okurlanmıza
aktardı.
• • *
AKP hükümeti, uygulamalanyla dikkatçekiyor. Cu-
martesi günü manşet yaptığımız haber, u/usa/ basın-
da yalnızca Cumhuriyet'te yer aldı. "Camide din
dersi" anayasaya aykın uygulamanın somut bir ör-
neğiydi.
Kadrolaşma, yasalarda ve yönetmeliklerde yapılan
değişiklikler, birçok alandaki ilkelerin adım adım boz-
ulmaya yönelik olduğunu gösteriyor.
• • •
Cumhuriyet, spor sayfalannda da 'farklı' çizgisini
sürdürdü.
Olaylı Türkiye-lsviçre maçı ile ilgili ofarak FIFA ta-
rafından Zürih'te gerçekJeştirilen Disiplin Kurulu top-
lantısının tüm aynntılannı okurlanyla paylaşan gaze-
temiz, FIFA'nın, Türkiye'yi tanrttığı yıllıktaki 'Resmidil
Türkçe ve Kürtçe' ifadesinin yol açtığı krizi de birin-
ci sayfasına taşıdı.
öteki yayın organlannın fazlaca ilgi göstermediği,
ancak Cumhuriyet'in tüm aynntılanyla ortaya koyduğu
bir başka konu da Ulu önder Mustafa Kemal Ata-
törfc'ün Ga/atasaray üsesi'ni ziyaret edişinin 75. yıl-
dönümüydü. Atatürk'ün 1930 yılındaki lise ziyareti-
nin canlı tanığı eski Galatasaray Kulübü Başkanı
ve eski Içişleri Bakanı AN Tannyar'ın görüşleri de sü-
tunlanmızda yer buldu. Galatasaray Eğitim Vakfi Baş-
kanı InanKıraç'ın.kutlamalarsırasında yaptığı "Ata-
türk Galatasaraylıydı" şeklindeki açıklama ise sanı-
nz, önümüzdeki hafta içinde çokça konuşulacak.
• • •
Seksen iki yıldırgazetecilik görevini sürdüren Cum-
huriyet, her zaman olduğu gibi birçok alandaki ön-
cülüğünü sürdürüyor.
Tüm zorluklara karşın okurlanmıza daha iyi bir ga-
zete verme çabamızı bir üst noktaya taşımayı amaç-
lıyoruz.
Krtap, Bilim Teknik, Pazar Dergi, Strateji, Tanm,
Gezi eklerimize şimdi Anadolu'yu ekledik.
Merşin ve Gaziantep'le başlayan okuria buluşma
gezilerimizi bu ay Zonguldak ve Trabzon etkinliğiyle
sürdüreceğiz.
Amacımız yazarlanmızı bölgelerdeki okurlarla bu-
luşturmak, sorunlan yerinde görüp tüm Türkiye'ye
duyurmak...
İyi haftalar.
"5 ARALIK" ATATÜRK'ÜN
KADINURA ARMAĞAN ETTİĞI
BAYRAM GÜNLERİNDEN BİRİOİR!
71 yıl önce bugün, Malatya Milletvekili Ismet
Inönü ve 191 arkadaşının önerisiyle kadınlann
seçme ve seçilme hakkı yasalaştı.
Türkiye Cumhuriyeti siyasal devrim ve özgüriükler
konusuıida birçok Bat/lı ülkenin önüne geçti.
Bu yasayla kadın yurttaşlanmız demokrasinin
gereği olan "eşit hak, eşit katılım" yönünde büyük
bir fırsat kazandı.
Atatürk ilkelerine yürekten bağlı, laik, demokratik
Cumhuriyet'in gelişimine katkıda bulunmaya
kararlı yurttaşlar olarak
YÖNETENLERDEN ve YÖNETMEYE ADAY
OLANLARDAN
aşağıdaki konularda SOMUT adımlar
atmalannı bekliyoruz:
1. Kadınlann karar verme süreçlerine katılımını ko-
laylaştıracak toplumsal güvence ve destek sağ-
lanmalıdır.
2. Ülkemizdeki okuryazarlık oranının yüzde yüze
ulaşması için acil çözümler üretilmeli, üretilmiş çö-
zümlere içtenlikle sahip çıkılmalıdır.
3. Kadınlann siyasal partilerde etkin görev almasını
sağlayacak kota ve benzeri önlemler benimsen-
meli, uygulamaya konulmalıdır.
4. Türban ve benzeri konularia yapay gündemler
yaratılıp asıl sorunlann üstünü örtme eğiliminden
vazgeçilmelidir.
ÇYDD GenelMerkezi
Şimal Sokak No:10 34460 Şişhane/İstanbul
Tel: (0212) 252 44 33 pbx
Fax: (0212) 252 65 95
e-mail: cydd@cydd.org.tr web:
M-ww.cydd.org.tr
I
3
I
4
ı
5
ı
6
I I I I I I I ) I I I ' I ! I I I I I I i I I I 1 ( 1 I ! I I I
8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35
ı I I I